Halk Ulaşım Dergisi Eylül Sayısı

Page 1


on-kapaki-ici-arka-kapak-ici_Layout 1 28.08.2017 22:08 Page 1



İçindekiler

TANIM HAYIRLI OLSUN

6-7

editörden

GELECEĞE EMİN ADIMLARLA YÜRÜYORUZ

MURAT UZUN

14-15

D

üşünsenize doğmuşsunuz adınız yok! Okula başladınız adınız yok! İş hayatına atıldınız adınız yok! Aslında adınız var ama nüfus memuru inatla kimliğinize adınızı yazmıyor. Herkes adınızı biliyor ama resmiyette siz o değilsiniz. Komik mi geldi bu hikaye? Türkiye’de 20.000 halk otobüsünün adı yoktu düne kadar. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, hükümet üyeleri, muhalefet liderleri, tüm vekiller, bağlı bulundukları belediyeler ve bürokratları hatta halk bile onlara “Halk Otobüsü” derken ve resmi olarak çalışırken onların aslında adı yoktu. Bu kişilerin yetkililerden tek talebi: “Bize Seslendiğiniz Adı Verin”. İşte bu talebin hayat bulması 10 yıl sürdü. İlgili yönetmelikte 3 kelimeden ibaret bir ekleme yapılması 10 yıl mı sürer? İstenilen bir imtiyaz değil. Var olan bir sektöre isim vermek sadece. Bu bir lütuf değil. İhtiyaçlara binaen hayat bulmuş bu sektörün gerekliliği. Düşünsenize mahallede ki bakkal “ bana bakkal lütfen diyin” diye talepte bulunuyor. Bakkala bakkal demekten daha olağan ne olabilir ki? Otobüslerin üzerine zorunlu olarak “özel halk otobüsü” yazılıyor. Düzenlenen belediye ihalelerinde “özel halk otobüsü” yazılıyor. Vatandaş “özel halk otobüsü” olarak biliyor. Fakat özel halk otobüsünün resmi anlamda özel halk otobüsü olması için yıllarca mücadele gerekiyor. Yapılan bu düzenleme bir parmak bal misali kalmamalıdır. Sektörün onlarca talebi ve beklentisi varken yönetmeliğe eklenen 3 kelime ile diğerleri sümen altı edilmemelidir. Taleplerin haklılığını anlatmaya gerek bile artık kalmadı. Kamu otobüslerinin aylık gider rakamları devlette mevcut. Halk otobüslerinin de aylık hak edişleri ellerinde. Karşılaştırılsın karar verilsin. Her şey bu kadar basit.

BRISA, BELGELENDİRİLEN AR-GE MERKEZİ İLE

YATIRIMLARINA DEVAM EDİYOR İMTİYAZ SAHİBİ ve SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Murat UZUN

Halk Ulaşım Dergisi’nde yayımlanan fotoğraf ve yazıların tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz. Halk Ulaşım Dergisi “Basın Meslek İlkeleri” doğrultusunda yayın yapar.

YÖNETİM YERİ Oruç Reis Mah. Tekstilkent Cad. Tekstilkent Ticaret Merkezi Blok No: 10-AB Kapı No:3079 Esenler /İSTANBUL Tel : ( 0555 ) 553 20 72 – ( 0212 ) 361 45 29 E-mail: halkulasim@hotmail.com - halkulasim@gmail.com


12-13

10-11

LİDER GÖZÜNÜ SINIRÖTESİNE DİKTİ IRAK’A BMC’LER DEMİRBAŞLA ULAŞTI

28-29

26-27

ÖZEL HALK OTOBÜSÜ TANIMI

KONFORUN BİR BEDELİ OLMALI

SEKTÖRÜMÜZE DESTEK ŞART

İŞ GÜVENCESİ KAPSAMINDA İŞE İADE DAVALARI

YAYIN DANIŞMA KURULU Naci Yağız // İstanbul Halk Ulaşım A.Ş. Göksel Ovacık // Özulaş A.Ş. Ramazan Gürler // Mavi Marmara Ulaşım A.Ş. Mehmet Tekin // Öztaş Ulaşım A.Ş. Yalçın Beşir // Yeni İstanbul Halk Otobüsleri A.Ş. Ercan Soydaş // Ankara Özel Halk Otobüsleri Esnaf Odası Mustafa Kurt // Kocaeli Halk Otobüsleri Esnaf Odası Sadi Eren // Bursa Özel Halk Otobüsleri Esnaf Odası Şahin Demiral // Demiral Hukuk Bürosu

GRAFİK TASARIM EYLÜL GRAFİK- Satı GÖKÇE (0212) 252 62 57

Basım Yeri ANKA Matbaacılık LTD.ŞTİ.

YAYIN TÜRÜ Yerel Süreli Yayın - Aylık




NACİ YAĞIZ Yönetim Kurulu Başkanı

İSTANBUL HALK ULAŞIM A.Ş.

GELECEĞE

EMİN ADIMLARLA YÜRÜYORUZ

İstanbul Halk Ulaşım yeni yönetimi olarak göreve geldiğimiz günden bu yana hızlı bir mücadele içerisine girdik. Esnafımızı yıllanmış sorunlarını çözme adına her alanda önemli girişimlerde bulunduk. Hem şirket içi hem de genel sorunlarla ilgili çalışmalar yaptık ve yapmaya da kararlılıkla devam edeceğiz.

6

İ

stanbul’da ki özel halk otobüsleri 30 yılı aşkın bir süredir halkımıza kesintisiz bir hizmet sunmakta. Bu hizmetinin karşılığını kimi zamanlar alabilse de son yıllarda pek alabildiği söylenemez. Bugün yaşanan sorunların asıl sebebi ise ötelenmiş ve zamanında çözülemeyen sıkıntılardan ötürüdür. Özellikle son 5 yılda bu sorunlar daha belirgin yaralar açmıştır sektör adına. Esnaf odamız, TÖHOB ve şirketlerimizin birlik ve beraberliği ile son dönemde önemli girişimler sağlandı. Bu girişimler sayesinde olumlu sonuçlar da alınmak üzere. Özellikle tanım konusunda mutlu sona ulaştık. Göreve gelir gelmez biz de yönetim olarak bu konuda yapılan çalışmalara katıldık. Gerek İstanbul’da gerekse Ankara’da girişimlerde bulunduk. Konunun daima takipçisi olduk. Bugün tüm halk otobüsü camiası olarak bu başarıdan dolayı mutluyuz. Yılmadan Mücadeleye Devam Sektör sorunlarının çözümünde bazı zamanlar


NACİ YAĞIZ Yönetim Kurulu Başkanı

İSTANBUL HALK ULAŞIM A.Ş.

aşılmaz engeller karşımıza çıkabiliyor. Yılların biriktirdiği bu sorunlar bazen uzun soluklu mücadeleler gerektiriyor. Dalgaların kayaları kuma dönüştürmesi misali yılmadan mücadele etmeliyiz. Özellikle böylesi sorunlarda birlik ve beraberliğe daha çok ihtiyaç duyuluyor. Birlikte yaptığımız mücadele sonunda tanım konusunun çözümü ortadadır. Bu birlikteliğimizi her alanda pekiştirmeliyiz. Bir otobüs bölgesiyle bir bölge şirketiyle bir şirket şirketlerle güçlüdür. Yurdun dört bir yanında var olan halk otobüsleri ortak sorunlarında böyle kenetlenmelidir. Hizmet etme noktasında ki bazı taleplerimiz bürokratik engellere takılabiliyor. Böylesi durumları tabi ki kolay aşamıyoruz. Biraz mücadele ve zaman gerekebiliyor. Haklılığımızı anlatma ve anlaşılması zaman alacaktır. Taleplerimiz karşısında bizlere sunulan bahaneler oluyor. Özellikle eski araçların varlığı, taşımacılıkta yaşanan aksaklıklar, şoför hataları gibi. Halbuki bu şehrin yükünü bizler 1983’ten beri çekiyoruz. Hiçbir kamu aracı yokken bizler vardık. Yollarımızda asfalt yokken vatandaşlarımızı bizler taşıyorduk. Bu şehrin üstüne doğan her güneşle yolları can veren bizlerdik. Zaman toplu ulaşımda da yenilikler yaşattı. Artık toprak yollarımız kalmadı. Sadece halk otobüsleri değil ulaşımı sağlayan. Metro, marmaray, tramvay, metrobüs ve kamu araçları da devreye girdi. Şehrimiz büyüdü ve yolcu sayımız ve duraklarımız arttı. Aslında bu çeşitlilik bizleri yok etmedi. Bizler de büyüdük. Güzergahlarımız ve duraklarımız arttı. Çeşitlilik artmasına karşın büyüyen şehirle yolcu sayımız da arttı. Fakat sistemsel durumlardan ötürü kazançlarımız önemli oranda düştü. Yakında Eski Aracımız Kalmıyor İstanbul Halk Ulaşım olarak araç filomuzu önemli oranda yeniledik. 454 aracımızın %90’ı yenilenmiş durumda. Esnafımızın bu zorlu dönemde böylesi bir özveri göstermesi takdire şayandır. Kalan araçlarımız da 2018 Mayıs ayına kadar dönüşümlerini tamamlamış olacaklar. Şuan dünyada emsali pek az bulunan bir hizmet veriyoruz. Tamamı alçak tabanlı, engelli rampalı, dijital tabelalı, klimalı, uydu takipli, güvenlik kameralı bir filoya pek rastlanılamaz. İstanbul’da biz böylesi bir hizmet sunuyoruz. Bu başarı İstanbul esnafına aittir. Esnafın bu gayretleri başta siyasiler ve hükümetimiz, Büyükşehir Belediyesi ve İETT Genel

Müdürlüğü tarafından dikkate alınmalıdır. Halka hizmet uğruna yapılan bu özveri önemsenmelidir. Özellikle İETT Genel Müdürümüz Arif Emecen ve yardımcıları ile Daire Başkanlarımız esnafımızın bu özveriyi görmekteler. Bizlere yanılan sorunlar karşısında ellerinden gelen her türlü desteği göstermekteler. İETT’nin olanakları doğrultusunda her türlü desteği sunuyorlar. Esnafım adına kendilerine teşekkürü bir borç bilirim. Bayram Sonrası Yeni Projelerimiz Geliyor İstanbul Halk Ulaşım olarak hizmet kalitemizi artırma amacı ile seçildiğimiz günden bu yana çalışmaktayız. Daha verimli, kaliteli, konforlu ve güvenli ulaşım öncelikli sorumluluklarımızdandır. Bu doğrultuda yeni planlarımız mevcut. İstanbul halkına yakışır hizmetler sunma adına kendimizi daha da geliştireceğiz daha iyi hizmet için daha donanımlı olmak gerek. Kurban bayramı sonrası özellikle personellerimiz konusunda bir çalışmamız olacak. Daha iyi, kaliteli, güvenli ulaşımın yolu öncelikle eğitimden geçer. Tüm personelimizin bu konuda donanımlı olmasını önemsiyoruz. Bu doğrultuda eğitim seminerlerimiz başlayacak. Eğitimlerimizde insan ilişkileri, şehir ve toplu taşıma eğitimleri sunulacak. Teknik ve teorik eğitimler olacak. Personel hatalarını minimum seviyeye çekmeyi amaçlıyoruz. Taleplerimizin Takipçisiyiz Esnafımız adına siyasilerimizden, hükümetten, Büyükşehirden ve ilgili kuruluşlardan önemli taleplerimiz oldu. Bu taleplerimizle ilgili çalışmalarım devam ediyor. Sonucunu alana kadar da mücadelemiz devam edecektir. Çünkü bu talepler birer imtiyaz değildir. Haklı isteklerdir. Esnafımızın taleplerinden ilki olan özel halk otobüsü tanımı gerçekleşti. Resmi gazete de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Diğer talepler ve haklar da yine birlikte mücadele ile hayat bulacaktır. Bu konuda asla taviz gösterme lüksümüz yok. Taleplerimizin hayata geçmesinde emeği olan herkese teşekkür ediyorum. Özellikle Ankara’da her daim sesimiz olan Ak Parti Grup Başkan Vekili Mehmet Muş’a ayrıca teşekkür etmek isterim. Bu çalışmada emeği geçen tüm siyasilerimize, bürokratlarımıza, başkanlarımıza ve yönetici kardeşlerime teşekkür ederim. Bu birlikteliğimiz daim olsun.


KÂMİL KOÇ’TAN 10 MİLYON TL’LİK OTOBÜS YATIRIMI Karayolu yolcu taşıma sektörünün lider ve öncü firması Kâmil Koç, yeni nesil otobüs alımlarıyla filosunu yenilerken yolcularının seyahat konforunu da artırıyor. Türkiye’nin lider karayolu yolcu taşımacılığı şirketi Kâmil Koç Otobüsleri A.Ş yaptığı yeni otobüs yatırımlarıyla filosunu büyütmeye devam ediyor. Bu kapsamda 10 milyon TL’lik otobüs alımı gerçekleştiren Kâmil Koç, 2017 yılının ikinci yarısına dair ilk yatırımını da yapmış oldu. 90 yıldır Türkiye yollarında olan ve yolcu konforu çıtasını her yıl yukarı çeken Kâmil Koç, yapılan satın almayla 10 adet 2017 model Man Neoplan Tourliner’ı filosuna katmış oldu. Toplamda 1.100 araçlık filo büyüklüğüne ulaşan Kâmil Koç, toplam araç sayısıyla ülkemizin en büyük otobüs filosuna sahip marklardan biri konumunda. Her yıl oldukça yüklü bir bütçeyi araç filosunun yenilenmesine ve teknolojik olarak gelişmiş araçların filoya kazandırılmasına ayıran marka, hizmet sunulan otobüslerin standartlarının yükselmesi, daha kon-

forlu ve daha güvenilir hâle gelmesi için yatırım yapmaya devam ediyor. 24 Ağustos Perşembe günü Bursa otogarında yapılan teslim töreninde konuşan Kâmil Koç Otobüsleri A.Ş Genel Müdürü Cengiz Doğan, “90 yılı aşkın süredir Türkiye yollarındayız. Yolcularımıza daha güvenli ve konforlu yolculuk deneyimi sunma geleneğini geleceğe taşımak adına çeşitli yatırımlara imza atıyoruz. Bu yatırımlarla büyümeye, yolcularımıza sunduğumuz hizmet standardımızı yukarı çekmeye devam ediyoruz. Sezonun en yoğun dönemi olan bayram öncesinde bu yatırımın olumlu geri dönüşleri olacağını düşünüyorum. 2017 yılının ilk yarısı beklentilerimiz doğrultusunda son derece olumlu geçti, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüksek bir büyümeyle yılın ilk yarısını kapattık. Yapılan yeni yatırımların da etkisiyle yılın ikinci yarısını da beklediğimiz gibi geçireceğimizi ve yılsonu hedefimiz olan 19 milyon yolcu hedefine ulaşacağımıza inanıyorum” dedi.

MUTLU AKÜ MOSKOVA’DA ÜRÜNLERİNİ WARNER BROS. İŞ ORTAKLIĞI İLE TANITTI Mutlu Akü, 21-24 Ağustos 2017 tarihleri arasında Rusya’da düzenlenen MIMS Automechanika Moscow Fuarı’nda katılımcılara yeni teknolojilerini ve ürünlerini tanıttı. Kısa bir süre önce Warner Bros. ile gerçekleştirdiği lisans anlaşması sonucu Justice League karakterlerini tanıtım faaliyetlerinde kullanmaya başlayan Mutlu Akü, Superman, Batman, Wonder Woman gibi süper kahramanlardan oluşan stant tasarımı ile de fuarda “En İyi Stand” ödülünü aldı. Türkiye akümülatör sektörünün lideri Mutlu Akü, Rusya’nın Moskova kentinde gerçekleştirilen ve otomotiv sektörü, yedek parça ve aksesuarlarına yönelik en kapsamlı fuarlarından biri olan MIMS Automechanika Moscow Fuarı’nda yeni ürünlerini sektör profesyonelleri ve katılımcılara tanıttı. Warner Bros. iş birliği sonucunda Kasım ayında vizyona girecek olan Justice League filminin süper kahramanlarının kullanım hakkını alan Mutlu Akü, fuarda Superman, Batman, Wonder Woman, e Flash karakterlerinden oluşan standıyla katılımcıların büyük ilgisini topladı. Stand aynı zamanda organizatör tarafından yapılan değerlendirme sonucunda “En İyi Stand” ödülünü aldı. Lisans anlaşması kapsamında süper kahramanlar, “Heroes Never Run Out of Energy – Kahramanların Enerjisi Hiç Bitmez” mottosu ile Mutlu Akü’nün Rusya’daki iletişim ve pazarlama çalışmalarında kullanılacak. Bu stratejik pazarlama kampanyası, perakende ve yetkili servis noktalarında basılı, görsel ve dijital iletişimde yer alacak. Mutlu Akü, süper kahramanlara yer verdiği fuar standında SFB teknolojisinden, Start-Stop AGM ve EFB teknolojisine, ağır hizmet akülerinden, Marin akülerine kadar geniş ürün gamını katılımcılarla paylaştı. Mutlu Akü ayrıca, yoğun AR-GE çalışmaları sonucu hibrit araçlar için ürettiği Lityum-İyon Akü’yü de fuar boyunca ziyaretçilere tanıttı. Yoğun ilgi gören Lityum-İyon akü, dünya genelinde her geçen gün daha fazla tercih edilen hibrit araçlar için geliştirildi. Standart akülere oranla enerji yoğunluğu daha fazla olan Lityum-İyon aküler, bu sayede daha düşük hacme ve daha az ağırlığa rağmen, standart akülerden daha fazla enerji depolayabiliyor. Lityum iyon aküler kurşun asit akülere göre daha uzun ömre sahip. Sadece hibrit otomobillerde değil, ev tipi enerji depolama, yenilenebilir enerji, UPS, Telekom ve forkli gibi endüstriyel sektörde yer alan araçlarda da kullanılan Lityum İyon aküler, karbon emisyonunu azaltmayı hedefleyen araçlarda kullanıldığı için de çevre dostu olarak kabul ediliyor.

8


İDO’YA, ULUSLARARASI 3 KURUMDAN 6 FARKLI ÖDÜL İDO, 2016 yılı Faaliyet Raporu ile global iş dünyasının en saygın ödül programlarından Stevie; ‘Faaliyet Raporları Oscarı’ olarak bilinen ARC Ödülleri ve dünyanın en itibarlı iletişim platformlarından Amerikan İletişim Profesyonelleri Ligi (LACP)‘ta toplamda 4’ü altın olmak üzere 6 ayrı ödül kazandı. Misafirlerine keyifli, konforlu ve avantajlı yolculuk deneyimi sunan İDO’nun hizmet kalitesi ve titiz çalışmaları, bir kez daha uluslararası arenada ödüllerle taçlandırıldı. İDO’nun birlikte çalıştığı ve 2004 yılından bu yana hem Türkiye’de, hem de uluslararası arenada 35’ten fazla tasarım ödülünü kucaklamış tasarım ekibi Graffitiyle birlikte hazırlanan rapor, dünyanın en itibarlı ödül prog-

ramlarından Stevie Ödülleri’nde ulaştırma kategorisinde ‘En İyi Faaliyet Raporu’ seçilerek altın ödül aldı. Ayrıca İDO, ARC Ödülleri’nde iki farklı kategoride iki ayrı altın ödül; Amerikan İletişim Profesyonelleri Ligi (LACP)’ta biri altın olmak üzere 3 ödül kazandı. İDO toplamda, global ölçekte 3 ayrı ödül programından 6 farklı ödül kazanmış oldu. İDO, her yıl dünya genelinde binin üzerinde şirketin faaliyet raporları ile katıldığı LACP’ta, geçtiğimiz yıl, kendi sektörü içinde dünyanın en iyisi olduğunu ispatlamıştı. Bu yıl da 100 üzerinden 98 puan alarak altın ödülün sahibi oldu. Ayrıca Avrupa, Orta Asya ve Afrika bölgesini kapsayan “Bölgesel En İyi 80 Faaliyet Raporu” sıralamasında 39’uncu olan İDO, Türkiye’den yarışmaya katılan tüm şirketler arasında ‘En İyi 20’de yer aldı.

İNCİ AKÜ, TURQUALITY İLE SINIRLARI AŞIYOR

D

ünyanın devlet destekli ilk ve tek markalaşma programı Turquality’nin akü sektöründeki tek temsilcisi İnci Akü, ‘Türk malı’ ürünlerini dünya arenasında tüketiciler ile buluşturuyor.

