Halkulasim42

Page 1


on-kapaki-ici-arka-kapak-ici:Layout 1 08.11.2013 00:09 Page 1


01-27-sayi42:Layout 1 08.11.2013 20:05 Page 1


01-27-sayi42:Layout 1 08.11.2013 20:05 Page 2

İÇİNDEKİLER

8-9

İmtiyaz Sahibi: Murat UZUN Gsm.: 0555 553 20 72

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ahmet ERGUN Gsm.: 0505 423 12 17

OTOBÜS ÖNCELİKLİ YOL TASARIMLARI

Editör Ahmet ERGUN

10-11

Muhabir Abuzer TAŞTAN

Halkla İlişkiler Müdürü Melek ALTUNDAŞ

Basım Yeri ANKA Matbaacılık LTD.ŞTİ. YAYIN TÜRÜ Ulusal Süreli Yayın - Aylık

2

26-27

Yönetim Yeri Tarlabaşı Bulvarı Kalyoncu Kullu Mh. Gönül Apt. No.:242 Kat: 2 Daire: 2 34435 Beyoğlu/İSTANBUL Tel&Fax : 0212 361 45 29 E-mail: halkulasim@hotmail.com

İçindekiler

Grafik Tasarım EYLÜL GRAFİK-Satı GÖKÇE Tel: (0212) 252 62 57

İLERİYE DOĞRU ADIM ATMAK İSTİYORUZ

TEMSA’DA “FSM DEMİRBAŞ” FARKI


01-27-sayi42:Layout 1 08.11.2013 20:05 Page 3

ŞİRKETLERDEN BUNALAN ESNAF İETT’Yİ GÖREVE ÇAĞIRIYOR

28-29

editörden

İETT BU SESE KULAK VERMELİ G

eçen ay yine bu köşeden İstanbul esnafının sıkıntılarına değinmiştim. Yıllardır her anlamda gerileyen halk otobüs esnafı artık dayanamaz hale gelmiştir. Satılık araçların dahi taliplisi artık bulunamaz oldu. Esnaf artık araçlarına bedel biçmiyor. Yeterki talep olsun anında devrediyor...

40-41

ESNAF DEĞİŞİME HAZIR DEĞİL

İşte niteliksizlerin eline kalan Istanbul esnafı! Artık İETT'nin bu duruma dur demesi gereklidir. Bu çığlık bastırılamaz. Bu sessizlik esnafın Büyükşehir Belediyesine de güvenini artık sarsmaktadır. Yönetim sahibi Büyükşehir ve bağlı bulunulan İETT artık duruma el koymalıdır. Bu sayımızda esnafa durumu sorduk. Bir sor bin ah işit dercesine şoföründen araç sahibine herkes mevcut durumdan dertli. Esnaf İETT'yi göreve davet ediyor. Hatta İETT çatısında birleşmek istiyor. Ayrıca www.halkulasim.com adresimizde yaptığımız anket sonucu da esnafın İETT'ye bağlanmak istediğini fazlasıyla kanıtlar durumdadır.

1 Günde Dünya’yı 12 Defa Dolaşıyorlar, Günde 1 Defa Ay’a Gidiyorlar

46-47

Esnaf bu niteliksizlere bırakılmamalıdır. İETT 142 yıllık geçmişine layık olarak bu duruma el atmalı ve esnafının yanında olmalıdır. MURAT UZUN

YOLLARIN EFENDİSİ 3


01-27-sayi42:Layout 1 08.11.2013 20:06 Page 4

MARMARAY İKİ YAKAYI YENİDEN BİRLEŞTİRDİ

Asya ile Avrupa arasında, denizin altından kesintisiz demiryolu ulaşımı sağlayacak, dünyanın alanındaki önemli projelerinden Marmaray'ın açılışı, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Japonya Başbakanı Shinzo Abe ve Romanya Başbakanı Viktor Ponta ile 8 ülkeden 9 konuk bakanın katılımıyla gerçekleşti.

“153 Yıllık Hayal Gerçek Oldu” Marmaray'ın sadece İstanbul için değil, dünya için sayılı büyük projelerden biri olduğunu belirten Gül, açılışını yapmaktan gurur duydukları Marmaray'ın, İstanbullular'a, Türkiye'ye ve bütün insanlığa hayırlı olmasını diledi. Gül, çok büyük projelerin önce hayal edildiğini, sonra ideal haline geldiğini ve sonra da işbilen, kararlı, vizyon sahibi insanlar tarafından gerçekleştirildiğini dile getirerek, "153 sene önce hayal edilen bu proje, bugün ne mutlu ki hükümetimiz tarafından gerçekleştirildi ve açılışını yapıyoruz. Hep beraber Üsküdar Meydanı'nda temellerini atmıştık, bugün hep beraber açılışını yapmanın gururunu yaşıyoruz" dedi.

Gebze ve Halkalı Arası 105 Dakika Sürecek Marmaray Projesi, Avrupa ve Asya yakasını İstanbul Boğazı'nın altından birleştiren Gebze ve Halkalı arasında konumlandırılan üç bölümden oluşuyor. 185 dakika süren Gebze ve Halkalı arası yolculuk süresi, Marmaray Projesi kapsamında iyileştirilmiş banliyö demiryolu sistemi hizmete açıldığında söz konusu yolculuk 105 dakika sürecek. Bostancı ve Bakırköy arası 37, Söğütlüçeşme ve Yenikapı arası 12 dakika olacak. Trenler, İstanbul Boğazı'nın Asya bölümündeki Üsküdar İstasyonu ile Avrupa yakasındaki Sirkeci arasını ise 4 dakikada katedecek. Boğaz geçiş kesiminde çift hat olarak Kazlıçeşme'den sonra Yedikule'de yer altına giren Marmaray, Yenikapı ve Sirkeci boyunca ilerleyerek İstanbul Boğazı'nın altından geçip İstanbul'un Anadolu yakasında (Asya) Üsküdar'daki yer altı istasyonuna ulaşıyor. Ayrılıkçeşme'de tekrar yer yüzüne çıkarak Söğütlüçeşme'ye ulaşıyor.

4

Şehiriçi Ulaşımda Raylı Sistemlerin Payı Artacak Marmaray, kent içi ulaşımda raylı sistemlerin payını yüzde 28'e çıkaracak ve İstanbul'un trafik sorununu önemli ölçüde azaltacak. Marmaray, İstanbul-Ankara Yüksek Hızlı Tren Hattı'nın yanı sıra İstanbul Metrosu'na da bağlanacak. Boğaz köprülerinin trafik yükünü hafifletecek Marmaray'ın bütün bölümlerinin hizmete girmesiyle zamandan elde edilecek toplam tasarruf yaklaşık 13 milyon saat olarak hesaplandı. 2015 yılı itibariyle elde edilecek olan toplam zaman tasarrufu yılda yaklaşık 25 milyon saat ve sistemlerin kapasitesi tamamen kullanılabilir hale gelmesiyle de yaklaşık 36 milyon saat olacak.


01-27-sayi42:Layout 1 08.11.2013 20:06 Page 5


01-27-sayi42:Layout 1 08.11.2013 20:06 Page 6

GÖKSAL PURTULOĞLU

İstanbul'da eskiden duraklar yeşil renkli saç tabakalardan oluşmaktaydı. Mega kentte ise 10 binin üzerinde durak bulunmaktaydı. Durakların ulaşım hizmetlerini tamamlayıcı unsur olduğunu gören İETT, gerçekleştirdiği proje ile durakları daha modern hale getirdi!..

DURAKLAR ÇARŞI PAZAR İ

stanbul’a yakışır çağdaş görünümlü duraklar aynı zamanda; Ana yapı elemanları, elektropolisajlı paslanmaz çelikten, cam aksamı ise güvenlik ve kırılmazlık açısından özel olarak imal edildi. Güneş ışığının zararlı etkilerini engelleyen gri renkli çatı camı ve içten aydınlatmalı yolcu bilgilendirme bölümü bulunan duraklar, elektronik pano ve uydu haberleşmesine uygun konstrüksiyonla imal edildi. Buraya kadar her şey güzel!.. Yapılan hizmet kötü olur mu? Elbette olmaz, ancak bizim üzerinde durmak istediğimiz konu duraklara otobüslerin yanaşamayışıdır. Durakların geneline baktığımız zaman, ilk sırada ticari taksicilerin işgalini görüyoruz. Durakları ikinci sıra olarak hatlı minibüsler işgal ediyor. Ya seyyar satıcılara ne demeli? Duraklar adeta çarşı-pazar yerine döndü! Otobüs şoförü, taksi ve dolmuşlardan dolayı durağa yanaşmakta zorlanıyor. Hatta bazı duraklarda İETT ve özel halk otobüs şoförleri

6

üçüncü şeritte yolcu alıp indirmektedir. Bu da zaman ve akaryakıt kaybının yanında şoförün yaşadığı stresi de kat be kat arttırmaktadır. Bu etkenlerden dolayı duraklara düzenli yanaşamayan otobüs şoförleri ayrıca ceza tutanaklarıyla da karşı karşıya gelmektedir. Gelelim durakta otobüs bekleyen yolculara; durak önünde taksiler, onun yanında minibüsler çift sıra halinde dizilmiş. Birde seyyar satıcıların sıkışıklığı buna tuz biber olmuş ve yolcular aralardan geçerek otobüsü binmeye çalışıyor. Bu halde otobüse binmek ayrı bir dert, inmek ayrı bir cesaret. Caydırıcı Cezalar Olmalı İstanbul'da kent içi toplu taşımanın geldiği noktaya baktığımızda; teknoloji harikası modern araçlarla konforlu ulaşım hizmetlerinin verildiğini görmekteyiz. Zaten durakların yenilenmesi, araçların yenilenerek özürlü vatandaşlarımızın daha rahat binmelerinin

sağlanması, teknolojik imkanlar sayesinde araçların uydudan takip edilerek keyfi zaman kayıplarının önüne geçilmesi güzel gelişmeler değil midir? Elbette güzeldir. Lakin taksi, dolmuş ve seyyar satıcıların durak işgalleri, otobüslerin zamanında durağa yanaşmalarını ve en kısa sürede yolcu alıp duraktan ayrılmalarını engelliyor. Zaman kayıpları yaşatıyor. Şimdi bu konuda ne yapılmalıdır diye söylendiğinizi duyar gibiyim. Hemen söyleyeyim. Yapılacak çok basit bir şey var o da; denetim. İETT ve belediye bu güzel hizmetleri sunarken, trafik ekipleri de denetim yapacak. Şimdi diyeceksiniz ki her durağa bir görevli mi olur? Elbette olmaz ama günümüz teknoloji çağıdır. Taş devri kanunları ile değil, uzay çağını yaşadığımız teknolojinin son noktasını kullanarak Elektronik Denetim Sistemleri (EDS) sayesinde durak işgali yapan dolmuş ve taksiler tespit edilerek caydırıcı cezalar uygulanabilir. Seyyar satıcılara gelence, canım onlarda zabıtaların işi.


01-27-sayi42:Layout 1 08.11.2013 20:06 Page 7


01-27-sayi42:Layout 1 08.11.2013 20:06 Page 8

EMBARQ Türkiye

Celal Tolga İMAMOĞLU

Sürdürülebilir Ulaşım Derneği

timamoglu@embarqturkiye.org

Yüksek hızlar ve mükemmel servis güvenilirliği, otobüslerin kendine ait yolları ve tesisleri olduğunda ulaşılabilir. İstasyon koşulları iyileştiği, ücretler araç dışında toplandığı, güzergâhların daha sade olduğu, anlık işletme bilgi sistemi halk tarafından kullanılabildiğinde otobüs sistemleri, hem de raylı sistemlere göre oldukça düşük maliyetlerle raylı sistemlerle aynı etkiyi sağlayabileceklerdir.

Tolga İMAMOĞLU Ulaştırma Yüksek Mühendisi

OTOBÜS ÖNCELİKLİ YOL TASARIMLARI Ş

ehir nüfuslarının artmasıyla şehir içi taşımacılığı, trafik sıkışıklıkları nedeniyle büyük şehirlerde ciddi sorunlar yaratmaktadır. Ülkemizde de bu soruna en büyük örnek, ülke nüfusunun % 20’sinin de yaşadığı şehir İstanbul’dur. İstanbul’da trafiğe her gün yaklaşık 600 yeni otomobil katılmaktadır. Bu derece hızlı bir şekilde artan otomobil sayısına, yol ve altyapı tesisi yaparak trafik sorununu çözmek mümkün değildir. Toplu taşımada, en kesin çözüm metro olmakla birlikte diğer çözümlere göre yapımı oldukça maliyetli ve zahmetlidir. Kentlerde nüfus belli bir plan ile birlikte büyüdüğünde ve kent, metro hatları ile uyuşumlu genişlediğinde yapımı ve işlevi daha kolay ve etkilidir. Fakat kent nüfusu planlanmadan belli bir kapasiteye ulaştığı durumlarda raylı sistemlerin altyapısını kurmak oldukça zordur. Otobüsler, toplu taşımada en çok tercih edilen ulaşım araçlarıdır. Tüm Dünya’da olduğu gibi ülkemizde de toplu taşımanın büyük çoğunluğu otobüsler ile sağlanmaktadır. Yoğunluğun fazla olduğu şehir merkez-

8

lerinde otobüsler mevcut trafik içinde oldukça fazla zaman geçirmektedir. Bu durumda, insanlar otobüsü tercih etmemekte, otomobil ile ulaşım sağlamaktadır. Toplu taşımayı cazip hale getirmek için tüm Dünya’da otobüs öncelikli yollar kullanılmaktadır. OTOBÜS ÖNCELİKLİ YOL TOPLU TAŞIMAYI CAZİP KILAR Otobüs öncelikli yollar, mevcut araç trafiğine girmemekte ve yolu transit olarak geçmektedir. Öncelikli yolları yalnızca tahsisli araçlar kullanabilmektedir. Bu araçlar toplu taşıma araçları ve bazı uygulamalarda sağlık araçları ve dolmuşlar da olabilmektedir. Bu sayede bir yerden başka bir yere gitme süresi kısalmakta ve bu da toplu taşımayı cazip hale getirmektedir. İstanbul ve Ankara’da otobüs öncelikli yol uygulaması 1980’li yıllarda uygulanmış fakat zaman içerisinde uygulama kaldırılmıştır. Daha sonra 2007 yılında İstanbul’da metrobüs adı ile yeni bir uygulama yapılmış ve bu uygulama, toplu taşıma ile ulaşım yapan insan sayısını oldukça arttırmıştır.

İstanbul’da 2011 yılından itibaren de otobüs şeritleri sistemi uygulanmaya başlanmıştır. Sistemi yaygınlaştırmak amacıyla ülkemizin diğer kentlerinde de uygulanması planlanmaktadır. ÖNCELİKLİ YOL VE GÜVENLİK Bu uygulamalar sağlanırken, tasarım yerel bölgeye uygun ihtiyaçları karşılayacak şekilde olmalıdır. Milyonlarca insanın ulaşımını sağlayacak bu uygulama, güvenlik açısından yüksek riskler taşımaktadır. Tasarım, öncelikle güvenlik risklerini en aza indirecek şekilde olmalıdır. Genel trafik düzenlemeleri ve yolların geometrik tasarımı mutlaka tercihli yollarla uyumlu bir şekilde yapılmalıdır ki tüm sokak ve caddelerin genel verimi artsın. Banketlerde park yasaklanması, dönüş şeritleri ilave edilmesi, sağa dönüşlerin yasaklanması, trafik ışıklarının zamanlamasının düzenlenmesi, otobüs kuyruklarını engelleyici genişlemelerin düzenlenmesi, genel trafik düzenlemeleri kapsamında yapılacak olan işlerdir. Banketlerde araç park edilmesi, tercihli


01-27-sayi42:Layout 1 08.11.2013 20:06 Page 9

EMBARQ Türkiye

Celal Tolga İMAMOĞLU

Sürdürülebilir Ulaşım Derneği yolların kullanıldığı saatlerde ya da trafiğin en yoğun olduğu saatlerde engellenmelidir. Bu engellemeler, tüm güzergâh boyunca tercihli yolun aksamadan çalışmasını, otobüslerin duraklara en kısa sürelerde ulaşımasını sağlar ve doğabilecek her türlü aksaklığı ve güvenlik risklerini ortadan kaldırır. Tercihli yol güzergâhlarının, daha verimli kullanımı, daha fazla güvenlik önlemi alınması veya trafik sıkışıklığının giderilmesi gibi nedenlere bağlıdır. Saatte 40 otobüsün geçtiği otobüs duraklarının bulunduğu tercihli yol güzergâhlarının düzenlenmesi hatta ayrı bir güzergahta mevcut yoldan ayrı bir biçimde çalıştırılması daha uygun olacaktır. Az yoğunluktaki servislerle, otobüs yolundaki sıkışmalar ve yaya rahatsızlıkları yaratmadan yerel otobüslerle takviyeler yapılabilir. ZAMAN TASARRUFU Tercihli otobüs yollarında düzenlemeler yapılırken öncelikli olarak seyahat sürelerinin değişkenliğini ve ortalamasını azaltmak göz önünde bulundurulmalıdır. Seyahat sürelerinin % 10 veya % 15 azaltılması genel kural olarak düşünülebilir. Tercihli yollarda seyahat sürelerini en uygun seviyeye çekmek, en iyi servis kalitesini sağlamak, güvenirlilik yaratmak ve yolcu sayısını arttırmak için güzergâh uzunluğu arttırılmalıdır. Bir kilometrelik bir mesafede bir dakika zaman tasarrufu hat boyunca düşünüldüğü zaman 5-6 dakikaları bulmaktadır. Hat uzunluğu 5 kilometreyi geçtiği durumlarda bu tasarrufun daha da artacağı görülmektedir. Acil durum araçlarının tercihli yolları kullanması önerilmektedir. Çünkü ambulans, itfaiye aracı, polis ve zabıta araçları sürekli olarak trafiği kullanmamakta fakat zamanla yarışmaktadır. Bu araçların tercihli yolu kul-

