Halkulasim58

Page 1


on-kapaki-ici-arka-kapak-ic-ek:Layout 1 07.03.2015 14:12 Page 1


01-27-sayi58:Layout 1 07.03.2015 14:14 Page 1


01-27-sayi58:Layout 1 07.03.2015 14:14 Page 2


01-27-sayi58:Layout 1 07.03.2015 14:14 Page 3


01-27-sayi58:Layout 1 07.03.2015 14:14 Page 4

İÇİNDEKİLER

8-9

İmtiyaz Sahibi: Murat UZUN Gsm.: 0555 553 20 72

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ahmet ERGUN Gsm.: 0505 423 12 17

TESLİMAT VE TANITIMLAR HIZLA DEVAM EDİYOR

2015 AKIA’NIN BÜYÜME YILI OLACAK

Editör Ahmet ERGUN

Halkla İlişkiler Müdürü Melek ALTUNDAŞ

YAYIN TÜRÜ Ulusal Süreli Yayın - Aylık

4

18-19

Basım Yeri ANKA Matbaacılık LTD.ŞTİ.

Yakıt Testlerinde Rakip Tanımayan Temsa Avenue, Tasarrufuyla İşletmecilere 10 Yılda Bir Otobüs Parası Kazandırıyor.

YAKITTA CİMRİ TEMSA AVENUE OTOBÜS KAZANDIRIYOR

İçindekiler

Yönetim Yeri Tarlabaşı Bulvarı Kalyoncu Kullu Mh. Gönül Apt. No.:242 Kat: 2 Daire: 2 34435 Beyoğlu/İSTANBUL Tel&Fax : 0212 361 45 29 E-mail: halkulasim@hotmail.com

16-17

Grafik Tasarım EYLÜL GRAFİK-Satı GÖKÇE Tel: (0212) 252 62 57

“ÖZGECAN” EN ÇOK MİNİBÜSÇÜLERİ AĞLATTI


01-27-sayi58:Layout 1 07.03.2015 14:14 Page 5

ORTAKLARIMIZ ÖZULAŞ’A SAHİP ÇIKTILAR

Şehir içi yolcu taşımacılığı yapan tüm sektör esnafları son dönemde büyük sıkıntılarla boğuşuyor. Kazanç yetersizliğinden ve yeni uygulamalardan dolayı yaşanan sıkıntılar tüm ulaşım sektörünü zorlu günlerle tanıştırdı. Hemen her platformda seslerini duyurarak sorunlarına çözüm aramaktalar. Minibüs, taksi, servis ve otobüs esnafının birçoğu araçlarını şoförlerine emanet etmiş durumda. Araçlarında çalışan esnaf neredeyse kalmamış ve bu sayede sektörde çalışan insan sayısı da son yıllar da oldukça arttı. Özellikle halk otobüslerinde çift şoför uygulaması ile beraber sektör büyük bir şoför açığı da yaşadı. Büyüyen bu iş koluna karşılık burada çalışanlar eskiyi arar durumda. Geçmişte bu araçlarda okul harçlıklarımı da çıkarma maksadı ile çalışmış biri olarak o zamanların farkını daha iyi gözlemlemekteyim. Özellikle muavinlerin kaldırılması ile beraber şoförlerin kazançlarında da önemli bir düşüş yaşandı. Bu hoşnutsuzluğun temelinde kazançların düşüklüğü sebep gösterilse bile yine de şoförün alın terinin hakkı gözetilmeye devam edilmelidir. Akıtılan onca alın teri zor bir işe mukabildir. Kolay gibi gelse bile özellikle İstanbul gibi bir şehrin trafiğinde günde bine yakın insanın ulaşımını sağlamak pek kolay bir iş sayılmaz. Sıkıntısı, sorumluluğu, stresi, yazın sıcağı ve kışın soğuğu… Esnaf burada bir empati yapmalıdır. Birçoğunun çocuğu dahi bu işi yapmaya razı değilken daha iyi düşünmeli ve hak vermelidir. Esnaf nasıl ki kazancının düşüklüğünden yakınıyor ve çözüm istiyorsa ilgili kurumlardan beklediği iyi niyetler gibi şoförüne de yakınlık göstermelidir.

32-33

TEMSA’DAN BÜYÜK TESLİMAT BÜYÜK LANSMAN

ESNAF ŞOFÖRÜNÜ DÜŞÜNMELİ

26-27

ÖZULAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Göksel OVACIK:

20-21-22

editörden

OTOBÜSLER İÇİN TRAFİK KAZALARINDA SORUMLULUK

MURAT UZUN

5


01-27-sayi58:Layout 1 07.03.2015 14:14 Page 6

İDO’NUN SADAKAT PROGRAMININ YENİ ADI

İDOMİRAL P

rogramın “Sea&Miles” olan eski adının yeni ve Türkçe bir adla değiştirilmesi için düzenlenen yarışmanın sonucunda, sadakat programının yeni adı jüri kararıyla İDOMİRAL olarak belirlenirken, bu ismi öneren yarışmacı İstanbul’dan Gülşah Aydın oldu. İDOMİRAL adını İDO’ya, İDO yolcularına ve Türkiye’ye kazandıran Aydın, 6.000 katılımcı arasından birinciliğe ulaşırken, sadakat programından 250.000 millik ödülün de sahibi oldu. Gülşah Aydın’a ödülünü İDO Ticari İşler Genel Müdür Yardımcısı Ayşe Naz Erer sundu. Ayşe Naz Erer, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“İDO olarak sadakat programının yeni ve Türkçe adını bizzat yolcularının belirlemesine karar verdiğimizde, biz Türkçe’ye sahip çıkarken yolcuların da bize sahip çıkması ve sadakatin isimden başlaması gerektiğini düşünmüştük. Yarışmaya 6.000’i aşkın kişinin katılması ve birbirinden güzel öneriler sunulması, bu düşüncenin ne kadar doğru olduğunu gösterdi. Yeni İDOMİRAL adıyla sadakat programımızın daha geniş kesimlere ulaşacağına inanıyorum, tüm katılımcılara ve bize bu güzel ismi kazandıran birincimiz Gülşah Aydın’a teşekkürlerimizi sunuyorum.”

OTOMOTİV SANAYİİ DERNEĞİ’NDE GÖREV DEĞİŞİMİ

O

SD Genel Sekreteri olarak göreve 1992 yılında başlayan Prof. Dr. Ercan Tezer, 23 yıllık görev süresinin ardından 17 Şubat 2015 itibariyle emekliye ayrıldı. Aynı tarih itibariyle OSD Genel Sekreterlik görevine Osman Sever atandı. OSD Genel Sekreterlik görevine 1992 yılında başlayan Prof. Dr. Tezer, aralıksız olarak 23 yıl süreyle bu görevi sürdürerek ender görülen bir başarıya da imza atmıştır. Prof. Dr. Tezer, Otomotiv Sanayiinin yeniden yapılanarak uluslararası alanda bugünkü konumuna gelmesiyle sonuçlanan sürecin aktif bir üyesi olarak sektöre çok kıymetli hizmetlerde bulunmuştur. Bu çerçevede, değişik stratejik alanlarda sanayiden gelen uzmanlarla toplantılar düzenlemek ve yürütmek yanında, hükümet kurumları ve diğer uluslararası kuruluşlar nezdinde ülkemiz otomotiv sanayisini temsil etmiştir. Prof. Dr. Tezer, 2005 yılında 2 yıl için, OSD’yi temsil ettiği (OICA) Uluslararası Otomotiv Sanayii Birliği’nde Başkan Yardımcısı görevine seçilmiştir. Prof. Tezer 2011 yılında yeniden 3 yıllık bir süre için OICA Başkan Yardımcılığı görevini üstlenmiştir. Kendisi 31 Mart 2015 tarihine dek OSD Yönetim Kurulu Başkan Danışmanı görevini ifa edecektir. Prof. Dr. Tezer’den boşalan OSD Genel Sekreterlik görevine 17 Şubat 2015 itibariyle Osman Sever atandı. İTÜ Makine Fakültesi mezunu olan Osman Sever, 1987 – 2009 yılları arasında otomotiv sektöründe değişik görevler üstlendikten sonra, 2009 – 2014 döneminde yurtdışında otomotiv sektöründe yönetici olarak çalışmıştır.

TOTAL, BEŞİNCİ KEZ “İNSANA SAYGI” ÖDÜLÜ KAZANDI T

otal Oil Türkiye, 2014 yılında yapmış olduğu çalışmalarla Petrol ve Petrol ürünleri sektöründe, Kariyer.net ‘İnsana Saygı Ödülü’nü kazandı. Her yıl geleneksel olarak düzenlenen ve insan kaynakları alanındaki başarılı çalışmaları öne çıkarmak ve devamının teşvik edilmesine yönelik olarak verilen ‘İnsana Saygı Ödülü’ 10 bin’in üzerinde başvuru alan ve bu başvuruların yüzde 99’undan fazlasını 21 gün içinde, adaya özel olarak yanıtlayan firmalara veriliyor. TOTAL Oil Türkiye A.Ş, Petrol ve Petrol Ürünleri sektöründe İK çalışmalarına vermiş olduğu önem ve gelen başvuruları cevaplama oranıyla “14. İnsana Saygı Ödülü’nün sahipleri arasında yer aldı. Ödüller, 2015 İnsan Kaynakları Zirvesi kapsamında 11 Şubat 2015 tarihinde gerçekleştirilen törenle sahiplerini buldu. Başvuru cevaplama konusunda göstermiş olduğu hassasiyetin iş arayan adaylar tarafından da bilinmesi amacıyla Total Oil Türkiye’nin Kariyer.net’te yer alan ilanları bundan böyle İnsana Saygı Ödülü Rozeti ile yayınlanacak.

6


01-27-sayi58:Layout 1 07.03.2015 14:14 Page 7


01-27-sayi58:Layout 1 07.03.2015 14:14 Page 8

TESLİMAT VE TANITIMLAR HIZLA DEVAM EDİYOR

2015 AKIA’NIN BÜYÜME YILI OLACAK

Alçak Taban AKIA ULTRA LF 12 ve AKIA ULTRA LF 9 aracını piyasaya sunan AKIA ’ya esnafın ilgisi günden güne büyüyor. Yeni teslimatlar ile otobüs piyasasındaki yerini hızla sağlamlaştıran AKIA, esnafın yeni gözdesi olma yolunda satışlarını hızla arttırıyor.

İstanbul esnafı tarafından uzunca süre heyecanla beklenen AKIA, satışa başlaması ile beraber büyük ilgiyle karşılandı. Kısa zamanda sipariş yoğunluğu yaşanmasına karşın teslimatlar hızla sürüyor. Kaliteli ve güvenilir karoseri, ekonomik yakıt tüketimi ile kısa zamanda esnafın tercihi olan ULTRA LF 12, Anadolu esnafıyla da ULTRA LF 9 seçeneğiyle buluşuyor. Ocak ayı içerisinde İstanbul yolları 9 adet AKIA ile buluştu. Yapılan satışlarla her geçen gün İstanbul’da ağırlığını artıran Akia, diğer illerde de düzenlenen tanıtımlarla ismini duyurmaya devam ediyor.

Ferah İç Hacim, Modern İç Dizayn ve Yakıtta Ekonomi Üretim aşamasında halk otobüs esnafı ile araç özellikleri konusunda daima irtibat halinde olunarak esnafın tüm ihtiyaçları göz önüne alınan AKIA ULTRA LF 9 kusursuz olma iddiası ile esnafla buluştu.12 metre Otobüs kadar taşıma kapasitesine sahip olan AKIA LF 9, 9 metre otobüsün masrafına sahip . Sektör çalışma şartlarına göre dizayn edilen araç birçok özelliği ile adından söz edilir konuma yükseldi. Sade ve modern bir dış dizayn benimsenen araçta iç kapasite de sınıfında lideri olacak düzeyde. Ferah bir yükseklik, 25 oturan 50 ayakta yolcu kap-

8


01-27-sayi58:Layout 1 07.03.2015 14:14 Page 9

asitesi, tam alçak taban zemini, iniş ve binişlerde sağladığı genişlik, mükemmel düzeyde ki koridoru ve havuzu ile araç içi kapasitesi sektör esnafı tarafından tam not aldı. Cummins motor seçeneği ve Allıson Şanzıman ile özellikle belediyelerin ve Özel Halk otobüsü esnafının isteklerine tamamı ile cevap verecek bir araç. Taşdelen Esnafından Büyük İlgi Halk Otobüs esnafı tarafından yoğun ilgi ile karşılanan Akıa tam alçak tabanlı ULTRA LF 9 tam alçak tabanlı özelliği ile müşterilere sunuluyor. Taşdelen esnafının yoğun ilgisi karşısında 2 günlük tanıtım düzenlenen ULTRA LF 9 esnaflardan tam puan aldı. Etkinlik süresince Taşdelen’de esnafın incelemesine fırsat sunulan araç tasarımı ve ekipmanları ile beğeni topladı. Esnaf ihtiyaçları ve beklentilerinin de ele alındığı tanıtım günleri yemekle son buldu.


01-27-sayi58:Layout 1 07.03.2015 14:14 Page 10

PIRELLI ‘SEAL INSIDE’ İLE KESİNTİSİZ YOLCULUK

Pirelli’nin 2011 yılında hayata geçirdiği ve lastiğin patlaması durumunda güvenli sürüş sağlayan konsepti Seal Inside, sürücülerin hayatını kolaylaştırmaya devam ediyor. Lastik patlamalarının yüzde 85’ine neden olan delinme halinde basınç kaybı yaşamadan yola devam etmeyi sağlayan lastik kontrüksiyon teknolojisiyle patlayan lastik kendini tamir ediyor.

D

ünyanın önde gelen lastik üreticilerinden Pirelli yeni teknolojileriyle kullanıcıların hayatını kolaylaştırmaya devam ediyor. Lastik sektörünün en iyi teknolojilerinden biri olan ve Pirelli Ar-Ge departmanı tarafından geliştirilen Seal Inside teknolojisi, “kendini tamir etme” özelliğiyle sürücüleri patlayan lastiği değiştirmekten kurtarıp kesintisiz yolculuk imkanı sunuyor. Seal Inside, taban kısmında bulunan mumsu tabaka sayesinde, yabancı bir cismin lastik karkasını delip içeri kadar girmesi du-

10

rumunda, cismin dışarı atılmış ya da atılmamış olmasına bağlı olmaksızın, muhtemel şişirme basınç kaybını engelliyor. Lastiğin içindeki mumsu tabaka, oluşan deliği hızlı bir şekilde kapatırken, hava dışarı çıkamıyor ve lastiğin hava basıncı düşmüyor. Sürücü ise hava basıncı düşmeyen lastiğin güven ve konforuyla yoluna devam edebiliyor. Cirosunun yüzde 3’ünü Ar-Ge çalışmalarına ayıran ve teknolojiye yaptığı yatırımlarla dikkat çeken Pirelli’nin Seal Inside teknolojisi, sürücülere güvenlik ve kullanım kolaylığı sunmasının yanında dönme direnci,

konfor, gürültü, yol tutuş ve performans alanında standart lastiklerle aynı performansı garanti ediyor. 2014 yılı itibarı ile yeni model Wolkswagen Passat’ta yaz lastiği olarak Cinturao P7 ve kış lastiği olarak Sottzero 3, Seal Inside teknolojisiyle orijinal ekipman olarak kullanıyor. Ayrıca, Seal Inside teknolojisi ile üretilen Cinturato P7 lastikleri de Wolkswagen Scirocco’da orjinal ekipman olarak yer alıyor.


01-27-sayi58:Layout 1 07.03.2015 14:14 Page 11


01-27-sayi58:Layout 1 07.03.2015 14:14 Page 12

ZF, EURASIA RAIL İSTANBUL 2015 FUARINDA 5-7 Mart tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezinde gerçekleştirilecek olan Eurasia Rail 2015 fuarına ZF, raylı sistemler için geliştirdiği en yenilikçi ürünleri ile katıldı. 25 ülkeden 300 katılımcının yer aldığı fuarda ZF müşterilerin yine ilgi odağı oldu.

