HALKIN SESi
HABER
13 Mart 2013 Çarşamba
Müzakereler belirsiz
Downer, “Anastasiadis’in troyka ile müzakerelere odaklanmasının gerekeceği bir dönem söz konusu olacak” dedi ve süreci nisan ayında bir adım ileriye götürmeye çalışacağını söyledi
30 bin Alman tıurist hedefi
Ahmet Savaşan, YDÜ Hastanesi olarak anlaşmaları olan tur operatörleri ile bu yıl ülkeye 30 bin civarında Alman turis4n gelmesini beklediklerini söyledi
Yakın Doğu Turizm İşletmeleri Genel Müdürü ve Hastane Yöne4m Kurulu Üyesi Ahmet Savaşan, Berlin Turizm Fuarı’nın dünyadaki en büyük turizm fuarlarından biri olduğuna işaret ederek, turizm profesyonellerini bir ça5 al5na toplayarak turizme şekil veren, dünya turizm borsası özelliği taşıyan fuarda, YDÜ Hastanesi olarak yer almalarından ve Kuzey Kıbrıs’ın sağlıklı bir turizm des4nasyonu olduğunu göstermekten gurur duyduklarını söyledi. Ülkeye daha çok nitelikli turis4n gelmesini sağlamak amacıyla tanı5m faaliyetleri yürü6üklerini ifade eden Savaşan, bu kapsamda dünyanın önde gelen tur operatörleri yanı sıra turizm yazarlarıyla da bir araya gelerek ülkenin turis4k ve kültürel güzellikleri ile YDÜ Hastanesi’nde turistlere verilen sağlık hizmetlerini tanı8klarını kayde7. Turizm profesyonelleri ile 2013 yılına yönelik olarak yap5kları görüşme ve anlaşmalarla, bu yılın turizmde umut verici bir yıl olduğunu ifade eden Savaşan, Almanya’dan beklen4lerinin olumlu yönde olduğunu, YDÜ Hastanesi olarak anlaşmaları olan tur operatörleri ile bu yıl ülkeye 30 bin civarında Alman turis4n gelmesini beklediklerini söyledi.
Egemen Bağış, “KKTC, kendi ayakları üzerinde durabilen bir devlet olarak varlığını güçlendiriyor. Rum kesimi ise iflaslarla yüzleşiyor. Çözümsüzlüğün faturasını KKTC değil, Rumlar ödüyor” dedi
“Çözümsüzlüğün faturasını Rumlar ödüyor”
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Güney Kıbrıs Rum Yöne4mi'nin (GKRY) yeni lideri Nikos Anastasiadis'in daha önce Annan Planı'na verdiği destekle çözümden yana tavrını cesurca ortaya koyduğunu belirterek, "Umarız yeni unvanı daha önceki uzlaşmacı tutumunu gölgeleyen değil, o tutumun hayata geçmesini sağlayan bir !rsat olarak tezahür eder" dedi. Türkiye ile KKTC'nin kaderinin bir olduğunun bilinmesi gerek4ğini vurgulayan Bağış, çözümsüzlüğün kalıcı hale gelmesi duru-
munda dahi bunun faturasını KKTC'nin ödeyeceğini zannedenlerin bu kader birlikteliği sayesinde hayal kırıklığına uğradıklarını ifade e7. Ar5k KKTC'nin, kendi ayakları üzerinde durabilen bir devlet olarak varlığını güçlenerek devam e7receğini kanıtladığını belirten Bağış, öte yandan, Ada'nın sadece bir bölümünü temsil eden GKRY'nin ise iflaslarla, krizlerle yüzleşmek durumunda kaldığını, çözümsüzlüğün faturasını KKTC'nin değil, Rumların ödediğini kayde7. Bağış, "Biz yine de Ada için en iyi formülün çözüm olduğuna inanıyor ve ne olursa olsun ortaya çıkan bütün !rsatları değerlendirmek için yapıcı çaba harcıyoruz. Daha önce de söyledik, biz çözüm için 'reset' tuşuna basmaya hazırız. Kıbrıs'ta çözüm hayal değil, yeter ki Rum tara! ve uluslararası toplum iradelerini ortaya koysun, aşırı uçların tesiri al5nda kalınmasın." dedi.
