Halis Kutmangil Sayı 2

Page 1

Televizyona çıktılar

Halis Kutmangil Taksim’de

Şaka da bir yerde

4/A sınıfı, öğretmenleri Serkan Uyumaz eşliğinde canlı yayında, Rumeli TV’de halkoyunlarında hünerlerini gösterdiler. Birhat Ağkan’ın haberi s.4

Okulumuzdan bir grup öğrenci, Polis Haftası sebebiyle Taksim Meydanı’nda açılan Polis Çadırını gezdiler. Fatma Barmanbay’ın haberi s.2

Şaka, karşındakini güldürmek ya da eğlenmek için yapılan bir eylemdir. Ama kimsenin kalbini kırmadan yapmalıyız. Görkem Aydım’ın haberi s.2

Halis Kutmangil Okul Gazetesi

Sayı: 2

25 Kuruş

Mart-Nisan 2011

Şehitlerimizi saygıyla anıyoruz Mustafa Çal | Okulumuz 18 Mart’ta Çanakkale şehitlerini anarken duygulu anlar yaşandı. Gökyüzü de sanki o anlarda gözyaşı döküyordu. O gün hava bulutluydu ve ara sıra da olsa yağmur damlaları düşüyordu. Program önce şehitlerin ansına bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Programda genellikle koro halinde şiirler, şarkılar, tek kişilik şiirler okundu/söylendi. Programın bitişinde Ali Hoca'nın anlattığı hikâye yürek burktu.

Genç kitapseverler Tuba Bektaş | Okulumuzun da katılacağı Arnavutköy’de düzenlenen okullar arası kitap okuma yarışmasını hepiniz duymuşsunuzdur. Yarışmanın amacı gençlere kitapların mucizesini göstermek… 11.04. 2011 tarihinde Arnavutköy’de okullarla yapılan yarışın ilk sınavına girdik. Okulumuzdan yarışa katılanlar; 8/D’den Elif Uçar, 8/B’den Ayşenur Bayar, 7/A’dan Yiğit Samet Ünal, 6/B’den Elif Öztürk ve Tuba Bektaş. Sayfa 3’te…

Mesleki Eğitim Merkezi’ne düzenlenen geziye katıldık Fatma Barmanbay | Halis Kutmangil 8. sınıf öğrencilerinden bazıları, Hadımköy Mesleki Eğitim Merkezi’ne yapılan geziye katıldılar. Okulumuz Din Kültürü öğretmeni Mustafa Göçmez ve Sosyal Bilgiler Öğretmeni Alper Sarı'nın da katıldığı gezide öğrencilere bazı meslekler tanıtıldı. Mesleki Eğitim Merkezlerinin programları çıraklık, kalfalık ve ustalık diye üçe ayrılıyor. Sayfa 2’de…

Kantin sırasındaki karışıklık Birhat Ağkan | Okulumuzun kantininde hep kargaşa çıkıyor. Bence kimse kimsenin önüne geçmese böyle bir sorun olmaz. Herkes sırasını beklese, kavga etmese çok iyi olur. Mesela ben bir keresinde kantine inmiştim; sonra yaşça büyük bir çocuk beni itti ve kafamı duvara çarptım. Bu durumu öğretmenime söyledim fakat çocuk kaçmıştı. Benim yerimde daha küçük bir çocuk olsaydı; o zaman ne olacaktı? İşte bu yüzden lütfen, herkes kendi sırasının gelmesini beklesin.


Halis Kutmangil Haber Her zamanki olay: aidat parası Derya Güncü | Okulumuzda çoğunlukla aidat parası veriyoruz. Aidat parası, bizim eğitimimiz için verilen bir miktar paradır. Eğer aidat parasını vermesek hizmetlilere para veremezler. Bu durumda para almazlarsa okulu temizleyemezler. Okulun tozu toprağı içinde yaşarız. Bu okulu bizler kirletiyoruz. Bizler aidat parasını vermediğimizde de okul idaresi çok zor durumda kalıyor. O parayı biz kendimiz versek inanınki okulumuz daha iyi yerlere gelebilir. Bizim okulun diğer okullardan farkı yok ki. Bizim de diğer okular gibi akıllı tahta, kedimize ait dolaplar, spor aletlerimiz vb. olabilir. Her günkü olay aidat parasına artık bir çözüm lazım. Her gün harçlıklarımızdan birer lira kumbaraya atsak bu sorun bir ayda çözülür. Eğer böyle yaparsak okulumuz gelişir.

