Halk Ulaşım Mart sayısı

Page 1


on-kapaki-ici-arka-kapak-ici_Layout 1 08.03.2018 23:57 Page 1


01-27-copy_Layout 1 09.03.2018 12:50 Page 1


01-27-copy_Layout 1 09.03.2018 12:50 Page 2

İçindekiler

İSTANBUL’DA DEĞİŞİM RÜZGARI

10-11

editörden

İSTANBUL’DA İLK YERLİ OTONOM ARACI SAHAYA ÇIKARACAK EKİP HAZIR

S

MURAT UZUN

Türk Mühendisler Sertifikalarını Aldı

20-21

on 6 yıldır İstanbul halk otobüs esnafları büyük sorunlarla mücadele içerisinde kaldı. Belki ki son 6 yıl içerisinde en yoğun gündeme haiz esnaf kesimi oldu. İstanbul – Ankara arası mekik dokuyan sektör, sunduğu talepler karşısında aldığı sözlerin çoğu halen bekleme halinde. Sahada bulunan esnaf ile halk otobüs yönetimlerinin arasını dahi açan bu tutulmayan sözler ile artan maliyetler yeni arayışları da beraberinde getirdi. Esnaf artık kısa vadede çözüm istiyor ve sabrının tüm sınırlarını tüketmiş durumda. Bunun en büyük sebebi ise siyasi erkanın verdiği sözlerin karşılığını geciktirmesidir. İstanbul esnafı tarihinde ilk kez oda seçimine böylesi kalabalık bir katılım sağladı. 3 liste kıyasıya bir yarış içerisinde son bir ay durak durak esnaf esnaf çalıştı. Sert tartışmalarında yaşandığı bir seçim sonrasında belki de en büyük sürpriz, 22 yıldır başkanlık yapan İsmail Yüksel’in hem de 2 muhalif listeye rağmen seçimi kaybetmesiydi. Özulaş Başkanı Göksel Ovacık ve kurduğu yönetim listesi esnafın takdiri ile 4 yıllığına bu göreve layık görüldü. İstanbul’da bu büyük bir değişimin başlangıcı olabilir. Daha aktif ve belki de daha şahin bir yönetim ile İstanbul esnafı yeni bir mücadelenin ateşini yakacaktır. İstanbul’da başlayacak böyle bir mücadele olması halinde elbette Anadolu esnafından da destek göreceği de aşikardır. Tüm yük artık Göksel Ovacık’ın omuzlarında. Esnafın beklentisi gerçekten büyük ve yeni başkan belki de en kötü dönemde bu makama geldi. Süreç zor ve çetin. Esnafa düşense başkanına sahip çıkmaktır.

SORUNLAR SARMALI VE TEK MEVZUAT İHTİYACI

İMTİYAZ SAHİBİ ve SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Murat UZUN

Halk Ulaşım Dergisi’nde yayımlanan fotoğraf ve yazıların tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz. Halk Ulaşım Dergisi “Basın Meslek İlkeleri” doğrultusunda yayın yapar.

YÖNETİM YERİ Adnan Kahveci Mahallesi Konak Caddesi Engin Sokak No: 2 D: 7 Beylikdüzü / İSTANBUL Tel : ( 0555 ) 553 20 72 – ( 0212 ) 361 45 29 E-mail: halkulasim@hotmail.com - halkulasim@gmail.com


17

14-15

01-27-copy_Layout 1 09.03.2018 12:50 Page 3

AKIA 3. FABRİKASINI TACİKİSTAN’A KURUYOR

31

22-23

BAŞKAN UYSAL: “AMACIMIZ 2023 YILINA KADAR 1000 KM METRO HATTINA ULAŞMAK”

ORDU DÖNÜŞÜMÜ BMC VE KARSAN'LA GERÇEKLEŞTİRDİ

İSTANBUL’DA DEĞİŞİM FSM DEMİRBAŞ’LA DEVAM EDİYOR

YAYIN DANIŞMA KURULU Naci Yağız // İstanbul Halk Ulaşım A.Ş. Göksel Ovacık // Özulaş A.Ş. Ramazan Gürler // Mavi Marmara Ulaşım A.Ş. Mehmet Tekin // Öztaş Ulaşım A.Ş. Yalçın Beşir // Yeni İstanbul Halk Otobüsleri A.Ş. Ercan Soydaş // Ankara Özel Halk Otobüsleri Esnaf Odası Mustafa Kurt // Kocaeli Halk Otobüsleri Esnaf Odası Sadi Eren // Bursa Özel Halk Otobüsleri Esnaf Odası Şahin Demiral // Demiral Hukuk Bürosu

GRAFİK TASARIM EYLÜL GRAFİK- Satı GÖKÇE (0212) 252 62 57

Basım Yeri ANKA Matbaacılık LTD.ŞTİ.

YAYIN TÜRÜ Yerel Süreli Yayın - Aylık


01-27-copy_Layout 1 09.03.2018 12:50 Page 4


01-27-copy_Layout 1 09.03.2018 12:50 Page 5


01-27-copy_Layout 1 09.03.2018 12:50 Page 6

İSTANBUL HALK ULAŞIM A.Ş.

NACİ YAĞIZ Yönetim Kurulu Başkanı

SAHTE KARTLARLA MÜCADELEYE SONUNA KADAR DEVAM EDECEĞİZ

Son zamanlarda esnaf olarak yakıta gelen zamlardan ötürü sıkıntıya düştük. Oda başkanımız öncülüğünde İBB Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı ile yaptığımız bir organizasyonda aldığımız önemli sözler var. bu toplantıda taleplerimizi 9 madde halinde kendilerine sunduk. Taleplerimiz görüşmemiz sonrasında sırasıyla hayata geçmeye başladı. Bu 9 maddeden 4’ü UKOME’den geçti Şubat ayında. İnşallah geri kalan 5 madde de Mart ayında UKOME tarafından kabul edilecektir.

6

Taleplerimiz Hayat Buluyor Önümüzde ki UKOME toplantısında özellikle gelirlerimizde iyileştirme ile ilgili bir adım bekliyoruz. Gelirlerimizin giderleri karşılamada artık zorluk çekmektedir. Özellikle yakıt zamları gider kalemimizi önemli ölçüde artırdı. Bu doğrultuda 2017 yılı içerisinde UKOME’den bir zam almıştık. Maalesef Büyükşehi tarafından bu zam uygulamaya konulmadı. Bu iyileştirme ile ilgili bir talebimiz oldu. kendileri de bunun sözünü verdiler. Fakat iyileştirmenin zam ile mi yoksa gelir desteği mi olacağı tam belli değil. Mart UKOME’sinde buna karar verilecek. Fakat gelirlerimizde bir iyileştirme yapılacak. Bunun yanı sıra araç değişimlerinde bizleri teşvik amacı ile bir iyileştirme daha hayata geçti. Yeni araç alımlarımda RUSUM muafiyeti 0-8’den 0-10 yaşa çıkarıldı. Ayrıca hatta en fazla 5 yaşına kadar araç alımına izin varken UKOME kararı ile bu 7 yaşa çıkarıldı. Ayrıca trafiğe hiç çıkmamış 2015 model araçlarda trafiğe çıkış tarihi esas alınarak RUSUM muafiyetine tabi olacaklar. Yani bu


01-27-copy_Layout 1 09.03.2018 12:50 Page 7

NACİ YAĞIZ Yönetim Kurulu Başkanı

İSTANBUL HALK ULAŞIM A.Ş.

araçlarda alım tarihinden itibaren 10 yıl boyunda RUSUM’dan muaf tutulacaklar. Diğer bir kazanım da GKM cihazlarına yapılan ödemelerden sağlandı. Akbil cihazı olarak da bilinen bu cihazların değişimde esnaftan 700 Dolar + KDV ücret talep edilmişti BELBİM tarafından. Alınan bu ücretler de esnafımıza iade edilecek. Bu iadelerinde, İETT ile yaptığımız görüşmede nakden alınması talebimizi ilettik. Giderlerimiz fazla gelirimiz de kısıtlı olduğu için esnaflarımız zaman zaman sıkıntıya düşüyor. Fakat inanıyorum ki bu kısa zamanda hayata geçen ve geçecek iyileştirmeler ile esnafımızın yükü hafifleyecektir. İstanbul halkına daha huzurlu hizmet vereceğimizi düşünüyorum. Yatırımın Dönüşü Olmadan Değişim Zor Her türlü olumsuzluğa karşın araç filomuzu yenilemeye devam ediyoruz. şuan şirket bünyemizde basamaklı diye tabir edilen araçlardan sadece 40 adet kaldı. Basamaklı araçlarımızın 30 kadarı 2010 ve 2011 model çevreci, dijital tabelalı, klimalı ve konforlu araçlar. Engelli erişimine uygun olmadığı için değiştirilmesi idare tarafından talep ediliyor. Bu araçlarımız için de yılsonuna kadar müsaade aldık. Fakat inanıyorum ki idaremiz bu konuda bizlere biraz daha yardımcı olacaktır. çünkü alınan araçlar esnafa önemli bir külfet yaratmıştır o tarihlerde. Geri kazanımı ise daha sağlanamamış bu araçların esnafa yükü fazladır. Esnafımız bu yatırımı yaparken 10 vade ile geri dönüş hesaplamak durumundadır. Mevcut aracın dönüşü sağlanmadan yeni bir borca girmesi gerçekten zordur. Bu durumu ilgili yetkililere de aynı şekilde açıklıyoruz. Büyükşehir yetkilileri de durum öneminin farkındalar ve bu konuda yardımcı olmaya çalışıyorlar. Bu zamana kadar da süreyi uzatma konusunda gerçekten bizlere yardımcı oldular. Kart Denetimleri Haklılığımızı Gösterdi Halk otobüs yönetimleri olarak yıllardır. Sahte ve usulsüz kartlar ile ilgili şikayetlerimizi İETT ve ilgili kuruluşlara defalarca ilettik. Bu zamana kadar radikal bir adım maalesef idare tarafından atılmadı. Son dönemde ki yapımız görüşmeler sonucunda ise bir hayra vesile olduk. Sahte kartlarla ilgili BELBİM öncülüğünde emniyetten de destek alarak bir çalışma başlatıldı. Metrobüs güzergahla-

rında sivil polislerin de desteği ile sahte kart kullanımı ile ilgili denetimler başladı. Önemli oranda sahte kart kullanımı tespit edildi. Özellikle caydırıcı etkisi ile beraber sahte kart kullanımı önemli oranda azaldı. BELBİM Genel Müdürü’nün de ifadesi ile %20 oranında iyileştirme bu denetimler sayesinde sağlanmış durumda. Bu denetimler halk otobüs esnafının taleplerinin de ne kadar doğru olduğunu ispatlamış durumda. Bu denetimler daha da yaygınlaşacak. Öncelikle raylı sistemlerde sonrasında otobüslerde de bu denetimler yapılacak. Yapılan bu denetimler de esnafımızın gelirlerinde önemli oranda artış sağlayacaktır. Aynı zamanda sahada çalışan personelimizin de moraline iyi gelecektir. Sahte kartlar dışında kart yönetmeliğinin de yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Verilen ücretsiz kartlar ve çoklu ücret tarifesi de İstanbul’da ayrı bir sorundur. Sahte kart kullanımında ki haklılığımız gibi idarece bu konuda ki haklılığımıza da inanılacaktır. Ayrıca yakın zamanda Ulaştırma Bakanlığı öncülüğünde Türkiye Kart hayata geçecek. BELBİM öncülüğünde yapılan bu çalışma da sahte kart kullanımının önüne geçecektir. Teknolojinin bu kadar ileri düzeyde olduğu böylesi bir dönemde sahte kart kullanımı ile ilgili BELBİM’de gereken adımları atacaktır. Özellikle Türkiye Kart’ın 2020’de hayatımıza girmesi ile bu konuda da kalıcı bir başarı sağlanacaktır. Ordumuz Muzaffer Devletimiz Daim Olsun Ülke olarak sınırımız ötesinde bir harekat başlattık. Güçlü devletimiz ve muzaffer ordumuz zaferlerle dönecektir. Buna millet olarak inancımız tamdır. Millet olarak devletimiz ve ordumuzun sonuna kadar arkasındayız. Rabbim Mehmetçiğimizi muzaffer eylesin. Şehitlerimize rahmet gazilerimize acil şifalar diliyorum. Ordumuz tarihten bu yana her daim mazlumların yanında olmuştur. Geçmişte Endülüs Müslümanlarını kurtaran bu şanlı ordu bugün de Afrin’de barışı tesis için teröristlerle çarpışıyor. Geçmişte ki şanlı tarihimiz geleceğimize ışık tutuyor. İnanıyoruz, güveniyoruz ve her daim ordumuzlayız. Bu kara günler yine Türk ordusunun şanlı zaferi ile aydınlığa ulaşacaktır. Ne mutlu ki böyle bir milletin evladıyız ve ne mutlu ki böyle bir millete hizmet ediyoruz.


01-27-copy_Layout 1 09.03.2018 12:50 Page 8

Türkiye ekonomisinin son 12 yıldır ihracat şampiyonu olan otomotiv endüstrisinin yıldızları, 5-8 Nisan 2018 tarihleri arasında İstanbul TÜYAP’ta buluşacak. Frankfurt ve Shanghai’dan sonra otomotiv endüstrisinin en büyük 3. fuarı olan Automechanika Istanbul, dünyanın dört bir yanından gelen otomotiv endüstrisi profesyonellerini bu yıl da Türkiye’de bir araya getirecek.

OTOMOTİV SEKTÖRÜ AUTOMECHANIKA İSTANBUL’DA

BULUŞMAYA HAZIRLANIYOR 2

017 yılını 28,5 milyar dolar ihracatla kapatarak ihracat şampiyonu olan Türk otomotiv endüstrisi, sektörün en büyük buluşma platformu Automechanika İstanbul fuarına hazırlanıyor. 2018 yılında yeni modeller, fabrika modernizasyonu ve hatların iyileşmesi için 1 milyar dolarlık yatırım yapmaya hazırlanan sektör, yeni ürünlerini otomotiv endüstrisinin öncü fuarı Automechanika Istanbul’da sergileyecek. Geçtiğimiz yıl toplam otomotiv üretiminde yaşanan yüzde 13’lük artışla birlikte ihracatın arttığına ve Türk otomotiv sektörünün önemli bir dış ticaret fazlası verdiğine dikkat çeken Hannover Fairs Türkiye Genel Müdürü Alexander Kühnel şunları söyledi: “Otomotiv sektörü sağladığı yüksek istihdam oranı ve yüksek büyüme hızıyla Türkiye ekonomisi için kritik bir öneme sahip. Üretiminin yüzde 80’ini ihraç eden sektör, yakın zamanda yerli otomobil üretmeye hazırlanıyor. Uluslararası rekabette güçlü bir platform sunmanın gururunu yaşadığımız Türk otomotiv sektörünün bu atılımını çok olumlu buluyoruz ve otomotiv sektörünün tüm bileşenlerini Türkiye'nin lider otomotiv endüstrisi fuarı Automechanika Istanbul’a bekliyoruz.” Automechanika Istanbul’da geçtiğimiz yıl toplam bin 200’ün üzerinde katılımcının dünyanın dört bir köşesinden gelen 44 bin ziyaretçi ile buluştuğunu belirten Messe Frankfurt Türkiye Genel Müdürü Tayfun Yardım ise şunları belirtti: “Ulusal ve uluslararası tüm otomotiv üretim ve onarım profesyonellerini bir araya getirdiğimiz Automechanika Istanbul, Türkiye ekonomisinin asıl yıldızı olan KOBİ'ler için de pazara giriş konusunda önemli bir fırsat. Avrupa, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve CIS ülkeleri başta olmak üzere çok

8

sayıda ülkeden katılımcı ve ziyaretçiyi burada ağırlayacağız. Dünyanın dört bir yanında 14 fuar gerçekleştiren Automechanika markasının gücüyle, Türk otomotiv endüstrisine değer katmaya devam edeceğiz.” Otomotive Dair Herşey Bu Fuarda Tüm Otomotiv ve yan sektörlerinin derneklerinin de destek verdiği Automechanika Istanbul, yedek parça ve sistemlerin yanı sıra birbirinden farklı ürün grupları için oluşturduğu özel sergi alanlarıyla otomotive dair herşeyi tek bir çatı altında bir araya getirecek. Bakım ve Onarım, Madeni Yağ, Akü, Araç Yıkama ve Yenileme, Aksesuar ve Tuning ve Reifen Eş Zamanlı Fuar kapsamında lastik ve jant ürün grupları ziyaretçilerle buluşturulacak. Geçtiğimiz yıl ilk kez düzenlenen E-Mobility ve Geleceğin Teknolojileri Alanı bu yıl

da mobilite ve geleceğin teknolojileri konusunda son teknoloji konsept, ve ürünlerin sergileneceği bir buluşma noktası olacak. Otomotiv ana sanayi, tedarikçiler ve yeni girişimciler bu alanda alternatif sürüş sistemleri, otonom sürüş, geleceğin filo yönetimi, akıllı şarj istasyonları, data yönetimi ve alternatif yakıt teknolojileri konusundaki çalışmalarını sergileyecek. Automechanika Istanbul’da ayrıca Ekonomi Bakanlığı ve Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği desteğiyle Alım Heyeti Programı düzenlenecek. Program kapsamında Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgesi başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde satın almacı heyetler fuarda ağılanırken, katılımcı firmalar uluslararası alıcılarla bir araya gelerek ve yeni iş anlaşmaları sağlama fırsatı elde edecek.


01-27-copy_Layout 1 09.03.2018 12:50 Page 9


01-27-copy_Layout 1 09.03.2018 12:50 Page 10

2018’de ilk yerli ileri hibrit elektrikli, 2020’de ilk yerli otonom araç prototipini sahaya çıkaramaya hazırlanan AVL Türkiye, 1300 kişi arasından seçtiği ileri mühendislik eğitimleri ile donatılmış mühendisleri düzenlenen bir törenle ekibine kattı. İstanbul Ayvansaray Üniversitesi’ndeki törende sertifikalarını alan mühendisler, AVL Türkiye’nin Ar-Ge merkezlerinde Türkiye’de otomotiv alanında ilk olacak projelere imza atmaya hazırlanıyor.