timamoglu@embarqturkiye.org lanması otobüs yolunun sıkışıklığını arttırmayacağı gibi, acil durumlarda gidecekleri yere zamanında varmasını sağlar. TASARIM VE UYGULAMADA Tercihli yolların tasarım ve uygulanma süreçleri komşu arazi kullanımları ile bağlantılı olmalıdır. Örneğin; güzergah boyunca bankette yapılabilecek dur kalklar yasaklanmalı, bu işlemin sokağın karşı tarafında veya komşu bir sokakta yapılabilmesi sağlanmalıdır. Taksiler ve taksi durakları güzergâh dışına çekilmelidir. Örneğin; Sokağın karşı tarafında taksi durakları için uygun yerler olarak düşünülebilir. Yayaların duraklara ve istasyonlara olan ulaşımı güvenli ve seri olmalıdır. Banketteki cepler yayalara kolaylık sağlayacak şekilde elverişli boşluklar halinde olmalıdır. Orta şeritteki bir tercihli yola yaya geçişi sinyalize trafik işaretleri vasıtası ile olacak ve hatalı geçişleri engelleyecek şekilde tasarlanmalıdır. İyi bir tercihli yol tasarımı uygun şerit genişlikleri ve trafik gereksinimlerine göre uygun olandır. Tercihli yol dışında kalan şeritleri daraltmadan ve hat dışındaki trafiği sıkıştırmadan, gerekirse araç park yasağı veya şerit genişletme yapılarak, sola dönüş yasaklama gibi uygulamalarla sağlanabilir. ZİRVE SAAT UYGULAMASI Tercihli yolların gün boyu hizmet etmesi trafiğe en çok katkı verecek yöntem olarak düşünülebilir. Hat dışındaki trafiğin sıkışması nedeniyle uygulama belirli saatlerde de yapılabilir. Bu belli saatler trafiğin en çok sıkıştığı zirve saatlerdir. Bu saatlerin dışında güzergâh boyunca çok fazla trafik sıkışıklığı

yoksa zirve saat uygulaması tercih edilir. Bordürler kullanıldığı takdirde, hatta dışarıdan giriş tamamen kapatılmış olur. Kabartma boya kullanıldığı takdirde ise dışarıdan girişler trafik güvenliğini riske atacak bir vaziyet alır. Bu gibi durumlarda kabartma boya yapılmış sahanın bakım onarımı takip edilmeli ve profesyonel bir ekip tarafından yapılmalıdır. Kabartma boya hattı kullanan şoförler için belirgin, yayalar için uyarıcı hat dışındaki şoförler için de caydırıcı olmalıdır. ÖNCELİKLİ OTOBÜS YOLLARININ AVANTAJLARI Ayrılmış veya öncelikli otobüs yolları trafik sıkışıklığından, gecikmelerinden tamamen arındırılmıştır. Bu da taşıma performansına olumlu etki eder. - Durak sayısı azalır. - Duraklarda bekleme zamanını azaltır. - Yolculuk süresi ve yolculuk programını güvenilir şekilde düzenler. - Konforu arttırır, daha estetik araçlara olanak sağlar. - Güzergâhları daha anlaşılır hale sokar. - Mevcut ve potansiyel sürücülere daha fazla ve daha güzel bilgi olanağı sağlar. Yüksek hızlar ve mükemmel servis güvenilirliği, otobüslerin kendine ait yolları ve tesisleri olduğunda ulaşılabilir. İstasyon koşulları iyileştiği, ücretler araç dışında toplandığı, güzergâhların daha sade olduğu, anlık işletme bilgi sistemi halk tarafından kullanılabildiğinde otobüs sistemleri, hem de raylı sistemlere göre oldukça düşük maliyetlerle raylı sistemlerle aynı etkiyi sağlayabileceklerdir.


01-27-sayi42:Layout 1 08.11.2013 20:06 Page 10

DİYARBAKIR

İLERİYE DOĞRU ADIM ATMAK İSTİYORUZ

Diyarbakır SS 126 Nolu Özel Halk Otobüsleri Kooperatifi Başkanı Mehmet Pervane “Toplu taşımada bir düzen sağlamak istiyorsak, tek elden yönetilmesini sağlamalıyız. Bir oda kurulmalı; şirket çatısında birleşmeli, bu şirket belediyenin kontrolünde faaliyetlerini yürütmeli, esnafında hak edişlerini ortak havuzdan alması sağlanarak belli bir düzen oluşturmalıyız. Avrupa standartlarında modern taşımacılık için bu sistemi en kısa zamanda hayata geçirmeliyiz.”

Y

eni büyükşehirler yasasına göre toplu taşımacılığın belli bir düzen içinde sistemli yürütülmesi gerektiğinin farkında olduklarını söyleyen Mehmet Pervane “ Bu kapsamda çalışmalarımıza yön veriyoruz. Filomuzda 100 aracımız tamamı 9,5 metre, bunlardan 30 tanesi engelli erişimine uygun, diğerleri değil. Eğer değişime gidilirse araçlarımız hepsi 7,5 metre ve engelli taşımacılığa uygun olarak değişecek. Yasa ile beraber değiştirmek zorundayız. Araçlarımızın ederi 70 bin TL. Değişime gidilirse üyeler aradaki farkı nasıl öderin hesabını yapıyoruz. Yeni çıkan yasalar araçların değerini bir anda düşürdü. Engelli erişimine uygun olması için otobüslere asansör takalım desek, servisleri de yok. Bir aracın hattan çıkıp sanayiye gitmesi ciddi masraflar ortaya çıkarır. Bizim belediye ile sözleşmemizde 8

10


01-27-sayi42:Layout 1 08.11.2013 20:06 Page 11

yıllık bir yaş haddi vardı. Özürlü yasasını görmezden gelemeyiz. Para kazanmak konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Rampa taksak biraz daha zarar edeceğiz, bir yandan da esnafımızın menfaatlerini düşünmek zorundayız” Diyarbakır’da 300 Minibüsün Otobüse Dönüşümü Gündemde Bu değişim beş yıldır gündemde olan bir şey, halen çalışmalar sürüyor. Diyarbakır’da toplu taşıma faaliyetlerinin tümünün belediyenin himayesine yürütülmesi gündemde. Böylece toplu taşımacılık daha sistemli bir hale getirilmek isteniyor. Biz de araçlarımızı küçülterek minibüslerin otobüse geçişini kolaylaştırmak istiyoruz. 8 ay sonra tam yetki belediyeye verildiğinde 400 araç 7,5 metre olsa Diyarbakır’da ulaşım faaliyetleri yürür mü, bence yürür. Tek yetki belediyede olduğu zaman, belediye herhangi bir karar aldıktan sonra senin elinden bir şey gelmez. Belediyenin seçimlerden sonra yasayı yürüğe sokup, bize bu değişimi yapın di-

yeceğini düşünüyoruz. Biz iki minibüsü bir tane 9 metre halk otobüsüne dönüştürdük diyelim. Hem esnaf kaybedecek, hem de araç sayısı azalacağından Diyarbakır şehiriçi ulaşımında yetersizlik oluşma ihtimali ortaya çıkacak. Fakat halk otobüslerinin boyu 7 veya 7,5 metre olursa, minibüsçüye bire bir değişim hakkı verilir mi, bence verilir. Bu durum minibüsçü esnafını da bizi de mutlu eder. İki tarafta zarara uğramaz. Biz minibüsçü esnafının da mağdur olmaması için böyle bir uygulamanın yapılmasını doğru buluyoruz. Belediye Metroyu Beslemek İstiyorsa Bizimle Çalışmalı Raylı sistem bittirdikten sonra, raylı sistemi ve bizim otobüslerimizi tek bir havuz sisteminde ortak çalıştırarak besleme hatları ile desteklemeliyiz. Bir çatı altında şirket kurup belli bir düzende çalışmak en doğrusudur. Belediye de bu projenin içinde yer almalıdır. Günü birlik düşünmeden ileriye doğru adımlar atmak isti-

yoruz. Metro toplu taşımacılıktaki en kârlı araçtır. Masrafsızdır. Giderini 10 yılda çıkarır ve kendine çalışır. Biz kart sistemini kurduğumuzda en başta arkadaşlar kabul etmedi. Belediye bunu zorunlu kıldı. İlerleyen süreçte ne denli önemli bir gelişme olduğu anlaşıldı. Raylı sistem kurulduğunda bu hattı besleme işi halk otobüslerine düşüyor. Biz bunu yapamazsak belediye tek başına bu işi yapamaz. Her iki tarafta bunun bilincinde. Seçimden sonra büyük bir değişim olacaktır. Büyükşehirlerde toplu taşıma sistemi belli bir düzende işliyor. Diyarbakır il sınırlarına kadar her şeyi belediye hâl ediyor. Köy minibüsleri ile anlaşma yapıp fiyatları belirleyebilir. Toplu taşımacılık sisteminin Avrupa standartlarında yürütülmesi için belediye ile esnaf uzlaşma içine girerek en doğru kararı almak zorundadır. Burada yeri geldiğinde belediye, yeri geldiğinde esnaf fedakârlık yapmalıdır. Bu iş halka hizmet işi, bunu bilincinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.


01-27-sayi42:Layout 1 08.11.2013 20:06 Page 12

Ulaşımda Bir "Engel" Daha Kalktı Sarayköy'ün Durak Sorunu Çözüldü İ

zmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü, engelli dostu uygulamalarına bir yenisini daha ekledi. Akıllı duraklardaki duyuru panolarına, yaklaşan otobüslerden hangisinin engelli binişine uygun olduğunu gösteren uyarı işaretleri konuldu. Yaklaşan otobüslerin kaç durak mesafede bulunduğunu gösteren akıllı durak uygulamasıyla toplu ulaşıma kolaylık getiren İzmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü, mevcut sistemi bir adım daha geliştirerek engellilerin hizmetine sundu. Artık bulunan akıllı duraklarda yaklaşan otobüs bilgisinin yanı sıra, gelen aracın fiziksel engellilerin kullanımına uygun olup olmadığı da belirtiliyor. Işıklı panolardaki hat numaralarının yanında yer alan özel sembollerden otobüsün engelli rampasına sahip olup olmadığı öğrenilebiliyor. Aynı zamanda ESHOT Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinde (www.eshot.gov.tr) “Yolcu Bilgilendirme” başlığı altında seçilen bölümde de aynı bilgiler yer alıyor. Bu hizmet sayesinde engelliler durağına gelmeden de yaklaşan otobüsün hangi mesafede olduğunu ve engelli donanımına sahip olup olmadığını öğrenebiliyor.

Denizli Belediyesi, Sarayköy'ü Tanıtma Kalkındırma Yüksekokul Açma Derneği'nin talebi üzerine durak sorununu çözdü. Büyükşehir çalışmaları kapsamında ilçe, belde ve köylerin sorunlarını tek çözen Denizli Belediyesi, Sarayköy’ü Tanıtma, Kalkındırma, Yüksekokul Açma Derneği'nin talebi üzerine Sarayköy'ün Denizli merkezdeki durak sorununu çözdü. Dernek Başkanı Ahmet Bulanık, Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan'ı makamında ziyaret ederek teşekkürlerini ifade etti. ''Kısa Sürede Sorunumuz Çözüldü'' Sarayköy’ü Tanıtma Kalkındırma

Yüksekokul Açma Derneği Başkanı Bulanık ziyarette yaptığı konuşmada, durak sorunun Sarayköy halkının görülmeyen sorunlarından biri olduğunu kaydederek, 'Sorunun çözümü için pek çok yerde girişimlerde bulunmuştuk. Ne yazık ki bir sonuç alamadım. Konuyla ilgili rapor hazırlayıp Büyükşehir Belediye Başkanımız Osman Zolan'a sunmuştuk. Çok kısa bir sürede Denizli Büyükşehir Belediye yetkilileri derneğimizle irtibata geçti. Kısa sürede tamamlanarak hizmete girdi. Sizlere kayıtsız kalmayarak Sarayköylüleri bu çileden kurtardığınız için teşekkür ederim' dedi.

“Turizm Lokomotifinden” Tarihi Rekor

Anadolujet Artık Kahramanmaraş’da B

u sene beşinci yılını kutlayan AnadoluJet, Kahramanmaraş uçuşlarını başlattı. Ankara – Kahramanmaraş karşılıklı seferleriyle Kahramanmaraş’ı da uçuş ağına ekleyen marka, 54 TL’den başlayan fiyatlarla Anadolu’yu birbirine bağlamaya devam edecek. Halkın havayolu AnadoluJet, uçuş ağını genişletmeye devam ediyor. Destinasyonlarını belirlerken yolcularının talep ve isteklerini her zaman göz önünde bulunduran AnadoluJet, şimdi de Kurtuluş savaşındaki direnişiyle İstiklal Madalyası alan Kahramanmaraş’a uçmaya başladı. Halktan yoğun ilgi gören Ankara – Kahramanmaraş karşılıklı seferleri; Ankara’dan her gün 12:15 Kahramanmaraş’tan ise 13:55 saatlerinde gerçekleştiriliyor. AnadoluJet, dövme dondurması ve yerel şirketlerin azmi ile ünü başta Japonya, ABD, Avustralya ve Dubai’ye yayılan şehri bundan sonra düzenlediği direk seferler ile önce Ankara’ya oradan da minimum bekleme süreleriyle tüm yurda ve dünyaya bağlıyor. Karşılıklı seferler; Kahramanmaraş - Ankara için 54 TL'den başlayan fiyatlarla gerçekleştiriliyor.

12

Ordu'da Kurban Bayramı sürecinde 39.189 kişinin kullandığı teleferik, hizmete girdiği günden buyana kullanım süresi açısından Avrupa’da ki emsalleri içerisinde tarihi bir rekora imza attı. Kurban Bayramı boyunca toplam 40 bin kişiye yakın yolcu taşıyarak önemli bir kapasite ile dikkat çeken Teleferik, Ordu’nun turizm adına yürüttüğü çalışmalarda lokomotif olma görevine devam ediyor. Ordu Belediyesi verilerinden elde edilen bilgiye göre, hizmete girdiği günden bu yana 1 milyon 797 bin 30 kişi taşıyarak rekorunu devam ettiren Ordu-Boztepe Teleferik hattı,

Avrupa’ da ki emsalleri içerisinde, açılışından bu yana toplam 10 bin 241 saat gibi bir süre çalışarak yeni bir rekora daha imza attı. Başkan Seyit Torun, teleferiğin 08 Temmuz 2011 tarihinde hizmete girdiğini belirterek, yurt içi ve yurt dışından her geçen gün büyük ilgi gördüğünü ifade etti. Kurban Bayramında da büyük bir yoğunluk yaşanan teleferiğin rekorlar kırmaya devam ettiğini belirten Başkan Seyit Torun, “Bu veriler bizleri önemli ölçüde mutlu ediyor. Artık Ordu ilini yurt içi ve yurt dışından herkes yakından tanıyor ve takip ediyor” dedi.


01-27-sayi42:Layout 1 08.11.2013 20:06 Page 13


01-27-sayi42:Layout 1 08.11.2013 20:06 Page 14

ENTEGRE HATLAR * Zeytinburnu Metro – Kazlıçeşme Hattı * Topkapı Cevizlibağ – Kazlıçeşme Hattı * Yenibosna - Kazlıçeşme Hattı * Halkalı- Kazlıçeşme-Yenikapı-Sirkeci Hattı, * Yenikapı-Aksaray

İETT MARMARAY ENTEGRASYONUNU YENİ HATLARLA SAĞLADI

İETT'nin Marmaray’ı kullanacak İstanbullular için oluşturduğu yeni hatların tanıtım toplantısı Kazlıçeşme Otobüs Peron Alanında yapıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Muzaffer Hacımustafaoğlu ve İETT Genel Müdürü Hayri Baraçlı’nın düzenlediği toplantıda İBB Raylı Sistem Daire Başkanı Dursun Balcıoğlu ile İBB Bürokratları da yer aldı.

İETT'nin Marmaray’ı kullanacak İstanbullular için oluşturduğu yeni hatların tanıtım toplantısı Kazlıçeşme Otobüs Peron Alanında yapıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Muzaffer Hacımustafaoğlu ve İETT Genel Müdürü Hayri Baraçlı’nın düzenlediği toplantıda İBB Raylı Sistem Daire Başkanı Dursun Balcıoğlu ile İBB Bürokratları da yer aldı. Toplantıda konuşan İBB Genel Sekreter Yardımcısı Muzaffer Hacımustafaoğlu Marmaray’ın Kadıköy Ayrılık Çeşmesi İstasyonu’ndan dalarak Kazlıçeşme İstasyonu’ndan yüzeye çıktığını belirterek, “Kartal-Kadıköy metrosu çalışmaya devam ediyor. Marmaray ile Ayrılık Çeşmesi’nde entegre oluyor. Ortak istasyonları var. Marmaray denizi geçtikten sonra Yenikapı’da istasyonu var. Oradan da hem İDO ile hem de Havaalanı ve Başakşehir metrosu ile entegre oluyor. Bu Başakşehir Metrosu ile entegrasyonu İETT’nin ring seferleriyle geçici olarak sağlanacak. 2-3 ay içerisinde bizim Yenikapı bağlantısı yapıldıktan sonra da doğrudan Başakşehir’e kadar gidilecek. Yine buradan Taksim istikametine otobüsler mevcut. Taksim metrosuna oradan da Hacıosman’a kadar ulaşılabilecek” diye konuştu. Marmaray açıldığında ilk etapta Yenikapı’da 220-300 bin arasında yolcu beklendiğini anlatan Muzaffer Hacımustafaoğlu, açıklamasını şöyle

14

sürdürdü; “Yenikapı’da ve Kazlıçeşme’de Marmaray’dan inen yolcularımızın şehrin muhtelif yerlerine toplu taşıma araçlarıyla sorunsuz ulaşımını sağlayacağız. Yayalar için de sirkülasyon alanları, yönlendirme tabelalarımız mevcut. Yolcularımızın bir sıkıntı yaşamayacağını ümit ediyoruz. Ayrıca burası bizim yeni oluşturulan ulaşım ana planında transfer merkezi dediğimiz önemli bir aktarma merkezi. Marmaray şimdi buraya kadar geliyor. 2 sene içinde Halkalı’ya kadar gidecek. Şimdilik buraya gelen yolcularımızın şehrin Topkapı-Edirnekapı metro hatlarına metrobüse erişimini sağlayacak hatlar konuldu. Ayrıca Zeytinburnu, Merter’e yeni otobüsler konuldu. Bunların tarifeleri Marmaray’ın sefer aralığına göre yapılacak. 10 dakikada bir düzenlenecek. Otobüslerimizin sayısının şimdilik yeterli olacak. Yolcu arttıkça otobüslerin de sayısı artacak.” Amaç Marmaray ile tam entegrasyon… İETT Genel Müdürü Hayri Baraçlı da hatlar arası, bilet entegrasyonu ve ücret tarifesi açısından önemli bir çalışma yaptıklarına dikkat çekerek, 150 yıllık Marmaray rüyasının

gerçekleşmesi için her türlü katkıyı sunmaya gayret ettiklerini söyledi. “Hedeflediğimiz en önemli unsur vatandaşların memnuniyetidir. Bu amaçla yaptığımız çalışmalar neticesinde 181 otobüs hattı ile Marmaray’ı entegre ediyoruz. 1419 otobüs ve 8722 seferle de Marmaray’ın aktif işletilebilmesi için hizmetlerimizi sürdüreceğiz” diyen Hayri Baraçlı, sözlerini şöyle sürdürdü; “Otobüsleri belirlerken vatandaşlarımızın yolculuklarını kolaylaştıracak 5 yeni güzergah belirledik. Belirlenen güzergahlardan Yenikapı-Aksaray Hattında 10 dakikada bir sefer gerçekleştireceğiz. Diğer hatlar ise, Halkalı-Yenikapı, Zeytinburnu Metro-Kazlıçeşme, Cevizlibağ-Kazlıçeşme ile Yenibosna Metro-Kazlıçeşme. Yoğunluğun bu hatlarda olacağını tahmin ediyoruz. Şu anda araç sayımız 30, vatandaşlardan gelen talep doğrultusunda bu sayı artacak.”