Şaka da bir yerde Birinci sayfadan devam… | Şaka, karşındakini güldürmek ya da eğlenmek için yapılan bir eylemdir. Ama kimsenin kalbini kırmadan yapmalıyız. Bu eylem okullarda, sınıflarda arkadaşlar arasında can yakıcı olabiliyor. Şaka diyerek birbirleriyle itişip kakışıyorlar. Bu sonra büyüyüp gidiyor. Her iki tarafta karşısındakinin canını nasıl yakabilirim diye düşünüyor. Böyle gide gide kavga çıkıyor. Bir şaka yüzünden arkadaşlıklarına gölge düşüyor. Görkem Aydım

Sayı: 2

Sayfa

2

Mart-Nisan 2011

Değerini biliyor musunuz? Zehra Bilen | Hepinize merhaba… Bu yazıyı yazarken dışarıda şiddetli esip kopan fırtınanın uğultuları geliyor ve aklıma daha sonra daha büyük bir fırtınanın ortasındaki insanlar. Bizim gibi rüzgâr sesiyle değil bomba sesleriyle uyananlar ya da uyuyamayanlar demek daha doğru olur. Evi, okulu ve yer yurdu elinden alınmaya çalışılanlar; mesela Gazze’de, Çeçenistan’da, Afganistan’da savaşın izleriyle yaşayanlar ve daha niceleri… Bizler gibi sabah okula giderken üşenenler değil de, okula hasret kalanlar… Ders kaprisleri yapmayıp kaybolan canları ve malları için ağlayanlar… Daha çocuk olamadan büyüyenler… Azmi, hedefi ve zekâsı olup da okuyamayanlar… Küçücük yaşında cinayetlerin ortasında yaşamaya çalışanlar… Teneffüslerde ya da diğer zamanlarda tebeşir israfı yaparken, kitap sayfalarını çevirirken önemsemeden; aklımıza hiç okula, kara tahtaya, yazı yazmaya hasret kalmış olanlar geliyor mu? Evet, beni duyanlar; hiç geldi mi aklınıza? Seslerinizi duyar gibiyim, kıpırdayan hislerinizin ve kalbinizin sesi aklınıza gelmiyor. Aslında evde, okulda ve her yerde yaptığımız ihmalleri anlamak için her şeyin elimizden gitmesine gerek yok. Kendimizi, okulu bombalanan Ahmet’in, Ayşe’nin yerine koyabiliriz. Ailesini kaybeden Fatma’nın yerine ya da… Akıllı insan yaşananlardan bir ders çıkarmalı, zira hiçbir şey boşuna değildir. Hatalarımızın neresinden dönersek kârdır.

Ortak kullanıyoruz, unutmayın! Birhat Ağkan | Arkadaşlar, hepiniz biliyorsunuz; bu okul hepimizin. Hepimiz ortak kullanıyoruz fakat bazı kişiler ceza alsalar da okula zarar vermekten vazgeçmiyorlar. Bu kişileri ceza adam etmez; “Tekdirle uslanmayanın hakkı kötektir.” bence ama laf adam eder. Sizce neden herkesin ortak kullandığı okulumuzun koridorlarına, duvarlarına, tuvaletlerine sürekli zarar veriliyor. Zararcı kişilerin yaptıkları bence herkesin hakkına girmek... Eğer yazımı okudularsa bu sakın akıllarından çıkmasın. Hepimizi okulumuzu ortak kullanıyoruz. Sizin hakkınız ne kadarsa bizim hakkımız da o kadar. Lütfen bu zarar veren kişiler, bari bizim eğitim gördüğümüz yere zarar vermesinler.

