HALK ULAŞIM DERGİSİ KASIM SAYISI

Page 1


on-kapaki-ici-arka-kapak-ici_Layout 1 08.11.2017 09:53 Page 1



İçindekiler

TRANSİST TEĞET GEÇİLDİ

6-7

editörden

YENİ SİSTEME EVET AMA…

MURAT UZUN

14-15

T

oplu ulaşım camiası yıllardır sektör içi dayanışmasını sağlayamadı. Her bir otorite başına buyruk haller içerisinde, çıkar çatışmaları ile diğerinin kuyusunu kazma amacında oldu. ne şehiriçi ne de diğer taşıma birimleri kendi aralarında doğru bir birlikteli inşa edemedi. Günlük hesaplar ve anlık çıkarlar sebebi ile büyük kazanımlar göz ardı edildi. İETT’nin 2010 yılında başlattığı “Toplu Ulaşım Haftası” adıyla duyurduğu “Transist” kongre ve fuarları ise bugün gelinen noktada İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından üstlenilmiş durumda. 2010 yılında Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen bu fuar, sektör birliği adına bir umut olmuştu. Yerli ve yabancı birçok simanın katıldığı gala gecesi gerçekten muazzam bir başlangıçtı. Peki ya sonra! Her oluşum zamanla gelişir ve büyür. İlk günü her daim hatırlanır lakin nostalji olarak. Transist’in ise başarı olarak sadece o ilk günü hatırlanıyor. Her geçen yıl daha da geriye giden ve talep görmeyen bir etkinliğe doğru sürükleniyor. İlk yıl İstanbul’un en güzel mekanlarından biri Haliç’te düzenlenen bu fuar şuan ise bir kongre merkezinin -5 katında yapılıyor. Yoğun bir katılımcıya sahip fuara bu yıl sadece 3 üretici otobüs firması katıldı. Ziyaretçi sayısı da ortadadır. Ziyaretçilerin yüzde kaçı sektör mensubu olduğu ise ayrı bir konudur. “Toplu Ulaşım Haftası” adıyla başlanılan bu etkinlik her yıl farklı tarihlerde düzenlenmesi de ayrı bir tezattır. Transist’in böylesi yok oluşu sektör için büyük bir kayıptır. Transist’i bu sektöre kazandıranların artık acilen konuya el atmaları lazım. Özellikle fuar organizasyonu ile ilgili katılımcı ve ziyaretçilerin ilk etkinlikten bu yana şikayetleri artık ele alınmalıdır. İş ehline verilirse yücelir. Şikayetler birer yol göstericidir. Eleştiriler ufuk açar. Tabi ki görmesini bilene, anlamak isteyene…

BUSWORLD AWARDS 2017 EN İYİ TASARIM ÖDÜLÜ BMC’NİN İMTİYAZ SAHİBİ ve SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Murat UZUN

Halk Ulaşım Dergisi’nde yayımlanan fotoğraf ve yazıların tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz. Halk Ulaşım Dergisi “Basın Meslek İlkeleri” doğrultusunda yayın yapar.

YÖNETİM YERİ Oruç Reis Mah. Tekstilkent Cad. Tekstilkent Ticaret Merkezi Blok No: 10-AB Kapı No:3079 Esenler /İSTANBUL Tel : ( 0555 ) 553 20 72 – ( 0212 ) 361 45 29 E-mail: halkulasim@hotmail.com - halkulasim@gmail.com


10-11

8

Bakan Arslan Karayolu Yolcu Taşımacılığı Çalıştayı’na Katıldı

ÇALIŞMALARIMIZIN AMACIMIZ TEK BİR CAN DAHİ KAYBETMEMEK

26-27

20-21-22

ASRIN PROJESİ BAKÜ-TİFLİS-KARS DEMİRYOLU HATTI AÇILDI

TOPLU ULAŞIM, TRANSİST 2017’DE BULUŞTU

YENİ HAK EDİŞ MODELİ VE UYGULAMA

YAYIN DANIŞMA KURULU Naci Yağız // İstanbul Halk Ulaşım A.Ş. Göksel Ovacık // Özulaş A.Ş. Ramazan Gürler // Mavi Marmara Ulaşım A.Ş. Mehmet Tekin // Öztaş Ulaşım A.Ş. Yalçın Beşir // Yeni İstanbul Halk Otobüsleri A.Ş. Ercan Soydaş // Ankara Özel Halk Otobüsleri Esnaf Odası Mustafa Kurt // Kocaeli Halk Otobüsleri Esnaf Odası Sadi Eren // Bursa Özel Halk Otobüsleri Esnaf Odası Şahin Demiral // Demiral Hukuk Bürosu

GRAFİK TASARIM EYLÜL GRAFİK- Satı GÖKÇE (0212) 252 62 57

Basım Yeri ANKA Matbaacılık LTD.ŞTİ.

YAYIN TÜRÜ Yerel Süreli Yayın - Aylık




NACİ YAĞIZ Yönetim Kurulu Başkanı

İSTANBUL HALK ULAŞIM A.Ş.

YENİ SİSTEME EVET AMA…

Mevcut sistem içinden çıkılmaz sorunlara artık sebep olmaktadır. Tüm sektör paydaşları sürdürülebilir bir ulaşım hizmeti için yeni bir sistemin olmasını istiyor. Fakat yeni sistem eski kazanımları muhafaza etmelidir. Endişeler giderilirse esnafımız bu sisteme dahil olacaktır. Müdafaamız, esnafımızın hakkı ve hukuku içindir.

6

U

laşım sektörünün bugün gelinen noktada hali ortadadır. Durmaksızın artan giderler ve düşen gelirler ile esnafımız İstanbul halkına hizmet vermekte. Sorunlar adına yapılan orel ve hat düzenlemeleri ile çözümün artık mümkün olmadığı aşikardır. Bu gibi çözüm yolları sistemin artık daha da tıkanmasına ve paydaşlar arası sürtüşmelere neden olmaktadır. Değiştirilen her bir saat ve uzatılan hat diğer bölge ve şirketlerin hatlarına olumsuz durumlar yaşatmaktadır. Bu olaylarda kaliteli ulaşımı sekteye uğratıyor. Ulaşımda Tek Otorite Sağlanacak Çözüm artık radikal ve kalıcı yollar ile sağlanabilir. İstanbul’un ulaşım sorununa çözüm adına da İstanbul Büyükşehir Belediyesi kilometre bazlı performansa dayalı yeni bir hakediş sistemi üzerinde çalışıyor. Yıllardır şirketler olarak bizlerinde İETT’ye sunduğumuz bir öneriydi bu sistem. Büyükşehir Belediyesi bu doğrultuda meclisten onay aldı ve ilgili birimlerince bir çalışma başlatıldı. Yenin sistemden beklenti çok yüksek. Özellikle Şehiriçi ulaşımda tüm


NACİ YAĞIZ Yönetim Kurulu Başkanı

İSTANBUL HALK ULAŞIM A.Ş.

paydaşları tek otoriteye bağlanacak olması ve rekabet ortamını kaldırması, ulaşımda beklenen kaliteyi ve konforu sunacaktır. Ulaşım konusunda şüphesiz ki en tecrübeli kurum İETT’dir. Bu doğrultuda Büyükşehir Belediyesi de yeni sistemin planlamasını İETT üzerinden yapıyor. İstanbul’da ki 5 halk otobüs şirketi ve Otobüs A.Ş. tek otoriteye bağlanmış olacak. Bu sayede yolcu kapma ve hat uzatma gibi dertler ortadan kalkacak. Bu sayede otobüslerimiz; daha konforlu, kaliteli, sürdürülebilir ulaşıma hizmet etmiş olacak. Esnaf Kaygıları Giderilmeli Esnafımızın yeni sistemle ilgili çeşitli kaygıları mevcut. Bizler de şirket yönetimleri olarak yaptığımız görüşmelerde bunları dile getiriyoruz. Yeni bir sisteme geçiş elbette olmalı. Ancak kazanılmış haklar güvence altına alınmalı ve esnafımızın kaygıları giderilmelidir. Mevcut durumdan daha olumlu koşullar sunulmalıdır. Esnafımız bu sektöre sadece gününü idame ettirmek için girmemiştir. İlelebet bu hizmeti sunma adına böylesi bir yatırıma kalkışmıştır. Tabi ki hatlarımız İETT’nin. Fakat bu şehre yıllardır hizmet eden de halk otobüs esnafımızdır. Amacı, yaptığı bu yatırımın çocuklarına ve torunlarına da ekmek kapısı olmasıdır. Kazanamadığı yıllarda gösterdiği sabır gelecek kuşaklarına bir ekmek kapısı bırakmak içindir. Bizden sonra ki nesillerine bırakmak istediği bu miras için bugün kaygı duyması ve çekinceleri olması doğaldır. İETT ve Büyükşehir bürokratlarımız ile ilişkilerimiz gerçekten bir güven içerisinde yürüyor. Bu zamana kadar onların desteği ile birçok sorunumuza çözüm bulduk. Esnafımızın sorunları adına birçok konuda ellerinden gelenin fazlasını dahi sunmuşlardır. Bu zamana kadar ki desteklerinden ötürü başta İETT genel müdürlerimize, daire başkanlarımıza, Büyükşehir Belediyemize ve Hükümetimize esnafımız adına teşekkürleri borç bilirim. Fakat esnafımızın çekincesi bugün için değildir. Geleceğimiz için bu kaygıların giderilmesini istemekteyiz. Bugün sisteme girmemiz halinde yaşanacak sorunlarda kendilerinin daima çözüm bulucu olacaklarından şüphemiz yoktur. Fakat bu işin yarınları da var. Özellikle gelecek yıllar için bu kaygıların yasal bir zeminde çözümü esnafımızın tek beklentisidir. Bunun karşılanması halinde oluşturulacak yeni sistem konusunda planlama daha sağlıklı işleyecektir. Zam Değil Düzenlemeydi Halk otobüsleri olarak bu yıl zammımızı almıştık. Verilen zam günün koşullarında sorunlarımızı çözmeye maalesef yetmemişti. Zam sonrası özellikle artan yakıt maliyetleri yeni bir düzenlemeye ihtiyaç duyurdu. Bu

doğrultuda UKOME halk otobüslerinde uygulanması amacıyla yeni bir taşıma tarifesi belirledi. Bu yeni tarife aslında bir zam değildi. Yapılan zam üzerine bir düzenleme idi. 1 Ekim itibari ile uygulanmasını beklediğimiz tarife maalesef halen hayata geçmedi. Zam kararı alındığı günden bu yana en büyük gider kalemimiz olan akaryakıtta ise defalarca artış yaşandı. O günün koşullarında bile zararımızı bir nebze hafifletecek zam bugün için artık yetersiz bile kaldı diyebiliriz. Esnafımız giderlerin artışından ötürü yeni sistem olacaksa bile o güne kadar bu tarife ile ayakta kalamaz. Günlük maliyetlerimiz açısından yeni sistem öncesi bir fiyat düzenlemesi şart olmuştur. Yılbaşına Kadar Çözüm Bekliyoruz İlgili bakanlıklar ile TÖHOB ve 5 şirket olarak çeşitli dönemlerde önemli görüşmeler yaptık. Özellikle bizlerden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen Ak Parti Grup Başkan Vekil Mehmet Muş, İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu ve Maliye Bakanımız Naci Ağbal Ankara girişimlerimizde desteklerini daima gösterdiler.tanım konusunda önemli bir kazanım sağlandı. Resmi gazetede yayımlanması ile birlikte yıllardır sektör olarak beklentimiz karşılandı. Tabi ki tanım konusu sorunlarımızın çözümünde bir mihenk taşıydı. Bundan sonrası için ise Maliye Bakanımız Naci Ağbal’dan KDV’nin düşürülmesi konusunda bir söz aldık. Yine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın yaptığı ücretsiz ödemelerinin tıklama başına ücretlendirilmesi talebimiz vardır. Yaptığımız görüşmelerde bu düzenlemelerin hayata geçeceğine dair kendilerinden sektörümüz adına söz aldık. İlgili düzenlemelerin hayata geçmesinin yılbaşına kadar sürebileceğini ifade ettiler. Bizlerde kendilerine güvendik ve sektör adına bu müjdeli haberleri beklemekteyiz. Sektörün kurtuluşu adına önemli kazanımlar olacaktır. Gelişmelerin bu noktaya kadar gelmesinde emeği olan tüm dostlarıma teşekkür ederim. Esnaf Odamız, TÖHOB, İstanbul şirketlerimiz ve Anadolu’da ki kuruluşlarımız bu kazanımlar uğruna büyük bir gayret gösterdi. Taleplerimizin hayat bulması amacıyla bizlerle birlikte mücadele eden başta Ak Parti Grup Başkan Vekili Mehmet Muş’a İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’ya ve bürokratlarımıza teşekkür ederim. Tanım konusunda ki mutluluğumuzun, ücretsiz ödemeleri ve KDV konusunda da en kısa zamanda yaşanmasını ümit ediyor ve bu doğrultuda şahsım yönetimimin durmaksızın mücadele edeceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Bizler esnafız ve esnaf ekmeğine sahip çıkar.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı`na ilişkin "Böyle bir hattın bölgemize getirisi sadece ekonomik olmayacaktır. Proje, siyasi olarak barış, güvenlik, istikrar ve sosyal olarak refah getirecek, yük ve insan hareketliliği yanında bilgi hareketliliğiyle de ülkelerimizin beşeri gelişimine katkı sağlayacaktır." dedi.

ASRIN PROJESİ BAKÜ-TİFLİS-KARS DEMİRYOLU HATTI AÇILDI Törene, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın yanı sıra Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve eşi Mihriban Aliyeva, Kazakistan Başbakanı Bakıtcan Sagintayev, Özbekistan Başbakanı Abdulla Aripov ve Gürcistan Başbakanı Giorgi Kvirikaşvili de katıldı. Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine "Öncelikle aziz dostum Aliyev ile bu önemli etkinliğe ev sahipliği yapan Azerbaycan makamlarına misafirperverlikleri için teşekkür ediyorum. Kazakistan, Gürcistan ve Özbekistan başbakanlarına da bugün bu heyecanımıza ortak oldukları için özellikle teşekkür ediyorum" dedi. Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun açılışı nedeniyle bu törende bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bugün içinde bulunduğumuz dönemin ötesinde istikbalimiz bakımından çok önemli bir adım atıyoruz. Bu törenle de Asya'yı, Avrupa'yı ve Afrika'yı birbirine bağlama hedefiyle başlatılan yeni İpek Yolu girişiminin halkalarından birini hizmete alıyoruz. Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun ilk seferinin gerçekleşmesiyle orta koridor projesinin en önemli ayağı tamamlanmış

oluyor. Böylece Londra'dan Çin'e kesintisiz demiryolu bağlantısı kurulduğunu da ilan ediyoruz. Kararlılığımızın ve vizyonumuzun eseri olan bu proje hepimizin ortak başarısıdır." ifadesini kullandı. Projenin Tamamlayıcısı Birçok Hizmeti Halka Sunduk Erdoğan, Türkiye olarak özellikle son 15 yıldır yapılan yatırımlarla bu potansiyeli hayata geçirmenin mücadelesini verdiklerinin altını çizerek, şöyle devam etti: "Bugüne kadar Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projesinin tamamlayıcısı niteliğinde birçok hizmeti halka sunduk. Marmaray hızlı tren hatlarının inşası, mevcut tren hatlarının yenilenmesi, İstanbul'a inşa ettiğimiz ve üzerinde raylı sistem geçişi de yer alan üçüncü köprü bunlardan bazılarıdır. Gerçekleştirdiğimiz bu yatırımlar Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projesinin etkinlik ve cazibesini daha da arttırır. Azerbaycan'ın Alat limanıyla da sadece 3 ülkeyi değil tüm Orta Asya Cumhuriyetlerini, Batı ulaştırma güzergahlarına bağlamış oluyoruz. Aynı şekilde Türkmenistan'ı Türkmenbaşı Limanı üzerinden, Kazakistan'ı da Aktau Limanı üzerinden Avrupa'ya bağlıyoruz. Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projesi 1 mil-

yon yolcu ve 6,5 milyon ton yük taşıma kapasitesine sahip olacaktır." 24 Milyon Ton İlave Yük Taşınmış Olacak Hızlı tren hatlarının tamamının devreye girmesinin ardından Çin'den gelen yükün Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projesi sayesinde orta koridor üzerinden 12-15 gün arasında Avrupa Birliği ülkelerine ulaşacağını ifade eden Erdoğan, "Şu anda Çin üzerinden Avrupa'ya giden yük miktarı 240 milyon tonun üzerindedir. Ülkelerimizden geçen orta koridordan bu yükün yüzde 10'nun taşınması halinde bile 24 milyon ton ilave yük taşınmış olacaktır. Proje siyasi olarak, barış, güvenlik ve istikrar, sosyal olarak refah getirecek, yük ve insan hareketliliği yanında bilgi hareketliliğiyle de ülkelerimizin beşeri gelişimine de katkı sağlayacaktır. Bölgenin kadim devletleri olarak bizler dayanışma ve iş birliği içinde hareket ettiğimiz sürece çok daha büyük projelere imza atabiliriz. Bugüne kadar hayata geçirdiğimiz Bakü-Tiflis-Kars, Bakü-Tiflis-Ceyhan, Bakü-Tiflis-Erzurum ve TABAP gibi projeler bundan sonra da yapacaklarımızın birer teminatıdır."



TRW'nin entegrasyonu büyük ölçüde tamamlandı. Akıllı mekanik sistemler sayesinde benzersiz teknoloji ve ürün portföyü, yeni kurumsal tasarım, şirketin değişimini yansıtıyor.