Türkiye topraklarında doğan ve dünya markası hedefine yürüyen İnci Holding ve GS Yuasa iştiraki İnci GS Yuasa’nın öncü markası İnci Akü, Turquality desteğiyle yurtdışı pazarlarda gücüne güç katıyor. “10 yılda 10 dünya markası yaratmak” sloganıyla başlayan dünyanın ilk ve tek devlet destekli markalaşma programı Turquality’de akü sektöründen sadece İnci Akü bulunuyor. Turquality programına 2010 yılında sektöründe ilk kez dâhil olan Dünyanın Enerji Uzmanı İnci Akü, 2015 yılında ikinci 5 yıl için de destek almaya hak kazandı. 4 kıtada 80’i aşkın ülkeye ‘Türk malı’ ürünleri ihraç eden İnci GS Yuasa, sektörünün önemli oyuncularından bir tanesi. 2010 yılında “Global Markalaşma Projesi”ni başlatan İnci GS Yuasa, hedef ülkeler belirleyerek bu ülkelerde tüketici analizleri gerçekleştirdi. Bu analizlerin çıktıları referans alınarak İnci Akü markasının marka konumlandırması oluşturuldu. “Turquality programındaki tek akü markası İnci Akü” İnci Akü’nün, akü sektöründe Turquality programındaki tek marka olmasını çok önemli ve değerli bulduğunu belirten İnci GS Yuasa Genel Müdür Yardımcısı Hakan Yıldırım,“Markalaşmanın oldukça zor olduğu bir sektördeyiz. Turquality programı uluslararası arenada gelişmek isteyen ve potansiyel vaat eden şirketleri dünyaca bilinen güçlü markalar yaratma yolunda teşvik ediyor. Bu programda devam etmenin omuzlarımıza yüklediği bir sorumluluğu var. Önümüzdeki 5 yılda hedefimiz, mevcut yurtdışı pazarlarımıza yenilerini ilave etmek. Yakın zamanda Turquality’den de destek aldığımız Automechanika Dubai ve uluslararası MIMS Automechanika Moskova fuarlarında markamızı küresel alanda tanıtma fırsatını yakaladık. Gelişen marka gücümüz veakü teknolojileri üzerindeki uzmanlığımızı, iş ortağımız GS Yuasa’nın küresel deneyimiyle birleştirerek daha güçlü adımlar atacağız” dedi.

9


LİDER GÖZÜNÜ SINIRÖTESİNE DİKTİ IRAK’A BMC’LER DEMİRBAŞLA ULAŞTI Yaptığı satışlar ile geçen yılı liderlikle taçlandıran FSM Demirbaş Otomotiv 2017’de de liderliğe koşuyor. Yılın ilk ayında ki satışlar ile büyük başarı sağlayan FSM Demirbaş Otomotiv Ağustos’da da boş durmadı. Yapılan satışlar ile Ağustos ayında İstanbul yolları 11 yeni BMC’ye daha kavuştu. 2017 yılında açıkladığı ihracat satışlarına da hız kesmeden devam eden FSM Demirbaş Otomotiv, Irak’a 2 adet BMC otobüs satışı gerçekleştirdi.

10

Ağustos Ayının Şanslı Otobüsleri Öztaş Tic.A.Ş

C-807

NETGÜL İNŞAAT

BMC

Öztaş Tic.A.Ş

C-402

AYŞE ÖZCAN

BMC

İstanbul Halk Ulaşım Tic.A.Ş

A-106

EMSAL ŞAHİN

BMC

Y. İst Özel Halk Otbs Tic.A.Ş

B-001

ŞAKİR TÜYNÜKLÜ

BMC

İstanbul Halk Ulaşım Tic.A.Ş

A-797

MEHMET AYKAÇ

BMC

Öztaş Tic.A.Ş

C-429

AYSEL ÖZNAM-MEHMET TEKİN

BMC

Özulaş Tic.A.Ş

C-780

AYHAN AKAT

BMC

İstanbul Halk Ulaşım Tic.A.Ş

A-782

VALİOĞLU HARFİYAT

BMC

İstanbul Halk Ulaşım Tic.A.Ş

A-048

NEVZAT GÜNEŞ

BMC

Öztaş Tic.A.Ş

C-342

SIDDIK DAĞBAY

BMC

Öztaş Tic.A.Ş

C-459

SIDDIK DAĞBAY

BMC


F

SM Demirbaş sponsorluğunda düzenlenen Özulaş iftarında duyurusu gerçekleşen bayram kampanyası tüm kuralları yıktı. 40 gün boyunca devam eden kampanya ile vade süresi 72 aya çıktı. 72 ay vade imkanı ile beraber 5 ay kadar ödemesiz dönem hakkı da esnafa kazandırıldı. Değişken taksitler ve esnek ödeme imkanları ile esnaf ekonomik durumuna göre taksit imkanlarına kavuştu. Vade oranlarında ise görülmemiş bir başarıya imza atan FSM Demirbaş Otomotiv, kampanya süresince 0,42 ila 1,10 oranında faiz imkanları sundu. Kampanya süresince satılan tüm otobüslere ise 3 yıl sınırsız kilometre garantisi de hediye edildi. BMC, Karsan ve Temsa otobüslerinin yetkili bayisi FSM Demirbaş ile değişim rüzgarı devam ediyor. Engelli erişimi kapsamında zorunlu araç değişimlerinde yaptığı kampanyalar ile esnafın yükünü hafifleten FSM Demirbaş Otomotiv bu yıl da esnafın ilk tercihi olma yolunda ilerliyor. Geniş stok anlayışı ile halk otobüs esnafına hizmet veren FSM Demirbaş Otomotiv sipariş beklemeye son verirken yaptığı kampanyalar ile esnaf dostu olmaya devam ediyor. Ekonomide ki dalgalanmalar ve döviz kurlarında ki dalgalanmalara karşın sabit fiyatlar ve anında teslimat ile FSM Demirbaş Otomotiv esnafın yanında olmaya devam ediyor. Halk Otobüsçü FSM Demirbaş Diyor Halk otobüs sektöründe bayilik hizmeti yürüttüğü günden bu yana her yıl en çok otobüs satışına imza atan FSM Demirbaş Otomotiv bu yıl da esnafa uygun ödeme koşullu kampanyaları ile geliyor. En uygun faiz oranları ve sıfır peşinatlı satışlar ile 2. El desteği sayesinde esnafın dostu olmaya devam ediyor. Geniş stok anlayışı ile halk otobüs esnafına hizmet veren FSM Demirbaş Otomotiv sipariş beklemeye son verirken yaptığı kampanyalar ile esnaf dostu olmaya devam ediyor. Ekonomide ki dalgalanmalar ve döviz kurlarında ki dalgalanmalara karşın sabit fiyatlar ve anında teslimat ile FSM Demirbaş Otomotiv esnafın yanında olmaya devam ediyor.

11


GÖKSEL OVACIK Yönetim Kurulu Başkanı

ÖZULAŞ A.Ş.

ÖZEL HALK OTOBÜSÜ TANIMI

Sektör temsilcileri olarak, tam bir fikir ve amaç birliği içinde, birlikte yapılan uzun süreli çalışmalar ve gayretler neticesinde “Özel Halk Otobüsü” tanımı nihayet mevzuatta yerini aldı.

K

onuyla ilgili olarak, önerilerimiz çerçevesinde, İçişleri Bakanlığımız tarafından yürütülen çalışmalar bitirildi ve 2918 Sayılı Karayolları Trafik kanunun eki olan “Karayolu Trafik Yönetmeliğinde” gerekli değişiklik yapıldı ve yönetmelik değişikliği Resmi Gazetenin 24 Ağustos tarihli nüshasında yayımlanarak yürürlüğe koyuldu. Yönetmelik değişikliği sektörümüze hayırlı ve uğurlu olsun. Artık Özel Halk Otobüsü tabiri resmi olarak mevzuatımıza girdi ve bir anlamda Devletimiz tarafından da tescil edilmiş oldu. Emeği Geçen Herkese Teşekkür Özel Halk Otobüsü tanımının mevzuatta yer alması için, sektör tarafından uzun süreli, ısrarlı ve yüksek performanslı bir ça-

12

lışma gerçekleştirildi. Bireysel ya da toplu olarak sektör kuruluşları siyaset alanında erişebildikleri her kişi, kurum ve bürokrata bu konuyu gerekçeleriyle birlikte anlattılar. Bu çalışma da az ya da çok ayırımı yapmadan emeği geçen sektörümüzü temsil eden bütün kuruluşlara, tanım metninin hazırlanmasında çok önemli gayretleri olan sektörümüzün bürokratlarına, her konu da daima bizi destekleyen ve pozitif enerji sağlayan ÖHO taşımacılarına teşekkür ediyorum. ÖHO tanımının mevzuata girmesiyle ilgili olarak en büyük pay hiç şüphesiz ki Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN ve İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman SOYLU’ya aittir. Hakkı sahibine teslim etmek erdemdir ve vefa borcudur. Sayın Cumhurbaşkanımız zaten daima

sektörümüzün yanında yer aldılar ve taleplerimizin karşılanması için sürekli destek ve talimat sağladılar. Haliç Kongre Merkezinde yapılan toplantıda Devletimizin ilgili birimlerine zaten talimat vermişlerdi. Devamında da çok değerli zamanlarını ayırarak taleplerimizin takipçisi oldular. Sayın Cumhurbaşkanımıza bir defa daha şükranlarımızı arz ediyorum. Çok kıymetli İç İşleri Bakanımız Sayın Süleyman SOYLU, sağ olsunlar var olsunlar, gerek 16 Nisan Referandumu öncesinde çok kıymetli zamanlarını ayırarak bizleri makamlarında kabul etmiş, gerekse ÖZULAŞ olarak referandum sürecinde Bostancı Gren Park Otelde düzenlediğimiz programa katılmış, talebimizin ne kadar haklı ve gerekli olduğunu sözlü olarak teyit ederek ÖHO tanımının mevzuatta yer


GÖKSEL OVACIK Yönetim Kurulu Başkanı

ÖZULAŞ A.Ş. almasını sağlamışlardır. Ben hem Şirketim ÖZULAŞ, hem de tüm sektörümüz adına Sayın Bakanımıza bir defa daha minnet ve şükranlarımı arz ediyorum. Konunun anlatılmasında ve siyasi destek sağlanmasında özellikle AK Partinin çok değerli Genel Başkan Yardımcıları, Milletvekilleri, İl Başkanları, İlçe Başkanları, Belediye başkanlarına, yine diğer siyasi partilerimizin temsilcilerine, danışmanlara, İçişleri Bakanlığımızın çok değerli bürokratlarına ayrıca teşekkür ediyorum. Gittiğimiz her makamda ilgiyle karşılandık ve yardım gördük. Bunları unutamayız ve unutmamalıyız. Etkin Koordinasyonun Gerekliliği Bu çalışma bir kez daha göstermiştir ki, doğru ve haklı bir talebi, objektif ve doğru bir şekilde, birlik ve beraberlik içinde anlattığımız ve etkin bir takip gerçekleştirdiğimizde, diğer taleplerimiz karşılanması ve sorunlarımızın çözümlenmesi için hiç bir sıkıntı yaşanmayacaktır. Bu noktada bütün mesele, sektör temsilcileri arasındaki koordinasyon, uyum ve dayanışmanın çok iyi olmasıdır. Kurumsal ilişkilerimizi sağlam ve sektör menfaatlerini esas alarak iyi bir şekilde kurduğumuz da hem kendimizi daha iyi ve etkili ifade etmekte, hem de yaptığımız çalışmalarda pozitif neticeler almaktayız. Dolayısıyla da özellikle İstanbul da ki sektör temsilcisi kuruluşlar olarak, sektör yönetimi noktasında ve özellikle de koordinasyonun yetersizliği konusundaki eksiklerimizi, hatalarımızı, etkili bir koordinasyona olumsuz etki yapan unsurları şeffaf bir şekilde tartışarak yeni bir strateji kurmamız şarttır. Daha önce de ifade ettim ve bir kez daha söylüyorum, ÖZULAŞ olarak, yönetim unsurlarının biri birinin alanlarına saygı göstermeleri, konumlarını bilmeleri ve alan ihlali yapılmaması kaydıyla biz bu konuyu tartışmaya ve üzerimize düşeni yapmaya hazırız. ÖHO Tanımı Bize Ne Getirecek Her şeyden önce 1920’li yıllardan beri kentlerimizde kamu adına yapılmakta olan kent içi toplu ulaşım faaliyetinde var olmalarına rağmen “Özel Halk Otobüsü” tanımı mevzuatta yoktu. Çok önemli bir sektörde yer alıyor ve bir an bile durdurulamayacak kent hizmetini yapıyorsunuz ama yasal çerçeve de bu işi yapan aracın tanımı dahi yok. Yani fiilen varsınız ama resmen yoksunuz gibi bir durum. Kamu size aracını değiştir, şu standardı sağla diyor, sizin bunları yapmak için yatırım yapmanız ve kredi almanız lazım ama tanımınız olmadığı için bir yığın engelle karşılaşıyorsunuz. Biz yıllarca bunun eksikliğini ve ezikliğini hissettik. Mevzuatta tanımımızın olması her şeyden önce moral ve motivasyonumuzu yükseltecek ve sektöre güveni sağlayacaktır. Yapılan düzenleme dikkatlice incelendiğinde, Özel Halk Otobüslerinin yaptığı işin ve statüsünün net bir şekilde tanımlandığı görülecektir. Yani “toplu taşıma hizmeti veren ticari taşıttır” tanımlaması çok önemlidir. Özel Halk Otobüsünün görevi ve statüsü açık bir şekilde ifade edilmektedir. Bu bize kredi temininde ve diğer kamu kurum ve kuruluşları nezdindeki iş ve işlemlerimizde gerekli kolaylığı sağlayacaktır. İle-

riye daha güvenli bakacağız, muhataplık noktasında resmi olarak daha etkili hale gelmiş olacağız. Bir anlam da Devletimiz mevzuatına koyarak bizleri artık resmi muhatap olarak kabul etmiştir. Ticari araçların yararlandığı birçok avantajlardan artık biz de yararlanmaya başlayacağız. Devamını Getirmek Lazım Daha nitelikli ve sürdürülebilir bir hizmet sunabilmek için tanımın dışında yapılması gereken başka çalışmalar ve düzenlemeler gerekmektedir. Tanımdan sonra hemen gündemde olan diğer konuların daha sıkı takibine başlamamız ve sektör olarak üzerimize düşen görevleri yapmamız lazımdır. KDV muafiyeti veya indirimi, ücret taşıma destek miktarının artırılması ve ödemenin tıklama başına yapılması gibi belirli aşamaya gelmiş taleplerimizi ve verilen sözleri daha sıkı takip etmemiz gerekiyor. Hep birlikte bu iki konuda daha yoğun gayret göstereceğiz. Özel Halk Otobüslerine özgü plaka temini, kurumsallaşma, performans esaslı hak ediş sistemine geçiş, hizmet kalitesinin artırılması için yeni bir yönerge hazırlanması, artık sopa haline gelen ceza probleminin çözümlenmesi, işletme şartlarının ve sisteminin iyileştirilmesi gibi çok önemli çalışmalar bizi bekliyor. Sektör Çok Daha İyi Yönetilmeli Kent içi toplu ulaşım sektöründe olduğu için elbette birçok sorunum var ve bundan sonrada olacaktır. Çok dinamik bir kent var. Sürekli şartlar değişiyor. Elbette bu gelişmeler sektörü etkiliyor ve yeni düzenlemeler gerektiriyor. Bunların bir şekilde üstesinden gelmemiz çok kolaydır ve mümkündür. Ancak, yukarıda da bahsettim bana göre en önemlisi sektörün iyi yönetilmesiyle ilgili sorunlarımız var. Öncelikle etkin bir yönetim için mutlak gerekli olan kuruluşları arası koordinasyon sıkıntısını çözmemiz lazım. Bu durum nedeniyle hem işlerimiz yavaş yürüyor, hem de doğru ve hızlı kararlar alamıyoruz. Sektörün sorunlarının daha hızlı ve doğru çözülebilmesi ve faaliyetin geliştirilerek dönüştürülebilmesi için etkin yönetim şart. Bunun için yapılması gerekenler ve atılacak adımlar belli. Nefsimizi bir kenara bırakarak doğru çözümleri bulmamız ve uygulamaya koymamız gerekmektedir. Aynayı kendimize tutarak eksiklerimiz görmez ve bunları düzeltmez isek inisiyatifi kaybederiz ve başkalarının geliştirdiği lehimizde olmayacak çözümlere razı olmak zorunda kalırız. Sektör temsilcisi Kuruluşların yöneticileri olarak meseleye bu açıdan bakmamız ve sorun ve isteklerimizin artık genel haline geldiğini görmemiz gerekmektedir. Unutmayalım ki bizi seçen ve güvenen insanlar bizden kavga değil hizmet beklemektedir. Mutlaka hizmet, çözüm, fikir ve proje üretmeliyiz. Bu hem görev, hem de mecburiyettir. Ben tekrar daha başlangıç olan Özel Halk Otobüsü tanımının tüm sektöre hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyor, önümüzdeki Kurban Bayramının Millet olarak kardeşliğimize ve dostluklarımızın güçlenmesine vesile olmasını ve keseceğimiz Kurbanların yüce ALLAH katında kabul ve makbul olmasını diliyorum.


BRISA, BELGELENDİRİLEN AR-GE MERKEZİ İLE

YATIRIMLARINA DEVAM EDİYOR Bridgestone ve Lassa markaları ile Türkiye lastik pazarı lideri Brisa, bir yandan Aksaray’daki 2. fabrika yatırımlarına devam ederken bir yandan da İzmit fabrikasında belgelendirilen Ar-Ge Merkezi’ni hayata geçiriyor. Küresel pazara son 5 yılda 1,5 milyar TL değerinde ürün ihraç eden Brisa; yıl sonu ihracat hedefini 180 milyon dolar olarak açıkladı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın teşviki ile belgelendirdiği Ar-Ge Merkezi sayesinde yerli ürün tasarım, geliştirme ve yenilikçi üretim teknikleri alanlarında kabiliyetlerini artıracak olan Brisa, aynı zamanda yerli tedarikçi geliştirme konusunda yapacağı çalışmalarla da Türk sanayisinin gelişimine katkı sunmayı hedefliyor.