Halis Kutmangil Taksim’de Birinci sayfadan devam… | Okulumuzdan bir grup öğrenci, Nisanın ilk haftası Polis Haftası olduğu için Taksim Meydanı’nda açılan Polis Çadırını gezdiler. Asayiş Şube, Narkotik, Hırsızlık Masası, Terörle Mücadele ve Ahlak Polislerinin stantlarının olduğu bölümleri inceleme imkânı buldular. Türkçe dersi öğretmenlerimizden Feray Çobanoğlu ve Din Kültürü dersi öğretmeni Mustafa Göçmez’in de eşlik ettiği gezi çok güzel geçmiş aldığımız duyumlara göre. Okulun 6. 7. ve 8. sınıf öğrencilerinden seçilenlerin katıldığı gezi; ileride polis olmak isteyen öğrenciler için de güzel bir etkinlik oldu. Fatma Barmanbay


Halis Kutmangil Kültür-Sanat

Sayı: 2

Değerler eğitimi

| Zeynep Özkan

| Yiğit Samet Ünal

Çanakkale destanı

Sevginin tanımı

Bir destan o Altında altın gibi Mehmetçik Bir destan o Bir tarih o

Sevgi, insanı bir şeye ya da kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygudur. Sevgi denildiğinde genelde akla ilk önce “aşk” gelir. Ancak sevgi, sadece aşk olarak düşünülmemelidir. Allah, vatan, annebaba, bayrak sevgisi gibi birçok sevgi türü vardır. İbn-i Arabî’ye göre; sevginin tanımı yapılamaz. İbn-i Arabî sevgi için der ki; “Sevgi, seveni sevilene bağlayan bir bağdır ve sevgi sevenin varoluşudur.” der. Sevgi dünyanın en güzel duygusudur. En güzel duygusu olmakla birlikte en zor ifade edebileceğimiz duygusudur da. Sevgiyi çok zor ifade edebilsek de her insanın yaşamında sevgi bulunur. Sevgi duygusunu yaşamayan insan olamaz. Sevgi ile ilgili bir hikâye yazmak istiyorum: Japon mimarlarından biri evini baştan aşağı yeniliyordu. Tamirata esnasında söktüğü kapılardan birinin duvarla irtibatlı bölümünde, iç kısımda iki tahta arasında sıkışıp kalmış bir kertenkele buldu. Biraz daha dikkatli bakınca kertenkelenin canlı olduğunu fark etti. Onu oradan kurtarmaya çalışırken bu kez kertenkelenin bir ayağından duvara çivilenmiş olduğunu gördü. “On yıl önce yapılan eve kapısı takılırken dışarıdan çakılan çivi, o an kapı ile duvar arasında bulunan kertenkelenin ayağına isabet etmiş olmalı.” diye düşündü; Japon mimar.

Bir destan o, satır satır yazılan Tarihi akıllara kazıyan Bir destan o Bir tarih o Omuz omuza binlerce Mehmet Vahşetin sesi top, tüfek Bir vatanın umudu küçücük Mehmet Mehmedin hakkını ödeyemez bu millet Çanakkale destanıydı o 15 yaşında bir destan Daha minicik elleri Dağlar kadar yüreği Yürüdü düşmanın üstüne Minicik ellerinde tüfek Kalbindeki imanı oldu Göğsündeki çelik yelek Seyit Onbaşı’dan sor Çanakkale’yi Anlatsın sana o vahşeti 270 kiloluk mermiyle Nasıl vurdu kalleşi Son nefes verilmeden Bayrağım yere düşmeden Umudumuz tükenmeden Çanakkale geçilmez

3

Mart-Nisan 2011

Şiir

Seni aradım Mehmedim Bulamadım seni Sonra ay yıldızda gördüm resmini Bu vatanda okudum ismini

Sayfa

Peki, nasıl olmuştu da bu kertenkele bir santim boyu ile kıpırdayamadığı bu karanlık duvar boşluğunda canlı kalmayı başarmıştı. Mimar, tamirat işlerini bıraktı ve kertenkeleyi izledi. Bir süre sonra bir başka kertenkele çıkageldi. Ağzında yemek vardı ve o yemeği kertenkeleye verdi. Şu hayvanların sevgi içinde yaşadığı dünyada; biz ne diye didişip dururuz ki?