01-27-sayi42:Layout 1 08.11.2013 20:06 Page 15


01-27-sayi42:Layout 1 08.11.2013 20:06 Page 16

KONYARAY TEST SÜRÜŞÜNDE

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından son model 60 tramvay alımı ile ilgili yapılan ihalenin ardından Konya’ya gelen ilk tramvayda 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının ardından Konya protokolü ile test sürüşü yapıldı.

K

onya Valisi Muammer Erol, Garnizon Komutanı Tümgeneral Ali Çetinkaya ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, son model 60 tramvay alımı ile ilgili yapılan ihalenin ardından Konya’ya gelen ilk tramvayda deneme sürüşüne katıldılar. Vali Erol, Tümgeneral Çetinkaya ve Başkan Akyürek, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının ardından yeni tramvayla Alaaddin Tepesi çevresindeki deneme sürüşüne katıldılar.

CUMHURİYETİN 90. YILINDA 90 ÖNEMLİ ESER Anadolu’da tramvayı ilk kullanan şehir olan Konya’da raylı sistem taşımacılığında yeni bir dönemin başladığını vurgulayan Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, 2012 yılında ihalesi yapılan tramvayların ilkinin Kurban Bayramı’nın birinci günü Konya’ya geldiğini hatırlattı. Selçuklu motifleriyle, halkın belirlediği yeşil-beyaz rengiyle, kamera sistemleri ile son model tramvayları şehre kazandırdıklarını kaydeden Başkan Akyürek, “Bugün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı. Cumhuriyetimizin 90. yıldönümü 90 önemli eserle kutlayacağız. Sadece sözle değil, şehrimizi çağdaş uygarlık seviyesine taşımak için önemli eserlerle kutlaya-

16

cağız. Şimdi o süreci yaşıyoruz” dedi. Yeni tramvayın deneme seferleri ile rayın rehabilitasyon çalışmasının devam ettiğini vurgulayan Başkan Akyürek, KONYARAY çalışması kapsamında 35 olan durak sayının 22 olacağını, ulaşım süresinin de kısalacağını dile getirdi. 368 KİŞİ KAPASİTELİ Başkan Akyürek, toplu ulaşımda Türkiye’deki en avantajlı ihaleyi yaptıklarını hatırlatarak, 60 yeni tramvayın toplu ulaşımda

kalitenin artması ve trafik açısından büyük bir avantaj olacağını da sözlerine ekledi. Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından alınan son model ve düşük tabanlı 60 tramvayın her biri koltukta 60, ayakta 308 olmak üzere toplam 368 kişi kapasiteli. Mevcut tramvaylardan 2,5 metre uzun olan yeni tramvaylar; 32,5 metre uzunluğa, 2,55 metre genişliğe sahip. Çift yön olarak kullanılabilen, çift taraflı kapıları bulunan tramvaylarda sürücü ve yolcu bölümlerinin tamamı klimalı.


01-27-sayi42:Layout 1 08.11.2013 20:06 Page 17


01-27-sayi42:Layout 1 08.11.2013 20:06 Page 18

DİNÇER ÇELİK İLE TEMSA YENİDEN DÜNYA MARKASI

Temsa Global Genel Müdürü Dinçer Çelik, Temsa’da yaşanan büyük gelişmeleri dergimiz aracılığıyla sizlerle paylaştı. “Biz durgun göründüğümüz dönemde Arge çalışmaları yaparak, hangi pazarlara hangi ürünlere ağırlık vermemiz gerektiğini belirledik. Hızlı bir şekilde ürünlerimizi geliştirerek, doğru pazar için doğru ürünlere yöneldik. Şuanda yakaladığımız başarı, birkaç yıldır yaptığımız bu çalışmaların birer meyvesidir”

Yaklaşık 30 yıldır Sabancı Holding bünyesinde çalışan Dinçer Çelik, 1990’lı yıllarda Sabancı Holding’in başlattığı “sanayi kültürü” hareketinde önemli bir rol üstlendi. Şirketi temsilen yurt dışında farklı iş kollarında yönetici olarak çalıştı. Gittiği her ülkede, Sabancı Çalışma Kül-

18

türünü yerleştiren ve Sabancı markasının evrenselleşmesinde ciddi katkılarda bulunan Dinçer Çelik’e Sabancı’nın verdiği son görev ise Temsa Global Genel Müdürlüğü oldu. Çelik, bu görevi üstlendikten kısa süre sonra ise satış rakamları hızla artan Temsa, tekrar şahlandı.

İlk iş tecrübeme Kordsa Global ile başladım. “Kordsa” tekstil ile kimya sektörünün ortasındadır. Ben başladığımda Kordsa sadece İzmit’te, şimdikinin yaklaşık 3’te biri kapasitedeydi. Zaman içinde şirket büyüdükçe, ben de genel olarak teknik kısımda değişik görevlerde çalıştım. Bir kaç yıl içinde


01-27-sayi42:Layout 1 08.11.2013 20:06 Page 19

D İ N Ç E R Ç E L İ K ’ İ TA N I YA L I M 1980 yılında Hacettepe Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Dinçer Çelik, 1981-1984 yılları arasında tekstil sektöründe görev yaptı. Sabancı Topluluğu’na 1984 yılında katılan Çelik, Kordsa Global A.Ş.’de 19841997 yılları arasında İzmit tesisinde çeşitli teknik pozisyonlarda çalıştıktan sonra 1997-2001 yılları arasında Mısır NileKordsa şirketinin yönetimini üstlendi. Çelik, 2001 Ocak ayında Kordsa Türkiye Operasyon Direktörü, 2005 yılında ise Kuzey Amerika Operasyonlarından Sorumlu Başkan Yardımcısı-Genel Müdür olarak atandı. 2007-2008 yılları arasında Asya Pasifik bölgesi Başkan Yardımcılığı görevini sürdüren Çelik, Ocak 2009 Ekim 2010 arası Kordsa Global Başkan Yardımcısı, Global İşletmeler görevini yürüttü. 2010’da Temsa Global İşletmeler Genel Müdürlüğü pozisyonunu geçen Çelik, 2013’ yılının başından itibaren Temsa Global'in Genel Müdürlüğü görevini üstlendi ve otobüs iş biriminden sorumlu olarak çalışmalarını sürdürüyor. yöneticilik yapmaya başladım ve zamanla fabrika müdürlüğüne getirilirdim. Türkiye’de 1990’ların ortasında Sabancı ciddi bir sanayi kültürü oluşturdu. Adana’da 5-6 tane sanayi tesisi vardı. Sonra bu yapılanmaya benzer bir yapıyı Kocaeli’ye de getirdiler. Kordsa Global ile başlanan bu yapılanma hareketinde yeni tesisler açıldı. Zaman içinde bu şirketlerin, yurt dışındaki, büyük teknolojiye sahip markalarla yaptığı yüzde 50 ortaklıklar ile

Sabancı Holding ciddi bir bilgi birikimi sağladı. Böylece yurt içinde üretip, yurt dışındaki birçok güçlü pazara tedarikçi olmayı geliştirdi. Bazı şirketler çok büyüdü Brisa, Kordsa gibi.. 10 ülkede fabrika sahibi olan bir şirket oldu. Sonra beni Mısır’a atadılar, oradaki fabrikada kapasite büyütmesi yaparak Afrika pazarlarına açıldık. İlerleyen süreçte Sabancı Holding’in Kordsa Global aracılığıyla yurt dışında yaptığı tüm yatırım-

larda, kendisini temsilen gönderdiği ilk yöneticisi hep ben oldum. Temsa’ya geçişiniz nasıl gerçekleşti? Şuanda nasıl bir yapılanma var? Temsa Global, gelişmek ve dünya çapında bir marka olmak adına 9-10 ülkede temsilcikler, satış ofisleri açıp, Mısır’daki fabrikayı kurarak ikinci bir üretim alanı oluşturdu. Sabancı bu alanda da ciddi bir sanayileşme modeli oluşturdu. Beni de bilgi ve iş tecrübemden dolayı bu yeni sistemin başına getirdiler. Temsa, ben katıldığımda açıkçası önemli bir duraklama dönemi geçiriyordu. Beni, markamızı ayağa kaldırmak, şirketi yeniden güçlendirmek misyonu ile göreve getirdiler. Hızlı bir şekilde bir yol planı hazırlamak ve şirketi eski gücüne kavuşturmak adına çalışmalar yürüttük. 2011 başından itibaren bizim yol planımız hazırdı. Sonrasında Avrupa’daki bazı satış organizasyonlarımızda bir küçülme yaşandı. Bu; “Temsa küçülüyor mu?” diye bir hava oluştursa da, aslında bizim bir misyon çalışmamızdı. Biz durgun göründüğümüz dönemde alt yapı çalışmalarımızı tamamladık. Adana’da 110 kişilik ARGE ekibimizi doğru takviyelerle 180 kişiye çıkardık. Ciddi bir plânlama yaparak doğru projelere yöneldik. Biz o dönemde hangi pazarlarda hangi ürünlere ağırlık vermemiz gerektiğine yönelik çalışmalar yapıp, hızlı bir şekilde ürünlerimizi


01-27-sayi42:Layout 1 08.11.2013 20:06 Page 20

geliştirerek doğru pazar için, doğru ürünler geliştirmeye gittik. Girdiğimiz son iki ihaleyi aldık. İzmir Eshot’a bildiğiniz gibi senenin başında 300 araç teslim ettik. Oradan gelen veriler, özellikle yakıt tasarrufu ve yakıt maliyeti konusunda aracımızın fark yarattığını gösteriyor. Bu da bizi çok cesaretlendiriyor. Sektörde doğru yerde, doğru oyuncu olduğumuzu belgeliyor. Sattığımız aracın arkasında bakım ekibi ve servisimizle durduğumuz için bundan sonra çok daha fazla bir satış potansiyeline ulaşacağımızı biliyoruz.

Ürün gamınızı geliştirmek adına ne gibi çalışmalarınız var? Bir aracı hakkıyla çıkarmak için ciddi bir alt yapı çalışması ve uzun bir süre gereklidir. Siz de biliyorsunuz yeni araç yaratmak yaklaşık 2 yıllık bir süre alır. Tasarım, doğrulama derken bu süre 2,5 seneyi bulur. Bu yıl iki ürünü Türkiye pazarına sunduk. Geçen sene de

20

9,5 metrede iki ürün çıkarmıştık. Biz araçlarımızı Euro 6 yapıp regülâsyonu tamamlıyoruz. Hemen hemen hepsi şuanda ciddi bir rekabetin olmadığı ve Temsa için çok ciddi satış fırsatı olan nish ürünlerdir. Bunları da fuarlarda sergiledik. Doğru ürünler yaparak, iyi fiyatlarla pazara sunmayı başardık. Yeni maliyet seviyelerimiz doğrultusunda oluşan yeni fiyatlarımızla çok ilgi görmeye başladık. Şuanda bile kapasitemizin yüzde 75’ini sattık. Bunun yanında da Amerika pazarındaki iki aracımızın ikisini birden regülâsyona hazır hale getirerek, bir üçüncü aracımızı Amerika pazarına sunmayı hedefliyoruz. Ocak ve Şubat ayında lansmanını yapmayı düşünüyoruz.

2011 başından itibaren bizim yol planımız hazırdı. Sonrasında Avrupa’daki bazı satış organizasyonlarımızda bir küçülme yaşandı. Bu; “Temsa küçülüyor mu?” diye bir hava oluştursa da, aslında bizim bir misyon çalışmamızdı.

“Büyüyen Pazarda TEMSA Yüzde 500 ile Herkesten Daha Fazla Büyüdü” İki sene sonra Euro 6’ya geçileceği için bizim de artık yeni bir


01-27-sayi42:Layout 1 08.11.2013 20:06 Page 21

model oluşturmamız gerekiyor. Prestij’in yanına yeni bir araç haz ı r l a m a y ı düşünüyoruz. Geçtiğimiz yıllarda Otobüs ihracatımız Avrupa’ya daha fazlaydı. Avrupa’da 2008’de başlayan krizle birlikte dört sene içinde pazarda oluşan küçülme oranı yüzde 25’lere yaklaştı. Bu durum tüm otomotiv sektörünü olumsuz etkiledi. Doğal olarak satışlarımız belli oranda düştü. Biz bu aradaki farkı gidermek için alternatif pazarlara yöneldik. Bu süreçte yurt içinde büyük şehir sayılarının artması, nüfusla paralel çevre kirliğinin artması ve trafik problemi büyükşehirleri; “Yeni model yakıt ekonomisi olan toplu taşıma araçlarına” yöneltti. Buna paralel olarak belediyelerin ulaşım yatırımları ciddi seviyede yükseldi. Rakamlar bu yıl Türkiye pazarının otobüste yüzde 80 büyüme kaydettiği ve şehir içinde bu oranın yüzde 300 olduğunu gösteriyor. Büyüyen pazarda biz de herkesten daha fazla büyüdük. Eylül itibarıyla pazardaki büyümemiz yüzde beş yüz oldu. Bu anlamda doğru ürünlerle belediyelerimizin hizmetinde olmanın faydasını gördük. Temsa’nın pazardaki marka imajı ve müşteri gözündeki değerinin ciddi bir şekilde artığını biliyoruz. Sektöre

uzun yıllar daha hizmet vermek adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Temsa’nın pazardaki marka imajı ve müşteri gözündeki değerinin ciddi bir şekilde artığını biliyoruz.

Şehirlerarası pazarında durum nedir? Şehirlerarasında pazar payımız yüzde 20’lerde ve ikinci sıradayız. 2015’de bu alanda çok farklı bir Temsa göreceksiniz. Bunun alt yapısını hazırlıyoruz. Tek araçla büyük bir pazar payı yakalamak zordur. Yine de şehirlerarasında da çok iyi bir oyuncuyuz. Aynı aracımızın yurt dışı versiyonu “Safari “ ile Almanya, Belçika, Fransa, İngiltere ve Orta Doğu’da çok güzel satış rakamları yakaladık. Amerika pazarında 3 dingil aracımızın yakın zamanda lansmanı yapılacak. Orada varsak, Türkiye pazarında da olmak zorundayız. Şehirlerarası pazarındaki satışlarımızı iki sene sonra gerçekleşecek Euro 6 regülâsyonunda yeni araçlar üreterek daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz. Son olarak, yıllardır bu sektörün içinde olan birisiniz. Mutlaka çok farklı anılarınız vardır. Okuyucularımızla bunlardan birini paylaşır mısınız? Sayın Mustafa Demirbaş’la ilk tanışma-

mız ve ortaklık anlaşmamız bizim açımızdan hem güzel bir anı, hem de büyük bir yatırım oldu. Temsa Global olarak bizim özellikle İstanbul’da güçlü bir bayiye ihtiyacımız vardı. Bu konu hakkında çalışmalarımızı yürütürken, sektörün önemli isimlerinden Mustafa Demirbaş’ında iyi bir tedarikçiye ihtiyacı olduğunu öğrendik. Kendisiyle henüz yaptığımız ilk görüşmede Mustafa Bey, kendini ifade ediş biçimi ile bizde önemli bir etki yarattı. Ben normalde derin bir araştırma yapmadan, büyük anlaşmalara imza atmayan biriyimdir. Fakat Mustafa Demirbaş’la o kısacık görüşmemizde onun samimiyeti ve karşılıklı kan uyuşumunu fark edince, Temsa bayiliği konusunda resmen olmasa da ayaküstü bir anlaşma yaptık. Daha sonra bu iş resmiyete dönüştü ve ortaklığımız başladı. Kendisine kısa zaman içinde bize getirdiği ilave satışlar dolayısıyla çok teşekkür ediyoruz. Biz de araçlarımızın arkasında durarak ona karşı sorumluluğumuzu yerine getirmekteyiz. Bu ortaklık İstanbul pazarı içinde son derece hayırlı oldu. Ortaklığımızın önümüzdeki yıllarda daha güçlü bir şekilde devam edeceğini umuyoruz.


01-27-sayi42:Layout 1 08.11.2013 20:07 Page 22

Üstyapı sektörünün lider markalarından EMK Treyler, Türkiye'de ilk kez üretilen yeni nesil koyteyner taşıyıcı ile 3 Aks ve 6 Aks hidrolik dümenlenebilir havuzlu Lowbed'ten oluşan özel araçlarını, 3-6 Ekim tarihleri arasında CNR Expo İstanbul'da düzenlenen ARÜSDER 2013'te sergiledi.