Z

F, yabancı markalar da dahil olmak üzere demiryolu şanzımanları için ekonomik onarım ve revizyon hizmetlerinden oluşan komple bir portföy sunmaktadır. 700'den fazla teknik servis noktası sayesinde dünya çapında servis hizmeti verebilmektedir. Ayrıca ZF'nin Repower çözümleri dizel tren şanzımanları

12

için de ekonomik bir alternatif sunar. ZF-Repower paketi, kısa ve uzun mesafeli taşımacılık için uygun bir sistem yenilemesi olarak karşımıza çıkmaktadır. ZF'nin çift yönlü çalışabilen şanzımanıyla %20'ye varan yakıt tasarrufu sağlanabiliyor. Tahrik sisteminin modern ZF şanzımanlarıyla yenilenmesi hem ekonomik hem de

ekolojik açıdan son derece caziptir. Artan yakıt fiyatları demiryolu işletmecilerini ekonomik bir işletme sağlayabilmeleri için daima yeni zorluklarla karşılaştırıyor. DMU'ların (Diesel Multiple Units) yakıt maliyetleri araçların yaşam döngüsü maliyetlerinin (LCC = Life Cycle Cost) üçte ikisinden fazlasını tutuyor.


01-27-sayi58:Layout 1 07.03.2015 14:14 Page 13

ZF: 26 ülkede 122 üretim şirketiyle güç aktarma ve şasi teknolojisi dalında dünya lideri Yaklaşık 72.000 çalışanı olan şirketler grubu, 2014 yılında yaklaşık 18 milyar Avro ciro elde etti. ZF, gelecekte de yenilikçi ürünlerle başarılı olabilmek için her yıl cirosunun yaklaşık %5'ini (2014: yaklaşık 890 milyon Avro) araştırma ve geliştirmeye ayırıyor. ZF, otomotiv tedarikçiler sıralamasında en büyük on şirket arasındadır. Endüstri teknolojisi biriminde ZF, “karayolu dışındaki” etkinliklerini birleştiriyor. Bunların arasında tarım ve iş makineleri için aks ve şanzımanların geliştirilmesi ve imalatı, forkliler, raylı ve özel araçlar için tahrik teknolojileri bulunmaktadır. Bu birim ayrıca denizcilik ve havacılık tahrik teknolojileri ile rüzgar enerjisi santralleri için şanzımanların geliştirilmesi ve üretimi alanında da faaliyet göstermektedir. Birimin portföyünde güç aktarma ve şasi teknolojisi alanında çeşitli uygulamalar için kontrol sistemleri de yer almaktadır. Uzun Kullanım Ömrüyle Bağlantılı Düşük LCC ZF bu alanda bir dizi çözüm sunmaktadır. Bunların arasında ZFEcolife ve ZF-Ecomat tabanında çift taraflı çalışabilen şanzıman dönüşümü gösterilebilir. Kendini kanıtlamış olan bu otomatik şanzımanlar uzun yıllardır otobüs taşımacılığında kullanılmaktadır ve şimdi de raylı sistemler için uyarlanmıştır. Güçlü performansları sayesinde özellikle kısa ve uzun mesafeli taşımacılıkta çok sayıda avantaj sunarlar. Bu kombinasyonlar yakıt tüketimini hidrodinamik şanzımanlara göre %20'ye kadar azaltmaktadır. Elektrik motorlu vagonların (Electrical Multiple Units – EMU) şanzıman sistemlerindeki yenilikçi teknolojiler ulaşım otoritelerinde şimdiye kadar büyük bir rol oynamıyordu. Düşük tedarik ve bakım maliyetleri ve uzun kullanım ömrü gibi kriterler, maksimum verimliliğin yanında pek bir önem arz etmiyordu. Giderek artan elektrik fiyatlarıyla birlikte taleplerin profili de değişti. Berlin'de 23 - 26 Eylül 2014 tarihlerinde düzenlenen InnoTrans fuarında ZF, öncü ve yenilikçi galasını kutladı: Dünyanın ilk EMU çok vitesli şanzımanı olarak Get2

konsepti, şimdiye kadar olan ZF uygulamalarını %5'e varan enerji tasarruf potansiyeliyle birleştiriyor, hem de güncel ve ilerici bir metro tahrik sistemine kıyasla. Get2'nin avantajları özellikle kalkış sırasında ortaya çıkmakta: Çünkü bu çok vitesli şanzıman yük noktasını her zaman elektromotor ve invertörlerin uygun bir etki aralığına çeker ve bu sayede daha az enerji tüketimi sağlanır. Aynı zamanda aynı tahrik gücüyle daha fazla çekiş gücü elde edilmektedir. Bu bağlamda ZF'nin yenilikçi ürünü özellikle metro uygulamalarında faydalı olmaktadır. Metrolarda duraklar arasındaki mesafeler kısa olup, genellikle bir kilometrenin altındadır; bu sayede güzergah boyunca tren, daha sık dur-kalk yapmak durumundadır. İki vitesi sayesinde bu şanzıman günümüzün en gelişmiş metro tahrik sistemlerine göre %5 oranında enerji tasarrufu sağlamaktadır. Ayrıca optimize edilmiş hız profili sayesinde ilave kalkış vitesiyle birlikte önemli enerji tasarrufu elde edilebilmektedir. Yakıt Tasarrufunun Adı: ZF-EcoLife Rail ZF-EcoLife Rail, yüksek satış adetleri gerçekleştiren Bestseller ZF-Ecomat Rail'in halefidir. Ekonomiklik ve müşteri odaklı olma ZF-Ecomat Rail için önemli bir gereksinimdi; ZF EcoLife Rail ise şimdi bu istekleri daha iyi karşılıyor. Önemli ölçüde yakıt tasarrufu, daha uzun kullanım ömrü ve optimum vites geçişleri – bunlar, raylı sistem teknolojisinde var olan en güçlü şanzımanın avantajları. Otomatik şanzıman tork konvertörü, dizel raylı sistemlerin modern güç paketlerinin yüksek torklarına uyarlanmıştır ve 2.500 Newton metreye kadar aktarım yapabilmektedir. Teknik dayanağını dünya çapında, kendini kanıtlamış şehir içi otobüs şanzımanı ZF-EcoLife oluşturur. ZF Özel Projeler (Sonder-Antriebstechnik) iş birimi bu şanzımanı raylı araçlarda, özellikle dizel raylı sistemlerde kullanım için adapte etmiştir. Yüksek hız, esneklik, güvenilirlik, konfor, ekonomiklik ve güvenlik; bunlar yüksek hızlı trenler için yeni ZF-Yüksek Hızlı (Highspeed) şanzımanın önemli özellikleridir. Tek kademeli güçlü şanzımanlara sahip trenler saatte 380 kilometre hızlara çıkabilmektedir. Modüler yapı sayesinde sadece kolay montaj avantajı sağlanmamakta, aynı zamanda saatte 600 kilometreye kadar azami hızlar elde edilmektedir.

13


01-27-sayi58:Layout 1 07.03.2015 14:15 Page 14

Özulaş Toplu Taşım A.Ş. Olağan Genel Kurulunda Başkan Göksel Ovacık ve Yönetim Kurulu Bir Yıl İçin Yeniden Yetki Aldı.

OVACIK GÜVEN TAZELEDİ

Özulaş Toplu Taşım A.Ş.’nin 22. Olağan Genel Kurul toplantısında mevcut Başkan Göksel Ovacık ve İsmail Yüksel’in listeleri yönetme yetkisini alabilmek için yarıştı. Ortakların yoğun ilgi gösterdiği oylamada Göksel Ovacık’ın listesi 208.600 hisse oranında oy alarak bir yıllığına şirketi yönetme yetkisini aldı. İsmail Yüksel’in listesi ise 143.600 hisse oranında kaldı.

İ

stanbul’un en büyük halk otobüsü şirketlerinden Özulaş Toplu Taşım A.Ş. ortakları 22. Olağan Genel Kurulu toplantısında yeni yönetimi belirledi. Katılımın yüksek olduğu ve %98 oranında oy kullanılan seçimde Göksel Ovacık yeniden başkanlığa seçildi.

14

Anadolu Isuzu’nun sponsorluğunda düzenlenen genel kurul Ovacık ve Yüksel’in birlik beraberlik mesajlarıyla başladı. Sektöre yaraşır şekilde dostluk atmosferinde tamamlanan genel kurulda Göksel Ovacık 208.600, İsmail Yüksel ise 143.600 hisse oranında oy aldılar. Kürsüye çıkan İsmail Yüksel İETT, İBB,

SEÇİLEN LİSTE YÖNETİM KURULU 1- Göksel Ovacık 2- Serhat AKÇAKAYA 3- Osman AYDANOĞLU 4- Nejdat GÜNEY 5- Nusret İMREN 6- Sebahattin YAYLI 7- Selami ALAN 8- İsmail KOÇİN 9- Necmettin AYDAŞ DENETİM KURULU 1- Yener ÇİTO 2- Sinan AKÇAY 3- Maşallah SEZGİN

UKOME ve Ankara merkezli çalışarak gelirleri arttırma taahhüdünde bulundu. Kurumsallaşmaya büyük önem verdiklerini, bu doğrultuda çalıştıklarını vurgulayan Göksel Ovacık ise “Ortaklarımızın görüşü, düşüncesi bizim için önemli. Şeffaf bir sistem kurduk ve devam ettireceğiz. Onur ve gururla karşınızdayız” dedi.


01-27-sayi58:Layout 1 07.03.2015 14:15 Page 15


01-27-sayi58:Layout 1 07.03.2015 14:15 Page 16

Yakıt Testlerinde Rakip Tanımayan Temsa Avenue, Tasarrufuyla İşletmecilere 10 Yılda Bir Otobüs Parası Kazandırıyor.

YAKITTA CİMRİ TEMSA AVENUE OTOBÜS KAZANDIRIYOR

Türkiye genelinde girdiği bütün yakıt testlerinden en az yakan otobüs olarak çıkan Temsa Avenue cimriliği ile rakiplerine fark atıyor. Avenue’yi tercih eden esnaf ise basit bir hesapla 10 yılda en az bir otobüs parası kâr elde ediyor.

Şehiriçi otobüs pazarında yeni bir gelenek var; yakıt testi. Bir taraftan vatandaşa kaliteli hizmet vermek isteyen belediye ve şehiriçi özel halk otobüsü işletmecileri bir taraftan da artan yakıt giderleri karşısında en cimri otobüsün peşine düşmüş durumda. Bugüne kadar yapılan resmi testlerin sonucunda ise kalite ve tasarrufun tek adresi olarak Temsa Avenue karşımıza çıkıyor. Cimriliği tescillenen Avenue, işini bilen belediye ve özel hak otobüsçülerinin tercihi oluyor.

İLK TEST BURULAŞ’TAN Yakıt testlerinin hangi koşullar altında yapıldığı konusunda bilgi istediğimiz Temsa Avenue’nin Türkiye Bayii FSM Demirbaş Otomotiv Satış ve Pazarlama Sorumlusu Hasan Özçelik açıklamalarda bulundu. İlk test fikrinin kendileri tarafından Burulaş’a sunulduğunu ve kabul edilmesi üzerine uygulamaya geçildiğini belirten Hasan Özçelik “Bursa’nın Burulaş şirketi ilk ihalede 15 adet Temsa Avenue alımı yaptı. Ardından 12 adetlik yeni bir ihale açtı. Rakip firma bizden bir miktar daha düşük teklif verdi. Biz yakıt tasarrufu ile bu farkın çok rahat kapanacağını ilettik. İlk ihalede aldıkları 15 adet Avenue’nin yakıt konusundaki performansından memnun kalan Burulaş yetkilileri düşük fiyat teklifi veren firmanın aracının performansını bir test yaparak görmeye karar verdiler. Burulaş Otobüs Müdürü Erdin Alkan izinli olmasına rağmen geldi ve bizzat bu testlerin başında bulundu. İki araca da 200 adet kum torbası yüklendi.

16


01-27-sayi58:Layout 1 07.03.2015 14:15 Page 17

Her araca bir firma yetkilisi, bir şoför ve bir de Burulaş yetkilisi olmak üzere toplam üç kişi bindi. Araçların orijinal depoları iptal edilerek ekstra depo bağlandı ve 65’er lt mazot konuldu. Ortalama 100 km’lik güzergah belirlendi. 50 km’lik ilk serviste rakip firmanın aracı önde Temsa arkada, ikinci 50 km’lik serviste Temsa önde rakip firma arkada güzergah tamamlandı. Her durakta yolcu alınıyormuş gibi üç kapı da açılıp kapandı. Test sonucunda depolar söküldü. Burulaş Otobüs Müdürü Erdinç Alkan depoda kalan yakıtı bizzat kendisi litrelik kaplarla ölçtü. Temsa Avenue’nin 100 km’lik parkurun sonunda 32.6 lt, rakip otobüsün 40.8 lt yakıt tükettiği görüldü. Listede bu rakamlar yuvarlanmış” diyor.

çıktı. Bir aracın ortalama 120 ay çalıştığını düşünürsek toplam tasarruf miktarı 360 bin TL’ye geliyor. Kabaca bir otobüs parası. Temsa Avenue’yi tercih eden işletmeciler 10 yılda bir otobüs parası kadar tasarruf etmiş oluyorlar. Yani otobüsleri bedavaya geliyor. Kaldı ki normal trafik koşullarında Avenue’nin tasarruf farkı rakiplere göre çok daha yüksek olacaktır. Bu gerçeği testler sonucunda gören Buralaş yetkilileri de bizim verdiğimiz fiyat teklifi yüksek olmasına rağmen haklı olarak Temsa Avenue’yi tercih ettiler” diyor. TEMSA AVENUE 10’DA 10 YAPTI Burulaş testinden sonra belediye ve özel halk otobüsü işletmecilerinin ardı ardına yakıt testi düzenlemeyerek araç alımına gittiklerini vurgulayan Hasan Özçelik “Mersin Büyükşehir Belediyesi, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi, Denizli Ulaşım A.Ş., Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi,

120 AYDA 360 BİN TL TASARRUF Test sonuçlarına gören Burulaş yetkililerinin hesap yaptığını söyleyen Hasan Özçelik “Aradaki yakıt farkı sonucunda Temsa’nın aylık yaklaşık 3 bin TL’lik bir tasarruf sağladığı ortaya

!" /

$ # $ , --$ . 0 1 2 "3 , $.

/

!

0 $1 /

!

0 $1

'3 5

/

!

0 $1 5

/

!

0 $1 0

/

% 5

!

0 $1 3 #! ! !5

/

!

0 $1 / 2 "3

()

0 $1

4 $ $ $5 6 1

!

5

!

0 $1

Van Büyükşehir Belediyesi, Antalya Özel Halk Otobüsleri, Bursa Özel Halk Otobüsleri ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi yakıttı en tasarruflu aracı tespit etmek için test yaptılar. Bu testlere halen piyasada bulunan hemen hemen bütün 12 metre araçlar katıldı. Görüldü ki; Temsa Avenue yakıt tasarrufunda rakipsiz. Arkasından da yakıt tasarrufu ve kaliteli taşımacılığa önem veren işletmeciler Temsa Avenue alımı yapmaya başladı. İlk etapta Mersin Büyükşehir Belediyesi 60, Van Büyükşehir Belediyesi 17, Burulaş 27 adet, Antalya Özel Halk Otobüsleri 1 adet Avenue almış durumda. Belediye ve özel halk otobüsü işletmecilerinin tercihi ağırlıklı olarak Temsa Avenue olacaktır. Halen test talepleri gelmeye devam ediyor. Özellikle araç boyunu 12 metreye yükselmeyi düşünen belediyeler test sonuçlarını görmek istiyor. Halen aracımız Trabzon Büyükşehir Belediyesi tarafından da test ediliyor. Biz de Temsa Avenue’ye güvenerek, gururla aracımızı bütün testlere gönderiyoruz” diyor.