14

S

on 5 yılda uluslararası pazara 1,5 milyar TL değerinde ürün ihraç eden Brisa, katma değerli ürün geliştirme ve üretme faaliyetlerine ivme kazandırmak üzere İzmit fabrikası içerisinde belgelendirilen bir Ar-Ge Merkezi kurduğunu duyurdu. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın teşviki ile hayata geçirilen Brisa Ar-Ge Merkezi’nin duyurusu Brisa Genel Müdürü Cevdet Alemdar’ın ev sahipliğinde, Bridgestone Corporation Başkan Yardımcısı ve Brisa Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve JV Yönetici Ortağı Makoto Hashimoto, Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanı ve Brisa Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Alper katılımlarıyla 10 Ağustos Perşembe günü Sabancı Center’da yapıldı. Brisa, belgelendirilen Ar-Ge Merkezi ile birlikte uluslararası rekabet gücünü artıracak yenilikçi süreç ve geliştirme teknolojileriyle ihracatını güçlendirecek. Bu sayede yeni ürünleri pazarın ihtiyaç duyduğu şekilde daha kısa sürede devreye alma, yeni nesil teknolojilerle dünya standartlarında ürün geliştirme, hammadde kaynaklarını daha kısa sürede onaylama gibi kabiliyetlerini ar-

tıracak. Belgelendirilen Ar-Ge Merkezi ile Brisa, %94 olan yerli üretim oranını artıracak ve ihracatına ivme kazandıracak. Ar-Ge Merkezi, şirketin Aksaray Organize Sanayi Bölgesi’ndeki yeni nesil üretim anlayışıyla, toplam 300 milyon Amerikan Doları yatırımla kurmakta olduğu ikinci fabrikasına da hizmet edecek. Tüm bu çalışmalarıyla Brisa ülke ekonomisine ve endüstriyel birikime sunduğu katkıyı artıracak. Brisa Teknolojiyi, Türkiye Topraklarında Yeşertiyor 30 yıldır teknoloji ve ürün geliştirme alanına yatırım yapan Brisa, Ar-Ge yatırımlarını son üç yılda yaklaşık 50 milyon TL yatırım gerçekleştirdi. Lastiğin emniyet, sağlamlık ve konfor anlamında yolculuğa kattığı değeri ancak teknoloji ile sürdürülebilir kılınabileceğinin farkında olduklarının altını çizen Alemdar, “Lastik, yaklaşık 80 farklı hammadde ve 20 farklı karışımdan oluşan ileri teknoloji içeren bir üründür. Brisa, Türkiye lastik sektörünün yenilik lideridir. Bugüne kadar pek çok ilke imza attı. Belgelendirilen Ar-Ge Merkezimizle


bir sanayi şirketinden inovasyon şirketine dönüşüm yolculuğunda önemli bir adım daha attığımıza inanıyoruz. Son kullanıcı deneyimini önceliğimize alarak, teknoloji üretebilme yetkinliklerimizle pazarın ihtiyaçları doğrultusunda ürün geliştiriyoruz” diyerek sözlerine devam etti; “30 yıldır yatırımlarımızla teknolojiyi Türkiye topraklarında yeşertiyoruz. Bizden başka herhangi bir üreticide olmayan özel karışım teknolojisine 17 milyon Amerikan Doları yatırım yaparak, otomotiv firmalarına dünya standartlarında lastik geliştiriyoruz. Yerli tedarikçi geliştirme ve yenilikçi hammadde geliştirme süreçlerini de önceliğimize alarak her yıl 30 yeni proje geliştireceğiz. Sektörün uluslararası bağımlılığını da azaltarak, ülkemize katkı sağlamaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Brisa, Türk mühendislerinin geliştirdiği ürünlerle ihracatta vites büyütüyor Ar-Ge yatırımları ile Brisa’nın Türk mühendisleri ile dünyaya lastik geliştirdiklerini ifade eden Brisa Genel Müdürü Cevdet Alemdar; “Aksaray fabrikamızın inşasına tüm hızıyla devam ederken, ülkemize kuvvetle yatırım yapıyoruz. Bu yıl Ar-Ge’ye 22 milyon TL yatırım yapacağız, yıl sonu ihracat hedefimiz ise 180 milyon dolar” diyerek sözlerine devam etti; “Hedefimiz, teknolojimizi ve ürünlerimizi dünyanın dört bir yanına taşıma çalışmalarımıza Türk mühendisleri ile hız ve güç kazandırmak. 2017 yılı Ocak-Haziran döneminde bir önceki yıl aynı döneme kıyasla Brisa toplam yurtdışı satışlarında ise cirosal olarak %34 oranında artış sağladık. Avrupa pazarının %2 büyüme kaydettiği katma değeri yüksek lastikler segmentinde ise Lassa bir önceki sene aynı döneme göre %13 oranında büyüme sağladı. Bugün Lassa markamızı 70 ülkede araç sahiplerine sunuyoruz. 2017 yılı sonunda ihracatımız yaklaşık 5 milyon adede ulaşacak. Türk mühendisliği ile Çin’e özel lastik geliştirdik. Brisa Ar-Ge Merkezinde, Türk mühendislerinin tasarladığı ürünlerle ihracatta vites büyütüyoruz” dedi.

Brisa Ar-Ge Merkezi, Bridgestone ve Sabancı Holding’in 30 yıla yaklaşan iş birliğinin en önemli kilometre taşlarından biri Brisa Ar-Ge Merkezi’nin açılış töreninde şirketin ortakları Bridgestone Corporation ve Sabancı Holding yönetimi de yer aldı. Belgelendirilen Ar-Ge Merkezi’nin Bridgestone’un küresel çapta gerçekleştirdiği teknoloji çalışmaları açısından da önem taşıyacağına değinen Bridgestone Corporation Başkan Yardımcısı ve Brisa Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve JV Yönetici Ortağı Makoto Hashimoto “Bridgestone, dünya çapında 50’yi aşkın fabrikaya sahiptir ve Ar-Ge alanında küresel liderliği üstleniyor. Günümüzde otomotiv endüstrisi bilgi teknolojisinin uygulamaları ile petrol yerine elektrik ve hidrojen gibi farklı enerji kaynaklarının kullanıldığı yeni nesil araçlara evrimleşiyor. Bu araçlar için gereken performansı, daha sessiz ve daha düşük yuvarlanma direnci sağlayan lastikler verebilir. Lastik, aracın yere temas eden tek parçasıdır. Sürücülerin hayatı lastikler üzerindedir. İşte bu gerçekle ve bu ortamda polimer ve ürün geliştirerek hayatta kalabiliriz. Bu süreçteki Ar-Ge çalışmalarımızla topluma olduğu kadar Türk polimer sanayine de katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Brisa Ar-Ge Merkezinin bu yeni işlevi ile mühendislik gücünün hızlanacağına ve değer katacağına inanıyoruz. Brisa Bridgestone için daha önemli bir üretim üssü haline geliyor. Türkiye’ye olan güvenimiz ve 1988 yılından bu yana Sabancı Holding ile yürüttüğümüz güçlü iş birliğimiz sayesinde yatırımlarımıza devam ediyoruz.” dedi. Brisa’nın Türk-Japon iş birliğinin en başarılı örneği olduğunu ifade eden Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanı ve Brisa Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Alper ise; “İnovasyon, digitalleşme, endüstri 4.0 gibi kavramlar tüm dünyada iş modellerini dönüştürürken, Sabancı Holding olarak bu topraklarda katma değerli yüksek teknolojiler üretebilmek için önemli yatırımlara imza atıyoruz. Topluluğumuzun öncü uygulamaları devreye almasından ve Türk şirketlerine örnek olmasından

gurur duyuyoruz. Bridgestone Corporation ile ortaklığımız 30. yılına yaklaşıyor. Ortak vizyonumuz ve gelecek hedeflerimiz Brisa’da uyumlu bir iş planına dönüşüyor. Ar-Ge merkezimiz bu ortak vizyonun bir ürünüdür. 1985 yılından itibaren araştırma ve geliştirmeye yatırım yaptığımız Şirketimiz Türkiye’nin en fazla Ar-Ge yatırımı yapan ilk 10 şirketi arasında yer alıyor. Bu süreçte, yeni nesil ulaşım ve üretim teknolojilerinin geliştirileceği Brisa Ar-Ge merkezinin hayata geçmesi ve teşvik alması bizleri onurlandırdı. Bu merkezin yalnızca topluluğumuza değil, yaratacağı katma değerli üretimle Türkiye’ye de katma değer oluşturacağına inanıyorum” şeklinde konuştu. Yerli tasarım, yerli hammadde, yerli teknoloji Brisa, teknoloji geliştirme ve üretme faaliyetlerini Ar-Ge ile sınırlı tutmuyor, tedarik yönetiminden hammaddeye, yeni üretim makinesi geliştirmeden Ar-Ge mühendisi yetiştirmeye dek pek çok alanda çalışmalara imza atıyor. Bu doğrultuda şirket, uluslararası rekabette güçlenmesini sağlayacak yenilikçi üretim teknikleri ve hammaddelere odaklanıyor ve sektörün uluslararası bağımlılığını azaltacak yerli teknoloji geliştirme ve tasarımlar üzerinde çalışıyor. Brisa Ar-Ge Merkezi, yeni ürünlerin pazarın ihtiyaç duyduğu zamanlamaya göre sunulmasını sağlayacak. Bu doğrultuda yerli tedarikçisini ve sektörü de geliştirmeye odaklanan Brisa, Ar-Ge Merkezi’nin sağladığı bilgi birikimini sektörle paylaşmayı ve Türkiye endüstrilerinin yararına kullanmayı hedefliyor. Aynı zamanda Brisa’nın belgelendirilen Ar-Ge merkezi, uluslararası kültürü, teknik üstünlükleri ve öğrenme ortamları ile Türk mühendisleri için önem taşıyor. Bu merkezde Türk mühendisliğinin en ileri çalışmaları yürütülecek ve Brisa Ar-Ge Merkezi, sektör için önemli bir okul ve deneyim alanı olarak hizmet sunacak. Brisa’nın belgelendirilen Ar-Ge merkezinde halen 48’i mühendis olmak üzere 87 kişi görev almaktadır.


OTOKAR, DİJİTAL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARIYLA DA SEKTÖRÜN ÖNCÜSÜ OLACAK Otokar, ürün geliştirmeden üretime, satıştan bayi ve tedarik zincirine kadar tüm süreçlerini kusursuzlaştırmak için düğmeye bastı. 10 yılda Ar-Ge çalışmaları için gerçekleştirdiği 388 milyon TL'lik yatırımla sektörde ilklerin öncüsü konumunda olan Otokar, dijital dönüşüm stratejisi kapsamında farklı alanlarda 15 ayrı proje ile süreçlerini dijitalleştirecek. Proje ile birlikte iç iletişim çalışmaları, söyleşiler ve seminerler de hayata geçiriliyor. Türkiye’nin öncü otomotiv ve savunma sanayii şirketi Otokar, 4'üncü sanayi devrimi olarak adlandırılan Endüstri 4.0'a geçiş için çalışmalara başladı. Türkiye'de sanayileşme ve modernleşme atılımlarının başladığı dönemden günümüze Ar-Ge, mühendislik kabiliyeti, deneyimli ve yetkin insan kaynağı ile 54 yılda birçok ilke imza atan Otokar, 15 ayrı proje ile yeni sanayi devrimine geçiş yapacak. Sakarya Arifiye’de ürettiği yenilikçi araçlarla 60'ın üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştiren, geçtiğimiz yıl teknoloji ihracatına da başlayan Otokar, dijital dönüşüm vizyonunu ortaya koyarken odaklanacağı 4 ana alanı; Müşteriye Dokunan Dijital Kanallar, Dijitalleşmiş Üretim ve Tedarik Zinciri, Analitik Karar & Pazarlama ve Dijital Ürünler & Servisler olarak belirledi. Hayata geçirmeye karar verilen 15 proje, bu 4 ana temaya odaklanıyor. Hayata geçirilecek projelerle Otokar, müşterilerinin ve çalışanlarının memnuniyetini de artıracak. Belirlenen dijital vizyonun uzun soluklu ve önemli bir yolculuk olduğunu belirten Otokar Üretim ve Tedarikten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı ve Dijital Dönüşüm Proje Lideri Ali Rıza Alptekin, "Otokar olarak kurulduğumuz ilk günden itibaren kendi teknolojimizi geliştirerek ürünlerimizde yerli ve milli kimlik özelliğini koruyarak, topyekûn mükemmellik felsefesi ile hareket ediyoruz. Ar-Ge çalış-

maları için gerçekleştirdiğimiz 388 milyon TL'lik yatırımlarla sektörde birçok ilke imza attık. Uluslararası standartlarda yürüttüğümüz Ar-Ge çalışmalarıyla ürettiğimiz araçlarımız bugün 5 kıtada 60'ın üzerinde ülkede kullanılıyor. Otokar'ın ve hizmet verdiğimiz sektörün geleceği için hayli önemli olan bu dönüşüm, gelecekte karşılaşacağımız teknolojilere şimdiden hazır olmamızı sağlayacak” dedi. Dijital dönüşüm çalışmalarıyla şirketteki tüm birimlerin, paydaşların bilgi teknoloji sistemleriyle birbirine bağlanacağını belirten Alptekin şunları kaydetti; “Yeni teknolojilere de adapte olabilecek dijital dönüşüm projeleri Otokar’ın tüm iş süreçlerini hızlandıracak. En yeni üretim teknolojileri ile birlikte adapte edeceğimiz projeler üretimden tedarikçi veya bayiye kadar tüm paydaşlarımızı akıllı iş platformuna kavuşturacak. 15 proje tamamlandığında üretimde, satış sonrası hizmetlerde yeni bir dönem başlayacak. Müşteriye özel ürün geliştirme süreçlerimizde bize hız katacak dijital dönüşüm çalışmaları ile, tedarik zincirinin bütün aşamalarında önemli sonuçlar elde etmeyi hedefliyoruz. Çağın gerekliliklerini yakından takip eden ve bu konuda alanına öncülük eden Otokar olarak gelecekte başarının anahtarının dijital dönüşüme ayak uyduranların elinde olduğuna inanıyoruz. Dijital dönüşümü yeni üretim segmentlerine girmek kadar önemli ve kritik bir fırsat alanı olarak görüyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz sektörlerde dijital dönüşüm yolculuğunda da öncü olmayı hedefliyoruz.” Alptekin dijital dönüşümün uygulamaya alınıp bitirilen bir proje olmadığını, bunun Otokar’ın kültürü haline gelmesini hedeflediklerini, bunun tüm paydaşlarımız tarafından içselleştirilmesi için iç iletişim çalışmaları, söyleşiler ve seminerlere de devam ettiklerini belirtti.

YENİLENEN SULTAN’IN İLK FİLO TESLİMATI 7 YILDIZ TURİZM’E Otokar, kısa süre önce müşteri beklentileri ve ihtiyaçları doğrultusunda yenilediği, tasarım ve teknik özellikleriyle göz dolduran Sultan’ın ilk filo teslimatını gerçekleştirdi. Yeni yüzüyle konfor, güvenlik ve üstün sürüş deneyimini bir arada sunan 8 adet Sultan Mega, 7 Yıldız Turizm’e teslim edildi. Otokar, kısa zaman önce yenilediği Sultan Mega’nın teslimatlarına başladı. Yeni yüzüyle beklentilerin ötesinde bir konfor, güvenlik ve sürüş deneyimi sunan Sultan Mega, İstanbul'da faaliyet gösteren Mega 7 Yıldız Turizm’in tercihi oldu. Bünyesinde 20 adet Sultan’a sahip olan 7 Yıldız Turizm, filosunu yeni Sultanlar ile büyütmeye devam etti. Otokar fabrikasında düzenlenen teslimat töreni, Otokar İç Pazar Ticari Araçlar Satış Direktörü Murat Tokatlı, Bölge Satış Yöneticisi Sebahattin Yılmaz, 7 Yıldız Şirket Müdürü Oğuz Sarohan ve Sektör Yöneticisi Deniz Söylemez eşliğinde gerçekleştirildi. Otokar’ın güçlü satış sonrası hizmetleri ve kalitesinden emin olduklarını ve tercihlerini yine Sultan’dan yana kullandıklarını ifade eden 7 Yıldız Şirket Müdürü Oğuz Sarohan, yenilenen Sultan Mega’nın sunduğu konfor, güvenlik ve ekonomi sayesinde sektörün en çok tercih edilen araçları arasında yer alacağını söyledi. Filolarını modern araçlarla genişletmekten mutlu olduklarını belirten Sarohan, teslim aldıkları Sultan Mega’ları Manisa ve Adapazarı’nda personel servis taşımacılığı için kullanacaklarını aktardı. Modern, Dinamik, Ekonomik Ve Güçlü Otokar'ın yeni tasarım anlayışını yansıttığı yeni Sultan Mega, modern ve keskin çizgileri ile daha dinamik bir görünüme kavuştu. Yeniden tasarlanan arka spoiler, yan aynalar ile birlikte led hale getirilen sinyal ve stop lambaları aracın zamanın ruhunu yansıtan modern havasını öne çıkardı. Rahatlık ve konforu bir adım daha öteye taşımak için tüm detayların yer aldığı Sultan Mega, yeni ortadan kapısıyla hızlı ve kolay iniş biniş sağlarken; kullanışlı bagaj alanı ile de dikkat çekiyor. Sultan Mega, kısa vitesli kolu ile daha ergonomik bir sürüş sağlıyor. Yeni tasarım okuma lambaları, yenilenen yolcu koltukları ve iç trimiyle yolcu konforunun ön planda tutulduğu Sultan Mega, ferah iç mekanı ile sürücü ve yolcusu için yeni bir deneyim vadediyor. Konforun yanı sıra üst düzey güvenlik sistemlerinin yer aldığı Sultan Mega'da, EBS ve ASR standart olarak sunuluyor. Sultan Mega, şerit takip sistemine ek olarak gelişmiş acil fren sistemi, güçlü Euro 6 OBD-C motoru ve artan tork gücü ile farkını ortaya koyuyor.

16


Türkiye'nin Dört Bir Yanında Teslimata Devam Ediyor ÖZER TUR FİLOSUNA 10 ADET OTOKAR SULTAN S Otokar, Türkiye'nin dört bir yanındaki teslimatlarına hız kesmeden devam ediyor. Tasarım ve teknik özellikleri ile küçük otobüs segmentinde fark yaratan Sultan, Özer Tur'un da tercihi oldu. Personel ve öğrenci taşımacılığında 26 yıldır hizmet veren Özer Tur, filosunu 10 adet Sultan S ile güçlendirdi. Türkiye'nin öncü otomotiv üreticisi Otokar, turizm ve servis taşımacılığının 'Sultan'ı ile şirketlerin ilk tercihi olmaya devam ediyor. Tasarım ve teknik özellikleri ile Türkiye'nin yanı sıra dünyanın dört bir yanında büyük ilgi gören Sultan, Özer Tur'un da tercihi oldu. Ankara'nın köklü personel ve öğrenci taşımacılığı firmalarından Özer Tur, tasarım, konfor, güçlü teknik özellikleri ve düşük işletme giderleriyle kullanıcısına her daim kazandıran 10 adet 29+1 kişilik Sultan S'i filosuna kattı. Otokar bayi Uğurel Otomotiv tarafından gerçekleştirilen teslimat töreni Özer Tur İdari İşler Müdürü Mehmet Başargan, Özer Tur yöneticileri Cihangir Özer, Oğuztürk Özer ve Uğurel Otomotiv Satış Müdürü Ahmet Öngay katılımı ile gerçekleşti. Servis ve personel taşımacılığında ekonomik, dayanıklı ve düşük maliyetli Otokar Sultan S ile filolarını yenilemekten büyük bir memnuniyet duyduklarını belirten Özer Tur İdari İşler ve Satın Alma Müdürü Mehmet Başargan, "Özer Tur olarak 26 yıldır Türkiye'nin en büyük ve en prestijli firmalarına modern araç ve yetkin sürücü kadromuzla hizmet veriyoruz. Filomuza kattığımız 10 adet Sultan S ile hem günümüz koşullarına uygun modern araç filomuzu genişlettik, hem de hedeflerimize bir adım daha yaklaştık" dedi. Her Türlü Yol Koşulunda Keyifli Yolculuk Personel ve servis taşımacılığına uygun olarak tasarlanan Sultan S, güçlü motoru ile her türlü yol koşulunda üstün performans sağlıyor. Euro 6 çevreci motora sahip Sultan S kullanıcısına ayrıca düşük işletme giderleri de sunuyor. Yakıtta cimri, 6 ileri vites sistemi ile rampada güçlü olan hesaplı Sultan S, dış ve iç tasarımıyla dikkat çekiyor. Tasarımdaki detaylarla sürücünün konforu düşünülürken, rahat yolcu koltukları, güçlü kliması, ferah iç alanı ve kesintisiz ay-

dınlatma özelliği ile yolcuların da keyifli yolculuk yapmalarını sağlıyor. Üst seviyede güvenliğe sahip Sultan S, ABS fren sistemi, ön ve arka disk frenleri sayesinde güvenli frenleme, geniş ön iz mesafesi ile artırılmış yol tutuşu ve sürüş performansı sunuyor. Sultan S, Şerit Takip Sistemi (LDWS) ile aracın şeridini istemsiz olarak terk ettiği durumlarda devreye girerek şoföre görsel veya sesli olarak ikazlarda bulunarak aracın şeridini tekrar takip etmesini sağlıyor.

TURİZM VE SERVİS TAŞIMACILIĞININ “SULTANLARI” YENİLENDİ Otokar, servis taşımacılığı ve turizm sektörünün son yıllarda en çok tercih ettiği, küçük otobüs pazarının lideri Sultan ailesini yeniledi. Müşteri beklentileri ve ihtiyaçları doğrultusunda yenilenen Sultan S, Comfort, Maxi ve Mega araçları yeni yüzüyle beklentilerin ötesinde bir konfor, güvenlik ve sürüş deneyimi sunuyor. Otokar, Türkiye’nin en çok tercih edilen küçük otobüsü Sultan’ı yeniledi. Türkiye'nin yanı sıra Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya gibi ülkelerde de büyük beğeni toplayan Sultan, kullanıcı beklentilerine en üst düzeyde yanıt verecek yeni yüzü ve özellikleriyle Otokar bayilerindeki yerini aldı. Müşteri beklentilerine her zaman öncelik verdiklerini ifade eden Otokar Genel Müdür Yardımcısı Basri Akgül, “Toplu taşıma ve turizm sektörünün son yıllarda en çok tercih ettiği, küçük otobüs pazarının lideri Sultan ailesi, yenilenen özellikleriyle sektöre yön vermeye devam edecek. Sektörümüzde müşteri beklentileri doğrultusunda konforun, güvenliğin ve estetiğin her geçen yıl daha da öne çıktığını görüyoruz. Yeni Sultanlar beklentilerin ötesinde sunduğu bu özellikler ile birlikte aynı zamanda kullanıcısına performans ve ekonomi vadediyor. Sultan’ın yenilenen yüzü, Otokar olarak sahip olduğumuz yenilikçi anlayışın, Ar-Ge gücünün ve müşteri odaklı anlayışın bir yansımasıdır” dedi. Konfor Ve Güvenlik Bir Arada Sultan ailesinde yer alan Sultan S, Sultan Comfort, Sultan Maxi ve Sultan Mega araçları, rahatlık ve konforu bir adım daha öteye taşımak amacıyla yeniden tasarlandı. Yeni tasarım okuma lambaları, yenilenen yolcu koltukları ve iç trimiyle yolcu konforunun ön planda tutulduğu Sultanlar aynı zamanda daha ferah iç mekana sahip. Hem sürücüsü hem de yolcusu için kolaylık sunan geliştirmelere sahip yeni Sultanlarda arka bagaj kapağı artık paralel açılıyor. Konforun yanı sıra üst düzey güvenlik sistemlerinin yer aldığı Sultanlarda artık EBS ve ASR standart. Sürücü ve yolcu güvenliği için yeni özelliklerle donatılan Sultan S, Comfort, Maxi ve Mega şerit takip sistemiyle, Sultan Mega ise ek olarak gelişmiş acil fren sistemiyle yollarda olacak. Sultan Mega Artık Ortadan Kapılı Yeni tasarımı ile göz dolduran Sultan Mega’nın yeni ortadan kapısı hızlı ve kolay iniş biniş sağlarken, Sultan Mega kullanışlı bagaj alanı ile de dikkat çekiyor. Ayrıca, Sultan Mega ve Maxi araçları kısa vites kolu ile daha ergonomik bir sürüş sunuyor. Modern Detaylar İle Dinamik Görünüm Otokar’ın yeni tasarım anlayışını yansıtmaya devam ettiği yeni Sultan ailesi, modern ve keskin çizgileri ile daha dinamik bir görünüme sahip. Yeniden tasarlanan arka spoiler, yan aynalar ile birlikte led hale getirilen sinyal ve stop lambaları aracın zamanın ruhunu yansıtan modern havasını öne çıkardı. Çevreci, Ekonomik, Güçlü Yeni Sultan ailesi, güçlü Euro 6 OBD-C motoru ve artan tork gücü ile performans olarak da farkını ortaya koyuyor. Yüksek verime sahip yeni nesil Euro 6 motoru, egzoz emisyonlarını düşürürken daha düşük yakıt tüketimini de beraberinde getiriyor.

17


Ticari araçlara yönelik Kaçış Manevrası Asistanı prototipi, Avrupa Otomotiv Tedarikçileri Derneği'nden ödül aldı. ZF ve WABCO tarafından ortaklaşa geliştirilen EMA teknolojisi, yarı otonom çalışarak arkadan çarpma sonucu oluşan kazaların önüne geçiyor.

ZF VE WABCO, EMNİYET TEKNOLOJİLERİ SAYESİNDE 2017 CLEPA İNOVASYON ÖDÜLÜ'NE LAYIK GÖRÜLDÜ Friedrichshafen – ZF Friedrichshafen AG ve WABCO Holdings Inc. (NYSE: WBC)’in kısa bir süre önce ortaklaşa geliştirdikleri ve ticari araçlar için devrim niteliği taşıyan çarpışmaları önlemeye yönelik Kaçış Manevrası Asistanı (EMA), CLEPA tarafından 2017 İnovasyon Ödülü'ne layık görüldü. EMA prototipinde, ZF'nin aktif direksiyon teknolojisi ile birlikte WABCO’nun kamyon ve tırlara yönelik fren, denge kontrol ve araç dinamiği kontrol sistemleri yer alıyor. Avrupa Otomotiv Tedarikçileri Derneği CLEPA, 100’ün üzerinde üye şirketi ve 20'den fazla ulusal ve Avrupalı ticari derneği bünyesinde bulunduruyor. 2017 CLEPA İnovasyon Ödülü; Çevresel Etkiler, Emniyet, Bağlantısallık, Otomasyon ve İş Birliği kategorilerindeki lider otomotiv tedarikçileri ve araç üreticileri tarafından geliştirilen yenilikçi teknolojilerin ve çözümlerin üstün başarısını ödüllendiriyor. CLEPA’nın sektörün uzman isimlerinden oluşan uluslararası jürisi, Kaçış Manevrası Asistanı teknolojisini Emniyet ve İş Birliği kategorilerinde değerlendirdi. Avrupa genelindeki 31 üreticinin toplamda 56 teknolojik inovasyonunu değerlendiren jüri şu kriterleri baz aldı: Başarma tutkusu, teknolojinin pazara uygunluğu, etkisi ve kalitesi. CLEPA Başkanı Roberto Vavassori ko-

18

nuyla ilgili şunları söyledi: “Söz konusu mobilite olduğunda yol emniyeti bizim politik ve teknolojik gündemimizin en başında gelir. WABCO ve ZF tarafından geliştirilen bu inovasyon gösteriyor ki yol emniyeti sadece binek araç ve motosikletlerle sınırlı kalmayıp, ticari araçları da kapsıyor. Bu inovasyon ayrıca, otomotiv tedarikçileri arasındaki iş birliğinin başarıya ve daha iyi bir mobiliteye zemin hazırlayabileceğini gösteriyor.” ZF'de Araştırma ve Geliştirme Bölümü Başkanı olan Dr. Harald Naunheimer şunları ilave etti: “ZF ve WABCO tarafından ortaklaşa geliştirilen Kaçış Manevrası Asistanı ile kazanılan bu başarı, emniyetin tüm araç sürücülerini ve yolcuları kapsayacak şekilde artırılabileceğini gösteriyor. Bu teknoloji aynı zamanda ZF’nin kazaların olmadığı bir otomotiv dünyasını hedefleyen “Vision Zero” vizyonuna bağlılığını da ortaya koyuyor.” WABCO Mühendislik Başkan Yardımcısı Dr. Christian Brenneke ise konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Kaçış Manevrası Asistanı ile dünya genelinde tanınan ve prestijli bir dernek olan CLEPA'dan 2017 İnovasyon Ödülü'nü almak bizi fazlasıyla onurlandırdı. Kaçış Manevrası Asistanı prototipi, WABCO’nun ve ZF'nin ticari araçlar için gelişmiş emniyet teknolojileri üretme alanın-

daki liderliğini ortaya koyuyor. EMA, WABCO’nun fren ve denge kontrol sistemleri ile ZF’nin aktif direksiyon teknolojisini ilk kez bir araya getirerek ticari araçları kapsayan otonom sürüş alanında önemli bir adım daha atılmasını sağlıyor.” İlk kez Haziran 2016'da sergilenen Kaçış Manevrası Asistanı, WABCO’nun en gelişmiş radar güdümlü çarpışma önleme sistemi OnGuardACTIVE™ teknolojisinden faydalanıyor. Bir radar sensörü, trafikte sabit duran veya hareket halindeki araçları tespit ederek sürücüyü gerçekleşmesi muhtemel arkadan çarpmalar konusunda görsel, sesli ve titreşim yoluyla sinyaller göndererek uyarıyor. Sistem, arkadan çarpmayla oluşacak bir kazanın ne sürücü ne de otonom frenleme sistemiyle önlenemeyeceğini tespit ederse Kaçış Manevrası Asistanı devreye girerek sürücünün engel teşkil eden aracın yanından emniyetli bir şekilde geçip kullanmış olduğu kamyon veya tırı durdurabilmesini sağlıyor. Bu gibi durumlarda EMA'nın çarpışma önleme sistemi, WABCO'nun elektronik fren sistemi (EBS), gelişmiş acil fren sistemi (AEBS), elektronik denge kontrolü (ESC) ve araç dinamiği kontrol sistemleri ile ZF'nin elektro hidrolik ReAX direksiyon sistemini birbirine bağlayarak kazaların önüne geçilmesini sağlıyor.


ZF Friedrichshafen AG, 2017 yılının ilk yarısında cirosunu ve kârlılığını artırmayı sürdürdü. Toplam ciro 18,3 milyar avro olarak gerçekleşirken şirketin vergi öncesi kârlılığı da 1,2 milyar avroyu buldu. ZF böylece Ar-Ge’ye yönelik artan harcamalarına rağmen vergi öncesi kârlılığını %6,6’ya çıkarmış oldu. Aynı zamanda TRW’nin satın alınmasından dolayı oluşan borçların 684 milyon avroluk kısmını da ödemeyi başardı.

ZF, ARTAN AR-GE YATIRIMLARINA RAĞMEN 2017 YILININ

İLK YARISINDA KÂRINI ARTIRDI ZF Friedrichshafen AG ZF aktif ve pasif güvenlik teknolojilerinin yanı sıra, aktarma organları ve şasi teknolojisinde de küresel bir liderdir. Şirket yaklaşık 137.000 küresel çalışanı ile 40'a yakın ülkede 230 lokasyonda faaliyet göstermektedir. ZF, 2016 yılında 35,2 milyar €'luk satış gerçekleştirmiştir. ZF her yıl satışlarının yüzde 6'sını Araştırma ve Geliştirme faaliyetlerine ayırarak, yenilikçi teknolojilerin tasarlanması ve geliştirilmesi ile sürekli başarıyı hedeflemektedir. ZF dünyanın en büyük otomotiv tedarikçilerinden biridir.

K

onuyla ilgili ZF CEO’su Stefan Sommer şunları söyledi: “ZF olarak yılın ilk yarısında geleceğe yönelik yatırımlarımıza ara vermeden devam ettik. Elektro-mobilite ve otonom sürüş alanındaki çalışmalarımızı da aynı şekilde devam ettiriyoruz. Artan kârlılığımız ve sağlam nakit akışımızın yanı sıra teknolojik portföyümüzü tamamlamaya yönelik oluşturduğumuz ortaklıklarla da hedeflerimize emin adımlarla ilerliyoruz.” ZF, 2017 yılının ilk yarısında 18,3 milyar avroluk satış gerçekleştirdi. Bu da geçen senin ilk altı ayına kıyasla %2,7’lik bir artışa yani 481 milyon avroya karşılık geliyor. Kur etkileriyle şirket hisselerinin alım ve satımı dengelendiğinde şirketin büyümesinin %3 oranında gerçekleştiği görülüyor. Vergi öncesi kârlılık 2017’nin ilk yarısında 1,2 milyar avroyu bulurken (2016’da 1,1 milyar avro olarak gerçekleşmişti) vergi öncesi kâr marjı da %6,6 olarak gerçekleşti (2016’da %6,3 olarak gerçekleşmişti). Konuyla ilgili ZF CFO’su Dr. Konstantin Sauer şunları söyledi: “Artan Ar-Ge, elektro-mobilite ve otonom sürüşe yönelik yatırımlarımıza rağ-

men bu sene kârımızı artırmaya devam ettik. Bunu hem TRW’nin satın alınması sonucunda oluşan sinerjiyle hem de operasyonel performansımızı artırarak başardık.” Vergi, yıpranma payı ve amortisman giderleri öncesi kârlılık (EBITDA) 2 milyar avroya ulaştı (2016’da 1,9 milyar avro olarak gerçekleşmişti). Bu da %10,8’lik EBITDA marjına karşılık geliyor (2016’da %10,7 olarak gerçekleşmişti). Şirket hisselerinin alım ve satımı dengelendiğinde elde edilen serbest nakit akışı 322 milyon avro olarak gerçekleşti (önceki yıl 401 milyon avro olarak gerçekleşmişti). Bu da TRW’nin satın alınmasından dolayı oluşan borcun 684 milyon avroluk kısmının ödenerek toplam borcun 7,6 milyar avroya inmesini sağladı. Aynı zamanda özvarlıklar %2 artarak toplamda %23’e yükseldi. ZF, 2017 yılını dengeli biçimde kapatacağını öngörüyor. ZF CFO’su Sauer sözlerini şöyle sonlandırdı: “Sene sonu itibariyle %6’nın üzerinde EBIT ve %10’un üzerinde EBITDA marjları öngörüyoruz. 2017 sonu satış rakamlarımızın 36 milyar avroyu geçeceğini tahmin ediyoruz.”

19


UPS, bir yandan daha akılda kalıcı bir eğitim içeriği oluştururken diğer yandan şehrin sokaklarında sürüş deneyimini canlı bir şekilde simüle eden Sanal Gerçeklik (VR) gözlüklerini kullanarak yoldaki olası tehlikeleri tespit etmek amacıyla öğrenim aşamasındaki kuryelere eğitim vermeye başlayacağını açıkladı.

UPS, SANAL GERÇEKLİKLE SÜRÜCÜ GÜVENLİĞİNİ ARTIRIYOR Ş

irket VR eğitimini Eylül ayında, 9 UPS Integrad eğitim tesisinde başlatacak. Sürücü güvenliği eğitimi için sanal gerçekliğin kullanılması, UPS'nin hareket halindeki çalışanlarını ve hizmet verdiği toplulukları korumak amacıyla en son ve en iyi teknolojileri kullanmaya olan bağlılığını ortaya koyuyor. UPS'in Bilgi Teknolojileri uzmanları, kullanıcıların HTC Vive’da olduğu gibi VR gözlükleriyle görebileceği ve işitebileceği VR eğitim modülleri yarattı. Modülleri kullanan öğrenciler; yayalar, park etmiş araçlar ve karşı yönden gelen trafik akışı gibi potansiyel yol tehlikelerini sözlü olarak tespit etmek zorunda. Gözlüğün içindeki 360 derecelik görünüm, en ince ayrıntılara kadar son derece gerçekçi. UPS'nin bilişim ve mühendislik başkanı Juan Perez, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Sanal Gerçeklik, sürücü güvenliği eğitimi alanında büyük bir teknolojik sıçramadır. VR eğitim modülleri, video oyunları aracılığıyla bu tür teknolojilere alışık olan genç kuryelerimizi bile kendine hayran bırakacak düzeyde gerçekçi bir sokak manzarası yaratıyor. UPS, Integrad tesislerinde yol tehlikeleri hakkında eğitim verirken, VR eğitim modülleri, kullanılmakta olan dokunmatik ekranlı cihazların yerini alacak. VR eğitimi şimdilik yalnızca paket teslimatı yapan kuryelere verilecek. Ancak şirket, sürücülerine eğitim vermek ve operasyon genelinde diğer görevleri yerine getirmek için Sanal Gerçekliği (VR) ve hatta Artırılmış Gerçekliği (AR) araştırmaya devam ediyor. UPS şu anda ABD'deki 8 ve Avrupa'daki 2 Integrad tesisinde faaliyet gösteriyor. Bu yıl başka bir ABD tesisisin açılması planlanıyor ve bu yeni tesis, ABD'deki tesislerin sayısını 9'a çıkaracak.

20

UPS Integrad tesisleri, öğrencilere teslimat araçlarını kullanmanın ve paket teslimatının temellerini pratik deneyim yaklaşımıyla öğretiyor. Öğrenciler, açık alanda gerçek sokakları ile kaldırımları ve simüle edilmiş teslimat ile teslim alma merkezleri bulunan yapay bir şehirde UPS teslimat kamyonlarını kullanarak pratik yapıyor. UPS Integrad ve son teknolojiyi kullanımı, şirketin güvenlik kültürünü destekliyor. UPS'nin, en az 25 yıl boyunca tek bir önlenebilir kaza bile yapmamış sürücülerden oluşan seçkin Onur Grubunda 9000'den fazla sürücü bulunuyor. İlk UPS Integrad tesisi, 2007 yılında Landover, Maryland'de açıldı. Öğrencilere verilen “Bana Öğret, Bana Göster, Bana Bırak” felsefesine dayalı eğitim, daha yoğun bir yol eğitimi başlatıyor. 2007 yılından beri UPS'nin Integrad lokasyonlarından yaklaşık 9000 şoför mezun oldu. “Bu, temel bir eğitim ve Sanal Gerçeklikle hayat buluyor,” diyen UPS Integrad büyütme direktörü Jeanne Lawrence sözlerine şöyle devam ediyor: “VR, gerçek dünya eğitimini, çalışanlarımızı UPS Integrad müfredatına derinlemesine entegre eden bir şekilde tamamlıyor.”


Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, kentin markası olan Kocaelispor’a 2017 model TEMSA Maraton takım otobüsü tahsis etti.

KOCAELİ’NİN MARKASI KOCAELİSPOR’A TEMSA MARATON TEMSA Maraton taşımacıların yanı sıra futbol kulüplerinin de gözdesi olmaya devam ediyor. Süper Lig ve 1. Lig takımlarının ardından 3. Lig de mücadele veren Kocaelispor’unda tercihi TEMSA Maraton oldu. Bir zamanlar süper ligde fırtınalar estiren Kocaelispor süper lige çıkma yolculuğuna TEMSA Maraton ile devam edecek. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi önünde 23 Ağustos Çarşamba günü düzenlenen programla yeni takım otobüsü TEMSA Maraton kulübe teslim edildi. Törene Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri İlhan Bayram, Genel Sekreter Yardımcıları, daire başkanları, şube müdürleri, Kocaelispor Başkanı Bahri Yavuz, kulüp yönetimi, futbolcular, TEMSA Kamu Satış Müdürü Ayşegül Gökçe ve Kamu Satış Yöneticisi Mahir Akkuş katıldı. Takım Otobüsünün Bizim İçin Değeri Çok Büyük Törende konuşan Kocaelispor Başkanı Bahri Yavuz, ‘’Bizim için çok keyifli bir gün. 3 yıl önce yola çıkarken şehre söz verdik. Şehrin en değerli markası olan Kocaelispor çevresinde kenetlendik. Gücümüzü şehrimizden ve kulübümüzün armasından aldık. Üç yıllık emeğin nişanlarından birisi de bugündür. Kocaelispor Büyükşehir Belediye Başkanımız İbrahim Karaosmanoğlu’na, bize destek veren herkese, eski genel sekreterimiz Tahir Büyükakın’a ve genel sekreterimiz İlhan Bayram’a, ulaşım dairesi başkanlığına teşekkür ediyoruz. Bu takım otobüsünün bizim için değeri çok büyük. Gittiğimiz her yerde Kocaeli’yi temsil edeceğiz’’ dedi. Kocaelispor’u Süper Ligde Görmek İstiyoruz Kocaeli’nin bir markası olan Kocaelispor’un her zaman yanında olduklarına deği-

21

nen Genel Sekreter Bayram, ‘’Kocaeli, Türkiye’de marka bir kenttir. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi de marka bir büyükşehirdir. Kocaelispor da bu şehrin bir markasıdır. Kocaeli’de spora destek veriyoruz. Kocaelispor’a olan desteklerimiz de bu takım otobüsüyle devam ediyor. Bundan sonra da devam edecek. Kazasız belasız yolculuklar diliyoruz. Kocaelispor’u Süper Lig’de görmeyi arzu ediyoruz. Yönetim kurulumuza, teknik heyetimize ve futbolcularımıza yeni sezonda başarılar diliyoruz’’ dedi. TEMSA Maraton Özel Olarak Hazırlandı Törende konuşan TEMSA Kamu Satış Müdürü Ayşegül Gökçe, Beşiktaş, Galatasaray, Başakşehir, Adana Demirspor ve Adanaspor’un ardından Kocaelispor’un da takım otobüsü-

nün TEMSA Maraton olduğunu belirterek, “Kocaelispor şu an 3.ligde mücadele ediyor ve her maçını süper ligde oynuyor gibi binlerce taraftar takip ediyor. Süper lige tekrar çıkma mücadelesi veren Kocaelispor’un tercihinin TEMSA Maraton olmasından büyük mutluluk duyduk. TEMSA Maraton ile Kocaelispor’a başarılar diliyoruz. TEMSA Maraton takım için özel olarak hazırlandı. 2+1 koltuk düzeni ile 36 koltuk kapasitesine sahip. Koltuk arkası ekranlar var. Arka ve ön tarafta toplantı masaları var. Otobüsümüz, iç ve dış olarak tamamen Kocaelispor’umuz renklerine uyumlu döşemelerle kaplandı. Sürüş güvenliği de (şerit takip sistemi, aktif frenleme sistemi) bulunan araç son teknolojik donanıma sahip. Kocaelispor kulübüne TEMSA Maraton hayırlı olsun” dedi.


TEMSA, 2017 yılının ilk 7 aylık değerlendirmesini düzenlediği toplantı ile basın mensuplarıyla paylaştı. 21 Ağustos Pazartesi günü düzenlenen toplantıya TEMSA Yurtiçi Satış Direktörü Murat Anıl, Otobüs Satış Müdürü Baybars Dağ, Kamu Satış Müdürü Ayşegül Gökçe ve Kurumsal İletişim Müdürü Ebru Ersan katıldı. TEMSA Yurtiçi Satış Direktörü Murat Anıl, toplantıda 2017 yılının ilk 7 ayını değerlendirdi, geleceğe yönelik beklentilerini aktardı.

OTOBÜS PAZARINDA LİDERLİK YİNE TEMSA’NIN 2

017 yılının ilk 7 aylık pazar sonuçlarına göre TEMSA yüzde 33’lük pay ile liderliğini koruyor. Son 3 yıldır toplam otobüs pazarında TEMSA’nın liderliğini sürdüğünü belirten TEMSA Yurtiçi Satış Direktörü Murat Anıl, “Daralan satış hacmine rağmen yatırımlarda yine TEMSA’nın öncelikli marka olması gurur veriyor. TEMSA otobüsler işletim sürecinde kullanıcısını avantajlarla, seyahat sürecinde de yolcuları yüksek konfor düzeyi ile memnun etmeye devam edecek” dedi. Türkiye otobüs pazarının lider markası TEMSA, 2017 yılında yüzde 19 seviyesinde gerileyen toplam pazarda liderliğini koruyor. 2017 yılı Temmuz sonu itibari ile toplam pazarda 2489 adet otobüs satıldı. TEMSA’nın pazardaki payı 823 adetlik satışla yüzde 33 oldu. Toplam 2 Bin 489 Otobüs Satıldı Ekonomide yaşanan zorlukların, kurlardaki değişimin otomotiv sektörüne yansımalarının da yoğun olduğuna dikkat

22

çeken Murat Anıl, 2017’nin ilk 7 ayında otobüs pazarının bir önceki yıla göre yüzde 19 daraldığını belirtti. Toplam pazarda satış hacminin 2 bin 489 dolayında gerçekleştiğini de açıklayan Murat Anıl, “ Bu dönemde TEMSA olarak bizde 823 adetlik bir satış gerçekleştirdik ve pazardan yüzde 33’lük bir pay aldık. Ekonomik zorluklarla birlikte daralan bu pazarda elde ettiğimiz seviye ve liderliğe devam etmemiz bizler için gurur verici” dedi. 7 Ayda 379 Adet Seyahat Otobüsü Toplam otobüs pazarını segment bazlı değerlendirmesini de yapan Murat Anıl, en büyük daralmanın seyahat otobüs pazarı olarak adlandırılan segmentte yaşandığını söyledi: Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 53 daralan Coach pazarında, Temmuz 2017 sonu itibarı ile toplam 379 araç satışı gerçekleşti. Safir, bulunduğu RD segmentinde 106 adetlik satış ile yüzde 41 mertebesinde, tüm Şehirlerarasında ise 18 adetlik Maraton ile birlikte yüzde 33 pazar payı elde etti.

Pazardaki Daralma Etkenleri Murat Anıl, seyahat otobüs pazarındaki daralmanın bu kadar yüksek olmasındaki etkenlere yönelik bir değerlendirmede de bulundu: Toplam pazardaki daralmanın yüksek olmasında en önemli etkenler arasında kurlarda yaşanan değişimi ve artan maliyetleri göstermek mümkün. Tabi önceki yıllarda turizm taşımacılarının da toplam pazardaki payı önemli bir noktaya gelmişti. Seyahat otobüs pazarındaki 1000 adetlik ortalamanın yüzde 30 yani 300 adetlik civarı turizm taşımacısının alımı olurdu. Turist sayısındaki gerileme turizm taşımacılarının yatırım yapmasını engelledi. Ancak turizm tarafında toparlanma olduğunu görebiliyoruz. Nisan ayından beri turist sayısında artış var. Haziran ayı itibariyle turist sayısı 14 milyonu aştı. Yılın geri kalanında çok daha iyi seviyeye geleceğini düşünüyoruz. Tabi bunun da otobüs pazarına olumlu etkileri olacağı inancındayız” dedi. TEMSA Örnek Oluyor


2+1 koltuklu otobüslerin firmaların artık filolarında yüzde 70’lere kadar geldiğini de belirten Murat Anıl, “Geçtiğimiz yıllarda pazarı büyüten, 1000’li adetlerin üzerine çeken unsurlardan birisi de aslında 2+1 koltuklu otobüslere olan yoğun talepti. Tabii burada TEMSA’nın bir farkı da ortaya çıktı. 41 koltuklu Safir ve Maraton VIP araçlarımız hem işletim sürecindeki avantajları ile hem de rakiplerine göre ilk süreçte daha fazla koltuk seçeneği ile öne çıktı ve 2+1 tercihinde öncelikli ürün haline geldi. Biz her zaman şunu söyledik; TEMSA müşterilerini sahada en iyi dinleyen ve müşteri taleplerini onlara avantajlar sağlayacak şekilde en hızlı hayata geçiren marka olmayı başarmış durumda. TEMSA daha önce hem konfor düzeyi ile hem işletim avantajları ile fark yaratmayı başardığı gibi, bundan sonraki dönemde de pazarın fark yaratan markası olmaya devam edecektir. Hatta rakiplerine daha önce olduğu gibi örnek olan ve daha sonra rakipleri tarafından takip edilen marka olacak. Bunu hep birlikte göreceğiz” dedi. Şehiriçinde 570 adetlik satış Şehiriçi otobüs pazarını da değerlendiren Murat Anıl, şunları söyledi: Geçen yılın aynı dönemine göre aynı kalan şehiriçi pazarında, Temmuz 2017 sonu itibarı ile toplam 570 araç satışı gerçekleşti. Temmuz sonu itibarı ile 67 adet Avenue satışı gerçekleştirilmiş olup, şehiriçi pazarın yüzde 88’ ini oluşturan Solo LF segmentinde yüzde 13' ünü, tüm şehiriçinde ise, 17 adetlik MD9 LE ile birlikte yüzde 15 mertebesinde pazar payı elde etti.” 1518 midibüs satışı Midibüs pazarındaki daralmanın geçen yıla göre yüzde 8 seviyelerinde kaldığını belirten Murat Anıl, yılın geri kalanında yapılacak satışlarla bu gerilemenin kapanacağı umudunu taşıdığını söyledi: Midibüs pazarının yüzde 64' ünü TEMSA Prestij 'in de bulunduğu 27-29 kişilik segment oluşturuyor. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8 daralan midibüs pazarında, Temmuz 2017 sonu itibarı ile

toplam 1518 adetlik satış gerçekleşti. TEMSA Prestij satış adeti 496 adet oldu. Prestij kendi segmentinde yüzde 51 mertebesinde, tüm midibüs segmentinde ise, 74 adet Prestij City, 2 adet Opalin ve 37 adetlik Opalin City araçlarımız ile birlikte yüzde 40 pazar payı elde etti. 2017 sonu ve 2018 beklentisi Yılın geri kalanına ve 2018 yılına yönelik de değerlendirmelerde bulunan Murat Anıl, “taşıma modlarındaki gelişmeler otobüs pazarını etkilemeye devam edecek. Ancak bu yapı, taşımanın da belki de daha verimli yapıda çalışmasına imkan verecek. Belki tren ve havayolunun daha çok entegre olduğu bir yapıya doğru gideceğiz. Daha kısa mesafeli bir taşımacılık ama daha verimli ve karlı bir taşımacılık dönemi olabilir. Önemli olan bu noktada otobüs sektörünün artık hesaplamalarını daha iyi yaparak, ilk alım maliyetinden başlayarak, işletim sürecindeki ömrü ile kazanım sağladığı araçlara yatırım yapması olacak. Biz TEMSA olarak her süreçte taşımacılarla iş ortaklarımızla bir arada olacağız. Onlara katkı sağlayan, avantajlar elde etmesine imkan tanıyan ürünlerle pazarda olmaya devam edeceğiz. Yılın geri kalanında biz pazarın biraz daha hareketleneceğine inanıyoruz. Seyahat otobüs pazarı belki 600

adetler seviyesinde kapanacak ama iş ortaklarımızdan görüyoruz ki, daha önceki yıllara göre daha iyi bir sezon geçiriyorlar. Yolculuk talebinde artış var. Bu da artarak devam edecek. Gelecek yıl özellikle seyahat otobüs pazarında ertelenen yatırım sürecinin de etkisiyle iyi bir dönem yaşanabilir ve tekrar 1000’li adetlerin üzerinde bir pazar olur inancındayım” Şehiriçi ve midibüs pazarında hareketliliğinin de artacağına inandığını belirten Murat Anıl, “Şehiriçi otobüs pazarı geçen yıla göre iyi gidiyor. Önümüzdeki süreçte yerel seçimler yaklaşıyor. 2018 yılı içerisinde birçok kamu alımının olacağı düşüncesiyle pazarın büyüyeceğini düşünüyoruz. Burada daha çevresel etkenler nedeniyle elektrikli otobüsler noktasında bir yönelim olacağına inanıyoruz. Midibüs pazarında da artık teknolojik olarak yeni donanıma sahip, işletim maliyeti düşük, konfor düzeyi yüksek midibüslerle değişim her geçen gün hızlanıyor. Midibüs pazarı geçen yılın seviyesine gelecek ve bir parçada üstüne çıkabilir. Ama şunu tüm toplam pazar için söylemek mümkün, 2018, 2017’den daha iyi olacak. Belki bugünden yatırım yapan, hazır olan taşımacı grupları da 2018’de daha avantajlı olacaklar” dedi.


ÖZEL HALK OTOBÜSÜ TANIMI RESMİ GAZETEDE YAYINLANDI

SIRA PLAKA TAHDİDİNDE

TÖHOB başta olmak üzere tüm halk otobüs kurumlarının uğraş verdiği tanım sorunu nihayete erdi. 10 yılı aşkın süredir verilen mücadele birlik ve beraberliğin getirdiği güçle mutlu sona ulaştı. Sırada plaka tahdidi, KDV indirimi ve ücretsiz kartlar var.

24 Ağustos 2017 PERŞEMBE

Resmî Gazete

Sayı : 30164

YÖNETMELİK İçişleri Bakanlığından:

KARAYOLLARI TRAFİK YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK MADDE 1 – 18/7/1997 tarihli ve 23053 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin sonuna aşağıdaki alt bent eklenmiştir. “34) Özel Halk Otobüsü: Gerçek veya tüzel kişilerce işletilen, belediyelerce verilen izin/ruhsat kapsamında toplu taşıma hizmeti veren ve sürücüsü dahil onyediden fazla oturma yeri olan ticari taşıttır.”

24

MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 58 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine “Jandarma Genel Komutanlığı,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Sahil Güvenlik Komutanlığı,” ibaresi ve beşinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir. “Tahsis edilen sivil plakanın başka bir araçta kullanıldığının tespiti halinde tahsis edilen sivil plaka geri alınarak iptal edilir.” MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 61 inci maddesinin birinci fıkra-


sının ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığına ait özel amaçlı taşıtlar ile kamu düzeninin sağlanmasında kullanılmak üzere tasarımlanmış ve imal edilmiş bu kurumlara ait diğer taşıtların trafik tescil belgelerine motor seri numarası yazılmaksızın, araç şasi numaralarına göre trafik kayıt tescil işlemleri yapılır.” MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 62 nci maddesinin ikinci fıkrasının ilk cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığına ait araçlarda kullanılan ayırım işaretleri ile boyama şekli, diğer resmi ve özel kuruluşlarla, gerçek ve tüzel kişilere ait araçlarda kullanılamaz.” MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 65 inci maddesine birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir. “Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığına ait özel amaçlı taşıtlar ile kamu düzeninin sağlanmasında kullanılmak üzere tasarımlanmış ve imal edilmiş bu kurumlara ait diğer taşıtlar üzerinde yapılan teknik değişikliklerde Araçların İmal, Tadil ve Montajı Hakkında Yönetmelik kapsamında düzenlenmesi gereken belgeler aranmaz. İlgili birimlerin veya teknik değişikliği yaptırdıkları firmaların yetkili mühendisleri tarafından düzenlenen teknik belgeye göre işlem yapılır.” MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 76 ncı maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, beşinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir. “Jandarma teşkilatının motorlu araç sürücüsü ihtiyacını karşılamak üzere Jandarma Genel Komutanlığının belirleyeceği eğitim programları çerçevesinde yapılacak sınavlarda başarılı olan jandarma teşkilatı mensubu subay, astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşlar ile Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığında öğrenim gören öğrencilere sürücü belgesine dönüştürülmek üzere motorlu taşıt sürücüsü sertifikası verilir. Bu eğitim ve sınavlar illerde il jandarma komutanlıklarının teklifi ve valinin onayı, merkez teşkilatı için ise Asayiş Başkanının teklifi ve Jandarma Genel Komutan Yardımcısının onayı üzerine oluşturulacak Eğitim Yürütme Kurulları tarafından yapılır.” “Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli subay, astsubay ve uzman erbaş sınıfı personel, Emniyet Genel Müdürlüğü merkez ve taşra teşkilatlarında görevli Emniyet Hizmetleri Sınıfı personel ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı merkez ve taşra teşkilatlarında görevli, subay, astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşlardan, en az B sınıfı sürücü belgesine sahip ve birimlerince düzenlenecek olan Zırhlı Taşıt Sürücü Eğitimini başarıyla tamamlayarak zırhlı taşıt kullanıcı yeterlilik (sertifika) belgesini almaya hak kazanan personel, yeterlilik (sertifika) belgesi ile zırhlı araçları kullanmaya yetkilidir.” MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-12 ekteki şekilde değiştirilmiştir. MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin ekinde yer alan “Sürücülere Uygulanacak Ceza Puanı Cetveli” başlıklı Ek-35’in; 23 üncü maddesine ilişkin satır yürürlükten kaldırılmış, 21 inci maddeye ilişkin satırından sonra gelmek üzere aşağıdaki 23/2-a, 23/2-b, 23/3-a-1, 23/3-a-2, 23/3-b-1, 23/3-b-2, 23/3-c-1, 23/3-c-2, 23/4, 23/5-a, 23/5-b maddelerine ilişkin satırlar eklenmiş, 65/1-k maddesine ilişkin satırdan sonra gelmek üzere aşağıdaki 65/A maddesine ilişkin satır eklenmiştir.

MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin ekinde yer alan “Psiko-Teknik Değerlendirme ve Psikiyatri Uzmanı Muayenesinde Sürücülerde Aranılacak Şartlar ile Değerlendirme ve Muayeneye İlişkin Usul ve Esaslar” başlıklı 4 sayılı Cetvelde aşağıdaki değişiklikler yapılmıştır. 1) 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan “on beş” ibaresi “on iki” şeklinde ve (5) numaralı bendinin (c) alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “c) En fazla iki test cihazı aynı odaya yerleştirilebilir. Aynı odaya iki test cihazı yerleştirildiğinde, cihazın panelleri açıldığında kapladığı alana ek olarak, duvarlara en az elli santimetre, diğer bir cihaz ile arasında ise en az bir metre mesafe bulunmalıdır.” 2) 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (f ) bendinde yer alan “belediyeler ya da yetki verdiği kurumlar” ibaresi “yetkili kurumlar” şeklinde değiştirilmiştir. 3) 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “b) Üniversitelerin psikoloji bölümünde görevli bir öğretim üyesi veya doktora derecesi olan bir psikoloji öğretim görevlisi,” MADDE 10 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 11 – Bu Yönetmelik hükümlerini İçişleri, Çevre ve Şehircilik ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanları birlikte yürütür.

25


ABDULGAFFAR GÜDER Yönetim Kurulu Başkan Vekili

İSTANBUL HALK ULAŞIM A.Ş.

KONFORUN BİR BEDELİ OLMALI

SEKTÖRÜMÜZE DESTEK ŞART

İstanbul halk otobüsleri olarak iyisiyle kötüsüyle vatandaşımıza yıllardır kesintisiz hizmet sunuyoruz. Kazancımıza ve zararımıza bakmaksızın bugüne kadar hizmetimizi aksatmaksızın sürdürdük. Bugün ise esnaf tekerini döndüremez hale geldi. Büyükşehir adına sunduğumuz bu hizmetin ve teknolojinin gelişmesi ile gelen konforun bir bedeli olmalıdır. Esnaf çıkarları ilgili otoritelerce gözetilmelidir.

H

alk otobüs sektörü bugün dibe vurmuş durumdadır. Özellikle son 5 yıldır geriye giden kazançlar bugün esnafımızı gerçekten zor duruma sokmuştur. Geçmişte ve özellikle Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Belediye Başkanlığı döneminde halk otobüsleri hak ettiği değere sahipti. Bilet fiyatları sektör enflasyonuna göre her daim ayarlanmakta ve esnaf çıkarları gözetilmekteydi. O dönemlerde 1 bilet 1 litre yakıt alabiliyordu. Bugün tam bilet yarım litre mazota dahi eş değer değil. Aktarma ve aylık kullanımlar ile ücretsiz yolculukların ortalaması yüzünden çıkan kişi başı ortalama yolcu rakamı ise çeyrek litre yakıtı

26

anca görebilmektedir. Bu kayıplar esnafımızın gelirlerinin düşmesine sebep olmuş ve doğan farkın sektör prestijine zarar vermiştir. Oluşan fiyat farkının dışında ulaşıma katılan metro, tramvay, metrobüs gibi aktörler ile yolcu sayısında da kayıplar yaşanmış ve kazanların daha da düşüşüne sebep olmuştur. Tamamı kayıt altına alınan gelirler ile vergi yükü artmış araçların gelir gider dengeleri şaşmıştır. Sektörümüz şu an en dip noktasındadır. Daha kötü günleri göreceğine ihtimal vermiyorum. Buna karşın esnaf özveri ile hizmet sunmaya devam etmektedir.

Desteklerle Esnafın Yükü Hafifletilmeli Tüm bu zorluklarla ve gelir kayıpları ile beraber gelişen teknoloji ve kur yüksekliği araç değişim maliyetlerini de artırmıştır. Vatandaşa verilen hizmetin artırılması, güvenli, konforlu ulaşım amacı ile daha kaliteli otobüsler piyasaya çıktı. Büyükşehir Belediyesi’nin de talebi ile araçlarımız engelliye uygun alçak tabanlı, klimalı, dijital tabelalı, EURO6 emisyonlu hale geliyor. Bunun için de esnafımız son yıllarda önemli oranda araç değişimine imza attı. Filomuzun büyük bir bölümü bu kriterlere uygun araçlara sahip. Böyle bir araca sahip olmanın bedeli ise 600 Bin TL.