ZF, IAA'DA KENDİNİ TEK ŞİRKET OLARAK TANITTI F

rankfurt a. M./Friedrichshafen. 2015 yılı Mayıs ayında TRW Automotive'in satın alınmasından yaklaşık iki buçuk yıl sonra ve planlanandan çok daha kısa bir süre içerisinde ZF Friedrichshafen AG, ABD şirketinin entegrasyonunu büyük ölçüde tamamladı. Yeni sloganı "gör, düşün, harekete geç" ile ZF, dijitalleşme, elektro-mobilite ve otonom sürüş gibi zorlu gelecek trendlerine hitap eden geniş bir akıllı mekanik sistemler portföyü sunmaktadır... ABD menşeli TRW Automotive'i satın aldıktan yaklaşık iki buçuk yıl sonra ZF, artık kendisini tek bir şirket olarak sunuyor. "İlk başta entegrasyonu üç ile beş yılda tamamlamayı planlamıştık, o nedenle beklenenden daha iyi performans sergilediğimiz için mutluyuz", diye belirten ZF CEO'su Dr. Stefan Sommer, "Entegrasyon sürecinde kararlı bir şekilde çalışan herkese teşekkür etmek istiyorum. Bu kararlılık, bu yolculukta bize katılmaya hazır olan çalışanlarımızla birlikte başarıda önemli bir etmen oldu," diyerek sözlerini sürdürdü. TRW'nin satın alımının ZF'yi dijitalleşme ve otonom sürüş geleceğine hazırlayan önemli bir hamle olduğunu vurgulayan Sommer "TRW'nin yolcu güvenliği ve elektronik ile direksiyon ve fren teknolojisindeki tecrübesi, mevcut portföyümüzü son derece iyi tamamlamakta ve portföyün daha da geliştirilmesine yardımcı olmaktadır. Satın alma, sürekli büyüyen bir işbirliği ağı olan “Vision Zero EkoSistemi” için önemli bir yapı taşı oldu. Müşterilerin, bir sistem tedarikçisi olarak uzmanlığımızdan faydalanmalarını sağlamaktadır," diye ilave etti. "Her İkisinin En İyisi" yaklaşımına uygun şekilde ZF, iki şirket arasındaki sinerjileri tespit ederek rekabetçi tek bir organizasyon oluşturmayı hedeflemiştir. ZF Aftermarket, Ocak 2017 tarihinden bu yana tek bir şirket olarak başarılı bir şekilde faaliyetlerini sürdürmektedir. ZF aynı zamanda kârını önemli ölçüde artırmış ve satın alma borcunu planlanandan daha önce ödeyebilecek konumdadır. Şirket, bu yılki satışların 36 milyar EURO'yu geçeceğini tahmin etmektedir. Neredeyse tamamlanmış olan entegrasyonun görsel anlatımı olarak ZF, IAA'da yeni bir kurumsal tasarımla vitrine çıktı. Önümüz-

10

deki dönemde tüm iş birimleri, tutarlı bir şekilde ZF adı altında boy gösterecektir. ZF'nin IAA'daki ana teması – “Vision Zero” “Vision Zero” yani sıfır kaza ve sıfır emisyonun olduğu bir gelecek vizyonunu gerçekleştirebilmek için ZF, aktarma organları, şasi ve güvenlik teknolojisi alanlarındaki yenilikçi teknoloji portföyünü genişletmeye devam etmektedir. Kurum içi gelişim çalışmalarının yanı sıra şirket ayrıca, giderek büyüyen bir uzmanlık ağı olan “Vision Zero Eko Sistemini” de tesis etmiştir. 8. Salondaki F20 standında Yeni Mobilite Dünyası parkurlarında “Vision Zero Aracı”nı sergilemenin yanında ZF aynı zamanda akıllı mekanik sistemlerinin günümüzde “Vision Zero”ya nasıl katkı sağladığını da göstermektedir. Geleneksel araç platformlarının elektriğe dönüştürülmesini sağlayan mSTARS arka aks sistemi ve sürücünün dikkatinin dağıldığını veya aracın ters


yönde olduğunu fark edebilen gelişmiş sürüş destek sistemleri bu akıllı mekanik sistemlerine iyi birer örnektir. ZF, UBS ve IBM'den Blok Zinciri Teknolojisi İle "Hareket Halindeyken" Güvenli Ödeme ZF, UBS ve IBM (NY: IBM) kısa bir süre içerisinde birlikte, blok zinciri teknolojisine dayalı mobilite hizmetleri kapsamında yeni bir açık otomotiv işlemleri platformu sunuyor olacak. Araç e-Cüzdanı, araç üreticilerinin, tedarikçilerin ve hizmet sağlayıcalarının dijital işlemleri işleme şeklini radikal bir biçimde değiştirme ve araç hizmetlerinin kullanımını önemli ölçüde kolaylaştıracak bir sistemdir. Otomobil üreticileri, teknoloji şirketleri, tedarikçiler ve mobilite servisi sağlayıcıları, sürücüsüz arabaların gelişimine yön vermektedir. Fakat otonom sürüşü destekleyebilmeleri için bu araçların, sahibi veya kullanıcının aktif olması gerekmeksizin görevleri bağımsız şekilde yapabilecek ve ödemelere onay verebilecek dijital bir temsilciye ihtiyaçları vardır. Araç e-Cüzdanı sistemi, "hareket halindeyken" bile güvenli ve kolay ödemelerin yapılmasına olanak sağlayan yenilikçi bir dijital asistandır. Bununla beraber, bagajı veya kapıları açmak gibi diğer görevleri de yapabilmektedir. Araç e-Cüzdanı, ağ içerisindeki her bir katılımcının bilgilerini güvenilir ve değiştirilemez veri kaydı içerisinde senkronize etmeyi mümkün kılan IBM Blok Zinciri teknolojisine dayanmaktadır. Aynı zamanda kullanıcıların sadece, görmeye ve kullanmaya izinlerinin olduğu bilgilere erişebilmelerini sağlamaktadır. Bu, merkezi bir oluşum veya güvenilir bir üçüncü tarafa ihtiyaç duymadan işlemlerin güvenli bir şekilde gerçek zamanlı olarak yapılmasına imkan tanımaktadır. Mobilite servislerine yönelik açık oto-

motiv işlem platformunun, araç üreticileri, tedarikçiler, hizmet tedarikçileri ve müşteriler arasındaki e-ticareti radikal bir biçimde değiştirme potansiyeli bulunmaktadır. Araç paylaşımında daha fazla kolaylık ve güvenilirlik ZF Friedrichshafen AG CEO'su Dr. Stefan Sommer, "Araç paylaşma ve otonom araç trendi, şimdi her zamankinden daha çok herkesin kullanabileceği bir işlem eko sistemi gerektirmektedir". “Araç e-Cüzdan teknolojisi, araç sahipleri ve kullanıcılar için inanılmaz bir kolaylık sağlamakla beraber riskleri ve maliyetleri de azaltacaktır,” diye belirtti. Blok zinciri teknolojisi işlemleri yeniden tanımlıyor Platform, IBM Cloud üzerinden sunulan ve bir blok zinciri çerçevesi olan ve Linux Foundation'ın barındırdığı hyperledger projelerinden biri olan Hyperledger Fabric 1.0'in öncülük ettiği IBM Blok Zinciri teknoloji üzerine kurulmaktadır. Bu açık bulut hizmet platformu ile ortakların hedefi, park ücretlerini, geçiş ücretlerini tahsil edebilecek ve araç paylaşımı, güç sistemi veya teslimat servislerine enerji ön hazırlığı gibi gelecekte olabilecek durumlarda kullanılabilecek güvenli bir blok zinciri ağı oluşturmaktır. "Mobilite dünyası, kendi kendini süren araçlar, elektrikli arabalar ve hayali konseptlerin hızlı bir şekilde gerçeğe dönüşmesi ile hızlı bir şekilde değişim ve gelişim göstermektedir,” diye belirten IBM küresel otomotiv endüstrisi genel müdürü Dirk Wollschlaeger "Büyük değişimlerin olduğu zamanlar, dönüşümsel çözümler gerektirir" diyerek sözlerini sürdürdü. "UBS ve ZF ile birlikte gelenesek işlemlerin nasıl, ne zaman ve nerede gerçekleşeceğini yeniden tanımlayacak yeni bir mobilite platformu tasarlıyoruz,” diyen UBS

İnovasyon Başkanı Veronica Lange "Günümüzün dijital olarak birbirine bağlanmış dünyasında, hiçbir kurum ayrı ve tek başına çalışmamaktadır. Önde gelen finansal hizmetler kuruluşu olarak, araçlar ve diğer makineler arasındaki işlemlerin ve ödemelerin nasıl etkin ve güvenli şekilde yapılabileceğine ilişkin yeni bir platform geliştirmeye çalışıyoruz.” diyerek sözlerini sürdürdü. İki yeni hizmet tedarikçisi daha katıldı: APCOA ve ChargePoint IAA için tam zamanında iki yeni hizmet tedarikçisi, Araç e-Cüzdanı sistemini müşteriler ve kullanıcılar için daha çekici hale getirecek işbirliğine katıldı. Avrupa'nın en büyük park alanı yönetim şirketi olma yolunda ilerleyen APCOA şimdi de yeni çözümün pilot uygulaması için devreye girdi. Buna göre, araçlarında Araç e-Cüzdanı sistemi bulunan sürücüler, ellerini cüzdanlarına uzatma ihtiyacı duymadan Avrupa genelinde 80 şehirde 200.000'den fazla otoparkta ödeme yapabilecek. Araç e-Cüzdanı sisteminin bir yeni ortağı da dünyanın en büyük elektrikli araç şarj ağı olan ChargePoint oldu. 40.000'den fazla şarj noktasının sahibi ve 7.000'den fazla müşterisi (işletmeler, şehirler, acenteler, hizmet tedarikçileri vb.) olan ChargePoint, evde, işte, şehirde ve seyahatte her kategoriden Elektrikli Araç sürücüsüne yönelik olarak donanım ve yazılım çözümlerini tasarlayan, geliştiren ve üreten tek şarj teknolojisi şirketidir. Bu yılın başında bölgede kapsamlı bir çözüm sunmak üzere faaliyetlerini Avrupa pazarına genişlettiğini duyuran ChargePoint’in en önemli avantajlardan birisi, Araç eCüzdan ile kullanımı daha da kolay olacak, küresel çapta tek tip işletim ve ödeme sistemidir.


Brisa, yenilikçi hızlı araç bakım ve servis zinciri Otopratik’in yeni bir mağazasını Kocaeli’nde açtı. Otopratik mağaza zincirleri binek ve hafif ticari araçlara hızlı, güvenilir ve kaliteli araç ve lastik bakımı hizmetleri sunuyor. Brisa’nın Türkiye çapında Otopratik mağazalarını yaygınlaştırma stratejisi kapsamında Kocaeli’nde açılan Otopratik mağazası, hem müşterilerine hem de iş ortaklarına değer sunmak üzere faaliyetlerine başladı.

BRISA, HIZLI ARAÇ BAKIM VE SERVİS MAĞAZASI OTOPRATİK

KOCAELİ’NE DEĞER KATMAYA DEVAM EDİYOR B

ridgestone ve Lassa markalarıyla Türkiye lastik sektörü lideri Brisa, araç sahiplerinin lastik ve oto bakımı gibi çeşitli ihtiyaçlarını tek noktada karşılayabilmelerini sağlamak amacıyla hayata geçirdiği Otopratik zincirinin yeni bir mağazasını Kocaeli’nde, Pratik Oto iş birliğiyle hizmete sundu. Brisa’nın 360 derece servis sunan araç bakım merkezi Otopratik, binek ve hafif ticari araçların kullanım ömürleri boyunca ihtiyaç duyabilecekleri ürünleri ve temel bakım hizmetlerini bir arada sunuyor. Brisa’nın kurumsal gücü ile beslenen ve tek bir çatı altında sürdürülebilir büyümeye odaklanan Otopratik mağazaları hem araç kullanıcılarına hem de iş ortaklarına değer sunuyor. “Kocaeli İle Birlikte Büyüyoruz” Kocaeli Otopratik mağazasının açılış töreninde konuşan Brisa Girişimcilik Direktörü Oğuzhan Avdan; “Kocaeli, Brisa’nın temellerinin atıldığı şehir olarak şirketimiz için büyük bir önem taşıyor. Kocaelililerle kurduğumuz bağ, spordan eğitime pek çok alanda birbirimize sunduğumuz değerle her geçen yıl zenginleşiyor. Pratik Oto iş ortağımızla açılışını gerçekleştirdiğimiz yeni Otopratik mağazamız da Brisa’nın sunduğu yüksek değeri Kocaeli’yle buluşturmaya hazır.

12

Otopratik, yenilikçi mağaza dinamiği ile müşterilerine önemli bir ihtiyaç olan hız, esneklik ve kaliteyi sunarken iş ortaklarımıza da yüksek bir rekabet avantajı sağlıyor. Bunu da kurumsallaşma, iş geliştirme ve yüksek standartlarda hizmet sunmaya olan tutkumuzla başarıyoruz. İş ortaklarımızı 360 derece destekleyerek işin sürdürülebilirliğini garanti altına alıyoruz. İnanıyoruz ki yeni Otopratik mağazamız da bu alanda yeni başarıların merkezi olacak” dedi. Otopratik Pratik Oto ortağı olan Fatih Bilen, “Mağazamız toplamda 800m2’lik servis alanına sahip. Bununla beraber, müşterilerimize Otopratik deneyimini en iyi şekilde yaşatmak için 250m2’lik mağaza alanına sahibiz. Ayrıca, 450m2’lik depolama alanımızla müşterilerimizin ihtiyacı olan ürünü anında tedarik edebilme yeteneğimiz var” şeklinde konuştu. Otopratik Pratik Oto’nun diğer ortağı Oral Şimşek ise, Otopratik Pratik Oto’nun Kocaeli’ne hayırlı olmasını dileyerek sözlerine şöyle devam etti: “Otopratik Pratik Oto Kocaeli mağazamız müşterilerimize araç ve lastik bakımına dair tüm ihtiyaçlarını tek bir çatı altında, deneyimli bir ekiple sunacak. Brisa’nın sağladığı güçlü destekle, şehrimizin önemli bir ihtiyacını karşılayacağımıza ve %100 müşteri memnuniyeti ile çalışmalarımızı sürdüreceği-

mize inancımız tam.” Brisa’dan Otopratik İş Ortaklarına Güçlü Destek Brisa, kurumsallaşma, sistemsel altyapı, müşteri ilişkileri yönetimi, çalışan eğitimleri, teknik donanım ve kurumsal danışmanlık gibi önemli desteklerle iş ortaklarına sürekli gelişim imkanı sağlıyor. Bu sayede otomobil sektörü, araç bakımı ve servisi alanındaki yatırımcılar işlerini geliştirme, farklı müşteri gruplarına ulaşma, küresel standartlarda hizmet sunma gibi avantajlar elde ediyor. HaynesPro, Partvendo ve Castrol gibi lider kurumlarla yapılan iş birlikleri ile Otopratik mağaza zinciri, sadece sektör için değil, Türkiye ekonomisi için de değer yaratıyor. Araç sahiplerine 360 derece hizmet sunan araç bakım merkezi Otopratik, Brisa’nın öncü lastik markaları Bridgestone ve Lassa’yı da müşterilerine sunuyor. Otopratik mağazalarında lastik, jant, akü, ön düzen bakımı, yağ değişimi, filtre değişimi, klima gazı dolumu, fren balata & disk değişimi, amortisör değişimi ve periyodik bakım gibi temel bakım hizmetleri de veriliyor. Aynı zamanda her araç marka/modeli için özelleştirilmiş çeşitli periyodik bakım paketleri de sunuluyor.


Brisa ve Kamil Koç, iş birliklerinin 10. yılında filo yönetimi iş ortaklığını genişletti. 2008 yılından bu yana ticari ilişkisi bulunan iki şirket, Brisa’nın Profleet filo yönetim çözümleri kapsamında imzaladıkları yeni sözleşme ile iş birliklerini bir adım daha ileri taşıdı.

KÂMİL KOÇ VE BRISA, FİLO İŞ BİRLİKLERİNİ GENİŞLETTİ Türkiye lastik sektörünün lideri Brisa ve Türkiye’nin lider karayolu yolcu taşıma şirketi Kâmil Koç Otobüsleri A.Ş, 2008 yılında temellerini attıkları iş birliklerini bir adım ileri taşıyor. 2016 yılında Brisa’nın filolara özel danışmanlık ve hizmet çözümleri sunduğu Profleet değerler paketi ile iş birliklerini geliştiren iki şirket, iş birliklerinin devamını düzenlenen imza töreniyle duyurdu. 20 Ekim Cuma günü Sabancı Center’da düzenlenen törende Brisa CEO’su Cevdet Alemdar ile Kâmil Koç Otobüsleri A.Ş Genel Müdürü Cengiz Doğan’ın imzalarıyla iş birliği devamı kapsamında Kamil Koç, operasyon maliyetlerini en aza indirmek için Brisa’nın filolara özel danışmanlık ve hizmet çözümleri sunduğu Profleet değerler paketini kullanmaya devam ediyor. 2008 yılında lastik satışı ile başlayan, 2012 yılında Bridgestone’un tek lastik tedarikçi firması olmasıyla devam eden iş birliği, 2016 yılında Brisa’nın filolara özel olarak sunduğu Profleet değerler paketiyle devam etti. 2017 yılında bir adım öteye taşınan iş birliği çerçevesinde Kâmil Koç, Bridgestone markalı lastik tedariki, Bandag lastik kaplama hizmeti, araç yedek parça satış ve bakımının yanı sıra; filoların ürün, fiyat, performans, servis ve danışmanlık ihtiyaçlarına yönelik Brisa’nın geliştirdiği Profleet değerler paketinde yer alan hizmetlerden yararlanmaya devam edecek. Brisa, kilometre maliyet garantisine ek olarak Kâmil Koç araçlarında ömrünü tamamlamış lastiklerin geri kazandırılmasını sağlayarak da hem maliyet yönetiminde önemli bir avantaj sunmaya devam ediyor hem de yakıt tüketimini düşürerek filo operasyonlarının çevre üzerindeki olumsuz etkilerini önemli ölçüde azaltıyor. Filolara yönelik iş modelini müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamak için sürekli geliştiren Brisa’nın, Kâmil Koç’un %50’lik araç parkı ağırlığı ile Ankara merkezde yoğunlaşan ihtiyaçlarını karşılamak için kurduğu servis de hizmete devam ediyor. Lastik değişim ve bakımına yönelik kurulan tesis, teknolojik ekipmanları ile hava basıncı ve diş derinliği ölçümü yaparak insan hatasını da ortadan kaldırıyor. İmza töreninde yaptığı konuşmada filo müşterileri için Brisa’nın bir değer sağlayıcı ve stratejik ortak olduğunu belirten Brisa CEO’su Cevdet Alemdar; “Profleet filo yönetim çözümleri hizmetlerimizle, filoların ihtiyacı olan tüm hizmetleri tek bir çatı altında topluyoruz. Prof-

leet çatısı altında sunduğumuz hizmetlerle müşterilerimizin operasyonel maliyetlerini ve risklerini azaltırken, aynı zamanda yakıt tüketimini ve lastik atıklarını azaltarak çevrenin korunmasına da katkı sağlıyoruz. Yanı sıra detaylı saha araştırmaları, gözlemler ve raporlamalar ile olası sorunları tespit ediyor; kurumsal girişimcilik yaklaşımıyla tamamen müşterilerimizin ihtiyaçlarına özel çözümler sunuyoruz. Sahip olduğumuz bu bilgi birikimi ve deneyimi Türkiye’nin öncü taşımacılık şirketlerinden Kamil Koç ile paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi. Törende konuşma yapan Kâmil Koç Genel Müdürü Cengiz Doğan ise “Türkiye’nin ilk otobüs firması olarak şimdiye kadar sektöre yön veren sayısız proje ve yeniliğe imza attık. Teknolojiye ve insan kaynağına sürekli yatırım yaparak olmazsa olmazımız olan seyahat güvenliği noktasında kendimizi sürekli geliştiriyoruz. Operasyon merkezimiz, araç güvenlik sistemlerimiz, saha denetim ekiplerimiz, kaptan akademimizle sektörde bu alana en kapsamlı yatırımı yapan şirketiz. Şunu belirtmek isterim ki bu tür projeleri hayata geçirmek için en büyük yatırımın doğru iş ortağıyla hareket etmek olduğuna inanıyoruz. Türkiye’de lastik sektörünün öncü kuruluşu Brisa, iş ortağımız olarak bizden desteklerini hiçbir zaman esirgememiştir. Brisa’dan yıllık ortalama 4 bin adet lastik alımı gerçekleştiriyoruz. Ekonomik lastik alımlarında bize avantajlı işbirlikleri sunmanın yanı sıra bizlere sundukları operasyonel destekten de son derece memnun olduğumuzu ayrıca belirtmek isterim. Bildiğiniz gibi işbirliğimiz sadece lastik alım ve bakımıyla da sınırlı kalmadı. 2016 yılında açılan Kâmil Koç Kaptan Akademisi ile akademik kaptanlar yetiştirmeye devam ediyoruz. Bize inanan ve ilk günden beri destek olan Brisa ve diğer destekçilerimiz sayesinde toplam 805 kaptanımız akademik eğitimden geçmiş bulunuyor. Kâmil Koç Kaptan Akademisi sektörde akademik eğitim veren ilk ve tek projedir. Bu projenin hayata geçmesinde destekçilerimizin katkısı büyüktür. Bitirirken, gerek Kâmil Koç ekonomisine, gerek güvenli seyahat için yapmış olduğumuz işbirliğine gerekse Kâmil Koç Kaptan Akademisi’ne yapmış oldukları katkıdan dolayı başta Brisa Genel Müdürü Cevdet Alemdar olmak üzere tüm Brisa ailesine teşekkür ediyorum.” dedi.

13


Türk otomotiv sektörünün önde gelen milli markası BMC, küresel arenada liderlik yolunda hızla ilerliyor. Yepyeni 5 otobüsüyle Fuar’a katılan BMC, Busworld Academy tarafından verilen “Busworld Awards 2017 En İyi Tasarım Ödülü”ne layık görüldü.

BUSWORLD AWARDS 2017 EN İYİ TASARIM ÖDÜLÜ BMC’NİN Yeni Şehir içi Otobüs Serisi Neocity uluslararası markaların rekabet ettiği yarışmada ödül alan tek Türk markası olan BMC, Busworld Avrupa Kortrijk 2017’de Salon 9’da bulunan 900 numaralı 700 metrekarelik standında misafirlerini ağırlıyor. Fuar’da 5 yeni otobüsünün tanıtımını yapan markanın standını ziyaret edenler; Neocity Ailesi’nin 8,5 metre Dizel, 8,5 metre Elektrikli ve 10 metre Dizel versiyonlarından oluşan 3 üyesi ile Procity CNG 12 metre ve 14 metre Apron araçlarını görme şansı yakalıyor. Milli bir marka olarak yepyeni ürünlerimiz ile Busworld Fuarı’nda olmaktan ötürü gururluyuz 20 Ekim Cuma günü düzenlenen Basın Toplantısı’nda “Busworld Awards 2017 En İyi Tasarım Ödülü”nü Busworld Akademi Başkanı Stefan Meersseman’ın elinden alan BMC Yönetim Kurulu Üyesi ve İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Taha Yasin Öztürk şunları ifade etti: “50 yılı aşkın bilgi ve deneyimimizle milli bir marka olarak küresel arenada lider olma amacını taşıyoruz. Burada ilk kez sergilediğimiz Yeni Şehir içi Otobüs Ailemiz Neocity için markamıza verilen bu ödül de amacımıza ne kadar odaklanmış olduğumuzun kanıtı.” BMC’DEN DÜNYA PAZARINA YEPYENİ BEŞ OTOBÜS NEOCITY 8.5 M Tam Alçak Taban (EURO 6 Dizel Motor) Turboşarjlı intercooler 4 silindirli Euro6 dizel motoruyla, Neocity 8,5m 210hp güce ve 850Nm torka sahip bulunuyor. Aracın öne çıkan özellikleri arasında, Intarder’lı 4 ileri + 1 geri otomatik şanzıman, tam havalı servis freni, Yana Yatma Sistemi (kneeling), Şasi Alçaltma ve Yükseltme Sistemi (full kneeling), ön ve arka disk frenleri, 2 adet yolcu kapısı, alçak tabanlı monokok gövde sayılabilir. Bağımsız ön aks, çok iyi bir kullanım ve sürüş konforu sağlıyor. Yük kapasitesi 5500 kg olan, 19.5" ön aks ve 10.400 kg’lık yük kapasitesine sahip portal arka aks BMC için geliştirilmiştir. Neocity 8.5 m, toplamda 72 kişilik yolcu kapasitesi ile sınıfının lideridir. 4 katlanabilir koltukla birlikte 25 yolcuya oturma imkanı tanırken, 51 kişiye kadar ayakta yolcuyu da rahatlıkla taşır.

14

Neocity 8,5m, ayarlanabilir direksiyon (tilt-teleskobik) , ergonomik sürücü alanı, izole sürücü kabini, Motor Odası Yangın Algılama Sistemi, elektrik kontrollü yan aynalar, manuel katlanabilir engelli yolcu rampası, LED iç aydınlatma ve dijital saati standart olarak sunmaktadır. Arka geri görüş kamerası, Motor Odası Otomatik Yangın Söndürme Sistemi, klima, Elektronik Hat Göstergesi, , LCD yolcu bilgilendirme ekranları, güvenlik kameraları ve kayıt sistemi, Lastik Basınç Uyarı Sistemi ve Elektrikli Tavan Havalandırma opsiyoneldir ve istek üzerine eklenebilir. NEOCITY 8,5M Alçak Taban (Elektrikli) TM4 elektrik motoru ve Samsung'un pil paketiyle Neocity 8,5m Elektrikli, şehir dışı 275km, şehir içi ise 210km’ye kadar gidebilmektedir. Tam şarj sadece 7 saat sürer, hızlı şarj ise 2 saat içinde pillerin% 80'ini doldurabilir. Müşteri talebi doğrultusunda pillerin swap değişim özelliği de araçlarda kullanılabilecektir. Aracın öne çıkan özellikleri arasında tam havalı servis freni, Yana Yatma Sistemi (kneeling), Şasi Alçaltma ve Yükseltme Sistemi (full kneeling), ön ve arka disk frenleri, 2 adet yolcu kapısı,


alçak tabanlı monokok gövde ve kullanım kolaylığı sayılabilir. Yük kapasitesi 5500 kg olan, 19.5" ön aks ve 10.400 kg’lık yük kapasitesine sahip portal arka aks BMC için geliştirilmiştir. Neocity 8.5 m, toplamda 72 kişilik yolcu kapasitesi ile sınıfının lideridir. 4 katlanabilir koltukla birlikte 25 yolcuya oturma imkanı tanırken, 51 kişiye kadar ayakta yolcuyu da rahatlıkla taşır. Neocity 8,5m, ayarlanabilir direksiyon (tilt-teleskobik) , ergonomik sürücü alanı, izole sürücü kabini, Motor Odası Yangın Algılama Sistemi, elektrik kontrollü yan aynalar, manuel katlanabilir engelli yolcu rampasi, LED iç aydınlatma ve dijital saati standart olarak sunmaktadır. Arka geri görüş kamerası, motor odası otomatik yangın söndürme sistemi, klima, elektronik hat göstergesi, LCD yolcu bilgilendirme ekranları, güvenlik kameraları ve kayıt sistemi, lastik basınç uyarı sistemi ve elektrikli tavan havalandırma opsiyoneldir ve istek üzerine eklenebilir.

ğımsız ön aks, çok iyi bir kullanım ve sürüş konforu sağlar. Yük kapasitesi 5500 kg olan, 19.5" ön aks ve 10.400 kg’lık yük kapasitesine sahip portal arka aks BMC için geliştirilmiştir. Neocity 10 m, toplamda 26 kişi oturarak, 62 kişi ayakta olmak üzere 88 kişiye kadar yolcu kapasitesinde sahiptir. Neocity 10 m, ayarlanabilir direksiyon ( tilt-teleskobik) , ergonomik sürücü alanı, izole sürücü kabini, Motor Odası Yangın Algılama Sistemi, elektrik kontrollü yan aynalar, manuel katlanabilir engelli yolcu rampası, LED iç aydınlatma ve dijital saati standart olarak sunmaktadır. Arka geri görüş kamerası, Motor Odası Otomatik Yangın Söndürme Sistemi , klima, Elektronik Hat Göstergesi, , LCD yolcu bilgilendirme ekranları, güvenlik kameraları ve kayıt sistemi, Lastik Basınç Uyarı Sistemi ve Elektrikli Tavan Havalandırma opsiyoneldir ve istek üzerine eklenebilir. Neocity 10m, CNG ve elektrikli versiyonları ile satışa sunulacaktır.

NEOCITY 10M Alçak Taban (EURO 6 Dızel Motor) Turbo şarjlı intercooler 6 silindirli dizel Euro 6 motoru ile Neocity 10m 250hp güce ve 1000Nm torka sahiptir. Ayrıca 210 HP ve 850Nm'ye sahip 4 silindirli turbo şarjlı intercooler dizel Euro 6 motor seçeneği de vardır. Aracın öne çıkan özellikleri arasında Intarder’lı 4 ileri + 1 geri otomatik şanzıman, tam havalı servis freni, Yana Yatma Sistemi (kneeling), Şasi Alçaltma ve Yükseltme Sistemi (full kneeling), ön ve arka disk frenleri, 3 adet yolcu kapısı, alçak tabanlı monokok gövde ve kullanım kolaylığı sayılabilir. Ba-

PROCITY 12M Alçak Taban (EURO 6 CNG Motor) 12 m uzunluğa sahip Procity CNG, BMC'nin Şehir İçi Otobüs ailesinin bir üyesidir. Turboşarjlı 6 silindirli motora sahiptir. 6 ileri ve 1 geri Otomatik vitese sahiptir. 71 ayakta, 26 oturan yolcu kapasitesine sahiptir. Manuel Katlanabilir Engelli Yolcu Rampası, Otomatik Yangın Söndürme Sistemi, Elektrikli katlanır aynalar, Arka Görüş Kamerası ve Gösterge Ekranı, Led İç Aydınlatma standart olarak sunulmaktadır. Klima, Elektronik Hat Göstergesi, Otomatik gresleme sistemi, LCD ekran, Güvenlik Kameraları ve Kayıt Sistemi, Otomatik Yağ

Doldurma sistemi opisyonel olarak sunulmaktadır. 14M Apron Otobüs (EURO 5 Dizel Motor) IATA ve AHM 950 uyumlu 14m Apron Otobüsü, turboşarjlı intercooler 4 silindir dizel Euro5 motoru ile 182hp güce ve 700Nm tork’a sahiptir. Önden çekişli olan 14 m Apron otobüsü 6 ileri + 1 geri otomatik şanzımana sahiptir. tam havalı servis freni, Yana Yatma Sistemi (kneeling), Şasi Alçaltma ve Yükseltme Sistemi (full kneeling), ön ve arka disk frenleri, 6 adet yolcu kapısı, alçak tabanlı monokok gövde ve kullanım kolaylığı sayılabilir, klima sistemi için ek bir motoru vardır. Yolcu bölgesi için 42kW Klima, buna ek olarak sürücü kabini için ayrı kliması bulunmaktadır. Bağımsız ön ve arka aks, çok iyi bir kullanım ve sürüş konforu sağlar. Her birinin 10.500 kg’lık yük kapasitesi olan ön ve arka akslar 109 kişiye kadar taşıma imkanı tanıyarak, Apron otobüsünü yolcu kapasitesi ile sınıfının lideri konumuna taşımıştır. 12 kişilik oturma alanı bulunan Apron otobüsü, 97 kişiye kadar da ayakta yolcuyu taşıyabilmektedir. Ayarlanabilir direksiyon, ergonomik sürücü alanı, izole sürücü kabini, Motor Odası Yangın Algılama Sistemi, elektrik kontrollü yan aynalar, manuel katlanabilir engelli yolcu rampası, LED iç aydınlatma ve dijital saat standart olarak sunulmaktadır. Arka geri görüş kamerası, motor odası otomatik yangın söndürme sistemi, klima, Elektronik Hat Göstergesi, güvenlik kameraları ve kayıt sistemi opsiyoneldir ve istek üzerine eklenebilir.


Geliştirdiği toplu taşıma sistemleriyle şehirlere modern çözümler sunan yerli üretici Karsan, ABD’li üretici Morgan Olson ile Kuzey Amerika pazarındaki faaliyetleri doğrultusunda stratejik bir işbirliği için çalışmalara başladı.

KARSAN’DAN KUZEY AMERİKA PAZARI İÇİN STRATEJİK ADIM

K

arsan, Kuzey Amerika pazarına özel olarak tasarlanan otobüslerinin ve ihalenin kazanılması halinde ABD Posta Servisi (USPS) için geliştirilen posta araçlarının montajı, üretimi, satış ve satış sonrası hizmetlerinde Morgan Olson’la ortak bir iş modeli gerçekleştirmek üzere mutabakat metni imzaladı. İmzalanan mutabakat metni kapsamında Karsan’ın Bursa’daki fabrikasını ziyaret eden Morgan Olson Yönetim Kurulu Başkanı J. Poindexter ve Mühendislik İşleri Genel Müdür Yardımcısı Mark Hope'a, Kıraça Holding Yönetim Kurulu Başkanı İnan Kıraç ve Karsan CEO’su Okan Baş eşlik etti. Bu iş modeli ile USPS ihalesindeki konumunu güçlendirmeyi hedefleyen Karsan, ihale süreci boyunca ABD’li üretici Morgan Olson’dan saha çalışanı, ekipman ve lojistik desteği de görecek. Karsan, ABD pazarına yönelik hedefleri doğrultusunda önemli bir adım attı. Karsan, ABD’li üretici Morgan Olson ile USPS için tasarlanan posta aracı başta olmak üzere, Kuzey Amerika pazarına sunulacak mevcut ve geliştirmekte olduğu araçlar için işbirliği geliştirmek üzere bir mutabakat metni imzaladı. İmzalanan mutabakat metni doğrultusunda, Karsan otobüslerinin Kuzey Amerika’da satış ve pazarlamasına yönelik olarak, 2017 yılı sonuna kadar, pazar analizleri yapılacak ve üretim ihalesinin kazanılması halinde üretilecek kargo araçlarının ABD’deki üretim safhalarının Morgan Olson tarafından gerçekleştirilmesi ve bu konuda bir ortaklık modeli geliştirilmesi için çalışmalara başlanacak. Planlanan iş modeliyle USPS ihalesindeki konumunu güçlendirmeyi hedefleyen Karsan, posta ihalesi süreci boyunca ABD’li üretici Morgan Olson’dan saha çalışanı, ekipman ve lojistik desteği de görecek.

16

“USPS İhalesinde Elimiz Güçlenecek” İmzalanan anlaşmanın Karsan’ın yarım asrı aşan bilgi birikimi ve ulaştırma çözümlerini küresel ölçeğe taşıma yolunda önemli bir adım olduğunu dile getiren Karsan CEO’su Okan Baş, şirketin Kuzey Amerika pazarına yönelik hedefleri doğrultusunda güçlü bir açılım gerçekleştirdiklerini açıkladı. Morgan Olson ile kurulacak ortaklığın özellikle USPS ihalesi sürecinde ellerini güçlendireceğini ifade eden Karsan CEO’su Okan Baş, “Bu ihalede şansımızı azımsanmayacak kadar çok görüyoruz. Hedefimiz hazırladığımız prototiplerle dilediğimiz sonucu almak. Bu süreçte Morgan Olson, pazarı daha yakından tanımamızı sağlayacak, ihale sürecinde ve kazandığımız takdirde araçların üretim aşamasında bizlere önemli yardımlarda bulunacak. İhale süreci boyunca bizlere saha çalışanı, ekipman ve lojistik desteğinde de bulunacak. Ayrıca yapılacak ortak çalışmaların sonunda anlaşma sağlandığı takdirde, Kuzey Amerika pazarına yönelik olarak

geliştirdiğimiz Karsan otobüsünün de satış ve satış sonrası hizmetlerinden sorumlu olacak. İmzalanan mutabakat metninin her iki taraf için de hayırlı, uğurlu olmasını diliyoruz” ifadelerini kullandı. Yerli üretici Karsan, geçtiğimiz yıl ABD Posta Servisi’nin (USPS) “Yeni Nesil Dağıtım Aracı”na ilişkin olarak prototip geliştirme teklif çağrısına davet edilen ve ön yeterlilik alan 15 firmadan birisi olmuştu. Bu sürecin ardından posta idaresinin ileriye dönük filo yenileme ihtiyaçlarını karşılamak üzere prototip geliştirme için sipariş alan Karsan, adını finale yazdıran 6 firma arasına girmeyi başarmıştı. Son olarak USPS için prototipleri hazırlayan Karsan, Ekim ayı başında prototiplerin tamamını teslim etmek üzere yola çıkarmıştı. Altı aylık bir değerlendirme süreci sonrasında ihale finalistlerini açıklayacak olan ABD Posta Servisi (USPS), 180 bin adede yakın posta aracını “Yeni Nesil Dağıtım Aracı” projesi kapsamında kademeli olarak değiştirmeyi planlıyor.


Geliştirdiği toplu taşıma sistemleriyle şehirlere modern çözümler sunan yerli üretici Karsan, Belçika’da düzenlenen Busworld Kortrijk Fuarı’nda dünyanın dört bir yanına ihraç ettiği otobüslerini sergiledi. Bu yıl elektrikli ulaştırma çözümlerinin ön planda tutulduğu fuarda, Karsan’ın ürettiği ilk yerli ve elektrikli minibüs modeli olan Jest dikkatleri üzerine çekti. Yenilenen Jest +’yı da ilk kez Busworld Kortrijk Fuarı’nda Avrupalıların beğenisine sunan Karsan, her biri kendi sınıfında fark yaratan Atak ve Star otobüsleriyle fuarın ilgi odağı oldu.

Yerli Ve Elektrikli Minibüs Karsan Jest Busworld Fuarı’nda Görücüye Çıktı

U

luslararası otobüs, yedek parça ve aksesuarları fuarı Busworld Europe Kortrijk, Belçika’da kapılarını açtı. Kuruluşunun 50 yılını geride bırakan ve geliştirdiği toplu taşıma sistemleriyle şehirlere modern çözümler sunan yerli üretici Karsan, Busworld Europe Kortrijk Fuarı’na toplam 4 araçla katılım gösterdi. Bu yıl elektrikli ulaştırma çözümlerinin ön planda tutulduğu fuarda, Karsan’ın ürettiği ilk yerli ve elektrikli minibüs modeli olan Jest dikkatleri üzerine çekti. Elektrikli Jest’in yanı sıra yenilenen Jest +, alçak tabanlı ve şehir içi toplu taşımaya uygun 8.15 metre uzunluğundaki Atak ile 31 yolcu kapasiteli Star da dünyanın en önemli üreticilerinin katıldığı Busworld Europe Kortrijk Fuarı’nda ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Fuarla ilgili bir açıklama yapan Karsan CEO’su Okan Baş, Karsan’ın gerçekleştirdiği Ar-Ge yatırımları, çevreci çözümleri doğrultusunda seri üretime hazır hale getirilen elektrikli Jest ve ihracat pazarlarına dikkat çekti. Karsan CEO’su Okan Baş, “Tekerlekli sandalye alabilen, fabrika çıkışlı ilk elektrikli minibüs unvanına sahip Karsan Jest, tüm ülkeler için dar şehir yollarında kullanıcılar için en çevreci çözümü sunuyor. 165 km’lik menzile sahip olan sıfır emisyonlu, elektrikli Karsan Jest’te 33 kWh’lik iki batarya paketi bulunuyor. Ülkemiz için böylesine önemli bir yerli aracı dünyanın en önemli fuarlarında sergilemek gurur verici” dedi. Karsan tarafından üretilen araçların, tamamen kendi pazarını yaratabilen araçlar olduğunu vurgulayan Okan Baş, “Bu nedenle, söz konusu ürünlerimizi Avrupa’da göstermek ve tanıtımını sağlamak gerekiyor. Başta Fransa, Almanya, İspanya, İtalya olmak üzere minibüs kültürünü, toplu taşımada verimliliği artıracak 6 ila 8 metre arası ürünlere yönelik alışkanlığı Avrupa’ya taşıyıp yaygınlaştırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Ulaşımda Dönüşümün Öncüsü Atak 8,1 metre uzunluğundaki Karsan Atak, belediye tipi şehir içi toplu taşımacılık anlayışını değiştirecek özelliklere sahip ideal toplu taşıma aracı olarak dikkatleri çekiyor. Tam alçak tabanlı tasarımı ve farklı koltuk yerleşim opsiyonları ile ulaşımda kentsel dönüşümün öncüsü olmayı hedefleyen Karsan Atak, çağdaş tasarım üstün mühendislik ve yüksek kapasite özellikleri yakıt ekonomisi, yüksek performans ve düşük işletim giderleri sunuyor. Koridor ve koltuk yerleşimindeki özgün dizaynı sayesinde, toplamda 58 kişiye kadar ulaşan yüksek yolcu kapasitesi alternatifleri sunan Karsan Atak, “Katlanabilir Engelsiz Erişim Rampası” ile her bir birey için toplu taşıma ilkesini gerçekleştiriyor. Karsan Atak’ın sahip olduğu Fiat Power Train (FPT) marka motor, Euro VI emisyon seviyesi, 137 KW güç ve 680 Nm tork değerleriyle çevrecilik, yüksek performans ve mükemmel yakıt ekonomisini standart olarak beraberinde getiriyor. Şehirler Arası Taşımacılığın Yeni Star’ı Busworld Europe Kortrijk Fuarı’nda sergilenen bir diğer Karsan markalı araç olan Star, kısa mesafe şehirler arası turizm ve şehir içi personel taşımacılığının lokomotifi olmaya aday özellikleriyle ön plana çıkıyor. 8,1 m. Uzunluğundaki engelli liftine sahip Karsan Star, coach tipi şasisi ile gerçek otobüs DNA’sına sahip olmasıyla ve kesintisiz 3,5 m3 bagaj hacmi ile kamyon altyapısını kullanan rakiplerinden ayrışıyor. Müşterilerin talebine ya da kullanım durumuna göre, 27 kişiden 31 kişiye kadar yolcu kapasitesi bulunan Karsan Star’da ayrıca, yolcuların taleplerini karşılayacak Asistan/Hostes personeli için hazırlanan katlanır koltuk standart olarak sunuluyor.

