EmuTech 2. Sayı

Page 1


ĠÇĠNDEKĠLER 1-

Doğu Akdeniz Üniversitesi IEEE

Öğrenci Kulüpleri Üniversitelerin Atölyeleridir

Öğrenci Kolu

Hüseyin ALP

2-

Laptop Teknolojisi Erna KURT

3-

USB 3.1 Geliyor, Kablolar DeğiĢiyor Furkan KUK

5-

Bilgisayar Tasarımında Kullanılan Teknolojinin Sonuna Geldik! (mi?) Prof. Dr. Hasan AMCA

7-

ABS Sistemi

DanıĢman Hoca: Prof. Dr. Aykut HOCANIN

Yönetim Kurulu

Hakkı AÇIKEL

9-

Kuzey Kıbrıs’ta Elektrik Enerjisi Sorunu ve Çözüm Önerileri Dr. Hasan DEMĠREL

11- Yenilenebilir Enerji Geleceği Burak Burkay DOĞAN

13- Arduino Gökhan AY

14- ABET Program Ölçütleri Prof. Dr. Aykut HOCANIN

BaĢkan: Hüseyin ALP DıĢiĢlerden Sorumlu BaĢkan Yrd: Akın Burak TAġ ĠçiĢlerden Sorumlu BaĢkan Yrd: Taygun KARA Finans Direktörü: Olgu Mert KAYMAKÇI Genel Sekreter: Cansu ÜLKER

17- BaĢarı ve Kariyer Harun TAġÇI

21- Sosyal Medya Çağlar KOTOOĞLU

22- ElektrikPort Ġle Keyifli Bir Röportaj Sinan SARI

25- Batman Arkham Origins Yusuf Ġslam BÜLBÜL

27- Haber

Emeği Geçenler e-Dergi Komitesi BaĢkanı Sinan SARI

Daü-IEEE

Kapak Dizayn Buğrahan TOKUYUCU

ĠLETĠġĠM ieee.emu.edu.tr DAÜ-IEEE Öğrenci Kolu

dauieee@gmail.com

Doğu Akdeniz Üniversitesi Elektrik & Elektronik Mühendisliği Binası

facebook.com/emuieee

Zemin Kat, 009 Tel: 0392 630 27 84

twitter.com/IEEE_EMU

KKTC / Gazimağusa


Hüseyin ALP DAÜ-IEEE Öğrenci Kolu Yönetim Kurulu Başkanı Elektrik-Elektronik Mühendisliği

Öğrenci Kulüpleri Üniversitelerin Atölyeleridir “ 2009 yılından beri IEEE Kulübü içerisinde olmam beni böyle bir yazı yazmaya iten en önemli etken olmakla beraber üniversite hayatımda ki en güzel meşguliyetim olmaya devam ediyor. Genel bir yazı ile Öğrenci Kulüpleri’ne bakış açınıza bir pencere daha açmak maksadı ile…” Öğrenci Kulüpleri; paylaĢımın, arkadaĢlığın, ekip ruhunun, üretmenin organizasyonlarla pekiĢtiği yaratıcı meclislerdir. Bazıları iĢin içine girer benimser, bazıları hiç önemsemez ama çoğunluk bir Ģekilde uğrar yada yakınlarından geçer. Öğrenci Kulübü denildiğinde benim için anahtar kelime “gönüllülük” tür. ĠĢte!, olay tamda bu noktada baĢlıyor. MaaĢlı bir çalıĢan değilsinizdir mesaileriniz; yetiĢmesi gereken etkinlikler, organizasyonlar, seminerler, yarıĢmalar, ne yapabiliriz, nasıl yapacağız, iĢ bölümü derken uzar gider. KarĢılığında ki ödeme, rakamların yan yana gelmesiyle oluĢan banknot yerine: “tebrik ederiz, kutlarız, baĢarılarınızın devamını dileriz” gibi cümleler ile yapılır. KiĢisel geliĢim hesabınıza yada siz adını nasıl tanımlarsanız tecrübe, kariyer olarak düĢünebileceğimiz fonlara aktarılır. Ve birikim baĢlar… Bu birikime yön vermek ve artırmak daha çok kazanmak sizin elinizdedir. Sosyal çevrenizle paylaĢarak “kısa vadede”, sizden sonra katılanlara aktarım yaparak ise “uzun vadede” değerli bir yatırıma dönüĢtürebilirsiniz. Öğrenci Kulüpleri‟nin çok fazla yazılı kanunları yoktur, hiyerarĢik yapıları çoğu zaman katı olarak iĢlemez bunu saygının hakimliği ile sürekli kılarlar. “Bu benim vazifem değil” diyerekten kenara çekilmenin zor olduğu herkesin iĢin bir ucundan tuttuğu zaman zaman imece usulü çalıĢtıkları bir ortamları vardır. Ortam, farklı karakterler ve bu karakterlerin türevlerine ev sahipliği yapsa da uzlaĢmak o kadar da zor değildir. Yani, siyasi meclislere göre uzlaĢmak için çok fazla Ģart ve koĢulları yoktur. “Siz ne yapıyorsunuz ki?” diyenlere “sende katıl, beraber yapalım” diyerekten davetkâr bir bakıĢ açıları vardır. Büyük olasılıkla çoğumuz “üniversiteye gittiğimde…” diye baĢlayan ve sıralanan cümleler kurmuĢuzdur. Ne kadarını yaĢadığımız ya da yaĢayacağımızdan ziyade “üniversite yıllarını nasıl yaĢamalı?” sorusuna cevap aramak daha doğru olsa gerek. Ben, bu yazımda bu soruya cevap olanlardan bir tanesine değinmeye çalıĢtım... Özetle; Mühendislik, kariyer, tiyatro, eğlence, müzik, Ģiir gibi farklı amaç ve isimleri olan hepsinden farklı kazanımlarınızın olacağı üniversitelerdeki sizlere ait olan atölyelerin adıdır Öğrenci Kulüpleri. Ancak, katılmadan önce araĢtırmak, gözlemlemek ve sorgulamak gerekir. Dergimizi okurken sizlerde göreceksiniz ki farklı kategorilerde akademisyen, öğrenciler ve iĢ hayatında baĢarılı kiĢilerden oluĢan güzel bir resim var. Bu resmin oluĢumunda tuvale değen ilk fırçadan son fırçaya kadar olan çalıĢma öğrenci kulüplerinin ne yaptığını gösteren ufak bir örnek olabilir.

Saygı ve sevgilerimle..

EmuTech | 1


Erna KURT Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği

TEKNOLOJİ

‘Laptop’ Teknolojisi Teknoloji tamamıyla hayatımıza girmiĢ durumda ve hız kesmeden büyüyerek bizleri kendisine daha da muhtaç hale getiriyor. Cep telefonları, tabletler, arabalar hatta beyaz eĢyalar.. Ama bunlardan en önemlisi ki bence en hızlı büyümekte olanı “Laptop” teknolojisi. Çok değil bundan sadece 4-5 yıl önce hayal dediğimiz teknolojik ürünler artık çok ucuz fiyatlara teknoloji marketlerin raflarında boy gösteriyor. Önceden, bilgisayar oyunları tutkunu olarak “param olunca sadece oyun için bir masaüstü bilgisayarı toplayacağım” derdim. Ama Ģimdi iyi bir „Laptop‟ da iĢimizi görür oldu, nitekim kullanıyorum da. Peki ne oldu da bu kadar hızlı geliĢti her Ģey. Laptop‟ların geliĢim süreçlerine bir göz attığımızda aslında çok da eskilere gitmeye gerek yok. Ama ĢaĢırmamak da elde değil. Çünkü dünyanın ilk „Laptop‟ bilgisayarını kullanabilmek için çok güçlü dizlere sahip olmak lazımdı! “Bilgisayar kullanıcılarına geçmiĢe yolculuk yaptıran Ġngiliz Daily Mail Gazetesi ilk dizüstü bilgisayar Osborne 1‟i anımsattı. 1981‟de geliĢtirilen 10.8 kiloluk bilgisayarın ekranı 12.7 santimetre geniĢliğindeydi ve 64 kb‟lık hafızası vardı. Fiyatı ise 1800 dolardı”. AĢağı yukarı 30 yıl önce insanlar yanlarında 10 kiloluk bir makine ile geziyorlardı. Bunun yanında 1989 yılında Apple Ģirketinin ürettiği ilk “Laptop” diye tabir edilen bilgisayar modeli ise: Macintosh Portable‟dı. ÇeĢitli yazılım eklentileriyle mevcut teknolojinin bile hızını artırabiliyorsunuz. Örneğin, INTEL TURBO BOOST sayesinde 2,6 GHz olarak aldığınız bir iĢlemci kullandığınız yazılıma göre otomatik olarak performansı 3 GHz e kadar arttırılabiliyor. INTEL SMART CACHE bellek, INTEL QUICK PAHT teknolojisi vs. ise diğer özelliklerden bir kaçı.

Apple A.ġ. 'nin ilk pille çalıĢan taĢınabilir dizüstü bilgisayar.

Dizüstü bilgisayarlar ilk çıktıklarında büyük ilgi görmelerine rağmen hızlı bir Ģekilde yaygınlaĢmamıĢtır. Önce iĢ dünyasına ve iĢ adamlarına hizmet etmiĢ daha sonrada üretim maliyetinin ucuzlamasıyla ev kullanıcılarına ulaĢmıĢtır. Sizce de hızlı bir geliĢim süreci değil mi? Ve Ģimdiye baktığımızda eskileri hayal bile edemiyoruz. Özellikle Intel ve AMD iĢlemciler aldı baĢlarını gidiyorlar.

EmuTech | 2

Sonuç olarak Laptop‟lar hayatın bir parçası haline gelmiĢ durumda. Daha önceden hiç düĢünmediğimiz teknolojik ürünler bizlere sunuluyor ve bir bakmıĢız onlarsız yaĢayamaz olmuĢuz. Günümüzde dizüstü bilgisayarlar, en önemli rakipleri masaüstü bilgisayarlarla yarıĢır ölçüye gelmiĢ hatta bu yarıĢı bir adım önde götürmeye baĢlamıĢlardır. Ġlk çıktıklarında çok yüksek fiyatlardan satıĢa sunulan dizüstü bilgisayarlar günümüzde daha da ucuzlayarak daha geniĢ bir kesimin eriĢebileceği duruma gelmiĢtir. Yazımı bunun sonu nereye varacak sorusunun merakıyla bitiriyorum.


Furkan KUK Bilgisayar Mühendisliği

TEKNOLOJİ

USB 3.1 Geliyor, Kablolar Değişiyor! Elektronik aletlerle veya bilgisayar ile haĢır neĢir olan herkesin az çok bildiği bir terimdir "USB". Vikipedi'ye bakacak olursak; "USB, İngilizce "Universal Serial Bus" kelimesinin kısaltmasıdır. USB'nin Türkçesi "Evrensel Seri Veriyolu"dur. USB dış donanımların bilgisayar ile bağlantı kurabilmesini sağlayan seri yapılı bir bağlantı biçimidir. Son sürümü 3.0'dır. 600 MByte/sn'lik aktarım hızı vardır." der bize. Yakında gelecek olan USB 3.1 standartı ile birçok özelliği değişecek olan USB'yi birazda tarihsel açıdan inceleyip gelecek olan yeni standarta ve getirdiklerine göz atacağız. USB arabiriminin geliştirilmesi Hewlett Packard firması ile başlamıştır. Fakat o zamanlar HP Arabirim Bus'ı olarak anılmaktaydı. Bu arabirimin sadece HP'ye yani tek bir firmaya ait olması lisans ücretleri ve buna benzer sebeplerden dolayı istenmeyen bir durum olduğundan USB standartlarını belirlemek üzere bir örgüt kurulmuştur. Bu örgütte bulunan şirketler Intel, Microsoft, NEC, Philips HP ve Compaq'dır. Ocak 1996 tarihinde ilk olarak USB 1.0 sürümü devreye girmiş, hemen ardından Eylül 1998' de ise USB 1.1 sürümleri hazırlanmıştır. USB 1.1 ile gelen özelliklerden bir tanesi Kesme OUT transfer tipi'nin ve yüksek hız desteğinin eklenmesidir. Aralık 2000'de ise mini-B tipi konnektör eklenmiştir. USB arabirimine destek veren ilk işletim sistemi Windows 98 kadar kuvvetli olmasada Windows 95'dir. Fakat bu arabirim Windows 98 işletim sistemi ile yaygınlaşmıştır. Şu anda en çok kullanılan veri aktarım yoludur ve piyasadaki her bilgisayarda bulunmaktadır. Tüm gelişmelerden sonra en büyük adım olan USB 2.0 geliştirildi. 20 kat olması hedeflenen transfer hızı 40 kat olarak belirlenmiş ve transfer hızı saniyede 480MBit yani 60MB olmuştur. Günümüzde bu hızın USB 3.1 standartının gelmesiyle 10 Gbps'a kadar ilerlemesi planlanıyor.

EmuTech | 3


TEKNOLOJİ

Hayatımızın bir parçası olan ve 90′ların ortalarından itibaren kullanmaya başladığımız USB teknolojisi artık büyük bir değişikliğe gidiyor. Bu yıl içinde USB 3.1 standartı piyasada olacak ve yeni standart ile beraber birkaç köklü değişiklik bizleri bekliyor.

Teknik olarak söylemek gerekirse USB 3.0, 8b/10b kodlamasını kullanıyordu, bu ise 8 bit'lik verinin 2 bit'inin hata düzeltmede kullanılması anlamına geliyordu. USB 3.1 ise 128b/132b kodlamasını kullandığından aktarılan ek verinin boyutu, yüzde 20'den yüzde 3'e düşecek. Kablo içindeki teller ayrı ayrı izole edildiğinden sinyal kaybı azaltacak. Daha anlaşılır biçimde açıklarsak; Yeni gelen standart önceki sürümleri kapsamayacak. USB 3.1′ de bizi çift taraflı kullanım sunan bağlantı bekliyor. Bilindiği gibi günümüzde USB'lerde Erkek ve Dişi olmak üzere iki giriş üzerine kurulu bir sistem bulunmakta ve USB aygıtı herhangi bir porta takarken çok yaşadığımız “Dur, ters taktın!” derdi ortadan kalkacak. Diğer bir değişle Type-C adı verilen bu bağlantı tipi ile kablolar değişecek. Yeni girişlerin akıllı telefonlardaki gibi ince bir yapıya sahip olması ve tak çalıştır modunda geleceği düşünülüyor.

EmuTech | 4

Bu sayede akıllı cihazlarda ara bağlantı kablosu ile USB cihaza erişimi sağlayan "OTG" sistemine gerek kalmayacak. Mevcut eski standart USB kullanıcıları elindeki kabloları çöpe atmak ve bir dönüştürücü almak zorunda kalacak diyebiliriz. Yeni standartla beraber 10 Gbps veri taşıma hızına kadar çıkabileceğiz. Bu sayede HD veri aktarımı ve daha büyük dosyalara daha kısa zamanda erişme imkanına sahip olacağız. Ayrıca USB 3.1 ile 100 W’lık bir güç çıkışına erişebileceğiz. Standarttaki bu hızlı değişiklik şüphesiz Apple'ın kullandığı Thunderbolt teknolojisinin büyük ilerleme kaydetmesinden. Edinilen bilgilere göre, kullanıma sunulacak olan USB 3.1 diğer ismiyle "SuperSpeed+", üreticilere test amaçlı dağıtılmaya başlanmış durumda ve teknolojinin bu yılın 3. çeyreğinden itibaren kullanıma sunulması hedefleniyor.


Prof. Dr. Hasan AMCA Mühendislik Fakültesi Dekanı Doğu Akdeniz Üniversitesi

BİLİM

Bilgisayar Tasarımında Kullanılan Teknolojinin Sonuna Geldik! (mi?) Bundan 12 yıl önce Cumhuriyet Gazetesi Bilim ve Teknik dergisine, “Bilgisayarlar 2008 Yılından Sonra Artık Hızlanamayacak” baĢlıklı, Hasan Amca ve Alper Doğanalp imzalı bir yazı yazmıĢtık. Buradaki tahminimiz, “Moor Kanunu”na göre her 1.5 yıl içerisinde bilgisayarların içerisinde kullanılan ve bilgisayarların hem iĢlem yaparken hem de verileri saklarken kullandığı transistör denen elemanların boyu 2 kat küçülmekteydi. Bu durumda 2008 yılında bir transistörün boyu küçülerek bir foton (ıĢığı meydana getiren en küçük parçacığa foton denir) boyuna eriĢecekti. Sonuç olarak, verilerin bilgisayarın beyninde kat edeceği yol da küçülecekti. Bu durumda bilgisayar beynindeki veriler bir elemandan diğer elemana geçerek iĢlemleri tamamlarken de çok hızlı olacaklardı. Kuantum fiziği kurallarına göre fotondan daha küçük fiziksel bir cisim olamayacağına göre, transistörlerin boyu da bir foton boyundan daha küçük olamayacaktır. Bu durumda bilgisayarların beynini meydana getiren ve çekirdek denen cihazların hızı da artık artamayacaktı. 2000 yılında düĢündüğümüz kehanet gerçekleĢti. Bugün artık bilgisayarların çekirdek hızı 4 GHz (GihaHertz) civarında kalmıĢtır. Peki, bu ne demektir? Son 50 yıl içerisinde yaĢadığımız teknolojik geliĢmeleri bilgisayarlara borçluyuz. Daha yüksek çekirdek hızına sahip bilgisayarlar geliĢtikçe ve de bilgisayarlar daha geniĢ depolama kapasitesine (hafızaya) sahip olunca, çok daha karmaĢık iĢlem yapabilmekteydiler. Örneğin, Çin‟de yapılan bir nüfus sayımında 1.5 milyar kiĢi sayılmıĢtı. Çin halkını yaĢlarına göre küçükten büyüğe doğru sıralayıp istatistiki bir bilgi elde etmeye çalıĢalım. Her kiĢi için 20 tane farklı veri kaydedilen bir veri tabanı üzerinde çalıĢılacağını düĢünelim. Bu durumda her verinin iĢlenmesi için ortalama 500 saat tıklaması kadar zaman geçeceği düĢünülürse, kiĢi baĢına 10000 saat tıklaması kadar zaman geçecek. 4 GHz hızla çalıĢan bir bilgisayarın saat tıklama süresi saniyenin 4 milyarda biri kadar zaman alır; yani 0.250 nano saniye olacak. Bu iĢlemi 1.5 milyar kiĢi üzerine uyguladığımızda ise 3750 saniye zaman alacaktır. Bir günün 86000 saniye olduğunu bildiğimize göre, bu iĢlem yaklaĢık yarım gün sürecek. 1975 yılında bilgisayarların çekirdek hızının 4 KHz olduğunu düĢünürsek, bu iĢlemi tamamlamak 43 bin 604 gün sürecekti. Yani, bilgisayarların çekirdek hızının artmasıyla, daha önce mümkün olmayan birçok Ģey mümkün olmaya baĢlamıĢtır. Unutmadan söyleyeyim, çekirdek hızının artmasını destekleyen teknoloji ayni zamanda muazzam bir enerji tasarrufu da sağlıyordu. Bugün geldiğimiz noktada artık bilgisayarların çözemeyeceği problem kalmamıĢ gibidir. Bir baĢka karĢılaĢtırma da Ģöyle yapılabilir. 1975 yılında bir Ford Mustang 200 km/saat gidebilirdi. Ayni dönemde bir bilgisayar 4KHz hızla çalıĢıyordu. Bilgisayarların hızının bugün için 4GHz olmuĢ, yani bilgisayarlar 1 milyon kat hızlanmıĢ. Eğer arabalar da aynı oranda hızlansaydı, bugün bir Ford Mustang‟ın 200,000,000 km/ saat (yani 200 Milyon km/saat) hızla gitmesi gerekirdi. Ġyi ki bu gerçekleĢmedi, yoksa bizim gençlerin hali yaman olurdu.

EmuTech | 5


BİLİM

Bilgisayarların çekirdek hızının artmaması, bilgisayarların artık daha hızlı olamayacağı anlamına geliyor (mu?). Bu durumda daha fazla bilgi-iĢlem yapabilmek için birden fazla çekirdeğin yan yana çalıĢtığı bilgisayarlara doğru gidilecektir. Nitekim oldu da. Bugün bilgisayar almak için çarĢıya gittiğinizde çift çekirdek veya dört çekirdek hatta 8 çekirdek bilgisayarların olduğunu görürsünüz. Tabii bu çare değildi ama Quantum fiziğin de sonuna gelinmiĢti. Fizikçiler yani bir yöntem buluncaya kadar bilgisayarları hızlandırmak için çekirdek sayısını artırdıkça artıracağız. Bu durumda da bilgisayarların pil boyutu ve kapasitesi sürekli artması gerekecek tabii ki. Çünkü çekirdek sayısı arttıkça bilgisayarların harcadığı enerji de artacaktır. 1975‟den 2010‟a kadar geçen 35 yıllık içerisindeki gibi hızlanmasını sağlayabilmek için gerekli enerjiyi sağlamak amacıyla her bilgisayarın yanına bir de nükleer reaktör koymamız gerekecek. Fizikçilerin üzerinde çalıĢtığı yöntemlerden biri, adı bölünemeyen en küçük parça anlamına gelen atom‟u daha küçük parçalara bölüp, Quantum fiziğin ötesine geçmek ve Mezoskobik fizik kurallarını geliĢtirmektir. Fakat yakın gelecekte bu pek mümkün görünmemektedir. Bir baĢka yöntem de organik bilgisayarlara geçmek. Fakat organik bilgisayarların henüz çok riskli olduğu bilinmektedir. Bugün için hem üretilmeleri ve programlanmaları çok zor, hem de güvenliklerini sağlamak. Gelecekte organik bilgisayarların nasıl geliĢeceği henüz bir bilinmeyen. Bu nedenle yakın bir gelecekte organik bilgisayarların geliĢimi konusunda pek ümit yok. Peki, bilgisayarların geliĢimindeki hızlanma yavaĢlarsa bu teknolojik geliĢmeyi de yavaĢlatır mı? Pek tabii ki yavaĢlatır. Bu nedenle bugün için bilim adamları ve uygulayıcılar, mevcut teknolojileri sosyal hayatın parçası haline gelebilecek uygulamalara dönüĢtürmekle meĢgul oluyorlar. Facebook, Twitter, el bilgisayarları, Google gözlükleri, Xbox, V, gibi uygulamalar da bunun en iyi örnekleridirler.

EmuTech | 6


Hakkı AÇIKEL Makine Mühendisliği

BİLİM

ABS Sistemi Günümüz araçlarının çoğunlukla hepsinde kullanılan bu sistemi biraz daha yakından tanıyalım. Bu sistemi Kilitlenme KarĢıtı Fren Sistemi olarak da adlandırabiliriz. ABS fren sisteminin mazisine baktığımızda bu buluĢun hayata geçirilmesi uzun yıllara tekabül etmiĢtir. Sistemin mazisi 1920‟li yıllara kadar gitmektedir. Almanya‟da Voisin firması „Frenlemenin tekerlekleri kilitlemesini önleyici donanım‟ tanımıyla hidrolik sistemle çalıĢan ilk örneğini Almanya‟da hayata geçirerek patentini almıĢtır. Sistem daha sonraki yıllarda ilk olarak uçaklarda ve 1967 yılında da bir Ġngiliz üretici tarafından otomobillerde denenmiĢtir. TümleĢik devre sistemlerinin seri olarak üretilebilmesi 70'li yıllarda gerçekleĢince ve otomobillerin tekerleklerine yerleĢtirilen devir sayaçlarının da geliĢtirilip hatasız çalıĢmaları sağlanınca atılım gerçekleĢmiĢtir. Bu sistemle birlikte artık pazarlamada yeni bir trend kazanmıĢtır. ABS sisteminin ilk ağırlığı 6 kg iken Elektronik endüstrisindeki geliĢmeyle ABS fren sistemi daha küçük, daha ucuz ve daha kolaya doğru geliĢmiĢtir ve bu sistemin ağırlığı 2,6 kg a kadar düĢürülmüĢtür. Günümüzde ise bu ağırlık 5 kat daha küçültülmüĢtür. Yakalanan son teknolojiyle ABS' nin küçük otomobillerde bile kullanılabilirliği oluĢmuĢtur. Bu sistemin kullanılma amacı ise genel olarak, kaygan zeminlerde ani ve stabil bir Ģekilde durmayı sağlayan fren sistemi olarak tanımlanır. Kaygan bir zeminde acemi bir sürücü; eğer aracında ABS sistemi varsa, ABS olmayan usta bir sürücüye göre çok daha rahat ve erken durabilir. Sistem bilgisayar kontrollü çalıĢtığından sürücü sadece frene basılı tutar, gerisini sistem otomatik halleder. ABS bir nevi basınç sınırlaması esasına göre çalıĢır. Bunu sensörler yardımıyla yapar. ABS‟ siz bir araçla tam frenleme yaptığınızda aracın ağırlık merkezi öne doğru kayıp ön tekerlekler üzerine binen yük kat be kat arttığında, eğer aynı kuvvetle frene basmaya devam ederseniz tekerlekler tamamen kilitlenir ve kızaklama dediğimiz olay baĢlar. Kızaklama çok tehlikelidir. Çünkü, araç düz bir çizgi üzerinde direksiyondan bağımsız hareket etmeye baĢlar. Direksiyon kontrolünün sürücüden çıkması da, muhtemel bir kazanın habercisidir.

ABS sistemi tekerleğin kızaklayacağını fark ettiği anda gücü keser ve freni boĢaltır, ardından pompa ile hidroliği tekrar basarak frene yüklenir. Bunu 1 saniye içerisinde tam 15 kez yapar ve bu sayede araç direksiyon kontrolünden çıkmadan yavaĢlayıp, güvenli biçimde durabilir. Sistemi teknik olarak incelediğimizde 4 ana bölümden meydana gelir. Bunları Ģu Ģekilde sıralayabiliriz; -Hız ve Yanal Hız Sensörü -Valf -ABS Hidrolik Pompa -Elektronik Kontrol Ünitesi

EmuTech | 7


BİLİM Hız ve Yanal Hız Sensörleri Aracın dört tekerleğine de bağlı olan bu sensörler, tekerleğin kilitlenmesini sağlar ve hareketlerini hissedip kontrolcüye veri olarak göndermekle görevlidir.

ABS Hidrolik Pompa Valftan hat kesildiğinde kaybedilen basıncı tekrar kazanmak için pompa aracılığıyla hidrolik sıvısı basılır. Bu durum her valf hattı kestiğinde tekrar ve tekrar gerçekleĢtirilir.

Valf Sistemdeki fren hattında yer alan valflar, ABS fren sistemi tarafından kontrol edilir.

Elektronik Kontrol Ünitesi

Valflar üç halde çalıĢırlar, bunlar:  Birinci pozisyon, valf açık; kaliper içerisindeki pistonlara tam güç verilerek frenleme yapılır.  Ġkinci pozisyon, valf hattı keser; pistona giden hat üzerinde hidrolik akıĢını keser ve pedala ne kadar basılsa da güç iletilmez.  Üçüncü pozisyon, yarı açık; bu modda bir miktar hidroliğin geçiĢine izin verilip pistona basınç uygulanırken bir yandan da fren gücü kontrol altında tutulur yani hat tamamen açılmaz.

Araba içerisine yerleĢtirilmiĢ, hız sensörünü ve valfları izleyip kontrol eden bilgisayar beynidir. Sistem eğer bir hata bulursa kendini kapalı pozisyona alıp, normal fren gibi çalıĢma komutunu da yine buradan alır.

EmuTech | 8

Sonuç olarak ABS, tekerleklerin ani frenleme esnasında kızaklamasını engelleyip maksimum fren gücünün sağlanması için görev yapan bilgisayar kontrollü bir frenleme sistemidir.


Dr. Hasan DEMĠREL Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Başkan Yardımcısı Doğu Akdeniz Üniversitesi

ELEKTRİK

Kuzey Kıbrıs’ta Elektrik Enerjisi Sorunu ve Çözüm Önerileri 1. GiriĢ Kuzey Kıbrıs‟ta gerçekleĢtirilen 2004 referandumu ile ortaya çıkan beklentiler sonrasında yerli ve yabancı yatırımcıların oluĢturduğu dinamizm sayesinde birçok sektörde, önceden planlanmamıĢ hızlı ve kontrol dıĢı bir geliĢme yaĢanmıĢtır. TamamlanmıĢ ve devam etmekte olan yatırımlar katlanarak büyüyen bir enerji ihtiyacı oluĢturmuĢtur. Artmakta olan enerji tüketimi çerçevesinde elektrik enerjisi ihtiyacı her geçen gün artmaktadır. KKTC‟nin elektrik ihtiyacı kamu ve özel sektör kuruluĢları tarafından iĢletilen elektrik santralleri ile karĢılanmaktadır. Güney Kıbrıs‟ta 2011 yılında yaĢanan ve Larnaka‟daki Vasiliko Elektrik Santralı’nın devre dışı kaldığı olay sonrasında Güney Kıbrıs ile KKTC yüksek gerilim hatları arasında bağlantı kurulmuş ve 2 yıl kadar Güney Kıbrıs’a elektrik enerjisi ihraç edilmişti. Bu bağlantı fiziksel olarak mevcut olduğu halde siyasi sorunlardan dolayı KKTC ile Güney Kıbrıs arasında enterkonnekte bir sisteme hâlâ daha geçilememiştir. Dolayısıyla, KKTC tüm elektrik ihtiyacını yerel santrallerden karşılamaktadır. 2. Elektrik Enerji Santralleri ve Kurulu Güç KKTC‟de Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIBTEK) santralleri yanında alım garantisi modeli ile çalıĢtırılan özel sektör kuruluĢu olan AKSA Enerji Ģirketine ait bir santral vardır. Elektrik enerjisi üreten santraller ile ilgili envanter Tablo 1‟de verilmektedir. Görülebileceği üzere, ülkemizde toplam kurulu güç 406.3 MW olmakla birlikte, ekonomik ömrünü tamamlamıĢ gaz tribünleri çıkarıldığında ve fiili maksimum güç değerleri ele alındığında KKTC‟de toplam fiili kapasite 293 MW gücündedir. Bu kapasitenin %99.66‟lık bölümüne denk gelen 292 MW‟lık üretimi KIBTEK tarafından iĢletilen Teknecik Santrali ve AKSA Enerji tarafından iĢletilen Kalecik Elektrik Santralı fosil yakıt (fuel oil) kullanarak karĢılamaktadır. Fiili kapasitenin %0.34‟lük bölümüne denk gelen 1 MW‟lık kısmını ise KIBTEK tarafından iĢletilen Serhatköy‟deki PV (Fotovoltaik) Santralı karĢılamaktadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üretiminde Avrupa Birliği (AB)‟nin 2020 hedefi %20‟dir. AB perspektifine sahip olan KKTC‟nin yenilenebilir enerji üretiminin toplam elektrik üretimdeki payının % 0.34‟lük seviyeden kabul edilir seviyelere çıkarılması gerekmektedir. Tablo 1: KKTC’nin Elektrik Üretim Envanteri

KKTC‟de 2013 yılı itibarı ile ülkenin maksimum enerji talebi en yoğun (maximum peak) saatlerde 280 MW‟a ulaĢmaktadır. Mevcut kapasite bunu karĢılayabildiği halde yapılan ölçümlerde her yıl %5‟lik bir talep artıĢı olduğu tespit edilmiĢtir. Bu bağlamda her yıl 15 MW civarında ek kapasite artıĢına ihtiyaç vardır.

EmuTech | 9


ELEKTRİK

KIBTEK tarafından Ģu anda bu talebi karĢılamaya yönelik herhangi yeni bir santral yatırımı projesi yoktur. Bu durumda enerji açığını giderebilecek tek alternatif AKSA Enerji‟nin artan bu talebi karĢılaması seçeneğidir. AKSA Enerji‟ye sağlanan alım garantisi sebebiyle en yoğun talebin olmadığı zamanlarda bile sözleĢme gereği öngörülen seviyede enerji tedariki yapılmaktadır. Dolayısıyla, talebin en düĢük olduğu durumlarda bile AKSA Enerji‟den alınan elektrik enerji seviyesi sabit olduğundan KIBTEK santralleri verimsiz seviyelerde çalıĢmakta ve böylelikle üretim maliyetleri artmaktadır. 2013 itibarıyla AKSA Enerji‟nin toplam üretim içerisindeki payı % 58 seviyesine ulaĢmıĢtır. Ortaya çıkan maliyet sorununun giderilmesi için alım garantisi modeli yerine enterkonnekte sisteme geçilmeli ve KIBTEK santrallerinin karĢılayamadığı durumlarda ihtiyaca göre enerji alımı yapılmalıdır. Bu model çok yüksek seviyelere ulaĢan KIBTEK üretim maliyetlerini ekonomik seviyelere çekecektir. 3. Çözüm Önerileri – Elektrik Enerjisi Master Planı Mevcut sorunlar ve gelecekte karĢılaĢacağımız sorunlara yönelik sistematik bir çalıĢma kapsamında KKTC‟de bir Elektrik Enerjisi Master Planı oluĢturulmalıdır. Master Plan çerçevesinde beĢer yıllık vadelere yayılan stratejik planlar dahilinde projeler gerçekleĢtirilebilir. Bu master plan hazırlanırken KIBTEK yanında, üniversitelerden uzman akademik kadrolar, sanayi temsilcileri ile Elektrik Mühendisleri Odası ve Makine Mühendisliği odaları gibi sivil toplum kuruluĢlarının katılımı büyük önem arz etmektedir. AĢağıda, master plan çerçevesinde oluĢturulacak olan beĢ yıllık dönemlere ait örnek olabilecek öneriler sıralanmıĢtır. 3.1 Elektrik Enerjisi Master Planı - Birinci 5 Yıllık Plan: Birinci beĢ yıllık plan çerçevesinde alınabilecek önlemler aĢağıda özetlenebilir.  Yenilenebilir Enerji Yasası kapsamında Yenilenebilir Enerji Kurulunun çalıĢmalarına hemen baĢlayarak kiĢisel ve kurumsal tüketicilere güneĢ enerjisi ve rüzgar enerjisi kaynaklarından üretim yapmalarına izin verilmesi. Ġhtiyaç fazlası üretime alım garantisi verilerek yatırımcıların teĢvik edilmesi.  Çoklu tarifeye geçilerek elektrik enerjisi talebinin en yoğun tüketimin olduğu saatler dıĢına kaydırılması ve dolayısıyla gün içerisindeki arz-talep dengesizliğinin giderilerek üretim maliyetlerinin düĢürülmesi.  Ön ödemeli akıllı sayaç sistemlerinin yaygınlaĢtırılması ile tahsilat sorununun azaltılması.

3.2 Elektrik Enerjisi Master Planı –Ġkinci 5 Yıllık Plan: Ġkinci beĢ yıllık plan çerçevesinde alınabilecek önlemler aĢağıda sıralanmaktadır.  2013 yıl sonu itibariyle uygulamaya giren Malta modeli örnek alınarak Türkiye ile KKTC arasında denizaltı kablosu bağlantısının projelendirilmesi ve uygulamaya alınması. Bu projenin alım garantisi dıĢında bir model ile, örneğin ihtiyaca göre enerji alımına izin veren enterkonnekte bir sistem ile çalıĢtırılması daha yararlı olacaktır. Bu model ile yerli üretim maliyetleri daha daha düĢük seviyelerde tutulabileceğinden yerli üretimin sürdürülebilir olması sağlanabilecektir.  KKTC genelinde atıl durumda olan alternatif enerji kaynakları ile ilgili bir envanter çalıĢması yapılması ve uygun olanların üretime kazandırılması. Örneğin, kanalizasyon arıtma ve çöp toplama merkezlerinde uygulanacak projelerle bio gaz ve bio kütle kaynaklarından elektrik enerjisi üretilmesi isabetli olacaktır.  Klasik PV (Fotovoltaik) tabanlı güneĢ enerjisinden elektrik üreten sistemler yanında daha yenilikçi ve depolamaya da izin veren Isıl Güneş (solar-thermal) enerji sistemleri kapsamında enerji kuleleri ile yoğunlaştırıcılı kollektörler ve buhar motorları gibi sistemler konusunda üniversitelerde yapılacak olan projelere finansman sağlanması.

Üçüncü, dördüncü ve daha sonraki dönemlere ait beĢer yıllık planların oluĢturulabilmesi için dünyanın farkı ülkelerinde uygulanan plan, proje ve uygulamaların incelenerek KKTC‟nin ihtiyaçlarına göre uyarlanması yerinde olacaktır.

EmuTech | 10


Burak Burkay DOĞAN DAÜ Elektronik Kulübü BaĢkanı Elektrik-Elektronik Mühendisliği

ELEKTRİK

Yenilenebilir Enerji Geleceği Dünyanın, 21. yüzyılda karĢı karĢıya bulunduğu en büyük sorunlardan biri güvenli enerji tedariğidir. Günümüzde, ülkelerin enerjiyi üretme ve kullanma biçimi sürdürülebilir değildir. Bunun en açık kanıtı insan kaynaklı iklim değiĢikliğidir. Enerji tüketiminin 1990-2008 yılları arasında yüzde 40 arttığı dünyada, enerjinin yüzde 80‟i fosil kaynaklıdır. Fosil yakıtlara bağımlılık ekonomiye yük oluĢturmanın yanı sıra iklim değiĢikliğine neden olan sera gazlarının atmosferde birikmesine de yol açmaktadır. Ġklim değiĢikliğinin hem insanlık, hem de gezegenimiz için geri dönülemez sonuçlara yol açmasını önlemek için küresel ısınmayı 1,5 derecenin altında tutmamız gerekmektedir. BaĢka bir deyiĢle, atmosferdeki sera gazı seviyesini 350 ppm ile sabitlemek zorundayız. Bunun tek yolu fosil yakıtların enerji üretimindeki payını azaltmak ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmektir. WWF tarafından yayınlanan “Enerji Raporu: 2050‟de %100 Yenilenebilir Enerji2” 2050 yılına kadar küresel enerji arzının tamamının yenilenebilir enerjiden karĢılanabileceğini ortaya koymaktadır. Teknik, yasal, toplumsal ve ekonomik anlamda gerçekleĢtirilecek küresel dönüĢümlerle önümüzdeki 40 yıl içerisinde artan enerji gereksiniminin tamamının yenilenebilir enerjiden karĢılanması mümkündür. Bunun için yalnız hükümetlerin değil, özel sektörün ve hatta bireylerin üstlenmesi gereken çok önemli roller bulunmaktadır. Türkiye‟de kalkınma hedefleri, artan nüfus ve yükselen refah seviyesine bağlı olarak elektrik talebi 2019 yılına kadar yıllık yaklaĢık yüzde 7‟lik bir oranda artıĢ gösterecektir (TEĠAġ, 2010). Türkiye‟de 2009 yılı itibarıyla elektrik üretiminde yenilenebilir enerjinin payı yüzde 19‟dur (TEĠAġ, 2009). Petrol, doğal gaz ve kömür gibi enerji hammaddelerinde dıĢa bağımlı olan Türkiye 2008 yılında birincil enerji arzının %73‟ünü ithal etmiĢ, 2009 yılında elektriğinin %81‟ini fosil yakıtlardan üretmiĢtir. Diğer taraftan, Türkiye‟de yenilenebilir enerjinin payının artırılması genel olarak, hidroelektrik enerji yatırımları olarak anlaĢılmaktadır. Günümüzde yenilenebilir enerjinin zaten sınırlı olan payının yaklaĢık yüzde 98‟i hidroelektrikten karĢılanmaktadır. Bütün bu gerçekler ıĢığında; Türkiye‟nin, WWF'in Enerji Raporu'nda belirtilen yenilenebilir enerji teknolojilerinin eĢzamanlı büyümesine yönelik vizyondan oldukça uzak bir noktada olduğu ortaya çıkar. 2010 yılında hazırlanan Stratejik Plan, toplam 5000 MW ek kurulu güce sahip hidroelektrik santrallerin (HES) 2013 yılına kadar tamamlanmasını öngörmektedir. Aynı stratejide 2009 itibarıyla yaklaĢık 800 MW düzeyinde olan rüzgâr enerjisi kurulu gücünün 2014 yılında 10000 MW‟a; 2009 yılında 77,2 MW kurulu güce sahip jeotermal enerjinin ise 2014‟de 300 MW düzeyine ulaĢtırılması hedeflenmektedir.

EmuTech | 11


ELEKTRİK

Yenilenebilir Enerjinin Önündeki Zorluklar Bugün Türkiye‟de yenilenebilir enerjinin karĢı karĢıya bulunduğu baĢlıca kısıtlar, alım teminatlarının yetersizliği, mevcut Ģebeke bağlantı kriterlerinin uygun olmaması, jeotermal arama çalıĢmalarının yüksek maliyeti, yenilenebilir enerji ile doğa koruma hedeflerinin yer yer çeliĢebilmesi, kaynaktan trafoya aktarım güçlüğü, araĢtırma geliĢtirme fonlarının yetersizliği, tüketicinin enerji kaynağını seçmesindeki zorluklar gibi çeĢitlilik göstermektedir. Yenilenebilir teknolojilerin etkin ekonomik teĢviklerle desteklenmesi halinde, geleneksel yöntemlerden daha ucuza elektrik üretilmesi mümkündür. GeliĢen teknolojiler sayesinde, yenilenebilir kaynaklardan güvenli elektrik tedariği sağlanabilir.

Türkiye’de Yenilenebilir Enerji Sorunlarının Çözümü Türkiye‟de yenilenebilir enerji sorunlarına bakıldığında ise çözüm olarak Ģunları söylemek mümkün olur. 

GüneĢ enerjisi gibi ilk yatırım maliyeti yüksek olan teknolojiler için ekonomik teĢvikler daha cazip hale getirilmeli

ve alım garantileri artırılmalıdır. 

Kısıtlı güneĢ alma kapasitesine rağmen fotovoltaik sektöründe önde gelen bir ülke olma baĢarısını gösteren Alman-

ya bu konuda örnek alınabilir. Almanya‟da güneĢ enerjisi santrallerine 20 yıl boyunca 31,94–43,01 €ct/ kWh alım garantisi verilmektedir. 

Trafo merkezlerinin yapımıyla ilgili maliyetin yatırımcı üzerindeki yükü azaltılmalıdır.

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği yeniden gözden geçirilmeli; özellikle birden çok hidroelektrik

santralin yapılacağı bölgelerde havza bazında Stratejik Çevresel Değerlendirme yapılması zorunlu olmalıdır. 

Nükleer enerji tüm ulusal stratejilerden çıkarılmalı, 2023 yılı için belirlenen 5000 MW‟lık hedef kaldırılmalı ve bu

yatırımlar için ayrılan mali kaynaklar yenilenebilir enerjinin geliĢtirilmesi için kullanılmalıdır.

Yenilenebilir enerji politikalarının ve piyasasının geliĢtirilmesinde tüketici tercihlerinin önemli rol oynadığı yenilikçi mekanizmalar, dünyanın çeĢitli bölgelerinde yavaĢ yavaĢ hayata geçirilmeye baĢlanmıĢtır. Tüketicinin aldığı ürünün hangi enerji kaynağıyla üretildiğini Ģeffaf bir Ģekilde ortaya koyan, kendisine enerji kaynağını seçme hakkı veren ve Ģirketleri daha sürdürülebilir enerji üretimine yönlendiren bu tür uygulamalar, bireysel ölçekteki tercihlerin makro ölçekte yenilenebilir enerji politikalarının ve piyasasının Ģekillenmesinde ne kadar etkili olabileceğini ortaya koymaktadır.

EmuTech | 12


Gökhan AY DAÜ-IEEE Bilgisayar Topluluğu Başkanı Elektrik-Elektronik Mühendisliği

ELEKTRONİK

Arduino

Gömülü sistemler çok geniĢ bir alan olduğundan genellikle mühendislere sıkıntılar yaĢatmıĢtır. Bu geniĢ alanda kolayca oynanabilecek güzel bir “oyuncak” olan Arduino imdadımıza yetiĢiyor. Arduino, kurcalaması ve oynaması oldukça zevkli olan bir mikrodenetleyicidir. Arduino ile projeler geliĢtiren kiĢiler bu iĢlerin ne kadar “kolay” ve “eğlenceli” olduğunu göreceklerdir.

GeliĢtirme ortamı kodları derleyip kolayca mikrodenetleyiciye yüklemenizi sağlıyor. Arduino kütüphaneleri ve Arduino Yazılım GeliĢtirme Ortamı (IDE), kısaca elektronik ve yazılım bilginiz sınırlı olsa bile aklınızdaki fikrinizi kolaylıkla donanım seviyesine inmeden gerçekleĢtirmenizi sağlıyor. Arduino Yazılım GeliĢtirme Ortamı (IDE)‟nın her platformda çalıĢması bize sağladığı kolaylıklarından biridir.

Arduino ile neler yapabiliriz? 

Arduino‟nun tam olarak ne olduğunu biraz daha açalım. Arduino kartları bir ATMEL AVR mikrodenetleyici (eski kartlarda ATmega8 veya ATmega168, yenilerinde ATmega328) programlama ve diğer devrelere bağlantı için gerekli yan elemanlardan oluĢur. Mikrodenetleyiciye önceden bir bootloader programı yazılı olduğundan programlama için harici bir programlayıcıya ihtiyaç duyulmaz. Arduino‟yu aslında bu kadar popüler yapan özelliği kolay kullanımı olan geliĢtirme ortamıdır. Arduino IDE geliĢtirme ortamı Processing Programlama dili ortamına dayanıyor. Arka planda Atmega mikrodenetleyicileri için kullanılan GNU GCC derleyicisi ve derlenen programların mikrodenetleyiciye yüklenmesinde kullanılan AVRDude yazılımı bulunuyor.

Arduino kütüphaneleri ile mikrodenetleyicileri kolaylıkla programlayabiliriz. Analog ve dijital giriĢleri sayesinde analog ve dijital verileri iĢleyebiliriz. Sensörlerden gelen verileri kolaylıkla kullanabiliriz. Çıktılar üretebiliriz. (ses, ıĢık, hareket vs.)

Arduino‟ya son dönemde ilgi gittikçe artmaktadır. Yaptığımız projelerde bize sağladığı fayda yadsınamaz bir gerçektir. Eğer Elektronik Mühendisliği öğrencisiyseniz Arduino‟nun “güzelliğine” karĢı dikkatli olmalısınız. Gömülü sistemlere ilgiliyseniz ve okulunuzda “Assembly” diliyle iĢlemci mimarisi gibi dersler görüyorsanız ileride “Assembly” dilini doğrudan kullanmasanız da temel açısından bu sizin için çok önemli olacaktır.

EmuTech | 13


Prof. Dr. Aykut Hocanın DAÜ IEEE Öğrenci Kolu Danışmanı Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Başkanı

KARİYER

Eğitimde Kalite Süreçleri ve ABET (Mühendislik ve Teknoloji Akreditasyon Kurulu) Akreditasyonu ABET ABET, merkezi Amerika BirleĢik Devletleri‟nde bulunan, mühendislik ve teknoloji eğitim programlarını kalite standartları açısından değerlendiren ve akredite eden bağımsız bir kuruluĢtur. ABET akreditasyonu sürecinin baĢarıyla tamamlanabilmesi için aĢağıdaki ölçütlerin sağlanması gerekmektedir. Doğu Akdeniz Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Programı‟nın, 2004 yılında ABET tarafından denkliği onaylanmıĢ ve son olarak da 2010 yılında, ABET akreditasyonu değerlendirilmesinden geçmiĢtir. Elektrik-Elektronik Mühendisliği Lisans programımız ABET tam akreditasyonunu, 2011 yılında resmi olarak almıĢtır. Türkiye‟de bulunan üniversiteler arasında, 4 üniversitede ABET akreditasyonu almıĢ programlar bulunmaktadır. Akredite olmuĢ programların listesi aĢağıdaki ABET Ġnternet sitesinde listelenmiĢtir: http://www.abet.org/AccredProgramSearch/AccreditationSearch.aspx

ABET Program Ölçütleri

1. Öğrenciler: Mühendislik programı, program çıktılarına ve bu çıktıları kullanarak, program eğitim amaçlarına ulaĢmaktaki baĢarısını belirlemek üzere, öğrencilerini değerlendirmek, yönlendirmek ve izlemek zorundadır. Kurumun yatay geçiĢle öğrenci kabulü ve baĢka kurumlardan alınmıĢ derslerin sayılmasını düzenleyen kuralları olmalıdır. Aynı zamanda program, öğrencilerinin, programın tüm gereksinimlerini yerine getirdiğini güvence altına alacak yöntemler geliĢtirmiĢ olmalıdır. 2. Programın Eğitim Amaçları: Bir kurumun akredite edilmek üzere değerlendirilmesini istediği her program için aĢağıdakilerin bulunması gereklidir: a. Kurumun özgörevi ve bu ölçütlerle uyumlu yayımlanmıĢ eğitim amaçları b. Eğitim amaçlarının, programın paydaĢlarının gereksinimlerine dayalı olarak belirlenmesi ve düzenli aralıklarla güncellenmesine yönelik bir süreç c. Bu amaçlara hangi ölçüde ulaĢıldığını düzenli bir Ģekilde belirleyen bir ölçme ve değerlendirme süreci 3. Program Çıktıları: Program, öğrencilerine aĢağıdaki çıktıların kazandırıldığını göstermek durumundadır: a. Matematik, fen ve mühendislik bilgilerini uygulama becerisi b. Deney tasarlama, deney yapma ve deney sonuçlarını analiz etme ve yorumlama c. Ekonomik, çevresel, sosyal, politik, etik, sağlık ve güvenlik, üretilebilirlik ve sürdürülebilirlik gibi, gerçekçi kısıtlar altında, sistem, parça veya süreç tasarlama

EmuTech | 14


KARİYER

d. Disiplinler arası takım çalıĢmalarında yer alabilme e. Mühendislik problemlerini belirleme ve çözümleme f. Etik ve mesleki sorumluluk bilinci g. Etkin iletiĢim kurabilme h. Mühendislik çözümlerinin, küresel, ekonomik, çevresel ve toplumsal etkilerini algılamayabilmek için genel eğitim i. YaĢam boyu öğrenmenin gerekli olduğu bilinci j. Güncel sorunlar konusunda bilgi sahibi olma k. Mühendislik uygulamaları için gerekli olan yöntemleri, becerileri ve modern mühendislik araçlarını kullanabilme Yukarıdaki program çıktılarına ek olarak baĢka çıktılar da belirlenebilmektedir. Program çıktıları, program eğitim amaçlarına ulaĢılmasına yönelik olmalıdır. Bu çıktılara hangi ölçüde ulaĢıldığını düzenli bir Ģekilde belirleyen bir ölçme ve değerlendirme süreci bulunmalıdır. 4. Sürekli İyileştirme Döngüsü: Her programın geliĢtirildiğine yönelik adımların, atıldığına yönelik kanıtları sunulmalıdır. Bu adımlar, elde bulunan bilgiye, örneğin 2. ve 3. kriterlerin sonuçlarına dayalı olarak atılmalıdır. 5. Müfredat: Müfredat Ģartları, mühendislik için uygun olan alanları belirlemekle birlikle, özel herhangi bir ders önerisi içermemektedir. Program çıktı ve amaçlarına ulaĢmak için gerekli olan öğretim zamanı ve derinliği müfredatta bulunmalıdır. Müfredatta aĢağıdaki kısımlar bulunmalıdır: a. Bir yıllık üniversite seviyesinde matematik ve temel bilimler ile ilgili dersler b. Bir buçuk yıllık mühendislik dersleri. Bu dersler mühendislik bilimi ve tasarımdan oluĢmalıdır. Mühendislik bilimi dersleri köklerinde matematik ve temel bilim derslerini taĢımalı ve yaratıcı uygulamayı desteklemelidir. Mühendislik tasarımı belirli bir sistem, kısım veya sürecin belirli kısıtları sağlaması üzere oluĢturulmasıdır. Bu süreç karar vermeyi gerektirir ve temel bilimlerin, matematiğin ve mühendislik biliminin uygulanması gerekmektedir. c. Müfredatın teknik kısımlarını tamamlayan ve eğitim amaçlarına uygun bir genel eğitim kısmı bulunmalıdır. Öğrencilerin mesleklerini icra etmeleri için hazırlanmasında, daha önce alınan derslerden edinilen bilgiye dayalı bir tasarım projesi gerçekleĢtirmeleri gerekmektedir. Bu projede birden çok, gerçekçi kısıtlar göz önüne alınmalı ve ilgili mühendislik standartlarına uygunluk Ģartı aranmalıdır. 6. Öğretim Kadrosu: Öğretim kadrosu sayıca yeterli ve program müfredatının tüm alanlarını kapsayacak yeterlilikte olmalıdır. Her biri yeterli düzeyde olmak üzere, öğretim üyesi-öğrenci iliĢkisini, öğrenci danıĢmanlığını, üniversiteye hizmeti, mesleki geliĢimini ve sanayi, mesleki kuruluĢlar ve iĢverenlerle iliĢkiyi sürdürebilecek sayıda öğretim üyesi bulunmalıdır.

EmuTech | 15


KARİYER

Öğretim kadrosu yeterli niteliklere sahip olmalı ve programın sürdürülmesini, değerlendirilmesini ve geliĢtirilmesini sağlamalıdır. Öğretim üyelerinin genel anlamda yeterlilikleri eğitimleri, konularının çeĢitliliği, mühendislik deneyimleri, hocalık deneyimleri, iletiĢim becerileri, daha etkin programlar geliĢtirme yönündeki heyecanları, mesleki bilgi düzeyleri, mesleki kuruluĢlara üyelikleri gibi hususlarla değerlendirilebilir. . 7. Altyapı: Sınıflar, laboratuarlar ve diğer teçhizat, program amaçlarına ulaĢmak için yeterli ve öğrenmeye yönelik bir atmosfer hazırlamaya yardımcı olmalıdır. Öğrenci-öğretim üyesi iliĢkilerini canlandıracak ve mesleki geliĢim ile mesleki faaliyetlere ortam aratacak uygun altyapı mevcut olmalıdır. Programlar, öğrencilerinin modern mühendislik araçlarını kullanmayı öğrenecekleri ortamları sağlamak zorundadır. Bilgisayar ve biliĢim altyapıları, öğrenci ve öğretim üyelerinin mesleki geliĢimleri ile kurumun ve programın eğitim amaçlarının desteklenmesi yönünde yeterli düzeyde olmalıdır. 8. Kurum Desteği: Üniversitenin desteği, parasal kaynaklar ve yapıcı liderlik, programın sürdürülebilmesi ve niteliği için yeterli düzeyde olmalıdır. Kaynaklar, nitelikli öğretim üyelerini çekecek, tutacak ve mesleki geliĢimlerini sürdürmelerini sağlayacak yeterlilikte olmalıdır. Ayrıca, program için gereken altyapıyı temin etmeye, bakımını yapmaya ve iĢletmeye yetecek parasal kaynak sağlanmalıdır. Bunlara ek olarak, programın gereksinimlerini karĢılayacak destek personeli ve kurumsal hizmetler sağlanmalıdır. 9. Programa Özgü Ölçütler: Her program, eğer varsa, programa özgü ölçütleri sağlamalıdır. Lisans programlarını özel kılan ve belirli bir disipline yönelik olmalarını sağlayan program ölçütleridir. Program Ölçütleri belirli bir disipline yönelik temel ölçütleri tanımlamaktadır. Program ölçütleri baĢlığı altında yazılan özellikler eğitim programı konuları ve öğretim kadrosunun nitelikleri ile sınırlıdır. Herhangi bir program, ismi nedeniyle birden fazla program ölçütünün uygulanmasını gerektiriyorsa, program ölçütleri ayrı ayrı sağlanmak durumundadır. ÖrtüĢen ölçütlerin tek bir defa sağlanması yeterlidir.

Kaynak: ABET Criteria for Accrediting Engineering Programs, 2010-2011 Review Cycle.

EmuTech | 16


Harun TAġÇI Director, Global Marketing Operations, HootSuite Media Inc.

KARİYER

Başarı ve Kariyer Anlatacaklarım tıpa tıp sizin kariyer düĢüncenize veya yaĢayıĢ biçiminize, önceliklerinize uymayabilir. Ama kariyerinizin kapısını nasıl açabileceğiniz konusunda size bir fikir verecektir. BaĢarı ve kariyer insandan insana, hayalden hayale, hedeften hedefe göre değiĢir. YaĢadıkça ve gördükçe, baĢardıkça ve kaybettikçe anlayacaksınız ki; “kariyer” aslında göreceli bir kavramdır. Size göre kariyer olan, bir baĢkasına göre sadece bir baĢarıdır. Size göre baĢarı olan ise; diğerine göre sadece bir baĢlangıç. Açıkça söylemek gerekirse; baĢarılar münferittir. Çünkü onlar doğası gereği kimse tarafından tekrarlanamazlar. Önce iĢe “ben” kelimesiyle baĢlayın. Ve kendinizi aĢağıdaki semada görüldüğü gibi her Ģeyin ortasına yerleĢtirin. Sonra kendi içinizdeki hedefinizi belirleyin. BaĢkalarına ait hedefler sizi sadece çıkmaz yollarda sürükleyecektir. Bunu asla unutmayın. Hedefinizi neye göre belirlersiniz? Sizi en çok ne tetikler? Size; bu uzun yoldaki koĢunuzda hangi duygu tam gaz verebilir?

Tutku.. Tutku, insanın en zor koĢullarda bile değiĢmesi en güç olan duygusudur. Tutku, en güçlü duygudur. Onu kaybederseniz; sizi tetikleyecek baĢka bir duygu bulmanız neredeyse imkânsızdır. ĠĢte o zaman bütün planlarınızdan bir an önce vazgeçin ve iĢ hayatınızdaki vasatlık içindeki yerinizi alın.. Tutku eksikse; denkleminizle bir sonuca ulaĢmanız mümkün değildir. ġunu unutmayın; beyninizin planlaması için, önce yüreğinizin inanması gerekir. Ve tutkunuz; yüreğinizin ta kendisidir. Tutku asla bir baĢkasının “hedefi olan” değildir. Tutku haline gelen hedef ancak ve ancak sizin ilgi alanınız içinde olabilir. Ġlgini ve yeteneğini önce kendine ifade edebilmelisin.

İtici Güç.. Tutkularınızı izlerken ilk karĢılaĢacağınız engel; en yakınınızdan gelecektir. Ailenizden. Ya tam destek ya da acı bir fren sesiyle. Buna ben İtici güç diyorum. Kimi için teĢvik edici sözlerdir bunlar, kimi için ise çılgınlık olarak nitelendirilecek bir yerde sizi durdurmak için yaralayanlardır. Benim itici gücüm dayımdı. Ben Kanada‟ya gitmeye karar verdiğimde dayım aile büyüğü olarak beni yanına çağırdı. “Oraya gidip elindeki son paranı da yiyeceksin. Kendini de aileni de mutsuz edeceksin.” dedi. O gün sinirden nasıl ağladığımı hiç unutmam. O gün verdiğim kararı tekrar düĢündüm. Kaybedecek hiçbir Ģeyi olmayan insanlar her riske girebilir. Ancak, elindeki her Ģeyi kaybetmek tehlikesi hepsinden zordur. Hele bu elindeki her Ģey, ailenin elindeki son Ģeyse.. Benim payıma düĢen, buydu. Büyük risk parçası. Her tutkuyu ateĢleyen bir güç vardır. ĠĢte bu güç sizin itici gücünüz olacak.. Kimisi için yıkıcı ve caydırıcı olacak bu konuĢma, benim içimde güce dönüĢtü. Ve bavullarımı hazırladım. Sonra o iki bavul, benle neler yaĢadı bir görelim.

EmuTech | 17


KARİYER

Tutku tamam, var. Ġticiler, “tam güç” çalıĢtı. Ama bu defa neyle karĢılaĢacaksınız? Kendi kendinize yarattığınız engellerle. Yani? Bahanelerle.. Bahaneler yaĢamımızın hiçbir zamanında peĢimizi bırakmayacaktır. Ama unutmayın ki; bunların üretim kaynağı sizdedir. Siz ne kadar kararlı olursanız, baĢarısızlık korkunuz nedeniyle bulacağınız bahaneler de o kadar güçsüz olacaktır. Bahane üretmenizin temel kaynağında “baĢarısız olma korkusu” yatar. Ve sizi bu kuyudan sadece içinizdeki cesaret çıkarabilir.

Cesaret.. Hepimiz belli ölçülerde bir cesareti yüreğimizde taĢırız aslında. Fakat daima hatırlamanız gereken Ģey; cesur olmak; hiçbir Ģeyden korkmamak değildir; korktuğunuz halde yolunuza devam edebilme gücünü kendinizde bulmaktır. Ve “içinizde taĢıdığınız cesaret sadece kullanıldıkça artar”. ġöyle bir olay yaĢayabilirsiniz; günün birinde çocuğunuz size gelir “Ben sihirbaz olmak istiyorum” der. Durup; düĢünürsün sonra bir zamanlar senin olan zincirleri çıkarırsın içindeki derinliklerden. “ Olmaz oğlum, o da iĢ mi? Üstelik hem tehlikeli, hem de sana para kazandırmaz!” O hayallerinde ısrar eder, çünkü çocuk halen o hayallerin peĢinde koĢacak kadar cesurdur. Burada aile boyu, nesilden nesile geçecek bir kısırdöngü zincirini siz kurarsınız. Oğlunuzun önündeki zincirin ilk halkasının, sizin aklınızda olduğunu bilmezsiniz. Ona “oğlum bir zamanlar benim de böyle bir hayalim vardı sonra.. sen doğdun. Sorumluluklarım değiĢti” diyebilirsiniz.. Dememelisiniz, hayallerinizi yarım bırakmanın suçluluğunu kendinizden alıp; oğlunuza yükleyemezsiniz. Ya da Ģöyle dersin; “bunun peĢinden git oğlum.. çünkü ben öyle yaptım” Hayır bunu da diyemezsiniz; çünkü yapmamıĢsınızdır. Ama Ģunu söylemek zorunda kalabilirsiniz; “oğlum benim de böyle bir hayalim vardı.. ama ben baĢarısızlıktan korktum”. ĠĢte gerçek budur. Söyleyebilirseniz; bu sizin gerçeğiniz olur. Ben vazgeçmek için bir çok bahaneye sahiptim. Ve zaman zaman bunu yapmaya çok da yaklaĢıyordum. Hatta en büyük bahanemin tam üstünde uçuyordum.

Kararlılık.. Dayımla yaptığım o “itici güç” konuĢmasından sonra, hayatımı sıfırdan baĢlatmak üzere; elimde avucumda neyim var neyim yoksa, hayallerimle birlikte cebime doldurup New York‟a doğru yola çıktığım gün 11 Eylül‟dü. Bindiğim uçağın motorları yolda arıza yaptığından, uçağım okyanusa varmadan geri döndü. Uçak değiĢtirdik ve tekrar havalandık. Bu defa dünyayı yerinden oynatan o olayı öğrendik. Ġkiz kulelere çarpan uçakların yarattığı kaos tüm dünyayı sararken, bizim uçağımız aynı gün içinde 2. defa yarı yoldan memlekete geri döndü. Yola çıktığım iki bavulla, yine yola çıktığım havaalanında bulmuĢtum kendimi. 2 bavul ve ben.. ġöyle düĢündüm: kısmet değil miydi bana gitmek. Hiç mi Ģansım olmayacaktı? Yoksa hayat, bana henüz anlamadığım bir Ģekilde beni uyarmaya mı çalıĢıyordu gitmemem için. ĠĢte o anda; bir dolu bahanem oluĢtu.. Kalmakla gitmek arasında tekrar karar vermem gerekti.. Ve ben, bir kere daha gitmeyi seçtim. O iki bavulu boĢaltmak üzere hiç açmadım, Ġstanbul‟a da dönmedim. Tam 2 hafta bavullarım ve ben, ailemin Saroz‟daki yazlık evinde kaldık. Ġnatla açmadığım bavullarımın içinde katlı duran çamaĢırlarımın yerine babamın dolabındakileri alıp giyerek, Amerika üzerindeki yolların normale dönmesini bekledim. ĠĢte bu kadar.. kararlıydım.

EmuTech | 18


KARİYER

İş.. Gün içinde, kim bilir kaç defa kendimize “benim burada ne iĢim var?” derken yakalanırız. Ait olmadığımız bir yer, ait olmadığımız bir meslek.. bir masa. Ne yaparsak yapalım sığamadığımız bir iĢ hayatı.. Kendimizi içindeyken bile dıĢında hissettiğimiz bir iĢ hayatı. Evet doğru kelime: İş. Ben Doğu Akdeniz Üniversitesi‟nde Makine Mühendisliği Bölümü‟nde 2. sınıfta iken; üst üste 3 dönem baĢarısız olduğum için, atılma noktasına geldim. Tembel biri değildim ama okula da gitmek istemiyor, hatta mümkün olduğunca da gitmiyordum. Son dönemimde Prof. Dr. Majid HASHEMIPOUR, -ki Ģu anda kendisi rektör yardımcısıdır- o zamanlar benim danıĢman hocamdı. Onun ve dayımın yardımı ve desteği ile okuldan atılmak yerine, bu okuldan mezun olmaya karar verdim. 2 senede 26 krediyi vererek birkaç kez de “Yüksek Onur Belgesi” alarak mezun oldum. Sonra Ġstanbul‟a döndüm ve Sabancı-Temsa‟da çalıĢtım. Ġki sene sonra hayatta geldiğim noktanın, yapmak istediğim kariyer ile örtüĢmediğinin, bir Ģeylerin yolunda gitmediğini anlamıĢtım. Asıl iĢin Ģimdi baĢladığının, daha doğrusu iĢi Ģimdi baĢlatmam gerektiğinin farkına vardım.

Odaklanma.. ĠĢ hayatı, herkese kendi baĢarı hikayesini yazdırır. Bu nedenle, etrafa ve onların ne düĢündüklerine, neye değer verdiklerine değil; kendi hedefinize odaklanmanız en doğrusudur. ĠĢte bir kelimeyle daha karĢılaĢtık. Odak/Odaklanma.. Neye odaklanma? Ġstediğiniz her neyse, ona? Odaklanın, ve elinize alana kadar da gözünüzü ondan ayırmayın.. Hani size 2 bavuldan söz etmiĢtim ya az önce? ĠĢte mezuniyetimden 1,5 sene sonra kendimi o iki bavulla, Vancouver Hava Limanı‟nda buldum. Koskoca ülkede “ahh Harun gelse burada iĢ hazır, onu bekliyor..” diye beni bekliyordu.. O kadar kolay değildi; o iki harflik, sadece yazımı kolay olan kelime: İş. Ara ki; bulasın! Mühendislere iĢ olmadığı için bir yandan, marketlerde hamallık yaptım. Çiçekçide çalıĢtım. Filmlerde figüranlık yaptım. Bir yandan bu iĢleri yaparken; diğer yandan tutkularımı, hayallerimi ve elimdeki “her Ģeyi kaybetme riskini” saatli bir bomba gibi cebimde taĢıyarak, Capilano Üniversitesi‟nde IT okudum. Kanada‟ya gittiğimde günde 18 saat çalıĢıyordum. