Hammer-1

Page 269

Büyük Osmanlı Tarihi

Cilt 1

Joseph von Hammer

muhakkak bir harâbîden muhafaza eden ancak Sadrâzam'ın hiyleleri olduğu cihetle, her sene Ali Paşa' ya altın ve gümüşle dolu on balık göndermeğe mecburiyet gördü984. Osmanlılar'ın açtıklan cami, islâm'ın istilâsından beri İmparatordun zaafından istifâde ile Kostantiniyye'de te'sîs olunan Müslümanlara mahsus mâbedlerin dördüncüsü idi. Bâyezıd'den evvel Halîfe Süleyman, Selçuklu Hrkümdarı Ertuğrul* Salâhü'd-dîn Eyyûbî, Müslümanlar'ın serbestçe dini farzlarım eda etmelerini ve Bizans İmparatorluğu payitahtında bir câ-mî yapılmasını talep etmiş, ve bunu kabul ettirmiş idiler;985 lâkin bir mahkeme te'sîs ve bir imam ve bir kadı tâyini ve hattâ şehrin müştemilâtından bir kariyeye Türkmen ahâlî iskânı I. Murad'm oğluna kalmıştı. Bitini (Bitinya) taraflarından gelmiş olan bu ahâlî-i müsta'me-re (koloni ahâlîsi), Göynük ve Taraklı Yenicesi halkından idiler. Bâye-zıd'in sukutundan sonra imam ve kadı ile beraber Kostantiniyye'den çıkarılarak, payitahta yakın Göynüklü kariyesine yerleştiler.986 Bâyezıd, Bizans İmparatorlarına bu yeni hakaret eserini kabul ettirmiş ve Şark Hıristiyanlarının memleket merkezindeki surlar içinde İslâm'ın Hilâl'ini diktirmiş olmakla iftihar ettiği halde, Avrupa ve Asya' daki fetihler silsilesine devam etti. Timurtâş Asya'nın kuzey ve doğusunda devletin hududunu genişletmeğe memur oldu; Avrupa'yı gelince Padişah bu kıt'anın Sa'dü'd-dîn, Nesrî, varak: 101. (Hattâ mervidir ki Alt Faşa'ya zahiren götürdüğü hedâyâ'dan gayrı, on adet büyük, mâftlniu eevîltrinl zer ve sî mile pür edüb, bâzı me'kûiât i]ş piyâfşt tarSSı tfcere irsal eylemiş... Tarakçı ¥"eniçesi'nden ve pöynük'derj evler goçürüb, istanbul içinde bir mahfcjie-i azîm_e peyda efcdiler, ve mescid ve cami1 bina ve kadı ve imâm ve hatîb tâ'yîn ve ol «enenin cizyesini enva-ı tuhaf ve hedâyâ istîfâ ederek, avdet buyurdular.) (Tâcüt-Tevarîh'den, cild: 1, s. 148 ve 149.) 985 Konstan, de Administ kitabında (bâb: 16), Araplar Câmiî'nİn 822'de tahta çıkan Kekeme Misel zamanında inşâ edilmiş olduğunu ifâde ediyor. Fakat bu yanlıştır: Çünkü bu camiin müessisi zannettiği Mesleme 121/738 senesinde vefat etmiştir. Diğer camiler hakkında Dö Kanj'ın eserine (c. 2, s. 264), Bratutu'da (s. 192) Sa'dü'd-dîn'e bakınız. 986 GÖynüklü (Giynikli değil), ismini Karadeniz sahilinde bu muhacirlerin Göynük'den almıştır. Neşri, varak: 101; İdrîs, onü-çüncü fıkra; Muhyi'd-dîn, varak: 30. Hadîdî'nin manzum vekayînâmesi şöyle söyler: «Tekür dağında dahî vardır anlar ki bir köyde ana Gcynüklü derler» (îhtüâfât-ı vakıayı (yâni Timur ile Yıldırım Bâyezıd arasındaki muharebeleri ve Osmanlıların mağlûbiyetini) istanbul tekûru işidüp sevüncünden raks itdi. Derhâl dellâllar nida it-dirdi. 'Tiz şehr-i Kostantin içre bir müsülmân kalmasun. Yoksa cümlesini kırarım' diye ümmet-i Muhammed'e bir gün mehil verdi. Kimi berren ve kimi bahren istanbul'dan çıkup Edirne ve Tekfur-dağı câniblerine gelirken kemîn-gâhlar içre Bizanslılar âmâde olarak haylî ibâdu'llahı şehîd etdiler. Ev-üyâ Seyahatnamesi, c. 1, s. 93». Hammer, Bizanslılardın bu vahşîliklerini bahis mevzuu etmiyor. O zamanın barbarlığı hangi tarafa âit olduğu anlaşılır. Mütercim.)

Sayfa

269

984


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.