17


“ GAZİANTEP ULAŞIMINDA

Otokar, şehiriçi ulaşımda konfor, ekonomi ve güvenliği bir arada sunan araçlarıyla belediyelerin ilk tercihi olmaya devam ediyor. Otokar, sanayi ve gelişmişlik bakımından Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin lideri, gastronomi ve kültürel zenginlikleri ile ünlü Gaziantep'e 18 adet Poyraz teslim etti. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin ulaşım filosuna dahil ettiği yeni Poyrazlar, şehir merkezi ile ilçeler arasındaki ulaşıma hız ve konfor katacak.

'POYRAZ' RÜZGARI ESECEK O

tokar, Türkiye'nin dört bir yanında belediyelerin toplu taşıma filolarını güçlendirmeye devam ediyor. Sahip olduğu Ar-Ge gücü ile toplu taşımacılıkta kullanıcı beklentilerine göre üretim gerçekleştirerek araçlarında konfor, güvenlik ve ekonomiyi bir arada sunan Otokar, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin sanayi ve gelişmişlik bakımından lideri olan Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'ne 18 adet Poyraz teslimatı gerçekleştirdi. Gastronomisi, müzeleri, şanlı tarihi ile ünlü Gaziantep'in artan yolcu kapasitesini karşılamak, şehir merkezi ile ilçeler arasındaki ulaşıma konfor ve hız katmak için kullanılacak Otokar Poyraz'ın teslimatı Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı Raylı Sistemler Deposu'nda düzenlenen geniş katılımlı bir törenle gerçekleştirildi. Sektörden gelen talep üzerine 2 yılda geliştirilen, 27+1 küçük otobüs segmentinde ilk yatırım maliyeti, düşük parça ve işletme giderleri ile öne çıkan Poyraz'ın teslimat törenine Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Genel Sekreter Deniz Köken, Genel Sekreter Yardımcısı ve Gaziantep Ulaşım A.Ş.(Gaziulaş) Yönetim Kurulu Başkanı Sezer Cihan, Otokar Bayi Atalay Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Atalay, Ali Rıza Atalay, Otokar Ticari Araçlar Satış Direktörü Murat Tokatlı, Otobüs Satış Grup Yöneticisi Murat Torun ve Bölge Satış Yöneticisi Umut Parti katıldı. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı bünyesinde araç filosunda çeşitliliğe önem verdiklerini belirten Büyük-

18

şehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, "Aldığımız bu otobüsler, ulaşım açısından çok daha verimli, yolları daha iyi kullanma ve yolcu kapasitesini artırma adına önemli. Ulaşım, en büyük yatırım hamlemiz. Araç filomuzun hem sayısal hem de çeşitliliğini çok önemsiyoruz. Otobüslerin küçük olmasıyla verimlilik elde edeceğiz. Filomuzdaki bu çeşitlilik sayesinde şehrimizdeki dar yollarda daha hızlı hareket edebileceğiz, böylece ulaşım ağımızı daha da kuvvetlendireceğiz” dedi. Yolcu taşımacılığı için özel olarak geliştirilen 27+1 kapasiteli küçük otobüs Poyraz'ı bu yıl satışa sunduklarını belirten Otokar Ti-

cari Araçlar Satış Direktörü Murat Tokatlı ise şöyle konuştu; "Otokar Poyraz, son yıllarda özellikle düşük işletme maliyetleri ve giderleri yönünde geliştirdiğimiz; sahip olduğu teknoloji ve donanımsal özelliklerle tüm beklentileri karşılayabilecek bir otobüs. Şehiriçi kullanımdaki manevra kabiliyeti, performansı, yenilikçi tasarımı, gelişmiş teknik ve güvenlik özellikleriyle Poyraz, küçük ve orta boy segmentine yeni bir soluk getirecek. Gaziantep ulaşımında Otokar'ın tercih edilmesinden büyük bir mutluluk duyduk. Yeni araçların hayırlı olmasını dileriz."


Türkiye'nin öncü otobüs üreticisi Otokar, otobüs endüstrisinin en büyük buluşma noktalarından Busworld Europe Fuarı'nda yeni otobüsü ULYSO'nun lansmanını yaptı. Busworld’de Otokar standında yapılan basın toplantısında Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç, Otobüs pazarında rekabet çıtasını yükseltecek ULYSO'yu tanıttı; “Yeni otobüsümüz ile Avrupa'daki iddiamızı artırıyoruz" dedi.

OTOKAR’IN YENİ OTOBÜSÜ ULYSO AVRUPA'DA TANITILDI K

oç Topluluğu şirketlerinden Otokar, Belçika’da düzenlenen ve otobüs endüstrisinin en büyük etkinliklerinden olan Busworld Europe (Krotrijk) 2017’de gövde gösterisi yaptı. Bu yıl 33 ülkeden 350 katılımcının yer aldığı organizasyona Otokar, 5 aracıyla katıldı. Başta Avrupa olmak üzere 40'tan fazla ülkede otobüsleri kullanılan Otokar, sektörden gelen talep üzerine geliştirdiği ULYSO'nun Avrupa lansmanını da Busworld'de gerçekleştirdi. "ULYSO, Yolcu Memnuniyetini Artıracak" 10 metre sınıfındaki ilk araçları olan DORUK T'nin pazara sunulduğu ilk günden itibaren şehirlerarası ve turizm taşımacılığının en gözde araçlarından biri olmayı başardığını belirten Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç; "Taşıma şirketlerinin beklenti ve ihtiyaçları doğrultusunda DORUK T otobüsümüzü yeniledik. Geçtiğimiz aylarda Türkiye pazarına sunduğumuz yeni DORUK’ T’yi, bugün ULYSO T ismiyle Avrupa pazarının beğenisine sunuyoruz. Daha yüksek konfor, yüksek taşıma kapasitesi ve optimum işletme maliyetleri sağlayacak şekilde geliştirilen otobüsümüz yeni DORUK T, hem Avrupa’da hem de Türkiye’de yolcu memnuniyetini artıracak" dedi.

“Avrupa’da Büyümeye Devam Ediyoruz” Toplantıda, Avrupa otobüs pazarını değerlendiren Serdar Görgüç şöyle konuştu; “Yılın ilk 8 ayında otobüs pazarı Türkiye, İngiltere, Irlanda, Fransa gibi ülkelerde önemli ölçüde daralırken; Almanya, İspanya and İtalya’da büyüdü. Türkiye’deki daralan iç pazarın etkisi ile, Türk otobüs üreticileri ihracat çalışmalarını hızlandırdı. Son 4 yılda Türkiye’nin otobüs ihracatı yüzde 39 arttı. 2017’nin ilk 8 ayında ise yüzde 8’lik artış yaşandı.” Otokar’ın geniş ürün gamı, yaygın satış ve satış sonrası ağı sayesinde mevcut pazarlardaki konumunu güçlendirdiğini belirten Görgüç şunları söyledi: “2017’nin ilk 3 çeyreğinde Türkiye’de satılan her 3 küçük ve orta boy otobüsten 1’i Otokar oldu; Türkiye’de bu segmentteki liderliğimizi devam ettirdik. Yılın ilk yarısında, ciromuzu önceki yıla kıyasla yüzde 39 artırdık; elde ettiğimiz 960 milyon TL’lik ciromuzun %21’ini ise ihracattan elde ettik. Avrupa’da Fransa başta olmak üzere İtalya, İspanya ve Belçika öncelikli pazarlarımız oldu. Son 2 yılda TERRITO ve KENT otobüslerimiz önemli filo alımlarında öncelikli tercihler arasında yer aldı.” Otokar'ın alternatif yakıtlar konusunda çalışmalarını devam ettirdiğini ifade eden Serdar Görgüç, Otokar'ın “akılllı ulaşım teknolojileri” konusunda da global ölçekte çalışmalar yürüttüğünü belirtti: “Son 10 yılda ciromuzun yüzde 4’ünü Ar-Ge harcamala-

rına ayırdık. Otomotivde gelecek trendlerine baktığımızda daha çevreci, daha güvenli ve daha akıllı ulaşım sistemlerinin ön plana çıktığını görüyoruz. Bugüne kadar Türkiye’nin ilk hibrit otobüsü ve ilk elektrikli otobüsü gibi ilkleri gerçekleştiren şirket olarak güvenli ve akıllı ulaşım sistemlerinde de öncü olmayı istedik. Maalesef, ülkemizde her yıl ölüm veya yaralanma ile sonuçlanan 183 bin trafik kazası oluyor ve bunların yüzde 89’u sürücü kaynaklı gerçekleşiyor. Akıllı Otobüslerimiz ile bu oranın azalmasına katkıda bulunmak istedik. Bu nedenle işortaklarımızla birlikte Avrupa Birliği’nin Euroka Celtic-Plus programı kapsamındaki CoMoSeF projesine katıldık. 7 ülkeden 21 kurumun katıldığı projede Türkiye konsorsiyumu olarak araç üzerinde uygulama gerçekleştiren tek şirket olduk. Önemli katkılar sağladığımız Comosef projesinin EU CelticPlus İnovasyon Ödülü alması bizi ayrıca sevindirdi." Proje kapsamında geliştirilen Akıllı Otobüs; diğer araçlarla, yol kenarı üniteleriyle haberleşiyor, sistemde alınan gerçek zamanlı verler ile trafikte güvenliğin artırılması hedefleniyor. Busworld Europe’ta ayrıca, Otokar'ın şehiriçi taşımacılığı için tasarladığı 8,4 metrelik Sultan LF otobüsü yeni şehiriçi otobüs konsepti olarak sergilendi. Geçtiğimiz aylarda Türkiye pazarına sunulan SULTAN LF, ülkemizde pek çok ilçe ve beldede taşımacılık yapmaya başladı.

19


Transist 2017 Uluslararası İstanbul Ulaşım Kongresi ve Fuarı, Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan ve Başkan Mevlüt Uysal’ın katılımıyla gerçekleşti. Transist 2017 Uluslararası İstanbul Ulaşım Kongresi ve Fuarı’nın açılışına Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, WWF Kanada Başkanı & CEO’su Toronto Eski Belediye Başkanı David Miller ve İBB Genel Sekreteri Hayri Baraçlı katıldı.

TOPLU ULAŞIM, TRANSİST 2017’DE BULUŞTU F

uarda ulaşım alanında hizmet veren tüm kurum ve otoritelerin yanı sıra ulusal ve uluslararası alanda Büyükşehir ve İl Belediyeleri, Üniversiteler, deniz, kara, demiryolu ve raylı sistem ulaşımında ürün tedarik eden ve hizmet veren firmalar ile sivil toplum kuruluşları da yer aldı. Bakan Arslan: "İstanbul'daki Ulaşım Çalışmalarını İBB ile Birlikte Yapıyoruz" Kongrenin açılışında konuşan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, toplu ulaşımın iki kıtanın birleştiği İstanbul’da tartışılıyor olmasının çok önemli olduğunu belirterek, “İstanbul’da yaşıyorsanız zaten toplu ulaşım hayatınızın bir parçası. 2003’te parti olarak kamu kuruluşları ve üniversitelerle çalışarak bir ulaşım stratejisi belirledik. Planlı çalışmanın sonucunda ulaşımın her türünde çok önemli mesafeler aldık” dedi. Karayolunda bölünmüş yolları 6 bin 100 kilometreden 25 bin kilometrenin üzerine taşıdıklarını, 80 yılda 50 kilometre tünel yapılmışken 15 yılda 370 kilometre tünel yol eklediklerini ve 2 bin 200'ün üzerinde köprü ile viyadük yaptıklarını ifade eden Bakan Arslan, söz-

20

lerini şöyle sürdürdü; “2003’e kadar toplam 945 kilometre demiryolu yapılmış, yani yılda 18 kilometre. Dönemimizde demiryolunu devlet politikası haline getirdik ve bugün dünyanın 8. Avrupa’nın 6. yüksek hızlı tren kapasitesine sahibiz. 1213 km hızlı tren hattında da çalışma devam ediyor. Ülke nüfusunun yüzde 40’ını teşkil eden Ankara, İstanbul hattını hızlı trenle tanıştırdık. Bakanlık olarak İstanbul’da birçok projeyi İBB ile ya birlikte ya da koordineli şekilde yürütüyoruz. Gebze ve Halkalı arasındaki banliyö hattını hızlı trene uygun hale getirebilmek için 24 saat aralıksız çalışıyoruz. Yaptığımız bütün raylı sistemleri İstanbul’daki metro yatırımlarıyla entegre hale getiriyoruz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü doğuda Akyazı’ya, batıda Kınalı’ya kadar uzatacak Kuzey Marmara Otoyolu çalışması da son hızla sürüyor. Seneye bu otoyolun Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden Çatalca ve 3. Havalimanına uzanacak kısmını açacağız, ağır vasıta araçlar şehir içi trafiğine girmeyecek." Başkan Uysal: "Ulaşım Medeniyet ve Kültür Demek" İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal da ulaşımın


artık bir medeniyet ve kültür demek olduğunu belirterek, “İstanbul aslında kendisi bir ulaşım köprüsü. Asya ile Avrupa buluşmasının adıdır İstanbul. Tabii aynı zamanda bir kültür köprüsüdür. O manada baktığımızda ulaşım İstanbul için daha önemli hale geliyor” dedi. Geçmişte ulaşımın dünyada güvenlik anlamında önem arz ettiğini dile getiren Uysal, “Ama artık ulaşım bir medeniyet ve kültür demek. Eğer ulaşım yoksa, bir şehirde belki de hiçbir şey yoktur. İstanbul aslında kendisi bir ulaşım köprüsüdür. Asya ile Avrupa buluşmasının adıdır İstanbul. Tabii aynı zamanda bir kültür köprüsü. O manada baktığımızda ulaşım İstanbul için daha önemli hale geliyor” dedi. “Biz kıtalar ve kültürler arası köprü olacağız diyorsak İstanbul'da ulaşımı en önemli konu yapmak durumundayız. Büyükşehir olarak şu anda bütçemizin yüzde 50'den fazlasını ulaşıma ayırıyoruz” diyen Uysal, ulaşımın İBB’nin birinci öncelikli konusu olduğunu söyledi. Hükümetin de İstanbul’da ulaşımı öncelikler arasında tuttuğunu ifade eden Uysal, şöyle konuştu; “Ulaştırma Bakanlığımızın İstanbul ulaşımında gerek üçüncü köprü gerekse Marmaray gibi projelerde çok önemli katkıları var. Ulaşımdaki problemler akademi dünyası, özel sektör, yerel yönetimler ve hükümetin bir araya gelmesi halinde çözülür. Bu dört grup bir araya gelirse çok önemli işler başarır. Tabii bu dört grup bir araya geldikten sonra bir de ulaşımın birbiriyle entegre olması konusu var. Deniz, hava, kara, demiryolu, raylı sistem ulaşımı yani bunların hepsi bir araya gelirse önemli hale gelir. Bunu çözebilirsek o zaman şehirlerde önemli bir şeyler yapmış oluruz. İBB olarak şu anda en fazla önem verdikleri konunun metro yatırımları olduğunun altını çizen Uysal, sözlerini şöyle sürdürdü; “Geçmişte 45 kilometre olan ve şu anda 150 kilometreyi geçen, önümüzdeki yıllarda 300 kilometreyi bulacak olan metro ağı, İstanbul'da bin kilometreye ulaştığı takdirde önemli bir problemi çözmüş olacak. Ama sadece metronun bin kilometreye çıkması, tek başına bir şey ifade etmeyecek. Eğer biz bunu karayolu, denizyolu hatta insanların yürüme ve bisiklet


yollarıyla entegre etmiş olsak o zaman çok şey ifade edecek. Şu anda bu tür toplantı ve konferanslarda bir araya gelen paydaşlar bunu tartışmış olacak. Ayrıca bu ulaşım konuları tartışılırken entegrasyon çalışmalarında artık teknoloji de ilave edilirse çözüm kolaylaşır. Eğer bu konularda eksik bırakılırsa yine çözüm bulunmuş olmuyor." İki kıta arasında köprü olan İstanbul’da yapılan çalışmaların dünyaya da örnek ola-

cağını dile getiren Uysal, “İki gün boyunca sürecek Transist Kongre ve Fuarı’nın İstanbul’umuz, ülkemiz adına ve dünyada bu problemin çözümüne katkısı olacağına inanıyorum. Gerçekten işimiz demiryolu, metro, raylı sistem olsa da medeniyet ve kültür adına bir katkı sunmaktır. Eğer bunları başarırsak gelecek nesillere önemli bir miras bırakacağımızı düşünüyorum.” Konuşmaların ardından Ulaştırma Ba-

kanı Ahmet Arslan ile sahneye gelen İBB Başkanı Mevlüt Uysal, kongre ve fuar için sponsor olan firmaların yetkililerine plaketler sundu. Kurdele keserek Transist Fuarı’nın açılışını gerçekleştiren Bakan Arslan ve Başkan Uysal, sponsor firmalara teşekkür plaketi takdim etti. Arslan ve Uysal, daha sonra da fuarı gezerek yetkililerden bilgi aldı.




Bu yıl 10’uncusu düzenlenen Uluslararası İstanbul Ulaşım Kongresi ve Fuarı’nın finalinde toplu ulaşım mükemmellik ödülleri sahiplerini buldu.