İSTANBUL’DA İLK YERLİ OTONOM ARACI SAHAYA ÇIKARACAK EKİP HAZIR

Türk Mühendisler Sertifikalarını Aldı T

ürkiye’de mühendislik, test sistemleri ve mühendislik yazılım hizmetlerini bir arada sunan AVL Türkiye, global projelerde yer almak isteyen mühendisler için hazırlanan ve özel eğitimlerin yer aldığı 6 aylık İK programının birincisini tamamladı. Üniversite mezunu 1300 mühendis arasından belirlenen ve Türk mühendislere global projelerde yer alma fırsatı sunmayı hedefleyen programı, başarıyla tamamlayan mühendisler, İstanbul Ayvansaray Üniversitesi’nde düzenlenen özel bir törende sertifikalarını aldı. Türkiye’nin ilk yerli otonom araçlarının yazılım ve sistemlerinin geliştirilmesi projelerinde doğrudan görev alacak olan mühendisler, iş hayatına ilk adımı AVL Türkiye’nin 2 Milyon TL’lik bir yatırımla hayata geçirdiği Ar-Ge merkezinde göreve başlayarak atacak. Sertifikaları alan mühendislerin yanı sıra törene katılan AVL Türkiye Genel Müdürü Dr. Umut Genç, düzenlenen eğitim programına destek veren İstanbul Ayvan-

10

saray Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Doç. Dr. Tolga Yazıcı ve Duman Yönetim Danışmanlığı Başkanı Yiğit Oğuz Duman, yaptıkları konuşmada insan kaynağı gücünün önemine değindi. Türkiye üretimde kendini kanıtladı sıra İK ve Ar-Ge’de Otomotiv endüstrisinin dijitalleşme, otonom sürüş ve alternatif enerjilerle çalışan yeni araç teknolojileri konularında gelişmekte olduğunu ifade eden AVL Türkiye Genel Müdürü Dr. Umut Genç, teknolojik gelişmelere bağlı olarak tüm dünyada ileri otomotiv bilgisine sahip mühendis ihtiyacı doğduğunu söyledi. Türkiye’nin otomotiv sektöründe ciddi bir ivme kazandığını ancak yetişmiş mühendis profilinin istenen seviyede olmadığı belirten Genç “ Türkiye otomotivde üretimde ve ihracatta Avrupa’da önemli bir güç haline geldi. Ancak sürücüsüz araçlar ve hibrit araçlar daha büyük bir pazar alanı oluşturacak. İleri sürücü destek sis-

temleri ve sürücüsüz araç teknolojileri sektörü çok hızlı şekilde büyüyor ve 2025 yılında her bir araçta bu sistemlerin kullanılması bekleniyor. Gelecekte bu sektörde yetişmiş mühendisleri çatısı altında toplamayı başaran ülkeler otomotiv sektörüne de yön verecek. Ülkemizin de otomotiv üretiminde sağladığı bu başarıları sürdürebilmek için İK ve Ar-Ge’ye yatırımlarını artırmanın zamanı. Bizde bugün tüm dünyanın aradığı, ileri mühendislik bilgileri ile donatılmış mühendisleri Türkiye’de yetiştirerek, insan kaynağına önemli bir yatırım yaptık. Türk mühendisleri dünyadaki ileri mühendislik alanına hazırlayabilecek bu programın en temel hedefi mühendislerimizi tam donanımlı ve görev almaya hazır hale getirmek, başarılı mühendislerimizi ülkemizde tutabilmeyi ve onlara uluslararası bir çalışma ortamı sunarak ve şartları cazip hale getirerek ülkemize değer katma konusunda teşvik edebilmektir.” dedi.


01-27-copy_Layout 1 09.03.2018 12:50 Page 11

Şirketler yetenek savaşı içinde Törende konuşan Duman Yönetim Danışmanlığı Başkanı Yiğit Oğuz Duman, günümüzde şirketlerin sürdürülebilirliği sağmak, büyümek ve başarılı sonuçlara alabilmek için yetenek peşinde olduğunu söyledi. Duman “Yetenekli çalışan arayışı içinde olan şirketler bu alandaki rekabeti yurtdışına taşıdı. Teknik bilgi ve bu bilgiyi kullanabilecek kabiliyete sahip, aynı za-

manda kendini geliştirebilen çalışanlar artık tüm dünyadaki şirketlerin ulaşmaya çalıştığı bir insan kaynağı. Ülkemizde de özellikle mühendislik alanında böyle bir ihtiyaç söz konusu. AVL Türkiye için geliştirdiğimiz bu eğitim modeli de ülkemizdeki ihtiyaç duyulan insan kaynağını ortaya çıkarılmasında önemli bir rol oynayacak. İş dünyası için de bu programın ilham kaynağı olacağını umuyorum.” açıklamasında

bulundu. İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Doç. Dr. Tolga Yazıcı ise oldukça başarılı bir projenin hayata geçtiğini ve eğitim programına katkı sunmaktan mutluluk duyduklarını belirterek sertifikalarını alan mühendislere iş hayatlarında başarılar diledi.


01-27-copy_Layout 1 09.03.2018 12:51 Page 12

Ağır ticari araç pazarı 2017 yılında 18 bin 554 adet satışla tamamlandı. 18.343 adetlik satışla tamamlanan 2016 yılına göre toplam pazar yüzde 1 büyüdü. Ağır ticari araç pazarında 2017 yılında 6.931 adet çekici, 11.623 adet kamyon satıldı. İnşaat sektöründe gerçekleşen dev projeler kamyon pazarını da destekledi ve toplam pazarda satışların yüzde 63’ü kamyon olarak gerçekleşti.

SCANIA,

2018’E GÜÇLÜ GİRİYOR

S

cania, 2017 yılını 1.697 adetlik satış ve yüzde 9.1 pazar payı ile tamamladı. Satışlarının 243 adedi kamyon, 1.454 adedi çekici olarak gerçekleşti. Doğuş Otomotiv Scania Genel Müdürü İlhami Eksin, Satış Müdürü Gökhan Altun, Satış Sonrası Hizmetler Müdürü Bayazıt Canbulat ile Pazarlama ve İş Geliştirme Müdürü Adnan Yücel’in katılımlarıyla gerçekleştirilen basın buluşmasında, 2017 yılı değerlendirildi ve 2018 yılı hedefleri aktarıldı. “Yeni Araçlarımız İle Pazar Payımızı Artıracağız” 2017 yılında pazarın beklenenin aksine büyüdüğünü belirten Doğuş Otomotiv Scania Genel Müdürü İlhami Eksin 2017 yılını “Pazarı inşaat sektöründeki hareketlilik, halihazırda devam eden ve yeni başlayan mega projeler sayesinde kamyon satışları domine etti. 2017 yılında 1.697 adetlik satışımızın 1.454 adedi çekici segmentinde gerçekleşti. Bu satışlarla birlikte 6.030 adetle kapanan ithal araç pazarında yüzde 28’lik pazar payı elde ettik” sözleriyle değerlendirdi. 2017 yılında Scania’nın yeni inşaat serisi araçlarının tanıtımını yaptıklarını hatırlatan Eksin “Geçtiğimiz yıl İsveç’te lansmanını gerçekleştirdiğimiz yeni inşaat serisi araçlarımız ile ülkemizin en önemli sektörlerinden inşaat sektöründe daha fazla pazar payı elde etmeyi hedefliyoruz. Aynı zamanda sizlerin de katılımı ile İstanbul Park’ta tanıtımını gerçekleştirdiğimiz Yeni Nesil Scania çekicileri de satışa sunduk. Sağlamlık, güvenlik donanımları, dayanıklılık ve yakıt tasarrufu özellikleri, yeni nesil araçlarımızı bütünüyle tanımlıyor. 2018 yılında satışlarımız ile birlikte pazar payımızı da artırmak için çalışacağız” açıklamasında bulundu. “Satılan Her 5 Çekiciden 1 Tanesi Scania” 2017 yılında çekici segmentinde yüzde 21 pazar payına ulaştıklarını belirten Scania Satış Müdürü Gökhan Altun “Çekici pazarı

12

ne kadar daralsa da biz pazar payımızı yüzde 21’e çıkarttık. 3 yıl önce yüzde 7 olan pazar payımızı 3 kat artırdık. 2017 yılında satılan her 5 çekiciden 1’i Scania oldu. 2018’de toplam pazarın 20 bin civarında olacağını öngörüyoruz. Yüzde 10 pazar payı elde etmek amacıyla 2 bin araç satışı hedefimiz bulunmakta. Çekicideki pazar payı hedefimizin de yüzde 22 ve üzeri olması için çalışacağız. Şu anda 16 yetkili satıcı ve 20 yetkili servisimiz bulunmakta. Bu sene satış ve serviste Kayseri’de Özaltın, Mersin’de Akdeniz Ağır Vasıta, servis tarafında ise İstanbul’da (Avrupa ve Anadolu Yakası) ve Gaziantep’te Tırsan ile Adapazarı’nda Koçaslan Scania ailesine katıldı. Kamu tarafında da iyi bir atak yaptık. Bugün yollarda sıkça Scania çöp kamyonu, yol süpürme aracı veya Scania itfaiye aracı görebiliyorsunuz. 2018 yılında yeni araçlarımız ile daha da iddialı olacağız. Bu yıl şehir içi ve bölgesel dağıtım araçlarımızın lansmanını Türkiye genelinde roadshowlarla tanıtacağız” açıklamasında bulundu. “Sektörde Dijitalleşen İlk Markayız” Pazarlama ve İş Geliştirme Müdürü Adnan Yücel ise Scania’nın sektörde dijital dönüşümü gerçekleştiren ilk marka olduğunu söyledi. Yücel sözlerine şöyle devam etti; “Bu dijital dönüşümün birkaç ayağı bulunmakta. Öncelikle SESS (Scania Entegre Sürüş Sistemleri) ile Türkiye’de 7 bin, tüm dünya genelinde 250 bin araçtan anlık veri transferi yapıyoruz. Sürücü koçluğu uygulamamız ile de sürücülerimize dokunabiliyoruz. Sürücü ligi ile gelen dataları oyunsallaştırarak sürücülerimizin daha verimli olmasını sağlayabiliyoruz. Sistem sayesinde, 7 bin aracın toplam verisini kullanarak bir sektör endeksi hazırlıyoruz. Ayrıca sosyal medyaya çok önem veriyoruz. Facebook’ta 193 bin Instagram’da 20 bin takipçiye ulaştık” dedi. Yücel “Ayrıca “Scania’m Cepte” ve “Scania’m Sapasağlam” uygulamalarımız bulunmakta. Şu ana kadar 5 bin indirme

gerçekleşen Scania’m Cepte uygulamasını müşterilerimizle ana iletişim kanalımız haline getirmeyi hedefliyoruz. Scania’m Sapasağlam uygulamamız ise gönüllülük usulüne dayalı. Yolda gördükleri Scania araçlarda herhangi bir eksiklik varsa bize bildiriyor. Biz da araç sahibini davet edip kişiye özel kampanya ile onarım gerçekleştiriyoruz. Bize bildirimi yapan kişiye de Scania butik ürünlerinden hediye veriyoruz. Şu ana kadar 5.250 kişi bu uygulamayı indirdi ve 1.500 üzerinde geri bildirim aldık. Dijitalleşme atağımız eğitimleri de kapsıyor. Firmanın teknisyenini buraya getirmek yerine uygun olan eğitimleri dijital ortamda onların ayağına götürüyoruz” şeklinde konuştu. “Her Koşulda Müşterimizin Yanındayız” Satış Sonrası Hizmetler Müdürü Bayazıt Canbulat ise dijital sistemleri dünyada en iyi kullanan distribütör seçildiklerini hatırlatarak “Uydudan bağlantıda SESS’te birinciyiz. Müşterilerimizin izniyle araçlara her ay bağlanıyoruz. Araçları görüp, bir problem var mı, herhangi bir ihtiyaçları var mı, kullanım süresinden dolayı bir risk bulunuyor mu diye bakıp müşterilerimizi ve sürücülerimizi bilgilendiriyoruz. Bir nevi önleyici hizmet veriyoruz diyebiliriz” dedi. Canbulat, rekabet edilebilir, herkesin kolaylıkla ulaşabileceği rakamlarla bakım yaptıklarını belirterek “Sadece yedek parça ve işçilik satmıyoruz. Fiks paketler oluşturup müşterimize seçenek de sunuyoruz. Bakım anlaşmalarını TL bazlı yapıyoruz ve böylece müşterilerimiz dövizdeki dalgalanmalardan etkilenmiyor. 2017 yılında 1.700 adet bakım anlaşması yaptık. Ayrıca Scania kasko sayesinde herhangi bir kazada orijinal yedek parçalarla aracı ilk günkü gibi onarıyoruz. Tüm müşteri şikayetlerini ortalama 1 gün içerisinde çözerek, müşterilerimize her koşulda beklentilerinin üzerinde hizmet vermeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.


01-27-copy_Layout 1 09.03.2018 12:51 Page 13

Aktarma organlarında bir dünya lideri olan ZF, 10-18 Şubat tarihlerinde 7. Holdeki 42 numaralı standında yat ve balıkçı tekneleri için en yeni teknolojilerini sundu.

ZF MARİNE, CNR BOAT SHOW FUARINDA AÇILI ŞANZIMANLAR İLE FARK YARATTI U

zun bir aradan sonra ilk kez önceki sene düzenlenen CNR Boat Show’da deniz severlerle buluşan ve sunduğu ürün ve teknolojiler ile ziyaretçilerden yoğun ilgi gören ZF Marine, bu yıl 13.cüsü düzenlenen CNR Boatshow fuarında ZF 2000A açılı şanzıman, ZF alüminyum baş pervane ve ZF kumanda sistemlerini sergiledi.

dan klaslanabilir olup, dünya çapında satış sonrası hizmetler ağına sahiptir.

ZF 2000 A açılı şanzıman ZF “A” ve “V” tipi açılı şanzımanların üretiminde 40 yıllık bir deneyime sahip olup, motoryatlarda, süperyatlarda, hızlı teknelerde, askeri teknelerde, feribotlarda ve daha bir çok tekne tipinde binlerce referansa sahiptir. ZF “A” ve “V” tipi açılı şanzımanlar, 30 kW’ dan başlayıp 4.275 kW’a kadar güce sahip motorlar ile birlikte kullanılabilmektedir.

ZF TT 1001 FP ALU Baş Pervane ZF TT 1001 FP ALU baş pervane, alüminyum gövdeli tekneler için özel tasarlanmış olup, 100 kW güve kadar kullanılabiliyor. ZF’nin Krimpen, Hollanda’daki fabrikasında üretilen thruster ailesi 2000 kW’a kadar gücü desteklerken, uzun yıllardır dünya çapındaki çok sayıdaki uygulamada tercih ediliyor ve başarılı bir performans sergiliyor. ZF’nin güvenilir bir thruster tedarikçisi olarak sahip olduğu güçlü konumun arkasında da işte bu neden yatıyor. Tüm ZF thruster sistemlerinin geliştirme, tasarım ve üretimi ZF’nin kendi bünyesinde, ürünün dayanıklılığını garanti eden kalite kontrol süreçleri doğrultusunda gerçekleşiyor.

ZF açılı şanzımanları yüksek verimli, sessiz, hafif (alüminyum gövdeli) ve kompakttır, bütün ana klas kuruluşları tarafın-

ZF elektronik kumanda sistemleri manevra kabiliyetini arttırıyor ZF, deniz araçları için 50 yılı aşkın bir

süredir kontrol sistemleri üretiyor. Yatlar, iş tekneleri, ticari tekneler için yüksek kalitede ve son teknoloji kumanda sistemlerini üretmeye devam eden ZF, kumanda sistemleri ile pazarda önemli bir konuma sahip. Zorlu makina dairesi ve deniz koşulları için tasarlanan ZF elektronik kumanda sistemleri mekanik veya elektrik kontrollü makina ve şanzımanları kontrol edebilirken, çekici tasarıma sahip gaz kolları ile bir teknede 5 makinaya kadar seri kumanda olanağı sunabiliyor. Standart ZF elektronik kumanda sistemlerine entegre kullanılabilen el kumanda ünitesi (handheld) ile makina ve şanzımanın yanında baş ve kıç pervanelerinin de teknede istenen noktaya koyulacak soketler ile kumanda edilebilmesi olanağını sunuyor. ZF SmartCommand sistemine entegre joystick ile standart çift pervaneli teknelerde manevra yapmak çok kolay!

13


01-27-copy_Layout 1 09.03.2018 12:51 Page 14

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, beş ilçeyi birleştirecek olan Dudullu - Bostancı Metro Hattı'nın tünellerinin buluşması törenine katıldı. Modoko Metro İstasyonunda tünellerin birleşmesi törenine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’ın yanı sıra Ak Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, Ak Parti İstanbul Milletvekili Osman Boyraz, Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, metro inşaatının yüklenici firma yetkilileri ile birlikte tünel inşaatının çalışanları katıldı.

BAŞKAN UYSAL: “AMACIMIZ 2023 YILINA KADAR 1000 KM METRO HATTINA ULAŞMAK” Dudullu - Bostancı Arası 17 Dakika İstanbul’un Kuzey – Güney hatlarından biri olan Dudullu- Bostancı Hattı’nın 5 ilçeyi ve 4 ayrı metroyu birbirine bağlayan çok önemli bir hat olduğunu vurgulayan Başkan Mevlüt Uysal, hattın tünel kazı çalışmasının yüzde 77’sinin tamamlandığını ve 4 TBM ile devam eden kazı çalışmalarının Haziran ayı içinde tamamlanmasının planlandığını ifade etti. Nisan ayında ray montajına başlanacak hattın 40 araç dahil 600 milyon euroya mal olacağını ve Dudullu ile Bostancı arasını 17 dakikaya indireceğini anlatan Mevlüt Uysal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Parseller yönündeki TBM'ler buraya MODOKO istasyonuna ulaşmış durumda. Bos-

14

tancı yönündeki 2 TBM 15 gün içinde kazıyı tamamlayacak inşallah. Haziran ayı içerisinde inşallah kazılar tamamlanmış olacak. Hattın ray montajı ise Nisan ayında başlayacak. Hat açıldığında mesafeler kısalacak, hayatımız kolaylaşacak. DudulluBostancı Seyahat süresi 17 dakika olacak. Modoko’dan Eminönü’ne 28 dakikada, İçerenköy’den Taksim’e 35 dakikada, Kayışdağı’ndan Kadıköy’e 19 dakikada, Parseller Mahallesi’nden Bostancı’ya 21 dakikada, Kayışdağı Bostancı 13 dakika’da ulaşılabilecek.” En Son Teknolojiyi Kullanıyoruz Bu hattın da Üsküdar – Ümraniye gibi son teknoloji ürünü olacağını, hattın tama-

mında trenlerin hareketi Tam Otomatik Sürücüsüz gerçekleşeceğini aktaran Uysal, parklanma, temizlik- depo bakım mahalline gitme, istasyona intikal gibi aktiviteler makinistsiz yapılabileceğini kaydetti. İBB Yatırım bütçesinin yüzde 50’ye yakını ulaşım için kullanıldığını ve 2017 yılı sonu itibariyle sadece ulaşıma 14 yılda 54 milyar TL’lik yatırım yapılmış olduğunu dile getiren Uysal, “Metroyu şehrimizin dört bir yanına ulaştırıyoruz. Marmaray ve Haliç metro geçişi ile raylı sistemde entegrasyon sağlandı. Dakikalarla yolculuk dönemi başladı. Metro ağımız 160 kilometreye ulaştı. Günde 2 milyon 300 bin kişi metro ile seyahat ediyor. Diğer hatlarımız hizmete girdikçe bu sayı devamlı artıyor. Sayın


01-27-copy_Layout 1 09.03.2018 12:51 Page 15

Cumhurbaşkanımızla geçen yılın sonunda açılışını yaptığımız Üsküdar-Yamanevler hattında günde ortalama 85 bin yolcu taşınıyor. Bu hattın devamı olan YamanevlerÇekmeköy-Sancaktepe etabını yakında hizmete alacağız. Böylece Anadolu yakası büyük bir metro sistemine daha kavuşmuş olacak” diye konuştu. İstanbul’da devam eden raylı sistem inşaatının 150 kilometre olduğunun altını çizen Uysal, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak, ihalesini yaptığımız ve yapımı süren metro hattının uzunluğu bu. Ayrıca 117 kilometre, Ulaştırma Bakanlığımızın yaptığı raylı sistem inşaatı var. Bu yatırımlarla yakında İstanbul'da toplam 427 kilometre metro ağına ulaşmış olacağız.