*+

*-

,/

/-0

,-

11

*/

/-0

)*

11

,*

!! !

# $ % &

' ()*

! ()*

$

(,

++

((

(-

+.

+, (

+.

++

*/

(-

**

((

(/

(/ +

(/

(-

/-

+

/,

1

/-

1

/-

)

,

,

*

/-

/-

1

/-

.

)

.

)

1

1

1

/-

)

,

.

,

/-

/-

/-

1

.

)

)

,

1

/-

1

/-

)

.

)

.

1

1

1

.

)

)

/-

/)

1

, .

.

. (

/-

. .

/-

. ,

FSM DEMİRBAŞ OTOMOTİV SATIŞ KADROSU KADİR TİFTİK İLE DAHA DA GÜÇLÜ

M

/

ercedes Benz-Türk Kamu Satış Bölümü Sorumlusu olarak 29 yıl hizmet verdikten sonra emekli olan sektörün en deneyimli isimlerinden Kadir Tiftik FSM Demirbaş Otomotiv bünyesine katıldı. Şehiriçi otobüs sektörünü en iyi tanıyan kişilerden biri olan Kadir Tiftik “Esnafın güvenini arkasına almış olan FSM Demirbaş Otomotiv şehiriçi otobüs pazarında lider durumda. Ben de sektördeki 29 yıllık deneyimim ile Demirbaş Otomotiv’e katkı sunacağım” dedi.

-

17


01-27-sayi58:Layout 1 07.03.2015 14:15 Page 18

“ÖZGECAN” EN ÇOK MİNİBÜSÇÜLERİ AĞLATTI T

ürkiye geçtiğimiz Şubat ayı içerisinde büyük bir acı yaşadı. Tarsus’tan Mersine gitmek için şehirlerarası bir minibüse binen 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan hiçbir belgesi olmayan ve korsan olarak çalışan şoför Suphi Altındöken tarafından hunharca katledildi. Olay medyadan yoğun ilgi görürken toplumun her kesiminin büyük tepkisini çekti. Namusuyla çalışan, sabahtan akşama ekmeklerinin peşinde direksiyon sallayan minibüs camiası ise elim olaydan en çok etkilenen kesim oldu. Günlerce medyada dönen “katil ve tecavüzcü minibüsçü” haberleri toplum üzerinde minibüsçülere karşı haksız bir bakış açısı yarattı. Doktorundan, öğretmenine, polisinden avukatına kadar bütün meslek mensuplarının arasından çıkan sapık ve cani insanlardan birinin minibüs camiasından çıkmış olması bütün bir camiayı karalamamalı. Minibüsçü kardeşlerimizin de söylediği gibi “Beş parmağın beşi de bir değildir”.

18

Halk Ulaşım Dergisi olarak biz de bu sayımızda sayfalarımıza minibüsçü kardeşlerimizi taşıdık. Onların yaşanan acı olay karşısındaki görüşlerinin yanı sıra bütün minibüs camiası üzerinde oluşturulan toplumsal baskıdan nasıl etkilendikleri de önemli.


01-27-sayi58:Layout 1 07.03.2015 14:15 Page 19

İDAM KURTULUŞU OLUR Tufan ÇETİN Bu konu bütün minibüsçülerin canını çok yaktı. Mağdur olduk. İnsanların bakış açısı değişti minibüsçülere. Görüşüm bu. Taşıdığımız yolcu zaten minibüs yolcusu. Çoğunu tanıyoruz simayen de olsa. Sabah işe götürdüğümüz yolcuyu akşam evine götürüyoruz. Bence idamdan daha büyük cezayı hak ediyor. İdam oldu mu kurtulur. Kurtulmamalı. Bu adamın belgeleri yokmuş. Denetimin yeterli olması lazım. Polisin gelip sadece ceza kesmesi yeterli değil başka konularda da kontrol sağlanmalı.

BİZ EKMEĞİMİZİN PEŞİNDEYİZ Murat ÇİN Bu olayın minibüs ile bir alakası yok. Onun servis minibüsü olduğunu düşünüyoruz. Hatlı minibüs değil. O da zaten çok yakın bir zamanda başlamış minibüsçülüğe. Şehirlerarası ancak minibüste olduğu şeklinde lanse edildi. Bu kişinin idam edilmesini çok istiyoruz. Aslında bize karşı bu baskıya gerek yok. Biz ekmeğimizin peşindeyiz. O olayı bütün Türkiye’de olduğu gibi biz de kınıyoruz. İnsanlar minibüsçülere farklı bakmaya başladılar bu olaydan sonra. Gelir kaybı oluştu.

AİLECEK PERİŞAN OLDUK Fevzi ÇAKMAK 25 yıldır bu işi yapıyorum. Özgecan olayında aile boyu perişan olduk, çok ağladık. Ben de kız babasıyım, sanki kendi çocuğumuza yapılmış gibi olduk. Ben kafa arabasıyım durakta. Herhangi bir bayan tek bindiğinde yanlış bir anlaşılma olmasın diye minibüsten aşağı iniyorum. Biz çocuklarımıza yavrumuz, bacımız diyoruz. Yaşlılara anamız, babamız diyoruz. Ama sonuçta böyle bir cani çıktı. Beş parmağın beşi de bir değil. Minibüs camiası olarak olayı esefle kınıyoruz. Bir daha bu tür bir olayın yaşanmaması için Cumhurbaşkanımızdan Başbakanımızdan rica ediyoruz; Allah rızası için idam kararı çıkarılmasını istiyoruz. Ben durak başkanı olarak yeni işe başlayan arkadaşlarımızı olumsuz bir davranışını gördüğümde hemen uyarırım. Yolcuya kötü davrananları, süratli gidenleri aramızdan çıkarırız. Hele ki yolcumuzun namusuna, canına kast edecek olanlar önce karşılarında bizi bulur. Oda Başkanımız Koray Öztürk ve yöneticimiz Emin Alagöz camiamızda olumsuz olayların yaşanmaması için ellerinden geleni yapıyorlar. Yolculara iyi davranmayan, süratli giden ve yolculara yan gözle bakanı eğer duyarsak en ağır cezayı alırlar, duraklarından men ederiz diyorlar. Bizim durakta bugüne kadar böyle şeyler yaşanmadı, yaşanmaz da. Herkesin anası, bacısı var. Yolcularımız bizi yıllardan beri tanır.

HER MESLEKTEN OLABİLİRDİ Celal PAŞALIOĞLU Beş parmağın beşi de bir değil. İnsanoğlu kavun değil ki koklayıp ayırasın. Bu kişi otobüsçü de olabilirdi, tırcı da ya da yoldan geçen herhangi bir vatandaş da olabilirdi, minibüsçüye denk geldi. İnsan çiğ süt emmiş ise herkes olabilir. Bu olaydan çok büyük ar duyuyoruz, kaldıramıyoruz. Bizim de ailemiz, bizim de çocuklarımız var. Yaklaşık 86’dan beri bu duraktayız. Herkes bize ağabey, amca der. O şekilde gördük biz. O olaydan sonra yolcuların geri çekildiğini gözlemliyoruz. Sözlü bir taciz olmadı ama bazı yolcuların yeni araba ya da yeni bir şoför gördüğünde ailesini bindirmediklerini görüyoruz. İdam mantıklı bir şey değil aslında. Ama memlekete de bir yerde gerekli. İdam olmasa da cezaların çok ağır olması lazım, af olmamalı.

YOLUCULAR GÖZLERİNİ KAÇIRIYOR Burak ULUTAŞ Biz bu konudan çok rahatsızız. Bu tarihten itibaren duraklarda gerek otobüs gerek minibüs bekleyen insanların bakışı çok değişti bize karşı. İster istemez bunları gözlemliyoruz. Olayın üzüntüsünü acısını çok ağır yaşıyoruz. Hangi meslekten olan kişi yaparsa yapsın böyle bir olayı sonuna kadar kınıyoruz. Kesinlikle bu kardeşimizin ailesinin acısını paylaşıyoruz. Gerek bu durak gerek başka hatlar herkes aynı görüşte. Bu tarz suç işleyenlerin idam edilmesi bence çok mantıklı. Bunun için Suriye, İran, Irak tarzında bir ülke olmamıza gerek yok. Bu şekilde canice suç işleyenlerin müebbet hapis alması sorunu çözmüyor. Sonunda orada yaşamaya devam ediyor. Şu ana kadar bir taciz yaşamadık ama gözlerinden çözebiliyoruz. Binen minibüs yolcularımız vardı. Onların o günden sonra binmediklerini gördük. Göz göze geldiğimizde gözlerini kaçırdıklarını görüyoruz. Bizleri de aynı şekilde değerlendirdiklerini hissediyoruz. Bizim hattımız sıkıntılı bir hat. Otobüslerle mücadele ettiğimiz için indirimli bir hat. İster istemez normal minibüs yolcumuzu da kaybetmeye başladığımızı görüyorum.

GÜNAYDIN, İYİ AKŞAMLAR DİYEMİYORUZ Nafiz AKMAN 25 yıldır yapıyorum bu işi. Çok olumsuz yansıdı bu olay bize. Çok üzüldük öncelikle. Camiamızın hak etmediği bir durum. Biraz daha denetimlerin arttırılmasından yanayız. Aslında belgesi olmayan korsan çalışan bir şahıs. Bizim camiamızda böyle bir şey olacağını sanmıyorum. 25 yıllık tecrübeme dayanarak söylüyorum ki biz böyle bir şey duymadık camiamızda. Yolcuların bize bakışı değişti. İyi akşamlar, günaydın dediğimiz yolcularımıza bunu söyleyemiyoruz, acaba yanlış mı anlarlar diye. İdam edilsin istiyoruz. Ama gerçi idam onlar için bir ödüldür. Daha çok çile çekmesinden yanayız.

19


01-27-sayi58:Layout 1 07.03.2015 14:15 Page 20

ÖZULAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Göksel OVACIK:

ORTAKLARIMIZ ÖZULAŞ’A SAHİP ÇIKTILAR İstanbul’un en büyük halk otobüsü şirketlerinden ÖZULAŞ A.Ş.’de yeniden Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçilen Göksel OVACIK’tan seçim değerlendirmesi istedik. Sektör sorunlarını gelecek planlarını sorduk:

Seçim değerlendirmesi yapabilir misiniz? Ezici bir üstünlükle seçimi kazandınız. Esnafın kararında ne etkili oldu? Öncelikle ÖZULAŞ veya başka bir ÖHO Şirketlerinin demokrasi gereği yapılan seçimlerinde kazanan ya da kaybeden tabirini ben doğru bulmuyorum. Belki niyet o değil ve ağız

20

alışkanlığı ama ben bu tabirleri çirkin ve yanlış buluyorum. Bu tabirler yerine seçilen veya seçilemeyen demek daha doğru ve nazik olacaktır. Netice değerlendirildiğinde ortaklarımızın bir takdiri söz konusu olmaktadır. Hepimiz aynı ailenin fertleriyiz. Nöbetleşerek ailemizi temsil etmemiz gayet tabi bir şeydir. Artık bunları

aşmak lazımdır. Kazanan-kaybeden tabiri farkında olmadan gerginliğe neden oluyor. Biz maç yapmıyoruz ki. Göreve talip oluyoruz ve aile meclisi kime görev verir ise o ekip bayrağı teslim alıyor. Hepimiz ÖZULAŞ için çalışıyoruz. ÖZULAŞ aile bireylerinin tercihi elbette


01-27-sayi58:Layout 1 07.03.2015 14:15 Page 21

ekibimize onur vermiş ve sorumluluğumuzu artırmıştır. Burada önemli olan bence şudur. Hangi listenin ne kadar oy aldığından ve farkın ne olduğundan ziyade dikkati çeken ve değerlendirilmesi gereken katılımın çok yüksek olmasıdır. Ortaklarımız Şirketlerine ve sorunlarına, isteklerine ve de en önemlisi sektöre sahip çıkmışlardır. ŞEFFAFIZ, ESNAFIN DÜŞÜNCESİNİ ALIYORUZ Tekrar seçilmemizin birçok nedeni tabi iki var. Bu nedenler kişiden kişiye değişebilir. Ancak bizim bir yönetim tarzımız var. Öncelikle hep şeffaf davranıyor, her konuda esnafın düşüncelerini alıyor ve katılımcılığı ön planda tutuyoruz. Ortaklarımızın görüş, öneri ve taleplerini alıyor yönetim noktasında işledikten sonra hayata geçiriyoruz. Esnafımızı her konuda bilgilendiriyor, iletişimi kesintisiz devam ettiriyoruz. Yapacaklarımızı ve yapamayacaklarımızı, neden yapamadıklarımızın gerekçelerini doğru şekilde aktarıyoruz. Daima samimi davranıyor ve esnafın hakkını her platformda korumaya çalışıyoruz. Sorunlara genel zaviyeden baktığımız, üst perdeden düşündüğümüz için esnafımız olayı daha iyi anlıyor. Kısa vadeli işlerle uğraşırken gelecekte önümüze çıkacak sorun ve fırsatları da paylaşıyor ve anlatıyoruz. Sektörümüzün temel problemleri bellidir. Bu güne kadar özeleştiri yaparak eksiklerimizi söylemediğimiz ve ne getireceği belli olmayan küçük işlerle uğraştığımız için mesafe alamadık. Her sektör gelişti ama biz yerimizde saydık. Hatta birçok noktada geri bile gittik. Biz bu konuları çok şeffaf bir şekilde ortaklarımızla konuşuyoruz. Bu günü kurtarmak bizim sorunlarımızı çözmez. Biz yarından sonraki günleri hedeflemeliyiz. Birlik ve bütünlük içinde, saflarımızı sıklaştırarak ancak bir güç haline gelebiliriz. Daha dinamik bir işletme yapısına geçmeliyiz. Kurumsallaşmalıyız. Bunları hep ifade ediyoruz. Gayet tabi esnaf bu çalışmaları görüyor ve bize güveniyor. Sanırım esnafın kararında bunlar etkili olmuştur. GENEL SORUNLAR ÇÖZÜLMEDEN LOKAL SORUNLAR ÇÖZÜLMEZ 2- Bir yıl için yeniden ÖZULAŞ’ın başkanlık koltuğunda olacaksınız. Bir yıl içerisinde hangi sorunların çözümü için çaba harcayacaksınız? Öncelikle şunu ifade etmeliyim. Bizim sektörümüzün güncel ve temel sorunları var. İBB ve İETT nezdinde çözeceğimiz uygulamadan kaynaklanan sorunlarımız olduğu gibi kent ve işletme şartlarından kaynaklanan sorunlarımız var. Ayrıca Kent İçi Toplu Ulaşım Sektörünün genel sorunları var. ÖHO tabiri İstanbul da oluşmuş ve İETT’nin kendi resmi araçlarıyla bizim araçları ayırmak için yaptığı bir tanımlamadır. Sektörü ilgilendiren hiçbir kanunda ÖHO veya bizi tanımlayan başka bir ifade olabilir, bir ibarecikte olsa tanımlama yok. İstanbul da Erguvanlarla birlikte sayıları 3000’ni aşan, ülkemizde 20.000’i bulan Özel Halk Otobüsle-