EMK TREYLER YENİ VE ÖZEL ARAÇLARIYLA ARÜSDER 2013'TE ŞOV YAPTI

"BOĞA GİBİ GÜÇLÜ DAMPER" sloganıyla tanınan EMK Treyler, 3-6 Ekim 2013 tarihleri arasında CNR Expo İstanbul'da düzenlenen 3. Araçüstü Ekipman Fuarı'nda yeni ürünleri ile büyük ilgi topladı. Türkiye'de ilk kez üretilen, Avrupa Birliği 2014 uyum yasasına uygun patentli, yeni nesil konteynır taşıyıcı ile 3 Aks ve 6 Aks hidrolik düzenlenebilir havuzlu Lowbed’den oluşan özel araçların sergilendiği EMK Treyler standı, ARÜSDER 2013'ün en çok ziyaret edilen alanlarından biri oldu. TÜRKİYE’DE ZİRVEYE GÖZ DİKTİ EMK Treyler Yönetim Kurulu Başkanı Osman Uslu, ARÜSDER 2013'te gördükleri ilgiden çok mutlu olduklarını belirterek Türkiye pazarında liderliği hedeflediklerini söyledi. EMK Treyler'ın başarısının arkasında Ar-Ge desteğinin bulunduğunu ifade eden Osman Uslu, şu açıklamayı yaptı: "10 değişik araç formatta araç için üstyapı geliştirebilen ilk Türk firmayız. Mühendis kadrolarımızın gücü ve Ar-Ge çalışmalarımız sa-

22

yesinde EMK'nın, treyler pazarındaki öncü konumunu koruyoruz. ARÜSDER 2013'te, Avrupa Birliği 2014 uyum yasasına uygun patentli yeni ürünlerimizi sergileme fırsatı bulduk. Yeni nesil konteynır taşıyıcı ve 3 Aks ve 6 Aks hidrolik düzenlenebilir havuzlu Lowbed’den oluşan aracımız yurtiçi ve yurtdışındaki pazarlarda büyük ilgi görüyor. 3. Havalimanı projesi inşaatı için ilk araçları teslim ettik ve bu önemli projede tercih edilen marka olmanın gururunu yaşıyoruz." Otomotiv, treyler, telekomünikasyon ve enerji gibi alanlarda yatırımları olan EMEK GROUP'a bağlı EMK Treyler, Silivri Selimpaşa'daki 40 bin metrekare kapalı alana kurulu modern tesislerinde üretim yapıyor. EMK Treyler'ın ayrıca Silivri E5 Karayolu üzerinde, ürünleri sergilediği, satış ve servis hizmeti verdiği 4.000 metrekarelik showroom ve servisi binası bulunuyor.


01-27-sayi42:Layout 1 08.11.2013 20:07 Page 23


01-27-sayi42:Layout 1 08.11.2013 20:07 Page 24

KARSAN YENİ NESİL ÜRÜNLERİNİ BUSWORLD KORTRIJK’DE SERGİLEDİ Busworld Kortrijk’de Karsan markalı yeni toplu taşımacılık ürün ailesinin ilk üyesi JEST’i ve aynı ürün ailesine ait “CXL” ve “MPXL” proje kodlu prototiplerini görücüye çıkaran Karsan, 18m körüklü BredaMenarinibus marka otobüsünü de ziyaretçilerin beğenisine sundu.

18 – 23 Ekim 2013 tarihleri arasında Belçika’da gerçekleştirilen Busworld Kortrijk Fuarı’na bu yıl ilk kez katılan Karsan, yeni toplu taşımacılık araçlarını ve prototiplerini iki ayrı standta sergiledi. “Sınırsız Ulaştırma Çözümleri” vizyonu doğrultusunda, 47 yıllık tecrübesi ile binek araçtan otobüse, minivandan ağır kamyona kadar geniş bir yelpazede ürün geliştirip üretmeyi hedefleyen Karsan, engelsiz erişime sahip JEST minibüsünün Batı Avrupa prömiyerini Busworld’de gerçekleştirdi. Ziyaretçilerin büyük beğenisini toplayan JEST’in yanısıra aynı ürün ailesinin 2014 yılının ilk çeyreğinde pazara çıkacak üyeleri; “CXL” ve “MPXL” proje kodlu prototiplerini tanıtan Karsan, Akçalar fabrikasında ürettiği BredaMenarinibus marka otobüslerinin de Avrupa normlarına uygun 18m körüklü versiyonunu ziyaretçilerin beğenisine sundu. Küçük Jest’e Büyük Talep 8 Mayıs’ta Türkiye pazarına sunduğu engelsiz erişim özelliğine sahip, alçak tabanlı, yüksek tavanlı, ücretsiz Wi-Fi ile 6 metrelik

24

JEST ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Karsan’ın kardeş kuruluşu Hexagon Studio tarafından tasarlanan, Sınıf A ve Sınıf B opsiyonu bulunan, azami 21 yolcu kapasiteli JEST, düşük yakıt ve bakım giderlerine sahip olan yeni motoru ile avantaj sağlarken, tüm gününü trafikte geçiren sürücüler için de konfor sunuyor. Büyük şehirlerin toplu taşımacılık sistemlerinde ana arterleri besleyen yan yollardaki güzergahlar için tasarlanan, Karsan’ın yeni ürün ailesinin en küçük üyesi JEST, İstanbul’da lansmanından bu yana 40 farklı hatta, toplamda 300’den fazla satış ile hatların en çok tercih edilen minibüsü oldu. Karsan standında JEST’in yanısıra 8 metrelik “CXL” proje kodlu yeni şehiriçi midibüsü ve “MPXL” proje kodlu turizm/ servis taşımacılığı amacıyla kullanılacak olan midibüsün prototipleri de standa yer aldı. Engelsiz erişim özelliğine sahip, alçak tabanlı CXL, bağımsız ön süspansiyon sistemi, 60 kişiye varan yolcu kapasitesi ve düşük işletim maliyeti ile kullanıcılara güven ve verimlilik sunuyor. Gelecek yılın ilk çeyreğinde Euro V – EEV Dizel olarak lansmanı yapıla-

cak olan CXL’nin aynı yıl son çeyrekte Euro VI Dizel ve sonrasında da CNG versiyonunun lansmanı planlanıyor. Murat Selek: “ Karsan Yeni Toplu Taşımacılık Ürün Ailesi Yarattı” Busworld Kortrijk’de Karsan standında yapılan Basın Toplantısı’nda konuşan Karsan CEO'su Murat Selek: "Karsan sürekli olarak dünya çapında değişen ulaşım sistemleri trendlerini inceliyor. Günümüzde şehirlerin toplu taşıma gereksinimleri değişim gösteriyor. Biz ideal toplu taşımacılık sistemine insan vücudunun dolaşım sistemine benzer bir yapıyla ulaşabileceğine inanıyoruz. Bu inançla, Karsan yeni bir toplu taşımacılık ürün ailesi yarattı. 5 metreden 18 metre ve ötesine kadar uzanan ürün gamımız ile ihtiyaca uygun araçlar sunmayı amaçlıyoruz. Busworld Kortrijk’de geliştirdiğimiz bu yeni ürün ailesine ait -bazısı prototip olan- ürünleri, 18 metrelik körüklü otobüsümüz ile birlikte sergilemekten gurur duyuyoruz” dedi.


01-27-sayi42:Layout 1 08.11.2013 20:07 Page 25


01-27-sayi42:Layout 1 08.11.2013 20:07 Page 26

TEMSA’DA “FSM DEMİRBAŞ” FARKI

Temsa Bayisi FSM Demirbaş’tan Savaş Denizcilik ve Savaş Petrol’e 55 Avenue teslimatla birlikte Temsa Bayiliği aldıktan kısa bir süre sonra toplamda 130 Avenue satışı gerçekleştirdi.

1

8 metrelik körüklü ve 12 metrelik CNG’li Avenue’yi pazara sunan Temsa, dizel Avenue teslimatlarını da hız kesmeden sürdürüyor. İstanbul Otobüs A.Ş bünyesinde hizmet veren Savaş Petrol’ün yeni yatırımlarda tercihi Avenue olmaya devam ediyor. Demirbaş Otomotiv’in gerçekleştirdiği 55 Avenue satışı ile Savaş Petrol’ün filosundaki Avenue sayısı 79 adete ulaştı. 55 Avenue için FSM Demirbaş Otomotiv’in Sancaktepe’deki merkezinde 10 Ekim Perşembe günü bir tören düzenlendi. Törene Savaş Denizcilik ve Savaş Petrol’ün sahipleri Seyfettin Savaş ve İrfan Savaş, FSM Demirbaş Otomotiv’in sahibi Mustafa Demirbaş, Temsa Pazarlama ve Satış Direktörü Murat Anıl, Bölge Satış Yöneticisi Baybars Dağ ile çok sayıda davetli katıldı. “Avenue’yu Biliyor ve Yeni Yatırımlarda Tercih Ediyoruz.” Avenue tercihlerini işletme maliyetlerinde sağladıkları avantajlar ile aracın yüksek konfor ve teknolojik yapısına sahip olması olarak açıklayan Seyfettin Savaş ve İrfan Savaş, “Avenue araçlardan

26

filomuzda 24 adet bulunuyor.


01-27-sayi42:Layout 1 08.11.2013 20:07 Page 27

Araçların sahip olduğu özellikleri ve bize işletme sürecinde sağladığı avantajları çok iyi biliyoruz. Bu nedenle de tercihimiz tabi ki yeni yatırımlarda Avenue yönünde oldu. Ayrıca bir araca yatırım yaparken en çok dikkat ettiğimiz hususlardan biri de satış sonrası hizmetlerdeki kaliteli yapısı. Bu anlamda kesintisiz ve kaliteli hizmet almanın mutluluğunu yaşıyoruz. Temsa ve bayilerinin bizlere gösterdikleri yakın ilgi ve destek için de teşekkür ediyor, yeni araçlarımızın İstanbul halkına hayırlı olmasını diliyoruz.” dedi. İstanbul Otobüs A.Ş Filosunun Yüzde 25’i Avenue Temsa Pazarlama ve Satış Direktörü Murat Anıl, Savaş Petrol’ün sahip olduğu filo büyüklüğü ve hizmet süreci ile özel halk otobüs işletmeciliğinde öncü olduğunu vurgulayan Murat Anıl, “Bu hafta ikinci bir mutluluğu ve gururu yaşıyoruz. Seyfettin Savaş beyin, Avenue aracımızdan duyduğu memnuniyet ve bu memnuniyet ölçeğinde yeni yatırımlarında tercihinin yine Avenue olması bizleri çok memnun ediyor. Teslim edilen 55 Avenue ile Savaş Petrol’ün filosundaki Ave-

nue sayısı 79’a ulaşmış oluyor. Şu an için İstanbul Otobüs A.Ş’nin 862 adetlik filosunun 175 adetini Avenue oluşturuyor. Bu filo içindeki liderliğimizi 55 adetlik yeni teslimatla daha da güçlendiriyoruz ve Otobüs A.Ş filosundaki Avenue sayısını 230’a çıkartıyoruz. Bu da toplam filonun yüzde 25’i anlamına geliyor. Bu gerçekten bizlere gurur veriyor. Yeni araçlarımızın hem Savaş Petrol’e hem de kaliteli ve konforlu ulaşım hizmetini hak eden tüm İstanbul halkına hayırlı olmasını diliyoruz.” dedi.

Fsm Demirbaş’tan 6 Ayda 130 Avenue Satışı Temsa Bayi FSM Demirbaş Otomotiv’in sahibi Mustafa Demirbaş, 2013 Mart ayı itibariyle Temsa bayiliğini aldıklarını ve bu süreç içerisinde müşterilerine en iyi hizmeti vermek için çalışmalar yürüttüklerini belirterek, “ Temsa bayiliğini almamızın üzerinden 6 ay gibi bir süre geçti. Bu süreçte 75 adet Avenue teslimatı gerçekleştirdik. Savaş Petrol’e yapacağımız 55 adetlik teslimatla bu sayı 130’a ulaşmış oluyor.Biz FSM Demir-

baş Otomotiv olarak 2013 yılı itibarıyla 56 adeti BMC olmak üzere toplamda 186 adet otobüs satışı gerçekleştirdik.Bu yıl Temsa’ ya vermiş olduğumuz 378 adet otobüs siparişinin 148 adeti teslim alınmış olup, kalan 230 adet otobüs de önümüzdeki aylarda teslim alınacaktır.Yıl sonuna kadar 50 ile 100 arası daha otobüs satışı yapacağımızı tahmin ediyoruz. Satılan 186 adet otobüsün 115 adeti Erguvan renk olup, 71 adeti de Turkuaz renkte otobüslerdir. Biz Avenue’nun kalitesini ve sahip olduğu özellikleri müşterimize anlatmakta hiç sıkıntı çekmiyoruz. Müşterimiz araç alırken kriterlerini çok iyi oluşturmuş durumda. Ekonomiklik, konfor ve satış sonrası hizmet kalitesi bekleyen, isteyen müşterinin yatırımda tercihi Avenue oluyor. Biz özel halk otobüsçü dostlarımıza yönelik sunduğumuz finansman kampanyaları ile onlara destek olmaya devam ediyoruz. Yeni araçların Savaş Petrol’e ve halkımıza hayırlı olmasını diliyorum” .


28-48sayi42:Layout 1 08.11.2013 17:01 Page 28

A324 Aziz Demir Şirket sistemi doğru bir sistem. Ancak şirketler görevlerini iyi yapmıyor. Durumumuz ortada. Otobüs A.Ş, İETT’ye bağlı. İETT ne derse o oluyor. Şirketlerin bütünleşmesi en doğru sistemdir. Fakat yöneticiler kendi aralarında bir türlü anlaşamıyor. İETT’nin maksadı özelleştirmek olsa da onu da kendi çıkarı doğrultusunda yapar.

B104 Yavuz Görür Toplu taşımadaki tüm sistemler birilerinin cebini doldurmaya yönelik olarak işliyor. Toplu taşımacılık ekonomik ve vatandaş yararına yapılmalıdır. Ulaşımda bir düzen sağlanmalı, hızlı ve kesintisiz olmalıdır. Bir kere bu işi yapanlar şeffaf olacak, esnaf akbilimi takip edebilmeli. Sistemde adaletsizlik varsa, ne yaparsanız yapın düzeni sağlayamazsınız.

ŞİRKETLERDEN BUNALAN ESNAF İETT’Yİ GÖREVE ÇAĞIRIYOR Halk Ulaşım Dergisi olarak bu ayki sayımızda esnafa “ İstanbul Halk Otobüsü Sisteminde Nasıl Bir Yapı İstediklerini” sorduk. Esnaf genel itibarıyla mevcut sistemden rahatsızlık duyuyor. Beş ayrı şirket şeklinde çalışmalarının kendilerine hiçbir yararı olmadığını savunan esnaf; sistemin düzelmesi için ya İETT’ye bağlanmalıyız ya da tek şirket olmalı ve daha adil bir yönetimle haklarımız savunmalı, görüşünde birleşiyor. “Sizde http://www.halkulasim.com adresine girip özel halk otobüsleri nasıl bir sistemde çalışmalı anketine katılabilirsiniz.”

C268 Turan Sesli Bizim halk otobüsçü olarak alışma saatlerimiz çok ağır. İsteğimiz; kamuya hizmet veriyorsak İETT elemanları gibi çalışmaktır. Şirketlerin çok olması farklı sesleri doğuruyor. İETT sistemiyle çalışmak isteriz. Şoför olarak bayram olur izin alamayız, izin kullanalım desek, yerimize çalışacak şoför bulamalıyız. Buna çözüm bulacak bir sistem bizim açımızdan en doğru olandır.

A178 Mustafa Deveci Belli bir sistem içersinde; gelir havuzu olsa ve hak edişler İETT tarafından dağıtılsa halk otobüsçüsü adına daha iyi olur. İETT bünyesinde çalışırsak, mazotumuzu da daha ucuza alırız. ÖTV vergisinden muaf olabiliriz. Şirketlerin yetkileri kısıtlı olsa gerek ki bu konularda pek bir çalışma yapmıyorlar. O yüzden bu sisteme geçiş halk otobüsçüsü adına doğru olabilir.

28

A366 Hasan Kavak Şirketlerden memnun olduğumuz söylenemez. Şirketlerimiz İETT’ye iş yaptıramıyor. Özellikle Otobüs A.Ş de bu işe girdikten sonra bizim şirketlerin söz hakkı da azaldı. Otobüs A.Ş İETT’nin yan kuruluşu gibi çalışıyor. Toplu taşımada en ideal sistem tek çatıda toplanıp daha güçlü bir şirket olmak ya da İETT bünyesinde çalışmaktır.

A046 Salih Adanır Biz zaten hep belediye bünyesinde çalışıyor gibiyiz. Orel saatlerimizi ve çalışma düzenlerini belediye belirliyor. Şirketlerin pek bir yetkisi yok. 2100 halk otobüsü tek ses olsa birlik beraberlik olur. Şirketler birlik beraberlik kursa akaryakıtı da indirimli alırız. Genel Müdür onlara istasyon açın demiş fakat bizimkiler para koparma peşinde olduklarından bunu yapamıyorlar.


28-48sayi42:Layout 1 08.11.2013 17:01 Page 29

C543 Musa Karabulut Özel halk otobüslerinde genelde şoförler yevmiye ile çalışır. Sigortaları vardır. Ama belli bir güvencemiz var mı, bence yok. Erguvanların da belli bir sistemi yok. Halk otobüsçülerinin tek bir sistemde çalışması; mal sahipleri, şoförler ve halk açısında en doğrusudur. Şirketleşme sisteminde gruplaşma oluyor. Hemşericilik sistemi var. Bunun önüne geçmenin tek yolu daha sistemli bir yapıya kavuşmaktır.

B206 Habi Uçar Ulaşımda tek bir sistem olursa toplu taşımacılık daha düzenli bir yapıya kavuşur. İETT ile ortak tek havuzda çalışmak bizim açımızdan daha yararlı olacağını düşünüyorum. Şirketler bize sahip çıkmıyor, hangi şartlarda çalıştığımızı çok umursamıyorlar. Birçok yerde bize tercihli yol yapılmış, sabah saat 7 ile 10 arası bu yollar zengin parkı olmuş, millet arabasını park ediyor. Biz de bir şey diyemiyoruz.

C240 Şemsettin Alabaş Düzenli bir sistem gelecekse, tek bir çatı altında çalışabiliriz. Şoför personeline de İyileştirme yapılmalı. Çalışma saatleri, izinler bir düzene sokulmalıdır. Şimdi 1700-1800 şoför çalıştırıp asgari ücretten sigortasını yatırıyorlar. İşten güçten anlamayan bir sürü insan çalıştırıyorlar. Bu işi yapan insanların İstanbul’u bilmesi ve biraz eğitimli olmalı gerekiyor. Eğer bunu sağlayacak tek sistem İETT bünyesinde çalışmaksa, en doğrusu budur. Bizim hakkımızı savunmayan hiçbir sistemi kabul etmiyoruz.

A013 Ali Bay Şirket ve Otobüs A.Ş çalışmaları arasında pek fark olduğu söylenemez. Hak edişler ve kazançlar hemen hemen aynı kazanıyoruz. Bize bir seçenek sunulsa mesela; İETT tüm esnafı tek açtı altında birleştirse, havuz sistemini yürütse, gelir dağılımları adil olsa, mazotu biraz daha indirimli alsak, hepimiz bu sistemi kabul ederiz. Şirketlerin maalesef bizim haklarımız konusunda çalışmaları yetersiz.

A098 İlhami Bozali Ben aslında, İETT’nin sahip olduğu haklara sahip olmak istiyorum. Bu sistem şoförler açısında çok iyi olabilir. İETT’ye bağlı çalışan şoförlerin çalışma saatleri ve izin düzenleri bellidir. Bizim tek güvencemiz sigortamız. İETT’ye bağlı çalışırsak belki biz de onlar gibi sistemli çalışırız. Özel halk otobüslerinin tamamının tek bir havuzda İETT’ye bağlanması, hem araç sahipleri, hem şoförler açısından daha iyi olur.