Ulaşımda köklü çözüm için belirlediğimiz 1023 kilometre raylı sisteme hedefine hızlı adımlarla yürüyoruz. Mevcut sisteme 600 kilometrelik metro ağını dahil edeceğiz ve bu hedefe çok hızlı bir şeklide ulaşacağız” ifadelerini kullandı. Dünya İstanbul’a Gıpta İle Bakıyor Dünyanın İstanbul’daki metro çalışmalarına dünya gıptayla baktığını, İstanbul metrosunun dünyanın en modern metrolarından biri olduğunu belirten Uysal, İstanbul’un dünyada birkaç kentte olan akıllı metro sistemine sahip olduğuna dikkat çekti. “Her şey planladığımız gibi devam ediyor. Mahalle mahalle metronun geçeceği

yerler belli. Ulaşım rayına oturuyor” diyen Uysal, planlanan metro hatları tamamlandığında İstanbul’un dünyanın en uzun metro ağına sahip ikinci kenti olacağını söyledi. Törende konuşan Başkan Uysal, “Bugünün ana konusu değil ama siz sormadan ifade edeyim. Hedefimiz metroları çok hızlı bir şekilde yapmak ve İstanbul'un ulaşım sorunlarını çözmektir. Onun için iptal edilen 6 metro hattından 4'ü ile ek protokol yaparak devam kararı aldık. 2 hatla ilgili görüşmelerimiz devam ediyor. Hedefimiz metroları çok hızlı bir şekilde yapmak ve İstanbul'un ulaşım sorunlarını çözmektir" ifadelerini kullandı.


01-27-copy_Layout 1 09.03.2018 12:51 Page 16

S PLAKA PROBLEMİNİN ÇÖZÜMÜNDE İLK ADIM B

ursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bütünşehir yasası ile Bursa’nın merkez ilçeleri arasına katılan 10 ilçedeki S plaka sahibi esnafla bir araya gelerek, sorunların çözümüne yönelik ilk adımı attı. Bursa’yı daha yaşanabilir bir kent haline getirmeyi hedefleyen Büyükşehir Belediyesi, şehrin uzun yıllara dayanan sorunlarını da bir bir çözüme ulaştırıyor. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, bu kapsamda, Bütünşehir yasası ile Bursa’ya bağlanan ilçelerdeki S plaka sahibi esnafla görüşerek, sıkıntıların çözümü için çalışmalarına başladı. Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde (Merinos AKKM) bir araya geldiği esnafın sorunlarını dinleyen ve yaşadıkları sorunlarla ilgili talep ve önerileri alan Başkan Aktaş, “İlçelerimizden farklı tarihlerde satılmış S plakalarıyla ilgili olarak 500 civarında S servis plakası sahibi esnafımızla bir araya geldik” dedi. Yıllardır Konuşulan Bir Konuydu Bursa’da trafik ve ulaşımın çok konuşulduğunu ve bu konuyu detaylıca

değerlendirdiklerini anlatan Başkan Aktaş, “Bursa’da, 2014 sonrasında 6360 sayılı torba yasayla merkeze bağlanan 10 ilçemizin, 2014 yılı öncesi satılmış S plakalarıyla ilgili dönüşümünü istişare ettik. Yıllardır konuşulan fakat mesafe alınamayan bir konuydu. Bugün ilk kez, bizzat esnafla bir araya geldik. Biz bu konudaki hesaplama yöntemlerimizi ortaya koyduk ve onlar da beklentilerini anlattılar” diye konuştu. Başkan Aktaş, dikkate alınması gereken konuların var olduğunu ve bunun da kanuna uygun olarak değerlendirileceğini ifade ederek, “İnşallah, kanuni çerçevede bir yaklaşım ortaya koyup esnafımızın beklediği konuyu da biz halletmek istiyoruz” dedi. İlçeden alınmış S plaka ile Bursa merkezde gezmenin imkansız olduğunu ve bu durumda esnafın arabasının bağlandığını hatırlatan Başkan Aktaş, Büyükşehir yasası kapsamında tüm ilçelerin Bursa’nın merkez ilçesi olarak kabul edilmesinden dolayı, servis araçlarıyla ilgili dönüşümü sağlama gayretinde olduklarını belirtti.

BURSA’DA HEDEF DAHA RAHAT ULAŞIM B

üyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, önümüzdeki süreçte toplu ulaşımda bir kez daha indirime giderek, toplu ulaşımın daha fazla tercih edilmesini sağlamak istediklerini belirtti. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, geçtiğimiz aylarda toplu ulaşımda indirim yaptıklarını hatırlatarak bir kez daha indirim yapmayı düşündüklerini, toplu ulaşımın daha fazla tercih edilmesi için girişimlerinin süreceğini belirtti. Toplu Ulaşım Daha Fazla Tercih Edilecek Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Şubat ayı olağan Meclis Toplantısı’nın ikinci oturumu yapıldı. Rutin gündem maddeleri görüşüldüğü meclis toplantısında, Büyükşehir Belediyesi ulaşım şirketi Burulaş yatırım ve projeleri de ele alındı. Başkan Alinur Aktaş, toplu ulaşımda geçtiğimiz aylarda indirim yapıldığını hatırlatarak, “Önümüzdeki süreçte toplu ulaşımda bir kez daha indirim yapmak istiyoruz. Toplu ulaşımın daha fazla tercih edilmesiyle ilgili girişimimiz de var. Yazılımlarla ilgili ciddi yatırımlarımız olacak. Minibüsçü esnafıyla da görüşmelerimizde dönüşüm yapılması ve elektronik sisteme geçilmesi gerektiğini ilettik. Bundan sonraki görüşmelerde de derdimiz bu olacak” dedi. Raylı Sistemde Kapasite İki Katına Çıkacak Mecliste toplu ulaşım konusunda yapılacak çalışmalarla ilgili bilgilendirmede bulunan Burulaş Genel Müdürü Mehmet Kürşat Çapar, raylı sistemin kapasitesini iki katına çıkartmak için gerekli hazırlıkların yapıldığını belirtti. Raylı ulaşımda işletme süresini 2 dakikaya indirmeyi hedeflediklerini belirten Çapar, “Raylı sistemde mevcut yazılım, ana omurgada üç buçuk dakika, Emek ve Üniversite ile Kestel hattı eklemesine ise 7 dakikada bir trene müsaade ediyor. Şu andaki tabloda ise bunun üzerinde bir talep var. Var olan sistemin kapasitesini yaklaşık iki katına çıkartmak için hazırlıklarımızı yapıyoruz” dedi. Çapar, bunun yanında otobüs kontrol merkezi ve otobüs şoförlerinin eğitiminin yapılacağı Buruluş Akademi ve Elektronik Denetleme Sistemi (EDS) ile ilgili gerekli çalışmaların da sürdüğünü kaydetti.


01-27-copy_Layout 1 09.03.2018 12:51 Page 17

AKIA Türkiye de otobüs üretimi ve ihracatında önemli gelişmelere imza attı.

AKIA 3. FABRİKASINI TACİKİSTAN’A KURUYOR Kuruluşundan bu zamana kadar Türkiye de ve Dünyada sektör adına önemli adımlar atarak ilerleyen AKIA, 3. Fabrikasının temellerini Tacikistan’da attı. Temel atma törenine Tacikistan Cumhurbaşkanı Sayın İmamali RAHMAN, Sanayi ve Teknoloji bakanı Şavkat Babayev, Ulaştırma Bakanı Hayrullah Asoyev, Duşanbe Belediye Başkanı Rustom İmamali ve çok sayıda bürokrat ve milletvekili katılımlarıyla gerçekleştirildi. Törende konuşan Sayın İmamali RAHMAN, AKIA ve Avesto firmalarının ülkelerine yapmış olduğu yatırım ve istihdamın çok önemli olduğunu ve bu yatırımın büyüyerek devam etmesini temenni etti. AKIA Genel Müdürü Remzi Baka ise; iki şirket arasında atılan imzaların Türkiye ve Tacikistan ekonomisi arasındaki bağları daha da pekiştireceğini Geniş üretim kapasitesi, Modern tesis altyapısı, yetkin insan kaynağı ile Asya kıtasındaki pazarlara daha fazla araç ihraç edebilmek adına Tacikistan’ın önemli bir yatırım ülkesi görevi göreceğini belirtti. Tacikistan’ın köklü firmalarından Avesto ile ortak üretim kararı alınarak temelleri atılan fabrikada yıllık 600 araç üretilmesi planlanıyor. AKIA, Türkiye de üretilen Otobüslerin %85’lik satış payını ihracat olarak gerçekleştirmektedir. AKIA, 20 ülkeye ihracat yaparak, ülkemizin gelişimine katkı sağlamaktadır. Şirketin Otobüs üretimindeki başarılarının göstergesi olarak yatırımlara devam edecektir.

17


01-27-copy_Layout 1 09.03.2018 12:51 Page 18

TRAFİKTE “HATALIYSAM ARA” DEVRİ KAPANIYOR

Şirket aracı kullanan çalışanların sürüş alışkanlıklarını geliştirmeyi hedefleyen Arvento; yol emniyetini ve enerji verimliliğini arttırarak ekonomik ve emniyetli araç kullanımını destekliyor. Şirketlerin sahadaki ekiplerinin trafikteki davranışlarının takibi ve analizi amacıyla geliştirilen Arvento Güvenli ve Ekonomik Sürüş Sistemi ile sürücülerin trafik güvenliğinin arttırılması, kötü araç kullanımı kaynaklı araç giderlerinin düşürülmesi, sürücü ve şirket bazında daha güvenli ve ekonomik sürüş alışkanlıklarının kazandırılması hedefleniyor.

Ş

irket araçları ile yapılan trafik kazaları ve bu araçların kötü kullanımından kaynaklanan trafik cezaları şirketlerin başını ağrıtan konular arasında yer alıyor. Türkiye’nin Lider Araç Takip Sistemi Arvento tarafından geliştirilen Güvenli ve Ekonomik Sürüş Sistemi ise bu sorununun çözümü için şirketlere sahadaki araçlarının trafikteki davranışlarını sürücü, il ve bölge bazında analiz ederek güvenli ve ekonomik araç kullanımı profillerini oluşturmalarını sağlayan özel bir sistem sunuyor. Sistem sayesinde sürücülerin hız yapmasının önlenmesi, trafikteki güvenliklerinin arttırılması, trafik cezalarının azaltılması, kötü araç kullanımı kaynaklı araç giderlerinin düşürülmesi ve böylece hem sürücü hem de şirket bazında daha güvenli ve ekonomik sürüş alışkanlıklarının kazandırılması hedefleniyor. Araçlardan toplanan hız, devir, ani hızlanma, ani yavaşlama ve rölanti bilgileri sayesinde sistem üzerinden her bir sürücü için ayrı bir profil oluşturulabiliyor. Bu sayede sürücülerin performansı puanlama sistemiyle değerlendirilerek öncelikle sürücünün, sonrasında bulunduğu ekibin, görev yaptığı ilin ve toplamda şirket genelinin ekonomik ve güvenli sürüş ortalaması bilgisine ulaşılabiliyor. Aldığı puan şirket ortalaması üzerinde olan sürücü ve ekipler şirketler tarafından kurum kültürüne uygun olarak ödüllendiriliyor.

18

Arvento Drive Mobil Uygulaması ile Tüm Çalışanlar Trafikte Puanlanıyor Güvenli ve Ekonomik Sürüş Sistemi’nde sadece şirket yöneticilerinin değil şirket çalışanlarının da aktif olarak sisteme katılması sağlanıyor. “Arvento Drive” uygulaması sayesinde sürücüler de bireysel puanlarını, grup puan ortalamalarını ve şirket ortalamasında nerede bulunduklarını

mobil uygulama üzerinden takip edebiliyorlar. Arvento Güvenli ve Ekonomik Sürüş Sistemi güvenli ve ekonomik araç kullanımını teşvik ederek şirket verimliliğinin artması ve trafik kazalarının azalmasına katkıda bulunurken yüksek puan alan sürücülerin belirlenerek ödüllendirilmesine de imkan sağlıyor.


01-27-copy_Layout 1 09.03.2018 12:51 Page 19

Türkiye ihracatının 12 yıldır üst üste lider sektörü olan otomotiv endüstrisinde 2017 senesinin şampiyon firmaları belli oldu. Geçen yıl 28,5 milyar dolar ihracata imza atan otomotiv firmalarının zirvesinde Ford Otomotiv yer aldı. Otomotivde en çok ihracat gerçekleştiren firmalar sıralamasında Ford Otomotiv’in ardından Toyota Otomotiv ikinci, Tofaş da üçüncü oldu.

OTOMOTİVDE İHRACAT ŞAMPİYONLARI BELLİ OLDU U

ludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre otomotiv sektörünün ocak ayı ihracatı da yüzde 10,8 artışla 2 milyar 287 milyon dolar oldu. Bugüne kadarki en iyi ocak ayı ihracat rakamına ulaşan sektör, son iki yıldır aralıksız her ay artış göstermiş oldu. Ocak artışında Otomotiv Yan Sanayi ve Otobüs Minibüs Midibüs ürün gruplarındaki çift haneli artışlar belirleyici olurken, ABD en fazla ihracat yapılan 5. ülke konumuna yükseldi. OİB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu, “İhracat yaptığımız ülke ve bölgelerdeki pazarların büyümesi, Türkiye araç üretimi ve ihracatındaki artış, yeni modellere olan yoğun ilginin de etkisiyle otomotiv firmalarımız 2017 yılında da başarı grafiğini sürdürdü” dedi. Türkiye ihracatının 12 yıldır üst üste lider sektörü olan otomotiv endüstrisinde 2017 senesinin şampiyon firmaları belli oldu. Geçen yıl 28,5 milyar dolar ihracata imza atan otomotiv firmalarının zirvesinde Ford Otomotiv yer aldı. Otomotivde en çok ihracat gerçekleştiren firmalar sıralamasında Ford Otomotiv’in ardından Toyota Otomotiv ikinci, Tofaş da üçüncü oldu. İlk üç şirketi sırasıyla Oyak Renault, Kibar Dış Ticaret, Mercedes-Benz Türk, Bosch Sanayi, Man Truck & Bus, ve Goodyear Lastikleri takip etti. İhracatın lokomotif sektörü 2018 yılına da hızlı başladı. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre otomotiv sektörünün ocak ayı ihracatı yüzde 10,8 artışla 2 milyar 287 milyon dolar oldu. Böylece bugüne kadarki en iyi ocak ayı ihracat rakamına ulaşan sektörün Türkiye ihracatından aldığı pay da yaklaşık yüzde 19 olarak gerçekleşti. Otomotiv, aynı zamanda Ocak 2016’dan bu yana olmak üzere

son iki yıldır aralıksız her ay artış göstermiş oldu. Ocak ayı ihracat artışında Otomotiv Yan Sanayi ve Otobüs Minibüs Midibüs ürün gruplarındaki çift haneli artışlar temel belirleyici oldu. ABD’ye yönelik yüksek oranlı ihracat artışı devam etti, ABD 154 milyon dolar ile en fazla ihracat yapılan beşinci ülke konumuna yükseldi. OİB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu, “İhracat yaptığımız ülke ve bölgelerdeki pazarların büyümesi, Türkiye araç üretimi ve ihracatındaki artış, yeni modellere olan yoğun ilginin de etkisiyle otomotiv firmalarımız 2017 yılında başarı grafiğini sürdürdü” dedi. Otomotiv firmalarının ihracat stratejilerini çok iyi belirlediğini ve fuarlar, ticaret ve alım heyetleri gibi çalışmalarla pazar çeşitliliğini artırdığını vurgulayan Orhan Sabuncu, “Geçen yıl yaklaşık yüzde 20 artışla 28,5 milyar dolar ihracata imza atan otomotiv sektörümüz Türkiye ihracatına ivme kattı. Türk otomotiv endüstrisi olarak bu yıl da ihracatımızı kalıcı olarak artırma yolunda çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Ocak ayındaki yaklaşık yüzde 11’lik artış, bunun en iyi göstergesi. 12 yıldır üst üste şampiyon olan sektörümüzün liderliğini sürdürmesinde katkısı olan tüm firmalarımızın başarılarının devamını diliyorum” dedi. Otomotiv Yan Sanayide Artış Yüzde 24 Oldu Ocak ayında mal grupları bazında Otomotiv Yan Sanayi ihracatı yüzde 24 artışla 896 milyon dolar olurken, Binek Otomobil ihracatı yüzde 4 artışla 954 milyon dolar, Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar ihracatı yüzde 16 azalışla 268 milyon dolar ve Otobüs-Minibüs-Midibüs ihracatı da yüzde 31 artışla 116 milyon dolar olarak

gerçekleşti. Otomotiv yan sanayinde en büyük pazar olan Almanya’ya ihracat yüzde 20 artarken, Fransa’ya yüzde 22, Romanya’ya yüzde 50, İtalya’ya yüzde 29, Birleşik Krallık ve ABD’ye de yüzde 26’şar oranda arttı. Binek Otomobillerde en büyük pazar olan Fransa’ya ihracat yüzde 9 azalırken, İtalya’ya yüzde 30, Birleşik Krallık’a yüzde 27, Almanya’ya yüzde düşüş yaşandı. Artışın yüzde 100 olduğu ABD, bu mal grubunda en fazla ihracat yapılan ikinci ülke konumuna yükseldi. Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlarda en büyük pazar olan Birleşik Krallık’a ihracat yüzde 39, Fransa’ya yüzde 14, Slovenya’ya yüzde 29 düşerken, İtalya’ya yüzde 12 arttı. Otobüs-Minibüs-Midibüs ürün grubunda ise ihracat İtalya’ya yüzde 457, İspanya’ya yüzde 149, Hollanda’ya yüzde 58 arttı. Almanya’ya İhracat Yüzde 8 Arttı Ülke bazında en büyük pazar olan Almanya’ya ihracat yüzde 8 artışla 349 milyon dolar, Fransa’ya yüzde 2 artışla 238 milyon dolar olurken, İtalya’ya yüzde 1,5 düşüşle 219 milyon dolar, Birleşik Krallık’a yüzde 22 düşüşle 194 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ocak ayında ABD’ye yüzde 371, Fas’a da yüzde 96 artış kaydedildi. ABD’ye olan artışta binek otomobiller ihracatının yüzde 100, yan sanayi ihracatının yüzde 26 artması etkili oldu. Ülke grubu bazında da Avrupa Birliği Ülkelerine ihracat yüzde 3 artışla 1,7 milyar dolar olurken, AB Ülkeleri toplam ihracattan yüzde 75 pay aldı. Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesine ihracat yüzde 285 artarken, Bağımsız Devletler Topluluğu Ülkelerine yüzde 36, Afrika Ülkelerine yüzde 19 artış oldu.

19


01-27-copy_Layout 1 09.03.2018 12:51 Page 20

İSMAİL YOLCU Genel Müdür

ÖZULAŞ A.Ş.

SORUNLAR SARMALI VE TEK MEVZUAT İHTİYACI

Lastik Tekerlekli Toplu Taşıma Sisteminde (Otobüs sistemi) yüksek olan yatırım (Otobüs ve personel istihdamı) ve işletim maliyetleri, Belediyeleri işletmecilikten uzaklaştırırken, buna mukabil Özel Halk Otobüslerinin sayıları her geçen gün biraz daha artmaktadır. Bugün için Özel Halk Otobüsü sayısı 30 binlere yaklaşmış durumdadır. Ancak standarttan ve tek mevzuattan yoksun bu kontrolsüz çoğalma, başta sürdürülebilirlik, gelir yetersizliği, tarife ve kalite olmak üzere beraberinde birçok sorunu da dikkatlere getirmektedir.

