Yüz Yıllık Yalnızlık-Marquez

Page 92

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

yüzünü açtı ve teşekkür yerine gülümsedi. Bütün yaptığı buydu. Yalnızca genç adam için değil, onu görmek gibi bahtsız bir ayrıcalığa erişen bütün erkekler için de, hiç unutulmayacak sonsuz bir an oldu bu. O günden sonra genç adam, Güzel Remedios'un penceresi altında serenad yaptırmaya başladı. Müzisyenler kimi zaman gün ağarana dek çalıyorlardı. Genç adama gerçekten yakınlık duyan tek kişi Aureliano Segundo idi. Delikanlının direncini kırmaya çalışıyordu. Bir gece, -Boşuna zaman harcama, dedi. -Bu evdeki kadınların inadı katırdan beterdir. Delikanlıyla arkadaş olmak istedi, onu şampanya banyolarına çağırdı, ailesindeki kadınların taş yürekli olduğunu anlatabilmek için dilinde tüy bitti. Yine de genç adamın direncini kıramadı. Gecelerce ardı arkası kesilmeyen müzikten usanan Albay Aureliano Buendia, gencin tutkusunu birkaç kurşunla geçirmeye kalkacağını söyledi. Ne yaptılarsa, ne söyledilerse karetmedi. Ancak, delikanlı acınacak ölçüde düşkünleşince direnmekten vazgeçti. İyi giyimli, temiz, tirandaz biriyken, sallapatileşti, kirli pasaklı oldu. Kim olduğu, nereden geldiği bilinmemekle birlikte, uzak ülkesindeki mevkiine ve servetine sırt çevirdiği söylentileri yayıldı. Kavgacı, delişmen biri oldu. Meyhanelere dadandı. Körkütük içiyor, sonra kendi pisliğine batıp bulanmış olarak Catarino'nun dükkanında ayılıyordu. İşin en acı yanı, Güzel Remedios'un onu hiç farketmeyişiydi. Prensler gibi kilisede boy gösterdiği zaman bile, Güzel Remedios ona dikkat etmemişti. Sarı gülü de aklından hiçbir kötülük geçirmeden ve bu davranışın aşırılığıyla eğlenerek almış, peçesini de kendi yüzünü göstermek için değil, delikanlının yüzünü daha iyi görebilmek için açmıştı. Aslında Güzel Remedios, hiç de bu dünyanın insanı değildi. Ergenlik çağını epey geçtikten sonra bile, Santa Sofia de la Piedad onu yıkayıp giydirmek zorunda kalmış ve kendi kendine temizlenmesini öğrendikten sonra da, kakasına batırdığı çubukla duvarlara hayvan resimleri çizmesini önlemek için hep kollanması gerekmişti. Okuma yazma bilmeden, çatal bıçak kullanmayı öğrenmeden yirmi yaşına geldi. Oluşumu bütün geleneklere karşı olduğundan, evin içinde çırılçıplak dolaşırdı. Nöbetçilerin genç komutanı, kendisini sevdiğini söyleyince, adamın saçmalamasından irkildiği için onu reddetti. Bunu Amaranta'ya anlatırken, -Görüyor musun, ne basit adam, dedi. -Sanki ben onmaz bir karın ağrısıymışım gibi, benim yüzümden öleceğini söylüyor. Komutanın ölüsünü penceresinin önünde buldukları zaman, Güzel Remedios'un onun hakkındaki düşünceleri doğrulanmış oldu. -Demedim mi size, çok basit adamdı, deyip çıktı işin içinden. Olayların gerçeğini, herhangi bir biçimciliğe girmesine gerek kalmadan görmesine yarayan bir kavrayışı var gibiydi. Hiç değilse Albay Aureliano Buendia öyle düşünüyor, Güzel Remedios'un genellikle sanıldığı gibi geri zekalı olmayıp, tam tersi olduğuna inanıyordu. -Sanırsınız yirmi yaşında değil bu, yirmi yıl savaşmış gelmiş gibi, diyordu. Ursula ise, aileye olağanüstü saflıkta bir yaratık bağışladığı için Tanrıya şükrediyor, ancak bir yandan da onun güzelliğinden huzursuz oluyordu. Çünkü Ursula'ya göre, kızın güzelliği, çelişkili bir güç, o saflığının ortasında şeytani bir tuzaktı. Bu nedenle onu dünyadan uzak tutmaya, insanı baştan çıkarıcı tutkulardan korumaya çalıştı. Oysa, Güzel Remedios'un daha anasının karnındayken her türlü kötülükten arındığını bilmiyordu. Güzel Remedios'u karnaval denilen, o şeytanların cirit attığı anababa gününde kraliçe seçecekleri, Ursula'nın aklından bile geçmemişti. Ama ille de kaplan kılığına girmeyi aklına takan Aureliano Segundo, Peder Antonio Isabel'i kaptığı gıbi eve getirdi ve Ursula'yı, karnavalın, sandığı gibi, bir putperest bayramı olmayıp, bir Katolik geleneği olduğuna inandırmaya çalıştı. Ursula, sonunda papazın dediklerine inandı ve istemeye istemeye de olsa, kızın kraliçe seçilmesini kabul etti. Remedios Buendia'nın karnaval kraliçesi olacağı haberi birkaç saat içinde bataklık bölgesinin sınırlarını aştı, güzelliğinin bilinmediği uzak yerlere dek yayıldı ve onun soyadını hala bir yıkıp yoketme simgesi gibi

Page 91


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.