rinin kimliği yok. Bizim en büyük sorunumuz bence budur. Öncelikle Özel Halk Otobüslerinin ve yaptıkları işin geniş çerçevesiyle Kanunlarda yer almasını sağlamaya gayret edeceğiz. Bu elbette 1 yılda olabilecek bir şey değil. Daha uzun soluklu ve sabırlı bir çalışmaya ihtiyaç var. Her konu da olduğu gibi bilhassa bu konuda siyaseti çok iyi kullanmalıyız. Kentlerin ana dinamiği olduğunu, kentleri saran çevre, ekonomi, sosyal ve trafik kaynaklı sorunların çözümünde bu sektörün temel ilaç olduğunu çok iyi anlatmalıyız. Bunun için gayret göstereceğiz. Bakınız genel ve temel sorunları çözmeden lokal ve küçük sorunları çözemezsiniz. Toplu ulaşımın sorunları kentin sorunlarından bağımsız değildir. Kent sorunlu ise toplu ulaşım da sorunludur. Bu nedenle meselelerimize geniş açılı bakmalıyız. SADECE ARAÇ YENİLEMEKLE KALİTELİ ULAŞIM SAĞLANMAZ Kentler canlı bir organizma. Sürekli değişiyor ve gelişiyorlar. İnsanların ihtiyaçları ve toplam kalite talepleri her geçen gün artıyor. Ayrıca İstanbul bir dünya şehri ve özellikle yurt dışından gelen insanlar alışkanlık gereği toplu ulaşımı daha yoğun kullanıyorlar. Öyle bir toplu ulaşım sistemi kurmalıyız ki bütün talepleri karşılasın. Bunu tek başımıza yapma imkanımız yok. İETT ile daha iyi ve sıkı bir iş birliği geliştirmeliyiz. Eğer bizim taleplerimize sadece esnaf talebi olarak bakar kentin ve kentlinin ihtiyaçlarını dikkate almazsak tamamen tıkanırız. Kalite daha da düşer. Araçları yenilemekle kaliteyi sağlayamazsınız. İnsanları hangi şartlarda taşıdığınız, nasıl bir hizmet sunduğunuz ve en önemlisi yolculuk sürelerinin kısa olması önemli. Bu hususlar üzerine kafa yorup İETT’ye sunacağız. Artık sadece bir takım şeyler isteyen değil sektörün gelişmesi için kafa yoran ve fikir üreten konumda olacağız. ŞİRKET HAVUZU VE GARAJIMIZ OLMALI Her alanda sürdürülebilirlik için çalışacağız. Sürdürülebilir gelir, sürdürülebilir kalite, sürdürülebilir hizmet ve kurumsallaşma. Mutlaka parçalı yapıdan kurtularak en azından ilk etapta şirket bazında tek havuz sistemini kurmalıyız. Garajlarımız olmalı. Talep her geçen gün yoğunlaşıyor ve mevcut kapasitemizi esnek ve verimli bir şekilde kullanamıyoruz. Artık Körüklü araçlarımız olmalı. Yani talebe göre araç tipi kullanmalıyız. KAMU, KENT HAYATI ÜZERİNDEKİ ETKİMİZİ KABUL ETMELİ

3- Size göre Türkiye genelinde sektörün en önemli sorunu nedir? Bunun birçok cevabı var. Bana göre sektörün en önemli sorunu kentiçi toplu taşımanın kent hayatı üzerindeki etkisinin kamu idareleri tarafından henüz kabul edilmemiş olmasıdır. Bu kabul olmadığı için biz bugün KDV indirimi, sübvansiyon, ücretsiz ve indirimli taşıma bedellerinin yerel ya da merkezi idarelerce ödenmesi gibi Avrupa ülkelerinde artık tartışılmayan konular için uğraşıyoruz. Yani sektörün kent hayatı üzerindeki etkisini kabul ettirdiğimiz de birçok sorunu çözmüş olacağız. Kısa vadede ücretsiz yolcular için bir katkı payı alınması en azından psikolojik olarak taşımacıları rahatlatacak ve kısmi de olsa bir mali destek sağlayacak. Ama bizim için en önemli kazanımımız yukarıda da belirttiğim gibi devletin bu sektöre mevcut bakış açısını değiştirmek olacaktır. Kentiçi toplu taşıma sadece bir yolcu taşımacılığı faaliyeti değildir. Farklı kültürlere mensup insanlar arasında kaynak, entegrasyon vazifesi de vardır. Kentimiz de en önemli sorun hiç şüphesiz trafiktir. İnsanlar günün büyük bölümünü yollarda geçiriyorlar. Toplu taşıma araçları bu yürüyen otoparka dönüşmüş yollarda binlerce sefer kaybediyor ve maliyet tüketiyorlar. İşte trafik probleminin çözümü de kent içi toplu taşıma da. Toplu taşıma öncelikli ve özellikli hale getirildiğinde birçok insan özel aracını kullanmayacaktır. KURUMSALLAŞMA İÇİN ÇALIŞTIK 4- Geçtiğimiz dönemde, başkanlık sürecinde hangi çalışmaları yaptınız? Geçtiğimiz bir yıllık süreçte çok önemli çalışmalar yaptık ve bunun neticesinde genel kurulumuz tekrar yetki verdi. Bizim bir kurumsallaşma ve profesyonel şirket yönetimi hedefimiz var idi. Bu amaca uygun olarak şir-

21


01-27-sayi58:Layout 1 07.03.2015 14:15 Page 22

ketimizde genel müdürlük değişikliğine gittik. Buna bağlı olarak Bilgi işlem ve denetim birimleri oluşturduk. Muhasebe birimini değiştirdik ve müdürlük haline getirdik. Esnafımızla daha iyi iletişim kurduk ve katılımcılığı sağladık. Sektörü ilgilendiren kısa ve orta vadeli konularda çalışmalar yaptık. Raporlar, sunumlar hazırladık ve İETT ile ilgili birimlere sunduk. Kendimizi, ne yaptığımızı bu sektörün nasıl bir sektör olduğunu ve sorunlarımızı yoğun bir şekilde her alanda etkili ve yetkili şahıslara anlattık. Medya tanıtım konusunda epeyce işler yaptık ve bu çalışmalar imaj açısından çok faydalı oldu. Sosyal faaliyetlere destek verdik ve arazi de etkinlik sağladık. Geniş anlamda neler yaptığımızı genel kurul toplantısında hazırladığımız kitapçık ile ilan ettik. HER ALANDA KALİTE 5- Esnafın sorunları için yeni projeler var mı? Elbette yeni projelerimiz var. Öncelikle kurumsal yapıyı güçlendirmek için bir denetim müdürlüğü kuracağız. Hatalarımız neler. Nerelerde eksikler yapıyoruz. Yetersiz kaldığımız noktalar hangileri. Bunları tespit ederek esnafımızla yapacağımız toplantılarda bunları şeffaf bir şekilde konuşup kuralsızlıkları en aza indirmeyi planlıyoruz. Bizim gelecek garantimiz HER ALANDA KALİTEDİR. Kaliteden ödün verirsek imaj kaybı olur ve kendimizi kimseye anlatamayız. İsteklerimizin karşılanmasını istiyor isek mutlaka öncelikle bizden beklenilenleri karşılamalıyız. Ki rahatlıkla istemek hakkımız olsun. Bu bilinci mutlaka yerleştireceğiz. Yaşadığımız çağda en büyük sermayedir kalite. Bunu iyi kavramamız lazımdır. Yönerge mevcut ihtiyaçları karşılamadığı gibi gelecek açısından da bize güvenli bir rehberlik sunmuyor. Yeni bir Yönerge taslağı hazırlayıp İETT’ye sunacağız ve hayata geçmesi için gayret edeceğiz. İnsanlar gelecek kaygısı taşıyor ise yeni bir şey üretmez, kendilerini geliştirmez ve psikolojik olarak mevcudu korumanın çabası içinde olurlar. Mevzuat tehdit

22

unsuru haline geldiğinde Kurumlara olan güven de kaybolur. Bizi kendi insanımız için hizmet üretiyoruz. Gelişmiş ülkelerdeki gibi hizmetin alt ve üst yapısını kurar ve işleyişi, kuralları, işletme şartlarını kalite bazlı düzenlersiniz, faaliyeti yapanlar da güvenle ve şevkle işi yaparlar. Kentler var oldukça toplu ulaşım olacaktır. Belirsizlik niteliği düşürüyor. Çünkü insanlar yatırım yapmaya korkuyorlar. Bunu hepimizin görmesi lazım. Artık insanları iterek değil, teşvik ederek, destekleyerek bir yerlere götürebiliyorsunuz. Klasik yöntemlerin ne sağladığı ortada. Kafa yapımızı müspet yönde değiştirirsek çözülemeyecek bir sorun olmadığını düşünüyorum. ESNAFIN HÜR İRADESİ İÇİN ÇALIŞTIK 6- Adil bir seçim oldu mu? Esnafın iradesi sandığa tam olarak yansıdı mı? Adil bir seçim oldu mu? Esnafın iradesi sandığa tam olarak yansıdı mı? Bunun cevabını benim vermem objektif olur mu bilmiyorum. Elbette seçimi izlemiş olanların gözlem ve değerlendirmeleri daha önemli. Ancak %98 oranında bir katılım sanırım sorularınızı cevaplar. Bu gibi işler de çeşitli spekülasyonlar yapılabilir ve bu normaldir. Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Biz esnafın takdiri üzerinde etkili olmamak ve hür iradelerini kullanmalarını sağlamak için özel çaba gösterdik. Hepsi bizim arkadaşımız, abimiz, büyüklerimiz. Herkes biri birini gayet iyi tanıyor. Dolayısıyla da özel olarak ikna yöntemlerine ihtiyaç duymadık ve zaten gereksiz bir şey olurdu. İETT ve İBB’yi işin dışında tutmaya çalıştık. Ama beklentiler farklı olduğu için elbette kırgınlıklar, dargınlıklar olmuştur, olabilir. Ben farkında olmadan birini kırmış isem veya öyle bir intiba oluşmuş ise özür dilerim. Bize oy verende vermeyende bizim aile fertlerimiz. Hepsini seviyor ve saygı duyuyorum. Yüksek katılım nedeniyle de bir kez daha ayrı, ayrı teşekkür ediyorum. Aslında seçim sonucunda farkın açık olması birçok tartışmayı da önledi diyebilirim. Kimin seçildiği önemli değil. Ama at başı sonuçlarda spekülasyon, dedi kodu, suçlama bitmiyor ve kırgınlıklar artıyor. Farkın açık olması Şirketimizin geleceği açısından hayırlı oldu diyebilirim. Her iki tarafın da sonucu olgunlukla ve saygıyla karşılaması, taşkınlık olmaması ÖZULAŞ kültürüne yakışan bir şeydi. Sonuç itibariyle bana göre seçim adil oldu ve esnafın iradesi hür bir şekilde sandığa yansıdı. ODA KURUMSAL OLMALI 7- Esnafların sorunlarına yönelik çalışmalarda İstanbul’da şirketlere esnaf odası

gerekli desteği sağlıyor mu? Bir ve beraber olmak, ortak konularda aynı sesi vermek, aynı havayı solumak, aynı yerlere vurmak noktasında gerek şirketler arasında, gerekse şirketler ile Esnaf Odası arasında sorunlar olduğunu kabul etmeliyiz. Ortak davranma, ortak karar alma ve ortak uygulama kültürünü maalesef bir türlü kuramıyoruz. Bunda ÖZULAŞ olarak kusurlu olabiliriz. Kusurumuzun ne olduğu söylenir ise bunu kabul eder ve düzeltiriz. Hiçbir kıskançlık ve alınganlık da göstermeyiz. Artık bir özeleştiri yapmalıyız. 2160 Özel Halk Otobüsünü resmi olarak temsil eden Esnaf Odamızın; kurumsallık, sorunlara yaklaşım ve sorunları yönetim noktasında etkisini artık tartışmalıyız. Odayı kimin yönettiği önemli değil. Bu ifadeleri kullanırken kimseyi de hedef almıyorum. Ancak odamız kurumsal olarak yeterli mi Allah aşkına? Koordinasyon noktasında etkinliği kafi mi? Proje olarak ne üretebiliyor? Oda nezdinde daha koordinasyonu sağlayacak, uzmanlardan oluşan çalışma grubumuz bile yok. Şunu herkesin anlaması lazım. İşi artık insanlar değil kurumsal yapı yapıyor. Kimse alleme değil. Herkesin bir tane çok iyi yapacağı bir iş olabilir. Bir insan her şey değildir ve her işi yapamaz. İşi uzmanlarına yaptıracaksınız. Esnafımız odayı aidat toplayan bir ofis olarak görüyor. Biz buraya bir etkinlik kazandırır isek bu bakış açısını değiştirebiliriz. Aksi halde sadece bir odamız olur. O kadar. Lütfen insanların görüşlerini kişiselleştirme basitliğinden kurtulmamız lazım. Artık vatan kurtaran kahramanlar devri kapandı. Alleme olsanız bile tek başınıza bir şey yapamazsınız. Ekip çalışması ve uzmanlarla çalışmaktan başka çaremiz yok. Elbette her şeyin bir bedeli var. Eğer oda, rutinin dışında farklı ve iyi şeyler üretmeye başlar ve esnaf bunu yaşarsa gerekli destek rahatlıkla sağlanır. Elbette sorun ama finansman konusu temel sorun değil. Ortaya bir şeyler koyar ve gerekli güveni sağlarsanız bu problem rahatlıkla aşılır. Bizim sorunumuz Esnaf odasının gerekli etkinliği ve fonksiyonu gösterememesidir. Şirketler arasında da koordinasyon noktasında sıkıntı var. İlla ki her konu da hepimizin aynı şeyi düşünmesi beklenemez. Böyle bir şey normal de olmaz. Ama bazı konularda da mutlaka asgari müştereki sağlamamız şarttır. Daha düzenli ve verimli bir toplantı yapamıyoruz. Mahremiyete dikkat etmiyoruz. Müzakere ve tartışma kültürü oluşturabilmiş değiliz. Ben yerine biz demeyi bir türlü beceremiyoruz. Alınıyoruz, kırılıyoruz. Sonuç olarak şunu söyleyebilirim. Ne odamız şirketlere, ne de şirketler bir birine gerekli manevi desteği yeterince sağlayamıyor. Bu dağınıklık ve kolay ikna edilme yapımız bizi kolay yönetilebilir hale getiriyor, bunun neticesinde de sorunlarımızı anlatmada, aktarmada, takip etmede ve haklarımızı aramada yetersiz kalıyoruz. Ben Halk Ulaşım Dergisi olarak gösterdiğiniz yakın ilgi nedeniyle esnafım ve yönetimdenetim kurulu üyelerimiz adına size teşekkür ediyor, başarılı yayınlar diliyorum.


01-27-sayi58:Layout 1 07.03.2015 14:15 Page 23


01-27-sayi58:Layout 1 07.03.2015 14:15 Page 24

CSC: Computer Sciences Corporation (CSC), yeni nesil BT servis ve çözümlerinde küresel lider konumundadır. Şirketin misyonu, sınıfının en iyisi sektörel çözümleri küresel ölçekteki deneyim ve uzmanlığı ile destekleyerek müşterilerinin teknoloji yatırımlarından en iyi kazanımları elde etmelerine yardımcı olmaktır. Yaklaşık 76 bin çalışanı bulunan CSC, 4 Temmuz 2014 tarihinde sona eren 12 aylık dönemde 13 milyar Dolar gelir elde etmiştir.