20

Sorunların Kaynağı Arz ve talep etüdü yapılmadan, fiziki ve işletme şartları, sürdürülebilirlik dikkate alınmadan ve sadece maliyetten kurtulmak ve gelir de sağlamak temel amacıyla Belediyelerin yaptığı bu özelleştirme uygulaması, bu şartlar devam ettiği takdirde yakın bir gelecekte çok ciddi mağduriyetlere ve kamu işinin aksamasına neden olacaktır. Öncelikle Belediyelerin bu sektöre ticari bakmaları ve Özel Halk Otobüslerini rakip olarak görmeleri, faaliyetin bireysel sürdürülmesine göz yummaları ya da aksine bir çalışma yapmamaları yanlıştır. Diğer taraftan özel işleticilerin, şartları ve mevzuatları dikkate almadan, her hangi bir etüt ve hesap yapmadan kontrolsüz bir şekilde bu işe talip olmaları daha büyük yanlıştır. Kent İçi Toplu Taşımacılık faaliyeti dünyanın her yerinde bir kamu faaliyetidir ve imtiyaz hakkı mahalli idarelere (Belediyeler) aittir. Birçok ülke ve şehirlerde bu faaliyet kamu işletmeleri tarafından yürütülürken, bazı ülke şehirlerinde de özel sektör uygulamaları bulunmaktadır. Ülkemiz, Otobüs işletmeciliğinde özel sektör uygulamasının bu kadar yoğun olduğu ülkelerin başlarında gelmektedir. Ancak buradaki sıkıntı, özellikle Avrupa ülkelerindeki özel sektör uygulaması kurumsal iken, bizde tamamen bireysel olmasıdır. Otobüs sisteminde gerekli verimi sağlamak ve sürdürülebilirlik açısından tam işletme esnekliği zorunluluktur. Bireysel işleticilik ise otobüs sisteminin özelliği ve avantajı olan işletme esnekliğini ortadan kaldırmaktadır. Bu ise tabi olarak taşımacılar ve bölgeler arasında gelir-gider eşitsizliğine, kalitesizliğe, ihlal sayısının da artmasına neden olmaktadır. Bireysel işletmecilik artık sektörün kösteği ve bataklığı haline gelmiştir. Metro gibi ana taşıma sistemleri yaygınlaştıkça otobüs isteminin alanları daraldığı, yolcu ve geliri düştüğü halde işletme esnekliği olmadığı için otobüs hatlarını yeniden düzenlemek, kapasite transferi yapmak ve zararı önlemek maalesef kolay olmamaktadır. Bu nedenle sorunların kaynağını iyi tespit etmeden çözüm adı altında yapılacak her düzenleme geçici olacaktır


01-27-copy_Layout 1 09.03.2018 12:51 Page 21

İSMAİL YOLCU Genel Müdür

ÖZULAŞ A.Ş.

ve geleceği kurtarmayacaktır. Bu gerçekleri kabul etmez isek şimdi olduğu gibi sorunlar sarmalı ve hayal kırıklıkları oluşur, boşa enerji ve zaman kaybederiz. Standartsızlık Ve Yanlışlar Ülkemizde yaklaşık 1 asırlık geçmişi ve tecrübesi olmasına ve bugün kentlerin vazgeçilmez gerçekleri haline gelmelerine rağmen, Özel Halk Otobüsü işletmeciliğinde standardı sağlayacak tek mevzuat ne yazık ki oluşmamıştır. İşletme Standardının ve özel işleticilik kültürünün oluşmamasında elbette en büyük kusur kamuya aittir. Her şeyden önce Belediyelerin yasalarla kendilerine verilmiş bir görevi kontrolsüz bir şekilde, gelir sağlamak amacıyla özel işletmecilere devir etmeleri ciddi bir hatadır. Bu noktada esas alınması gereken tek şey hizmetin sürdürülebilirliğidir. Belediyelerimizin İmtiyaz hakkı kendilerine ait olan bir kamu hizmetinin sürekli nitelikli ve istikrarlı sürdürülmesi için her türlü tedbiri almaları, mevzuat düzenlemelerini yapmaları, işi kurumsal ve profesyonel hale getirilmesi için özel işletmecilere gerekli desteği sağlamaları gerekmektedir. Ver kurtul mantığıyla yapılan özelleştirmeler sorunları çoğaltmıştır, daha da çoğaltacaktır. Kendi araçlarıyla bu işi yaptıkları zaman zarar eden Belediyelerimiz, kendilerini yatırım ve işletme zararından kurtaran Özel Halk Otobüsü işletmeciliğini kurumsallaştırmaları ve her türlü desteği sağlamaları gerekmesine rağmen tam aksine gelir kapısı olarak görmeleri çelişkidir ve kaliteyi düşürmektedir. Tek Mevzuat İhtiyacı Tek mevzuat olmaması standartsızlığa, kalitesizliğe, düzensizliğe, kalitesizliğin temel kaynağı olan bireysel işletmeciliğe, gelirde eşitsizliğe, rekabete dayalı işletmecilik ihlallerin çoğalmasına ve Belediyelere göre ayrı, ayrı uygulamalara neden olmaktadır. Ne yazık ki bugüne kadar Ülkemizde geçerli olacak tek mevzuat ihtiyacı ne belediyeler, ne de bireysel işleticilik nedeniyle kendi aralarında etkili bir birlik ve yönetim oluşturamayan sektör temsilcilerinin aklına gelmemiş veya kamu ret eder düşüncesiyle dile getirememişlerdir. Kapasite dönüşümleri (araç büyütme) talep etüdü yapılmadan gerçekleştirildiği için birçok ilimizde kapasite enflasyonuna neden olmuştur. Tür elemanları (Minibüsle Otobüs, Otobüsle Otobüs, grupla grup rekabeti) arasındaki anlamsız çok sert rekabet bu sistemin temel özelliği ve avantajı olan esneklik ve modülerlik özelliğini ortadan kaldırmakta, kaynakların ve kapasitenin verimsiz kullanmasına sebep olmaktadır. Bütün bu sıkıntılar ancak tek mevzuat ile çözümlenebilecektir. Yepyeni Bir Yönetim Anlayışı Gerekli Diğer taraftan 25 bin rakamıyla övünen sektör temsilcilerinin, etkili bir birliği sağlamak, sorunlardan kurtulmak için tek çare olan Kurumsal işletmeciliğe geçmek, tek gelir ve gider havuzu oluşturarak en azından kendi içinde rekabeti önlemek, standart için ek mevzuat hazırlamak ve çıkarılması için uğraşmak, profesyonel ve uzmanlarla yönetim sistemine geçmek gibi gerekleri hiç düşünmemişlerdir. Yöneticilik bir meslektir. Bilgi, uzmanlık, tecrübe, strateji, vizyon ve en önemlisi Kollektif (ekip çalışması) anlayışı gerektirir. Sektörün sorunlarından kurtulması ve ileriye güvenle bakabilmesi için mevzuat düzenlemesinden önce kendisine “doğru mu yöne-

tiyoruz” sorusunu sorarak etkin bir yönetim sistemi oluşturması şarttır. İyi yönetici sadece bugünü idare eden değil geleceği kurandır. Bunun için de vizyon, ekip anlayışı, uzlaşmacılık, birleştiricilik ve uzmanlık gerekmektedir. Bulunduğumuz çağda işi kişiler değil ekipler ve sistemler yürütmektedir. Etkili bir yönetim modeli ve yeni bir sistem ihtiyacını değil de yönetimleri oluştururken kişileri ön plana çıkarmak ve kişilerden medet ummak en büyük yanlıştır ve bu dönemler çoktan kapanmıştır. Sektörün geleceğe umutla bakabilmesi için öncelikle yönetim anlayışını mutlaka gözden geçirilmesi, uzmanlığa, profesyonelliğe, bilgiye, teknolojiye ve kurumsallığa önem veren bir anlayışa geçiş gerekmektedir. Sektörün Temel Sorunları Sektörün pansumanla, merhemle iyileştirilemeyecek temel sorunları var. Sektör sorunlarla yaşamayı kanıksamış durumda ve sorunları sistemin parçası olarak görmek alışkanlığı oluşuyor. En büyük tehlike buradadır. Çünkü bundan beslenen bir kısım menfaatçi insanlar ortaya çıkar ve sorunları devam ettirmek için ellerinden gelen her şeyi yaparlar. Uzun vadede etkisi olmayacak günübirlik taleplerle ve ihtiyaçlarla uğraşmak temel sorunların gözden kaçırılmasına neden olmaktadır. Bu kendimizi kandırmak olur. Sadece gelirin artırılması sorunları çözmeye yetmeyecektir. Bugün çözdüğünüzü zannettiğiniz şeyler yarın kartopu gibi büyüyerek önümüze çıkacaktır, çıkmaktadır. Önemli olan geleceği de ön gören kalıcı çözümler ve yepyeni bir sistem oluşturmaktır. Her şey eskimektedir. Şu anki Otobüs yönetim ve işletim sistemi de tabi olarak eskimiştir ve güncelleme gerekmektedir. Özetle sektörün çözüm bekleyen temel sorunları; 1. Tek Mevzuat olmaması, 2. Şu anki sorunların ve verimsiz işletmeciliğin kaynağı olan, esnekliği ve eşit gelirgideri engelleyen bireysel işletmecilik, 3. Standartsızlık, 4. Hizmet Kalitesinin düşüklüğü, 5. KDV muafiyeti, 6. Kurumsallaşamama, 7. Profesyonel olmayan yönetim anlayışı, 8. Sürdürülebilir bir gelir olmayışı, Ücretsiz ve indirimli taşıma-tarife sistemi-Usulsüz seyahat kartı kullanımı 9. Garajların olmaması, araçların güvenliği ve bakım yetersizliği 10. Nitelikli şoför teminindeki sıkıntılar ve kurumsal istihdam yapamama, 11. Eğitim yetersizliği ve verilen eğitimin verimsizliği 12. İmaj Bu sorunları, organize olmayan ÖHO sektörünün tek başına çözebilmesi asla mümkün değildir. Bütün bunların çözümü ve sürdürülebilir bir faaliyet için mutlaka otorite-operatör ilişkisine geçilmesi ve sistemin buna göre sil baştan yenilenmesi şarttır. Artık yaşadıklarımızdan ders alalım. Yanlışı yanlışla düzeltme yanlışından ve şimdiye kadar hiçbir olumlu netice alamadığımız ezberlenmiş alışkanlıklarımızdan vaz geçelim. Değişim her zaman ihtiyaçtır. Kısaca başkası bizi değiştirmeden biz değişelim, değiştirelim. 2018’in bütün sorunların çözülmeye başlandığı yıl olması temennisiyle sektöre bereketli kazançlar ve kazısız, belasız hayırlı çalışmalar diliyorum.


01-27-copy_Layout 1 09.03.2018 12:51 Page 22

Ordu Büyükşehir Belediyesinin değişim ve dönüşüm projelerinden biri daha düzenlenen törenle hizmete girdi. “Toplu Ulaşımda Modern Dönüşüm Ordu’muzda” sloganıyla Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilen hizmete alma törenine binlerce vatandaş katıldı. Yaklaşık 340’a yakın eski toplu taşıma aracının yerine toplam 177 yeni ve modern araçla hizmet verecek olan yeni sistemde mor beyazlı araçlarda şoförler tek tip kıyafette olacak, akıllı kartla ücret ödeme sorunları ortadan kaldırılarak vatandaşlar güvenli ve keyifli seyahat edebilecek. Durak haricinde indir bindir yapılmasından dolayı trafikte yaşanan aksaklıklar da yeni sistemle birlikte sona erecek.

ORDU DÖNÜŞÜMÜ BMC VE KARSAN'LA GERÇEKLEŞTİRDİ A

ltınordu ilçesi Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen törene Ordu Valisi Seddar Yavuz, AK Parti Ordu Milletvekilleri Oktay Çanak ve Metin Gündoğdu, Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz ve eşi Yeter Yılmaz, Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Ahmet Çoruh, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Bülent Civelek ve eşi Nazan Civelek, OSKİ Genel Müdürü Fatih Yürük, Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Ayaz, Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tarık Yarılgaç, İl Emniyet Müdürü Mehmet Erduğan, Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş, Ak Parti İl Başkanı Uğur Çelenk, MHP İl Başkanı Köksal Yılmaz, İl Jandarma Komutan Yrd. J. Yrb. Murat Yılmaz, ORDEF Başkanı Celalettin Dervişoğlu ve vatandaşlar katıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz’a verdiği sözü yerine getirdiği için teşekkür eden Ordu Altınordu Minibüsçüler ve Otobüsçüler Kooperatif Başkanı Adem Yavuz’un konuşmasının ardından, Başkan Enver Yılmaz duygu ve düşüncelerini paylaştı. Başkan Yılmaz, “Toplu Ulaşımda Bugün Çağ Atladık” 2014 yılında verdikleri sözü bugün yerine getirmiş olmaktan büyük bir mutluluk duyduklarını söyleyen Başkan Yılmaz, “İlçemizde ulaşım yapısı o kadar çok karışıktı ki bu süreci en sağlıklı bir şekilde yürüttük” dedi. Kumbaşı’ndan kalkan bir dolmuşun Devlet Hastanesine neredeyse 1.5 saatte gittiğini hatırlatan Başkan Enver Yılmaz, “2015 yılında bu projemizle ilgili profesyonel bir destek aldık. Şoför esnaflarımızla bir araya gelerek yeni toplu ulaşımla ilgili çalışmayı siz yapın dedik. Onlar da Türkiye genelinde ciddi bir çalışma gerçekleştirdi ve bize ‘Siz doğru söylüyorsunuz, bu işi biz yapalım’ dedi. Tamamen teknolojik bir sistemle birlikte toplu ulaşımda bugün çağ atladık. İnşallah 1 haftalık süreç içerisinde eksiklerimizi de görerek süreci en iyi şekilde işleteceğiz. Sahil güzergâhımızdaki büyük otobüslerimiz bugün itibarıyla devreye girecek. Bu geçiş sürecinin ardından sistemimiz tamamen oturmuş olacak.

22

Cumhuriyet Meydanı, artık Toplu Ulaşım Merkezi (TUM) olarak hizmet verecek. Güzergâh kodlarına 52’den başladık ve araçlarımızı mor beyaza büründürdük ve dünya standartlarında bir hizmeti hemşehrilerimize sunmuş olduk. Bugün itibarıyla Ordu’muz diğer illere de örnek teşkil edecek bir hizmete kavuşuyor. 7 kooperatifi bir araya getirmiştik. İlçelerimizi de bu sisteme dâhil etmek istiyoruz. Hemşehrilerimiz akıllı kart uygulamasını hem teleferikte hem de akıllı bisikletlerde de kullanılabilecek” diye konuştu. Ordu’da Büyük Değişim Yaşanıyor Yapılan hizmetlerle Ordu iline çağ atlattıklarına vurgu yapan Başkan Enver Yılmaz, “Altyapısı tamamlanmış bir kentin artık üstyapısında görsel güzellikleri devreye sunmaya başladık. Altınordu ilçemizde altyapı sorunlarından kurtulduk ve üstyapı çalışmalarına geçtik. 19 ilçemizin 14’ünde altyapı yatırımlarımızı tamamladık. Ordu’muzda yıllarca yaşanmış olan çöp sorununu bugün artık konuşmuyoruz bile. Çöp sorununu kaldıracağız dedik ve bitirdik. İlimizin tam 23 noktasında vahşi depolama şeklinde çöp dökülüyordu. Çöp sorununu çözmüşken, şimdi para kazanmaya başladığımız gibi çöpten artık elektrik de üretmeye başlayacağız. Eski çöp alanının olduğu bölgede Melek Park Projemizi hayata geçiriyoruz. Trafiğe kapattığımız ve dış cephelerini yenilediğimiz bölgelerde büyük bir değişim yaşanıyor. Artık binalar tek tip ve renk uyumu var” dedi. Ordu Mutlu İnsanların Yaşadığı Bir İl AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sosyal Politikalar Başkanı Öznur Çalık’ın kendisiyle paylaştığı bir bilgiyi hizmete alma törenine katılan vatandaşlara anlatan Başkan Yılmaz, “Sayın Genel Başkan Yardımcımız Öznur Çalık Hanımefendi, yapılan bir ankette Ordulu hemşehrilerimizin % 83’ünün yaşadıkları bu kentte çok mutlu olduğunu söylemiş. Ankette çıkan bu sonuç bizleri de mutlu etmiştir. 2019 itibarıyla verdiği her sözü tutan ve bölgesinde örnek


01-27-copy_Layout 1 09.03.2018 12:51 Page 23

gösterilen il olmaya devam edeceğiz. Mutlu insanların yaşadığı güzel Ordu’muz bundan sonra da güzel yatırımlar görecektir. Büyükşehir Belediyesi olarak, 320 milyon TL ile devir aldığımız borcu sıfırladık. Türkiye’de borcu olmayan tek Büyükşehir Ordu ilimizdir. Bu gurur hepimizindir. Çevre yolunun açılışı ve toplu ulaşımın devreye girmesiyle birlikte kent trafiğinde büyük bir rahatlama yaşanacak. Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, emeği geçen ve katkı sunan herkese çok teşekkür ediyor ve toplu ulaşım hizmetimizin ilimize hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu. Milletvekili Gündoğdu, “Bu Hizmetler Ordu’yu Geleceğe Taşıyacak” Milletvekili Metin Gündoğdu ise yaptığı konuşmada, Ordu Büyükşehir Belediyesinin gerçekleştirdiği değişimden dolayı başta Sayın Enver Yılmaz olmak üzere, emeği geçen herkese teşekkür etti. Ordu ilinin Büyükşehir olarak artık hak ettiği hizmetleri aldığını söyleyen Milletvekili Gündoğdu, “Toplu ulaşımda yaşanan bu hizmetimiz için çok teşekkür ediyorum. Ordu’muzda büyük bir değişim var dolayısıyla bu teşekkürler az bile. Mart Nisan ayları gibi Ordu çevre yolunun ilk etabını açacağız. Bu hizmetler ilimizi geleceğe taşıyacaktır” diye konuştu. Milletvekili Çanak, “Artık Yeni Türkiye Masada Oyun Bozuyor” Milletvekili Oktay Çanak, Ordu ilinin Büyükşehir olmasından rahatsızlık duyan ancak daha sonra hizmetleri görünce sessizliğe bürünenlerin olduğuna dikkat çekerek, “Büyükşehir olmanın Ordu’muza zarar vereceğini söyleyen siyasetçiler vardı ancak Sayın Cumhurbaşkanımız, bunun tam tersini söylemiş ve çok şeyler kazanacağımızı

belirtmişti. Şimdi bu kazanımlara hep birlikte eşlik ediyoruz. Aylarca süren çalışmalar sonrasında hazırlanan bu yeni sistem kazanımlarımızdan sadece biridir. Ordu hem sosyal hem de fiziki olarak büyüyor. Sınır ötesi operasyonlarla Türkiye, terör yuvalarını çökertmeye devam ediyor. Artık yeni Türkiye masada oyunu bozuyor. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan yumruğunu masaya vuruyor. Sınır ötesi operasyonlarla bize tehlike olan her örgütün tepesine ineceğiz. Dışarıdaki düşmanlarımızı biliyoruz ancak yurt içinden gelen çatlak sesleri hangi kefeye koymak gerekiyor bunu da anlamış değiliz” dedi. Vali Yavuz, “Türkiye Sessiz Bir Devrim Gerçekleştirmiştir” Ordu Valisi Seddar Yavuz, yeni toplu taşıma sisteminin hayata geçmesinde büyük emeği olan Başkan Enver Yılmaz’a ve katkı

sağlayan herkese teşekkür ederken, “Türkiye, artık kendine yetebilen ve savunma sanayi başta olmak üzere sürekli gelişen bir ülkedir. Sessiz bir devrim gerçekleştiren ülkemize pranga atmaya çalışılıyor. İdeolojimiz ne olursa olsun, sevdası Türkiye olan herkesin el ele tutuştuğu bir ülke olmak için çabalamalıyız. Artık zengin ve müreffeh bir ülkeyiz. Sevgi ve muhabbet bizleri geleceğe hep birlikte taşıyacaktır. Mazlumların da tek ümidi var, o da Türkiye’dir” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından protokol üyeleri, yeni toplu ulaşım sisteminin hizmete açılış kurdelesini birlikte kesti. Kurdelenin kesilmesiyle birlikte Ordu ilinde toplu ulaşımda bir devir kapanarak, modern bir toplu ulaşım sisteminin uygulanacağı yeni bir dönem başladı.