B199 Mahmut Görgü Biz İETT çatısı altında çalışan ve kendi arasında şirketleşen bir yapıya sahibiz. Şirketler daha adil yöneticilerle çalışsa sistem yürür. İETT’nin Halk otobüsçülerini ikna edecek bir projesi olsa şirketlerin yerini bu sistem alır. Ama bunun İstanbul’da sağlanması çok zor. Beş şirketin 300’den fazla aracı var. Yine de istediğimiz oranda ıskonto ile yakıt alamıyoruz. Biz şirketlerin çalışmalarından memnun değiliz. Daha adil yöneticilerle daha iyi yerlere gelebiliriz.

29


28-48sayi42:Layout 1 08.11.2013 17:01 Page 30

O T O K A R 50.kuruluş yıldönümünü kutlayan Otokar, kendi teknoloji, tasarım ve uygulamaları ile müşterilerinin ihtiyaçlarına uygun özel çözümler sunmaktadır. Koç Topluluğu bünyesinde yer alan Otokar, ticari araçlarda otobüs, kamyon ve semi treyler; savunma sanayi için çeşitli tiplerde tekerlekli ve paletli zırhlı araçlar ile kule sistemleri tasarlayıp üretmektedir. Otokar, ayrıca Altay ana muharebe tankı projesinde ana yüklenicidir.

BUSWORLD’E 50. YILINDA OTOKAR DAMGASI

Türkiye’nin lider otobüs üreticisi Otokar, 18-23 Ekim 2013 tarihleri arasında Belçika’da düzenlenen Busworld Fuarı’nda 860 metrekarelik standı ile yer aldı.

5

0. kuruluş yılını kutlayan Otokar, Belçika’da düzenlenen Busworld Fuarı’na geniş ürün gamı ile katıldı. Fuarda Otokar’ın şehiriçi, servis ve turizm taşımacılığına yönelik 7 otobüs ve araçların Euro 6 versiyonları tanıtıldı. Standın en çok ilgi çeken aracı ise Otokar’ın 1968 yılında ürettiği, dönemin en modern şehirlerarası araçları olan 37 kişilik otobüs oldu. “En Çok Tercih Edilen Markayız” Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç, Otokar’ın Türkiye’de dört yıldır üst üste pazar lideri olduğunu belirterek, bu yıl da liderlik beklediklerini iletti: “Yaptığımız işe olan inancımız en üst düzeyde çünkü ürettiğimiz otobüslerimiz ile her gün milyonlarca kişiye dokunuyoruz. Otokar olarak Avrupa

30

pazarının en önemli oyuncularından biri olmak istiyoruz. 2013 yılı sonunda Otokar’ın yurtdışı satışlarının yüzde 50 oranında artmasını bekliyoruz. Otokar için Fransa her zaman olduğu gibi Avrupa’da en büyük pazar konumunu koruyor. Fransa’nın ardından ise Almanya, Italya ve İspanya geliyor. Pazarda genel bir düşüş yaşansa da Avrupa hala pazarda yer alan oyuncular ile dünyanın en rekabetçi ve yenilikçi pazarlarından biri olmaya devam ediyor.” dedi. Avrupa otobüs pazarının yakında geçmiş senelerdeki rakamlara ulaşacağına inandıklarını belirten Görgüç, “Euro 6’ya geçişin tamamlanması ve ürün gamımıza ekleyeceğimiz yeni modeller ile Otokar niş segmentlerde olan konumunu daha da güçlendirecek. Şehiriçi alanda otobüs penetras-

yonumuzu daha da artırarak önemli Avrupa pazarınlarda daha geniş bir toplu taşıma ürün yelpazesine sahip olmayı hedefliyoruz. 50. yılını kutlayan ve Türkiye’nin en çok tercih edilen otobüs markası olan Otokar olarak araçlarımız günümüzde 40’tan fazla ülkede kullanılıyor. 2014 yılında ise İskandinavya ve İngiltere pazarlarına yönelik yatırım yapmayı düşünüyoruz.” diye konuştu. Otokar, Busworld Kortrijk Fuarı’nda standında şehiriçi, turizm ve kısa mesafe taşımacılığa uygun olarak tasarlanan otobüslerini sergiledi. Türkiye’nin en çok satılan belediye otobüsü 12 metrelik KENT LF, DORUK LE orta boy otobüs, KENT U’nun yanısıra turizm segmentinde SULTAN ve DORUK’un modelleri Otokar standında ziyaretçilerle buluştu.


28-48sayi42:Layout 1 08.11.2013 17:01 Page 31


28-48sayi42:Layout 1 08.11.2013 17:01 Page 32

ANADOLU ISUZU’DAN AVPUPA’YA 3 YENİ MODEL A

nadolu Isuzu üç yeni modeli ile Avrupa’nın ilgi odağı oldu. Belçika Kortrijk’te gerçekleşen Busworld 2013 Fuarı’nda Anadolu Isuzu, tasarım harikası yeni 9 metre turizm otobüsü VISIGO ile 9,5 metre segmentinde ki halk otobüsü CITIBUS ve CNG’ li versiyonunun Avrupa lansmanını gerçekleştirdi. Avrupa lansmanı yapılan üç aracın yanısıra, dış ve iç dizaynı yenilenen NOVO Serisi otobüsler de ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Fuarda sergilenen diğer modelleriyse Turkuaz Engelli, Turkuaz VIP ve NOVOCITI oldu. Anadolu Isuzu Genel Müdürü Tuğrul Arıkan, düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmasında, tasarımı ve üretimi Anadolu Isuzu Şekerpı-

nar tesislerinde gerçekleştirilen otobüslerin tanıtımını yaparken, şirketin gelecekteki vizyonu hakkında da yabancı basın mensuplarına bilgi verdi. Tuğrul Arıkan, Anadolu Isuzu’nun yeni vizyonunun Ar&Ge yatırımlarını arttırmak suretiyle ürün çeşitliliğini ve faaliyette bulunulan pazarları çoğaltmak olduğunu açıkladı.

“GELİŞEN PAZARLARDA OLAĞANÜSTÜ BAŞARILIYIZ” Anadolu Isuzu’nun şuan ki ihracat bölgesinin 27 ülkeyi kapsadığını ve ana hedefinin Avrupa’da ve gelişen pazarlarda büyümek olduğunu söyleyen Arıkan, “yeni vizyonumuz, Batı’da daha iyi bir performans sergilememizi gerektiriyor. Hepimiz

küresel bir oyuncunun öncelikle Avrupa pazarında başarılı olması gerektiğinin farkındayız. Öte yandan Anadolu Isuzu, gelişen pazarlarda da olağanüstü başarılı. Ar&Ge departmanı gelişen pazarların beklenti ve taleplerine yönelik uygun ürünler üretmek için sürekli çalışıyor.” Dedi. Kortrijk’de bu sene üç modelimizin Avrupa pazarına tanıtımını gerçekleştiriyoruz: Citibus, Citibus CNG ve Visigo. Buna ek olarak test edilmiş ve onaylanmış Novo serisi otobüslerimiz de 2013 yılında yenilenmiştir. Dolayısıyla, Novo ve Novo Ultra serimiz de sizleri yeni yüzüyle selamlıyor. 2014’te 9 metrelik turistik ve toplu taşıma araçları gibi yeni segmentleri hedefliyor olacağız” dedi.

GÜVENLİ SÜRÜŞ EĞİTİMLERİ DEVAM EDİYOR

AYDER TURİZM’E 4

K

NOVO

usursuz donanımı ve konforuyla rakiplerini geride bırakan Anadolu Isuzu NOVO, Ankara’da turizm ve servis taşımacılığının öncü firmalarından Ayder Turizm filosunu daha da güçlendirdi. Alınan 4 adet NOVOotobüs, Anadolu Isuzu Ankara Bayisi Gençler Otomotiv tarafındanAyder Turizm’e teslim edildi. Törende, NOVO otobüslerin güçlü teknik özelliklerine değinen Ayder Turizm Firma SahibiMevlüt Haşimoğlu, “Filomuza aldığımız 10 adet NOVO’nun ilk partisi olan 4 adedini teslim aldık. Filomuzu yenilerken Anadolu Isuzu NOVO’yu, turizm taşımacılığına dönük konforu, düşük yakıt maliyetleri, kusursuz satış sonrası hizmetleri ve en önemlisi de markaya olan güvenimizden dolayı hiç tereddütsüz tercih ettik.Bundan sonra da tercihimiz Isuzu marka otobüslerden yana olacak” dedi.

32

Yıllardır ürettiği ileri teknolojiye sahip araçlarla, yaygın satış sonrası hizmetleriyle ve gerçekleştirdiği “Güvenli Sürüş Eğitimleri”ile bayrağı kimseye kaptırmayan Anadolu Isuzu, Türkiye’nin öncü iletişim ve yakınsama teknolojileri şirketi Türk Telekom çalışanlarına 11 ilde eğitim veriyor. Ahmet Utlu tarafından gerçekleştirileneğitimlerde Isuzu DMax’in güçlü teknik donanımları hakkında bilgiler verilerek defansif, verimli ve güvenli sürüş metodları üzerinde duruluyor. Türk Telekom’un 11 ilde yer alan 12 Bölge Müdürlüğü’nde kullanılan Isuzu D-Max Pick-Up’lar ile çalışanlara veri-

len“Güvenli Sürüş Eğitimi”nin Ankara ayağı, 7-8 Ekim tarihlerinde Türk Telekom Ankara Genel Müdürlüğü’ndegerçekleşti. Pick-Up konusunda uzman olan ve Isuzu D-Max’i her yönüyle çok iyi tanıyan Ahmet Utlu, Türk Telekom’un Ankara Genel Müdürlüğü’nde düzenlenen eğitimde Isuzu D-Max kullanıcılarına bilgilerini aktardı. Gerçekleşen eğitime Anadolu Isuzu Satış ve Pazarlama Direktörü Fatih Tamay, SatışMüdürü Efe Yazıcı, Türk Telekom Tesis Yönetimi ve Lojistik Hizmetler Direktörü HüseyinUludağ ile Türk Telekom görevlileri ve çalışanları katıldı.


28-48sayi42:Layout 1 08.11.2013 17:01 Page 33


28-48sayi42:Layout 1 08.11.2013 17:01 Page 34

ŞANLIURFA

Şanlıurfa SS17 Nolu Otobüsler Dergâh Limited Kooperatif Başkanı Abuzer Şeker “Belediye ile 4 yıldır problemliyiz. Bize dolmuştan, halk otobüsüne geçin dediler. Kredi ile otobüs alıp geçişi tamamladık. Sonra kart sistemine geçin dediler, bir borcun altına daha girdik. Daha sonra kendi içlerinde kurdukları “Belsan” adlı şirketle küçük esnafı bitirmek için girişimlerde bulundular. Esnafın elindeki araçları kiralayarak tek bir sistem oluşturdular. Bu sisteme geçişe yanaşmayan birkaç esnaf kaldık. Mağduruz, hakkımızı yargıda arıyoruz” dedi.

YANGINI ÇIKARIP SONRA İTFAİYECİLİĞE SOYUNMAK Ş

anlıurfa Belediyesi şehirdeki toplu taşımacık işini düzene sokmak için önce minibüsten halk otobüslerine geçiş çalışması başlattı. Bu geçiş sağlandıktan sonra il genelinde toplu taşımayı daha düzenli hale getirmek adına çalışmalarını sürdüren belediyenin yaptığı uygulamalar yüzünden mağdur olduklarını iddia eden Şanlıurfa Ss17 Nolu Otobüsler Dergâh Limited Kooperatifleri Başkanı Abuzer Şeker esnafın yaşadığı sıkıntıları bizimle paylaştı. Halk Ulaşım Dergisi olarak esnaf adına konuşan başkan Abuzer Şeker’in ve yanındaki esnafların sesine tarafsız bir şekilde kulak verdik. Takdiri siz değerli okuyucularımıza bırakıyoruz. Esnaf belediye ile neden anlaşamıyor? “Yaklaşık 4 yıldır belediye ile problemliyiz. Bize dediler ki çağdaş taşımacılığa geçmek için elinizi taşın altına koyun, iki gömlekten bir gömleğe geçin. Minibüsleri otobüse dönüştürün. Biz de 80 küsur bin TL banka kredisiyle otobüse geçişi sağladık. Daha taksitler bitmeden, bu sefer kart sistemine geçin dediler. Bizi daha borçlarımız bitmeden bir borç altına daha sokmaya çalıştılar. Kartlı sistem zaten gerekli ama kimsenin bunun taşeronluğunu yapmasına gerek yok. Belediye bir fir-

34


28-48sayi42:Layout 1 08.11.2013 17:01 Page 35

Otobüste klima çalıştırmasam ceza yiyorum. Onların durduğu durakta duramıyor, yolcu alamıyorum. İhale ile satın aldığım hata ben gidemiyorum, kiraya alan giriyor. Akşam araçlarımız çarşıya bile inemiyor. Bazı güzergâhlarda az kazanıyorlar diye 25-30 dakikada bir araç kaldırıyorlar, kimse bir şey diyemiyor. Kimi kime şikâyet edeceksin ki! Ama bize kesilen cezaların hattı hesabı yok. Şoförler derneği ne iş yapar ben size soruyorum. Benim aracıma ve bir kaç tane daha araca aynı gün aynı dakikalarda farklı güzergahlarda ceza kesilmiş. Aynı dakikada ki farklı güzergâhta bir araca nasıl iki farklı ceza kesilir! “Dün Esnaftım, Bugün Çapulcu Oldum” mayla anlaşmış, normalin çok üzerinde bir rakama bu sistemi araçlara taktı. Araç benim, hat benim, sen benden yüzde 8 komisyonu niye alıyorsun. Esnaf bir bütün olup buna dur diyemedi. Çağdaş taşımacılık sistemi yürütme adına bizi birbirimize düşürdü. Urfa’da 6 tane kooperatif, 280 halk otobüsü vardı. Bunların çoğu dolmuştan halk otobüsüne geçmişti. Belediyenin taşımacılık adı altında yaptığı bir şey yoktu. O geçiş dönemin de Adıyaman Özdicle’den “Belsan” diye bir firma getirdi. Yüzde 90’nı belediye ait olan yüzde 5’i kamu kuruluşu olan bir şirket. Yüzde 5’lik kesim kim bilmiyoruz. Bu şirketle birlikte belediye kent içindeki toplu taşıma işini tamamen kendi yapmak istedi. Şirketleri pasifize ederek esnafın araçlarını kiralama adı altında kendi bünyesinde çalıştırmaya başladı. Biz bu sisteme en baştan beri karşıydık fakat esnaf arkadaşlarımız bizi dinlemedi ve çoğu geçiş yaptı. 280 otobüsten geçişi yapmayan sadece 80 tanesi kaldık. Biz bu geçişe evet demedik çünkü sistemi adil bulmuyoruz. “Bizi Bitirmek İçin 35 Kuruş’a Yolcu Taşıdılar” Uygulanan sistemin esnafa ne gibi zararları var? Bu şirket leasing hesabıyla çalışıyor. Kamu şirketi mi, özel mi belli değil. Masraftan kaçmak için emeklileri çalıştırıyorlar. Taşeron bir şirket, karı belediyenin zararı kamunun deniyor. Bünyesinde belediye dışında kim çalışıyor bilmiyoruz. Bir dönem kart sistemiyle 35 kuruşa yolcu taşıdılar. Bizi bitirmek adına uğraşırken zarar ettiler. Esnafta arkalarında belediye olduğu için bir şey diyemedi. Biz minibüsten otobüse geçerken güzergâhlarımızı ihale yoluyla satın aldık. Belediyenin isteğiyle minibüsten, otobüse geçişi yaptık. Şimdi paralar ödeyerek aldığımız hatlarda “çalışamazsınız” diyorlar. Elin

oğlu geldi, bizim işimizi elimizden aldı. Ya ona kiralayacaksın ya da çalışmayacaksın durumu oluştu. Bu “Önce yangını çıkarıp sonra itfaiyeciliğe soyunmaktır”. Her taraf hırsızlık, her taraf yolsuzluk. Peki şimdi nasıl bir çalışma düzeniniz var, araçlarınız engelli erişimine uygun mu? Kooperatif olarak filomuzda 70 araç vardı, şuan 25 civarında kaldık. Biz bu araçları 2006 da getirdik, engelli yasası 2005’te çıktı. O zaman kimse bize engelli taşımaya uygun araç alın demedi. Bu geçişin alt yapısı henüz sağlanamadı. Kaldırıma mermer döşüyorsun, engelliye göre mi? Bütün devlet binaları engelli erişimine uygun mu ki araçlar olsun. Anlaşma gereği araç değişiminde 10 yaş sınırı var. Taşıdığın yolcu sayısı belli, üç yıl kalmış değiştirmek zorundayız. Şimdi yedi yaşındaki bir otobüse engelli asansörü taksam amortismanı sağlayamam. Esnaf üç yıl sonra bu aracı hangi parayla değiştirecek, ki 1 TL ye yolcu taşıyoruz. Onlarda kart sistemi var. Saatlerimiz kendimiz belirliyoruz. Diğer şirket bu işi kafasına göre yapıyor.

Belediye ne dediyse yaptık. Sürekli yeni bir şey çıkardılar. Hakkımızı aramak adına eylem yaptık. Sonra vali ve sivil toplum örgütleri uzlaşma sağlamak için bir komisyon kurdular. Komisyon hat değerlerini belirlemek için kuruldu. Bazı kararlar alındı fakat uygulanmadı. Bu işin altında yatan şey rant, başka bir şey değil. Bazı güzergâhlar az masraf olsun diye kapanıyor. Bir otobüs düşünün, masrafı ne kadar 160 bin TL. Buna kira veriyorsun ama kimle ortaksın, araç kimin bilmiyorsun. Kart sistemi koyuyorum diye esnaf üzerinden rant elde ediyorsun. Toplu taşıma işini benim yandaşım yapacak zihniyeti var. Yapılmak istenen şey adilse kimse buna karşı çıkmaz. Fakat esnafın sırtından kazanç elde etmeye çalışıyorlar. Belediye başkanı da bu işin içinde, kimsenin arkasından konuşmuyoruz. Gelsinler açık oturum yapalım. Ben ilkokul mezunuyum, gel konuşalım. Çık bir karşıma ama yok bir diktatörlük var. Bu yönetimden dolayı bize ekmek yok, ben bunu söylüyorum. Kimin sesi çıksa ona çapulcu diyorlar. Dün esnaftım şimdi çapulcu oldum. Hakkını aramanın, adı çapulculuk ise evet ben çapulcuyum. Hakkımız sonuna kadar arayacağız.