ABDULGAFFAR GÜDER Yönetim Kurulu Başkan Vekili

İSTANBUL HALK ULAŞIM A.Ş. Şuanda ise değişimi sağlayamamış esnafımıza Büyükşehir Belediyesi’nden baskılar arttı. Değişim yaşı gelmiş ve basamaklı araçların 2018 Mayıs’ına kadar engelli erişimine uygun hale getirilmesi isteniyor. Fakat esnafın bu değişimi nasıl yapabileceğini düşünen maalesef yok. Vatandaşımıza dünyada ki en kaliteli hizmeti sunmayı biz de arzu ediyoruz. Elde ki imkanlar dahilinde de en kaliteli hizmeti sunduğumuz bilinen bir gerçektir. Fakat daha kaliteli ve konforlu ulaşım için esnafımız da desteklenmelidir. Özellikle en büyük gider kalemi olan Yakıtta ÖTV indirimi esnafımızın en büyük beklentisidir. Bunun yanında kamu hizmeti yürüten araçlarımızın %18 KDV’ye tabi olmasında da bir değişim şarttır. Ücretsiz yolcular konusunda sektörümüzün haklı beklentileri var. Bu konuda ilgili bakanlıklardan ve Büyükşehir’den aldığımız sözlerin karşılığını bekliyoruz. Esnafın bu beklentileri birer imtiyaz talebi değildir. Hakkı olanı istemesidir. Bu değişim döneminde yapılacak birkaç destek, esnafın yükünü hafifletecektir. Biz bunları cebimiz para dolsun diye değil, İstanbul halkına hizmet edebilmek için istiyoruz. Bu destekler sağlansa İstanbul’da ki halk otobüsleri dünyaya örnek olacak bir hizmeti vatandaşa sunabilecektir. Tanım Geldi Kutlu Olsun Başta TÖHOB olmak üzere 10 yılı aşkındır sektörümüz adına tüm kurumlarımızla halk otobüsü tanımı için büyük bir mücadele verdik. Başta İstanbul’da ki 5 şirketimiz ve Anadolu’da ki oda, kooperatif, şirket ve derneklerin desteği ile 2017 Ağustos’u bizim için bir milat oldu. At arabasının bile tanımı olduğu bu ülkede halk otobüslerinin adı nihayet resmen konuldu. Çocuğa bile doğmadan isim düşünülür ve doğar doğmaz adı konulur. Bizler ise 40 yıldır ülken en ücra köşelerine kadar her şehirde kesintisiz hizmet sağlarken ne olduğumuz belirsizdi. Fiilen adımız halk otobüsü iken resmiyette yoktuk. Hükümetimizin özellikle de ilgili bakanlıklarımızın desteği sayesinde bu sorun giderildi. Tabi ki özel halk otobüsü tanımı tek başına sektörümüze bir kazanım olarak görülmeyebilir. Lakin haklı taleplerimizin hayat bulması adına bir başlangıçtır. Taksi, minibüs gibi şehiriçi ulaşımda var olan halk otobüslerinin de tahditli plakaya geçişi gerekmektedir. Kazanılmış hakları güvence altına alınmalıdır. Esnafın geleceğe umutla bakması sağlanmalıdır. Yarınında şüphe duyan kim yatırım yapabilir ki? Tahdit İstanbul halkına daha konforlu, güvenli, kaliteli ve kesintisiz hizmetin anahtarıdır. Cezalar Esnafın Çalışma Azmini Zedeliyor Gerçekleşmemiş onca vaat ve sorunların yanında esnafın çalışma azmini son dönemlerde artan cezalar yıkmaktadır. Son 5 yıldır yaşanan gelir kayıpları yanında araçlara artan oranlarda yazılan cezalarda öngörülemeyen gider kalemi olarak eklendi. Her geçen gün artan cezalar şoförlerimiz ve esnafımızın çalışma azmini zedeliyor. İstanbul’da minibüs, taksi, servis araçları ve halk otobüsleri toplu ulaşım hizmeti sağlamaktadır. Bu taşıma türleri içerisinde en düzenli, kon-

forlu, güvenli ve kaliteli hizmeti ise halk otobüsleri sunmaktadır. En az vukuat yine bizim araçlarımızda görülmektedir. Buna karşın böylesi cezalar ve yaptırımlara maruz kalan tek ulaşım aracı da halk otobüsleridir. Yolcu güvenliği ve memnuniyeti esas alınırken en kaliteli hizmet aracı olan halk otobüslerine yazılan bu cezalar, esnafın hizmet kalitesini düşürecek boyuta ulaştı. Şuanda 3. göz diye bir sektör çıktı. Gizli olarak yapılan bu denetimlerle araç içerisinde yolcu olarak binen şahıslar raporlar yazmakta. Denetimi yapan kişilerin ne kadar bu işin ehli olduğu ise bilinmiyor. Örneğin şuan 2015 model Mercedes aracıma bir rapor geldi. Rapora göre bu aracımın fiziki durumu, kapıları uygun değilmiş. 2015 model Mercedes aracından bahsediyorum. Bu aracın fiziki durumu çalışma koşullarına nasıl uygun olamaz? Bu raporu yazan kişinin sektörü, otobüsleri, taşımacılığı ne kadar bildiği aşikardır. Daha önceden hat amirleri, hareket amirleri, şeflerimiz vardı. Denetimleri işinin ehli bu kişiler yapardı. Örneğin 146T hattında klimadan dolayı raporlar yazılmakta. İşin ilginç yanı rapor yazılan araçlarımız klimalı ve klimaları çalışıyorken yazılıyor. Sebebi ise hat oldukça uzun ve dolanarak gidiyor. Hava da çok sıcak olduğunda ve yolcu yoğunluğu olunca klimalar yetersiz kalabiliyor. Aracın dolanması ve yolculuk süresinin uzaması ile vatandaş bunalıyor. Bu yüzden klima çalıştırılmadı diye rapor yazılıyor. Oysaki sektörü bilen biri bunun farkına zaten varır. Beyazıt Sorunu Çözüm Bekliyor Beyazıt Pazar günleri bisiklet yolu olarak araç trafiğine kapatıldı. Bu güzergahta 17 hat, 140 otobüs ve 1900 sefer var. Bu aracı ve seferi kesemezsiniz. Belki bugün yaz mevsimi, okullar kapalı, İstanbul boş. Alternatif ulaşımlar ile sorun çözülebilir. Fakat okulların açılması ve tatilcilerin dönüşü ile bunca yolcu da mağdur olacaktır. Şuanda araçların bir kısmı Aksaray’a, bir bölümü de Yenikapı’ya yönlendirildi. Yenikapı kendi yoğunluğunu zaten zor karşılıyor. Üstüne bu araçlar daha büyük bir yük.ayrıca 140 aracın günlük 400-500 TL arası bir hasılat kaybına sebep olur bu durum. Bazı bölgelerin ölmesi demektir. Örneğin bizim 7. bölgede 22 aracın 13’ü Beyazıt’a çalışıyor. Bu zarar nasıl telafi edilecektir? İlgili otoriteler bu soruna acil bir çözüm sunmalıdır. Esnafımızla Aynı Gemideyiz 36 yıldır bu sektör içerisindeyim. Biletçiliğinden şoförlüğüne kadar her alanında çalıştım. Şuan ise İstanbul Halk Ulaşım’da esnafımızın takdiri ile başkan vekiliyim. Her basamağında ter dökmüş biri olarak söyleyebilirim ki en zor basamağı yöneticilik. Belki kimileri bizlerin işini çok kolay görüyordur. Lakin tüm esnafın sorunlarını ve sorumluluğunu yüklenmek hiç kolay değil. Buraya seçilen her yönetici esnafımız adına bir şeyler yapmak için çabalıyor. Buraya kim gelirse gelsin esnaf için bir şeyler yapmak ister. Bizler aynı gemideyiz. Yöneticilikten öte aynı zamanda esnafız. Gayemiz, ümitlerimiz, hedeflerimiz bir…

27


HUKUK YOLCULUĞU Av. ŞAHİN DEMİRAL sahin_demiral@hotmail.com

İSTANBUL DEMİRAL HUKUK BÜROSU 0212 570 40 06 www.demiralhukuk.com

İŞ GÜVENCESİ KAPSAMINDA İŞE İADE DAVALARI Değerli okurlarım geçen sayıda sizlerle trafik kazalarında ölenin yakınlarının talep edebileceği ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatını ve koşullarını ele almıştık. Bu sayımızda ise iş güvencesi kapsamında işe iade davaları ve koşullarını ele alacağız: Çalışma hayatında işçi açısından en büyük risklerden biri iş akdinin işveren tarafından haksız yere feshedilmesidir. Bu durumda işçi ile işveren arasındaki iş ilişkisinin sona ermesi halinde, ücret gelirinden mahrum kalacak olan işçinin feshe karşı korunmaya ihtiyacı söz konusudur. Günümüz İş Hukuku’nda, iş ilişkisindeki devamlılığın sağlanması ve işçinin herhangi bir neden olmaksızın işten çıkartılmasına karşı en önemli önlem, feshe karşı koruma kapsamında iş güvencesi sistemidir. İş güvencesi sisteminde, işçi yasadaki ilgili hükümler kapsamındaki nedenlerin varlığı halinde işten çıkarılabilecektir. Kanunda sayıl-

28

mış bu nedenler olmaksızın işçinin işten çıkartılması olanaksızıdır. Bu nedenle iş ilişkisinin korunması bakımından İş Hukuku’nun en önemli işlevi işçinin haksız feshe karşı korunmasıdır. İşveren tarafından işçinin iş akdi, yasada tahdidi olarak sayılmış olan nedenler dışında bir nedenle feshedilmesi durumunda, iş ilişkisinin sürdürülmesi amacını güden iş güvencesi hükümlerine göre, yargı yolu ile işçi işe iade davası açabilir. İş K. m. 20/1 uyarınca, iş sözleşmesi feshedilen işçi, geçersiz olduğunu düşündüğü fesih bildiriminin tebliğinden itibaren bir ay içinde işe iade davası açmalıdır. İşçi için dava açma süresinin başlangıcı feshin tebliğ tarihidir. Bu süre içinde işçi dava açmadığı takdirde işe iade edilme hakkını hukuk mahkemeleri önünde kaybedecektir. Ayrıca dava açma süresi hak düşürücü süre olduğundan hâkim tarafından re'sen dikkate alınır.

İşe iade davası açmak için gerekli koşullar; 1. İş güvencesi kapsamında işe iade davasının açılabilmesi için otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedilmiş olması gerekir. 2. İşverenin feshinin geçerli olması için işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanmış olması gerekir. 3. İşçinin altı aylık kıdemi, aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde geçen süreler birleştirilerek hesap edilir. 4. İşletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleri hakkında işe iade hükümleri uygulanmaz. 5. İşveren fesih bildiriminin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapmak ve fesih sebe-


HUKUK YOLCULUĞU Av. ŞAHİN DEMİRAL sahin_demiral@hotmail.co

bini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. 6. İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir. İşe iade davaları iki ay içinde sonuçlandırılır. Bu davalara basit yargılama usulü uygulanmaktadır. Mahkemece verilen kararın temyizi halinde, Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir. Ancak uygulamada mahkemelerin iş yükü nedeniyle söz konusu bir aylık süre bir seneyi bulabilmektedir. İşe iade davası sonucunda, işverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Öncelikle işçi işverene başvuruda bulunması gerekir ardından işveren bir ay içinde işçiyi işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur. İşçiye kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir. İşçi işe başlatılırsa, peşin olarak ödenen bildirim süresine ait ücret ile kıdem tazminatı, belirttiğimiz yapılacak ödemeden mahsup edilir. İşe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bildirim süresine ait ücretin peşin ödenmemesi halinde, bu sürelere ait ücret tutarı ayrıca ödenmelidir. İşçi, mahkeme veya özel hakem kararının kesinleşmesi ve söz konusu kararın tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır.

İSTANBUL DEMİRAL HUKUK BÜROSU 0212 570 40 06 www.demiralhukuk.com

İşe iade davasında işverenin vekili olan avukata işe başlamak için başvuruda bulunulması doğru olmamaktadır. Bu nedenle işçinin yasal süreleri kaçırarak mağdur olmaması için doğrudan işverene başvurması gerekir. İşe iade davasının reddi halinde mahkeme işveren tarafından yapılan feshin kanuna uygun geçerli ve haklı bir nedene dayandığını kabul etmiş demektir. Davanın reddi halinde işçi yargılama giderleri ile karşı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinde karşı taraf vekalet ücretini de ödeyecektir. İşe iade davası red olunmuş olsa bile işçinin kendisine verilmeyen kıdem, ihbar tazminatı ve diğer yasal hakları ayrı bir dava ile işverenden istenebilir. Dava devam ederken işçinin işe geri dönmesi veya işçinin davadan feragat etmesi ha-

linde dava konusuz kalmış olur. İşçinin işe geri dönmesi durumunda, davanın reddine karar verilmesi gerekmeyecektir. İşverenin işçiyi işe geri alması feshin geçersiz olduğu anlamına gelmektedir. Bu durumda işçi işverenden boşta geçirdiği süre nedeniyle en çok dört aya kadar ücret ve diğer haklarını talep edebilecektir. İşçinin davadan feragat etmesi halinde ise yapılan masraflar taraflar üzerinde kalacaktır. İsçinin kanuna uygun bir biçimde işverene başvurması sonrası işverenin de isçiyi işine başlatması durumunda geçersiz nedenle feshedilen sözleşme sonrası isçiye kıdem ve ihbar tazminatı ödenmiş ise bunların iadesi gerekir. Zira mahkeme kararı ile fesih hiç yapılmamış anlamına gelir.



Ülkemizde 5 yıldır uygulanan ve sadece ticari araçları kapsayan kış lastiği zorunluluğunda kapsam genişletildi. Bu kıştan itibaren özel otomobiller de zorunlu olarak kış lastiği takacak. 1 Aralık – 1 Nisan tarihleri arasında kış lastiği takmayan araçlara 625 lira para cezası uygulanacak. Peki yeni düzenleme ne getiriyor? Lastik Sanayicileri ve İthalatçıları Derneği LASİD olarak merak edilen sorulara açıklık getiriyoruz.

ZORUNLU KIŞ LASTİĞİ UYGULAMASINDA YENİ DÜZENLEME

BU KIŞ ÖZEL OTOMOBİLLER DE KIŞ LASTİĞİ TAKACAK K

hat eden bütün araçlar kış lastiği kullanmak zorunda. Şehir içinde uygulama yapılıp yapılmayacağı ortalama yerel sıcaklıklar dikkate alınarak valilikler tarafından belirlenecek ve duyurulacak. Valilikler, tarih aralığını öncesinde veya sonrasında 1’er ay artırabilecek.

ış lastiği zorunluluğu ülkemizde 2012 yılından bu yana uygulanıyor. Ticari araçları kapsayan uygulamaya bu yıl ilk kez yeni bir yasal düzenlemeyle birlikte binek araçları da dahil edildi; yani bütün özel otomobiller de dahil olmak üzere tüm özel motorlu araçlar bu kış itibarıyla zorunlu olarak kış lastiği kullanmaya başlayacak. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nca 1 Nisan 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan tebliğde; ‘’Ülkemiz karayollarında seyreden yabancı plakalı araçlar da dahil olmak üzere ticari ve özel tüm araçlar için kış lastiği kullanma zorunluluğu getirilmiştir’’ dendi. Buna göre Türkiye'de 1 Aralık ile takip eden yılın 1 Nisan tarihleri arasında kalan dört aylık dönemde bütün taşıtlar kış lastiği kullanmakla yükümlü hale geldi. Uygulama kapsamında olduğu halde kış lastiği kullanmadığı tespit edilen araçlara 625 lira para cezası uygulanacak.

Araçta Zincir De Olsa, Kış Lastiği Zorunlu Sürücüler tarafından araçta bulunmasının bir güvence olarak görüldüğü ‘patinaj zinciri’ de kış lastiği tebliğinde yer aldı. En çok merak edilen sorulardan biri olan ‘’Zincirim var, yine de kış lastiği takmam gerekir mi?’’ sorusu düzenlenen tebliğle; ‘’Araçta patinaj zinciri bulunması veya kullanılması kış lastiği zorunluluğunu ortadan kaldırmaz’’ şeklinde yanıt buldu. Sadece buzlu zeminlerde kullanılabilen çivili lastikler, kış lastiği yerine geçebilecek. Ayrıca kış lastiği takılı tüm araçların da kış koşullarında zincir bulundurması zorunlu.

Şehirlerarası Yolda Zorunlu, İl Sınırlarında Valiliğe Bağlı 01 Aralık-01 Nisan arasındaki dört aylık kış döneminde şehirlerarası yollarda seya-

Denetimde Belediyeler De Yetkili Kış lastiği uygulamasının denetiminde de ek yetkilendirmeye gidildi. Şehirlerarası yollarda yapılan kış lastiği denetimlerinde

Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın sınır kapılarındaki denetim birimlerinin yanı sıra belediye birimleri de bu yıl itibarıyla kış lastiği denetimi yapacak. Kış Lastiği Takmayana 625 Lira Ceza Kış lastiği zorunluluğuna uymayan bütün ticari ve özel otomobiller de dahil olmak üzere karayollarında seyreden araçlara denetimler kapsamında 625 lira para cezası uygulanacak. LASİD Genel Sekreteri Erdal Kurt; ‘’Kış lastiği bilinci son yıllarda önemli oranda arttı. LASİD olarak gerekli bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmalarını yapmaya devam ediyoruz. Özel otomobillerin de ilk kez kapsam altına alınmasıyla birlikte uygulama genele yayılacaktır. Kış koşullarında özellikle karayollarımızda güvenli sürüş ve akıcı bir trafik için kış lastiği kullanımının önemine dikkat çekiyoruz. Para cezası binek otolarının 4 adet kış lastiği maliyetinin büyük bir kısmını karşıladığı için sürücüler hem kendi can ve mal emniyeti hem de mevzuatın gereğini yerine getirmek adına uygulamayı benimseyecektir’’ diye konuştu.

31


Temmuz ve Ağustos aylarında yapılan satışlar ile Mercedes-Benz liderlikte bu yıl da iddialı olmaya devam ediyor. Toplu ve bireysel satışlarda öncelikli tercihlerden olan Mercedes-Benz şehiriçi ve şehirlerarası pazarda satışlarına devam ediyor.

YENİ YILDIZLAR YOLLARDA 20.07.2017 Mercedes-Benz Conetco yine tercih edildi Mercedes-Benz Türk tarafından Akbeş Gıda’ya satışı gerçekleştirilen 1 adet Mercedes-Benz Conecto, Resul Dündar, Fatih Alkan, Zafer Alkan, Durali Alkan, Mehmet Alkan ve Kamuran Alkan’a teslim edildi. Teslimat sırasında, tercih nedeni olarak Mercedes-Benz’in kalitesine duyulan güvenden ve yakıt tasarrufundan kaynaklı memnuniyetten bahsedildi. 17.07.2017 Bireyselcinin daimi adresi Tourismo Mercedes-Benz Türk Bayii Koluman Ankara tarafından gerçekleştirilen 1 adet Tourismo 15 RHD, Seyit Kahraman’a teslim edildi. Kahraman, teslimat esnasında Mercedes-Benz otobüslerinin kalitesine ve araçların cep dostu yakıt performansına vurgu yaptı. 27.07.2017 Mercedes-Benz Türk sektöre söz sahibi Mercedes-Benz Türk Yetkili Bayii Has Otomotiv tarafından Katırcıoğlu Seyahat Turizm’e satışı gerçekleştirilen 2 adet Tourismo 16 RHD ve 1 adet Travego 15 SHD, Mustafa Sarı ve İsmet Şeker’e teslim edildi. Teslimat esnasında, Katırcıoğlu Seyahat Turizm yetkilileri Mercedes-Benz’e duydukları güveni yineledi ve yola Mercedes-Benz ile devam etmekten duydukları memnuniyeti dile getirdi. Ulaşımda konforun adresi Mercedes-Benz Mercedes-Benz Türk Yetkili Bayii Mengerler İstanbul tarafından Safir Taşımacılık’a satışı gerçekleştirilen 1 adet Mercedes-Benz Tourismo 16, Cem Salur’a teslim edildi. Salur, teslimat esnasında Mercedes-Benz’in sağladığı konforun yolculara olumlu etkisi ve düşük yakıt tüketimi üzerinde durdu.

03.08.2017 Ayder Turizm’in tercihi Mercedes-Benz Tourismo Mercedes-Benz Türk Yetkili Bayii Mengerler Ankara tarafından Ayder Turizm’e satışı gerçekleştirilen 1 adet Mercedes-Benz Tourismo 15 RHD, Selim Demirci’ye teslim edildi. Teslimat sırasında, Ayder Turizm’in 2018 yılında yatırımlarına Mercedes-Benz Tourismo araçları ile devam edecekleri belirttiler. Ayder Turizm, Mercedes-Benz Türk Tourismo’yu aracın ekonomik yakıt sarfiyatı, dayanıklılığı ve Mercedes-Benz kalitesine duyduğu güvenden dolayı tercih ettiğini belirtti. 07.08.2017 Üniversite ulaşımında Adres Mercedes-Benz Mercedes-Benz Türk tarafından Erciyes Üniversitesine satışı gerçekleştirilen 1 adet Tourismo 15 RHD, Murat Uçar, Yusuf Karakanat ve Şahin Uruç’a teslim edildi. Araçlarını teslim alan müşteriler Mercedes-Benz’i üstün özelliklerinden ve uzun ömürlü olmasından dolayı tercih ettiklerini belirttiler. Turizmcilerin tercihi Mercedes-Benz Tourismo’dan yana Mercedes-Benz Türk Yetkili Bayii Has Otomotiv tarafından Mavi-Yeşil Turizm’e satışı gerçekleşen 2 adet Mercedes-Benz Tourismo 15 RHD, Güngör Kürkütlü ve Mehmet Sadıkoğlu’na teslim edildi. Kürkütlü ve Sadıkoğlu, Tourismo 15 RHD’yi tercih etme nedenleri arasında yakıt ekonomisi, sorunsuz ve konforlu ulaşım garantisi ve Mercedes-Benz güvencesini gösterdi. 18.08.2017 SEÇ Turizm filosunu Tourismo ile yeniliyor Mercedes-Benz Türk Yetkili Bayii Has Otomotiv tarafından SEÇ Turizm’e satışı gerçekleştirilen 4 adet Mercedes-Benz Tourismo 16 2+1 RHD, SEÇ Turizm kaptanlarına teslim edildi. SEÇ Turizm, filosuna dahil etmiş olduğu 4 adet Tourismo 16 ile Mercedes-Benz’e duyduğu güveni bir kez daha gösterdi. SEÇ Turizm yetkilileri Mercedes-Benz Tourismo 16 2+1 yatırımlarının kendileri için oldukça önemli olduğunu kaydettiler ve yatırımlarına Mercedes-Benz ile devam edeceklerini belirttiler. SEÇ Turizm otobüslerine özel olarak yapılan dış tasarım ise büyük ilgi çekti. 21.08.2017 Mercedes-Benz Travego filolarda yerini almaya devam ediyor Mercedes-Benz Türk Yetkili Bayi Koluman İstanbul tarafından Cideliler’e satışı gerçekleştirilen 1 adet Mercedes-Benz Travego 15 SHD, Sezer Çimen, Cavit Aydın ve Hüseyin Kılıç’a teslim edildi. Firma yetkilileri Mercedes-Benz araçlarından çok memnun olduğunu belirtirken bununla birlikte, MercedesBenz otobüslerinin düşük yakıt tüketimi ve sorunsuzluk özelliklerine vurgu yaptılar. 22.08.2017 Halk Otobüslerinde Mercedes-Benz farkı Mercedes-Benz Türk tarafından İstanbul Halk Otobüsü’ne satışı gerçekleştirilen 1 adet Mercedes-Benz Conecto, Cuma Duran ve Murat Duman’a teslim edildi. Teslimat sırasında müşteriler Mercedes-Benz seçimini düşük yakıt tüketimi ve yıllar boyu değişmeyen kaliteye bağladıklarını belirttiler. Bunun yanında, araçların herhangi bir soruna sebebiyet vermemesinin tercihlerinde etkili olduğunu da sözlerine eklediler.