TRANSİST 2017 TOPLU ULAŞIM ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU İ

stanbul Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde düzenlenen Transist 2017 10. Uluslararası İstanbul Ulaşım Kongresi ve Fuarı iki günlük etkinliklerin ardından Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde düzenlenen muhteşem ödül töreniyle sona erdi. Düzenlenen ödül törenine İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Hayri Baraçlı ve İETT Genel Müdürü Arif Emecen ile çok sayıda ulaşım otoritesi de hazır bulundu. Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından yapılan değerlendirme sonrası, çok sayıda belediye ve ulaşım şirketinin katıldığı yarışta toplu ulaşımın en iyileri belirlendi. Ayrıca Transist 2017 bünyesinde bu yıl ilk kez gerçekleşen Hackathon City İstanbul yarışması kapsamında dereceye girenlere de ödülleri verildi.  Toplu Ulaşımda Başarılı Yerel Yönetimler • Çevre Duyarlılık ve Enerji Kategorisi– Sürdürülebilirlik Birincilik Ödülü

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Toplu Taşıma Daire Başkanı Salih Kumbar İşletme ve Verimlilik Kategorisi – Verimlilik Birincilik Ödülü Kayseri Ulaşım A.Ş. Genel Müdürü Feyzullah Gündoğdu Hizmet Kalitesi Kategorisi Hizmet Kalitesi Birincilik Ödülü Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Deniz Köken Altyapı ve Yatırım Kategorisi Erişibelirlik Birincilik Ödülü Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı adına Ulaşım Hizmetleri Dai. Bşk. Mehmet Can Hallaç Teknolojiden Faydalanma KategorisiTeknoloji Uygulama Birincilik Ödülü Erzurum Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ali Rıza Kiremitci Finansal Caziplik Kategorisi Ekonomiklik Birincilik Ödülü Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Züver Çetinkaya

• Sağlık ve Güvenlik Kategorisi Güvenli Hizmet Birincilik Ödülü Mersin Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dai. Bşk. Kenan Tektemur  Hackathon City Bölümü • Birincilik Ödülü İETT Dost Proje Ekibi • İkincilik Ödülü Optimum Rota Proje Ekibi • Üçüncülük Ödülü Buscode Proje Ekibi  İSBAK Akıllı Ulaşım Yarışması Ödülleri • Birincilik Ödülü Bizero Proje Ekibi • İkincilik Ödülü Dry Body Proje Ekibi • Üçüncülük Ödülü Seyrüsefer Proje Ekibi


İSMAİL YOLCU Genel Müdürü

ÖZULAŞ A.Ş.

YENİ HAK EDİŞ MODELİ VE UYGULAMA

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, kentin ihtiyacı olan tam entegre, tam esnek, daha düzenli, huzurlu, optimum, verimli ve nitelikli (konforlu) bir toplu taşıma hizmetini sağlayabilmek için, kendisine bağlı olan özel işletmecilere asla sürdürülebilir olmayan mevcut net maliyet üzerinden hak ediş sistemi yerine “Brüt maliyet üzerinden Performans Esaslı Hak Ediş sistemine” geçmeyi önermektedir. Konuyla alakalı olarak hazırlanan “İstanbul Toplu Taşıma Yönetmeliği” de İBB Meclisince kabul edilmiş olup Sayıştay’ın onayı beklenmektedir.

26

K

entimizdeki şu anda lastik tekerlekli sistemle yapılmakta olan kent içi toplu ulaşım faaliyeti, asla sürdürülebilir değildir ve mutlaka yeni bir sisteme ihtiyaç vardır. Tarife sistemi sistem olmaktan çıkmış artık hem düşük gelirli vatandaşın, hem de taşımacıların sırtında yük haline gelmiştir. Taşınılan her 100 yolcudan 20’si ücretsiz, 40’ı indirimli (aktarma dahil) olacak, siz kalan 40 tam tarifeli (Ki çoğunluğu düşük gelir grubu) yolculuk ile giderleri karşılamaya çalışacaksınız! Bu asla sürdürülebilir bir durum değildir. Ortalama yolculuk ücretleri her geçen gün düşmekte ve ana taşıma sistemlerinin yaygınlaşmasına bağlı olarak yolcu sayılarıyla birlikte ortalama yolculuk ücreti de düşecektir. Ayrıca tür içindeki anlamsız ve çok sert rekabet, dar bölgeli çalışma esası sistemin tabi özelliği olan “Esneklik” özelliğini, optimumu planlama ve uygulamayı ortadan kaldırdığı gibi kapasitenin verimsiz kullanılmasına, işletme veriminin düşmesine, ihlal sayısının artmasına ve tabi olarak şoför ile hizmet kalitesinin düşmesine neden olmaktadır. Bu açıdan mutlaka Avrupa Kentlerinde başarılı örneklerden yola çıkarak İstanbul’a özel, performans ve işletme şartlarına göre operatörler arasında eşit, adil uygulanacak, optimum ve sürdürülebilir bir hak ediş sistemine geçilmesi geç kalınmış da olsa doğru bir karardır. Yeni Hak Ediş Modelini İETT uzun bir süre çalışarak oluşturmuştur. Hazırlık safhasında konuya dair Özel Halk Otobüsü temsilcilerinin “Nasıl Bir Model Kurulmalıdır” amaçlı bir çalıştay düzenlenerek görüş ve önerileri alınmış, yine maliyet tablosu konusunda da 2 oturumluk bir çalışma yapılmış, ancak rakamlar konusunda mutabakata varılamamıştır. İlk defa yeni hak ediş sisteminin hesaplama ve uygulama detaylarıyla alakalı olarak geçtiğimiz Çarşamba günü İETT Kağıthane Konferans Salonunda ve ÖHO temsilcilerinin talebi üzerine İETT tarafından bir açıklama ve soru alma toplantısı tertip edilmiş, ÖHO temsilcileri de kendilerine önerilen sistemin teknik detaylarını burada dinleme, görüş ve önerilerini dile


İSMAİL YOLCU Genel Müdürü

ÖZULAŞ A.Ş.

getirme fırsatı elde etmişlerdir. Öncelikle şunu baştan söylemeliyim. Bu iş (toplu ulaşım faaliyeti) kentlerin olmazsa olmazı ve bir kamu faaliyetidir. Ne otoritenin, ne de operatörün işi değil, tarafların hepsinin işidir. Bu anlam da ortaya doğru bir uygulama çıkarılabilmesi için hiçbir tarafın meseleye ticari bakma, duygusal davranma ve “benim dediğim doğrudur ve mutlaka uygulanmalıdır” iddia ve talebinde bulunulmaması, baskı yapılmaması ve asla empoze yapılmaması gerekmektedir. Doğru olan karşı tarafın da görüş, öneri ve isteklerini kapsayan, kentin ihtiyaçlarına verebilen dinamik bir sistemdir. Bunun için de sık, sık görüş alışverişinde bulunmak, açık olmak ve komisyonlar düzeyinde bol çalışma yapmak gereklidir. Asla acele edilmemeli ve empoze yerine ikna, tenkit yerine açıklama tercih edilerek, sözleşme imzalanacak tarafın güveni kazanılmalıdır. Elbette yapılan çalışmalar da birçok teknik elemanın, katılımcıların emeği vardır. Bir işi yapıp ortaya çıkaranın yaptığı iş ile gurur duyması normaldir. Ama bütün bunlar duygusal davranmayı gerektirmez ve tam aksine o kişilere çok büyük sorumluluklar yükler ve ayrıca o işin doğru tasarlandığı uygulama da ortaya çıkar. En iyi çalışma karşı tarafın talep ve görüşlerini de kapsayan “Çok güzel olmuş, elinize sağlık” diyebileceği bir çalışmadır. Gönülsüz rıza almak ve “siz buna katılmazsanız biz başkasını buluruz” demek veya ima etmek hoş ve doğru değildir. Böyle bir yöntemle karşıdakini ikna etmek zordur. Böyle bir anlayış sağlık iletişimi engeller, insanları kırar, incitir ve gönülsüz iş yapmaya sevk eder ve düzenleme doğru da olsa şüpheye neden olur. İETT tarafından hazırlanan model elbette taslaktır. Birçok eksik tarafları vardır ve mutlaka da olacaktır. Çünkü en ideal planlamaların bile uygulama da eksikleri, gözden kaçan tarafları ortaya çıkmaktadır ve bu çok normaldir. Ben Çarşamba günü Kağıthane garajındaki toplantı da çok aceleci davranılmasını ve ısrarla taşımacıların kabule zorlanmasını yadırgadım. Çünkü siz sistemi ilk defa ve tarafların katıldığı alt çalışmalar yapılmadan, bu kadar geniş katılımın olduğu, dar zamanlı bir toplantıda anlatıyor ve onaylanmasını bekliyorsunuz. Öncelikle muhataplarınızın kaçı böyle bir çalışma konusunda tecrübe, uzmanlık ve bilgiye sahiptir? İlk defa dinledikleri bir konuda nasıl bir katkıları olabilecektir? Bunun bilinmesi lazım ki onay talep edilebilsin ve verilen onayda objektif olsun. Ayrıca sistemin eksikleri tamamlanmaz ise uygulama da çok sıkıntı yaşanır. Yani öncelikle uygulamada ve özellikle başlangıçta en az sıkıntıyı hedeflemek gerekir. Uygulamada çok büyük sorunlar yaşanırsa ortaya çıkacak mağduriyetler telafi edilemez. Toplantı da katılanlar yeterli bilgiye sahip olmadıkları için doğal olarak konu farklı yönlere kaydı ve bana göre bu toplantıdan istenen netice elde edilemedi. Bu tür çalışmaları öncelikle komisyonlar kurarak yapılacak alt çalışmalarda olgunlaştırmak ve karşı tarafı hazırlamak gerekir. Bu düzenlemeyle sistemi ters yüz ediyorsunuz. Muhataplarınızın hayatını 180 derece değiştirecek bir değişikliğe gidiyorsunuz. Bütün alışkanlıkları ve bildikleri değişecek, çok farklı bir uygulamayı yürütmeye çalışacaklar. Zaten sektörde ku-

rumsal ve profesyonel anlayış bireysel işleticilik yüzünden yoktur. Ayrıca yıllar süren uygulamada ilişkilerde yıpranmışlık ve güvensizlik var. Böyle bir ortam da karşı tarafın şüpheli yaklaşmasını, tedirginlik hissetmesini ve kaygılanmasını normal karşılamak gerekir. Öncelikle yeni sistemi şeffaf bir şekilde ve sabırla defalarca anlatmak karşı tarafı temsilci düzeyinde çalışmalar mutlaka dahil etmek lazımdır. Bu güveni sağlayacağı gibi süreci de hızlandıracaktır. Ben böyle bir hak ediş sistemini yıllardan beri savunan birisi olarak söylüyorum ki proje ve amaç doğrudur ve toplu ulaşım odaklı yönetilmesi gereken İstanbul’un buna acilen ihtiyacı vardır. Lakin operatörlerin çalışmalara gerektiği gibi katılmaması yanlıştır. Yapılan model çalışması birçok yönden eksiktir, mutlaka önce dar çerçeve de (Komisyonlarda) tartışılmalı, çalışmalarda empozeden vaz geçilerek ideal olan aranmalıdır. Dünyadaki örnek uygulamalara ilişkin sözleşmeler temin edilerek karşı tarafa verilmelidir. Sistem kadar diğer önemli olan konu ise sözleşmedir. Sanırım şu anda bir taslak çalışması yoktur. Veya tartışmaya açılmamıştır. Taslağı İETT oluşturmalı ve gelecek açısından sistemin doğruluğu iyi anlatılarak mutlaka mutabakat aranmalıdır. Sözleşme kent şartlarına göre esnek olmalı ve uygulamada oluşacak ihtiyaçları karşılamak için ek sözleşmeler yapılmasına imkan sağlanmalıdır. Doğal olarak bir adaptasyon süreci yaşanacak ve süreçte elde edilen verilere göre ilave düzenlemeler, düzeltmeler ve tasarımlar gerekecektir. HATIRLATMALAR 1. Güven oluşturmak ve operatörlerin önlerini görebilmeleri için müktesep hakların korunmasına ve sözleşme süresinin uzun tutulmasına özen gösterilmelidir. Bir anlık bile durdurulamayacak, sürekli yapılması gereken bir hizmettir. Kısa süreler de istikrar sağlanmaz ve operatörler hep kaygı taşırlar. 2. Adaptasyon süresi iyi belirlenmeli, bu süre sözleşme süresine ilave edilmeli ve bu sürede ihlaller konusunda daha toleranslı davranılmalı ve etkin bir eğitim programı uygulanmalıdır. 3. Operatörlere güven ve cesaret vermek ve öncelikle minibüs ve dolmuş gibi ticari araçları da sisteme katmak için sözleşme şartları çok cazip ve teşvik edici olmalıdır. Bu uygulama baz olacaktır. Konu, ben şunu verdim, ben onu almam, bu rakam çoktur veya azdır çıkmazına hapsedilmemelidir. Şu anda konu buna doğru gidiyor ve bu yanlışlıktan vaz geçilmelidir. Önce sistem çok iyi kurgulanmalı ve en son ücret konuşulmalıdır. 4. Yeni model mevcut problemleri kalıcı olarak çözdüğü gibi, gelecekte de en az problem oluşturacak şekilde dinamik olmalıdır. Toplu taşımacılık bir arazi faaliyetidir ve kent şartlarına bağlı olarak her an her şey değişebilmektedir. 5. Hak ediş ödeme periyodları iyi belirlenmeli ve mutlaka günüde ödenmelidir. Bu durum otoriteye olan güvenle ve hizmette istikrarla çok ilgilidir. Bu konu da sıkıntı olursa sistemi işletmek ve geliştirmek zor olur. 6. Hak ediş sistemi mevcut durumu dikkate alarak bölgeler arasındaki yolcu, km ve hasılat farklılıklarını koruyacak şekilde

revize edilmelidir. Cüzi de olsa taşımacılarının bazılarının gelirinin düşmesinin izahı ve anlaşılır tarafı yoktur. Mutlaka az da olsa şu anda geliri yüksek olanın da geliri artmalıdır ki ikna kolay olsun. 7. Londra örneği verilmiştir. Londra da yolcu, km gibi belirli kriterlere bağlı olarak yılda %15’leri aşan oranda ek gelir sağlayan “Bonus” uygulaması vardır. Performans sözcüğünün anlamına uygun olarak burada da olmalıdır. Böyle bir düzenleme eşitlik prensibi gereğidir. Günde 400 yolcu taşıyanla 800 yolcu taşımak zorunda kalan aynı parayı almamalıdır. Yolcu çok ise problem ve ihlalde çoktur. Zorluklar ödüllendirilmelidir. 8. Hat efor kriteri bonus olarak uygulanmalı ve mutlaka ortalama ticari hız (Metrobüs) kabulüne göre yapılmalıdır. 9. Araç temizliği, şoför performansı, performansı gerçekleştirme v.b. oranına göre mutlaka ek ödül sistemi olmalıdır. 10. Performansın düşmesini ve hizmetin aksamasını önlemek için mutlaka yedek araç olmalıdır. 11. Garajlar mutlaka olmalıdır. Aksi halde aracın ve şoförün yönetimi zorlaşır ve ölü KM ödemesi objektif olmaz. 12. Bu iş kurumsal yapılacaktır. Şirketler şu anda buna hazır değillerdir. Mutlaka Şirketler yeniden yapılandırılmalı, eksikler giderilmeli, profesyonelce yönetilmeleri sağlanmalı ve bunlara organizasyon ve kurumsallaşma desteği sağlanmalıdır. 13. Emsal kentlerdeki uygulamalar ve sözleşme tasarıları mutlaka operatörlere gösterilmelidir. Önemli olan uygulamadır. 14. İşi yürütecek kişilerin elbette rutin ihtiyaçları vardır ve aylık olarak sabit bir gelirlerinin olması normaldir. Yeni sistemin mantığına göre gelir garantisi yoktur ve bazı aylar taşımacılar düşük performans ve cezalar nedeniyle ceplerinden destek sağlamak durumunda kalacaklardır. “HİZMET BEDELİ” yapılan yatırımın miktarı ve riski göz önüne alınarak belirlenmeli, bu rakam asgari olarak mutlaka garanti edilmeli, ceza v.b. kesintiler bonusdan kesilmelidir. En az parayla bu işi yaptırmak, ya da mümkün olabilen en fazla parayı alayım istek ve gayesi bu işi yürütemez hale getirir. Güzel bir argo deyim vardır ya “Ne Kadar Ekmek, O Kadar Köfte” Verilen hizmetin kalitesi mutlaka ödenecek ücrete göre olacaktır. Ne az, nede çok. En güzel karar olanıdır. Optimum rakam karşılıklı anlayışla veya uzmanlarınca bulunacaktır. Faaliyeti kentin işi olarak gördükçe, çok konuştukça, tarafların biri diğerini ortak ve işin parçası olarak gördükçe, optimum ve makul olan arandıkça, duygusal davranmadıkça başlangıçta eksikler ve arızalar çıkabilse de uzun vadede bu sistem iyi olacaktır. İnsanlar konuşabiliyor ve medeni çerçevede tartışabiliyorlar ise mutlaka çözüm çıkacaktır. Bütün mesele olaya empatiyle bakabilmektir. Taraflar arasında yılların ve yanlış sistemin getirdiği bir güvensizlik meselesi var. Bu güvensizlik yeni hak ediş sistemiyle ortadan kaldırılacaktır diye umuyorum. Aksi halde uygulamaya geçilse bile bu güvensizlik ilişkileri olumsuz etkileyecek ve sıkıntılara neden olacaktır. Her şeyin hayırlısı gibi bunun da hayırlısı olsun diyor ve toplu ulaşım sektörüne mutlu yarınları diliyorum.

27


Belçika’nın Kortrijk kentinde düzenlenen Busworld 2017’de engelli ve yaşlı yolcuların sosyal hayata katılımını destekleyen alçak tabanlı, yeni nesil Novociti Life’ın Avrupa prömiyerini yapan Anadolu Isuzu, yüksek teknolojili güvenlik ekipmanlarıyla donatılan Visigo ile sektöründeki iddiasını da ortaya koydu.