28-48sayi42:Layout 1 08.11.2013 17:02 Page 36

Şanlıurfa’da şehiriçi toplu taşımacılık adına 2007 yılında ciddi bir adım atıldı. Belediye bu işi kendi bünyesinde çalıştırdığı ve yüzde 90’ı kamuya ait olan “Belsan” şirketi ile birlikte yürütüyor. Sermayesi 6 yılda 7 milyondan 22 milyon liraya çıkaran şirket, halka hizmet ediyor. Belsan Ulaşım Müdürü Abbas Yavuz, sistemin nasıl hayata geçirildiğini, yaşadıkları sıkıntıları ve toplu taşımacılıkta ki hedeflediklerini anlattı.

ŞANLIURFA’NIN ÇÖZÜMÜ “BELSAN” Ş

anlıurfa’daki şehiriçi ulaşım sistemi ve Belsan’ın yapısını kısaca anlatabilir misiniz?

2007 yılında Belediye Yapı İşleri adı altında kurulan Belsan şirketi farklı alanlarda belediye adına çalışmalarını sürdürüyor. Yapı işleri ihale, işleri derken daha sonra kilit taşı fabrikası kurdu. Otopark işletmeciliği ve Otogar işletmeciliğinin ardından toplu taşıma ile ulaşımda halka hizmet vermeye devam ediyor. Belsan yüzde 95 belediyeye, yüzde 5’i de ilçe belediyelerinine ait olan, tamamı kamuya ait bir şirkettir. Belediye Urfa’ya belli bir sistem getirmek istedi. Urfa’da 267 halk otobüsü, 115 minibüs vardı. 6 kooperatifin bünyesinde çalışıyorlardı. Bu kooperatifler bölgelerini özel mülkü gibi kullanıyordu. Belediye bu kapsamda ilk önce minibüsleri otobüslere geçirerek bir düzen kurmaya çalıştı. Fakat bu değişimde bir dolmuşa bir halk otobüsü vermek doğru bir strateji değildi. 14+1 yerine 50 kişilik 7 metre otobüsle değişimi sağlandı. Belediye hattına göre dönüşümde bu hatlardan 25 bin ile 50 bin lira arası cüzi bir rakamda para aldı. Bu süreç tamamlandıktan sonra ulaşım mastır plan çerçevesinde alternatif güzergâhlar belirledi. Halk otobüslerini de bu yeni güzergâhlara çekmek ve ortak bir havuz yaratmak istedi. Esnaf ve bazı kooperatif başkanları buna yanaşmadı. Hatta bu anlaşmazlık sonucu 2010 yılında yol kapatma, güzergâh kapatma gibi eylemler yapıldı. Sivil toplum örgütleri ve valimiz devreye girerek bu soruna çözüm bulmak için bir komisyon oluşturdu. Belediye otobüsçülere “Gelin anlaşalım, sistemli bir çalışma yapın, yoksa bu işi biz belediye olarak yaparız” dedi. Halk otobüsçülerinden geri dönüş alamayınca ulaşımı kendi şirketi Belsan’a devretti.

36

Kamu Şirketi Olduğumuzdan Tüm Giderlerimiz Kayıt Altında Şirket Nasıl bir sistemde çalışıyor? Biz tüm şehirdeki toplu taşımacılık faaliyetini belediye adına şirket bünyesinde yapmayı hedefliyoruz. Esnaf isterse aracını bu şirkete


28-48sayi42:Layout 1 08.11.2013 17:02 Page 37

den hat mesafeleri yüzde 30 oranında kısaldığı için belediyeyi mahkemeye verdi. Esnaf o konuda haklı. Çünkü Belediye hattı satışa sunarken mesafeleri “A noktasında B” noktasına göre belirler. Mahkemeye giden 3 esnaf haklı bulundu, tazminat ödeme durumu oluştu. Fakat belediye o güzergâhı tamamen trafiğe kapatırsa esnafı oradan çıkarma yetkisini yine elinde bulunduruyor. Toplu Taşımacılık Halka Hizmet İşidir

kiralayabiliyor. Her hattın güzergâhının değerine göre kirası 3 bin ile 4 bin lira arası değişiyor. Bize aracını otobüsünü kiralıyorlar. Biz de, şoförüyle beraber aldığımız araçların tüm masraflarını kendimiz karşılıyoruz. Şoförler 8 saat çalışıyor. Şimdiye kadar 145 civarında 7 metre araçları kiraladık. Belediye de bu süreçte filosuna 55 yeni araç ekledi. Belediyeye ait toplam 80 araç ve kiraladığımız araçlarla filomuzu genişlettik. Vatandaş da bu sistemden çok memnun. Bazı esnaf arkadaşlarımız ise vergisi, geliri kayıt altına alındığı için memnun olmuyor. Bu yüzden araçlarını bize kiralamaya yanaşmıyor. Gider de gösteremediği için bu esnafı sıkıyor. Bizim şirketimiz kamu şirketi olduğu için tüm giderlerimiz kayıt altında, her şeyi ihale ile alıyoruz. Şuanda bir servis garajımız yapılıyor. Birkaç ay içerinde hizmete girecek. Dışarıda kalan esnaf fiyatlardan memnun değil. Vergiye çare istiyor. Bu konuda bizim yapacak bir şeyimiz yok. Vergi vermek vatandaşlık görevi, kazancınınız oranında verginizi de devlete vermek zorundasınız. Araçlarınız engelli erişimine uygun mu, araç değişimi gündeminizde mi? Bizim şirket bünyesinde çalışan 225 araçtan 85’i engeli erişimine uygun. Kalan araçları da zaman içersinde engelli taşımaya uygun hale getirmeyi düşünüyoruz. Eski araç sahipleri araçlarını değiştirmek için çalışmalar yapıyor. Bir kaç ay içinde filomuza 25 tane yeni 12 metre araç eklenecek. Seçime kadar tüm araçları yenileyerek, engelli erişmi sorununu ortadan kaldırmayı düşünüyoruz. Halen sistem çok iyi işliyor. Vatandaş İnternetten araç saatlerini ve telefondan otobüsün nerede olduğuna görebiliyor. Kamera takip sistemiyle hırsızlık vakalarının önüne geçildi. Ayrıca otobüslerde unutulan eşyalar da aynı sistem sayesinde sahiplerine ulaştırılabiliyor. Günlük yolcu potansiyelimiz okul döneminde 130 bindi. Şehrimizde yazların çok sıcak geçmesi yolcu sayısını düşürdü. Duraklarda serinleme sistemi kurarak yolcularımızı memnun etmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Fiyatlarımız pek çok büyük şehre oranla çok makul, toplu taşıma araçlarımızda sivil vatandaşı 1,10 öğrenciyi 80 Kuruşa taşıyoruz. “Bizi Kendi Hatlarımızda Çalıştırmıyorlar” diyen esnaflar var. Bu sorun nedenir? Balıklı Göl Caddesi Şanlıurfa’da trafiğinde en yoğun olduğu caddedir. Tüm otobüsler o güzergâhtan geçiyor, o caddeyi kullanıyordu. Eski yapı olan bu yolda tek yönlü solama yapılamıyor. Biz de trafiği rahatlatmak adına yolu böldük, Maliye’nin önünden arabalara ring seferi yaptırıyoruz. 20 araç ring çalışıyor. Ring yolcularını da bedava taşıyoruz. BU bölgede hattı olan esnaf, ring seferleri yüzün-

Belediyeler halka daha kaliteli hizmet için ulaşım işinde kâr gözetmemelidir. Urfa’da belediyemiz bu işi çok iyi yürütüyor. Urfa’da minibüslerin tamamı halk otobüsüne dönüştürüldü. Birçok il gezdik; ulaşımda bölge illere göre çok daha iyi durumdayız diyebilirim. Ulaşımda tek sıkıntımız; 82 araç dışarıda kaldı. O araçların esnaflarını ikna edip sistem içersine yerleştirirsek daha düzenli bir yapıya kavuşacağız. İkna süreci devam ediyor. Pek çok esnafla mahkemelik olduk. Sadece ring hatlarda mahkemeyi kaybettik. Ben ne belediyeyim, ne esnafım. Eskiden kooperatife bağlıydım, şimdi bu işin başındayım. Benim eski kooperatifimden de geçişe yanaşmayan insanlar var. Tek bir çatı altında toplanmak esnafa getiri olarak dönecektir. Bu sistem onlar gelse de, gelmese de devam edecek. Gönül ister ki kimse mağdur olmasın ve kentimizde toplu taşımda bir bütünlük sağlansın.


28-48sayi42:Layout 1 08.11.2013 17:02 Page 38

BUSWORLD TURKEY 2014’E DAVETLİSİNİZ

Otobüs, midibüs ve minibüs endüstrisi ve yan sanayisinin Türkiye’deki en büyük buluşması olan Busworld Turkey iki sene aradan sonra Busworld Kortrijk ve HKF Fuarcılık A.Ş. ortaklığı ile 24-27 Nisan 2014 tarihleri arasında İstanbul (CNR) Fuar Merkezi, Salon 1 ve Salon 2’de kapılarını ziyaretçilere tekrar açıyor.

Busworld Turkey, Yeni Pazarlara Açılan Kapınız Olacak 18-23 Ekim 2013 tarihlerinde Kortrijk, Belçika’da düzenlenen Busworld Kortrijk 2013Fuarı’nın ardından gerçekleşecek olan 5. Otobüs Endüstrisi ve Yan Sanayi Uluslararası İhtisas Fuarı, Busworld Turkey 2014, başta Türkiye, Orta Doğu, Balkanlar ve Türkî Cumhuriyetler olmak üzere otobüs, midibüs ve minibüs üreticilerinin yanı sıra bu sektöre hizmet eden yedek parça, aksesuar ve ekipmanlar, akaryakıt üreticileri, sigorta şirketleri, bilgi teknolojileri sağlayan firmalar, bankalar, otobüs endüstrisine ürün ve hizmet sağlayan tüm kuruluşların katılımıyla sektörün nabzını 4 gün süreyle İstanbul’da tutacak. Busworld Academy, Busworld Turkey 2014 Fuarı’nda Lansmanı, 18 Ekim 2013 tarihinde Busworld Kortrijk 2013 Fuarı’nda yapılan Busworld Academy sektörle ilgili konuların ele alındığı bir dizi seminer ve

38

atölye çalışmasından oluşuyor. Kortrijk fuarı sırasında düzenlenen ilk Busworld Academy’in odak noktası; Yangın Güvenliği ve Sürdürülebilirlik konuları oldu. Busworld Academy’nin Busworld Turkey fuarı sırasında da benzer bir içerikle düzenlenmesi planlanıyor.Busworld Academy hakkında daha detaylı bilgi almak için www.busworldacademy.org adresini ziyaret edebilirsiniz. TOFED, Busworld Turkey 2014 Fuarı’nın Destekçisi Türkiye Otobüsçüler Federasyonu (TOFED), daha önceki senelerde olduğu gibi Busworld Turkey Fuarını 2014 senesinde de destekliyor. TOFED’in başlıca amacı; teknolojik gelişmeleri takip ederek, daha güvenli, daha kaliteli ve daha yaygın ulaşım hizmeti verilmesini sağlamak, sektörün sorunlarına sahip çıkarak, gelişim sürecinin kesintisiz devamını sağlamak, sektörün sorunlarının dile getirilmesi, kamuoyu oluş-

turulması için öncelikle sorunlar ve talepleri belirlemek, bunların basın, yayın araçlarıyla kamuoyuna duyurulmasını sağlamak ve resmi kurum ve kuruluşlarla sağlıklı bir diyalogun kurularak sürdürülmesini sağlamaktır. Sizleri Otobüs Dünyasına Davet Ediyoruz Busworld Turkey 2014 Fuarı, kara ulaşımı sektöründe hizmet veren yerli ve yabancı firmaların ve ulaşım otoritelerinin ve ayrıca medya mensuplarının ziyaretine açık olacak. Otobüs dünyasındaki en son yenilikleri yakından görebileceğiniz fuar, dört gün süreyle ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek. Bunun için tek yapmanız gereken www.busworldturkey.com adresinde davetiye linkine tıklayıp bilgilerinizi girerek gönder tuşuna basmak


28-48sayi42:Layout 1 08.11.2013 17:02 Page 39

MAN YETKİLİ SERVİSLERİ’NDE İNANILMAZ BAKIM KAMPANYASI O

tomotiv sektöründe dünyanın ve Türkiye’nin lider markası MAN, Satış Sonrası Hizmetler’de dev bir kampanyaya daha imza atıyor. Düzenlenen inanılmaz kampanya MAN Yetkili Servisleri’nde… Tüm Türkiye’de yaygın 31 MAN Yetkili Servisi’nde 1 Kasım – 15 Aralık 2013 tarihleri arasında geçerli olacak bakım kampanyası, 3

yaş ve üzeri MAN ile NEOPLAN araçları kapsıyor. İnanılmaz Bakım Kampanyası kapsamında; işçilikte, araç yaşının 5 katı indirim sunuluyor. Sadece bakım türünde yapılan işlerde geçerli olan kampanyada; işçilikte indirim, 10 yaş ve üzerindeki araçlarda 50% olarak gerçekleştirilecek. Bakım kapsamında kullanılacak yedek parçalarda ise %25’e varan kampanya indirimi uygulanıyor. MAN Yetkili

Servisleri, 3 yaş ve üzeri MAN ve NEOPLAN araç sahiplerine, düzenlenen kampanya ile %25 yedek parça indirimi + %50’ye ulaşan işçilik indirimi avantajlarla bakım yaptırma olanağı sunuyor. Kampanya hakkında detaylı bilgi; 7/24 hizmet veren 444 4 626 (MAN) nolu telefondan ya da www.man.com.tr kurumsal web sitesinden edinilebilinir.

KEPEZ KİMYA’NIN TERCİHİ MAN 1988 yılı itibari ile akaryakıt sektöründe hizmet vermeye başlayan ve yıllar içinde inşaat/hafriyat, organik tarım ve mermer alanlarında da önemli faaliyetler yürüten Kepez Kimya (KPZ Kimya), ülke çapındaki sevkiyat ağını, MAN TGS EfficientLine serisi araçlarla güçlendiriyor. 2012 yılında Antoto’dan filosuna dahil ettiği MAN TGS EfficientLine serisi araçlardan duyduğu memnuniyet, 2013 yılı yatırım programına da yansıdı. KPZ Kimya’nın yatırım programındaki 5 adet MAN TGS EfficientLine’dan ikisi, düzenlenen törenle teslim edildi. Antoto’nun Antalya’daki tesislerinde düzenlenen teslimat törenine, KPZ Kimya’yı temsilen Yiğit Kepez, Antoto Otomotiv Satış Müdürü Mert Taşkıner ve satış danışmanı Oğuzhan Oğuz katıldı. Törende konuşan genç iş adamı Yiğit Kepez “Yıllardır faaliyette bulunduğumuz tüm iş kollarında, kargo araçlardan çekiciye kadar nakliye işlerimizin tamamında, MAN araçlarla çalışıyoruz. MAN’ın kalite, dayanıklılık, düşük işletme maliyetleri konusunda ödün vermediğini bildiğimiz için, tüm araç filomda tek markayı, MAN’ı kullanıyorum. EfficientLine serisinde yakaladığımız yakıt oranlarından da son derece memnunuz” dedi.

39


28-48sayi42:Layout 1 08.11.2013 17:02 Page 40

RİZE

ESNAF DEĞİŞİME HAZIR DEĞİL

R

Rize’de esnafın araç yenilmeye henüz hazır olmadığına değinen Rize Belediyesi Otobüs İşletme Amiri Celal Sarı “Bireysel olarak toplu taşıma işi yapan esnafın en büyük sıkıntısı engelli yasasının gerektirdiği araç değişimine henüz hazır olmamaları ve sıfır araçların fiyatlarlarının yüksek olmasıdır” dedi.

ize’de hali hazırda ihale yaptığımız İslampaşa şehir hattı dediğimiz Dedeman- hastane ve Engindere hattında 100 araçlık bir filo ile toplu taşıma hizmeti veriyoruz. Diğer 39 mahallede de yaklaşık 60-70 tane toplu taşıma aracımız var. Belli saatler aralığında 7-8 kilometrelik güzergâhlarda direk ulaşım yapılıyor. Hatlar arası tek ücret tarifesi var. Belediye olarak elimizden geldiğince bu işi yaparken, bir taraftan da bireysel olarak bu işi yapan halk otobüsçüleri ve dolmuşçuların mağdur olmaması için çalışıyoruz.