İLKEM TURİZM, FİLOSUNU 36 ADET YENİ MERCEDES-BENZ SPRINTER İLE GÜÇLENDİRDİ Bu yıl 50.yıl dönümünü kutlayan MercedesBenz Türk, 50.yılını teslimatlarla taçlandırıyor. Mercedes-Benz Türk İstanbul merkezli İlkem Turizm şirketine 36 adet Mercedes-Benz Sprinter aracı Gülsoy Otomotiv’in Tuzla’daki tesislerinde törenle teslim etti. İstanbul ve Kocaeli bölgelerinde öğrenci, personel ve Turizm Taşımacılığı alanlarında faaliyet gösteren İlkem Turizm, tercihini Mercedes-Benz Sprinter araçlardan yana kullandı. Mercedes-Benz Türk yetkili bayi Gülsoy Otomotiv Anadolu Şubesi aracılığı ile yapılan satış ile İlkem Turizm filosuna 36 adet Mercedes-Benz Sprinter ekledi ve böylelikle filosundaki Mercedes-Benz araç sayısını 120 adede yükseltti. Mercedes-Benz Türk Hafif Ticari Araçlar Pazarlama ve Satış Türkiye Direktörü Tufan Akdeniz:

“Mercedes-Benz Türk olarak 50.yılımızı kutladığımız bu özel ve bizler için çok önemli yılda teslimatlarımızın bu hızla devam etmesinden ve İlkem Turizm’e 36 adetlik filo teslimatı gerçekleştiriyor olmaktan dolayı gurur duyuyoruz. Mercedes-Benz Türk, hafif ticari araç grubunda Türkiye’de özellikle turizm, öğrenci ve personel taşımacılığı alanlarında önemli bir konuma sahip. Bugün Türkiye’de hafif ticari araç grubunda en yüksek satış rakamına ulaşan ilk 3 marka arasında yerimizi alıyoruz. Hedefimiz pazardaki konumumuzu her geçen gün daha da güçlendirmektir. İlkem Turizm ile olan işbirliğimizi bu anlamda son derece önemsiyoruz” dedi. İlkem Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bayraktaroğlu, Mercedes-Benz Türk’e, bu satışın gerçekleşmesindeki katkılarından dolayı Mercedes

-Benz Türk Yetkili Bayi Gülsoy Otomotiv Anadolu Şubesi’ne ve Mercedes-Benz Finansal Hizmetler’e sağlamış oldukları destek ve kredi imkânları için teşekkürlerini iletti. Ali Bayraktaroğlu, “İlkem Turizm’in filosundaki araç sayısını Mercedes-Benz marka araçlarla güçlendirmenin doğru bir yatırım olduğuna inanıyoruz. Ülkemizin parlak geleceğine destek için yatırımlarımıza hiç tereddüt etmeden ve hız kesmeden devam ediyoruz. İlkem Turizm yönetimi olarak, bu yatırım ile sektördeki gücümüzü artırmayı hedefliyoruz.” şeklinde konuştu. Ali Bayraktaroğlu konuşmasında, “son alımlar ile birlikte İlkem Turizm’in araç parkı 236 araca ulaşmıştır. Biz yenilenmiş filomuz ile Türkiye’nin birçok şehrinde bugüne kadar olduğu gibi hizmet kalitemizi her zaman daha da artırarak var olmaya hazırız” dedi.

GİRAY TURİZM’E 40 ADET SPRINTER Bu sene Türkiye’deki yarım asırlık varoluşunu kutlayan Mercedes-Benz Türk, hafif ticari araç satışlarına tüm hızıyla devam ediyor. Giray Turizm filosunu genişletirken tercihini bir kez daha “yıldız”dan yana kullandı. Gaziantep, Kahramanmaraş, Kilis, İstanbul ve Ankara bölgelerinde personel taşımacılığı alanında faaliyet gösteren Gaziantep merkezli Giray Turizm, filosunu her zamanki gibi yine Mercedes-Benz yıldızı ile genişletti. Mercedes-Benz Türk Yetkili Bayi Koluman Otomotiv aracılığı ile gerçekleşen satışla Giray Turizm, filosuna 40 adet Sprinter ekledi. Bu satışla birlikte araç parkındaki Mercedes-Benz marka hafif ticari araç sayısını 200 adede çıkaran Giray Turizm, araçlarını Mercedes-Benz Türk Yetkili Bayi Koluman Otomotiv’in Gaziantep şubesinden teslim aldı. Takas yoluyla gerçekleşen bu teslimatla birlikte Giray Turizm ve Mercedes-Benz Türk arasındaki iş ortaklığı daha da güçlendi. Mercedes-Benz Türk Hafif Ticari Araçlar Pazarlama ve Satış Direktörü Tufan Akdeniz, “Mercedes-Benz Türk olarak 50.yıldönümümüzü kutladığımız bu anlamlı senede Giray Turizm ile olan işbirliğimizi bir adım daha öteye taşımanın verdiği mutluğu yaşıyoruz. Mercedes-Benz Türk Hafif Ticari Araçlar olarak araçlarımızı müşterilerimizin beklentileri ve yorumlarına göre tasarlıyoruz. Kalite ve güvenden asla ödün vermiyoruz. Bu sebepten dolayı da hafif ticari araç satışlarımıza tüm hızımızla devam ediyoruz. Giray Turizm’e bir kez daha markamıza olan yakın ilgilerinden dolayı teşekkür ediyor ve yeni araçlarının hayırlı olmasını diliyoruz” dedi. Giray Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Şerif Dalgıç, “Yeni araç alımımızda bir kez daha “yıldız”ı tercih ettik. Giray Turizm olarak kaliteli hizmet ve müşteri memnuniyetine çok önem veriyoruz ve biliyoruz ki Mercedes-Benz Türk de bizim gibi kaliteye çok önem veriyor. Bu sebepten dolayı filomuzdaki araç sayısını arttırırken yine Mercedes-Benz’den yana kullandık. Mercedes-Benz Türk’e verdikleri kaliteli hizmetten dolayı, Mercedes-Benz Türk Used1 ekibine 2.El alım satım işlemleri için ve bu satışın gerçekleşmesindeki katkılarından dolayı Mercedes-Benz Türk Yetkili Bayi Koluman Otomotiv’e teşekkür ediyoruz. İşbirliğimizin ilerleyen dönemlerde de devam etmesini temmenni ediyor, ayrıca Mercedes-Benz Türk’ün 50.yıldönümünü yürekten kutluyoruz” dedi.

33


KARSAN’DAN DÜNYAYI ULAŞIMDA GELECEĞE TAŞIYACAK YATIRIM Geliştirdiği toplu taşıma sistemleriyle öne çıkan, global ve ulusal ihalelerde adından sıklıkla başarıyla söz ettiren Karsan, “Sınırsız Ulaştırma Çözümleri” vizyonuyla aldığı aksiyonları kapsamında Finlandiyalı mobilite servis operatörü MaaS Global’e yatırım yapan ilk otomotiv şirketi oldu. Toplu taşıma ile bireysel ulaşım arasında bir köprü oluşturan MaaS Global ulaşımda bir devrim gerçekleştirmesiyle ön plana çıkıyor. Sadece bireylere trafikte kaybettikleri zamanı geri kazandırmakla kalmayan MaaS Global, aynı zamanda otonom sürüş özelliğine sahip araçların entegre olduğu daha az özel araç kullanımı ile daha temiz kentleri hedefleyen vizyonuyla dikkat çekiyor. Karsan, gerçekleştirdiği yatırımla kentiçi ve kentlerarası ulaşım sahasında dünyaya ulaşım hizmeti sunma konusunda öncülük etmeyi hedefliyor.

K

arsan’ın elektrikli araçlardan otonom sürüşe kadar geleceğe yönelik Ar-Ge odaklı vizyon çalışmalarının bulunduğunun altını çizen Karsan CEO’su Okan Baş, “Önemli hissedarlarından olduğumuz MaaS Global, dünyanın bu alanda faaliyet gösteren ilk şirketi olmasıyla dikkatleri çekiyor. Ulaşım sistemini çok daha etkin hale getirmeyi hedefleyen ve uygulamaya konmasında etkin ana oyunculardan biri olan MaaS Global’e Karsan olarak ilk yatırım yapan otomotiv şirketi olduk. MaaS’ın ardında yatan temel fikir, bireylerin günlük mobilite ihtiyaçlarını kullandıkça ödeme veya aylık abonelik çözümü ile bir uygulama üzerinden tesis etmek. Bu minvalde yapılan global araştırmalara baktığımızda 2030 yılına kadar küresel mobilite çözüm pazarının (MaaS) bir trilyon doları aşacağı tahmin ediliyor. Hızla büyüyen pazara ilk giren Finli şirketin geleceği son derece parlak ve umut vaat ediyor.

34

Karsan olarak sektörünün öncüsü olan ve hissedarı olduğumuz MaaS Global’e yaptığımız yatırımın karşılığını en iyi biçimde alacağımıza inanıyoruz” dedi. Kuruluşunun 50. yılını geride bırakan ve global olarak belirlediği “Sınırsız Ulaştırma Çözümleri” kapsamında faaliyetlerine aralıksız devam eden Karsan, Finlandiyalı MaaS Global isimli dünyanın ilk “servis olarak mobilite” (MaaS) şirketine yatırım yapan ilk otomotiv şirketi oldu. Karsan’ın hissedarları arasında olduğu MaaS Global, farklı ulaşım çözümlerini bir arada sunan yenilikçi bir ulaşım platformu oluşturmak üzere kuruldu. Şirket, ‘Whim’ adı verilen dijital uygulaması üzerinden müşterilerin ulaşım ihtiyaçlarına göre belirlenmiş toplu taşıma, e-taksi çağırma ve otomobil kiralama hizmetlerini kapsayan aylık bir abonelik paketi satın almalarını sağlıyor. Şu an için Helsinki’de faal olan uygulamanın kapsama alanının bu yıl Avrupa’nın en önemli üç kentinde daha


devreye alınması ve devamında ise dünyanın dört bir yanındaki kentlere yaygınlaşması planlanıyor. Sadece bireylere trafikte kaybettikleri zamanı geri kazandırmakla sınırlı kalmayan bir vizyon ortaya koyan MaaS Global, aynı zamanda otonom sürüş özelliğine sahip araçları, daha az bireysel otomobil kullanımı ve daha temiz kentleri de içeren hedefleriyle de ön plana çıkıyor. MaaS Global'in vizyonu ve iş modelinin Karsan’ın mevcut ve gelecekteki müşterilerinin mobilite ihtiyaçlarına çözüm üretmeyi esas alan stratejik hedefi çok iyi örtüştüğünü vurgulayan Okan Baş, Karsan’ın elektrikli araçlardan otonom sürüşe kadar geleceğe yönelik Ar-Ge odaklı vizyon çalışmalarının bulunduğuna dikkat çekti. Karsan CEO’su Okan Baş, “Önemli hissedarlarından biri olduğumuz MaaS Global, dünyanın bu alanda faaliyet gösteren ilk şirketi olmasıyla dikkat çekerken, ulaşım sistemini çok daha etkin hale getirmeyi hedefleyen bu oluşumunun tetikleyicilerinden ve uygulamaya konmasında etkin ana oyunculardan biri olan Karsan da bu şirkete tüm dünyada yine ilk yatırım yapan otomotiv şirketi olmasıyla ön plana çıkıyor. MaaS’ın ardında yatan temel fikir, bireylerin günlük mobilite ihtiyaçlarını kullandıkça ödemeyi tek seferlik veya aylık abonelik çözümü ile bir uygulama üzerinden tesis etmek. Bu minvalde yapılan global araştırmalara baktığımızda 2030 yılına kadar küresel mobilite çözüm pazarının (MaaS) bir trilyon doları aşacağını tahmin ediliyor. Hızla büyüyen pazara ilk giren Finli şirketin geleceği son derece parlak ve umut vaat ediyor. Karsan olarak sektörünün öncüsü olan ve hissedarı olduğumuz MaaS Global’e yaptığımız yatırımın karşılığını en iyi biçimde alacağımıza inanıyoruz” dedi. MaaS Global CEO’su ve Kurucusu Hietanen: “Mobiliteye bugüne kadar hep yanlış bakış açısıyla baktık” Helsinki merkezli start-up MaaS Global'in CEO'su ve kurucusu Sampo Hietanen, MaaS'ı servis olarak Mobilite (Mobility as a Service) alanında dünyanın ilk şirketi olarak konumlandırmasıyla dikkat çekiyor. Sistemin zaman kazandırma noktasında tüketiciye çok büyük fayda sağladığını ifade eden Sampo Hietanen: “MaaS Global’in Whim uygulamasıyla kullanıcılarımıza otobüslerden trenlere, tramvaylara, taksilere ve hatta kiralık otomobillere kadar her türlü ulaşım ihtiyacını çözme yolu sunuyoruz. Sistemimiz ay içerisinde gerçekleştirilecek her bir seyahati kapıdan-kapıya şeklinde kapsıyor. Bence sistemin en büyük faydalarından biri araba sahipliği ihtiyacını azaltıp mevcut ulaştırma modlarının en etkin ve bireylerin ihtiyacına uygun olarak kullanılması ile trafik sıkışıklığına önemli bir çözüm sunarak bireylere daha fazla zaman kazandırıyor olması. Her gün ortalama 90 dakikamızı ulaşıma ayırıyoruz. Söz konusu süreyi kendimize ayırıp geri kazanabilsek, nasıl olur?” açıklamasıyla dikkat çeken bir yaklaşıma sahip olmasıyla ön plana çıkıyor. “Bugüne kadar mobilite konusuna yanlış bir bakış açısıyla yaklaştık” diyen Hietanen; “Sadece A noktasında B noktasına ulaşmak son kullanıcı için yeterli değil, tüm yolculuk süresindeki deneyim de önemli. Eğer ulaşım hizmetleri gerçekten rahat ve kullanışlı kılmak üzere dijital olarak entegre edilebilirse trafik sıkışıklığı ve kirlilik azaltarak verimlilik önemli oranda arttırılabilir.” yaklaşımıyla da şirket vizyonu hakkında önemli ipuçları veriyor. Servis olarak mobilite (MaaS) nedir? MaaS’ın asıl amacı; gerçek zamanlı bilgileri kullanarak ve ulaşımı büyük ölçüde optimize ederek yolculara kolaylıkla kullanabilecekleri entegre bir sistem sunmak ve böylece ulaşımın geleceğini sürdürebilir kılmak. MaaS ile; otoparklar, otobüsler, özel araçlar, trenler, ödeme sistemleri yani kısaca bütün ulaşım sistemleri birbirine bağlı bir sistem içinde işleyecek ve ulaşım ihtiyacı olan bütün bireylere, ihtiyaçlarına özel çözümler sunacak. Böylelikle yolcular, bireysel araçlarından bağımsız kendileri için en konforlu, en kısa ve en ekonomik ulaşım çözümünü seçme özgürlüğüne sahip olacak. Finli konsept globalleşiyor MaaS konsepti, ulusal taşımacılık politikalarında zaten önemli bir rol üstlendiği Finlandiya’da doğdu. Dijitalleşme ve mevcut uygulamaların en iyisini bir araya getirerek tüm ulaşım evrenini değiştirecek olan MaaS önemli bir inovasyon olarak kabul ediliyor. MaaS konseptinin kurucusu olan Sampo Hietanen, hizmetin ana hatlarının oluşturulması için küresel çapta öncülük ediyor. Ulaşımın dünyanın büyük ikinci tüketici pazarı olması ve ortalama kullanıcıların ulaşıma için ayda 300 euro harcaması göz önüne alındığında MaaS şaşırtıcı bir potansiyele sahip. Sadece tüketicilerin hayatlarını iyileştirmekle kalmayan ve çevrenin korunmasında önemli bir rol de üstlenen MaaS aynı zamanda küresel çapta benzersiz iş fırsatları da sunacak. Karsan’dan sonra geçtiğimiz günlerde, Avrupa’da merkezi bulunan Toyota’nın finansal ayağı da MaaS Global’e yatırım yaptı. Otomotiv şirketlerinin ardı ardına yatırımlarının MaaS Global'in pazar girişini hızlandırmaya ve uzun vadeli sadık bir müşteri tabanını oluşturmaya yardımcı olması bekleniyor.


SAĞLIK

Uz. Dr. Aylin Yavuz

BAŞ AĞRISIYLA BAŞ ETMENİN 10 YOLU

Kimi zaman stresten, kimi zaman uykusuzluktan kimi zaman da az su içmek gibi yaptığımız hatalı davranışlardan çoğumuz baş ağrısı sorunu yaşıyoruz. Genellikle hafif veya orta şiddette tüm baş bölgesinde ağırlık, gerginlik olarak hissedilen gerilim tipi baş ağrıları pek çoğumuzun yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Aslında günlük hayatımızda yapacağımız ufak değişikliklerle gerilim tipi baş ağrısından korunabileceğimizi söyleyen Liv Hospital Nöroloji Uzmanı Dr. Aylin Yavuz alınması gereken önlemleri anlattı.

Ilık duş alın Gün içinde gerilen kasları gevşetmek için ılık bir duş yapın. Ne çok sıcak ne de çok soğuk olmalı. Ilık duş kasları gevşeterek baş ağrısından korunmazında yardımcı olacaktır.

rısını tetikleyen önemli etkenlerden. Yoğun stres altında olduğumuz dönemlerde çok kısa süreliğine de olsa ortamdan uzaklaşmak, kendimize zaman ayırmak stresten ve baş ağrısından korunmamızı sağlayacaktır.

Dinlenin Aşırı yorgunluk da gerilim tipi baş ağrısına neden oluyor. Bu yüzden dinlenmek ya da istirahat etmek ağrıyı önlemek için çok önemli. Dinlenmeye geçildiğinde kan dolaşımı düzenlemeye başlıyor, böylece tüm organlara, özellikle de beyne oksijen girişi artıyor. Beyinde artan oksijen girişi ağrıda koruyucu etki gösteriyor.

Soğuk /sıcak uygulaması yapın Sıcak veya soğuk uygulaması özellikle gerilim tipi baş ağrılarından kurtulma da çok işe yarıyor, gergin kasları gevşeterek baş ağrısından kurtulmada yardımcı oluyor. Sıcak uygulamayı ılık bir havluyla, soğuk uygulamayı ise bir beze küçük buz torbalarıyla yapabilirsiniz. Şakak ya da boyun bölgesi üzerinde bir süre tutun ardından 20 dakikada bir olmak üzere uygulamayı 3 kere tekrarlayın. Baş ağrısından kurtulmanızda yardımcı olacaktır.