01-27-copy_Layout 1 09.03.2018 12:51 Page 24

1967 yılında Otomarsan ismi ile kurulan ve aralıksız üretime devam eden Mercedes-Benz Türk A.Ş., 85.000’inci otobüsünü banttan indirdi. Türkiye’de üretilen her iki otobüsten birinde imzasını taşıyan Mercedes-Benz Türk, 2017 yılında da Türkiye pazarındaki zorlu şartlara rağmen şehirlerarası otobüs pazarında geleneksel hale gelen liderliğini sürdürmeyi başardı. Kuruluşundan bu yana Türkiye otobüs üretiminde öncü konumda olan ve sektörün dönüm noktalarını belirleyen Mercedes-Benz Türk, 2017 yılsonu itibarıyla sadece otobüs üretimine 460 milyon Avro yatırım yaptı.

MERCEDES-BENZ TÜRK, 85.000’İNCİ OTOBÜSÜ ÜRETTİ 1

967 yılında Otomarsan ismi ile İstanbul’da kurulan ve bugün yatırım miktarı 1,138 milyar Avro’ya ulaşan, Türkiye’nin yabancı sermayeli en büyük şirketlerinden biri olan MercedesBenz Türk, üretimine başladığı 1968 yılından bu yana toplam 85.000 adet otobüs üretti. Banttan inen 85.000’inci otobüs olan yeni Tourismo ise Türk mühendisler tarafından geliştirildi ve Ocak ayında gerçekleşen lansmanda büyük ilgi gördü. Mercedes-Benz Türk Hoşdere Otobüs Fabrikası, sektörde yaşanan zor şartlara rağmen üretimine kesintisiz devam etti ve 2017 yılında 3.795 adet otobüs üretti. Şirket, başta Batı Avrupa ülkelerine olmak üzere üretimin yaklaşık % 90’ını ihraç ederek 2017 yılında 3.396 adetlik otobüs ihracatı gerçek-

24

leştirdi. Şirket ilk ihracatın yapıldığı 1970 yılından bu yana 50.000’nin üzerinde otobüsün ihracatını gerçekleştirdi. 3.400 çalışanın istihdam edildiği Hoşdere Otobüs Fabrikasında üretilen Travego, Tourismo, Conecto, Intouro ve Setra marka araçlar, dünyanın dört bir yanında 70’den fazla ülkeye ihraç ediliyor. Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün; “2017 yılında Türkiye pazarına olan inancımızı kaybetmeden yatırımlarımıza ve yeni ürünlerimizi piyasaya sunmaya devam ettik. Geçtiğimiz yıl kuruluşunun 50. yılını kutladığımız Mercedes-Benz Türk’ün yarım asırdır gösterdiği üstün performansı, tarihi ve geleneği ile gurur duyuyoruz. 2017 yılında da Türkiye pazarındaki zorlu şartlara rağmen hem şe-

hirlerarası otobüs hem kamyon pazarında geleneksel hale gelen liderliğimizi sürdürmeyi başardık. Hoşdere Otobüs ve Aksaray Kamyon Fabrikamızda yurtiçi talebin azalmasına bağlı olarak ihracata hız verdik ve üretimlerimizi planladığımız seviyelerde aksatmadan devam ettirdik. İstanbul’daki Hoşdere Otobüs Fabrikamızda ürettiğimiz otobüsler bugün dünyanın dört bir yanında 70’den fazla ülkeye ihraç ediliyor. Türkiye’de her iki otobüsten birini Mercedes-Benz Türk olarak biz üretiyoruz. 50. yılımızı geride bırakırken 85.000’inci otobüsümüzün de banttan indirilmiş olması bizim için çok büyük bir gurur kaynağı. Bu noktaya ulaşmamızda emeği geçen tüm paydaşlarımıza teşekkürü borç biliriz.” diye konuştu.


01-27-copy_Layout 1 09.03.2018 12:51 Page 25

AKER TURİZM / DERYA TUR’A 10 TRAVEGO

Aker Turizm, alımını gerçekleştirdiği 10 adet Mercedes-Benz Travego 15 SHD otobüsü ile 130 adedi aşkın filosundaki Mercedes-Benz marka otobüs sayısını 40 adede çıkardı.

İ

stanbul Merkezli, yurtiçi ve yurtdışı turizm taşıma ve tarifeli hatları olan Aker Turizm ve Deryatur Uluslararası Otobüs İşletmesi şirketi; MercedesBenz Türk Yetkili Has Otomotiv’den 10 adet Travego 15 SHD otobüs satın alarak tercihini yine Mercedes-Benz’den yana kullandı. Bu teslimat ile birlikte 130 adedi aşan filosundaki Mercedes-Benz marka otobüs sayısı da 40 adede ulaştı. Mercedes-Benz Türk’ün Pazarlama Merkezi’nde düzenlenen teslimat törenine Mercedes-Benz Türk Pazarlama ve Satış Direktörü Alper Kurt, Otobüs Filo Satış Grup Müdürü Burak Batumlu, Otobüs Satış Operasyonu Grup Müdürü Murat Kızıltan, Has Otomotiv İcra Kurulu Üyesi Mustafa Sarıgül, Otobüs Satış Müdürü Soner Balaban, Aker Turizm Yönetim Kurulu’ndan Şevket Ak, Emre Ak, Cengiz Gayret ve Ahmet Paylan katıldılar. Mercedes-Benz Türk Pazarlama ve

Satış Direktörü Alper Kurt, tören sırasında yaptığı konuşmada “Değerli iş ortağımız Aker Turizm ile bir kez daha işbirliği yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz bugün. 10 adet Mercedes-Benz Travego 15 SHD alımı için kendilerini tebrik ediyor ve teşekkürlerimizi sunuyoruz, bol kazançlı ve hayırlı olmasını diliyoruz. Has Otomotiv bayimize ve Mercedes-Benz Finansal Hizmetler yetkililerine bu satış için gösterdikleri emek ve destekleri için çok teşekkür ederiz.” dedi. Has Otomotiv İcra Kurulu Üyesi Mustafa Sarıgül konuşmasında, “Aker Turizm’i bu yatırımlarından dolayı tebrik ediyorum ve hepimize hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum. İşbirliğimizin gelecekte de yeni yatırımlarla devam etmesini ümit ediyorum” şeklinde not düştü. Aker Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Şevket Ak ise, “2018 ile sektörde 50. yılımızı geride bırakmanın haklı gururunu

yaşamaktayız. Gelişen sektör ihtiyaçlarını ve teknolojiyi takip eden bir işletmeci olarak geleceğe güvenle bakıyoruz. Çok zor geçen iki sezonu arkamızda bırakırken; içinde bulunduğumuz ve de taşıma kolu olarak önemli bir aktörü olduğumuz turizm sektörünün iyi bir sezon geçireceği kanaatindeyiz. Yatırımlarımızı 50. yılımızda araç parkına ekleyeceğimiz 50 yeni araçla taçlandırmayı hedefliyoruz. Bu yatırımın ilk aşamasında da hem yurtiçi hem de yurtdışı operasyonlarımızda kullanmak üzere, Mercedes-Benz’in ürettiği otobüsler içerisinde düşük yakıt tüketimi ile en yüksek güvenlik donanımlarına sahip, en konforlu Travego araçları tercih ettik. Bu yatırımımızda yanımızda olan Has Otomotiv yetkililerine, Mercedes-Benz Türk Otobüs Satış yetkililerine ve Mercedes-Benz Finansal Hizmetler yetkililerine, hedeflerimize daha uygun ve güzel şartlar ile ulaşmamıza verdikleri destek ve emek için teşekkür ediyoruz” diye konuştu.


01-27-copy_Layout 1 09.03.2018 12:51 Page 26

CİROSUNU YÜZDE 17 ARTIRAN TEMSA, 4 YILDIR ÜST ÜSTE PAZAR LİDERİ T

ürk mühendisleri tarafından geliştirilen 30 binden fazla aracıyla, 66 ülkede boy gösteren TEMSA, yurt içi ve yurt dışı yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. TEMSA Genel Müdürü Hasan Yıldırım, şirket olarak başarılı bir yılı daha geride bıraktıklarını söyledi ve ekledi: “Geçen yıl otobüs ve midibüs pazarında yüzde 28’lik paya ulaştık ve üst üste dördüncü kez ‘Türkiye pazar lideri’ olduk. 2017 yılında ciromuz yüzde 17 artarak tarihimizde ilk kez 1 milyar lirayı geçerken ihracatımız da yüzde 33 yükseldi. Önümüzdeki dönemde de bu liderliği pekiştirecek adımlar attığımızı göreceksiniz. Ülke

26

ekonomisi için üretmeye, istihdam sağlamaya devam edeceğiz. Bunun yanında, küresel büyüme vizyonumuz ve inovasyon odaklı yatırım stratejimizle TEMSA’nın ‘global bir teknoloji şirketi’ne dönüşümünü hızlandıracağız. Yakın gelecekte dünya genelinde toplu ulaşıma yön verecek ‘akıllı şehirler’in bir parçası olma hedefiyle çalışmalarımıza yön veriyoruz. Bu kapsamda yurt dışındaki yatırım fırsatlarını da yakından inceliyoruz…” Sabancı Holding iştiraklerinden TEMSA, 2017 yılı değerlendirme toplantısını İstanbul’da gerçekleştirdi. TEMSA Genel Müdürü Hasan Yıldırım’ın ev sahip-

liğinde gerçekleştirilen toplantıda, şirketin 2017 yılı gerçekleşmeleri ve 2018 hedefleri katılımcılarla paylaşıldı. Otobüs ve midibüs pazarı birlikte değerlendirildiğinde, TEMSA’nın 1.500 adetlik satış ve yüzde 28’lik payla, son üç yıldır olduğu gibi 2017 yılını da lider tamamladığının altını çizen TEMSA Genel Müdürü Hasan Yıldırım, “Yurtiçini değerlendirdiğimizde, pazar payımız şehirlerarası otobüs segmentinde yüzde 27; midibüs segmentinde yüzde 34; şehir içi segmentinde ise yüzde 12 olarak gerçekleşti. 2016’da 890 milyon TL olarak gerçekleşen toplam ciromuzu, 2017 sonu itibarıyla 1 milyar 40 milyon TL seviyesine çıkarmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Böylece TEMSA


01-27-copy_Layout 1 09.03.2018 12:51 Page 27

olarak 2017 yılında tarihimizde ilk kez 1 milyar TL ciro barajını aşmış olduk” dedi. Her Üç Otobüsten Biri TEMSA Hasan Yıldırım, “Yurt içinde faaliyet gösteren 67 servis ağımızla müşterilerimizin beklentilerini en iyi şekilde karşılıyor, onlara en iyi müşteri deneyimini yaşatıyoruz. Yaptığımız yatırımların bir meyvesi olarak, bugün Türkiye genelinde yaklaşık 18 bin 500 adetlik bir araç parkına ulaştık. Diğer bir deyişle, bugün ülkemizde bulunan her üç otobüsten birisinin TEMSA olduğunu söyleyebiliriz. Yurt içindeki finansal performansımızın yanı sıra, yurt dışında da oldukça başarılı bir yılı geride bıraktık. Bu kapsamda, toplam ihracatımızı yüzde 33 gibi yüksek bir büyüme rakamıyla 172 milyon dolar seviyesine ulaştırdık. Sabancı Holding’den aldığımız güçle, gelecekte de ülkemiz ve topluluğumuz için üretmeye, değer katmaya ve istihdam yaratmaya devam edeceğiz. 2018 yılındaki hedefimiz ciromuzu yüzde 20 artırmak; ihracatımızı da 200 milyon dolar seviyesinin üzerine çıkarmak” değerlendirmesinde bulundu. Her Yıl Cironun Yüzde 4’ü Ar-Ge’ye Gidiyor TEMSA’nın gelecek vizyonu ve hedeflerinden de söz eden Hasan Yıldırım, “TEMSA’nın, artık teknoloji odaklı bir otomotiv şirketinden çok, otomotiv üretimi yapan bir teknoloji şirketi konumuna geldi. Bu durum bizler için büyük bir gurur kaynağı” diye konuştu. Hasan Yıldırım, “Teknolojinin baş döndürücü bir hızla değiştiği bir dünyada, sadece inovasyonun gücüne inananlar, teknolojisini geliştirebilenler ayakta durabilecekler. Bu yüzden dünyadaki bu büyük dönüşümü en iyi şekilde analiz ediyor, kendimizi sürekli geliştiriyoruz. Her yıl ciromuzun yüzde 4’ünü TEMSA Ar-Ge Mer-

kezi’ne aktarıyoruz. TEMSA Ar-Ge Merkezi’nde 200 personelimiz çalışıyor. Bu çabaların bir sonucu olarak, yüzde 100 Türk mühendislerinin ürünü olan 30 bini aşkın aracımız bugün dünyanın 66 ülkesinde yollarda boy gösteriyor” ifadelerini kullandı.

ve güvenli bir yolculuk vaat et; çevreye duyarlı ol; seyahat sırasında online olmamı, diğer platformla iletişim halinde olmamı sağla. Bu talepler aslında bize şunu gösteriyor: Biz artık sadece birer otobüs üreticisi değil, aynı zamanda birer servis sağlayıcı olmalıyız.”

Elektrikli Otobüste Yıllık Yüzde 33,5 Büyüme Gelecekten vizyonlarına ilişkin üzerinde durulması gereken öncelikli konulardan birinin de elektrikli araçlar ve ‘akıllı şehirler’ olduğunu vurgulayan Hasan Yıldırım, “Bugün dünya genelindeki toplu taşımada elektrikli araçların ağırlığı her geçen gün artarken, yapılan son araştırmalar, elektrikli otobüs pazarının 2025 yılına kadar yılda ortalama yüzde 33,5’lik bir büyüme göstereceğini ortaya koyuyor. TEMSA olarak, bugün portföyümüzde yer alan 3 elektrikli aracımızla, ülkemizin ve dünyamızın sürdürülebilir geleceğine de katkıda bulunuyoruz. Portföyümüzdeki elektrikli araç sayımızı yukarı çekerken, mevcut araçlarımızın teknolojisini geliştirerek şarj sürelerini ve menzillerini uzatmak da şirket olarak öncelikli hedeflerimiz arasında” dedi.

Abd’de 1.000’i Aşkın TEMSA Yollarda TEMSA olarak tüm çalışmalarını bu vizyonda planladıklarını; teknolojiyi ve inovasyonu yeni projelerin temeline koyduklarını ifade eden Hasan Yıldırım, yatırım planlarına ilişkin de şu ifadeleri kullandı: “Gelecek dönemde de yurt içinde liderliğimizi pekiştirecek adımlar atmayı sürdürecek; ülkemiz ekonomisi için üretmeye, istihdam sağlamaya devam edeceğiz. Bunun yanında, küresel büyüme vizyonumuz ve inovasyon odaklı yatırım stratejimizle TEMSA’nın ‘global bir teknoloji şirketi’ne dönüşümünü hızlandıracağız. Bu kapsamda yurt dışındaki yatırım fırsatlarını da yakından inceliyor, satın alma ve iş birliği fırsatlarını değerlendiriyoruz.” TEMSA’nın Fransa’dan Almanya’ya, İspanya’dan Amerika pazarına kadar 66 ülkedeki faaliyetleriyle ilgili bilgileri de paylaşan Hasan Yıldırım, ABD pazarından çarpıcı bir örnek verdi. ABD’de 1.000 adet TEMSA otobüsün yollarda olduğunu belirten Yıldırım, “ABD gibi uzak bir coğrafyada güçlenerek büyümeyi sürdürüyoruz. ABD pazarındaki payımız yüzde 10 seviyesinde. Facebook’tan Netflix’e, Tesla’dan Google ve Apple’a kadar Silikon Vadisi çalışanları bugün TEMSA markalı servis araçlarıyla taşınıyor. Diğer bir deyişle bir teknoloji firması olarak konumladığımız TEMSA, dünyanın teknoloji devlerine hizmet veriyor” diye konuştu.

‘Akıllı Şehir’ Formülü: Yeşil, Güvenli, Onlıne! TEMSA olarak, yakın gelecekte toplu ulaşım anlayışını baştan aşağı değiştirecek olan ‘akıllı şehirler’in de önemli bir parçası olacaklarını vurgulayan Hasan Yıldırım şöyle devam etti: “Bugün zaten dünyanın çoğu bölgesinde A bölgesinden B bölgesine gitmek mümkün. Fakat ‘akıllı şehir’ vizyonuyla artık bu iki nokta arasındaki yolculuğunuzun nasıl gerçekleşeceği masaya yatırılıyor. Yolcu bize artık, ‘Beni istediğim yere nasıl götüreceksin?’ diye soruyor. Bunun karşılığında da bizden temel olarak üç şey talep ediyor: Trafiği çöz


28-48-_Layout 1 09.03.2018 12:03 Page 28

“ESNAF ODASINDA YENİ DÖNEM!

İstanbul Halk Otobüsleri Esnaf Odası 18. olağan seçim genel kurulunda Özulaş Başkanı Göksel Ovacık esnaf oylarıyla yeni döneme layık görüldü. Yeni Oda Başkanı Göksel Ovacık yaptığı teşekkür konuşmasında birlik ve beraberlik vurgusu yaparak esnafın ilk dakikadan takdirini kazandı.

GÖKSEL OVACIK BAŞKAN SEÇİLDİ


28-48-_Layout 1 09.03.2018 12:03 Page 29

3

000 halk otobüsünün geleceğini etkileyecek en önemli genel kurul sonrası yapılan oda başkanlığı seçiminde 3 aday yarıştı. Mevcut yönetim başkanı İsmail Yüksel, Özulaş Başkanı Göksel Ovacık ve İstanbul Halk Ulaşım esnaflarından Cumali Acar’ın aday olduğu seçime esnafın katılımı yüksek oldu. Tarihinde en çok katılımın sağlandığı seçim olarak akıllara kazınan genel kurulda yeni dönem bayrağını Göksel Ovacık ve ekibinin oluşturduğu beyaz liste kazandı. Heyecanı ve tansiyonu yüksek seçimin, tecrübesi ile bilinen İstanbul Esnaf Odalar Birliği Başkanı Faik Yılmaz divan başkanlığını üstlendi. Faik Yılmaz’ın başarılı ve adil başkanlığı ile heyecanlı ve seviyeli bir seçimin yapılması sağlandı. Ayrıca divana katip üye olarak Nejdet Güney, Nezir Arslanhan ve Mehmet Eroğlu’da katıldı. Seçime esnaf katılımı yüksek olurken İETT nezdinde de önemli bir katılım sağlandı. Başta İETT Genel Müdürü Ahmet Bağış olmak üzere Genel Müdür Yardımcıları ve Daire Başkanları da katılım gösterdi. Yönetim kurulu faaliyet raporu hakkında konuşma yapan Ovacık; esnaf odasının daha aktif çalışması gerektiğine değindi. Değişimden yana olduğunu dile getiren Ovacık, “bizler sektöre yeni bir heyecan ve umut olmak için bu göreve talibiz. Aktif ve çalışkan bir oda tek temennimizdir” dedi.


28-48-_Layout 1 09.03.2018 12:03 Page 30

Adayların 10’ar dakikalık konuşmalarında sonra seçime geçildi. Seçime Cumali Acar, İsmail Yüksel ve Göksel Ovacık’ın listeleri katıldı. Kurulan dört sandıkla gerçekleşen seçimle esnaf yeni döneme Göksel Ovacık’ı layık gördü. Sandıktan çıkan sonuçlara göre; İsmail Yüksel ve ekibinin bulunduğu mavi liste 2014 oy, Cumali Acar ve ekibinin olduğu sarı liste 72, Göksel Ovacık ve ekibinin olduğu beyaz liste ise 344 oy aldı. Bu sonuçlar ile İstanbul Halk Otobüsleri Esnaf Odası Başkanı 4 yıllığına Göksel Ovacık oldu.