40

Rize’de toplu taşıma yaparken ne gibi sıkıntılar yaşanıyor? Rize küçük bir şehirdir. Yaklaşık 40 mahallede toplu taşıma hizmeti veriliyor. Merkezde de 15 kilometrelik bir hatta ve ara mahallere halk otobüsü servislerimiz var. Otobüslerimiz hattın yoğunluk durumuna göre 15 dakikada, yarım saatte veya 1 saate bir sürekli çalışıyor. Kazanç konusunda tüm küçük şehirlerde olduğu gibi bizim şehrimizde de bu işi bireysel yapan esnaf sıkıntı yaşıyor. Toplu taşımada tercih edilmek için ilk önce fiyatı

düşük tutmalı, sonrada kaliteyi sürekli arttırmalısınız. Öğrenci1.10 sivil 1.50 TL ile bu hizmetten yaralanıyor. Şuanda kart sistemine geçmedik ama alt yapısını hazırladık. Bir kaç firma ile görüşüp, neticeye vardık. İhale kapsamında yapılan işler bunlar, ilerleyen süreçte akıllı kart sistemini halkımıza sunacağız. Rize’de otobüslerin yenilenmesi konusunda ne gibi çalışmalar yapılıyor? Belediye ve Halk otobüslerin yenilenmesi, minibüslerin otobüse dönüşümü konusunda Türkiye çapında yapılan çalışmaları takip edi-


28-48sayi42:Layout 1 08.11.2013 17:02 Page 41

yoruz. Engelli yasası ile ilgili kanun 7 senedir gündemde, bu yıl yürürlüğe girecek. Bir aracın maliyeti minimum 200 bin TL. Esnafın kısa vadede böyle bir sermaye oluşturup, araçlarını yenilemesi mümkün değil. Rize’de taşıma işini yapan irili ufaklı 20’den fazla kooperatif var. Bunların başını 100 araçlık filosuyla İslampaşa Kooperatifi çekiyor. Değişime gidilecekse taşıma işini yapan herkes birlikte hareket edip, en doğru kararı ortak almalıdır. “Dolmuşçuluktan Halk Otobüsçülüğüne Geçmeli”

Engelli yasası ile ilgi bir çalışma yaptınız mı? Biz belediye olarak bir çalışma yaptık. İslamlaşa-Dedemen-Engindere hattında çalışan kooperatife engelli taşımaya uygun araçlarımızdan bir tanesini kiraladık. Bu otobüs 4-5 aydır sabah 8’den akşam 9’a kadar çalışıyor. Vatandaşı bu tip araçlarla yapılan toplu taşımaya alıştırmak istiyoruz. Bu noktada bir sıkıntı yok. Açıkçası bu uygulamaya tüm araçların geçişi zor görünüyor. Geçiş sürecinde devlet vatandaşa süre tanıdı fakat bu süreden esnafın haberi yoktu. Yasa, vatandaşın hazırlıksız olduğu görülünce bir yıl daha ertelendi. Yine de gelinen noktada bir hazırlık yok. İlgili bakanlık bu konuda çalışmalar başlattı. En azından gerekli kaynakları sağlama çabasında. Yolları yenilenerek belediye alt yapısını tamamladı. Araçların bir kısmı da zaman içersinde düzenlenecektir. Başkanımız da esnafı

sıkmadan bu işi yavaş yavaş halledelim, esnaf mağdur olmasın diyor. Şehir genelinde çalışan dolmuşları halk otobüsüne çevirmek için yürütülen çalışmalar var. 2 dolmuş birleşip bir halk otobüs olabilir. Fakat bu sisteme geçiş belli bir süreç gerektiriyor. Bizim bu yönde de bir çalışmamız var. Özel Toplu taşıma işi yapan kişiler para kazanmak istiyorsa, yeniliklere açık olmalı ve daha sistemli çalışmalıdır. Bu dönüşüm onlar için bir fırsattır. “Üretici Firmalardan İstek” Şehrimize geldiğiniz, bizi dinlediğiniz için size teşekkür ederiz. Üretici firmalardan sizin aracılığınızla esnaf adına sıfır otobüs fiyatlarını biraz daha aşağıya çekmelerini istiyoruz. Vatandaş hem kaliteli hem de ucuz araç almak isteyecektir. Esnafın ekonomisi şuan için bu rakamları karşılayabilecek düzeyde değil. Esnaf; fiyat, kredi ve kalite konuda kendisine en çok yardımcı olan firmayı seçecektir.


28-48sayi42:Layout 1 08.11.2013 17:02 Page 42

BRİSA KALİTESİYLE DÜNYAYA ÖRNEK OLDU Brisa ekibi, Bridgestone Global tarafından 26 Eylül 2013 tarihinde ABD Nasville’de düzenlenen 4. TQM (Toplam Kalite Yönetimi) Konferansı’ndan ödülle döndü. 16 proje içerisinden sadece 4 projeye verilenTQM Büyük Ödülünü’ne layık görülen proje, büyük takdir topladı. İlk kademe becerileri ve iş prosedürlerini gelecek kuşaklara aktarmayı amaçlayan SuruRaku Konferansı’nda, ‘Layer Slitter M/C Kapasite Arttırma ve Standardizasyon Çalışmaları’ projesiyle birinciliği elde ederek ABD’deki 4. TQM (Toplam Kalite Yönetimi) Konferansı’na

katılma hakkı kazanan Brisa ekibi, başarılarına bir yenisini daha ekledi. Dünya genelindeki çeşitli Bridgestone fabrikalarından 16 iyileştirme projesinin sunulduğu konferansta, Sacit Tekin, Oğuz Özkavukcu, Hasan Nüman, İbrahim Sıtkı Yıldırım ve Nazif Saatçı’dan oluşan Brisa Ekibi, jüri tarafından yapılan değerlendirme sonucunda büyük ödüle değer bulundu. “İnsan mühendisliği açısından çok güçlü bir proje” Ödül töreninde bir konuşma gerçekleştiren

Bridgestone Corporation Yönetim Kurulu Üyesi ve COO Mr. Kazuhisa Nishigai, “Bugün Brisa'nın bizlerle paylaştığı projesinin, inovatif bir yaklaşım içermesinin yanı sıra yapılan ergonomik değerlendirmeler yönüyle de insan mühendisliği açısından çok güçlü olduğunu gördük. Bu yaklaşımın herkes tarafından benimsenmesi ve bu tür çalışmaların çoğalması gerekiyor. Brisa Türkiye ekibinin oluşturduğu SEQCD ‘nin (İş güvenliği-Çevre-KaliteMaliyet-Teslimat) ruhuna tamamıyla uygun olan mükemmel bir çalışma olduğunu düşünüyorum" dedi.

BRİSA’DAN, İLK DOKUZ AYDA NET KAR %105 Bu sene 25. yılını kutlayan ve geçtiğimiz günlerde Aksaray’da yeni bir fabrika kuracağını duyuran Türkiye lastik pazarı lideri Brisa, Ocak – Eylül 2013 döneminde net karını yüzde 105 artırarak 108 milyon 900 bin TL’ye yükseltti. Brisa, net satışlarını ise ilk üç çeyrek sonunda 2012 yılının aynı dönemine göre yüzde 7 artışla 1 milyar 95 milyon TL’ye ulaştırdı. Bridgestone, Lassa, Bandag, OtoPratik, Lastiğim ve Lastik.com.tr markalarıyla Türkiye lastik endüstrisinin lider kuruluşu olan Brisa, 2013 yılının ilk dokuz aylık finansal sonuçlarını açıkladı. Ocak – Eylül 2013 döneminde geçen yılın aynı dönemine göre toplam satışlarında yüzde 7’lik bir artışla 1 milyar 95 milyon TL’lik satış geliri elde eden Brisa’nın net dönem karı ise yüzde 105 gibi iki katı aşan oranda bir artışla 108 milyon 900 bin TL olarak gerçekleşti. Türkiye lastik pazarı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Brisa Genel Müdürü Bayman, “Türkiye’de, ilk dokuz aylık dönemde, toplam lastik pazarı çift haneli büyümeye devam etti. Bu artış, özellikle binek ve hafif ticari araç lastikleri segmentlerinden kaynaklandı. Aynı dönemde Brisa toplam yenileme pazarı satışları da pazara paralel bir artış kaydetti. Otomotiv endüstrisine verilen orijinal ekipman (OE) lastikleri pazarında, 2012 yılı ilk dokuz aylık sonuçlarına kıyasla, 2013 yılı aynı döneminde yüzde 5.8’lik bir büyüme gerçekleşti. Brisa OE satışları ise aynı dönemde pazarın üzerinde bir büyüme kaydetti.” dedi.


28-48sayi42:Layout 1 08.11.2013 17:03 Page 43

BRİSA, TÜRKİYE TİCARİ LASTİK PAZARININ KLAVUZU Türkiye’nin lider lastik üreticisi Brisa’nın yaklaşık bir yıldır üzerinde titizlikle çalıştığı ‘Ticari Ürünler Video Projesi’ tamamlandı. Brisa ekipleri, proje kapsamında 40’a yakın şehri ziyaret ederek, video ve fotoğraflar çekti. Ticari Ürünler Video Projesi’yle lastiklerin kullanım alanlarından yol koşullarına, araç mekanik ayarlarından düzensiz aşınma mekanizmalarına, kaplama prosesinden lastik eşleşme kurallarına kadar Brisa’nın sahip olduğu bilgi birikimi gün ışığına çıktı. Proje kapsamında, Türkiye Ticari Araç ve Lastik piyasasını iyi bir şekilde temsil edildiğine

inanılan bölgeler karış karış gezildi, video ve fotoğraf çekimleri gerçekleştirildi. Proje sorumluları, gerçekleştirilen projenin daha güzel olması için 3 boyut çizim teknolojisinden yararlanarak, örnek TIR, lastik ve markalara tekrar hayat verdi. Klasik Lastik Satıcılığı Bitti Ticari Ürünler Video Projesi’nin yaklaşık bir yıllık süreçte hazırlanan, emek yoğun bir proje olduğuna dikkat çeken Brisa Ticari Ürünler Pazarlama Direktörü Zeki Bilsel: “Artık günümüzde klasik lastik satıcılığının ötesinde, ‘Müşterilerimize ve iş ortaklarımıza daha neler kazandırabiliriz?’ sorusunun cevabına odaklanıyoruz.

Brisa olarak, müşterilerimize yalnızca lastik değil, aynı zamanda bir tecrübe ve bir deneyim satıyoruz. Ticari Ürünler Video Projesi de bu bakış açısından doğdu ve ortaya lastiklerin kullanım alanlarından yol koşullarına, araç mekanik ayarlarından düzensiz aşınma mekanizmalarına, gerekse kaplama prosesinden lastik eşleşme kurallarına kadar lastik piyasasında bahsi geçen hemen hemen her konu hakkında ayrı bir eğitim seti çıktı. Amacımız, Ticari Lastikler Pazarı’nda ne Türkiye’de ne yurt dışında rakiplerimizde göremediğimiz kadar geniş olan bu yelpazeyi mümkün olduğu kadar geniş bir kesimle paylaşmak” şeklinde konuştu.

LASSA İLE ÇİFTÇİLER YOLA SAĞLAM ÇIKACAK

TİCARİ ÜRÜNLER PAZARI BU YIL %12 BÜYÜDÜ Dünyanın lastik sektörü lideri Bridgestone, Türkiye’de tüm segmentlerdeki ticari araç sektörü kanaat liderlerini bir araya getirerek sektörü masaya yatıran Ticari Araçlar ve Filo Yönetimi ‘13 Konferansı’na destek verdi. Türkiye pazarının önde gelen ticari araç üreticileri, lojistik kuruluşları, kiralama şirketleri ile filo yöneticilerinin katılım gösterdiği Ticari Araçlar ve Filo Yönetimi ‘13 Konferansı, Bridgestone’un sponsorluğunda gerçekleşti. Filo yönetim sistemleri konusunda yenilikçi vaka çalışmalarının ele alındığı konferansta, endüstrinin son durumunun yanında 2014 yılı öngörüleri, sektöre genel bakış, etkin filo yönetimi konuları da kanaat önderleri tarafından masaya yatırıldı. Brisa Ticari Ürünler Pazarlama Direktörü Zeki Bilsel, ticari ürünler pazarının yılbaşından bu yana geçen yıla oranla ortalama %12 büyüme kaydettiğini belirterek, “Yüksek bir ivmeyle büyüyen kaplama pazarının, mevcut şartlar altında bu yıl içinde %25 civarında daha büyümesi bekleniyor. Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın önde gelen lojistik üssü olma hedefine ulaşabilmesine katkı sağlayabilmek adına filoların ihtiyaçlarını çok iyi belirlememiz gerekiyor” dedi.

Bu sene 25. kuruluş yıl dönümünü kutlayan Brisa, Lassa markası ile “Yola Sağlam Çık” projesi kapsamında çiftçiler ile buluşuyor. Karanlıkta fark edilmeyen römorklara arkadan çarpma nedeniyle yaşanan ölümlü ve yaralanmalı kazalara dikkat çekmek ve bu kazaların azaltılmasını sağlamak amacıyla Lassa, 8 ilde traktör römorklarına reflektör monte edecek. Traktör römorklarının karanlıkta fark edilememesi nedeniyle, Türkiye’de her yıl ortalama 4000 civarında ölümlü ya da yaralamalı trafik kazası gerçekleşiyor. Yasal zorunluluk olmasına rağmen istatistiklere göre, römorkların arkasına reflektör takılmadığı için kaza oranları her yıl artıyor. Lassa bu soruna dikkat çekmek amacıyla, traktör römorklarının karanlıkta fark edilebilmeleri için 8 ilde reflektör projesi başlattı. Proje ile traktör sürücülerinde sürüş eminyeti konusunda farkındalık yaratılması ve verilen reflektörler sayesinde traktör römorklarının karanlıkta görünebilir olmasıyla kaza oranlarının azaltılması amaçlanıyor. Bu kapsamda Lassa, Balıkesir, Manisa, İzmir, Aydın, Konya, Mersin, Adana ve Gaziantep’de gerçekleştirdiği proje ile 2013 yılı için toplam 2500 römorka ücretsiz olarak reflektör monte edecek.

Proje ile ilgili olarak konuşan Brisa Tüketici Ürünleri Pazarlama Direktörü Egemen Atış, Brisa’nın sosyal sorumluluklarının bilincinde bir kurum olarak özellikle sürüş eminiyeti konusunda farkındalık yaratmak amacıyla pek çok proje yürüttüğünü belirtti. “2010 yılından beri Lassa markamızla ağır ticari araç sahiplerine yönelik olarak her yıl düzenlediğimiz Yola Sağlam Çık projesini, bu sene çok önem verdiğimiz tarım grubu için de hayata geçirdik. Bu projemizle bir kazayı bile engelleyebilirsek mutlu olacağız. Öncelikli amacımız çiftçilerimizi bilinçlendirmek; çünkü onlar bu konuda tedbirli olmazlar ise ise kazalar devam edecektir. Biz Lassa olarak onlara bir ışık yaktık.” şeklinde konuştu. Atış ayrıca, projenin başarısı doğrultusunda önümüzdeki dönemlerde de çiftçileri bilgilendirmek ve bilinçlendirmek için çeşitli çalışmalar yürütmeyi planladıklarını söyledi.

43


28-48sayi42:Layout 1 08.11.2013 17:03 Page 44

SAĞLIK

OKULDA ENFEKSİYONLARA DİKKAT!

17 milyon çocuk bugün okula gidiyor. Velilerin ve okul yönetiminin bulaşıcı hastalıklara karşı çok dikkatli olması gerekiyor. Liv Hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. İsmail Gönen, okul ve kreşlerde çocukların yakın temasta olmasının hastalıkları kolayca yaydığını belirtiyor ve ekliyor: “Çocuklar kreşe veya okula başlayana kadar ev ortamında çok daha hijyenik ortamlarda bulundukları için pek hastalanmazlar. Okul ve kreşlerin açılması ile birlikte durum tersine döner. Kalabalık ortamlar, havalandırmanın az olduğu, hijyenik şartların tam olarak sağlanamadığı mekanlarda çocuklardaki bulaşıcı hastalıklar için ideal bir ortam oluşturur. Okulda görülen rahatsızlıkların başında soğuk algınlığına neden olan gribal enfeksiyonlar gelir” diyor. Okullarda sık rastlanan diğer bulaşıcı hastalıkların hepatit ve parazit enfeksiyonları olduğunu söyleyen İsmail Gönen “Bu hastalıkların bazıları aşı ile önlenebilen hastalıklardır. Bazılarından korunmak için ise hijyen şartlarına dikkat edilmesi gerekir” diyor. Grip, solunum yoluyla bulaşan özellikle

Eylül ile Mart aylarında görülen, öksürük, ateş, halsizlik, nezle ile seyreden bir hastalıktır. Ayrıca öksürük, burun akıntısı ya da tıkanıklığının ardından akciğer enfeksiyonu, sinüzit ve orta kulak enfeksiyonu gibi hastalıklara zemin hazırlayabilir. 6 aydan büyük tüm çocuklara mevsimsel grip aşısı yapılmalıdır. Okul çağı çocuklarında görülen döküntülü hastalıklardan kızamık, kızamıkçık ve kabakulak için Sağlık Bakanlığı tarafından ilk dozu bir yaşında ve hatırlatıcı dozu 6 yaşında olmak üzere tüm okul çocuklarına rutin aşı yapılmaktadır. Sarılık ve suçiçeğine dikkat Çocuklarda önemli olan bir diğer hastalık hepatitlerdir(sarılık). Özellikle dışkı ile bulaşmış yiyeceklerle ağız yoluyla geçen A tipi sarılık okul çocuklarında sık görülmektedir. Sarılıktan korunmanın yollarının başında gıda ve el temizliği gelmesine rağmen yüzde yüz korunmak için mutlaka aşı yapılmalıdır. Sağlık Bakanlığı tarafından bu yıl hepatit A aşı takvimine alındı, ancak hepatit A aşısı eksik olan okul çocukları mutlaka 6 ay arayla iki doz şeklinde aşılanmalıdır. Okul çocuklarında görülen döküntülü hastalıklardan biri olan suçiçeği, bulaştırıcılığı en yüksek viral enfeksiyondur. Ancak doğru zamanda yapılan aşılama ile hastalığa karşı maksimum korunma sağlamak mümkün olabilmektedir. El temizliğine dikkat edilmeli Gribal enfeksiyonlar sadece solunum ve hava yoluyla değil, elle de bulaşabilir. Bu yüzden el temizliğine dikkat etmek lazım. Bunun yanında çocuklarda, tuvalet ve el temiz-

liğine yeterince dikkat edilmediği durumlarda bağırsak parazitleri de görülebilmektedir. Bağırsak solucanı olan çocuklarda burun kaşıntısı, ağızdan yastığa su akması, makatta kaşıntı, zaman zaman karın ağrısı, kilo alamama gibi belirtiler görülebilir. Koruyucu önlemlerin başında tuvaletten sonra sabunla el yıkanması, açıkta satılan gıdaların yenilmemesi, sebze ve meyvelerin çok iyi yıkanması gelir. Bunun dışında çocukların hijyenik koşullarda eğitim ortamlarının düzenlemesi, hijyen kurallarını alışkanlığa dönüştürecek eğitim programlarının verilmesi önemlidir. Hasta çocuğu okula göndermeyin Bulaşıcı hastalık tanısı konan çocuklar doktorun önerdiği süre boyunca okula gönderilmemelidir. Ayrıca çocuğunuzda herhangi bir hastalık ortaya çıktığında, okul yetkilileri bu durumdan haberdar edilmelidir. Hastaya yakın diğer çocuklar takibe alınarak hastalığın yayılmasını engelleyecek tedbirler alınabilir. Hastalıklardan korunmak için püf noktaları - Mendiller tek kullanımlık olarak tüketilmeli. - Bol miktarda meyve, sebze ve su tüketilmeli. - Düzenli olarak uyumaya dikkat etmeli. - Eller sık sık yıkanmalı. - Havalandırması iyi olmayan yerlerden uzak durulmalı. - Kalabalık ortamlardan kaçınılmalı. - Kalem, kitap, bilgisayar ve bardak gibi özel eşyalar ortak kullanılmamalı.


