Gül Şehri Diyarbakır

Page 265

gül, hasretle sevdayla karılır, kendisini gülün tezahüründe bulur. “Gül” denilince akla gelen peygamberdir, İslam İnancı’nda. İslam’ın resmedilme durumunda takındığı yasak, insan ve hayvan şekli dışında en çok gül için serbestliğe dönüşmüştür. Gül ile şekillendirilmek istenen birçok duygu vardır, serbest bırakılan. Cennette tasvir edilen bahçeler ve kokular için Kur’an-ı Kerim’de geçen birçok âyete ve Peygamberin hadis-i şerifine bakılabilir. Fikir adamları, ideallerinin gerçekleşmesinde karşılaşılan zorlukları tarif ederken” Her gülün bir dikeni vardır.” ifadesini sık kullanır, anlatılarında. Heykeltıraşın gülü tasviri vardır, bitkiler içinde şekillendirdiği, can vermek istediği. Bu can veriş, mana itibariyledir… Önceleri bahçelerde kişinin zevkine göre yetiştirilen gül, sonraları suya atılan taşın halkalar misali büyüyerek, birçok ülkede gül bahçelerinin oluşmasına zemin hazırlamış, hüküm süren sultanların, hükümdarların nazarında ehemmiyet arz etmiş, her saltanat süren padişahın, şahın, kralın, imparatorun köşkü, konağı, malikânesi bu gül bahçeler içinde farklı öneme haiz hale gelmiştir. Dün suyu ile bizim hayatımızda etken hale gelen gül, bu gün sektörel alanda oldukça getiriye sahip bir hammaddedir. Tıbbîyatta eczanın

bazen en çok aranan hammaddesi olan gül, günümüzde itriyat-koku dünyasının ana malzemesi haline gelmiştir. Tıbbiyatta hazmedici olma beraberinde birçok hastalığa deva olan gül, cerrahî alanda vazgeçilmezdi. Birçok yönüyle antioksidan, dezenfekte olmak üzere hijyen alanında kullanılan gül ürünleri, içecek alanında şerbet, şurub yiyecek alanında reçel, pasta, tatlı olmak üzere birçok alanda alternatif özelliğe sahiptir. Halen şişliklerde, iltihabî durumlarda, kadın hastalıklarında, cerrahî müdahalelerde, psikolojik tedavilerde geleneksel tedavide güle verilen kıymet söz konusudur. Biz, edebiyat alanında çalışan ve araştırma içinde olan biri olarak işin sağlık yönünü tıbbiyata bağlı bilirken, edebiyat alanında birçok şair, gülsüz bir hayat düşünmemiştir. Doğu kültüründe hayata dair manalar sembollerle anlam kazanır, anlaşılmak üzere çoğunlukla. Gül sevileni sembolize eder, halk şiirinde; sevene “Bülbül” denilir. Kerem’e, Ferhat’a, Mecnun’a, Mem’e karşılık Aslı, Şirin, Leyla, Zin söz konusudur. Halk şirinde olan bu tarz yaklaşım, Divan Şirinde de egemen motiſtir. Fuzulî’nin Su

Gül Şehri Diyarbakır Sempozyumu 24 Mayıs 2011 265


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.