KASKO PRİMLERİNİ YÜZDE 30 DÜŞÜRECEK “KARA KUTU” SİSTEMİ, TÜRKİYE’YE GELİYOR Araçlara sonradan ya da üretim aşamasında entegre edilebilen telematik sistemi ile ilgili bilgi veren CSC Türkiye Genel Müdürü Alev Alp Esen, kasko ve trafik sigortasında devrim niteliğinde yenilikler yaşanacağını söyledi. Telematik Sistemi Hem Sigorta Şirketlerine Hem Sigortalılara Kazandıracak Araç sigortalarında fiyatlandırmaya temel oluşturan yaş ve cinsiyet gibi kriterlerin yerini kullanım şeklinin alacağını belirten Esen, “Uçaklardaki kara kutuya benzetebileceğimiz telematik sayesinde, kurallara uyan sürücüler yüzde 30’a kadar daha az sigorta primi ödeyecekler. Sistem, yeni katma değerli servisler geliştirilmesinde rol oynayarak, sigorta şirketlerine ve paydaşlarına da önemli avantajlar sağlayacak” dedi. Yeni nesil BT servis ve çözümlerinde küresel lider konumunda bulunan CSC’nin (NYSE: CSC) Türkiye Genel Müdürü Alev Alp Esen, yakında Türkiye’de de kullanıma sunulacak telematik sisteminin araç sigortalarında devrim niteliğinde yenilikleri beraberinde getireceğini söyledi. Telematik sisteminin uygulamaya geçmesi ile birlikte kasko ve trafik sigortalarında fiyatlandırma modelinin tamamen değişeceğini söyleyen Esen, “Telematik, uçaklarda bulunan kara kutu sisteminin bir benzerini motorlu taşıtlara getiriyor diyebiliriz. Aracın konum bilgisini, sürücünün sürüş biçimini ve kurallara uyup uymadığını kayıt altına alan telematik sayesinde, yaş ve cinsiyet gibi fiyatlandırmada temel oluşturan değişkenlerin yerini, temelinde kullanımın bulunduğu bir sistem alacak. CSC olarak, Amerika’da bu konuda yaklaşık 8 milyon aracı kapsayan büyük çaplı bir projeyi yaklaşık 6 ay gibi kısa bir zamanda başarıyla tamamladık” dedi. Alev Alp Esen, telematik sisteminin araçlara sonradan yerleştiri-

24

len cihazların yanı sıra otomotiv üreticileri tarafından üretim aşamasında da entegre edilebildiğini kaydederek şunları söyledi: “Şu an başta Japon üreticiler olmak üzere bazı firmalar araçlara fabrika çıkışında bu sistemi entegre ediyor. Bu uygulamanın 2-5 yıl aralığında otomotiv sektörünün geneline yayılacağı öngörülüyor.” “CSC olarak uçtan uca geliştirilmesinde rol aldığımız telematik sisteminin yaygınlaşması için hem sigorta şirketleri hem de üreticilerle işbirliğimiz bulunuyor” diye konuşan Esen, “Şu an İtalya’da yaygın olarak kullanılan sistemin ülkemizde de kullanılabilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sigorta şirketlerinin riski yönetmelerini kolaylaştıran telematik, sigortalılar için de önemli avantajları beraberinde getiriyor. Bu avantajların en önemlilerinden biri de sigorta primlerinin yüzde 30’a varan oranlarda düşecek olması. Telematik sisteminden elde edilen verileri inceleyen sigorta şirketleri, kişiye özel fiyatlandırma yapabilecek” dedi. Esen, telematik sayesinde yeni katma değerli servislerin de geliştirileceğine dikkat çekti. Alev Alp Esen, “Çalınan araçların takibi, otomatik acil durum çağrısı gönderilmesi, araçtaki arızaların otomatik olarak servise bildirimi ve yakıt tasarrufuna yönelik ipuçları verilmesi gibi yeni servisler, sürücüler için daha güvenli ve ekonomik yolculuklar sağlayacak. 2015 Ekim ayından itibaren, Avrupa Komisyonu regülasyonu uyarınca Avrupa’da üretilecek bütün araçlarda “eCall” denilen acil çağrı sisteminin bulunmasının zorunlu kılınması da telematik kullanımını destekleyici bir unsur olacaktır” diye konuştu.


01-27-sayi58:Layout 1 07.03.2015 14:15 Page 25

A D N I Ş A Y 7 1 Ş A L BURU K

ent içi toplu taşımada Bursalılara 17 yıl önce hizmet vermeye başlayan ve hizmet ağına raylı sistemler, hava ve deniz ulaşımını da ekleyerek alanında bir marka haline gelen BURULAŞ, 17’nci yaş gününü çalışanlarıyla birlikte kutladı. Türkiye’de birçok ilke imza atıldığının altını çizen BURULAŞ Genel Müdürü Levent Fidansoy, “Özellikle son yıllarda yapılan atılımlarla, lastik tekerli toplu taşıma ve raylı sistemlere ek olarak, pek çok ulaşım alternatiflerini Bursa’ya kazandırmanın haklı gururunu yaşamaktayız” dedi. Kent içi ulaşım araçlarından sarı ve sarı beyaz otobüslerle konforlu ulaşımı yol-

culara sunduklarını belirten Fidansoy, “Kentin doğu ve batı yakası arasında Bursaray aracılığıyla adeta mekik dokunuyor. Türkiye’nin ilk yerli üretim tramvayı İpekböceği ile şehir merkezinde ulaşıma önemli bir alternatif kazandırılırken, nostaljik tramvay ile Cumhuriyet Caddesi-Davutkadı birbirine bağlandı. Bursa’yı başta İstanbul olmak üzere birçok noktaya deniz ve hava ulaşımı ile bağlayan BURULAŞ, bu çalışmalarının yanında, hava taşımacılığında gerçekleştirdiği inovatif çözümlerle de parlayan yıldız haline geldi” diye konuştu.

BÜYÜKŞEHİR’DEN ‘LASTİK’ SEFERBERLİĞİ Bursa Büyükşehir Belediyesi ekipleri, ‘Daha yaşanabilir, daha sağlıklı ve daha yeşil Bursa’ hedefiyle hizmetlerini aralıksız sürdüren Büyükşehir Belediyesi ekipleri, sivrisinek üreme alanlarında yapılan ilaçlama ve lastik toplama çalışmalarına kışın da devam ediyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi Sağlık Dairesi Başkanlığı Veteriner Hizmetleri Şube Müdürlüğü bünyesinde sivrisinek üreme alanlarının temizliği için yürütülen ilaçlama çalışmaları kış aylarında da devam ediyor. Bursa’da ilaçlamaların yanı sıra eski, kullanılmayan, çevreye gelişigüzel atılmış tüm araç lastiklerini de toplayan Büyükşehir Belediyesi ekipleri, atık lastiklerin içlerinde biriken sularda sivrisineklerin üremesi için uygun ortamın oluşmasının da önüne geçiyor. Bu sayede çevre kirliliğinin büyük oranda engellendiğini belirten yetkililer, toplanan lastiklerin geri dönüşümlerine ve dolaylı olarak ekonomiye de katkı sağlandığına dikkati çekiyor.

BÜYÜKŞEHİR TARİHİNİN EN BÜYÜK İHALESİ YAPILDI Bursaray’ın işletmeye açıldığı 2002 yılında alınan 48 adet vagon ve 2008 yılında ihalesi yapılıp, alınan 30 vagonun ardından Büyükşehir Belediyesi’nin 60 adet vagon ve 12 adet tramvay alımı için yaptığı ihalenin teklif dosyaları açıldı. Türkiye’nin ilk yerli tramvayını üreten durmazlar firması, ihalenin onaylanması halinde sözleşme imzalandıktan sonraki ilk 6 ay içinde araçları teslim etmeye başlayacak ve 30 ay içinde Bursaray vagonlarını, 14 ay içinde de tramvayların tamamını teslim etmiş olacak. İhalenin sonuçlanmasının ardından Siemens ve Bombardier’in ardından artık raylı sistem ağında Durmazlar’ın ürettiği yerli vagonlar yolcu taşıyacak. Bursa’yı demir ağlarla örme hedefi doğrultusunda yeni tramvay hatlarıyla ilgili projeleri hız kesmeden sürdüren Büyükşehir Belediyesi, mevcut Bursaray hatlarındaki yoğunluğun önüne geçmek amacıyla raylı sistem araç filosunu güçlendirmek için de önemli bir adım attı. Hafif raylı sistem ağında kullanılmak amacıyla 60 adet vagon ve şehir içi tramvay hatlarında kullanılacak 12 adet tramvay alımı için açılan ihalede 4 firma dosya alırken, 2 firma dosyasını teslim etti. Dosyasını teslim eden firmalardan Durmazlar, 117 milyon 837 bin 600 Euro teklif verirken, Bozankaya Otomotiv Makine İmalat İthalat İhracat A.Ş ise fiyat vermeyip, teşekkür mektubu verdi. Tek Kalemde Rekor Alım Büyükşehir Belediyesi tarafından açılan bu ihale aynı zamanda Bursa’nın raylı sistemle tanıştığı 2002 yılından bu yana en büyük araç alımı ihalesi oldu. Bursaray seferlere başladığı 2002 yılında Siemens marka 48 araçla

yolcu taşımaya başlamıştı. Daha sonra Bursaray Görükle hattının ihalesiyle birlikte de 2008 yılında Bombardier firmasından 30 adet araç alımı için sözleşme imzalanmıştı. Tek kalemde 60 adet hafif raylı sistem aracı ve 12 adet tramvay alımı için açılan ihaleye Durmazlar firmasının en uygun teklifi vermesi de yerli üretimin dünya markalarıyla rekabet açısından büyük önem taşıyor. Büyükşehir Belediyesi’nin proje danışmanlığında Türkiye’nin ilk yerli vagonunu üretmeyi başaran Durmazlar firmasının ihalede verdiği teklif, aynı zamanda kent kaynaklarının yüzde 50 oranında tasarruf edilmesini sağladı. Bombardier firmasından alınan vagonların tanesine 3 milyon 121 bin Euro ödenirken, Durmazların bir vagon için 1 milyon 634 bin Euro teklif vermesi araç başına yüzde 50’ye yakın tasarruf edilmesine imkan sağlayacak. Durmazlar tramvaylar için de 1 milyon 649 bin 800 Euro fiyat verdi.


01-27-sayi58:Layout 1 07.03.2015 14:15 Page 26

TEMSA’DAN BÜYÜK TESLİMAT BÜYÜK LANSMAN

Türkiye’nin önde gelen otomotiv şirketlerinden Temsa, yeni otobüsü Safir VIP’i, 26 Şubat Perşembe günü Sabancı Center’da düzenlediği lansman toplantısıyla basın mensuplarına tanıttı. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Sabancı Holding Sanayi Grubu Başkanı Mehmet Pekarun ve Temsa Genel Müdürü Dinçer Çelik’in katılımıyla gerçekleşen lansman kapsamında, 40 adet Temsa Safir VIP markalı otobüsün, Kamil Koç Genel Müdürü Kemal Erdoğan’a teslimi de gerçekleştirildi.

K

endi markasıyla otobüs ve midibüs segmentlerinde üretim ve ihracat yapan, Türkiye’nin önde gelen otomotiv şirketlerinden Temsa, yeni otobüsü Safir VIP’i, 26 Şubat Perşembe günü Sabancı Center’da düzenlediği lansman toplantısıyla basın mensuplarına tanıttı. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Sabancı Holding Sanayi Grubu Başkanı Mehmet Pekarun ve Temsa Genel Müdürü Dinçer Çelik katılımıyla gerçekleşen lansman kapsamında, 40 adet Temsa Safir VIP otobüsün, Kamil Koç Genel Müdürü Kemal Erdoğan’a teslimi de gerçekleştirildi. Üstün performansına karşılık, düşük işletme gideri ve yakıt tüketimiyle dikkat çeken Safir VIP, aynı zamanda +4 koltuk kapasitesiyle müşterisine 4 yılda ekstra 150 bin Euro civarında ek ciro sağlıyor. Flat floor özelliğiyle rahat ve ferah bir iç mekana sahip olan araç; ergonomik VIP koltuklarıyla da maksimum konfor vadediyor. Safir VIP; sınırsız internet erişimi, kişiye özel dijital yayınları ve LCD ekranlarıyla, yolculuk sırasında eğlenmek ve dinlenmek isteyenlere de birçok seçenek sunuyor. Orijinal üretim olduğu için 2. el değerinin yüksek olması da, Safir VIP’nin öne çıkan özellikleri arasında.

26


01-27-sayi58:Layout 1 07.03.2015 14:15 Page 27

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı: “Temsa, Otobüs Ve Midibüs Segmentinde Liderliğe Koşuyor” Lansmanda yaptığı konuşmada, Sabancı Topluluğu’nun en köklü şirketleri arasında yer alan Temsa’nın, Safir VIP ile yeni bir yolculuğa atıldığını belirten Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, “Müşterisinin ihtiyaçlarına odaklanarak inovatif ve hızlı çözümler geliştiren Temsa, son 2 yılı çok başarılı geçirdi, pazar payını arttırdı. Türk mühendislerin, tasarımcıların emeğiyle ortaya çıkacak yeni ürünler de yolda. Sadece yurt içinde değil, 64 ülkeye ihracat yaparak yurt dışındaki başarısıyla da bizleri gururlandıran Temsa, otobüs ve midibüs segmentinde liderliğe koşuyor” dedi. Lansman kapsamında, Safir VIP ile ilgili teknik bilgilerin yanı sıra, şehir içi ve şehirlerarası otobüs sektörüne dair güncel verileri de içeren bir sunum gerçekleştiren Temsa Genel Müdürü Dinçer Çelik ise, Safir VIP ile

2+1 segmentine konfor ve kalite getirdiklerini belirtti. Safir VIP’nin kazanç anlamında da avantaj sağladığına dikkat çeken Çelik, “2+1 segmenti, Temsa’nın getirdiği ayrıcalık ile daha fazla büyüyecek. Otobüsçüler Safir araca yatırım yaparken daha fazla kazanç elde etmenin mutluluğunu yaşayacak. Temsa, müşterilerinin beklentilerini, taleplerini en iyi dinleyen ve hayata geçiren kurumların başında geliyor” dedi. Lansman sonunda 40 adet Safir VIP marka otobüsün anahtarını Temsa Genel Müdürü Dinçer Çelik’ten teslim alan Kamil Koç Genel Müdürü Kemal Erdoğan da, konuşmasında filoya katılan yeni Temsa’larla birlikte Kamil Koç filosunda Temsa Markalı araç sayısının 210’a ulaştığına vurgu yaparak; “Kâmil Koç verimlilik odaklı bir firma. Bu nedenle etkin ve verimli büyümek ana prensibimiz. Son yıllarda istikrarlı bir şekilde büyüyoruz. Ülkemizde Karayolu Yolcu Taşımacılığı sektörü her yıl yaklaşık %4 oranında büyürken Kamil Koç’un yıllık büyüme

ortalaması yaklaşık %20. Bu anlamada Türkiye ortalamasının çok üzerinde bir büyüme oranın son yıllarda istikralı bir şekilde sürdürüyoruz. Yapılan her yeni otobüs yatırımı toplam büyümemize de önemli oranda katkı yapıyor. 2014 yılında 800 araçlık bir filo ile yolcularımızın hizmetinde olduk, 2015 yılında ise filo olarak %25 büyüyerek 1000 araçlık bir filo büyüklüğüne ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.


28-48-sayi-58:Layout 1 07.03.2015 14:26 Page 28

İETT GENEL MÜDÜRÜ MÜMİNKAHVECİ:

HEDEFİMİZ AVRUPA’NIN EN MÜKEMMELİ OLMAK

KalDer tarafından düzenlenen Avrupa Kalite Yönetim Vakfı (EFQM) Kazananlar Konferansı’nda konuşan İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci, “Yaşadığımız şehirdeki insanların hayatını kolaylaştırmak için bu sürecin içerisine girdik” dedi.

Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı (EFQM) tarafından geliştirilmiş olan EFQM Mükemmellik Modeli Kazananlar Konferansı İstanbul Sanayi Odası Odakule Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Düzenlenen konferansa İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci, Coca Cola İçecek Bursa Fabrikası’ndan Seyhun Araz ve Ege Bölgesi Sanayi Odası adına Galip Kokulu konuşmacı olarak katıldı. Kamuda Özel Sektör Yönetim Anlayışı İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci yaptığı konuşmada EFQM Mükemmellik Modeli’nin giderek dünya çapında yaygınlaşan bir yönetim ve kurumsal performans değerlendirme aracı olduğunu belirterek, “Yaşadığımız şehirdeki insanların hayatını kolaylaştırmak için bu sürecin içerisine girdik. Tüm kalite girişimlerimizi tek bir çatı altında toplamak, öz değerlendirme ve dış değerlendirmelere dinamik kalmak ve tüm süreçlerde sistem bakış açısı ve sürekli iyileştirme sağlamak için EFQM sürecine katıl-

28

dık. Kişiler değişse de kurumların çalışma sistematiğinin değişmemesi gerekiyor. Özel sektör gibi dinamik davranarak müşteri ihtiyaçlarını karşılayabilir miyiz diye kendi kendimizi sorgulamaya başladık. Amacımız hizmetlerimizi sürekli iyileştirmek oldu. Küresel Raporlama Girişimi’nden ilk kez bir kamu kurumu A Plus seviyesinde not aldı bu kurum da İETT oldu. Türkiye Mükemmellik Ödülleri’nde finalist olduk. 2015 yılı Avrupa Mükemmellik Ödülü’ne başvurduk. Türkiye Mükemmellik Büyük Ödülünü almak yine 2015 yılındaki hedeflerimiz arasında yer alıyor.” diye konuştu. İnisiyatif Kullanan Liderler İETT’de EFQM ile İETT’de bir çok önemli değişmeler yaşandığını kaydeden Kahveci, inisiyatif kullanan liderlik anlayışını kuruma kazandırdıklarını söyledi. Üniversitelerle ve STK’lar ile işbirliği halinde olduklarını belirten Kahveci, “Liderlik akademisini kurduk. Kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetleri için standartlar oluşturmaya başladık. Kültür

projelerine önem verdik. Yurtdışına danışmanlık hizmeti vermeye başladık. Kurumsal karnemizi hazırladık. Böylece yönetim kabiliyetimizi ölçmeye başladık. İş modellerimizi geliştirdik. En önemli kazanımlarımızdan bir tanesi de çalışanlarımızı bu süreç içerisine çekmekti. Performans Gelişim Sistemini en üst kademeden en alt kademeye kadar yaygınlaştırdık. 5S sistemini bütün çalışma alanlarımıza yerleştirdik. Müşteri memnuniyetimizi düzenli olarak ölçtüğümüzde adım adım bir iyileşme olduğunu gördük. Daha hızlı hareket edebilen bir kurum haline geldik.” dedi.


28-48-sayi-58:Layout 1 07.03.2015 14:26 Page 29

İETT’DEN ERBAKAN’A VEFA DURAĞI

İ

ETT, Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı vefatının 4’üncü yıldönümünde unutmadı. Erbakan’ın Zeytinburnu Merkez Efendi’de kabri yakınındaki Mevlanakapı Otobüs Durağı’nı Erbakan anısına hazırladı. Durak görsellerinde Erbakan’ın fotoğrafına ve hayat hikâyesine yer verildi. Uygulama daha önce Aralık ayında Mehmet Akif Ersoy’un ölüm yıldönümünde Fatih’teki Mehmet Akif Ersoy Durağı’nda, Şubat ayı başında Barış Manço’nun ölüm yıldönümünde ise Kadıköy- Moda’daki Barış Manço Durağı’nda yapılmıştı. Barış Manço Durağı’nın hazırlandığı gün Lale Manço Ahıskalı ve oğlu Batıkan Manço da durağa gelerek İETT’ye teşekkür etmişti.

Bilgilendirme ve Türkiye’nin unutulmaz değerlerine vefa amacıyla yapılan durak giydirmeleri halkın da beğenisini topladı. Durak uygulamaları bundan sonra da siyaset, sanat ve fikir insanlarının anısına yapılmaya devam edecek. İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci, İETT’nin de Türkiye’ye ve Dünya’ya mal olmuş isimler yetiştirdiğini belirterek “değerlerimize sahip çıkmalıyız, toplumsal hafızamızı taze tutarsak geçmişi daha net görüp geleceğe doğru yön verebiliriz. Biz toplu taşıma alanında bunu yaptığımız gibi İstanbul’un yaşam kültürüne de değer katmak istiyoruz” dedi.

“GELİN TRAMVAYI”NDA NİKÂH 1 4 Şubat Sevgililer Günü’nde İstiklal Caddesi’nde sefer yapan nostaljik tramvayda bir çiftin nikahı kıyıldı. İETT Genel Müdürlüğü Sevgililer Günü’nde Nostaljik Tramvayı Gelin Tramvayı yaptı. İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci’nin şahitliğini yaptığı ve Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan tarafından 14 Şubat saat 14’de kıyılan nikâh, renkli görüntülere sahne oldu. Sevgililer Günü’ne özel “Beyoğlu Aşk Dolu” sloganıyla 101 yıllık nostaljik tramvayda Nazlı ile Emrah çiftinin nikahı kıyıldı. Nikah öncesi Sevgililer Günü için özel hazırlanan nostaljik tramvay, gelin ve damat eşliğinde Taksim Meydanı’ndan Tünel Meydanı’na kadar hareket etti. Meydanda gelin ve damadı

çiftin şahitleri ve yüzlerce kişi karanfil ve şarkılarla karşıladı. Çiftin şahitliğini yapan İETT Genel Müdürü Kahveci, çifte kalpli yastıklar ve altın hediye ederek mutluluklar diledi. Beyoğlu Nikâh Dairesi’ne evlilik başvurusu yapan çiftler arasında çekilen kura ile belirlenen çiftin nikâhının ardından Sevgililer Günü’ne özel olarak Tünel Meydanı’nda kurulan platformda konser verildi. Çift, “Kar Küresi” eşliğinde dans edip vatandaşlarla doyasıya eğlendi. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği alanda, İETT kalpli nostaljik tramvay yastıkları dağıtırken Beyoğlu Belediyesi de pamuk şekeri ve karanfil dağıttı. Kurulan fotoğraf platformlarında vatandaşlar bol bol fotoğraf çektirdi.

29


28-48-sayi-58:Layout 1 07.03.2015 14:26 Page 30

KARSAN MARKA ARAÇLAR “KARSAN-ITALY” İLE ARTIK AVRUPA’DA

“ Ş

Karsan’ın yurtdışı açılım stratejisi doğrultusunda kurulan Torino merkezli Karsan-Italy, Karsan marka araçların Batı Avrupa’daki pazarlama, satış ve satış sonrası faaliyetlerini yürütecek.

ehirlerin ve toplu taşıma sistemlerinin değişimlerine ve ihtiyaçlarına uygun ürün ve hizmetler geliştiren Karsan, küresel ihtiyaçlara çözüm olarak geliştirdiği yeni ürün ailesini Avrupa’da pazarlamak ve satmak amacıyla Torino’da kurduğu Karsan-Italy şirketi ile faaliyetlerini artık Avrupa’da da sürdürecek. 12 Aralık 2014 tarihinde kurulan Karsan Italy S.R.L.; Karsan markalı JEST, ATAK ve STAR araçlarının öncelikli olarak Batı Avrupa’daki pazarlama, satış ve satış sonrası hizmetlerini yürütecek. Şirketin Genel Müdürlüğü pozisyonuna ise, uluslararası şirketlerde pazarlama, satış ve satış sonrası hizmetler konularında üst düzey yöneticilik deneyimine sahip David Siviero atandı. Kasım 2014 tarihinde yürürlüğe giren engelli vatandaşlarımızın toplu ulaşım hakkını gözeten “Engelliler Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile birlikte, Türkiye’nin attığı bu çağdaş adımı ürettiği araçlarla destekleyen Karsan; Karsan-Italy’nin kuruluşuyla birlikte de Türkiye’nin çağdaş kanunu ile eğildiği bu küresel ihtiyaca uluslararası boyutta cevap vererek ürünleriyle engelli taşımacılığında konsept ve teknoloji ihracatına başlamış olacak. Türkiye’nin 2023 hedefleri doğrultusunda uluslararası gelişimleri ve değişimleri yaratarak öncülük eden bir konumda olması gerektiğine inandıklarını, engelliler kanunu ile birlikte de çağdaş bir uygulamanın başladığını belirten Karsan CEO’su Murat Selek sözlerine şöyle devam etti. “Günümüzde artık uluslararası arenada hep çevreci ve engelli erişimine uygun araçları görüyoruz. Karsan Türkiye pazarına sunduğu yenilikçi ürünleriyle, geliştirdiği konsept ile, teknolojik ve inovatif yaklaşımıyla Türkiye’de üretilen veya Türkiye’ye ithal edilen birçok markadan bir adım öne geçme fırsatına sahip oldu. Bu sadece Karsan değil, Türkiye’den çıkan yerli bir markanın uluslararasında bile fark yaratabileceğini görebilmek

30

açısından da çok önemli ve gurur verici bir gelişme. Toplu taşıma ihtiyaçlarına özgü geliştirilen Karsan marka araçların yolcularına sunduğu konfor ve araç sahiplerine/sürücülere sağladığı kolaylıklar sebebiyle popülariteleri ve dolayısıyla Türkiye’deki pazar payları her geçen gün artıyor, benzer ilgiyi Avrupa’da da bekliyoruz. Üretim kalitesi global markalar tarafından kabul görmüş olan Karsan’ın kendi markasına ait küresel ihtiyaçlara cevap veren ürünlerinin yurtdışında Türkiye’yi temsil edecek olması gurur verici bir gelişme. Karsan ürün gamının Batı Avrupa şehiriçi ve şehirdışı ulaşım ihtiyaçlarına çok uygun olduğuna inanıyoruz. Tarihi şehir merkezleri, dar sokaklar, küçük kasabalar ve daha düşük kapasiteli ulaşım ihtiyacına sahip yerleşim birimleri bizim sahip olduğumuz ürün gamı ile örtüştüyor. Bu ihtiyaçların tamamı çevre dostu ve ekonomik araçlarımız ile büyük otobüs konforuyla yolculara ve araç sahiplerine sunuluyor. Avrupa’da Karsan araçları ile Türkiye’yi ve Türk otomotiv sanayini başarıyla temsil edeceğimize inanıyorum”.


28-48-sayi-58:Layout 1 07.03.2015 14:26 Page 31

YANDEX, BURSA’NIN TRAFİK YOĞUNLUĞUNU DA GÖSTERMEYE BAŞLADI Türkiye’ye özgü yerelleştirilmiş hizmetler geliştirmeye devam eden Yandex, İstanbul, Ankara ve İzmir’den sonra Bursa’da da trafik yoğunluğunu göstermeye başladı. Kullanıcılar Yandex ana sayfası, Yandex.Haritalar ve Yandex.Navigasyon üzerinden Bursa trafiğinin durumunu anında öğrenebilecek. Nüfus ve araç sayısı arttıkça, Türkiye’de trafik her geçen gün daha da içinden çıkılmaz bir problem haline geliyor. Dünyanın en kötü trafiğine sahip şehirleri arasında yer alan İstanbul başta olmak üzere Ankara ve İzmir’de trafik sürücülerin yollarda çok uzun zaman kaybetmesine neden

oluyor. Trafik sorunu ülkemizde artık sadece İstanbul, İzmir ve Ankara ile sınırlı değil. Diğer şehirlerde de trafik sıkışıklığı günlük hayatı etkileyecek düzeye gelmeye başladı. Buradan hareketle Yandex, İstanbul, Ankara ve İzmir’den sonra Bursa için de trafik durumu kullanıcılarla paylaşmaya başladı. Bursa’daki trafik durumunu Yandex ana sayfası, Yandex.Haritalar ve Yandex.Navigasyon üzerinden, 2 dakikada bir güncellenen verilerle, 0 ile 10 arasında değişen değerler şeklinde görebilmek artık mümkün.

CONTİNENTAL’DEN ELEKTRİKLİ OTOMOBİLLER İÇİN LASTİKLER Continental elektrikli ve hibrit motorlara sahip otomobiller için iki yeni Conti.eContact modelini piyasaya sürüyor. Yeni geliştirilen Conti.eContact lastikleri yaklaşık yüzde 30 oranında düşük yuvarlanma direncine sahip. Dünyanın en büyük lastik tedarikçisi Continental, Conti.eContact’in portföyüne elektrikli ve hibrit motorlara sahip otomobiller için iki yeni model daha ekliyor. Geliştirilerek farklılaştırılan Conti.eContact, geleneksel lastiklere kıyasla yüzde 30 oranında düşük yuvarlanma direnci sunuyor. Düşük yuvarlanma direncine hizmet eden teknolojiyi Hannover’daki Ar-Ge merkezinde geliştiren Continental, lastiğin üretimi sırasında tercih edilen “uzun ve dar” konseptini sahipleniyor. Yani Conti.eContact, geleneksel lastiklere kıyasla daha geniş bir çapa sahipken, taban alanları daha dar üretiliyor. Lastiğin hem üretici hem de kullanıcıya sağlayacağı tasarrufun artırılması için tüm bileşenleri ayrı ayrı test ediliyor. Hibrit araçlar için geliştirilen 17 ve 18 inç ebat alternatiflerine sahip ve yüzde 20’ye varan oranda düşük yuvarlanma direnci sunan Conti.eContact modeli, aynı zamanda performans araçları ve SUV’lar için de tercih edilebiliyor. Elektrikli otomobil üreticilerinin tüketicilere sunduğu, menzilde yaklaşık yüzde 6 oranında artış sağlayan yeni modeller hem işletme maliyetlerini düşürüyor hem de çevrenin korunmasına katkı sağlıyor.

SEKTÖRÜN BEKLEDİĞİ CARAVELLE 9+1 SATIŞA SUNULDU Volkswagen Ticari Araç’ın prestijli modeli Caravelle, 9+1 versiyonuyla satışa sunuldu. Yeni ek donanımlarıyla farklılaşan Caravelle 9+1 modeli, minibüs amaçlı kullanım için de tercih edilebiliyor. Yolculukları zevke dönüştüren, konforlu ve ayrıcalıklı sürüş zevki sunan Volkswagen Ticari Araç’ın prestijli modeli Caravelle, yeni 9+1 versiyonuyla Volkswagen Ticari Araç Yetkili Satıcılarında beğeniye sunuldu. Yeni Caravelle 9+1, sınıfında ticari amaçlı minibüs olarak kullanılabilen tek araç. Türkiye’ye Özel Olarak Tasarlandı Yeni Caravelle 9+1 modeli, ticari amaçlı kullanıcıların beklentisi doğrultusunda Volkswagen tarafından Türkiye’ye özel olarak tasarlandı. Yeni Caravelle 9+1 modelinde sağ kayar kapıda otomatik basamak, tavanda acil çıkış, sağ kayar kapı girişinde iniş ve binişleri kolaylaştıran tutunma kolları, sağ ve sol tarafta çift kayar kapı ve sürücü yanında ikili yolcu koltuğu bulunuyor. Trendline modelinde standart olarak sunulan otomatik yanan farlar, yağmur sensörü ve otomatik kararan iç dikiz aynası özellikleri konforu artırıyor ve sürüş kolaylığı sağlıyor. Standart olarak sunulan klimatronik klima ile hem sürücü, hem de ön yolcu bölümünde etkin iklimlendirme sağlanıyor. Aynı zamanda arka tavana entegre klima modülü sayesinde, arka yolcu bölümünden de ayrı iklimlendirme ayarları yapılabiliyor.

31


28-48-sayi-58:Layout 1 07.03.2015 14:26 Page 32

HUKUK YOLCULUĞU ŞAHİN DEMİRAL

İSTANBUL DEMİRAL HUKUK BÜROSU 0212 570 40 06 - sahin_demiral@hotmail.com

OTOBÜSLER İÇİN TRAFİK KAZALARINDA SORUMLULUK

U

laşım bugün geldiği noktayla hayatımızın büyük bir bölümünü kaplamaktadır. Ülkemizde en çok tercih edilen ulaşım türünün, diğer ulaşım türlerine göre ekonomik olarak daha uygun olması ve en ücra noktalara dahi ulaşma ve taşıma imkânlarının elverişli olması bakımından karayolu ulaşımı olduğu yadsınamaz bir gerçek.