28-48sayi42:Layout 1 08.11.2013 17:03 Page 45

GRİBİM DİYE ANTİBİYOTİĞE YÜKLENMEYİN Etrafınıza şöyle bir bakın. Herkes ya öksürüyor ya boğazı ağrıyor ya da hapşırıyor. Yüksek ihtimalle bu belirtilere halsizlik sorunu da eşlik ediyor. Böyle olunca akla gelen hastalık ‘grip’ oluyor. Peki, ama neden herkes grip? Gripten korunmak için ne yapmak gerekiyor? Aşı gripten ne kadar koruyor? Liv Hospital Aile Hekimliği Uzmanı Dr. Eren Eroğlu “Geçtiğimiz yıllarda görülen domuz gribi tehdidi, abartılmış endişe ve aşılama kampanyaları ne yazık ki aşı bilincine büyük sekte vuruyor. Gerekliydi, gereksizdi derken özenle oluşturulmaya çalışılan bir kavram yara aldı. Grip aşıları sihirli değnek değil ama gripten korunmanın da tek gerçek yoludur. Henüz hastalık kapıya dayanmadıysa yapılacak aşının fayda etme olasılığı yüksek” diyor. Bir başka yanlış da grip mikrobuna karşı kullanılan antiviral ilaçlara dair yaşanıyor. Kullanım koşullarına dikkat etmeden kullanılan ya da kullanılmayan bu ilaçlar yüzünden ya hastalar iyileşemiyor ya da mikrop ilaca karşı direnç kazanıyor. O nedenle CDC de (Amerikan Hastalık Kontrol Merkezi) dahil olmak üzere birçok ulusal ve uluslararası sağlık örgütü antiviral ilaç kullanımı konusunda uyarılar yayınladı. Antiviral ilaç derken ateş düşürücü ya da üst solunum yolunu rahatlatmaya yarayan ilaçların kastedilmediğini belirtmekte yarar var; antiviraller doğrudan virüsü yok etmeye yönelik ilaçlar. Bu uyarıların başında ilaç kullanmadan önce grip teşhisinin doğru konulmuş olması geliyor. Kendi kararı ile ilaç kullanmaya başlayanlar genellikle hastalığı soğuk algınlığı ile karıştırıp yanlış hastalıkta yanlış ilaç kullanma hatasına düşüyor. Fakat hastalık doğru olsa bile her grip hastasının antiviral ilaç kullanması da gerekmiyor.

DOĞRU KULLANILDIĞINDA İLACIN MUHTEMEL FAYDALARI - Hastalık belirtilerinin ve ateşin süresini kısaltır - Hastalığa bağlı istenmeyen olayların gelişimini ve ölüm riskini azaltır. - Hastanede yatış süresini kısaltır. KİMLER İLAÇ KULLANMALI? Özellikle hastanede yatması gereken hastalar ve risk grubunda olanlar ilaç kullanmaya aday. Risk grubu olarak 2 yaşından küçükler, 65 yaşından büyükler, kronik hastalar ya da bakımevinde yaşayanlar olarak tanımlanıyor. Bir diğer önemli uyarı da ilacın başlanma zamanına dair; ilk 48 saat içinde başlanan ilaç geç başlanana göre daha etkili oluyor. O nedenle hekim ilacı gerekli görüyorsa laboratuar doğrulamasını beklemeden başlamak gerekiyor. BUNLARI UNUTMAYIN - Aşınızı yaptırın, merak etmeyin geç kalmadınız. - İlaç kararını doktor versin. - Hijyen ve el yıkama hastalıktan korunmada çok önemlidir. - Hastaysanız hem sizin hem de başkalarının sağlığı için işe gitmeyin. - Doğal beslenmek ve bol sıvı tüketmek çabuk iyileşmenin en kısa yoludur.


28-48sayi42:Layout 1 08.11.2013 17:03 Page 46

İETT ŞOFÖRLERİ ANLATIYOR

Abdullah KAZDAL İETT Raylı Sistemler Daire Başkanı

1 Günde Dünya’yı 12 Defa Dolaşıyorlar, Günde 1 Defa Ay’a Gidiyorlar

YOLLARIN EFENDİSİ AĞRIMAYAN DİŞ Aslında çok iyi başlamıştı gün, Hami için… Hami İETT şoförü olarak çalışıyordu ve o gün maaşını almış bakkala, manava, kasaba vs yerlere borçlarını ödemenin huzuru ile işe gideceği saati bekliyordu. Bu arada evin kapısı çalındı, gelen Hami’nin ikiz kardeşi Sami idi. Hami ile Sami tek yumurta ikizi olduklarından birbirlerine çok benziyordu. O kadar benziyorlardı ki çocukları bile onları karıştırıyorlardı. Çünkü ikisi de aynı tip elbiseler giyiyorlardı. Zaten ikisi de İETT’de şoför oldukları için tek tip elbise giyiyorlardı. Küçüklükten beri kederleri de sevinçleri de aynı idi. Beraber aynı okulda aynı sınıfta bitirirler, 20 yaşına kadar aynı yerlerde çalıştılar, askere beraber gittiler, aynı bölükte askerlik görevlerini tamamladılar. Sonra beraber nişanlanıp beraber aynı gün evlendiler. İkisinin de iki kızı birer oğlu oldu. Allah onların hiçbir şeyini ayırmıyordu. Biri hasta olsa diğeri de aynı hastalığı bir iki gün içinde yaşıyor. Aynı şekilde

46

İETT’ye şoför alınacağını duyduklarında ikisi de imtihana girerek beraber şoför oldular. 35 yaşına gelmelerine rağmen hoşlandıkları veya hoşlanmadıkları da aynı idi. Yalnız Sami’nin 15 gün evvel bir dişi çürük nedeniyle ağrıdığından dişçiye çektirmişti. Oysa Hami’nin dişi ağrımıyordu. İkisinin de tuhafına gidiyordu bu durum… İşte o gün, yani hikayenin başladığı gün her şeyi açıklığa çıkarmıştı. O gün Hami Gültepe – Taksim hattında (65 G) olarak çalışacaktı. Sami’de aynı hatta (65 G) çalışacaktı. Aralarında 10 dakikalık kalkış farkı vardı. Saatleri yaklaşmıştı. Beraber evden çıktılar, ikisi de Kâğıthane’ye işlerini alacakları yere geldiler. Sami 14:10’da iş aldığı için önce o yolcularını aldı ve seferine başladı. Hami’de 10 dakika sonra yolcularını alarak sefere başladı. Sami Taksim’e gidip geri geliyorken Harbiye durağında karşı karşıya geldiler ve birbirlerine selam vererek geçtiler. Sami Gültepe kavşağına geldiği esnada bir taksi şoförü ile tartıştı. Taksi şoförü (sen bana nasıl yol vermesin, seni Gültepe’de bekli-

yorum, orada görüşeceğiz) diyerek hızla oradan ayrıldı. Sami adamın adamın tehditlerini ciddiye alarak otobüsteki telsizle amirlerine durumu anlattı ve amirleri en yakın karakola giderek şikayetçi olmasını söylediler. O da aynısını yaparak karakola gitti. Bu arada 10 dakika sonra arkasından gelecek Hami’yi unutmuştu. Hami Gültepe durağına geldiğinde yolcu indirme maksadıyla kapıları açtı. Bu arada binen yolculardan birisi Hami’ye tekme, tokat, yumruk vurmaya başladı. Neye uğradığını şaşıran Hami daha adama karşılık vermeye fırsatı olmadan adam hızla otobüsten aşağı inerek kaçtı. Ağzı burnu kan içinde kalmıştı. Ne olduğunu ancak Sami ile görüştükten sonra anlayabilmişti. Belli ki taksi şoförü onları karıştırmıştı. İşin en ilginç yanı ise kavga esnasında Hami ağzındaki dişlerden birisini hem de Sami’nin çektirdiği dişin aynısı kaybetti. Artık ikisinin de bir dişi eksikti. Hem de aynı diş… Orada da aynı eşitlik sağlanmıştı. Sonra anladılar ki tartışma, yol verme, vermeme, kavga hepsi bahaneymiş…!!!


28-48sayi42:Layout 1 08.11.2013 17:03 Page 47

TAKSİM’E GİDER Mİ? 76T hattında Taksim’e giderken, Yusufpaşa durağında adamın biri bindi. “Taksim’e gider mi?” dedi. Ben de “Gider, buyurun” dedim. Tekrar sordu, ben de “Gider, bir şekilde gider, buyurun” dedim. Bu sefer “Bana erkek gibi bu araba Taksim’e gider diye söyleyeceksin” diyerek dayılandı. En önde oturan bir Bey o şahsa “Geç ulan arkaya, şerefsizlik yapma” dedi. Dayılık yapan o şahıs “Özür dilerim sayın abim” diyerek körüğün arkasına kadar gitti.

GENÇ ŞOFÖR 1986 yılında yaklaşık 19-20 yaşlarında İETT’de yeni iş başı yaptım. Bir haftalık şofördüm. Bana saba saatlerinde Çağlayan – Beyazıt hattına verdiler. Sabah son durağa gittiğimde yolcuların hepsi otobüse bindi. Ben ise direksiyonun başına geçtim. Yolcuların hepsi birden bana şöyle dedi: “Oğlum git babanı çağır, işe geç kaldık.” Oysa şoför bendim. AH ŞU KISA BOYUM 82 hattında çalışıyordum. Sabah arabayı

aldım. Körüklü otobüsün şoför koltuğu çok geride idi. Uğraştım uğraştım fakat bir türlü ileri alamadım. Mecburen o şekilde oturup aracı kullanmaya çalıştım. Bir süre o şekilde yola devam ettim. Hafif bir kasisten geçerken koltukla direksiyon arasına düştüm. Tabii boyumun küçük olması dolayısıyla. Bu sefer bu olay tekrarlanmasın diye İncirli’den Eminönü’ye kadar arabayı ayakta sürdüm. Eminönü’de amirlere söyledim arabamı değiştirdiler. Boyuma göre bir araba alarak servise devam ettim.


28-48sayi42:Layout 1 08.11.2013 17:03 Page 48

Bursa Artık Daha Yakın Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Bursa’yı İstanbul ve Türkiye’nin diğer illeri ile dünyanın tüm ülkelerine daha da yakınlaştırmak amacıyla hizmete sunulan helikopter kiralama (Helitaksi) hizmeti başladı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, helikopter kiralama (helitaksi) hizmetinin BURULAŞ helikopter sahasında yapılan tanıtım toplantısında, Bursa’yı tüm alanlarda kalkındırmayı hedeflediklerini söyledi. Bursa’nın daha ulaşılabilir bir kent olması amacıyla ulaşım hizmetlerine her geçen gün yenilerini eklediklerini belirten Başkan Altepe, “Bursa’da yine bir ilki gerçekleştirmenin gururunu yaşıyor, kentin bir ihtiyacını daha gideriyoruz. Havayolu kullanımında Bursa’yı daha avantajlı hale getiriyoruz” dedi. Bursa - İstanbul Arası Helitaksi İle 25 Dakika Başkan Altepe, helitaksi uygulamasının ise kente değer katacağını dile getirerek, “Güçlü bir şehir olan Bursa, ulaşımda yeni vizyonuyla dünyaya kendisini kabul ettirdi. Helikopter taksi yani helitaksi, BTSO’nun ve

48

iş dünyasının da talebiyle gündeme alındı. 25 dakikada Bursa’dan İstanbul’un istenilen noktasına inmek, iş dünyasının önemli bir talebi ve Bursa’nın da bir eksiğiydi. Artık bu eksik BURULAŞ ile gideriliyor. BURULAŞ’ın helikopter pisti olan heliporttan her gün sabah ve akşam, Kadıköy, Beşiktaş ve Atatürk Havalimanı’na tarifeli seferler yapılabilecek. Bursa’dan Kadıköy’e 300 TL, Beşiktaş’a 325 TL ve Atatürk Havalimanı’na da 350 TL’ye helitaksi ile ulaşılabilecek. Öte yandan Kadıköy ile Beşiktaş arasında 100 TL, Kadıköy ile Atatürk Havalimanı arasında da 150 TL’ye ulaşım sağlanacak. Bursa’dan İstanbul’a ortalama 25 dakika sürecek ulaşım, Skyline’a ait 13 araçlık helikopter filosuyla gerçekleşecek” şeklinde konuştu. Altepe, helitaksinin bir yandan zaman kazandırırken bir yandan da kentin ekonomisine ve turizmine katkı sağlayacağına işaret etti.

İlk uçuş Başkan Altepe’den Bursa’yı adım adım daha ulaşılabilir bir kent haline getirdiklerini söyleyen Başkan Altepe, 6 kişilik 13 helikopter ile yolcuların yarım saat içinde İstanbul’un 100 farklı noktasına ulaşabileceğini vurguladı. Sabah ve akşam saatlerinde yapılacak 2 gidiş ve 2 dönüş olmak üzere toplam 4 sefer planlanan tarifeli uçuşların talebe göre artabileceğini ifade eden Başkan Altepe, projenin ikinci ayağında da özel uçuş hizmetlerinin yapılacağını belirtti. Türkiye’nin ve dünyanın farklı noktalarına özel helikopter kiralama hizmeti de verecek olan BURULAŞ, ulaşımın yanı sıra reklam çekimi, ambulans hizmeti, çevre denetimi ve arama kurtarma hizmetleri için de helikopter kiralama hizmeti sunacak. Büyükşehir Belediyesi bürokratları ve Bursalı iş adamlarının da katıldığı tanıtım toplantısının ardından Başkan Altepe, helitaksi ile ilk uçuşunu gerçekleştirerek, İnegöl’e gitti.


on-kapaki-ici-arka-kapak-ici:Layout 1 08.11.2013 00:09 Page 2

Gülmece Verdikçe Veriyor Adamın birine sayısaldan büyük ikramiye çıkıyor. Karısına bile söylemiyor. Sabaha karşı ikramiyeyi almak için yola çıkıyor. Tam yarı yola gelmişken bir telefon. Arayan kayınbiraderi... - Nerdesin enişte? Dışarıdayım hayırdır? - Çabuk eve gel - Ne oldu? Çok mu acil... - Hemen gel! Ablam! Yoksa hasta mı ? – Yok, sizlere ömür! Başımız sağ olsun.... Telefonu kapattıktan sonra adam bulunduğu yere çöküyor. Ve gülmekten kendini alamıyor; -Ey güzel Allah’ım, verdikçe veriyor, verdikçe veriyor! Bir Fenerli Ölsün Be! Hasta cimbomlu gerçekten de hasta olur, ölüm döşeğine düşer. Her zaman maçlara gittiği fanatik arkadaşları ziyaretine gelirler. Son defa görelim derler. - Allahın takdiri, elden bir şey gelmez ama bir son istediğin varsa barı onu yerine getirelim. - O zaman beni Fener´e üye yapın! Herkes birbirine bakar: - Ya sen doğuştan Galatasaraylı değil misin? Ne yapıyorsun sen? Hasta cimbomlunun birden yüzü güler: - Ülen,bir cimbomlu öleceğine bir Fenerli ölsün be! Kayserili Taksinin yokuşta frenleri patlamış, müthiş bir hızla aşağı iniyor. Kayserili müşteri bağırmış: - Durdur şu arabayı. Şoför panik içinde haykırmış: - Durduramıyorum!.. - O zaman taksimetreyi durdur hiç değilse...!! Fakir İki fakir muhabbet etmektedir, biri diğerine sorar: - Arkadaş mesela, senin iki araban

olsa birini bana verir miydin? Arkadaşı; - Tabii ki verirdim. Arkadaşı soruya devam eder: - Kardeşim, peki iki evin olsaydı, birini bana verir miydin? Arkadaşı: - Ne demek tabii ki verirdim. Arkadaşı mutlu şekilde soruya devam eder: - Peki iki tavuğun olsaydı birini bana verir miydin? Arkadaşı gayet ciddi: - Hayır, veremem. Soru soran arkadaşı merakla: - Peki niye veremezsin? Arkadaşı: - İki tavuğum var da onun için… Laz Olmak Temel Londra`da otelin birinin odasında kara kara düşünüyor. Ulan diyor, ben aşağıdan içki isterken laz olduğum anlaşılır mı acaba? Geçiyor aynanın karşısına ve prova yapıyor. - Bana bir fisku… Yok böyle anlarlar. - Bana bir raki... Yok diyor böyle de anlarlar. - Bana bir bira.... Tamam diyor böyle iyi anlamazlar. Ve aşağıya iniyor, masaya dirseklerini dayıyor ve sesleniyor. Barmen bana bir bira. Barmen Temeli biraz süzdükten sonra soruyor: - Birader sen laz mısın? Temel: - Uuuy nasıl anladın! Diyor. - Burası resepsiyon bar karşıda…

Erkek Sahiplenirse Soyguncunun biri bir bankaya girmiş. Çekmiş silahını havaya ateş etmiş. Herkesin yere yatmasını istemiş. Kasalardaki paraları toplamış ve kapıya doğru yönelmiş. Tam çıkacakken oradaki bir adama sormuş: - Beni gördün mü? Adam şaşkınlıkla:

-Evet gördüm, deyince çekmiş tabancasını adamı alnından vurmuş. Tam tekrar kapıya hamle etmiş ki; kapının yanında bir karı koca duruyor. Adama sormuş: - Beni gördün mü? Adam gayet soğukkanlı bir şekilde yanıtlamış: - Valla ben hiçbir şey görmedim, ama benim hanım gördü sanıyorum? Bugün Mü Desem Bir gün adamın biri bir rüya görür ve Hoca’ya gider. - Hocam ben rüyamda bir orman gördüm ama yeşillik mi desem, ağaçlık mı desem, bahçe mi desem. Bir deniz gördüm ama deniz mi desem, ırmak mı desem, göl mü desem. Bir de ev gördüm ama ev mi desem, villa mı desem, yalı mı desem… Hoca cevap verir; - Allah cezanı verecek ama bugün mü desem, yarın mı desem, öbür gün mü desem. Deli Misin? İki akıl hastası havuzun başına gelirler, biri hemen havuza atlar, suyu içer, azıcık içtikten sonra tükürür, bunu gören diğer akıl hastası: - Ne yaptın sen şimdi? Havuzdaki hasta: - Geçen gün iki şeker atmıştım, tatlı oldu mu diye bakıyordum ama olmamış. Dışarıdaki hasta: - Sen deli misin nesin yahu, karıştırsana… Anne Sütü Sağlık dersinde öğretmen bir örgenciye sordu: - Söyle bakalım, bebeklerde anne sütü neden inek sütünden daha faydalıdır? Öğrenci kendinden emin bir şekilde cevap verdi: - Daha lezzetlidir, eskimez, pasta yapımında ve başka amaçlarla kullanılamaz, bebeğe özeldir, ambalajı nefistir.


FSM DEMİRBAŞ OTOMOTİV TEMSA Yetkili Satıcısı


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.