Bol bol su tüketin Yaşam kaynağımız olan su, kan dolaşımını kolaylaştırıyor ve vücuda gerekli olan elektrolit ile minerallerin dengesini sağlıyor ve baş ağrılarında koruyucu etki yapıyor. Bu nedenle günde 2 litre su tüketmek çok önemli. Alkol, kafein ve şeker tüketimini de azaltmak kan dolaşımını rahatlatarak ağrı yapıcı maddeleri uzaklaştırıyor. Stresten uzak durun Günlük yaşam kalitesini bozan depresyon ve anksiyete gibi psikiyatrik bozukluklar baş ağ-

36

Gevşeyin Baş ağrılarını önlemek için stresten uzak durmak ve mümkünse gevşeyebilmek çok önemli. Bunun için derin nefes alma, yoga, davranış terapileri ile akupunktur gibi gevşeme terapilerinden faydalanabilirsiniz. Gevşemeyi başardığınızda beyninizdeki serotonin düzeyi artacak ve baş ağrısından korunacaksınız. Uyku düzeni çok önemli Kaliteli uyku sağlığımız için en az su içmek

kadar kaliteli büyük önem taşıyor. Özellikle uyku sırasında salgılanan melatonin hormonu, vücudumuz için oldukça faydalı. İyi bir uykunun başlıca ölçüsü ise sabah dinç uyanmak ve gün içinde zinde hissetmek. Uyku düzeninizi günde 6 saatten az, 10 saatten de fazla olmamak şeklinde düzenleyin. Duruşunuza dikkat edin Yanlış duruş kasların gerginliğini artırarak sağlık açısından pek çok probleme yol açabilir. Kasların gerginliğini azalmak ve baş ağrılarını önlemek için doğru duruş çok önemli. Vücudunuzun dik olmasına dikkat etmelisiniz. Öğün atlamayın Uzun süren açlık baş ağrısını tetikleyebiliyor. Bu yüzden öğün atlamamak gerekiyor. Ara öğünlerle birlikte günde 5-6 öğün beslenmeyi ihmal etmeyin. Düzenli egzersiz yapın Düzenli egzersiz demek baş ağrılarının azalması demek. Düzenli yapılan egzersiz mutluluk hormonunun salınmasını sağlıyor, kan dolaşımını düzenliyor ve kasları gevşetiyor.


SAĞLIK

Prof. Dr. Mustafa Bozbuğa

Göğüs ağrısı, sol kolda, sol omuzda, sırtta ve göğüste hissedilen baskı ile içten yanma tarzındaki ağrılar, çarpıntı, ani başlayan nefes darlığı ve aşırı terleme... Tüm bu şikayetler, kalp krizinin en belirgin belirtileri arasında yer alıyor. Ancak bazı kişiler bu belirtiler olmaksızın da kalp krizi geçirebiliyor. Bu nedenle düzenli kalp kontrollerinin ihmal edilmemesi gerekiyor. Memorial Şişli Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Ali Metin Esen, sessiz kalp hastalığı ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.

SESSİZ KALP HASTALIKLARINA

D İ K K A T

Kalp Krizi Geçirdiğini Bilmeden Yaşayan Kişiler De Var Yaşamın devamlılığında en önemli organlardan biri olan kalp, vücuda kan pompaladığı sürece hayat devam etmektedir. Ancak kalpte bazen sıkıntılar olabilir ve bunun sonucu vücutta bazı şikayetler meydana gelir. Göğüste, sol kolda ağrı ve baskı, çarpıntı en sık görülen şikayetlerken; bazen bunların hiçbiri olmaksızın yorgunluk, uykusuzluk gibi müphem belirtilerle de kalp krizi gelebilir. Sessiz kalp krizi olarak tanımlanan bu tabloda, en riskli grubu; diyabet, kronik böbrek hastaları, özellikle 70 yaş üstündekiler ve kadınlar oluşturur. Kronik iskemik kalp hastalığı olanlarda oluşabilen köprü damarlar sayesinde hasta kalp krizi geçirdiğini bilmeden, uzun yıllar hastalığının farkında olmadan yaşayabilir. Bu hastalarda kalp yeterince beslenemediği için sessiz iskemiler söz konusu olabilir. Bu grup hastalarda kalp yetersizliği, aritmi ve ani kalp ölümleri görülebilir.

Ani Kalp Ölümü Gençler İçin De Büyük Risk Ani kalp ölümü; iki saat içerisinde hastanın bilinen bir hastalığı olmaksızın yaşamını kaybetmesi olarak tanımlanır. Bunların önemli bir kısmında sessiz seyreden iskemik tablolar olduğu bilinir. Sessiz iskemi tablosuna bilinen riskli grupları dışında genç, diyabeti olmayan, erkek hastalarda da rastlanabilir. Hastalığın ortaya çıkmasında tıkanan damarın büyüklüğü, beslediği miyokard alanı ve kalbin fonksiyonlarına etkisi gibi birçok değişik faktör önem taşır. Sessiz iskemiye neden olan tıkanmalar, damarların daha alt bölümlerinde ve ana damar yerine yan dalların ya da daha az önemli olan dalların tıkanması sonucunda çoğunlukla ortaya çıkar. Miyokardın o bölgesini kanlandıran başka küçük dalcıklar olduğundan ve ana dal da çalıştığı için hasta bunu hissetmeyebilir. Kalbin en önemli damarı LAD, bazı insanlarda doğuştan ikili olur. İkili LAD damarında, bir dal tıkandığında diğeri onun çalıştığı alanı beslediği için hasta bunu da hissetmeyebilir. Anjiyo İle Kesin Tanı Konuyor Hiçbir belirti vermeksizin ortaya çıkan sessiz iskemi, çoğu zaman tesa-

düfen yakalanmaktadır. Check-up sırasında, ekokardiyografi veya elektrokardiyografide kalbin bir bölümünün daha yavaş çalıştığı, daha az kasıldığı görülür. Elektroda buna ilişkin değişiklikler saptanır. Nedene yönelik araştırma yapılırken hasta kalp krizi öyküsünden söz etmese de görüntüleme yöntemleri buna ilişkin bulgular ortaya çıkarabilir. Hastada belirti olmasa bile özellikle koroner arter hastalığı için risk faktörlerine sahip insanlarda ileri tetkiklere başvurulmalıdır. Efor, miyokard perfüzyon sintigrafisi, stres eko kardiyografi gibi testlerden biri yapılarak hastalığın tanısı konulur. Tanı sonrası kalpteki problemin ciddi, damardaki sorunun ise yaygın olduğu birtakım kriterlerle anlaşılırsa hastaya anjiyo önerilir.

Risk Faktörlerine Yönelik Önlemler Alınmalı Yapılan tetkiklerde kalp damar hastalığı saptanmadığı takdirde gelecek yıllarda kalp damar hastalığına yakalanmayı önlemek amacıyla risk faktörlerine yönelik iyileştirici önlemler alınır. Diyabet, sigara kullanımı, hiperkolesterolemi (kötü huylu kolesterolün belli düzeyin üzerinde olması), tansiyon hastalığı gibi birden fazla risk faktörüne sahip hastalarda hastanın göğüs ağrısı yakınması dikkate alınarak bazen doğrudan koroner anjiyografi önerilir. Hastaların bir bölümü standart koroner anjiyografi yaptırmaya karşı direnç gösterebilir. Bu durumda halk arasında ‘sanal anjiyo’ da denilen koroner CT anjiyo tavsiye edilir. Böylece koroner hastalığı saptanır. Koruyucu Önlemler Öne Çıkıyor Koroner arter hastalığının tedavisi, girişimsel ve koruyucu olarak iki şekildedir. Girişimsel tedavilerde; stent, balon, bazen de by-pass’a varabilen tedaviler uygulanır. Hastalığın kendisinin girişimsel yöntemlerle cerrahi olarak, stent balonun yanında diğer damarları korumaya yönelik tedavileri de olabilir. Koruyucu tedavi kapsamında ise haada beş gün, kişinin sağlık durumuna uygun olarak hafif ve orta düzey egzersizler önerilir. Sigara içenlerin bu alışkanlığı bırakması, diyabet hastalarının mutlaka bir endokrinoloji uzmanının takibine girmesi, obezite halinde diyetisyen kontrolünde kilo verilmesi ve alkol tüketiliyorsa bunun sınırlandırılması önem taşımaktadır.

37


Michelin tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen ‘Doğru Hava Basıncı’ etkinliği 2017’de Türkiye genelinde 7 ilde gerçekleşecek ve sürücülere güvenli sürüş için lastikte doğru hava basıncının önemini anlatacak.

MICHELIN ‘DOĞRU HAVA BASINCI’ ETKİNLİKLERİ BAŞLIYOR 2004 yılından bu yana Michelin’in sürücüleri lastiklerde düşük hava basıncının yarattığı tehlikelere karşı bilgilendirmek amacıyla sürdürdüğü “Doğru Hava Basıncı” etkinliği, 13. yılında da sürücüleri bilinçlendirmeye devam ediyor. Bu yıl 26 Ağustos – 21 Eylül tarihleri arasında Sapanca, Susurluk, Afyon, İzmir, Antalya, İstanbul ve Ankara olmak üzere toplam 7 noktada düzenlenecek etkinliklerde, alanında uzman Michelin yetkilileri tüketicilerle buluşarak lastikte doğru hava basıncı konusunda farkındalık yaratacak. Aktiviteler boyunca, sürücülerin lastikte doğru hava basıncı için yalnızca birkaç dakika ayırarak trafik kazalarını önemli ölçüde önleyebileceği anlatılacak. “Doğru Hava Basıncı” aktiviteleri kapsamında kurulacak kontrol noktalarında kısa zaman içerisinde sürücülerin lastik hava basınçları ölçülerek değerlendirilecek. Ölçüm işleminin gerçekleşmesinin ardından tavsiyelerini paylaşacak Michelin ekipleri, katılımcıların lastiklerinin hava basıncını araç üreticilerinin tavsiyelerine uygun olarak ayarlayacak. 26-27 Ağustos tarihlerinde Sapanca’da Berceste Dinlenme Tesisleri’nde başlayan aktiviteler, 30-31 Ağustos’ta Susurluk Festiva Outlet’te; 5-6 Eylül’de Afyon Afium AVM’de; 9-10 Eylül’de İzmir Forum Bornova’da; 12-13 Eylül’de Antalya 5M Migros AVM’de; 16-17 Eylül’de Carrefour İçerenköy AVM’de ve 20-21 Eylül’de Ankara Acity AVM de gerçekleştirilecek. Doğru hava basıncı neden önemli? Lastik basıncının doğru seviyede olması güvenlik, uzun ömür ve yakıt tasarrufu açısından büyük önem taşıyor. Lastik basıncının gerektiğinden daha düşük veya daha yüksek olması aracın yol tutuşunu, lastiğin performansını ve dayanıklılığını olumsuz yönde etkilerken, bu durum ciddi kazalara yol açabiliyor. Düşük basınç, lastiğin yola tutunmasını zorlaştırırken sürücüye araç hakimiyeti sağlaması konusunda sorunlar yaşatabiliyor. Düşük hava basınçlı olarak kullanılan lastikler: • Yol tutuş kabiliyetini azaltır. • Direksiyon hâkimiyetinde tutarsızlığa neden olur. • Islak zeminde fren mesafesini uzatır • Aşırı ısınacağından patlama riski artar Tüm bunlar da trafik kazalarının meydana gelmesi riskini artırır. Yakıt tüketimini artırıyor, lastik ömrünü % 30’a kadar azaltıyor Doğru lastik hava basıncı, trafikte güvenliği sağladığı kadar yakıt tasarrufu ve lastik ömrünü uzatması açısından da avantajlar sağlıyor. Hava basıncı düştükçe, lastiğin yuvarlanma direnci artıyor. Ortaya çıkan enerji kaybının motor tarafından dengelenmesi daha fazla tüketime neden olurken, düşük hava basıncı lastiklerin hızlı aşınmasına da yol açarak, lastik ömrünü yüzde 30’a varan oranda azaltıyor. Sürücüleri lastik hava basınçlarını düzenli olarak kontrol ettirmeleri konusunda uyaran Michelin, lastiklere en az ayda bir kez ve uzun yolculuklar öncesinde araç üreticilerinin tavsiyesine uygun olarak hava basılmasını öneriyor.


Mübarek Kurban Bayramı’nın sektörümüz adına nice hayırlar getirmesi ümidiyle… Sektörümüzün, ortaklarımızın, şoförlerimizin, şirket çalışanlarımızın mübarek Kurban Bayramı’nı kutlarım. Bayramımızın barışa, huzura, mutluluğa ve hayırlara vesile olmasını yüce Allah’tan niyaz ederim. İSTANBUL HALK ULAŞIM A.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKANI NACİ YAĞIZ

Sektörümüzün, ortaklarımızın, şoförlerimizin, şirket çalışanlarımızın mübarek Kurban Bayramı’nı kutlarım. Bayramın barışa, huzura, mutluluğa ve hayırlara vesile olmasını yüce Allah’tan niyaz ederim. ÖZULAŞ A.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKANI GÖKSEL OVACIK


Tüm Özel Halk Otobüs camiasının Kurban Bayramı’nı kutlarım. Mübarek Kurban Bayramı’nın sektörümüz, vatanımız ve milletimize; barış, huzur, mutluluk ve hayırlar getirmesini Cenabı Allah’tan dilerim. MAVİ MARMARA ULAŞIM A.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKANI RAMAZAN GÜRLER

Mübarek Kurban Bayramı’nın sektörümüz, vatanımız ve milletimize; barış, huzur, mutluluk ve hayırlar getirmesini Cenabı Allah’tan dilerim. Toplu taşıma camiasının Kurban Bayramını kutlar, tüm çalışanlara bol kazanç dilerim. ÖZTAŞ ULAŞIM A.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKANI MEHMET TEKİN


on-kapaki-ici-arka-kapak-ici_Layout 1 28.08.2017 22:08 Page 2

Gülmece Gülmece Horlamaya Kesin Çözüm Bir gemici geç vakit otele gelmiş. Yer olup olmadığını sormuş: “İki kişilik bir odada tek yatağım var” demiş resepsiyon görevlisi, “Ancak pek tavsiye etmem. Çünkü öteki yatakta fena halde horlayan bir delikanlı yatıyor." "Ziyanı yok", demiş gemici, “Verin bana o yatağı..." Ertesi sabah gemici hesabı ödemeye indiğinde otelci sormuş: "Nasıl uyuyabildiniz mi?" "Çok güzel uyudum" demiş gemici. "Yanınızdaki müşteri hiç horlamadı mı?" “Hiç horlamadı..." "Ama nasıl olur?" "Odaya girince yanağından ‘merhaba güzel çocuk’ diye bir makas aldım. Sabaha kadar gözlerini kırpmadan yatakta oturdu."

TELEFON Temel iki kulağı da yanık bir şekilde hastaneye gelir. Doktor, “Nasıl oldu?” diye sorar. Temel, “Ütü yapıyordum, birden telefon çaldı, ütüyü telefon zannedip kulağıma tuttum” der. Doktor, “ Peki diğer kulağını nasıl yaktın?” diye sorar. Temel, “Kulağım yanınca ambulans çağırmak için ütüyü bu kez bu kulağıma tuttum”.

Mail Adamın biri yeni ulaştığı otele kayd ını yaptırır. Odasına girdiğinde masada bir bilg isayar görür ve karısına e-mail atmaya karar verir . Fakat yazdığı mesajı farkında olmadan yanl ış bir adrese gönderir… Tam bu sırada farklı bir yerde kadın, kocasının cenaze töreninden evine yeni dönmüştür ve bilgisay arındaki maili görür, arkadaşlarından geld iğini düşündüğü maili okuyunca olduğu yere yığılıp kalır.Odaya giren annesi yerde yata n kızını ve ekrandaki mesajı görür. Kime: Sevgili karıma Konu: Yeni ulaştım. Tarih: 11 Ağustos 2014 “Benden haber aldığına şaşıracağında n eminim. Burada bilgisayar var ve sevd iklerimize email gönderebiliyoruz.Buraya yeni ulaştım ve kaydımı yaptırdım. Her şey yarın seni n buraya geleceğini düşünülerek hazırlanmış. Seninle buluşmayı dört gözle bekliyorum. Uma rım benim gibi sorunsuz bir yolculuk geçirirsin . Not: Burası çok sıcak.

MAAŞA ZAM Kalabalık bir belediye otobüsünde kadının biri haykırmış: - Terbiyesiz adam, yeter artık! Adam: - Aman bayan ne oldu ki? - Daha ne olacak geçtin arkama. Taksim den beri ayıptır be! Adam: - Efendim yanlış anladınız herhalde. Bugün aybaşı. Maaşımı aldım, cebimde o var. O dokunmuş olacak. Kadın: - İyi de be adam, Taksim’den Şişli’ye gelene kadar maaşına zam mı geldi?

HA KÖTÜ BİRİ KÖTÜ BİRİ DA nla arar ve hastaefo tel ı Doktor hastasın uçok kötü haberi old sına bir kötü biride ğunu söyler. ce hangisini söyle Daha sonrada ilk ön kötü sorar. Hasta ilk önce memi istersiniz diye hasr kto Do r. iğini söyle haberi duymak isted taya: at , e ne yazık ki 24 sa - Tahlillerinizi aldım ömrünüz kaldı, der. ktora sorar: Hasta yıkılmıştır. Do olabilir ki? - Daha kötü haber ne Doktor : yorum ama telefo- Dünden beri sizi arı şüre bildim! nunuzu daha yeni dü

ASANSÖR Köylü oğlan ve babası büyük şehre ilk defa gelmişler. Alışveriş merkezinde zemin kattaki iki gümüş renkli parlak duvarın ağır ağır açılıp kapanması ilgilerini çekmiş. “Bu ne baba?” diye sormuş oğlan. Hayatında hiç asansör görmemiş baba “Bilemiyorum oğlum!” demiş. Onlar bu ilginç şeyi nefeslerini tutup izlerken tekerlekli sandalyeli yaşlı bir kadın sağa sola kayan gümüş renkli duvarlara doğru gitmiş ve bir düğmeye basmış. Duvarlar açılmış, yaşlı kadın yoğun ışıklı küçük bir odaya girmiş, duvarlar kapanmış. Oğlan ve babası kapının üzerindeki küçükten büyüğe doğru yanıp sönen ışıklı rakamları izlemişler. Son rakamdan sonra aynı sırayla bu sefer geriye doğru ışıklar teker teker yanmış. Sonunda duvar iki yana kayarak açılmış, dışarı 24 yaşlarında incecik muhteşem bir kadın çıkmış. Oğlum demiş adam kızdan gözlerini ayıramayarak, “Koş… Koş anneni getir!”

SORGU MELEĞİ Adamın biri bir gün ölür ve öbür dünyaya gider. Sorgu meleği nasıl kötülükler yaptın diye sorar. Adam saymaya başlar. Bir süre sonra bitirir. Sorgu meleği yanında yardımcısına döner ve bir şeyler fısıldar. Adam hemen atılır ve derki: - Peki, yaptığım iyilikler ne olacak. Sorgu meleği: - Bir kere bir dilenciye 100 milyon vermişsin. Bir kere de bir boyacıya 200 milyon vermişsin der. Adam sevinir. Sorgu meleği: - Bu adama 300 milyonunu verin ve hemen cehenneme atın der.

ARÇİL VE ŞOTA İkiz olan Arçil ve Şota Trabzonspor’a yeni gelmişler. İlk maçta Şota oynarken Arçil yedekte bekler. Şota berbat oyna de maktadır. Taraftarlar kızgın bir şekil başkana “Bir de buna bir sürü para verdin. Adam dökülüyor” diye bağırınca Şobaşkan teknik heyete talimat verir ve ta’yı oyundan almalarını söyler. Şota a oyundan alınır ve yerine ikizi Arçil oyun girer. Taraftar bu kez şöyle tepki verir N2 “YAPMA BE BAŞKAN, AYNI ADAMDA IN” ALD Mİ TANE

GÜNAHINIZ YOK Kadın’ ın biri günah çıkarma hücresine girmiş ve başlamış anlatmaya: - Beni bağışlayın Peder, kitapta yazılı olan 7 günahtan birisini işledim. Kibir suçunu işledim. Günde 2 defa aynaya uzun uzun bakıp, kendi kendime “Ben ne güzel kadınım” diyorum. Bunun üzerine Peder, aradaki perdeyi açıp kadına yakından bakmış ve şöyle demiş: - Hanımefendi, size çok iyi haberlerim var. Günahınız yok, yanlışınız var.

Alman vatandaşı Uzun çabalar sonucunda Alman vatandaşlığına kabul edilen genç, babasına sürpriz yapmak için sevinç içinde eve koşmuş: - Baba, bak Alman vatandaşıyım artık... Birinci kuşak milliyetçilerden olan baba çok sinirlenir: - Ulan soysuz, hangi yüzle gider de Alman vatandaşı olursun" diye gürlerken oğlunun suratına bir de Osmanlı tokadı akşeder... Koşa koşa geri dönen oğlan bir yandan da şöyle söyleniyormuş: - Şu hale bak yaa, Alman vatandaşı olalı bir saat geçmedi Türklerle başım belaya girdi...


12

İstanbul Sancaktepe Showpark

Ankara Showpark

Kocaeli Showroom

İstanbul Sancaktepe Showpark

Ankara Showpark

Kocaeli Showroom


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.