32

Bu gerçeklik karşısında elbette ki herkesin ortak dileği, gerek aile ziyaretlerinde, gerek iş gezilerinde, gerekse de tatil amaçlı seyahatlerde sıklıkla kullandığımız karayolu ulaşımında varmak istediğimiz noktaya en uygun, en konforlu, en hızlı ve en güvenli şekilde ulaşmak. Ancak ne yazık ki, ne kadar yaygın ve gelişmiş bir karayolu ulaşım ağına sahip olsak da, yaygın kullanıma paralel

olarak trafik kazalarının aynı sıklıkta yaşanmasının önüne geçememekteyiz. 2014 verilerine göre trafik kazalarında; Türkiye’de bir yılda yaklaşık 7 bin kişi hayatını kaybetmekte, yaklaşık 22 bin kişi de bu kazalarda yaralanmakta ya da hayatını kaybetmektedir. İnsan hayatıyla asla ölçülemeyecek bir değer olmakla beraber, trafik kazası sonucu yaşamını yitiren, yaralanan kişilerin mağduriyetinin hukuk düzeninin


28-48-sayi-58:Layout 1 07.03.2015 14:26 Page 33

HUKUK YOLCULUĞU ŞAHİN DEMİRAL

koyduğu kurallar çerçevesinde giderilmesi noktasında kim ya da kimlerin, hangi ölçülerde, hangi koşullarda sorumlu oldukları; karayolu ulaşımında yüksek bir paya sahip olan otobüs firmaları özelinde hukuki bilgilendirme ve değerlendirmelerde bulunmak yazımızın konusunu oluşturmaktadır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. Maddesinde göre; bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, bu motorlu aracın işleteni zarardan sorumlu olacaktır. Bu noktada motorlu aracın işleteni kimdir sorusu akla gelecektir. İşleten, kazaya karışan motorlu aracın sahibi ve kendi nam ve hesabına motorlu aracı trafiğe sokandır. Yazımız özelinde üçüncü kişilerin uğradığı zararı gidermekle yükümlü olan, kazaya karışan aracın asıl sahibi otobüs firması olacaktır. Motorlu bir aracın işletilmesi cismani bir zarara ya da bir şeyin hasara uğramasına sebep olursa, işleten otobüs firması kusursuz olarak sorumlu olacaktır. İşletenin bu sorumluluğu, ağırlaştırılmış kusursuz sorumluluk, başka bir deyişle tehlike sorumluluğudur. Eğer ortada bir zarar varsa, hukuki karine olarak bu zarar motorlu araç işletilmesinin tabi ve normal bir sonucudur. Peki bu ne anlama gelmektedir? Aracın işleteni otobüs firması, hiçbir kusuru olmasa da kanunun belirlediği sorumluluk şartları gerçekleşmişse işlettiği aracın verdiği zararı gidermekle yükümlüdür. Kanunun aradığı sorumluluk şartlarının neler olduğu hususu aşağıda sırasıyla sayılmıştır: - Öncelikle motorlu bir araç olmalıdır. - Araç işletilme halinde olmalıdır. - Aracın işletildiği yer karayolu olmalıdır. - Aracın işletilmesi dolayısıyla bir zarar meydana gelmelidir. - Meydana gelen zarar ile fiil arasında nedensellik bağı bulunmalı, yani neden sonuç ilişkisi içinde bir olay diğerinin sebebi sayılmalı, olay gerçekleşen sonucun doğmasına neden olmalı veya bu sonucun doğumunu kolaylaştırmalıdır. Başka bir ifade ile araç işletilmeseydi zarar

İSTANBUL DEMİRAL HUKUK BÜROSU 0212 570 40 06 - sahin_demiral@hotmail.com

meydana gelmezdi denilebiliyorsa nedensellik bağı kurulmuş olacaktır. 5 madde halinde saydığımız şartlar gerçekleşmiş ise, otobüs firmasının ya da firmaya bağlı bulunan kişilerin herhangi bir kusuru olmasa dahi kaza sonucu üçüncü kişilerin uğramış oldukları zararı gidermekle yükümlü olacaktır. Ancak elbette ki, otobüs firmasının kazadan sorumluluğu kusura bağlı olmasa da; her hal ve karda bu karinenin geçerli olmasının, adaletsiz olacağı da kuşkusuzdur. Bu sebeple araç işletene dolayısıyla otobüs firmalarına, kanunun 86. Maddesinde ifade edilen kurtuluş beyyinelerinden birini ileri sürmesi halinde sorumluluktan kurtulma imkanı tanınmıştır. İşletenin meydana gelen zarardan sorumlu olmadığını söyleyebilmesi için, kendisinin (otobüs firması) veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin (şoför) kusuru bulunmadığını ve araçtaki bir bozukluğun zarara neden olmadığını ispatlamalıdır. İşletenin sorumluluktan kurtulabilmesi için bu şartlardan ikisini birden kanıtlaması gerekir. Kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmadığını ve araçtaki bir bozukluğun zarara neden olmadığını bir ön şart olarak ispatlayan işleten, ayrıca nedensellik bağını kesen sebeplerden (zararın bir mücbir sebepten veya zarar görenin yahut bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini) birini de ön şartla beraber ispatlamalıdır. Bu noktada mücbir sebebin ve zarar gören ile üçüncü kişinin ağır kusurunun ne anlama geldiğinin açıklanması gerektiğini düşünmekteyiz. Mücbir sebep, önceden tahmin edilmesi imkansız olan, işletenin işletmesi dışında meydana gelen ve zorunlu olarak bir kuralın ihlaline sebep olan olaydır. Mücbir sebepler büyük çoğunlukla doğa olaylarına ilişkindir. Ancak bu olaylar önceden öngörülemez nitelikte olmalıdır. Birer doğal olay olmalarına rağmen buzlanma, kar, yağmur, sis gibi olaylar mücbir sebep olamazlar. Çünkü bu tip olaylar sıklıkla görülen ve motorlu araç işletme tehlikesinin içinde bulunan olaylardır. Bu nedenle mücbir sebep olarak kabul edilen olaylar deprem, sel, heyelan, çığ ve taş düşmesi, yanardağın lav püskürtmesi gibi olaylardır.

ŞAHİN DEMİRAL

İşletenin zarar görenin ağır kusuruna dayanarak sorumluluktan kurtulabilmesi için, zarar görenin kusurunun zararın tek sebebi olması gerekir, yoksa zarar görenin her türlü kusuru işletenin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz, olsa olsa tazminat taleplerinde taktiri bir indirim sebebi olur ki, bu başka bir yazımızın konusu olacaktır. Tıpkı zarar görenin kusuru hususunda belirttiğimiz gibi, üçüncü kişinin de her türlü kusuru işleteni sorumluluktan kurtarmaz. Burada üçüncü kişiden kasıt, araç işletenin kendisi ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişiler ile zarar gören dışında kalan kişilerdir. İşletenin sorumluluktan kurtulabilmesi için üçüncü kişinin kusurunun ağır, nedensellik bağını kesecek yoğunlukta bulunması gereklidir. Kaldırımda yürümekte olan iki kişiden birinin diğerini yoldan geçmekte olan bir kamyonun önüne itmesi bu duruma örnek gösterilebilecektir. İşleten 3. Şahıslara karşı olan bu kusursuz sorumluluğundan meydana gelen zararların tazmini belli limitlerle Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (ZMM) ile 3. Kişiler için güvence altına alınmıştır. Ancak bu durumlarda Zorunlu Mali Mesuliyet sigortası kapsamında ödenen tazminatlar için sigorta şirketleri kusuru oranında araç işleteni ve şoförüne dava açarak ödedikleri tazminatları talep edebilmektedirler… Kazasız günler dileği ile…

33


28-48-sayi-58:Layout 1 07.03.2015 14:27 Page 34

Mal at y a’d a toplu taşımayı özendirmek ve bu çerçevede ‘ağaç yaşken eğilir’ düşüncesiyle çocuklara toplu taşım araçlarını kullanma bilincini aşılamak için eğitim programları başlatıldı.

MOTAŞ GELECEĞİN BÜYÜKLERİNİ TOPLU ULAŞIMLA TANIŞTIRIYOR

MOTAŞ toplu taşıma bilincini geliştirmek için eğitim çalışmaları yürütüyor. Bu kapsamda her gün iki okulun öğrencilerine eğitim veren şirket, konusunda uzman personellerin hazırladığı slayt eşliğinde toplu taşım araçlarının kullanımı, korunması ve uyulması gereken kuralları anlattıktan sonra okul kapısından otobüslere bindirilen öğrencileri dolaştırırken de anlatılanları uygulamalı olarak gösteriyor. Trafikte Daha Bilinçli Bir Toplum Motaş Genel Müdürü Enver Sedat Tamgacı, MOTAŞ İnsan Kaynakları tarafından tertip edilen programla ilgili yaptığı açıklamada; “Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Türkiye’de 2013 yılında meydana gelen 161 306 adet trafik kazası sonucunda 3 685 kişi hayatını kaybetti. Ölümlerin %37,2’si yerleşim yeri içinde gerçekleşti. 2014 yılının ilk 7 ayında meydana gelen trafik kazalarında ise bin 943 kişi ne yazık ki hayatını kaybetti. Bu rakama göre 2014 yılında meydana gelen trafik kazalarında vefat edenlerin sayılarının kısmen düştüğünü görüyoruz. MOTAŞ olarak bu sayıyı daha aşağılara çekmek,

34

kazalardan dolayı hayatını kaybedenlerin sayısını en aza indirmek için başlattığımız çalışmalar çerçevesinde şoförlerimize verdiğimiz eğitimlerin yanı sıra her gün iç içe yaşamak zorunda bulunduğumuz trafikte uymamız gereken kurallar ve toplu taşım araçlarını kullanma konusunda toplum bilincini yükseltmek için çalışmalar başlattık. Trafikte şoförün eğitimi kadar yayanın da bilinçlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu bağlamda düzenlediğimiz programları öncelikle toplumun dinamiğini oluşturacak ve ‘ağaç yaşken eğilir’ atasözümüzden de hareketle çocuklara yönelik hazırladık. Her gün iki okulumuzda düzenlediğimiz programlarda öğrencilerimize trafik kurallarını, toplu taşım araçlarını kullanırken uymaları gereken kuralları slaytlar eşliğinde aktarıyoruz” ifadelerini kullandı. Okulların toplantı salonlarında yapılan sunumların ardından öğrenciler okul önlerinde otobüslere bindirilerek aktarılan bilgiler uygulamalı olarak hat üzerinde gösteriliyor. Öğrencilere toplu taşım araçlarına biniş ve inişlerde yapmaları ve yapmamaları gereken davranışlar anlatıldıktan sonra Malatya’da toplu taşım hizmeti

verecek olan Trambüslere bindirilen öğrenciler bu konuda da ayrıntılı bir şekilde bilgilendirildi. Trambüs Malatya’nın Havasına Katkı Sağlayacak Kanuni İlkokulu Müdürü Hayrettin Yılmaz, Trambüsle yeni tanıştığını ve hakkında yeni bilgi sahibi olduğunu belirterek; “bizim için iyi bir gün oldu. Büyükşehir Belediyesine, MOTAŞ’a teşekkür ediyorum. Çocuklarımız eğlenerek öğrendiler, bilgi sahibi oldular. Gezerek hem şehri, hem aracı ve trafik kurallarını yerinde öğrenmiş olduk. Trambüsü sadece bir ulaşım aracı olarak bakmamalıyız diye düşünüyorum. Mesela araçların çoğalmasıyla çevre kirliliği had safhaya çıkıyor. Ancak bir toplu taşım aracı olarak Trambüste böyle bir sorun olmayacak. Çünkü elektrikle çalıştığından Malatya’nın sadece ulaşımına değil, havasına da katkısı olacaktır. Ayrıca enerji sarfiyatı konusunda büyük tasarrufunun olacağını düşünüyorum. Yine faaliyete başlamasıyla birlikte merkezde trafikten çekilecek araçlardan dolayı Malatya trafiğine katkısı da olacaktır.


28-48-sayi-58:Layout 1 07.03.2015 14:27 Page 35

BRİSA’NIN 2014 CİROSU 1.693 MİLYON TL Türkiye lastik sektörünün lideri Brisa, pazar payıyla birlikte 2014 yılı brüt kar, FAVÖK, faaliyet karı ve net kar marjını artırdı. Buna göre, 2014 yılında şirketin satış geliri 1.693 milyon TL olurken, net dönem karı ise yüzde 29’luk artışla 186,3 milyon TL olarak gerçekleşti.

B

risa, Ocak-Aralık 2014 döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre satış gelirini yüzde 14 artışla 1 milyar 693 milyon TL’ye çıkardı. Şirketin aynı dönemde net dönem karı ise %29 artarak 186 milyon TL olarak gerçekleşti. 2014 yılı finansal sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Brisa Genel Müdürü Hakan Bayman; “2014 yılında liderliğimize yakışır bir şekilde, bir önceki yıla göre satışlarımızı %14 ve net karımızı %29 artırdık, toplam yıllık satış gelirlerimizi 1.693 milyon TL’ye çıkardık. Şirketimizin kuruluşundan bu yana yaklaşık 920 milyon ABD doları yatırım gerçekleştirdik. Bu yatırımın yaklaşık 290 milyon ABD Dolarlık kısmını son beş senede İzmit üretim

tesislerimizde hayata geçirdik. İzmit tesislerimizde yenileme yatırımlarımız devam ederken yine 300 milyon ABD Doları başlangıç yatırımımızı, 2018 yılında devreye almayı hedeflediğimiz binek ve hafif ticari araçlar için üretim yapacak Aksaray fabrikamızda hayata geçirmeye başladık. Yeni tesisimiz ile, İzmit’teki üretim kapasitesine ek olarak, yıllık 4,2 milyon adet bir kapasite eklemeyi ve toplam üretim kapasitemizi yüzde 30 artırmayı hedefledik.” şeklinde konuştu. Brisa olarak Avrupa’nın en büyük yedi lastik üreticisi arasında olduklarını vurgulayan Bayman “2013 yılında Fortune 500 Türkiye’nin En Büyük Şirketleri sıralamasında 84. sırada, Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarının belirlendiği İSO 500

listesinde 54. sırada ve uluslararası Marka Derecelendirme Kuruluşu Brand Finance tarafından 2014 yılında gerçekleştirilen “Türkiye’nin En Değerli Markaları Araştırması”nda da 133 milyon ABD Doları marka değeriyle 39. sırada yer aldık.” dedi. Brisa’dan 78,9 milyon dolarlık yatırım Brisa, 2014 yılında fabrika modernizasyon ve kapasite artırımı çalışmaları ve diğer birimler için yapılan yatırımlarla birlikte 78,9 milyon dolar tutarında yatırım gerçekleştirdi. Şirket, 2014 yılında da devam eden yatırımların kümüle etkisine rağmen aktif karlılığını önemli seviyede yükseltti, özkaynak karlılığı ise %35’e yaklaştı.