Avrupa’da daha çok reklam Uluslararası ITB Berlin Turizm Fuarı’na ka5lan turizm sektörü temsilcileri, ülke tanı5mına yönelik Avrupa’da daha çok reklam verilmesi gerek4ğini söyledi
Emir ERTORUN (TAK)
Uluslararası ITB Berlin Turizm Fuarı’na ka5larak Kuzey Kıbrıs’ı tanıtan ve temsil eden turizm sektörü temsilcileri, ülkenin önünün, turizmin geliş4rilmesiyle açılacağına işaret ederek, bu çerçevede Avrupa’da daha çok reklam verilmesi gerek4ğine inanç belir7. Sektör temsilcileri, turizm sektöründe hizmet veren tüm kesimlerin turist memnuniye4ni en üst seviyede tutmak için özen içerisinde çalışması gerek4ğine vurgu yaparak, bu konuda devlete de büyük görevler düştüğüne, Kuzey Kıbrıs’ta doğru adımların a5lması durumunda ülke turizminin gelişeceğine ve daha çok ilgi göreceğine dikkat çek4. Ülkeye turist çekmek için ulaşımla ilgili teşviklerin geliş4rilmesi, rekabet gücünün ve reklamların ar5rılması, özel ilgi turizminin de geliş4rilip etkin tanı5mının yapılması gerek4ğini vurgulayan sektör temsilcileri, çevre ve kültüre de büyük önem verilmesi
11
gerek4ğini, özellikle çevrenin korunarak bir marka haline ge4rilmesi gerek4ğini kayde7ler. Almanya’nın Berlin ken4nde gerçekleş4rilen ITB Berlin Turizm Borsası’nın tamamlanmasının ardından, fuara ka5lan sektör temsilcileri TAK muhabirine fuarı değerlendirdi. Sektör temsilcileri, bu yıl fuara ka5lımı az bulsa da, Kuzey Kıbrıs’a gösterilen ilgiden memnun kaldı. Turizm Çevre ve Kültür Bakanlığı’nın her yıl turizm sektör temsilcileriyle birlikte ka5ldığı ITB Berlin Turizm Fuarında, KITSAB, KITOB, KITREB, RESBİR, Karpaz Eko Turizm, Sağlık Turizmi, Golf
Turizmi tanı5m yapma imkanı buldu. “RESTORAN SEKTÖRÜNÜN ÖNÜ AÇILMALI” Kıbrıs Türk Restorancılar Birliği (ResBir) Genel Sekreteri Süleyman Gürcafer, genel kurul ile ilgili yaşanan sıkın5 ve huzursuzluklardan dolayı İngiltere ve İstanbul fuarlarına ka5lamadıklarını ancak bakanlık ile aralarındaki ilişkinin düzel4lmesinin ardından Berlin Fuarın’a ka5ldıklarını kayde7. Burada birliği temsil e7klerini ve ülkenin yemek kültürünü en iyi şekilde tanıtabilmek için sunumlar yap5klarını belirten Gürcafer, temennilerinin bundan sonraki fuarlara çok daha iyi hazır-
lanarak ka5lmak olduğunu söyledi. Gürcafer, birlik olarak Berlin’e ka5lma amaçlarının, turizme hizmet ederek çok zorda olan sektörlerinin önünü açmak olduğunu belir7.