Kitap | Tuba Bektaş

Okur takımı yarışa hazır Birinci sayfadan devam… | Bu isimler okulumuzda yapılan elemeler sonucunda beş kişi olarak sınava katıldılar. Sınava kadar olan süreçte ekip olarak on kitap okuyup güzel çalışmalar yaptık. İlçemizde sınavdan Arnavutköy’ü temsilen beş kişi çıkacak. Bu beş kişi ise 10.05.2011 tarihinde yapılacak olan İstanbul Kitap Okuma Yarışması’nın finaline katılacaklar.

İnternet | Görkem Aydım

İletişim bozuklukları Günümüzde geçlik internet sayfalarında çetleşirken güzel Türkçemizi kötüye kullanıyorlar. Mesela; “nsl, slm, as, ve nbr” gibi. Bu kelimeler Türkçemizi olumsuz yönde etkiliyor; geleceğimizi de olumsuz yönde etkileyebilir. Bu ağız alışkanlığını lütfen bozalım.


Halis Kutmangil Spor

Sayı: 2

Sayfa

4

Mart-Nisan 2011

Mesleki eğitim gezisi Birinci sayfadan devam… | Bunların resmi belgeleri de var, takdir ve teşekkür belgesi gibi. Bu belgelerle dünyanın neresine gidilirse gidilsin bunlar geçerli kabul ediliyor. İstediğiniz zaman dükkân açabilirsiniz ama belgeniz yoksa bunu yapamazsınız. Ayrıca eğer işiniz yoksa size iş de buluyorlar. Fatma Barmanbay

Televizyona çıktılar

Devler ülkesinde devler savaşı: Çanakkale Hakan Çiçek | Birçok şehirden gelen insanlar sırf ülkemize düşmanları sokmamak için çaba sarf ediyorlardı. Arkalarında yavruları, hanımları, akrabaları, bebekleri, arkadaşlarını da bırakıp savaşa gelen insanların çoğu geri dönemedi. Daha 14-15 yaşlarındaki çocukları asker azlığından dolayı zorunlu olarak askere çağırdılar. O çocuklar elleri kalem tutup yazmak yerine, ellerinde silah parmakları tetikte düşmanlara ateş ettiler. O çocuklar, o savaşta çocukluktan çıkıp yirmi sene yaşamış gibi çakı gibi birer delikanlı oldular.

Halis Kutmangil Okul Gazetesi

Bizler bu zaferi kolay kazanmadık. Bunun birçok ispatı vardır. Osmanlı bu savaşa birçok şeyi düşünerek girdi. Çanakkale'nin geçilemeyeceğini ve bir tek Çanakkale değil hiçbir cephenin ele geçirilemeyeceğini düşünerek. İşte bu destanı yazanların kimisi çocuğuyla; kimisi yorgun ve bitkin, kağnılarıyla yola çıkmış kadınların zafer umutlarının beslediği tarihe bir zafer olarak yazılmış ama bir zaferden daha öte olan, bir destan, bir tarih, bir şeref, bir onur ve yenilmez bir zekâ olmuştur Çanakkale. Metrekareye 6000 merminin düş…

Birinci sayfadan devam… | 4/A sınıfı kanala giderken çok sevindiklerini, gösterinin iyi geçmesi için dua ettiklerini söylediler. Program sonunda öğretmenlerine teşekkür ettiler. Birhat Ağkan tüğü yer Çanakkale’dir. Metrekareye 6000 mermi düşmesi demek; toprağa 251.000 şehit vermek demekti. Vatan evladının düştüğü yer Çanakkale’dir. İşte bu destanı yazanlar ayaklarında gıcır gıcır botları, günün her vakti tok olan karınları, ellerinde teknolojinin son harikası silahlarıyla dolaşan askerler değil; eski ayakkabıları, günlerce aç kalan karınları, ellerinde süngülerle ''Allah Allah!'' diye savaşa koşan ve her acıya katlanan kahraman, onurlu ve hatta parmakla gösterilmeye değer Türk askeridir.

İmtiyaz Sahibi: Mehmet Ata Çal Yazı İşleri Müdürü: Başak Telli Editör: Hilal Demir Yayın Kurulu: Fatma Barmanbay, Birhat Ağkan, Görkem Aydım, Mustafa Çal, Tuba Bektaş, Derya Güncü, Zehra Bilen, Yiğit Samet Ünal Adres: Raif Özmen Cad. No: 1 İmrahor İletişim: hkgazete@gmail.com


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.