35


28-48-sayi-58:Layout 1 07.03.2015 14:27 Page 36

TOPLU TAŞIMA ARAÇLARI KAMERA İLE SÜREKLİ İZLENİYOR K

ocaeli Büyükşehir Belediyesi yolcu güvenliği bakımından toplu taşıma araçlarını kamera sistemleriyle izliyor. Toplu Taşıma Dairesi Başkanlığı, Kocaeli’de ki şehir içi toplu taşıma araçlarının tamamını kapsayan 540 araçta yer alan kamera sistemiyle araç içi görüntü, yolcu binişlerini ve araç önünü (yol) kamera ile sürekli kayıt altına alıyor. Ayrıca 120 belediye otobüsünde online olarak istenilen her an araç içi görüntüsüne ulaşılabiliyor. Şehir merkezi dışında diğer ilçelerde taşımacılık yapan bin 240 Özel Halk Otobüsü’nde de aynı şekilde kamera sistemi bulunuyor. Bu araçlar da araç içi görüntü, yolcu binişleri ve ön (yol) kamera ile sürekli kayıt altına alınıyor. Kocaeli’nin merkez ilçelerinde hizmet veren toplu taşıma araçlarının hemen hemen hepsi araç içi ve dışı kameralarla takip edilerek kayıt altına alınıyor. Kamera sistemi bulunmayan araçlar için ise çalışma yapılıyor. Kamera sistemi bulunmayan araçlara ilgili yasa gereği Daire Başkanlığı tarafından ruhsat işlemleri yapılmıyor. Bununla birlikte 2014/20 sayılı

AKILLI BİSİKLETLERE YENİ İSTASYONLAR Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen Kocaeli Bisikletli Ulaşım Sistemi (KOBİS)’ne Alikahya merkez, Yuvam Yıldız Konutları ve Kartepe Köseköy olmak üzere 3 yeni istasyon daha eklendi. 18 istasyon da 136 bisikletle İzmit İlçesinde hizmet veren KOBİS, gelen yoğun talep doğrultusunda sistemi büyütme çalışmalarına devam ediyor. Akıllı Bisikletlerle işine giden, dolaşmaya çıkan vatandaşlar hem sağlıklı yaşamak adına spor yapıyor, hem de kent trafiğine takılmadan gidecekleri yerlere ulaşıyor. Bu kapsamda yapılan talepler doğrultusunda Yahya Kaptan yürüyüş yolunun son etabı olan Köseköy’e, Alikahya’ya ve Yuvam Yıldız Konutlarına 3 yeni istasyon eklendi. Bir İstasyona 12 akıllı bisiklet park edilebiliyor, bisiklet park edilebilmesi için istasyonlarda 12 park yerinin dolu olmaması için sistemden kontrol sağlanıyor Sağlıklı Yaşam, Kolay Ulaşım İzmitliler tarafından çok sevilen ve yoğun bir şekilde kullanılan Akıllı Bisikletleri, İzmit’in her yerinde görmek mümkün. Kent içi erişimi kolaylaştırmak, toplu taşıma sistemlerini besleyici nitelikte ara imkânlar oluşturmak, çevresel ve sürdürülebilir bir ulaşım aracının kullanılmasını özendirmek için hayata geçirilen proje, İzmitliler tarafından yoğun ilgiyle karşılandı.

36

UKOME kararına istinaden daire başkanlığına bağlı denetim ekipleri ve Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerce toplu taşıma araçlarında kamera sistemi ile ilgili denetim ve kontroller yapılacak. İki Yılda Bir Eğitim Kocaeli’deki toplu taşıma araçlarında görevli sürücü personel Büyükşehir Belediyesi Toplu Taşıma Dairesi Başkanlığı Kara Ulaşım Şube Müdürlüğü Eğitim Şefliği tarafından hazırlanan program çerçevesinde “Mesleki ve Teknik Eğitime” tabi tutuluyor. Eğitim sonunda 70 puan alarak başarılı olan taşımacı ve sürücüye eğitim aldıklarına dair resimli ve kimlik bilgilerini taşıyan “Elektronik Toplu Taşma Sürücü Kartı” veriliyor. Toplu taşıma sürücülerine ait eğitimler her iki yılda bir tekrarlanarak devam ediliyor. Sürücülere; Halkla İlişkiler ve Stres Yönetimi Eğitimi, Toplu Taşıma Araçlarında Güvenli, Ekonomik ve Defansif Sürüş Eğitimi, Yolcu-Sürücü İlişkileri ve Kendini İfade Etme Eğitimi ile Toplu Taşıma Araçlarında Genel Güvenlik Eğitimi dersleri veriliyor. Sisteme tanımlı olmayan isimsiz Kent Kart’la kiralama işlemi yapılamazken, sisteme kayıtlı öğrenci ve öğretmen Kent Kartlarıyla kiralama işlemi yapılabiliyor. Üye kartı ve sisteme kayıtlı olmayan no-name kent kart ile kiralama işlemi yapılabilmesi için alt yapı çalışmaları sürdürülüyor. Tek seferde 3 adet bisiklet kiralanabiliyor. Üye kartları fuar içi Ulaşım Daire Başkanlığı Seyahat Kartları Birimi’nden imzalanan sözleşmenin ardından temin edilebiliyor. 5 TL ile üye kartını alan vatandaşlar, 5 TL ve katlarını kartlarına yükletebiliyor. Üye kartı sahipleri www.kobis.com.tr adresinden kredi kartlarıyla yükleme yapabiliyor. Nereden Kiralayabilirim? Yahya Kaptan’dan başlayan ve Plajyolu’na kadar devam eden 18 adet istasyonun dağılımı ise şöyle; Sekapark Palmiye Cafe, Sekapark Uçurtma Tepesi, Sekapark 2. Etap, Plajyolu, İzmit Marina, Mimar Sinan Köprüsü altı, Kocaeli Fuarı, Tren Garı, İzmit Belediyesi önü, Anıtpark, Doğu Kışla Parkı, Kandıra Sapağı, Yahya Kaptan Kınalı Asker Parkı, Yahya Kaptan D-100 ve Yahya Kaptan Bisiklet Eğitim Alanı, Alikahya Merkez, Yuvam Yıldız Konutları, Kartepe Köseköy.


28-48-sayi-58:Layout 1 07.03.2015 14:27 Page 37


28-48-sayi-58:Layout 1 07.03.2015 14:27 Page 38

SAĞLIK

Doç. Dr. Ahmet Akçay

DİKKAT ÇOCUKLAR İÇİN BAHAR ALERJİSİ KAPIDA

Baharla birlikte polen mevsimi geldi. Rüzgârla yayılan polenler astım, alerjik nezle ve göz alerjisi gibi şikâyetleri daha da arttırıyor. Alerjilerin genellikle 2 yaşından sonra ortaya çıktığını söyleyen Çocuk Göğüs Hastalıkları ve Alerjisi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Akçay “Bahar alerjisi görülen çocukların evden dışarı çıkarken gözlük takmaları önemlidir. Bu sebepten dolayı çocuğun sevebileceği bir güneş gözlüğü almak iyi olabilir. Havalar güzel olması nedeniyle sokaklarda çok fazla kalınacağı için sık sık yüzün yıkanması, ağız ve burnun bol su ile gargara edilmesi önemlidir. Akşamları eve gidince polen yapışmasından dolayı kıyafetlerin değiştirilmesi, banyo yapılması önemlidir” diyor.

Bahar alerjisi nedir? En sık görülen alerji çeşitleri nelerdir? Bahar ayının gelmesiyle havada yoğun miktarda polen bulunmaya başlar. Polenler bitkilerin erkek üreme hücresidir. Havaların ısınmaya başlamasıyla havada yoğun miktarda bulunur. Çiçeksiz bitkilerin polenleşmeleri rüzgar yardımıyla olduğu için havada yoğun miktarda bulunmaktadır. Rüzgar da polenlerin yayılmasına büyük katkıda bulunmaktadır. Çiçekli bitkilerin polenleşmesi böceklerle olduğu için havada fazla bulunmaz. Bu sebepten dolayı asıl tehlikeli olan bitkiler çiçeksiz bitkilerdir. Polenler alerjendir. Bazı kişilerin vücutları polenlere karşı alerji geliştirir. Bunun sonucunda polenle karşılaşınca bazı belirtiler ortaya çıkar. Polenlerin neden olduğu en sık alerjik hastalıklar astım, alerjik nezle ve göz alerjisidir. Polenlere karşı alerjisi olan astım, alerjik nezle ve göz alerjisi olan kişilerin şikayetleri bahar mevsimiyle artar. Çünkü bahar mevsiminde Mart ayı ile birlikte polenler ortaya çıkmaktadır. İlk ortaya çıkan polenler ağaç polenleridir. Mayıs Haziran ayında çimen polenleri ve temmuz ayından sonra yabani ot polenleri ortaya çıkmaktadır. Polenlerin bahar ayında ortaya çıkması ve alerjiye neden olmasından dolayı polen alerjisine bahar alerjisi denilmektedir. Bahar alerjisine neler neden olabilir? Bahar alerjisi genelde ailesinde alerjik hastalığı olanlarda olur. Çünkü alerjik hastalıklar genetik hastalıklardır. En sık alerjiye neden olan polenler ot-çimen polenleri, ağaç polenleri, arpa, buğday, mısır ve çavdar gibi hububat polenleridir.


28-48-sayi-58:Layout 1 07.03.2015 14:27 Page 39

Bahar alerjisinin belli bir yaşı var mı? Bebeklikte ortaya çıkma riski var mı? Genellikle 2 yaşından sonra ortaya çıkmaktadır. Çünkü alerji gelişebilmesi için en az iki bahar mevsimi ile karşılaşılması gerekir. 2 yaş altında bahar alerjisi gelişme risk çok düşüktür. Bebekte görülen bahar alerjisi için hangi önlemler alınmalı? Bahar alerjisi görülen çocukların evden dışarı çıkarken gözlük takmaları önemlidir. Bu sebepten dolayı çocuğun sevebileceği bir güneş gözlüğü almak iyi olabilir. Burundan nefes alıp vermek diğer önemli bir önlemdir. Çünkü burun polen filtresi görevi görüp akciğerlere gitmesini engelleyebilir. Havalar güzel olması nedeniyle sokaklarda çok fazla kalına-

cağı için sık sık yüzün yıkanması, ağız ve burnun bol su ile gargara edilmesi önemlidir. Akşamları eve gidince polen yapışmasından dolayı kıyafetlerin değiştirilmesi, banyo yapılması önemlidir. Çiçeksiz bitkileri evde bulundurmamak diğer bir önlemdir. Polen alerjiniz varsa otomobilinizin polen filtresini mutlaka değiştirin. Otomobilinizin penceresini açmamaya özen gösterebilirsiniz. İhtiyaç halinde klima kullanabilirsiniz. Alerji aşısı bahar alerjisinden korunmak için yeterli mi? Polenlere bağlı alerjik nezlesi ve astımı olan çocuklara damla veya iğne şeklinde aşı yapılması ile başarı çok yüksektir. Hayat kalitesini belirgin ölçüde artırmakta ve ilaç kullanma ihtiyacını azaltmaktadır. Sadece alerjik

nezle varsa astım hastalığına ilerlemesini engellemektedir. Bu sebepten dolayı polen alerjisi olanların hangi polene alerjisi olduğu ve ciddiyeti ciltten alerji testleri ile öğrenilmeli ve teşhise göre aşı tedavisi planlanmalıdır. Bahar ayında sık sık hapşırma, nezle, burun kaşınması, sık burun kanaması, gözlerde kaşınma ve sulanma oluyorsa polenlere alerji nedeniyle alerjik nezle ve göz alerjisi olma riski çok yüksektir. Diğer taraftan bahar aylarında sık öksürük, nefes sıkışması akciğerlerde hırıltı gibi ses geliyorsa polenlere bağlı alerjik astım olma ihtimali vardır. Her iki durumda da alerjinin kesin teşhisi alerji uzmanı tarafından konulması ve tedavisinin planlanması çok önemlidir. Teşhis ve tedavi yıllar boy süreceği için kesin teşhis konulması çok önemlidir.


28-48-sayi-58:Layout 1 07.03.2015 14:27 Page 40

Gülmece ÖRNEK ŞOFÖR Trafik polisi çevirme yapıyormuş. Bir aracı durdurmuş. Polis: - Tebrikler Beyefendi, bugün emniyet kemeri takan ilk kişi sizsiniz. Size bin Lira para ödülü veriyoruz. Ne yapmayı düşünüyorsunuz? Şoför: - Ehliyet alırım o zaman! Polis: - Ehliyetiniz yok mu? Şoförün karısı: - Siz ona bakmayın memur bey, sarhoş da ne dediğini bilmiyor. Polis şaşkın şaşkın bakarken arka koltuktan bir ses: - Ben size çalıntı arabayla çıkmayın, polis çevirir demedim mi? Polis tam tepki verecekken bagajdan bir ses daha gelir: - Sınırı geçtik mi? HANIMDAN KORKMAYAN ADAM Adamın biri kahveye girmiş ve oyun oynayanlara: - Abiler, bi dakka. Hanımdan korkanlar ayağa kalksın. Ani bir gürültü, herkes ayakta. Bir kişi hariç. Kahvenin tamamı hayretler içinde. Kahveye giren adam, oturan adama yaklaşmış ve: - Abi helal olsun be. Delikanlı adammışsın. Harbiden sen hanımdan korkmaz mısın? Adam nefes nefese, heyecanı biraz geçince: - Yav gardaşım, öyle bi laf ettin ki, dizlerimin bağı çözüldü, yerimden bile kalkamadım. İLK HAFTA ÖNEMLİ Temel, kendine yeni bir ayakkabı almış. Ayakabıcı: - İlk bir hafta sıkabilir, demiş. Temel: - Ben de ilk bir hafta giymem o zaman, demiş. BOĞA Çok güçlü, damızlık bir boğa köydeki tüm ineklerle çiftleşmiş. İnekler yetmeyince diğer hayvanlara yan gözle bakmaya başlamış. Bu durumdan rahatsız köylü, Köy İhtiyar Heyeti’ni toplamış ve ünü tüm ülkeye yayılan boğayı Devlet Üretme Çiftliği’ne satmaya karar vermiş. Devlet Üretme Çiftliği’ne satılan boğayı bakıcılar ineklerin arasına salmış. Aradan birkaç gün geçmiş ancak azgın boğada hiçbir hareket yokmuş. Ağacın altında yatıp geviş getirmekteymiş. Boğanın bakıcısı yanına gitmiş ve:

40

- Ne oldu sana, köydeyken kimse tutamazdı, hasta mısın yoksa? Boğa, bakıcısına yavaşça dönerek: - Eeeee ne yapalım? Artık devlet memuru olduk, demiş. MURAT 124 Temel, elden düşme Murat 124 arabasıyla memlekete giderken araba arızalanır. Yolun kenarına çeker, motor kapağını açar, ne olduğunu anlamaya çalışırken bir Ferrari yanına yanaşır ve: - Hayrola hemşerim, arabanın nesi var? İstersen senin arabayı arkaya bağlayalım, tamirciye kadar çekeyim. Bu teklife çok sevinen Temel, Murat 124’ü Ferrari’nin arkasına bağlar. Yolda bu şekilde ilerlerken bir Lamborghini arkadan Ferrari’nin yanına gelir ve: - Kapışalım mı? Arkada Temel’in 124’ü unutan Ferrari’nin sahibi “Tamam” der ve yarışa başlarlar. Ama ne yarış: 120, 140, 180, 220, 250… O sırada karayolunu denetleyen trafik helikopterinden bir polis bunları görür ve merkeze bilgi verir: - Merkez, inanılır gibi değil. Şehrin kuzeyindeki otoyolda trafik güvenliğini tehdit eden 3 araç yarış yapıyor. Ferrari ile Lamborghini 300 km hızla yan yana giderken arkadan da Murat 124 onları geçmek için selektör yapıp yol istiyor!!! KESTİİİK Belediyenin sağlık denetim timi çok sorun yaşadığı bir lokantayı kafaya takmış, kesin kapatmak için içeri girer. Tam o sırada içeride bir kovalamaca, pattttt, garson bir fare öldürür. Sonra bir fare arkasında aynı hızla bir kedi, insanların önünden koşarak geçer. Hemen sağlık denetim başkanı: - Tamam tamam kapatın... Tüm müşteriler dışarı! Kapıya bir mühür derken arkadan lokanta müdürü koşarak gelir. “Stop stooooop, kestik!” diye bağırır. Herkes şaşkın. Lokanta müdürü sağlık denetim başkanına dönerek: - Ne yapıyorsunuz kardeşim tam da filmin ortasında.... Bu arada bizim kediyle fare bir tur daha atar… Lokanta Müdürü yine bağırır: - Tamam! Tom tamam! Jerry! sizde durun. Sağlıkçının biri yerdeki ölmüş fareye bakar ve müdüre bunu nasıl açıklayacaksın gibisinden kaş göz eder. Müdür pişkin: - Oğlum Rıfat! Dublör fareyi de alın buradan!


on-kapaki-ici-arka-kapak-ic-ek:Layout 1 07.03.2015 14:12 Page 2


on-kapaki-ici-arka-kapak-ic-ek:Layout 1 07.03.2015 14:12 Page 1


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.