ANADOLU ISUZU YENİ NESİL ARAÇLARIYLA AVRUPALI BELEDİYELERİN YENİ ÇÖZÜM ORTAĞI OLACAK Anadolu Isuzu Genel Müdürü Tuğrul Arıkan, ürettikleri Isuzu midibüslerle son 13 yılda 12 kez Türkiye ihracat şampiyonu olduklarını hatırlatarak, “2020’de ihracat pazarlarımızı 60 ülkeye çıkarma hedefiyle çalışıyoruz” dedi. Dünyanın önde gelen otobüs ihtisas fuarları arasında yer alan Busworld’e katılan Anadolu Isuzu, standında yeni nesil Isuzu Novociti Life’ın Avrupa prömiyerini yaparken, yeni aktif ve pasif güvenlik önlemlerine sahip Isuzu Visigo’yu da tanıttı. Anadolu Isuzu Genel Müdürü Tuğrul Arıkan fuarda yaptığı konuşmada; alçak tabanıyla engelli yolcuların hayatını kolaylaştıracak Novociti Life ve yüksek teknolojili güvenlik ekipmanlarıyla donatılan Visigo’nun, Avrupalı belediyelerin yeni çözüm ortağı olacağını söyledi. Tuğrul Arıkan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Isuzu Motors Limited ortaklığıyla Türkiye’deki tesislerimizde üretip, başta Avrupa olmak üzere 3 kıtada 30’un üstünde ülkeye ihraç ettiğimiz otobüslerimizle, dünya yollarında insanların güvenli ve konforlu seyahat etmesini sağlıyoruz. Isuzu’nun her model otobüsünü, Avrupa’daki tek üretim merkezi olan Türkiye’de 33 yıldır biz üretiyoruz. Türkiye’den yurtdışına en çok midibüs ihraç eden şirketiz. Son 13 yılda, ürettiğimiz Isuzu midibüslerle 12 kez Türkiye’nin ihracat şampiyonu olduk. 2016’da; Citiport, Visigo, Citibus, Turquoise ve Novo Serisi modellerimizi 30’dan fazla ülkeye ihraç ederek toplam 55 milyon Euro’nun üzerinde ihracata imza attık. 2016’daki başarımızı 2017’ye de taşımayı istiyoruz. Bu doğrultuda 2017’de bir önceki yıla göre toplam ihracat ciromuzu 20% üzerinde artırdık. Hedefimiz, 3 yıl içerisinde; yani 2020 yılında 60’a yakın ülkeye ulaşmak, ihracatta toplam satışlardan aldığımız payı yüzde 30’ların üzerine çıkarmak ve yıllık ihracat ciromuzu iki kat yükselterek 100 milyon Euro’nun üzerine taşımak. Bu doğrultuda, seyahat ve yolcu güvenliği konseptindeki çalışmalarımız bundan böyle artarak ve çeşitlenerek devam edecek.” Alçak tabanlı Isuzu Novociti Life engelli ve yaşlı nüfusun hayatını kolaylaştıracak Türkiye prömiyeri 2018 yılı başında yapılacak olan yeni nesil Novociti Life, şehiriçi taşımacılığa yepyeni bir boyut kazandıracak. Şehiriçi taşımacılığı sektöründeki ihtiyaçların ve küçük otobüslerden beklentilerin farklılaştığı günümüzde, yeni nesil Novociti Life bu değişimi yansıtacak. Alçak tabanlı bir midibüs olarak tasarlanan Novo-

28

citi Life, bu sayede sosyal hayata her geçen gün daha fazla dahil olan engelli ve yaşlı nüfusun toplu ulaşım araçlarına erişimini kolaylaştıracak ve kent yaşamına adaptasyonlarını destekleyecek. Alçak tabanlı olabilmesi için motoru arkaya taşınan yeni nesil Novociti Life’ta yapılan bu değişiklik, ses izolasyonu ile seyahatlerin daha konforlu geçmesine de katkı sağlayacak. Yenilenen altyapı platformu ile tam anlamıyla bir küçük otobüse dönüştürülen ve Avrupa’nın değişen şehiriçi toplu taşıma ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda geliştirilen yeni nesil Novociti Life, uygun fiyatı ve operasyonel maliyet yapısı ile Avrupalı belediyelerinin yeni çözüm ortağı olacak. Isuzu Visigo’nun yüksek teknolojili güvenlik paketi, sürücü ve yolcuları koruyor Busworld 2017 fuarında Anadolu Isuzu standında yer alan Isuzu Visigo, 9,5 metre coach segmentinde iddiasını ortaya koyuyor. Anadolu Isuzu, Visigo üzerinde sergilenen yeni nesil “Güvenlik Paketi” ile insan hayatı ve güvenliğine verdiği önemi vurguluyor. Isuzu Visigo, en gelişmiş çarpışma önleyici sistemlerden (Collision Avoidance System) biri olan Mobileye Shield Plus olmak üzere birçok güvenlik ve erken müdahale ekipmanı ile donatılmış halde pazara sunuluyor. 2018 yılının ikinci yarısından önce Visigo modelinde sunulacak olan yeni bir motor tercihi ise araç gücünü 244 hp’den 320 hp’ye çıkararak kusursuz performans sunacak.


ANADOLU ISUZU, ROMANYA’DA TARİHİNİN EN BÜYÜK TESLİMATINI YAPTI

Anadolu Isuzu, “Avrupa’nın En Konforlu ve Ergonomik Otobüsü” seçilen 88 adet Isuzu Citiport’u, Romanya halkına güvenli ve konforlu bir hizmet sunmak için satın alan IASI Belediyesi’ne törenle teslim etti. Bu teslimat, Anadolu Isuzu tarihinin en büyük yurt dışı ihalesi olarak dikkat çekti. Anadolu Isuzu, Türkiye’deki fabrikasında ürettiği ve Busworld 2015’te, “Avrupa’nın En Konforlu ve Ergonomik Otobüsü” ödülüne layık bulunan Isuzu Citiport modeli 88 aracı, Romanya’nın IASI kenti belediyesine törenle teslim etti. Teslimat törenine; Anadolu Isuzu Genel Müdürü Tuğrul Arıkan, İhracat Direktörü Hakan Kefoğlu, Romanya distribütörü Anadolu Automobil Romania yetkilileri ile Türkiye Cumhuriyeti Romanya Büyükelçisi, Romanya basın mensupları, yerel faaliyet gösteren Türk işadamları, IASI Belediye Başkanı Mihai Chirica, belediye yöneticileri ve çalışanları katıldı. Anadolu Isuzu Genel Müdürü Tuğrul Arıkan, törende yaptığı konuşmada; iki yıla yayılan tanıtım turları sırasında Isuzu araçları Romanya’daki belediyelere

de tanıttıklarını belirterek, şunları söyledi: “Bu çalışmalarımız sonucunda 2017 Haziran ayında 15 milyon Euro’luk IASI Romanya ihalesini kazandık. Bugün, Anadolu Isuzu tarihinin kazandığı ilk EBRD ihalesi ile en büyük teslimatımızı yaptık. 12 metre uzunluğundaki 88 adet Citiport otobüsümüzü, Romanya halkına güvenli ve konforlu bir hizmet sunmak için satın alan IASI Belediyesi’ne teslim etmekten gurur duyuyoruz. Bu güzel töreninin etkilerinin ve müşteri memnuniyetinin, Köstence gibi diğer şehirlerdeki ihale ve projelerimize de pozitif etki edeceğini düşünüyoruz. IASI Belediyesi’nin yaptığı gibi şeffaf bir atmosferde geçen 90 adetlik bir başka EBRD İhalesi olan Köstence Projesi’nde verdiğimiz teklifle, 2018 yılında bu sözleşmeyi de imzalamayı umuyoruz. Yaklaşık 20 yıldır Anadolu Isuzu markasını Romanya pazarında bilinir kılan; kalitesini ve ürün sağlamlığını geniş kitlelere ulaştıran Romanya distribütörümüz Anadolu Automobil Romania yetkililerine de teşekkür ediyorum.”

ANADOLU ISUZU, OTOMOTİV SEKTÖRÜNÜN PATENT ŞAMPİYONU OLDU En ileri teknolojilerle üretim yapan ve araçlarını dünyaya ihraç eden Anadolu Isuzu, Ar-Ge yatırımlarıyla dikkat çekiyor. Türkpatent Ligi 2017 ilk yarı sıralamasında otomotiv sektöründe en fazla patent başvurusu yaparak patent şampiyonu olan Anadolu Isuzu, Türkiye genelinde tüm sektörler sıralamasında ise 3’üncü sıraya yerleşti. 2009 yılından bu yana Ar-Ge yatırımlarıyla sektöründe öne çıkan Anadolu Isuzu, 2017 yılının ilk yarısında, Türk Patent ve Marka Kurumu’nun “Türkpatent Ligi” sıralamasında, otomotiv sektörünün en çok başvuru yapan markası oldu. Anadolu Isuzu 35 patent başvurusuyla, Türkiye çapında tüm sektörlerin sıralandığı listede ise 3’üncü sırada yer alma başarısını gösterdi. Anadolu Isuzu Genel Müdürü Tuğrul Arıkan, 2016 yılında şirketin 830 milyon liralık gelirinin yüzde 2.9’unun Ar-Ge’ye harcandığını belirterek, şunları söyledi: “Anadolu Isuzu kalitesiyle; midibüs, otobüs, kamyon, kamyonet ve pick-up’ların dünyadaki üretim merkezlerinden biriyiz. Fransa’dan İtalya’ya, İspanya’dan Litvanya’ya kadar onlarca Avrupa ülkesinde ve Afrika’nın dahil olduğu diğer kıtalarda, Türk tasarımcı ve mühendislerinin geliştirdiği ve Anadolu Isuzu fabrikalarında üretilen araçların satılmasından, ülke ekonomisine yaptığımız katkıdan gurur duyuyoruz. Önemli bir yatırımla hayata geçirdiğimiz 6220 m2 kapalı alana sahip Ar-Ge merkezimiz ile çalışmalarımıza tüm hızımızla devam ediyoruz. Bugün, ithal çözümlere ihtiyaç duymadan en ileri teknolojilerle üretim yapabilme kapasitesine sahibiz.” 2015 yılından bu yana patent başvurularının artması ve nitelikli hale gelmesi için teşvik sistemini devreye aldıklarını da sözlerine ekleyen Anadolu Isuzu Genel Müdürü Tuğrul Arıkan, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Arkadaşlarımızın özveriyle çalışarak elde ettiği sonuçları, geliştirdikleri çözümleri yorumlayarak, patentlenmesi ile çalışanlarımızın motivasyonunu artırdık. Patent algısını güçlendirdik ve başvuru sayımızın günden güne arttığını gördük. Geliştirilen uygulamaların tescil başvurusunu yaparak ulusal ve uluslararası platformda hem ülkemizin hem de firmamızın bilimsel/teknolojik yaklaşımının yansıması haline getirdik. Bu yılın ilk yarısında yaptığımız 35 patent başvurusu, bizi otomotiv sektöründe birinci, Türkiye listesinin ise üçüncü sırasına yerleştirdi. Emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.”

29


“Temsa’dan Avrupa Pazarına

20-25 Ekim tarihleri arasında düzenlenen Busworld Kortrijk Fuarı’nda TEMSA, iki yeni ürünü turizm aracı MD9 ve okul otobüsü LD SB Plus’ın lansmanını gerçekleştirdi. Fuar standında iki yeni ürünün yanı sıra Amerika pazarına satışı yapılan TS45, ayrıca Maraton, HD, MD7 Plus ve elektrikli otobüs Avenue Electron da sergilendi.

Yepyeni İki Otobüs TEMSA Hall 7’de bulunan 1120 metrekarelik 701 nolu standında ikisi yeni olmak üzere toplam 7 aracını tanıttı. TEMSA bu yıl fuarda Fleetics teknoloji teması ile de yerini aldı. Fleetics, büyük veri altyapıları ve veri bilimi teknikleri kullanılarak otobüslerden toplanan verilerin gerçek zamanlı incelenmesini mümkün kılıyor. TEMSA fuar standında hem yeni ürünlerin lansmanına hem de mevcut ürünlerin tanıtımına yönelik 19 Ekim Perşembe günü bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya TEMSA Genel Müdürü Dinçer Çelik, 1 Kasım itibariyle TEMSA Genel Müdürlüğü’ne atanan Hasan Yıldırım, TEMSA Uluslararası Satış Direktörü Acar Kocaer ve TEMSA Pazarlama ve Yurtdışı Satış Direktörü Kadri Özgüneş katıldı. Yeni ürünlerle Busworld Fuarı’nda olmak heyecan verici Basın toplantısının açılış konuşmasını yapan TEMSA Pazarlama ve Yurtdışı Satış Direktörü Kadri Özgüneş, “Otobüs dünyasının en önemli fuarları arasında yer alan Busworld Fuarı’nda bu yıl da yer almaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Her yıl fuarda farklı ürün grupları ile müşterilerimizin karşısına çıkmak bizleri de heyecanlandırıyor. Bu yıl iki yeni araç tanıtımını da ilk kez Busworld Fuarı’nda yapıyoruz. Bu iki yeni ürünün de müşterilerimizin büyük beğenisini kazanacağına inanıyoruz” dedi. Müşteri beklentisine TEMSA’dan hızlı çözümler TEMSA’nın ürün gamına ve yurtdışı hedeflerine yönelik bilgilendirmeleri ise TEMSA Uluslararası Satış Direktörü Acar Kocaer gerçekleştirdi. TEMSA’nın Avrupa otobüs pazarında geniş ürün gamı ile her segmentte fark yarattığına dikkat çeken Acar Kocaer, “TEMSA, müşteri beklentilerine hızlı çözümler sunabilmeyi başaran bir marka. TEMSA bu başarısının karşılığını da, her yıl büyüyen pazar adetleri ile alıyor” dedi.

30

Okul ve turizm alanına yönelik iki yeni otobüs TEMSA’nın geniş ürün gamına sahip olmasına rağmen pazara yeni ürün seçenekleri sunmaya da devam ettiğini belirten Acar Kocaer, “Bu yıl fuar standımızda 7 ürünümüz yer alıyor. Bu ürünler arasında yer alan iki aracımız ise yepyeni ürünler. MD9 turizm alanına yönelik bir araç. LDSB Plus ise okul ta-


şımacılığı alanına yönelik bir ürün. Bu iki yeni ürünümüzü de yine Avrupalı iş ortaklarımızın beğenisine sunuyoruz” dedi. 2018’de 50’inci yılımızı kutlayacağız TEMSA Uluslararası Satış Direktörü Acar Kocaer, basın toplantısında TEMSA ile ilgili bilgiler de verdi: “TEMSA, 1968 yılında kuruldu. Gelecek yıl 50’inci yılımızı kutlayacağız. 1650 çalışana sahibiz. Adana’da üretimini gerçekleştirdiğimiz otobüslerimiz 66 ülkenin yollarında hizmet veriyor. Satışa odaklandığımız ülke sayısı ise 20. Fabrikamızın yıllık otobüs üretim kapasitesi 4 bin 500, hafif kamyon ise 7.500.” Türkiye otobüs pazarının lider markası TEMSA Türkiye otobüs pazarının son üç yıldır lider markasının TEMSA olduğunu da vurgulayan Acar Kocaer şunları söyledi: “Son üç yıldır Türkiye otobüs pazarının lideri olan TEMSA, 2017 yılının Eylül satış rakamlarına bakıldığında liderliğini koruyor. İlk 9 aylık dönemde iç pazarda

satışı gerçekleşen otobüs sayısı 3 bin 393. TEMSA’nın buradaki payı 1055 adetle yüzde 31. Segment bazlı olarak pazara baktığımızda TEMSA şehirlerarası olarak adlandırdığımız büyük otobüs pazarı coach segmentinde yüzde 29, çok amaçlı olarak adlandırdığımız pazarda ise payı yüzde 23, şehir içindeki payı yüzde 15, midibüsteki payımız ise yüzde 37.” 185 milyon dolar ihracat Acar Kocaer, uluslararası alandaki TEMSA’nın performansına yönelik de bilgiler verdi: “2016 yılında 129 milyon dolar olan ihracatın yüzde 43 artışla 2017 yılı sonunda 185 milyon dolara ulaşmasını bekliyoruz.” Amerika, Fransa, Almanya, İngiltere, İsveç pazarında TEMSA Acar Kocaer, satış odaklı oldukları 20 ülke arasından Amerika, Fransa, Almanya, İngiltere ve İsveç pazarlarındaki pazar verilerine yönelik açıklamalarda da bulundu: “Burada sizlere 5 öncü pazara yönelik bilgiler vereceğim. 1000’li

adetlere yaklaştığımız Amerika pazarında 3 ürünümüzle yüzde 9 pazar payına sahibiz. 5 bin adet otobüse koştuğumuz Fransa pazarında çok geniş bir ürün gamı ile yer alıyoruz. Toplam 8 çeşit ürünümüz bu pazarda müşterilerin ihtiyaçlarına cevap veriyor. 4 ürünümüzle yer aldığımız Coach segmentinde 2016 yılındaki payımız 5.7’den 6.1’e yükseldi. 3 ürünle bulunduğumuz intercity segmentinde ise büyük bir başarı ettik. 2016’da 2.8 olan intercity pazarındaki payımız 2017’de yüzde 5.9’a çıktı. Bir ürünle yer aldığımız midibüs pazarında ise 2016 seviyesine çok yakınız. Yüzde 15 olan payımız şu an için yüzde 14 düzeyinde. Üç ürünle yer aldığımız Almanya pazarında ise 2016’daki yüzde 2.9 olan seviyemizi koruyoruz. İki ürünle bulunduğumuz İngiltere de ise yine 2016’da yüzde 4.4 olan payımız 2017’de de devam ediyor. Bize büyük bir gurur veren pazarların içerisinde İşveç otobüs pazarı geliyor. İki ürünümüzle yer aldığımız bu pazarda 2016 yılında yüzde 5 olan payımız, 2017’de müthiş bir ivme yakalayarak yüzde 11’e ulaştı.”

31


VOİTH BUSWORLD 2017’DE OTOBÜSLER İÇİN YENİLİKÇİ VE GÜVENİLİR ÇÖZÜMLERİNİ SUNDU Voith, 20-25 Ekim tarihleri arasında Belçika’nın Kortrijk kentinde gerçekleştirilen Busworld 2017 fuarında şehir içi ve şehirlerarası otobüslere yönelik yenilikçi ve güvenilir sistem çözümlerini sundu. Voith, ziyaretçilerini 5. salon 513 nolu standında ağırladı. Ziyaretçilerin ve katılımcıların büyük ilgi gösterdiği Voith standında alternatif tahrik teknolojileri, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik konuları işlendi.

32

DIWA.6 otomatik şanzıman ve Stop-Start Teknolojisi Kullanıcıları için Voith DIWA.6 şanzıman, şehir içi ve şehirlerarası otobüslerde güvenilirlik ve verimlilik anlamına gelir. Benzersiz ilk vites aralığı ile DIWA, diğer şanzımanların ikinci ve üçüncü vites aralıkları içerisinde gerçekleştirdikleri aktarım oranlarını, vites değişimi olmaksızın kesintisiz olarak sağlamaktadır. Bu, tüm aktarma organlarında daha az aşınma, daha yüksek sürüş konforu ve daha az yakıt tüketimi anlamına gelir ve dolayısıyla işletme maliyetlerini önemli ölçüde azaltır. DIWA.6 şanzımanın stop-start özelliği, mümkün olan motor uygulamalarıyla birlikte bir duruş esnasında 180 saniyeye kadar bekleyebilme özelliğiyle rakipsizdir. Otobüsün nasıl kullanıldığına bağlı olarak bu, yüzde 10 – 12’lik bir yakıt tasarrufu anlamına gelir. Sadece CO2 ve NOx salınımlarını azaltmakla kalmaz, aynı zamanda çevrenin korunmasına yardımcı olur ve gürültü kirliliğini azaltır. Günümüzde 1.000’den fazla otobüs DIWA.6 Stop-Start teknolojisi ile donatılmış olup teknolojinin güvenilir-

liğini ve katma değerini günlük kullanımda kanıtlamaktadır. DIWA.6 şanzıman ayrıca, daha düşük emisyon değerleri ve daha düşük yakıt maliyetleri olan CNG li araçlarda da ekomomi ve performansı en iyi şekilde birleştiren en ideal şanzıman olarak karşımıza çıkmaktadır. Daha uzun vites geçiş aralıkları sayesinde DIWA.6 şanzıman, zorlu koşullarda, CNG ve dizel tüm motorlar tipleriyle yüksek derecede uyum sağlamaktadır. Kuvvetli ikincil retarder ile yüksek konfor ve güvenli frenleme sağlanmaktadır. DIWA.6 şanzıman ile yakıt sarfiyatı, CO2 ve NOx salınımı ve gürültü seviyesi ciddi ölçüde düşürülmüştür. Yeni Nesil DIWA Voith, ilk olarak geçen yıl IAA fuarında duyurulan yeni nesil DIWA şanzımanı üzerinde çalışmayı sürdürmektedir. 48 Volt’u esas alan ve motor ile şanzıman arasında bulunan bir merkezi destekleme ünitesine ek olarak, söz konusu yeni DIWA şanzıman ilave bir vitesle yüksek hız uygulamalarında da rakipsiz hale gelecektir. Uzun za-


mandır süregelen diferansiyel konvertör prensibi, tasarımın bir parçası olarak kalmaya devam etmektedir. Voith ayrıca DIWA’nın tork konvertörü ile retarderini ayırarak, diferansiyel tork konvertörü çekiş işlevine göre optimize etmeyi planlamaktadır. Ancak her iki bileşen de ortak bir yağ devresi ve ısı eşanjörü kullanmaya devam edecektir. Daha düşük yakıt tüketimi ve daha düşük işletme maliyetleri Voith ikincil su retarderi (SWR); dünyada frenlemek için su kullanan, hiç bakım gerektirmeyen ve aktarma organlarından ayrılma potansiyeline sahip ilk ikincil retarderdir. SWR, otobüsler ve kamyonlara yönelik ikincil retarder olarak tasarlanmıştır. Motor soğutma suyunu kendi işletim maddesi olarak kullanır. Böylece aracın gerçekleştirdiği tüm frenlemenin %90’ına kadarını aşınmasız olarak gerçekleştirir. İkincil sulu retarderi bir önceki retardere göre 35 kg daha hafiftir ve kompakt yapısı dolaysıyla hacimsel olarak %50 daha az yer kaplar ve fren balata tozu emisyonlarında %80’e kadar bir azalma sağlar. Özellikle otobüs işletmecileri için bu, araçlarının verimliliğini optimize etmek bakımından kritik bir faktördür. “TwinSave” teknolojili LP 560 hava kompresörü Voith’un verimliliği artırma alanındaki yenilikçi yönünü göstermektedir. İkinci kompresör kademesindeki ilave bir kontrol valfi, harici bir kontrolle kapalı basınç hattının yanı sıra, rölantide ilave enerji tasarrufunu olanaklı kılar. Dolayısıyla söz konusu teknoloji enerji tasarrufu için her iki kademeyi de kullanmış olur. Bu, piyasadaki referans ölçeği ile kıyaslandığında yüzde 25’e kadar tasarruf sağlayacağı anlamına gelmektedir. Akıllı Hizmetler. Akıllı. Basit. Verimli. Voith, ticari araç endüstrisinde geleceğin eğilimlerinden birinin dijitalleşme olduğunun farkındadır. İşletme verilerinin aktarımı ve analizi konusunda uzun yıllara varan deneyimi ve yeni

kurulan Dijital Çözümler Birimi ile yakın işbirliği içinde olması sayesinde Voith Turbo dijitalleşmede bir öncüdür. Voith tarafından geliştirilen SmartAssist ve SmartMaintenance sistemleri, otobüs işletmecileri için daha verimli işletmeyi ve optimize edilmiş araç bakımını mümkün kılar. SmartAssist, sürücülerin sürüş davranışlarını optimize etmelerine yardımcı olan ve böylece filonun yakıt tüketimini azaltan kapsamlı bir platformdur. SmartMaintenance; otomatik şanzımanın durumunu sürekli izleyerek, planlanmayan hizmetle ilgili kesintileri azaltarak, araç kullanılabilirliğini arttırır ve geliştirilmiş bakım planlamasını etkinleştirir. Hâlihazırda 2.000’den fazla otobüs bu teknoloji ile donatılmıştır. Saha ve performans testleri, beyan edilen faydaları uygulamada kanıtlanmıştır. SmartMaintenance’i esas alan Voith ayrıca münferit garantilerle, hizmet zamanı garantileri ve hızlı dönüşleri ile uygun maliyetli, müşteriye özel hazırlanmış hizmet sözleşmeleri sunar. Bu, sonuç olarak filonun kullanılabilirliğini en üst düzeye çıkarır ve atölye planlamasını optimize eder.


İLK MAZOT DOLUMU BAŞKAN'DAN Edirne Toplu Ulaşım Sistemi (ETUS) tarafından yapımı tamamlanan akaryakıt istasyonunda, araçlar yakıt ikmaline başladı. Edirne Toplu Ulaşım Sistemi (ETUS) tarafından yapımı tamamlanan akaryakıt istasyonunda, araçlar yakıt ikmaline başladı. İçerisinde akarkayıt istasyonu haricinde araç tamir ve bakım istasyonu ile araç yıkama istasyonu bulunan tesiste ilk yakıt dolumunu yapan ETUS Başkanı Hakan Giyik, “ETUS olarak kurumsallaşma anlamında çok büyük bir adım attık. Edirne’mize ve tüm ortaklarımıza hayırlı olsun” dedi. Edirne Toplu Ulaşım Sistemi tarafından Yeniimaret Mahallesinde 5 bin metre kare alan üzerine kurulan araç tamir ve bakım istasyonu, araç yıkama istasyonu, akaryakıt istasyonu, toplantı salonu ve idari binaların bulunduğu alanda çalışmalarda sona gelindi. ETUS araçlarına hizmet vermeye başlayan tesiste, ilk

akaryakıt dolumu Edirne Toplu Ulaşım Sistemi Başkanı Hakan Giyik tarafından yapıldı. ETUS yönetiminin de hazır bulunduğu tesiste, ilk akaryakıt dolumu öncesi kurban kesildi. Tesisin resmi açılışının önümüzdeki günlerde gerçekleştirileceği ifade edildi. Edirne Toplu Ulaşım Sistemi olarak kurumsallaşma yolunda büyük bir yatırım yaptıklarını belirten ETUS Başkanı Hakan Giyik, “Geçtiğimiz aylarda kooperatifimize satın aldığımız alan üzerinde araçlarımızın tamiri ve bakımının yapıldığı araç tamir istasyonu, araçlarımızın temizlendiği araç yıkama istasyonu, toplantı salonları ve Kadoil ortaklığıyla akaryakıt istasyonu kurduk. Bugün burada araçlarımıza ilk yakıt dolumunu gerçekleştireceğiz. ETUS toplu ulaşımdaki yenilikleriyle sektördeki önemli kurumlardan biri olmasının yanı sıra yaptığı bu yatırımla da kendi kendine yetebilen bir yapıya dönüştü” dedi.

ETUS'A BELÇİKA'DAN DAVET

Edirne Belediyesi’nin toplu taşımada yer alan işletmecilerin kurumsallaşması projesi olan ETUS, yurt içi ve yurt dışında ilgi görmeye devam ediyor. Edirne Belediyesi’nin toplu taşımada yer alan işletmecilerin kurumsallaşması projesi olan ETUS, yurt içi ve yurt dışında ilgi görmeye devam ediyor. Toplu taşımacılık sektörünün dünyadaki en büyük kuruluşu olan UITP üyesi olan Edirne Belediyesi, bu defa Belçika’da gerçekleştirilen UITP Busworld (Kortrijk 2017) konferansına özel bir davet aldı ve sunum gerçekleştirdi. Toplu taşımacılık sektörünün dünyadaki en büyük kuruluşu olan UITP’ye üye olduklarını ifade eden Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, “Edirne Belediyesi, toplu taşıma alanında geçmiş ve gelecekteki gelişmelerle ilgili bilgi, uzmanlık ve iyi uygulama paylaşımı ile birlikte, gelecekteki yaklaşımları takip etmeye devam ediyor. Edirne Toplu Ulaşım Sistem (ETUS) ile yurtdışı ve yurtiçinde birçok belediyeye örnek olan Edirne Belediyesi, Mart ayında Kayseri Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde yapılan UTIP Türkiye Toplu Taşıma Konferansı’nda “Toplu Taşımacılıkta Reform ve Kurumsallaşma” oturumunda bir sunum yapmıştı. Edirne Belediyesi, bu kez de Belçika’da düzenlenen UITP Busworld (Kortrijk 2017) konferansına katıldı. Konferansta, kentimizde uyguladığımız toplu taşıma sistemini Avrupa ülkelerine anlatıldık. Türkiye’de İl Belediyesi olarak tek bizim davet edilmemiz de ayrı bir gurur. Öte yandan ETUS’un insan odaklı ve daha verimli hale getirilmesi için araştırma ve geliştirme çalışmalarına aralıksız devam ediyoruz” dedi. Toplu taşımada İETT tarafından yapılan yarışmada ikincilik ödülü alan ETUS, UITP tarafından da toplu taşımacılıkta reform ve kurumsallaşma uygulaması kategorisinde bölgesel kategoride ödüle layık görüldü. ETUS Projesi’nin sunumunu UITP Busworld (Kortrijk 2017) konferansında Edirne Belediyesi Ulaşım Hizmetleri Müdür Vekili Erdal Uygun yaptı.


Edirne'de, kent içi ulaşım hizmetinde çalışan Edirne Toplu Ulaşım Sistemi (ETUS) şoförlerine "Etkili İletişim ve Stresle Baş Etme Yöntemleri" konulu eğitim verildi.

ETUS ŞOFÖRLERİ ARTIK SERTİFİKALI

Aile Eğitim Programı kapsamında Devecihan Kültür Merkezi'nde, Edirne Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü ve ETUS işbirliğinde gerçekleşen eğitimde şoförlere mesleklerinde karşılaştıkları stresli olaylar karşısında nasıl davranmaları ve yolcularla doğru iletişim konusunda bilgiler verildi. Programda konuşan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Bilgin Özbaş, şoförlerin zor bir mesleği icra ettiklerini söyledi. Şoförlüğün insan ilişkilerinin en yoğun yaşandığı mesleklerden biri olduğunu ifade eden Özbaş, şunları kaydetti: "Her mesleğin kendine özgü sıkıntıları ve ciddi problemleri var. Bu işleri yaparken de herkesi aynı anda memnun etmek mümkün değil. Özellikle hizmet sektöründe çalışmak çok zor bir olay. Siz bu hizmeti verirken ne kadar özen gösterirseniz gösterin, mutlaka eleştiriler olacaktır. Bunun olması da gayet

doğaldır. Hizmet sektöründe çalışanların yaptıkları hataları telafi etmesi çok zor. Bir terzi yanlış diktiği bir elbiseyi tekrar düzeltebilir ancak hizmet sektöründe bu durum oldukça zor. Dolayısıyla sizler mesleğinizi yaparken insanları memnun etmek için yaptığınız hatanın telafisi yok bir gibi bir şey. Toplumun en alt tabakasındaki insanından en üst tabakasına kadar, en neşeli insandan en hüzünlü insanına kadar sizler hizmet veriyorsunuz. Sizler çok önemli bir iş yapıyorsunuz ve yıpranıyorsunuz. Yıpranma payını en çok hak eden meslek gruplarındansınız. Kar, yağmur, çamur demeden her koşulda hizmet veriyorsunuz." ETUS Başkanı Hakan Giyik ise kent içi ulaşımda çalışan şoförlerin stresli bir iş yaptıklarını belirterek, "Bu seminerde uzman arkadaşlarımız bizlere stresle nasıl başa çıkarız,

yolcularla en doğru iletişim nasıl kurulmalı bu konularda bilgiler verecekler. İnşallah buradan bir şeyler çıkartırız." dedi. ETUS şoförlerine etkili iletişim ve stresle baş etme konularında eğitim veren Aile Eğitimi Uzmanı ve Sosyolog Nil Uçak Alesçi de doğru iletişimin önemine vurgu yaparak, "Doğru iletişim çok önemli. Eğer biriyle doğru iletişim kurulabiliyorsa herkesle anlaşılabilir. İletişim problemlerinin en başında ön yargı var. Hayatta hiçbir şey göründüğü gibi olmayabilir. Aynı konu üzerinde insanların farklı görüşleri olabilir. Her insan öfkelenebilir ve öfke doğal bir durumdur. Ama öfkeyi kontrol edip yaşanacak problem engellenmeye çalışılır.” diye konuştu. Programın sonunda eğitime katılanlara sertifika verildi.


YENİ NESİL SILEO ELEKTRİKLİ OTOBÜSLER, TRANSİST 2017 FUARINA DAMGASINI VURDU Y

Toplu ulaşımda sıfır emisyon denildiğinde akla gelen Bozankaya, yeni nesil Sileo S10 ve S25 araçlarının gösterimini Türkiye’de ilk kez Transist 2017 Fuarı’nda gerçekleştirdi. Busworld 2017 Fuarı’nda dünya lansmanı yapılan Sileo araçları, Türk halkı tarafından da yoğun ilgi gördü.

36

eni Sileo hakkında bir konuşma yapan Bozankaya Yönetim Kurulu Başkanı Aytunç Günay; “Elektrikli otobüsümüz Sileo’nun ilk neslini 4 yıl önce ürettik. Bu araçlarımız Türkiye’de çeşitli illerde 2,5 yıldır sorunsuz şekilde yolcu taşıyor. Transist 2017 Fuarı’nda sergilediğimiz araçlarımız ise Sileo modelimizin yeni nesilleridir. 4 saatlik şarjla kullanıma bağlı olarak 400 km’ye kadar mesafe kat edilebiliyor. Ayrıca rejeneratif enerji üretimiyle de aküleri yolda giderken doldurabilme imkanı bulunuyor. Tüm teknolojik alt yapıya sahip olan araçlarımız Türkiye’de ilk olarak 2018 yılında Elazığ ve Manisa illerinde hizmet vermeye başlayacak.” dedi. Bozankaya, elektrikli otobüsü Sileo’nun yeni neslini Türkiye’de ilk defa Transist 2017 Fuarı’nda tanıttı. Ulaşım alanında yeni teknolojilerin ve stratejilerin yer aldığı Transist 2017’de, Bozankaya, 10,7 m ve 25 m’lik yeni nesil elektrikli Sileo S10 ve S25 aracını sergiledi. Ekim ayında Belçika’da düzenlenen Busworld 2017 fuarında dünya lansmanı yapılan Yeni Sileo’ya fuar ziyaretçilerinin ilgisi ise oldukça yoğundu. Bozankaya standında bir konuşma yapan Bozankaya Yönetim Kurulu Başkanı Aytunç Günay; “Elektrikli otobüsümüz Sileo’nun ilk neslini 4 yıl önce ürettik. Bu araçlarımız Türkiye’de çeşitli illerde 2,5 yıldır sorun-

suz şekilde yolcu taşıyor. Transist 2017 Fuarı’nda sergilediğimiz araçlarımız ise Sileo modelimizin yeni nesilleridir. 4 saatlik şarjla kullanıma bağlı olarak 400 km’ye kadar mesafe kat edilebiliyor. Ayrıca rejeneratif enerji üretimiyle de aküleri yolda giderken doldurabilme imkanı bulunuyor.” dedi. Türkiye’de bugüne kadar elektrikli otobüslerle ilgili yapılan 7 ihaleyi de kazandıklarını belirten Günay, “En son Manisa Büyükşehir Belediyesinin ihalesine tek teklif veren firma bizdik. Bu ihaleyi aldık ve 2018 yılında Manisa halkı sıfır emisyonlu, yeni nesil elektrikli otobüslerle güvenli yolculuk yapacak. Gelecek yıl Manisa’yla birlikte Elazığ ilimiz de yeni nesil Sileo’lara kavuşacak. Elazığ’a 15 adet 18 m’lik, Manisa’ya 22 adet 18 ve 25 m’lik araç teslim edeceğiz.” şeklinde konuştu.

Şehrin Sessiz Yıldızı: Yeni Nesil Sileo Elektrikli Otobüsler Bozankaya tarafından üretilen çevre dostu, sessiz, verimli ve sıfır emisyon özellikleriyle ön plana çıkan yeni nesil Sileo otobüsler, %100 elektrikli 10, 12, 18 ve 25 metre uzunluğunda modellere sahip. 4 saatlik bir şarjla 400 km mesafeyi kat edebilen Yeni Sileo, sahip olduğu rejeneratif enerji ile de fren enerjisini elektrik enerjisine dönüştürüp aracın bataryasını dinamik olarak şarj edebiliyor. İçten yan-


malı motor yerine aks üzeri elektrikli motor kullanılması geniş ve ferah bir iç hacim yaratırken aracın yolcu taşıma kapasitesi de farklı uzunluklara göre 75 kişiden 232 kişiye kadar artırılabiliyor. İlk nesil araca oranla ağırlığı artmadan araç iskeletinde farklı materyallerin de kullanıldığı yeni nesil Sileo’da tasarım da artık daha modern çizgileri barındırıyor. Modern şehirlerin yeni ulaşım aracı olmayı hedefle-

yen Yeni Sileo’nun tüm Ar-Ge geliştirmeleri Bozankaya Ar-Ge Merkezi’nde %100 yerli sermaye ve Türk mühendislerin çalışmalarıyla gerçekleştirildi. Hızlı yolcu indirme ve bindirme olanağı sağlayan %100 alçak tabanıyla Yeni Sileo, şehir içi ulaşımda sıfır emisyon ile çevre dostu bölgeler oluşturulmasına yardımcı olacak. Yeni nesil Sileo %75'e kadar fren enerjisini geri dönüştürebiliyor ve bu sayede sürüş mesafesini de

büyük ölçüde artırabiliyor. Bir jeneratör görevi gören çekiş motoru, frenleme enerjisini elektrik enerjisine dönüştürüyor ve sürüş esnasında bataryayı dinamik olarak şarj ediyor. Tüm yol koşulları dikkate alındığında Yeni Sileo ortalama 0,8 kWh/km tüketim sergiliyor. Yolculuk esnasında rahatsız edici hiçbir motor gürültüsü olmayan Yeni Sileo bu formuyla modern şehir hayatına da uyum sağlıyor.


SAĞLIK

Prof. Dr. Okan Bölükbaşı

İYİ UYKU İÇİN 16 KURAL

Okan Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Okan Bölükbaşı Uyku ile ilgili önemli bilgiler verdi.

U

ykuyu bilimsel açıdan tanımlamak çok zor. 1950’lere kadar birçok insan uykunun günlük hayatımızın eylemsiz bir parçası olduğunu zannederdi. Ama şimdi uyku sırasında beynimizin çok etkin olduğunu biliyoruz. Dahası uykunun beden ve ruh sağlığımızı etkilediğinden eminiz.