“ÖZEL İLGİ TURİZMİ GELİŞTİRİLMELİ” Kıbrıs Türk Seyahat Acenteleri Birliği (KITSAB) Başkanı Orhan Tolun, Berlin Fuarı’nda 1994 yılından beridir sürekli ka5ldıklarını ifade ederek, Berlin Fuarı’nın ülke turizmine katkı sağlayan bir fuar olduğunu kayde7. Kuzey Kıbrıs standında ülkenin bozulmamış doğası ve otan4k Kıbrıs’ın tanı5ldığını, ayrıca modernliğin de yer aldığını ifade eden Tolun, Almanya’nın Kuzey Kıbrıs için İngiltere’den sonra ikinci önemli pazar olduğunu vurguladı. Tolun, ITB Berlin’in dünyanın en büyük fuarı olduğunu, geçmişte Kıbrıs’a 40 bin Alman turis4n geldiğini ancak şu an bu sayının 20 binlerde olduğunu ifade ederek, Almanya’da sektör için en önemli konunun özel ilgi turizmine yönelik bir potansiyel oluşu olduğuna dikkat çek4. Kıbrıs’ta “özel ilgi”, yani yürüyüş ve inanç turizmi gibi turizm alanlarının geliş4rilmesi gerek4ğini, Almanların bu konuya ilgi bakımından başta geldiğini anlatan Tolun, özel ilgili için gelenlerin çoğunun Larnaka’dan geldiğini, çünkü Türkiye üzerinden Ercan uçuşların pa-
BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer, dün Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile görüştü. Downer, liderlerle nasıl ve ne zaman bir araya gelecekleri ve sürecin nasıl başarılı olacağı üzerinde çalışacaklarını söyledi. Downer, Nikos Anastasiadis ile yap5ğı ilk görüşmenin oldukça yapıcı geç4ğini söyledi. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile gerçekleş4rdiği görüşmeye de değinen Downer, meydana gelen değişikliklerle ilgili görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi. Downer, “Anastasiadis’in troyka ile müzakerelere odaklanmasının gerekeceği bir dönem söz konusu olacak. Kıbrıslı Rumlar için bu konu çok önemli” dedi. Nisan ayında yeniden adaya geleceğini, ancak bu sürede New York’ta BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon ve Güvenlik Konseyi üyeleriyle görüşmelerde bulunacağını kaydeden Downer, süreci nisan ayında bir adım ileriye götürmeye çalışacağını söyledi. Alexander Downer, Güney Kıbrıs’taki ekonomik sıkın5lardan dolayı müzakerelerin yakın zamanda başlayıp, başlamayacağına ilişkin soruyu yanı5nda, “Gelecek iki ha#a ben burada olmayacağım. Nisanın sonundan önce adaya gelemeyeceğim. Anastasiadis’in daha yeni seçildiği bugünlerde herhangi bir takvim konusuna girmek istemiyorum. Göreve, troykayla müzakerede bulunmak gibi mirasla başladı ve bunu kısa sürede yapması gerekiyor. Ancak açıkca söyleyebilirim ki Kıbrıs konusunu ele almayı sabrısızlıkla bekliyor. Bu konuda bir sorun yok” dedi. EROĞLU Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ise, Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarını koruyan bir antlaşmaya hiç çekinmeden imza koyabileceğini belir7. Kıbrıs konusunda taraflar arasında bir anlaşmaya varılması zamanının geldiği, ha6a bunda geç kalındığı görüşünde samimi olduğunu söyleyen Eroğlu, 2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın kendisini “uzlaşma istemeyen taraf” olarak gösterme çabalarının gerçekleri yansıtmadığını kayde7. Eroğlu, Talat’ın siyase4n içinde kalmaya çalışmasını, ha6a gizli gizli seçim çalışması yürütmesini doğal karşılamakla beraber görüşme süreci ve kendisinin tutumu hakkındaki açıklamalarını yanıl5cı bulduğunu kayde7 ve sürece zarar verdiğini belir7. Eroğlu, “Madem ki Rum tara! ile antlaşma o kadar kolaydır neden Sayın Talat iki yıl boyunca o dönemin Rum lideri Dimitris Hristofyas ile yoğunlaş5rılmış görüşmeler yapmasına rağmen bir yere varamadı? Rumların AB’deki tutumunu eleş4ren ve ‘ellerinde olsa bizim nefes borumuzu keserler’ diyen Sayın Talat değil miydi?” dedi