Yüz Yıllık Yalnızlık-Marquez

Page 48

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

çıkardı. Korkma, baba, dedi. Yeni hükümet senin ve ailenin kişisel güvenliğini koruyacağına söz veriyor. Don Apolinar Moscote, ayağına uzun çizmeler çekmiş, omuzuna tüfek asmış bu isyancı ile, akşamları domino oynadığı kişinin aynı insan olup olmadığını kestiremedi. Bu yaptığınız çılgınlık, Aurelito, diye bağırdı. Aureliano, Çılgınlık değil, savaş, dedi. Bir daha da bana Aurelito deme. Ben artık Albay Aureliano Buendia'yım. ::::::::::::::::::::::::: Albay Aureliano Buendia, otuziki silahlı ayaklanma düzenledi, hepsinde de yenildi. Onyedi ayrı kadından onyedi erkek çocuğu oldu ve en büyükleri otuzbeşine gelmeden, bir gecede onyedisi de öldürüldü. Kendisi ondört suikast girişiminden, yetmişüç pusudan ve bir idam mangasının elinden sağ çıktı. Koca bir beygirin nallarını dikecek güçte strikninli kahve içip yine postu kurtardı. Cumhurbaşkanının verdiği liyakat nişanını kabul etmedi. Devrimci güçlerin başkomutanlığına yükseldi, ünü bir sınırdan ötekine bütün ülkeyi tuttu, hükümetin en çok korktuğu kişi oldu ve hiçbir zaman resminin çekilmesine izin vermedi. Savaştan sonra kendisine ömür boyu bağlanılmak istenen aylığı kabul etmedi ve yaşlılık günlerinde bile ekmeğini Macondo'daki işliğinde yaptığı gümüş balıklarla kazandı. Her çarpışmada adamlarının önünde savaşa atıldığı halde, aldığı tek yara yine kendi eliyle oldu. Yirmi yılı bulan iç savaşa son veren Neerlandia Antlaşmasını imzaladıktan sonra kendini göğsünden vurdu, ama kurşun can alıcı organların hiçbirine değmeden, yağdan kıl çeker gibi sıyrılıp sırtından çıktı. Bütün bunlardan arta kalan tek şey, Macondo'da kendi adını taşıyan bir sokak oldu. Ne var ki, yaşlanıp eceliyle ölmezden birkaç yıl önce, kendisinin de söylediği gibi, General Victorio Medina'nın güçlerine katılmak için yirmibir arkadaşıyla birlikte yola çıktığı şafak vakti, bunların hiçbirini beklemiyordu. Gitmeden önce Arcadio'ya bütün söylediği, -Macondo'yu sana bırakıyoruz, demek oldu. Burasını iyi durumda bırakıyoruz, geldiğimizde daha iyi durumda bulalım. Arcadio bu sözleri, işine geldiğince yorumladı. Kendisine bir üniforma uydurdu. Melquiades'in kitaplarını baştan sona karıştırıp mareşal üniforması gibi sırmalı, apoletli bir ceket edindi. Beline bağladığı kılıcı, kurşuna dizilen yüzbaşıdan soyduğu altın işlemeli tokalarla tutturdu. Top arabalarını köyün girişine yerleştirdi, ateşli söylevleriyle ayaklanan eski öğrencilerin sırtına da birer üniforma uydurup onları sokaklara salıverdi. Böylelikle yabancılar üzerinde, köyün ele geçirilemez güçlerle savunulduğu izlenimini uyandırmak istiyordu. Bu, iki yanlı bir aldatmacaydı. Çünkü hükümet köye saldırmayı on ay göze alamadı; saldırıya geçtiği zaman da, öylesine büyük bir güçle saldırdı ki, köyün direnişi yarım saat içinde yıkıldı. Arcadio, yöneticiliğinin daha ilk gününden bildirilere ne denli meraklı olduğunu ortaya koydu. Aklına her geleni bir bildiriyle halka duyuruyor, kimi zaman günde dört kararname yayınladığı oluyordu. Onsekizini bitirmiş olanlara zorunlu askerlik hizmeti öngörmüş, akşam altıdan sonra başıboş dolaşan hayvanları kamu malı saymaya başlatmış, yaşlıların koluna kırmızı band taktırır olmuştu. Peder Nicanor'u bir kenara sıkıştırmış, işkence ile korkutarak, ayin yapmasını ve Liberallerin zaferi adına olmadıkça çan çalmasını yasaklamıştı. Kararlarının kesinliğinden kimse kuşkulanmasın diye de köyün alanına idam mangasını dizmiş, karşıya diktirdiği bir korkuluğu kurşuna dizdirmişti. Başlangıçta onu, kimsenin ciddiye aldığı yoktu. Ne olsa, büyüklüğe özenen çocuklardı hepsi. Ama bir gece, Arcadio turtu, Catarino'nun dükkanına gitti. Davulcu onu görünce, tremolo çekerek selamladı. Oradakiler gülüşmeye başladılar. Tepesi atan Arcadio, yetkililere saygısızlık ettiği gerekçesiyle davulcuyu kurşuna dizdirdi. Buna karşı çıkanları da, ayak bileklerini iki tomruk arasına sıkıştırıp okula

Page 47


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.