Neler uykusuzluk yapar? Nefes açıcı ilaçlar-spreyler, kafeinli içecekler, diyet hapları, hastalıklar, yatak odasındaki kötü koşullar… Sigara olumsuz etkiler mi? Hem de çok. Sigara tiryakileri genellikle tavşan uykusu uyurlar. REM uyku (göz hareketlerinin aktif olduğu uyku) miktarları azdır. Uyuduktan 3-4 saat sonra

38

kanda nikotin miktarının kritik düzeyin altına düşmesi nedeniyle uyanırlar. Alkol de uykuyu bozar. Uykusuzluk çeken insanların çoğu sorununu alkolle çözmeyi dener. Ama bu yağmurdan kaçarken doluya tutulmaktır. Çok farkına bile varmadan alkolik olur! Oysa ki alkol sadece hafif uyku dönemini tetikler. Uykunun tamir işlevi olan diğer bölümlerinin miktarını azaltır. İdeal uyku süresi nedir? Yenidoğanlar genellikle 16 saat uykuya ihtiyaç duyar. Çoğu erişkinde 7-8 saat uyku yeterli olur. Genç erişkinler ortalama dokuz saat uykuya ihtiyaç duyarlar. Gebeliğin ilk 3 ayında, kadınların uyku gereksinimi artar. Normal süresinden çalınmış bir uyku miktarı, bir tür ‘uyku borcu’ yaratır. Vücut, eninde sonunda bu borcun geri

ödenmesini ister. Uykunun yetersiz olması muhakeme yetisi ya da tepki süresini olumsuz etkiler. İnsanlar yaşlandıkça uyku süresi azalır ve uyku hafifler. 65 yaşın üstünde uykusuzluk sık görülen bir sorundur. Ne zaman bir sorundan bahsedilir? Eğer gün boyu uykulu bir şekilde dolaşıyorsanız ya da 5 dakikalık bir uzanmada bile hemen uykuya dalabiliyorsanız ciddi bir uyku sorununuz var demektir. Uykusuzluk hangi sorunlara yol açar? Uykuyla ilişkili sağlık sorunları hemen hemen tıbbın tüm alanlarını ilgilendiriyor. Örneğin felç ya da astım krizleri gündüz yerine gece ya da sabaha karşı uykuda daha


SAĞLIK

sıktır. Muhtemel sebep uykuyla ilişkili olarak değişen kalp hızı ya da hormonal düzey değişiklikleridir. Uykusuzluk bazı epilepsi türlerinde nöbet gelişimini tetikler. Grip sırasında neden uykulu oluruz? Uykuyu düzenleyen sinir hücreleriyle bağışıklık sistemi arasında yakın ilişki var. Vücudumuz, bulaşıcı hastalıklarla mücadele ederken ‘sitokin’ adı verilen bazı kimyasallar üretir. İşte bu stokinler aynı zamanda güçlü uyku uyarıcılarıdır. Ruhsal hastalıklarla uykusuzluk arasında ilişki var mı? Ruhsal hastalıkların çoğunda uyku sorunları gelişir. Örneğin depresyon hastaları sabahın çok erken saatlerinde kalkar ve tekrar uykuya dalma isteklerine karşın genelde bunu başaramazlar. Alınan uyku miktarı, ruhsal hastalık belirtilerini şiddetini doğrudan etkiler. Manik depresif kişilerde uyku yoksunluğu manik dönemleri (saldırganlık ve aşırı aktivite) tetikleyebilir. Uyku apnesi nedir? Horlama sırasında solunum durmasıdır. Geceleri oksijensiz kalmak, sabahları baş ağrısına, gün boyu yorgun hissetmeye yol açabilir. Cinsel isteksizlik, bilişsel işlevlerin zayıflaması, kan basıncı artışı, kalp ritim düzensizlikleri gelişebilir. Uyku apnesi, felç ya da kalp krizi riskini belirgin biçimde arttırır. Uykuda solunum durmasına bağlı ölüm nedenleri arasındadır. Tedavi edilmemiş uyku apnesi hastalarında trafik kazası yapma riski 3 kat artar.

Prof. Dr. Okan Bölükbaşı

Huzursuz bacak sendromu nedir? Özellikle uyku sırasında bacaklara giren kramplar, uyuşmalar, çimdiklenmeler ve karıncalanma hisleridir. Hasta devamlı bacaklarını oynatma ihtiyacı duyar. Herhangi bir yaşta görülebilir. Kansızlık(demir eksikliği anemisi), gebelik ve şeker hastalığı bu duruma zemin hazırlar. Bir börokimyasal uyarıcı olan dopamin benzerlerinin verilmesiyle hasta rahatlar. MIŞIL MIŞIL UYUMAK İSTİYORSANIZ • Gün içinde şekerleme yapıyorsanız 30 dakikayı geçmesin. Fazlası gece uykusunu olumsuz etkiler. • Yatmadan önce kafein, nikotin gibi uyarıcılardan uzak durun. Uykudan 2-3 saat önce yüksek proteinli bir atıştırmalık, 1 meyve yiyebilirsiniz. Bu yiyecekler uyku düzenleyici hormonların yakımını arttırır. Ancak uyku ritmini bozduğu için tahıl ve şekerden uzak durun. Yağlı, kızarmış, baharatlı, sirkeli, karbonatlı yiyecek ve içeceklerden de kaçının. • Egzersiz iyi bir uyku kalitesi sağlar. 10 dakikalık kısa bir bisiklet ya da yürüyüş bile gece uykusu kalitesini belirgin bir ölçüde arttırır. Ancak yatağa gidiş döneminde yoğun egzersiz yapmayın. • Gün boyu doğal ışığa maruz kalın. Gece yatak odanız çok aydınlık olmasın. • Uyku öncesinde yararlı bir gevşetici alışkanlık edinin. Ilık duş, kitap okuma, hafif germe egzersizleri, meditasyon gibi… • Uyku öncesi aşırı duygusal konuşmalar ya da ortamlardan kaçının. • Çarşaf ve nevresiminiz uygun, yastık ve

yatağınız rahat olsun. Yatak odanız sıcak hatta ılık değil serin olmalı. Vücudu uykuya hazırlayan işaretlerden biri de çevre ısısının düşmesidir. • Yatak odanızda televizyon, cep telefonu gibi ışık ve ses kaynakları bulunmamalı. Gerekirse koyu perdeler, pervane, hava nemlendirici düzenekler, kulak tıkaçları bulundurabilirsiniz. • Elektrikli herhangi bir alet size 1 metreden daha fazla yaklaşmasın. Gürültülü alarmlar kullanmayın. Vücutta beklenti anksiyetesi yaratırlar. • Yatağınızı sadece uyumak için kullanın. Yatağa mümkün olduğunca erken gidin. Saat 23.00 en idealidir. Çünkü 23.00 ile 01.00 arası adrenal sistemimizin yenilenme zamanıdır. Bu sırada uykuda olsanız iyi olur. Safra kesesi de bu dönemde zehirleri vücuttan atar. Uyanıksanız zehirler karaciğere geri döner. • Yatağa gidiş saatinizi değiştirmeyin. Sabah kalkmanız gereken saatte kalkın. • Yatak çorabı giyin. Ayaklar vücudun en çok üşüyen bölgesidir. Yatak çorabı giymek, gece uyanmalarını azaltır. Yatmadan önceki son 2 saat içinde dünyevi işlerinizi tamamen unutun. • Gevşeme CD’leri dinleyebilirsiniz. Sizi rahatlatan ruhani uygulamalar ve okumalar, uyku öncesinde yararlı olur. • Mümkün olduğu kadar az ilaç kullanın. İlaçların çoğu uyku düzenini etkiler. • İdeal kilonuza inin. • Size dokunan, gaz yapan gıdalardan kaçının.


Türkiye’nin en hızlı büyüyen akaryakıt markası Aytemiz, trafikteki tüm araçların ihtiyaçlarını karşılayabilmek adına bugünden geleceğe yatırım yapıyor. Aytemiz istasyonları, otomotiv endüstrisindeki değişim ve dönüşüme ayak uydurarak, sayıları her geçen gün artan elektrikli araçlar için, Türkiye’de ilk kez bir akaryakıt istasyonunda “hızlı şarj” üniteleri ile hizmet vermeye başlıyor.

AYTEMİZ İSTASYONLARI ELEKTRİKLİ ARAÇLARIN DA HİZMET NOKTASI “İhtiyaç duyacağınız tüm enerji Aytemiz’de” ilkesiyle yola çıkan Aytemiz, istasyon içerisindeki ilk uygulamasını, İstanbul – İzmir Otoyolu’nun, en kritik lokasyonlarından biri olan Bursa’da, otoyol üzerindeki istasyonunda sunduğu hızlı şarj ünitesi ile gerçekleştiriyor ve hem elektrikli hem de hibrid araçların şarj edilebilmesine imkân sağlıyor. Türkiye’de sayıları 2016 yılında 2 bin adede yaklaşan ve 2017 yılında bir önceki yıla oranla satışları %50 büyüyen elektrikli araçların, önümüzdeki dönemde de pazardaki mevcudiyetini artırarak sürdüreceğini söyleyen Aytemiz Genel Müdürü Ahmet Eke, bu durumun özellikle şehirlerarası yollarda, hızlı şarj ünitelerine olan talebi de artıracağını vurguladı. Aytemiz olarak, dizel, benzin ve LPG satışının yanı sıra, elektrikli araçlar için, Eşarj Elektrikli Araçlar Şarj Sistemleri A.Ş. ile bir işbirliğine gittiklerini söyleyen Eke, böylece elektrik enerjisini de, alternatif bir yakıt olarak istasyonlarında satışa sunduklarını belirtti. Ahmet Eke, “Türkiye’nin en hızlı büyüyen, en dinamik akaryakıt markası olarak, otomotiv sektöründe yaşanan bu dönüşümü bugünden görüyor, yol haritamızı, bu değişimi de göz önünde bulundurarak yeniden şekillendiriyoruz. Doğan Enerji ile elde ettiğimiz knowhow ve rekabet avantajı sayesinde sektörümüzün geleceğine bugünden hazırız. Aytemiz olarak elektrikli araç kullanıcılarından gelecek geri bildirimlerle istasyonlarda yapacağımız yatırımlara yön vereceğiz. Bursa’nın ardından, kısa bir süre içerisinde İstanbul’da, hem Anadolu hem de Avrupa yakasında gerekli noktalarda daha merkezi istasyonlarımızda hızlı şarj ünitesine

yer vereceğiz. İstasyon ağı geniş bir markanın, sektörde “ilk hızlı şarj noktası”nı sahiplenmesinin sektör adına önemli bir gelişme olduğunu düşünüyorum. Algıda seçicilik yaratarak rekabeti de cesaretlendirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu. Sektörün yeniliklere en hızlı adapte olan, öncü markalarından biri olduklarını hatırlatan Ahmet Eke, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bugün bir istasyon ile başlattığımız bu hizmeti, elektrikli araçların en sık kullanabileceği karayollarını temel alarak, bu güzergâhlardaki Aytemiz istasyonları vasıtası ile uzun vadede belli bir oran çerçevesinde yaymayı hedefliyoruz. Bu istasyonlarımıza gelen elektrikli araç sahipleri, en son teknoloji “hızlı şarj” noktamızda hem araçlarını dakikalar içinde %80 oranında şarj edebilecekler, hem de istasyonlarımızın market,cafe ve diğer hizmet alanlarında ihtiyaç duydukları her türlü hizmeti almanın konforunu yaşayacaklar. Aytemiz istasyonlarında yer verilen şarj noktalarının, elektrikli araçların kendi teknik altyapıları çerçevesinde, hızlı şarj özelliğini de barındırdığına dikkat çeken Ahmet Eke, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Elektrikli araçların kısa vadede yüksek satış adetlerine ulaşmasındaki en önemli engel, menzil sorunlarıdır. Batarya teknolojisinde yaşanan gelişmelerle, elektrikli araçların sundukları menzil her geçen gün biraz daha artsa da, özellikle şehirlerarası yollarda, tıpkı akaryakıt ya da LPG’li otomobiller gibi yeniden doluma ihtiyaç duyuyorlar. Biz de trafikteki tüm taşıtların, ihtiyaç duydukları enerji tiplerine en uygun çözümler üreten bir marka olarak, bu konudaki gelişmelere kayıtsız

kalmadık. Türkiye’de akaryakıt istasyonlarında elektrikli “hızlı şarj” ünitelerini sahiplenen ve bunu çok kısa bir süre içerisinde, kendi istasyon ağında genişletmeyi planlayan ilk marka olmayı hedefliyoruz. Bunu da hızlı şarj özelliği sunan en yeni teknolojiye sahip gelişmiş Eşarj istasyonları ile gerçekleştiriyoruz. Bugünden itibaren elektrikli araç sahipleri, hızlı şarj noktası barındıran Aytemiz istasyonlarına gelerek, sadece 25 dakikada neredeyse bataryalarının tamamını doldurabilecekler. Aynı anda 2 araca hizmet verebilen cihazlardan, bir tam günde yaklaşık 75 civarında araç şarj hizmeti alabilecek.” Bu dönüşümün, sektörün bazı temsilcileri tarafından da takip edileceğine inandığını söyleyen Ahmet Eke, “Sektörün artık elektrikli araçları görmezden gelmesi mümkün değil. Şehir merkezlerinde daha ziyade otoparklarda kurulan ama yatırımı çok pahalı olduğu için hızlı şarj özelliği olmayan cihazlar maalesef uzun süre şarja bağlı kalmayı gerektiriyor. Tüketiciler bizler sayesinde, özellikle şehirlerarası yollarda, menzil konusundaki korkularını yenerek, hem daha çevreci hem de daha ekonomik olan elektrikli araçlara olan ilgilerini arttıracaklardır. Her ne kadar 2030 yılına gelindiğinde, elektrikli araçların pazardaki payının, o yıl satılan araçlar içerisinde yaklaşık yüzde 10 seviyelerinde kalacağı beklense de, biz bu değişime şimdiden ayak uyduruyoruz. Aytemiz olarak vizyonumuzu ve altyapımızı da, bu dönüşüme uygun bir biçimde şekillendiriyoruz” değerlendirmesini yaptı.


on-kapaki-ici-arka-kapak-ici_Layout 1 08.11.2017 09:53 Page 2

Gülmece Gülmece PENALTI Adamın biri ölüp cennetin kapısına dayandığında, cennetin baş meleği durdurur onu. - İçeri almadan önce sorularıma cevap vermelisin? Hayatın boyunca tam anlamıyla iyi bir iş yaptın mı bakalım? Adamcağız uzun uzun düşünür, hafızasını zorlar, ama ne yazık ki yaptığı iyi bir şeyi hatırlayamaz. Melek tekrar sorar: - Peki, bari söyle, hiç cesaret gerektiren bir şey yaptın mı, hayatında? Adam hemen atılır gururla: - Yaptım, tabii! - Anlat bakalım, neymiş bu cesur iş? Adam anlatmaya baslar: - Ben futbol hakemiydim. Trabzon'da bir Trabzonspor-Fenerbahçe maçını yönetiyordum. Maçın son dakikasında Trabzon aleyhine penaltı çaldım. - Vay canına, gerçekten cesurmuşsun sen, hadi geç bakalım! Cennetin kapıları açılır. Bizim hakem tam geçecekken, melek merak eder: - Ne zaman olmuştu bu maç? - Aşağı yukarı üç dakika oluyor biteli...

SOBA Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araş tırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağm ur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığın ırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kuru lmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar. Kimyacı, "Adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece dah a kolay yakmayı amaçlamış." Fizikçi, "Adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa süre de ısınmasını sağlamak istemiş." Jeolog, "Burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanin taşların üzerine yıkılmasını sağl ayarak yangın olasılığını azaltmayı amaçlamış." Matematikçi, "Sobayı odanın geomet rik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış." Antropolog, "Adam ilkel topluluklard a görülen ateşe tapmanın daha hafif biçim i olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurm uş." Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar. Adam cevap verir: - "Boru yetmedi.”

HRİSTİYAN VE YAHUDİ Roma'da dünyaca ünlü San Pietro Kilisesi'nde büyük bir pazar ayini... Görkemli bir dinsel tören.. Papa bile katılıyor. Koskoca meydan mahşer yeri gibi. Kilisenin içi de dışı da tıklım tıklım. Bu arada kilise kapısında iki adam özellikle dikkati çekiyor. İkisinin de boynunda kocaman birer levha asılı. Birinde "Ben koyu bir Hristiyanım, lütfen bana yardım ediniz" yazılı. Ötekinde ise sadece "Ben koyu bir Yahudiyim" yazıyor. Tabii ki kiliseden çıkanlar Hristiyan olduğunu ifade eden adama yanaşıyorlar ve ellerini ceplerine atıp cömertçe bir şeyler veriyorlar. Yahudi olduğunu ifade eden adamda ise siftah yok. Bu arada kiliseden çıkan iyi niyetli biri "Yahudiyim" yazısı taşıyana sokuluyor. "Bana bak kardeş" diyor, "Dürüstlük iyi bir şey, ama binlerce Hristiyan kiliseden çıkarken, senin Yahudi olduğunu böyle aleni olarak ifade etmen kanımca hiç de akıllıca bir hareket değil. Bak kimse sana para da vermiyor zaten. Bence çıkar o yazıyı boynundan, sen de şu Hristiyan gibi" deyince; boynunda "Yahudiyim" yazılı adam "Hristiyanım" yazılı olana dönüp sesleniyor: - Heey! Salamon! Herife bak be! Gelmiş bize ticaret öğretiyor..

MEVZUATA UYGUN Bir bürokrat görevli olarak şehirden kasabaya giderken, yolda sulak ama bataklık bir yerde mola vermiş. Nasıl olmuşsa ayağı kayıp bataklığa düşmüş; - İmdat, boğuluyorum. Kurtarın beni, diye bağırmaya başlamış. O civardan geçen bir köylü, sesini duyup yaklaşmış. Bürokrat; - Bataklığa düştüm. Kurtar beni! demiş. Köylü; - Geçmiş olsun, demiş. Ama kurtarmak için hiç gayret göstermemiş. Hani nerdeyse dönüp gidecek. Bürokrat paniklemiş ister istemez, - Lütfen, bir dal uzat. Kurtar beni, diye yalvarmış. Köylü; - Olmaz sen şu anda hazine toprakları üzerindesin. Hazine malından bir şey almak suçtur. - Sen, dalgamı geçiyorsun, ölüyorum. Kurtar beni! diye bağırmış ağzına dolan çamurlarla bürokrat. Köylü hiç istifini bozmadan cevap vermiş. - Ben hazine'den mal alıp suçlu duruma düşemem. Fakat seni böyle bırakacak değilim. Gidip muhtara haber vereceğim. O kaymakama, kaymakam da, valiyi arar mutlaka. Mal müdürüne talimat verilir. Şayet, hazine arazisi değilse, itfaiyeye talimat verir ve seni kurtarırlar... Bürokrat; -Yahu . Bunlar oluncaya kadar ben ölürüm. Köylü gülmüş; - Ben ölmezsin demiyorum ki, ölsen de, mevzuata uygun ölürsün!

SIRAYA GEÇ Adamın biri sabah evden işe giderken ilginç bir cenaze kafilesini fark eder. En önde yürüyen köpekli bir adam. Arkasında bir tabut ve onun 10 metre arkasında bir başka tabut. Bunları takip eden, tek sıra olmuş 200'den fazla adam. Meraklanır. Kafilenin başındaki köpekli adam hiç kuşku yok ki cenazenin sahibidir. Yanına yaklaşır ve sorar: -Beyefendi, bu üzüntülü gününüzde hatırlatmak istemem ama ölenler neyiniz oluyor? Adam yanıtlar: -Öndeki karım, arkadaki de kayınvalidem. -Vah vah, başınız sağ olsun. Nasıl oldu? -Köpeğim karıma saldırıp öldürmüş. Kayınvalidem de karıma yardıma gelmiş. Köpek onu da öldürmüş. Adam biraz düşündükten sonra sorar: -Beyefendi, köpeğinizi ödünç alabilir miyim? -SIRAYA GEÇ!!!

TOP PATLADI Tilki ormanda gezmektedir. Bir ağacın dalında asili bir geyik budu görür. Açtır ama şüphelenir kontrol etmeye başlar ve görür ki bu bir tuzak. Geyik budu bir iple bombaya bağlıdır. Epeyce uzağa gider ve başını kollarının üzerine koyarak yatar, biraz sonra kurt gelir, budu görür ve yatan tilkiyi de tabi… Tilkiye sorar: ‘Ne yapıyorsun dostum?’ Tilki cevap verir: ‘Hiç… Yatıyorum…’ -Burada bir but var -Evet var. -Neden yemedin Tilki sakince cevap verir; -Bu gün orucum. Kurt kendinden emin; -Ben yiyeyim o zaman. Tilki: ‘Buyur afiyet olsun’ der. Kurt buda uzanır uzanmaz bir patlama, ortalık toz duman, kurt yaralı, hareketsiz, 10 metre uzakta, perişan halde yatarken tilki sakince budu yemeye başlar. Bunu gören kurt; -Lan şerefsiz hanı oruçtun! Tilki pişkin pişkin; -Biraz önce top patladı, duymadın mı…


12

İstanbul Sancaktepe Showpark

Ankara Showpark

Kocaeli Showroom

İstanbul Sancaktepe Showpark

Ankara Showpark

Kocaeli Showroom


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.