Yasayan Kutuphane Duzenleyici Rehberi

Page 47

Engelli kitap: Sziget’de ilk günümde, 1 Ağustos’ta, hava çok sıcaktı. Çok şaşırmıştım ama tek bir okuyucu bile o gün bizimle ilgilenmedi, biz de raflardaki tozları aldık. Size kötü bir deneyimin de her şeye rağmen bir deneyim olduğunu hatırlatırım. Buna biraz üzülmüştüm, çünkü önceki gün çadırın kalabalık olduğunu duymuştum. Sonunda kendimi kandırmaya bile çalıştım çünkü, dün yağmur yağıyordu ve bir çoğu çadıra yağmurdan kaçmak için gelip, okuyacak bir şeyler almış olabilirlerdi. Sıkılmadım, ama, ödünç alanların ne kadar çeşitli ve farklı renklerden olduklarını düşündüm. Keşke bir okuyucu olarak kaydolabilmiş olsaydım, ama böyle bir fırsat yoktu. Bu yüzden kütüphanedeki Kitaplarla konuşuyordum. Çok farklı kitaplar vardı: futbol taraftarı, eski alkolik, cadı, Romanyalı ve genç romanlar, Afrikalı, haham, psikolog, televizyon gazetecisi. Bazı kitaplar yokluklarıyla dikkat çekiyordu: siyasetçi, bilet kontrolörü, polis ve eski hükümlü. Engellilerle ilgili katalogda yazan önyargıları okumaya başladım: ‘çok akıllı olmayan, sürekli hasta, topluma yük olan, çalışmayan, kendisi için diğerlerinin üzgün olmasını isteyen, cinsel ilişki kuramayan’. Sonunda Pazartesi günü bir okuyucu ziyaret etti. Üç engelli kadın, bir çember şeklinde duruyorduk, ve genç bir oğlan bize yaklaştı. Onu selamlayıp, ‘gel de tekerlekli sandalyeme otur’ dediğimde hiçbir negatif duygusu yoktu. Söylediğine göre, yakın çevresinde ve ailesinde, hiç kimsede motor nöron hastalığı yokmuş ama kendisi bizi merak ediyormuş. Bizimle ilgili bütün yargılar üzerinden tek tek geçtik ve ifadelerimizi argümanlarla, anekdotlar ve gerçek hayat örnekleriyle destekledik. Üçümüz de evliyiz, çocuk yetiştiriyoruz, çalışıyoruz ve eğitimimizi, akademik ve kişisel gelişimimizi tamamladık. Ona doğum yapmanın zorluğundan, doktorların ve uzmanların tutumlarından bahsettik. İnsanlar hala felcin veya diğer motor nöron hastalıklarının kalıtım yoluyla geçmeyeceğini bilmiyorlar. Toplumdan ayrı bir şekilde, kolonilerde değil kendi evlerimizde yaşıyoruz. Maalesef çok aşağılayıcı olan engelli-köyü gibi bir ibareyi de duydum. Vücudumun alt kısmının 1959’da sakatlandığını, ama hala bisiklete ve ata bindiğimi, yüzmeye çok gittiğimi ve hatta iki yıl boyunca küçük bir motosiklet kullandığımı duyunca şaşırdı. Genç adam bizimle vedalaşırken, bilinçaltından bile olsa artık kamu binalarındaki merdivenlere, toplu taşıma araçlarına ve genel olarak çevresine daha farklı bakacağını söyledi ki bunun sayımızdan etkilendiği için olmadığını düşünüyorum.

46


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.