30

Yönetim Kurulu Asil Üyeler İhsan MELEKOĞLU Nevzat GÜNEŞ Lokman AKHAN Murat BOZKUŞ Yalçın BİNİCİ Abuzer İÇLİ İlyas SAVAŞ Abdurrahman ÇABAK Denetim Kurulu Asil Üyeler Erol ALAN Hüseyin SARGIN Mehmet Nesim KOÇYİĞİT

Yönetim Kurulu Yedek Üyeler Tarkan KARADOĞAN Ali YAPRAK Nuran YÜKSEL Yüksel BABUR Ali Haydar ELMASTAŞ Zafer ABANOZ Mehmet AYKAÇLAR Mesut ÜSBURAK Orhan AYDANOĞLU Denetim Kurulu Yedek Üyeler Fatih ADEM Yahya BASIN Hakkan KALKAN


28-48-_Layout 1 09.03.2018 12:03 Page 31

“ İSTANBUL’DA DEĞİŞİM

Yaptığı satışlar ile geçen yılı liderlikle taçlandıran FSM Demirbaş Otomotiv 2018’e hızlı giriş yaptı. Yılın ilk ayında ki satışlar ile büyük başarı sağlayan FSM Demirbaş Otomotiv, 2018’de de esnafın öncelikli tercihi olma yolunda ilerliyor. Yılın ilk aylarında yapılan BMC satışları ile 11 halk otobüsü değişim sağladı.

FSM DEMİRBAŞ’LA DEVAM EDİYOR BMC, Karsan ve Temsa otobüslerinin yetkili bayisi FSM Demirbaş ile değişim rüzgarı devam ediyor. Engelli erişimi kapsamında zorunlu araç değişimlerinde yaptığı kampanyalar ile esnafın yükünü hafifleten FSM Demirbaş Otomotiv bu yıl da esnafın ilk tercihi olma yolunda ilerliyor. Geniş stok anlayışı ile halk otobüs esnafına hizmet veren FSM Demirbaş Otomotiv sipariş beklemeye son verirken yaptığı kampanyalar ile esnaf dostu olmaya devam ediyor. Ekonomide ki dalgalanmalar ve döviz kurlarında ki dalgalanmalara karşın sabit fiyatlar ve anında teslimat ile FSM Demirbaş Otomotiv esnafın yanında olmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yıl BMC ve Temsa otobüsleri ile Antalya’da değişimin ilk adresi olan FSM Demirbaş Otomotiv bu yılda illerin öncelikli tercihi olma yolunda ilerliyor. Bayiliğini üstlendiği Karsan Atak otobüsleri ile anadolunun birçok iline çıkarma yapan FSM Demirbaş Otomotiv burada da esnafın öncelikli tercihi oldu. Halk Otobüsçü FSM Demirbaş Diyor Halk otobüs sektöründe bayilik hizmeti yürüttüğü günden bu yana her yıl en çok otobüs satışına imza atan FSM Demirbaş Otomotiv bu yıl da esnafa uygun ödeme koşullu kampanyaları ile geliyor. En uygun faiz oranları ve sıfır peşinatlı satışlar ile 2. El desteği sayesinde esnafın dostu olmaya devam ediyor.

2018’in Şanslı Otobüsleri: Y. İst Özel Halk Otbs Tic.A.Ş Özulaş Tic.A.Ş Özulaş Tic.A.Ş Özulaş Tic.A.Ş İstanbul Halk Ulaşım Tic.A.Ş Özulaş Tic.A.Ş Öztaş Tic.A.Ş Y. İst Özel Halk Otbs Tic.A.Ş Y. İst Özel Halk Otbs Tic.A.Ş İstanbul Halk Ulaşım Tic.A.Ş İstanbul Halk Ulaşım Tic.A.Ş

B-049 C-281 C-292 C-100 A-235 C-038 C-1023 B-251 B-066 A-313 A-326

BDURRAHMAN TANHAN OSMAN AYDANOĞLU İLKER YİĞİT HÜSEYİN GÜNERHANAL GAZİ TEKER BÜLENT KOÇİN ALİSEYİN TATLI MUAMMER YÜKSEL YAVUZ PEKSOY ÖZGÜR SÖNMEZ ASOS TİCARET

BMC BMC BMC BMC BMC BMC BMC BMC BMC BMC BMC


28-48-_Layout 1 09.03.2018 12:04 Page 32

BRISA’NIN İNOVASYON HİZMETİ PROBOX, KUZEY ÇEVRE OTOYOLU'NDA ARAÇLARA 7/24 HİZMET VERİYOR Brisa, sektörde bir ilk olarak geliştirdiği, mobil servis mağazası Probox ile lastik hizmetleri sunuyor. İş ortağı Marmara Lastik ile birlikte Brisa, Probox servisini, IC İçtaş İnşaat-Astaldi konsorsiyumu ICA tarafından inşa edilen ve işletilen Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu’nda sürücülerle tek lastik firması olarak buluşturmaya başladı. Probox, binek ve ticari tüm araçlara lastik hizmetleri ve yol yardım desteği verecek. Bridgestone ve Lassa markaları ile Türkiye lastik sektörü lideri Brisa, hizmet inovasyonları ile de sürücülerin tüm ihtiyaçlarına çözüm sunmaya devam ediyor. Bu doğrultuda şirketin filo araç parklarında ticari araç sürücülerine özel olarak geliştirdiği Probox, bu kez hem binek hem ticari araçlar için Kuzey Çevre Otoyolu’nda mobil lastik sökme-takma ve yol yardımı hizmetleri ver-

meye başladı. Brisa, iş ortağı Marmara Lastik ile birlikte İstanbul'daki Yavuz Sultan Selim Köprüsü yolu ve Kuzey Çevre Otoyolu’nda, araç sahiplerini Probox hizmetleri ile buluşturuyor. Edirne istikametinde, 69. kilometrede bulunan Bi’ Mola Çialan dinlenme tesisindeki Aytemiz Petrol içerisinde konumlanan mobil lastik servis ünitesinde Brisa'nın deneyimli ekipleri tüm lastik servisi hizmetlerini müşterilerine sunuyor. Araçların lastik sökme-takma ihtiyaçlarına cevap verecek yepyeni bir konsept olan Probox, içerisinde bulunan tam donanımlı bir yol yardım aracı ile de sürücülerin 7/24 yanında yer alıyor. Sürücüler lastikle ilgili herhangi bir ihtiyaçları olması durumunda Kuzey Çevre Otoyolu’nda hizmet verecek olan Probox hizmetlerinden yararlanabilecek.

BRISA’DAN YERLİ ÜRETİM ATAĞI Brisa, 2014 yılından bu yana Türkiye pazarına sunduğu güçlü markası Dayton’ı Türkiye’de üretmeye başladı. Şirket bu atılımla birlikte yerli üretim gücünü artırmayı, ekonomik ve kaliteli lastik talebi artan yerel pazardaki liderliğini derinleştirmeyi hedefliyor. Türkiye lastik sektörü lideri Brisa, 112 yıllık global bir marka olan ve Bridgestone Grubu çatısı altında araç sahipleriyle buluşan Dayton’u 2014 yılından beri pazara sunuyor. AR-GE ve teknoloji yatırımlarıyla %94 olan yerli üretimini artırmaya odaklanan şirket, yeni bir atılımla Dayton marka lastikleri Türkiye’de İzmit Fabrikası’nda üretmeye başladı. Dayton’ın Türkiye pazarı için kritik bir öneme sahip olduğunu dile getiren Brisa Pazarlama Direktörü Evren Güzel “ Özellikle son yıllarda yenileme pazarında ekonomi segmenti önemli bir büyüme ivmesi yakaladı. Dayton’ın yerli üretimine başlamamızla birlikte bu segmentte pazarın ihtiyaçlarına çok daha hızlı yanıt verebilecek, pazardaki kapsama oranımızı artırarak sektör liderliğimizi pekiştireceğiz. Küresel çapta Bridgestone teknolojisiyle üretilen bu köklü lastik markasını Türkiye’de mühendislik deneyimimiz, Ar-Ge ve teknoloji altyapımızla Brisa çatısı altında üreterek ülkemizin yerli üretim gücüne de katkı sağlayacağız” dedi. Brisa, 13-18 jant aralığında Dayton marka lastikleri, binek ürün grubunda 20 farklı ebatta ve 2 desende, hafif ticari ürün grubunda ise 30 farklı ebatta ve 2 desende Türkiye’de üreterek araç sahipleriyle buluşturuyor. Dayton, kalitesi ve fiyatıyla fark yaratıyor Dayton, fren performansı, yol tutuş ve ömür performansında sağladığı başarı ile kalitesini kanıtlamış bir lastik markası olarak başta Avrupa olmak üzere dünya pazarlarında öne çıkıyor. Yapılan testler Dayton lastiklerinin hem kuru hem ıslak zemin performansı ile dengeli bir performans sağladığını kanıtlıyor. Dayton, kalitesinin yanı sıra uygun fiyatı ile de dikkat çekiyor. Dayton, sağladığı fiyat avantajı ve performansıyla her bütçeye uygun bir ürün gamına sahip. Dayton markalı lastikler, Brisa’nın lider lastik markaları Bridgestone ve Lassa tabelalı satış mağazaları, hızlı bakım servis zinciri Otopratik noktaları ve online satış platformu lastik.com.tr internet sitesinde satışa sunuluyor. Son kullanıcılar ayrıca; Lastiğim, Lastik Vs, Speedy tabelalı satış mağazaları ve Bridgestone Box mobil satış ve hizmet noktalarından Dayton markalı lastikleri satın alabiliyor.


28-48-_Layout 1 09.03.2018 12:04 Page 33

KalDer ve Ipsos’un ortak çalışması “Türkiye Müşterinin Sesi Araştırması”nda OPET bir kez daha zirveye yerleşti. Müşteri bağlılığının baz alındığı araştırma kapsamında, akaryakıt istasyonları sektöründe müşteri bağlılık seviyesi en yüksek marka üst üste 3’üncü kez OPET seçildi. KalDer tarafından gerçekleştirilen müşteri memnuniyeti ve bağlılık araştırmalarına göre, 2006 yılından bu yana aralıksız müşteri memnuniyetinin zirvesinde yer alan OPET, bu sonuçla birlikte başarısını 12’inci yıla taşıdı.

AKARYAKITTA MÜŞTERİNİN TERCİHİ YİNE DEĞİŞMEDİ Türkiye ekonomisine yön veren 11 farklı sektörde, 10 bin’i aşkın müşteriye kulak veren ‘TMS - Türkiye Müşterinin Sesi Çalışması’, bu yıl da sektörlerin kalite odaklı oyuncularını belirledi. KalDer (Türkiye Kalite Derneği) ve Ipsos’un gerçekleştirdiği, sektörlerdeki müşteri bağlılığını ölçmeye ve geliştirmeye odaklanan ‘Türkiye Müşterinin Sesi Araştırması 2017’ sonuçlarına göre akaryakıt sektöründeki sıralamada OPET, en yüksek TMS skorunu alarak bu alandaki sektör liderliğini devam ettirdi. Araştırmaya göre akaryakıt istasyonları sektöründe müşteri bağlılık seviyesi en yüksek marka yine OPET oldu. OPET, Bu Sonuçla Birlikte Başarısını 12’inci Yıla Taşıdı OPET Genel Müdürü Cüneyt Ağca, OPET’in değişmez liderliğini koruması nedeniyle görüşlerini dile getirdi ve şöyle konuştu: “Türkiye Müşterinin Sesi araştırmasında 3’üncü kez müşteri bağlılık seviyesi en yüksek marka seçilmeyi çok değerli buluyoruz. KalDer’in 2006 yılından bu yana yaptığı müşteri memnuniyeti araştırmalarında aralıksız olarak müşterinin tercihi olarak başarımızı 12’nci yıla taşımanın da gururu içindeyiz. Hedefimiz 2018 yılında da müşterilerimizde yarattığımız memnuniyet ve sadakati koruyarak sektörümüzün değişmez lideri olmaya devam etmek. Bu vizyon doğrultusunda akıllı istasyonlarımız, güler yüzlü, çalışkan hizmet ekibimiz, yüksek kaliteli ürünlerimiz ve değerli bayilerimiz ile birlikte çıtayı daha da yükseltmek için yeniliklere imza atacağız.” “Türkiye Müşterinin Sesi” araştırması güçlü bir ekonomik gösterge yaratmak amacıyla ulusal bir değerlendirme sistemi ihtiyacından yola çıkılarak KalDer ve Ipsos işbirliğiyle tasarlandı. Üç yıldan bu yana düzenli olarak gerçekleştirilen Türkiye Müşterinin Sesi (TMS) araştırmasının temel amacı; markaların, müşteri gözüyle, bağımsız bir çalışma çerçevesinde ölçümlenmesi ve veriler ışığında sektörlere ışık tutulması. Türkiye’de 11 farklı sektörde müşteri bağlılıklarını ölçmeye ve geliştirmeye odaklanan TMS, tüketicile-

rin gelecekteki davranışlarını global bir metrik olan Ipsos Loyalty Endeksi’ni referans alarak ölçüyor. TMS Endeksi, müşterinin davranışını “Markayı Tavsiye Etme” ve “Gelecekte Markayı Kullanmaya Devam Eğilimi” gibi metriklerin ötesinde bütünlüklü bir endeks sunuyor. TMS 2017 kapsamında Akaryakıt İstasyonları, Beyaz Eşya, Binek Otomobil, Bireysel Bankacılık, Elementer Sigorta/Bireysel Emeklilik, GSM Operatörleri, Hava Yolları, İnternet Servis Sağlayıcıları, LPG Otogaz, Televizyon ve Tüplü Gaz olmak üzere toplam 11 sektör ve bu sektördeki markalar analiz edildi. Akaryakıt sektöründe skor üretilen ve karşılaştırılan markalar arasında OPET ilk sırayı aldı. Araştırmanın Künyesi TMS – Türkiye Müşterinin Sesi Araştırması, Ipsos tarafından KalDer işbirliğinde gerçekleştirildi. Araştırma Ocak – Aralık 2017 döneminde, 18 yaş üzeri toplam 16.451 kişi ile başarılı görüşmeler üzerinden, telefonla anket yöntemiyle (CATI) yapıldı. Her sektör en az 1500 yanıt üzerinden raporlandı. Araştırma kapsamında, il sınırlaması olmadan Türkiye’de ikamet eden 250.000’i aşkın tüketiciyle temas edildi. Her bir sektördeki marka pazar paylarına uyum gözetilerek, gerekli durumlarda ağırlıklandırma kullanılarak raporlandı.


28-48-_Layout 1 09.03.2018 12:04 Page 34

Anadolu Isuzu Izmir bayii Erdiloğlu Otomotiv, 1-4 Şubat 2018 tarihlerinde 13.sü düzenlenen Agro Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nda Yeni Isuzu D-Max’i ve Isuzu N-Serisi kamyonetleri sergiledi.

ERDİLOĞLU OTOMOTİV AGRO FUARI’NA KATILDI A

nadolu Isuzu İzmir Anadolu Isuzu bayii Erdiloğlu Otomotiv ile birlikte, Agro Expo fuarına katıldı. 13.sü düzenlenen ve konusundaki en büyük fuar olma özelliğini taşıyan Agro Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı, çiftçiler başta olmak üzere birçok ziyaretçiyi ağırladı. Geçtiğimiz yılsonunda satışa sunulan ve yakın zamanda Anadolu Isuzu’nun Türkiye’deki fabrikasında da üretilmeye başlanacak olan Yeni Isuzu D-Max’e ve N Serisi kamyonetlere çiftçilerin ilgisi oldukça yoğundu. N Serisi kamyonetler ile ticaret artık daha kolay Anadolu Isuzu’nun başta kobiler olmak üzere, her segmentten müşterisine gerek taşımada verimlilik, gerekse kullanımda konfor sunan kamyonet grubunun çok tercih edilen 4 farklı modeli bulunuyor. Isuzu N Wide, geniş ve derin kabini sayesinde kullanım kolaylığı sağlarken, gelişmiş süspansiyon sistemiyle sürücünün konforuna da önem veriyor. 3.5m’lik faydalı şasi boyu, 120 BG ve 300 Nm torklu yeni nesil Isuzu motoruyla ön plana çıkarak ticaretin yıldızlarından olduğunu gösteriyor. Isuzu N-Wide Long yedek parça hizmetinde uygun fiyatlar sunmasının yanı sıra ya-

34

kıtta sağladığı ekonomi ile de kullanıcısına avantajlar sağlıyor. N-Wide Long, 4.3 m’lik faydalı şasi boyu ile daha fazla hacim isteyenlere çözüm sunuyor. Erdiloğlu Otomotiv’in İzmir’de düzenlenen Agro Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı’ndaki standında sergilediği Isuzu NLR modeli ise dar sokaklara ve alanlara yönelik özel tasarımı ile park etmenin yanı sıra kullanıcısına yükleme ve boşaltma esnasında da kolaylık sağlıyor. Yüksek manevra kabiliyeti sunan araç, 3m’lik faydalı şasi boyu ve dayanıklı şasi yapısı, performansı ve esnekliğiyle sınıfında ön plana çıkıyor. Yüzde 49’a ulaşan üstün tırmanma yeteneğine sahip NLR, ayrıca 120 BG’lik gücü ve 300 Nm’lik torkunun sağladığı avantajla rampa etkisini en aza indiriyor. N Serisi kamyonetlerin dördüncüsü ise Isuzu NLR Long. Dünya standartlarındaki teknolojisi onu iddialı konuma taşıyor. NLR Long’ta kullanılan 120 BG’lik Commonrail Turbo Dizel Intercooler motor, hem gerekli olan çekiş gücünü sağlıyor, hem de çevreyi koruyor. NLR Long, bireysel ve filo kullanıcılarının geniş hacim ihtiyaçlarına cevap veren 4.3m’lik şasi boyuyla da ideal olduğunu gözler önüne seriyor.

Çiftçinin en büyük destekçisi Yeni DMax, güçlü yeni nesil 1.9 litre dizel motoruyla Türkiye yollarında Erdiloğlu Otomotiv’in Agro Fuarı’nda sergilediği Yeni Isuzu D-Max de çiftçilerden yoğun ilgi gördü. Isuzu D-Max’te ve Isuzu’nun yeni kamyonetlerinde kullanılacak olan yeni nesil 1.9 lt motor sayesinde hiçbir ilave katkı olmadan Euro 6 emisyon değerleri sağlanıyor. Bu sayede kolay bakım ve düşük işletim masrafı avantaj sağlıyor. Bir önceki D-Max’le aynı gücü, taşıma ve çekme kapasitesini sunan yeni nesil 1.9 lt’lik dizel motorlu versiyona sahip D-Max, ilk etapta Türkiye’de V-Cross donanım seviyesiyle satışa sunuluyor. Küçük hacmine rağmen eski 2.5 lt’lik motora sahip olan modelle aynı teknik performansı sunan Yeni D-Max V-Cross, rakip marka pick-up araçlara göre 8 bin TL’den başlayan MTV avantajına, daha düşük yakıt tüketimine, daha sessiz kabin yapısına ve daha uzun garanti süresine sahip. Sunduğu tüm bu avantajlarla çiftçiler için hem işlerinde hem günlük kullanımlarında en ideal pick-up olan Yeni Isuzu D-Max, 2018 yılı içinde çift kabinin haricinde tek kabin versiyonuyla da satışa sunulacak. İlk etapta ürün gamının en üst donanımı sayılan V-Cross, 1.9 lt dizel motor, otomatik şanzıman ve 4x4 çekiş sistemiyle satışa sunuluyor.


28-48-_Layout 1 09.03.2018 12:04 Page 35

LOJİSTİK SEKTÖRÜ 2018’DEN UMUTLU Türkiye ekonomisinde kilit öneme sahip lojistik sektörü 2017 yılını yüzde 5 büyüme ile tamamladı. Gelişimini sürdüren ve yeni pazarlar keşfeden sektörün, 2018 yılında da büyümesi bekleniyor Türkiye’nin lider lojistik firması Mars Logistics Genel Müdürü Ali Tulgar’ın yaptığı açıklamaya göre, lojistik sektörü yılı büyüyerek tamamladı. TİM’in 2017 yılı için açıkladığı 156,5 milyar dolarlık ihracat hedefinin 157 milyar dolar ile üzerine çıkılarak Cumhuriyet tarihinin en yüksek ikinci rakamını elde ettiğini belirten Tulgar, “Yılın son çeyreğinde ihracatın, ekonomimize ve sektörümüze geçtiğimiz senelerin üzerinde bir destek vermesini bekliyorduk ve nitekim gelen rakamlar bu yönde oldu. 2017’deki gelişmeler sektörü 2018 yılına hazırladı. Alt yapı çalışmalarının devreye girmesi ve önemli bağlantılarda yapılacak değişiklikler sektörümüzü olumlu olarak etkileyecek” dedi. Mars Logistics olarak 2018 yılını Anadolu Yakasındaki 4’üncü Lojistik Merkezini faaliyete geçirerek karşıladıklarını ifade eden Tulgar, “Rakamlar henüz tam netleşmese de 2017 yılını hedefimize ulaşarak yaklaşık 1 milyar 87

milyon TL ciro ile kapatacağımızı düşünüyoruz. Euro bazında da yüzde 10,5’luk bir büyüme yakalayacağız. 2018 yılında ise Euro bazında yüzde 10 büyüme hedefimiz var. Bu hedefe ulaşmamızı kolaylaştıracak faaliyetlerimiz devam edecek. İhracat-ithalat dengelerini düzenli bir şekilde sürdürmeye devam edeceğiz.” Hedef ve ihtiyaçlar doğrultusunda filo ve depo yatırımlarına devam edeceklerini belirten Tulgar, “Filomuza 20 milyon Euro’luk yatırımımız olacak. Sürdürdüğümüz Milk Run operasyonlarına da yeni müşteriler dahil ederek, sektör liderliğimizi sürdüreceğiz. Aynı zamanda şirket satın alımlarına sıcak bakıyoruz ve gündemimizde yer alıyor. 2018, Afrika ülkelerini daha fazla konuştuğumuz bir yıl olacak. Bu pazarı yakından takip ediyoruz.” dedi. Mars Logistics, Avrupa Yakasındaki 70 bin metrekarelik yeni lojistik merkezini de 2018 yılında devreye alarak, yurtiçi depolama dağıtım katma değer hizmet miktarını artırmayı planlıyor.

PETROL OFİSİ, GELENEKSEL LİDERLİĞİNİ SÜRDÜRDÜ Petrol Ofisi Madeni Yağlar, 122 bini tonu aşan toplam satışı ve yüzde 24,9’luk pazar payı ile Türkiye madeni yağlar ve kimyasallar pazarı liderliğinde 8’inci yılına girdi. İhracatı 10 bin tonu geçen Petrol Ofisi, ihracat yaptığı ülkeler arasına ilk kez Şili ve Pakistan’ı da ekleyerek, uzak pazarlara erişim gücünü gösterdi. Türkiye akaryakıt ve madeni yağlar sektörünün lideri Petrol Ofisi, madeni yağlar ve kimyasallar pazarındaki liderliğinde 8. yılına girdi. Petrol Ofisi, Petrol Sanayi Derneği’nin (PETDER) verilerine göre yüzde 24,9’luk pazar payı ile 2010’da üstlendiği liderliği, aralıksız olarak 2017’de de sürdürdü. Toplam satışları 122 bin tonu aşan Petrol Ofisi, 4 kıtada 33 ülkeye gerçekleştirdiği ihracatında ise 10 bin tonu aşan bir rakama ulaştı. Başlıca ihraç pazarları arasında, Irak, Romanya, KKTC, Azerbaycan, Gürcistan, Yemen, Libya, Tunus, Pakistan, Şili, Rusya, Kosova ve Bosna Hersek gibi ülkeler yer aldı. Pakistan ile Şili, aynı zamanda ilk kez ihracat yapılan pazarlar olma özelliğini taşıdı ve Petrol Ofisi’nin uzak pazarlara erişim gücünü de ortaya koydu. İleri teknoloji ve yaygın satış ağı ile başarı sürüyor Petrol Ofisi Satış Direktörü Ulvi Kılıç, madeni yağlar ve kimyasallar pazarında Türkiye liderliğini 8 yıl boyunca elde tutma başarısının müşterilerine ileri teknolojiyi sunma ve yaygın satış ağı ile sürdüğüne dikkat çekti. Kılıç, “Kocaeli Derince’deki fabrikamızın her zaman en ileri teknoloji ile üretim yapmasını sağlayacak yatırımları gerçekleştiriyoruz. Bu sayede müşterilerimize en yüksek performansa sahip kaliteli ürünler sunuyoruz” dedi. Petrol Ofisi akaryakıt istasyonları, Maxima – Maximus Yağ Değişim Merkezleri ve distribütör ağı ile ürünlerinin yurt çapında 16 bin noktada satışa sunulduğunu belirten Ulvi Kılıç, “Alanlarında uzman Petrol Ofisi çalışanları ve sürekli en güncel bilgilerle donatılmalarını sağladığımız çözüm ortaklarımız, yaygın satış ağımızın başarısını ve aynı zamanda müşteri memnuniyetini sürdürülebilir kılıyor” şeklinde konuştu.

35


28-48-_Layout 1 09.03.2018 12:04 Page 36

HUKUK YOLCULUĞU AV. SERHAT AĞIRBAŞ info@agirbashukukburosu.com.tr

AĞIRBAŞ HUKUK BÜROSU 0216 612 75 89

İş Davalarında İspat Yükü

İspat yükü, maddi hukuk temelli olmakla birlikte bir usul hukuku müessesesidir. HMK sisteminde ispat sadece bir yük olarak ele alınmamış, 189. maddedeki düzenlemeye göre tarafların kanunda belirtilen süre ve usule göre ispat haklarının olduğu vurgulanmıştır. İspat yükü ise HMK’nun 190. maddesinde Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine paralel şekilde düzenlenmiş olup, “iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan lehine hak elde eden taraf ” ispatla yükümlüdür. Ancak maddede aksinin özel kanunlarda öngörülmüş olabileceğini belirtmiştir.

İ

ş mevzuatında ispat yüküne ilişkin yasal düzenlemelerin yanında bir de Yargıtay’ın uzun yıllardır iş uyuşmazlıklarında ispat yükü ve araçlarına ilişkin belirlediği ilke ve esaslar vardır. İş Sözleşmesinin Varlığının ve Türünün İspatı İş sözleşmesinin varlığı, sözleşmenin türü kural olarak işçi tarafından ispatlanmalıdır. Bu konuda yazılı iş sözleşmesi veya diğer yazılı deliller yoksa tanık delili ile iş ilişkisinin varlığı kanıtlanmalıdır. İş sözleşmesinin unsurları olan iş görme, ücret ve bağımlılık kriterlerinin kural olarak her birinin ayrı ayrı işçi tarafından ispatı gerekir.

36

Hizmet Süresinin İspatı İşyerinde işe başlama süresi ile işten ayrılma süresinin yine aralıklı çalışma olup olmadığına dair ispat yükü, işçi üzerindedir. İşe giriş bildirgesi, Sosyal Sigortalar Kurumu kayıtları, işyeri şahsi sicil dosyasındaki deliller, işçinin banka hesabına yapılan ödemeleri gösteren kayıtlar işe giriş ve çalışma süreleri yönlerinden önemli delillerdir. Yazılı delil olmaması durumunda işyerinde o dönemde çalışmış olanların tanıklıkları ile de hizmet süreleri ispatlanabilir. İşçinin aralıklı çalışıp çalışmadığı noktasında yapılan işin özeliği de etkili olabilir.

İşçinin Ücretinin İspatı İş görme borcu işçi tarafından kanıtlanmalıdır. Ücretin miktarını ispat yükü de işçi üzerindedir. Bireysel ya da toplu iş sözleşmesi, ücret hesap pusulası, ücret bordrosu, bankaya işçi adına ödemeyi gösteren kayıtlar yazılı delil niteliğindedir. Bu noktada HMK 199. maddesi değerlendirilmelidir. Madde “belge” başlıklı olup, uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli, yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü ve ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve benzeri bilgi taşıyıcıları belge niteliğinde sayılmıştır. Yapılan düzenlemelerin işçinin ücretinin belirlenmesi noktasında işverence düzenlenen


28-48-_Layout 1 09.03.2018 12:04 Page 37

HUKUK YOLCULUĞU AV. SERHAT AĞIRBAŞ info@agirbashukukburosu.com.tr

ve işçinin imzasını taşıyan bordroların delil değerini arttırdığı tartışılabilir ise de, çalışma yaşamındaki kayıt dışılık ve denetim eksiklikleri en aza indirilmeden salt yasal düzenleme ile gerçeğe ulaşmanın mümkün olmadığı yönündedir. İşçiye kredi alması için verilen ücret bilgisini, içeren yazıların delil değerinin olduğu açıktır. İşverence düzenlenen ve bankaya sunulacak olan belgede işçinin kredi almasını kolaylaştırmak için gerçeğe aykırı bilgilerin yazılması da uygulamada rastlanan bir durumdur. Sözü edilen belge ile ücret bordroların çelişmesi halinde, yargılama sırasında yapılması gereken gerçek durumun araştırılması olmalıdır. Yargıtay’a göre ortaya çıkan tereddüdün giderilmesinde meslek örgütünden yapılacak ücret araştırması faydalı olacaktır. Ücretin ispatı ile ilgili en temel sorun, işveren kayıtlarında ücretin düşük gösterilmesi iddiasına dayalı ispat yükü üzerindedir. Bu noktada işçinin imzasını içeren iş sözleşmesi, ücret bordroları hatta banka kayıtlarının gerçeği yansıtmaması ihtimal dahilindedir. Yazılı delille ortaya konulan bir vakıanın aksinin tanık beyanları ya da meslek örgütünden ücret araştırması gibi delillerle kanıtlanması, medeni usul hukuku ilkelerine uygun değildir. Ancak Yargıtay 9. HD., 7.12.2009 gün, 2008/11830 E., 2009/33853 K. kararında açıklandığı üzere “çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir”. Yargıtay’ın, ücret konusunun tartışmalı ve taraf delillerinin eşdeğer olduğu durumlarda ilgili meslek kuruluşunda ücret araştırması yapıldıktan sonra tüm delillerin yeniden değerlendirilmesi gerektiği yönünde çok sayıda kararı vardır. Fazla Çalışmada İspat Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları (puantaj, gaybubet), işyeri iç yazışmaları (mesai saatlerinin 8.00-18.00 saatleri arasında olduğunu gösteren, Cumartesi günü çalışma yapılacağını bildiren duyurular vs) delil niteliğindedir. Fazla çalışmaların ispatı konusunda yazılı delil bulunmadığında tanık beyanları ile sonuca gidilir. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma tahakkuku yer almaktaysa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi haline yazılı delil aranmaktadır. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Yargıtay 9.HD. 04.11.2010 gün, 2009/ 38709 E, 2010/

AĞIRBAŞ HUKUK BÜROSU 0216 612 75 89

31550 kararında; “işçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazı kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği” sonucunu doğurmaktadır. Ancak belirtmek gerekir ki, Yargıtay’ca imzalı bir bordronun önceki dönemlerle ilgili hakkı ortadan kaldırdığı kabul edilmiş değildir. İmzalı ve ihtirazı kayıt içermeyen bordro sadece ait olduğu ay ya da dönem için hüküm ifade eder. Bir başka anlatımla, imzalı ve ihtirazı kayıtsız bordro öncesindeki fazla çalışma ücretlerinin istenmesi mümkündür. Yine imzalı bordronun ait olduğu dönemde de tahakkuk ettirilenden daha fazla çalışmanın yapıldığı, yazılı delille kanıtlanabilmektedir. Yargıtay 9.HD. 31.03.2009 gün 2008/ 12950 E, 2009/ 8944 Kararında: “Değişen çalışma koşulları ve ekonomik göstergelere göre yeni kurallara ihtiyaç duyulsa ve esnekleşme çabaları İş Hukukunun diğer bir yönü olsa da, işçinin korunması temel amaç olarak varlığını hissettirir. Yasal bir hakkın kötüye kullanımının dahi korunmadığı bir hukuk düzeninde, içtihat birliğinin sağlanması temel amacına yönelik olarak Dairemizce ilkeye bağlanan hususların kötüye kullanılamayacağı açıktır. İşçinin çalışmaları karşılığı tam olarak bordroda gösterilmediği halde tahakkuk belgesinde imzası alınmak suretiyle haklarının ortadan kaldırılması kabul edilebilir bir durum değildir”. Diyerek hakkın kötüye kullanımına işaret etmiş ve tahakkuku aşan çalışmaların tanıkla ispatının mümkün olduğunu kabul etmiştir. Fazla çalışmaların karşılığının ödendiğini ispatı ise işveren üzerindedir. Bu konuda yazılı delil gereklidir. İşverenin ödeme olgusunu tanıkla ispatı mümkün değildir. Yargıtay, davacı işçinin dinlettiği tanıkların “ fazla çalışma yapıldığında ödenirdi” şeklindeki genel nitelikteki beyanlarını da ispat noktasında yeterli görmemiştir. İş Sözleşmesinin Feshinde İspat Yükü a- Sözleşmenin Hangi Tarafça Feshedildiğinin İspatı; İş sözleşmesini fesheden tarafın belirlenmesi, ispat yükünün kimde olduğunun tespiti noktasında çok önemlidir. Gerçekten, çoğu zaman, işçi tarafı, iş sözleşmesinin işverence nedensiz ve bildirimsiz olarak feshedildiğini iddia ederken, işveren tarafıysa işçinin istifa ederek veya iş yerini terk ederek iş sözleşmesi kendisinin feshettiğini ileri sürebilmektedir. Yargıtay bu gibi durumlarda, tarafların karşılıklı olarak birbirlerine gönderdikleri ihtarnameler, tutanak ve fesih yazıları, tanık beyanları, Bölge Çalışma müdürlüklerine yapılan şikayet ve yapılan soruşturma evrakı gibi delillere göre iş sözleşmesini fesheden tarafın kim olduğunu belirlemektedir. Yargıtay kararlarında işverenin “ekonomik ve sosyal üstünlüğünden” söz edilerek tazminatların ödeneceği ve benzeri baskılarla işçiden yazılı istifa dilekçesi alınmasının mümkün olduğu ve bu tür belgelerin geçerli olmadığı, baskı ile alınan istifa dilekçesinde feshin işverence gerçekleştirilmiş sayılması gerektiği kabul edilmiştir.

18. ve 20. maddelerindeki düzenlemeye göre geçerli fesihte ispat yükü işveren üzerindedir.. Zira ispat yükü, HMK 190. maddesine göre vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan menfaat çıkaran tarafa aittir. İş Kanunu’nun 20. maddesinin son fıkrasına göre işçi feshin başka bir nedene (örneğin sendikal nedene) dayandığını ileri sürerse ispat yükü işçi üzerindedir. c- Haklı Fesihte İspat İş sözleşmesinin işverence feshinde ispat yükü işveren üzerindedir. Feshin sağlık sebepleri, ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık ve benzerlerine dayanması ispat yükünü değiştirmez. İşveren aynı zamanda fesih hakkını yasal süresi içinde kullandığını varsa disiplin kurulu şartı ve benzeri sınırlamalara uyduğunu da kanıtlamalıdır. İş sözleşmesinin işçi tarafından haklı feshinde ispat yükü fesih nedenine göre değişebilir. Ücret, ücretin ekleri ve fazla çalışma vs. ödeme borcunun yerine getirilmediği iddiasına dayanan fesihte ücretin ödendiği işverence kanıtlanmalıdır. Bunun dışında kalan haklı fesih halleri işçi tarafından kanıtlanmalıdır. d- Bildirimli Fesihte İspat Bildirimli fesihte ispat yükü, fesheden üzerindedir. İhbar önelinin usulüne uygun olarak verildiği ve iş arama izinlerinin kullandırıldığı yazılı delille kanıtlanmalıdır. Yıllık İzinde İspat İşçinin yıllık izinlerinin kullandırıldığının ispatı işveren üzerindedir. İşverence yıllık izin kesin delillerle kanıtlanmalıdır. İşçinin imzasını taşıyan yıllık izin defteri veya başkaca izin belgesi ispat için gereklidir. Tanıkla yıllık izin kullandırıldığının ispatı mümkün değildir. İspat yükü üzerinde olan işverenin işçiye yemin teklif edebileceği kabul edilmektedir. Yargıtay’a göre 14 yıl hiç izin kullanmadan çalışma hayatın olağan akışına aykırı olup cevap dilekçesinde Yemin deliline dayanan ve ispat yükü üzerine düşen taraf, tahkikat aşamasında yemin teklifinde bulunmalıdır. İbranamede İspat İbraname borcun tatmin edilemeyen sona erme nedenlerinden biridir. İş Hukukunda ibranamenin delil değeri sınırlıdır. İbraname yazılı delil niteliğinde olsa da, işe girerken ya da çalışılan bir sırada işçiye baskıyla imzalatıldığı, hatta fesih sonrasında hakların ödenmesi için imzalanmasının şart koşulduğu örneklere rastlanmaktadır. Bu şekilde elde edilen ibranameye değer verilemeyeceği açıktır. İbranamenin delil değeri borcu sona erdiren etkisi Türk Borçlar Kanunu’nun 420. maddesinde açıkça düzenlenmiş olup; işveren tarafından işçinin ibrasında herhangi bir sınırlama olmaksızın ibra sözleşmesi düzenlenebilecektir. Türk Borçlar Kanunu uygulamasına göre işverenin borcunu ödemeden borçtan işçinin ibrası yoluyla kurtulması mümkün değildir. Ödeme tam olarak banka kanalıyla yapılmadığı sürece işverenin işçiye olan borcu sona ermez. Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesinin ardından miktar içeren ibranamede ödemenin bankaya yapılması zorunludur.

b- Geçerli Fesihte İspat İş Kanunu’nun

37


28-48-_Layout 1 09.03.2018 12:04 Page 38

SAĞLIK

Prof. Dr. Birsel Kavaklı

YORGUNLUĞUNUZ BU 9 NEDENDEN KAYNAKLANABİLİR

Sabahları yorgun uyanmak, gün içinde yaşanan halsizlik, günlük işleri yaparken yaşanan isteksizlik ve genel bir bitkinlik hali… Çoğu zaman yüksek iş temposu ve şehir yaşamının hızından kaynaklandığı düşünülen bu belirtiler aslında ciddi hastalıkların habercisi olabilir. Tiroitten kansere birçok hastalığın işareti olabilen yorgunluğunuz geçmiyorsa altında yatan nedenlerin mutlaka araştırılması gerekir. Memorial Ataşehir Hastanesi Dahiliye Bölümü’nden Prof. Dr. Birsel Kavaklı, yorgunluğun en sık görülen nedenleri ve dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında bilgi verdi.

Y

orgunluk, normalde bir insanın günlük işlerini yaparken kendini yorgun hissetmesi, yetersiz hissetmesi olarak tanımlanabilir. Kimi insanlar yaşından hiç beklenmedik bir şekilde atak olabilir ya da genç yaşta kişi yemek yemeye, yatmaya hatta dinlenmeye bile üşenir halde olabilir. Bu durum bir üşengeçlik mi, enerji düşüklüğü mü ya da hastalıktan mı kaynaklanıyor bunun belirlenmesi çok önemlidir. 1. Kansızlık: Yorgunluğun en sık gö-

38

rüldüğü hastalık grubu anemidir. Çünkü oksijen taşıyan hemoglobinin eksikliği kişinin kendini yorgun ve halsiz hissetmesine neden olur. Bu durumda kişiye* mutlaka bir uzman doktor muayenesi ve gerekli tetkikler yaptırılmalıdır. Gerekli tedavi planlaması kansızlık giderildikten sonra yorgunluk hissinin de kaybolduğu görülecektir. 2. Depresyon ve stres: Yorgunluğa yol açan hastalıklardan ikinci sırada depresyon gibi psikosomotik hastalıklar gelir.

Depresyon da kişilerin kendisini yorgun hissetmesine neden olabilir. 3. Tiroit hastalıkları: Hipotiroidi başta olmak üzere endokrin hastalıklar da kişinin kendisini çok yorgun hissetmesine neden olur. Hatta hipotiroidi* hastalarının etraflarında tembel olarak tanımlanan kişiler olduğu söylenir. İş yapmak istemeyen, yerinden kalkmakta zorlanan, iş yapma gücünü kendinde hissetmeyen insanlardır bunlar genelde. Yine endokrin hastalıklarından şeker hastaları da sürekli yorgun-


28-48-_Layout 1 09.03.2018 12:04 Page 39

SAĞLIK durlar. Bu insanlar kendilerini yorgun, bezgin ve güçsüz hissederler. Şeker seviyeleri yüksek olduğu zaman günlük yaşamları bile kesintiye uğrayabilir. 4. Kanser: Yorgunluk, bir takım erken onkolojik hastalıkların belirtisi de olabilir. Kanser hücreleri hastanın tüm vücut sistemlerini bozarak yorgunluğa neden olabilir. Örneğin kansızlık yapmışsa, beslenmeyi bozuyorsa yorgunluk yaratabilir. Bir de tümörler insan organizmasına göre çok hızlı metabolik aktiviteye sahiptir. Yani şekeri daha hızlı tüketir, kişinin kan şekerini düşürür ve oksijeni daha çok harcarlar. Çünkü tümörler hızlı büyüyen dokulardır. Gereksinimleri de çok fazladır ve kişinin aleyhine alıp bunları harcadıkları için de kişi kendini yorgun hissedebilir. 5. Kalp hastalıkları: Kalp yetmezliklerinin de en önemli belirtilerinden birisidir yorgunluk. Hatta kalp hastalıklarının en erken bulgularından birisidir. İster kapak lezyonu olsun, ister kalp damar hastalıkları olsun, bunlar kalbin oksijen ihtiyacını karşılamasına engel oldukları için yorgunluk yaratırlar. Kişi bir kat merdiven bile çıksa yorulur, bacakları kesilir, nefessiz kalır. 6. Enfeksiyon hastalıkları: Vücutta çeşitli nedenlerle ortaya çıkan enfeksiyon hastalıkları da yorgunluğun sık görülen nedenlerini oluşturmaktadır. Bunlar; • Hepatit yani karaciğer iltihaplanması • Kalbin iç yüzünün iltihabı • Kalp zar iltihapları • Verem (tüberküloz) • Parazit hastalıkları • AIDS şeklinde sıralanabilir. 7. Metabolik hastalıklar: Böbrek yetmezliği, karaciğer yetersizliği, kalsiyum yüksekliği ve potasyum düşüklüğü gibi durumlarda da vücuttaki kan tuzları ve minerallerdeki azalmalar yorgunluğun ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu hastalık ve durumların erken dönemde tedavisi çok önemlidir.

Prof. Dr. Birsel Kavaklı

8. Uyku apnesi: Yaşam kalitesini bozan en önemli sorunlardan olan uyku apnesi de yorgunluğun önemli sebeplerinden birisidir. Yeterli sürede, kaliteli bir uyku uyuyamayan kişiler kendisini ertesi gün aşırı yorgun hissedecektir. Bu durum gün içerisindeki tüm faaliyetlere yansır. 9. Fiziksel güçsüzlük: Yorgunluk, fiziksel güç ve kondisyonla da çok ilgilidir. Kondisyonlu ve güçlü bir kişi daha geç yorulur. Yaşa göre sağlıklı beslenerek ve düzenli fiziksel aktivite ile kas kuvvetini artırmak ve korumak yorgunluğun önüne geçebilir. Ne zaman doktora başvurulmalıdır? Kişi, daha önce yorulmadan rahatlıkla yapabildiği işleri artık yorularak yapıyorsa bir doktora başvurmalı, yorgunluğun sebebi araştırılmalıdır. Hatta kişinin özgüveninin azalması, kendine eskisi kadar iyi bakmaması da bir soruna işaret olabilir. Geçici yorgunluklar çok önemli sayılmamaktadır ancak kronik yorgunluk olduğunda bu durum mutlaka önemsenmelidir. Enerjinizi doğru kullanmayı öğrenin Çalışma ve dinlenme periyotları doğru ayarlanmalıdır. Kısa ve sık dinlenme aralıkları verilerek yorgunluğun ortaya çıkması önlenebilir. Çalışma ortamının iyi havalandığından emin olunmalıdır. Çok sıcak veya çok soğuk ortamlar vücudumuzda ekstra bir stres yaratır. Vücudun çok hafif düzeyde susuz kalması dahi metabolizmayı yavaşlatır. Bu nedenle günde en az 8-10 bardak su içilmesi, kahve ve çayın mümkün olduğunca az tüketilmesi gerekir. Düzenli uyku ile yeterli ve dengeli beslenme, bağışıklık sisteminin güçlü olması için gereklidir. Düzenli yapılan 30 dakikalık yürüyüş, vücut ağırlığının dengelenmesine, kemik sağlığının korunması ve geliştirilmesine yardımcı olmaktadır. Düzenli egzersiz ile metabolizma hızlanır, daha fazla enerji oluşumu sağlanır. Kalp damar sisteminin ve solunumun düzenlenmesini, dokulara yeterli düzeyle oksijen taşınmasını sağlar.


28-48-_Layout 1 09.03.2018 12:04 Page 40

2018 yılı içinde Manisa halkının daha sessiz, daha konforlu ve çevreci seyahat etmesine imkan tanıyacak olan 22 adet Sileo elektrikli otobüsün üretimine başlandı. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün ve beraberindeki heyet, ilk üretim araçları Bozankaya’nın Ankara’daki üretim tesislerinde yakından inceledi.

MANİSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI’NDAN

BOZANKAYA TESİSLERİNE ZİYARET T

ürkiye’nin ilk yüzde 100 elektrikli yerli otobüslerini 2015 yılında üretmeye başlayan ve 2017 yılıyla birlikte 2. nesil araçların üretimine geçen Bozankaya, Manisa halkının kullanımına sunulacak araçların üretimine başladı. 20 adet 18 metre uzunluğunda körüklü ve 2 adet 25 metre çift körüklü olmak üzere toplamda 22 adet yüzde 100 elektrikli yeni nesil Sileo otobüs Manisalıların kullanımına sunulacak. Araçların üretim aşamalarını yakından takip eden Manisa Belediye Başkanı Cengiz Ergün, beraberinde Genel Sekreter Yardımcısı Yılmaz Gençoğlu ve Ulaşım Dairesi Başkanı Mümin Deniz ile birlikte Bozankaya’nın Ankara’daki üretim tesislerini ziyaret etti. Manisa Büyükşehir Belediyesinin kent içi trafiği rahatlatmak ve çevre kirliliğini engellemek amacıyla hayata geçireceği elektrikli otobüs projesindeki 22 araç özellikle şehrin ana omurgası sayılan güzergahlarda hizmet verecek. Manisa’nın trafik sorunu en çevreci şekilde ortadan kalkıyor Manisa şehri için başarılı projelere imzasını atan Cengiz Ergün, Bozankaya Fabrikası ziyaretinde “40 yıllık çöp sorunun çözümü, arıtma tesisleri, yeşillendirme çalışmalarıyla şehrimizde önemli çevreci yatırımlarımız var. Bunların yanında ilimiz merkezinde özellikle servis saatlerinde yaşanan trafik sıkışıklığının önüne geçmek ve çevre kirliliği oluşturmayacak araçlarla işçilerin taşınması düşüncesiyle elektrikli otobüs projemizi hayata geçirmiştik. Bugün de üretimine başla-

40

nan otobüsleri bizzat yerinde inceliyoruz. Bu yıl içerisinde otobüslerimizi Manisa trafiğine dahil edip, trafik sorununa önemli ölçüde çözüm getirecek çevreci araçları hizmete sokmanın çabasındayız. Şimdiden hayırlı olsun” dedi. Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin ziyaretinden memnuniyet duyduklarını belirten Bozankaya Yönetim Kurulu Başkanı Aytunç Günay, “Türkiye’de bugüne kadar elektrikli otobüslerle ilgili yapılan 7 ihaleyi de biz kazandık. Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı ihaleyi de Eylül ayının sonunda kazanmıştık. Manisa halkı için Yeni nesil Sileo aracımızın 18 metrelik modelinden 20 adet ve 25 metrelik modelimizden 2 adet olmak üzere toplam 22 adet araç üretimi gerçekleştiriyoruz. Üretimlerimiz Ankara’daki Bozankaya tesislerimizde başladı. Eskiden belediyelerimiz sayı olarak az araç satın alırdı. Ancak bu araçların çevreci olması ve uzun vadedeki kazanımları belediyelerin de dikkatinden kaçmadı ve son zamanlarda daha fazla araç alımları gerçekleşmeye başladı. Manisa Belediyesi’ni ve başkanımız Cengiz Ergün’ü, şehirlerine yaptıkları yatırımdan dolayı bir kez daha tebrik ediyorum. Bu vesileyle yeni nesil Sileo elektrikli otobüslerimiz de Türkiye’de ilk kez Manisa’da kullanıma sunulacak” şeklinde konuştu. Şehrin sessiz yıldızı: Yeni nesil Sileo elektrikli otobüsler Bozankaya tarafından üretilen çevre dostu, sessiz, verimli ve sıfır emisyon özellikleriyle ön plana çıkan yeni nesil Sileo oto-

büsler, %100 elektrikli 10, 12, 18 ve 25 metre uzunluğunda modellere sahip. 4 saatlik bir şarjla 400 km mesafeyi kat edebilen Yeni Sileo, sahip olduğu rejeneratif enerji ile de fren enerjisini elektrik enerjisine dönüştürüp aracın bataryasını dinamik olarak şarj edebiliyor. İçten yanmalı motor yerine aks üzeri elektrikli motor kullanılması geniş ve ferah bir iç hacim yaratırken aracın yolcu taşıma kapasitesi de farklı uzunluklara göre 75 kişiden 232 kişiye kadar artırılabiliyor. İlk nesil araca oranla ağırlığı artmadan araç iskeletinde farklı materyallerin de kullanıldığı yeni nesil Sileo’da tasarım da artık daha modern çizgileri barındırıyor. Modern şehirlerin yeni ulaşım aracı olmayı hedefleyen Yeni Sileo’nun tüm Ar-Ge geliştirmeleri Bozankaya Ar-Ge Merkezi’nde %100 yerli sermaye ve Türk mühendislerin çalışmalarıyla gerçekleştirildi. Hızlı yolcu indirme ve bindirme olanağı sağlayan %100 alçak tabanıyla Yeni Sileo, şehir içi ulaşımda sıfır emisyon ile çevre dostu bölgeler oluşturulmasına yardımcı olacak. Yeni nesil Sileo %75’e kadar fren enerjisini geri dönüştürebiliyor ve bu sayede sürüş mesafesini de büyük ölçüde artırabiliyor. Bir jeneratör görevi gören çekiş motoru, frenleme enerjisini elektrik enerjisine dönüştürüyor ve sürüş esnasında bataryayı dinamik olarak şarj ediyor. Tüm yol koşulları dikkate alındığında Yeni Sileo ortalama 0,8 kWh/km tüketim sergiliyor. Yolculuk esnasında rahatsız edici hiçbir motor gürültüsü olmayan Yeni Sileo bu formuyla modern şehir hayatına da uyum sağlıyor.


on-kapaki-ici-arka-kapak-ici_Layout 1 08.03.2018 23:57 Page 2

Gülmece Gülmece SORGU MELEĞİ Adamın biri bir gün ölür ve öbür dünyaya gider. Sorgu meleği nasıl kötülükler yaptın diye sorar. Adam saymaya başlar. Bir süre sonra bitirir. Sorgu meleği yanında yardımcısına döner ve bir şeyler fısıldar. Adam hemen atılır ve derki: - Peki, yaptığım iyilikler ne olacak. Sorgu meleği: - Bir kere bir dilenciye 100 milyon vermişsin. Bir kere de bir boyacıya 200 milyon vermişsin der. Adam sevinir. Sorgu meleği: - Bu adama 300 milyonunu verin ve hemen cehenneme atın der. ASANSÖR Köylü oğlan ve babası büyük şehre ilk defa gelmişler. Alışveriş merkezinde zemin kattaki iki gümüş renkli parlak duvarın ağır ağır açılıp kapanması ilgilerini çekmiş. “Bu ne baba?” diye sormuş oğlan. Hayatında hiç asansör görmemiş baba “Bilemiyorum oğlum!” demiş. Onlar bu ilginç şeyi nefeslerini tutup izlerken tekerlekli sandalyeli yaşlı bir kadın sağa sola kayan gümüş renkli duvarlara doğru gitmiş ve bir düğmeye basmış. Duvarlar açılmış, yaşlı kadın yoğun ışıklı küçük bir odaya girmiş, duvarlar kapanmış. Oğlan ve babası kapının üzerindeki küçükten büyüğe doğru yanıp sönen ışıklı rakamları izlemişler. Son rakamdan sonra aynı sırayla bu sefer geriye doğru ışıklar teker teker yanmış. Sonunda duvar iki yana kayarak açılmış, dışarı 24 yaşlarında incecik muhteşem bir kadın çıkmış. Oğlum demiş adam kızdan gözlerini ayıramayarak, “Koş… Koş anneni getir!” ARÇİL VE ŞOTA İkiz olan Arçil ve Şota Trabzonspor’a yeni gelmişler. İlk maçta Şota oynarken Arçil yedekte bekler. Şota berbat oynamaktadır. Taraftarlar kızgın bir şekilde başkana “Bir de buna bir sürü para verdin. Adam dökülüyor” diye bağırınca başkan teknik heyete talimat verir ve Şota’yı oyundan almalarını söyler. Şota oyundan alınır ve yerine ikizi Arçil oyuna girer. Taraftar bu kez şöyle tepki verir “YAPMA BE BAŞKAN, AYNI ADAMDAN 2 TANE Mİ ALDIN” GÜNAHINIZ YOK Kadın’ ın biri günah çıkarma hücresine girmiş ve başlamış anlatmaya:

- Beni bağışlayın Peder, kitapta yazılı olan 7 günahtan birisini işledim. Kibir suçunu işledim. Günde 2 defa aynaya uzun uzun bakıp, kendi kendime “Ben ne güzel kadınım” diyorum. Bunun üzerine Peder, aradaki perdeyi açıp kadına yakından bakmış ve şöyle demiş: - Hanımefendi, size çok iyi haberlerim var. Günahınız yok, yanlışınız var. MAAŞA ZAM Kalabalık bir belediye otobüsünde kadının biri haykırmış: - Terbiyesiz adam, yeter artık! Adam: - Aman bayan ne oldu ki? - Daha ne olacak geçtin arkama. Taksim den beri ayıptır be! Adam: - Efendim yanlış anladınız herhalde. Bugün aybaşı. Maaşımı aldım, cebimde o var. O dokunmuş olacak. Kadın: - İyi de be adam, Taksim’den Şişli’ye gelene kadar maaşına zam mı geldi? BİRİ KÖTÜ BİRİ DAHA KÖTÜ Doktor hastasını telefonla arar ve hastasına bir kötü biride çok kötü haberi olduğunu söyler. Daha sonrada ilk önce hangisini söylememi istersiniz diye sorar. Hasta ilk önce kötü haberi duymak istediğini söyler. Doktor hastaya: - Tahlillerinizi aldım, e ne yazık ki 24 saat ömrünüz kaldı, der. Hasta yıkılmıştır. Doktora sorar: - Daha kötü haber ne olabilir ki? Doktor : - Dünden beri sizi arıyorum ama telefonunuzu daha yeni düşüre bildim! TELEFON Temel iki kulağı da yanık bir şekilde hastaneye gelir. Doktor, “Nasıl oldu?” diye sorar. Temel, “Ütü yapıyordum, birden telefon çaldı, ütüyü telefon zannedip kulağıma tuttum” der. Doktor, “ Peki diğer kulağını nasıl yaktın?” diye sorar. Temel, “Kulağım yanınca ambulans çağırmak için ütüyü bu kez bu kulağıma tuttum”. Alman vatandaşı Uzun çabalar sonucunda Alman vatandaşlığına kabul edilen genç, babasına sürpriz yapmak

için sevinç içinde eve koşmuş: - Baba, bak Alman vatandaşıyım artık... Birinci kuşak milliyetçilerden olan baba çok sinirlenir: - Ulan soysuz, hangi yüzle gider de Alman vatandaşı olursun" diye gürlerken oğlunun suratına bir de Osmanlı tokadı akşeder... Koşa koşa geri dönen oğlan bir yandan da şöyle söyleniyormuş: - Şu hale bak yaa, Alman vatandaşı olalı bir saat geçmedi Türklerle başım belaya girdi... Horlamaya Kesin Çözüm Bir gemici geç vakit otele gelmiş. Yer olup olmadığını sormuş: “İki kişilik bir odada tek yatağım var” demiş resepsiyon görevlisi, “Ancak pek tavsiye etmem. Çünkü öteki yatakta fena halde horlayan bir delikanlı yatıyor." "Ziyanı yok", demiş gemici, “Verin bana o yatağı..." Ertesi sabah gemici hesabı ödemeye indiğinde otelci sormuş: "Nasıl uyuyabildiniz mi?" "Çok güzel uyudum" demiş gemici. "Yanınızdaki müşteri hiç horlamadı mı?" “Hiç horlamadı..." "Ama nasıl olur?" "Odaya girince yanağından ‘merhaba güzel çocuk’ diye bir makas aldım. Sabaha kadar gözlerini kırpmadan yatakta oturdu." Mail Adamın biri yeni ulaştığı otele kaydını yaptırır. Odasına girdiğinde masada bir bilgisayar görür ve karısına e-mail atmaya karar verir. Fakat yazdığı mesajı farkında olmadan yanlış bir adrese gönderir… Tam bu sırada farklı bir yerde kadın, kocasının cenaze töreninden evine yeni dönmüştür ve bilgisayarındaki maili görür, arkadaşlarından geldiğini düşündüğü maili okuyunca olduğu yere yığılıp kalır. Odaya giren annesi yerde yatan kızını ve ekrandaki mesajı görür. Kime: Sevgili karıma Konu: Yeni ulaştım. Tarih: 11 Ağustos 2014 “Benden haber aldığına şaşıracağından eminim. Burada bilgisayar var ve sevdiklerimize e-mail gönderebiliyoruz. Buraya yeni ulaştım ve kaydımı yaptırdım. Her şey yarın senin buraya geleceğini düşünülerek hazırlanmış. Seninle buluşmayı dört gözle bekliyorum. Umarım benim gibi sorunsuz bir yolculuk geçirirsin. Not: Burası çok sıcak.


12

İstanbul Sancaktepe Showpark

Ankara Showpark

Kocaeli Showroom

İstanbul Sancaktepe Showpark

Ankara Showpark

Kocaeli Showroom


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.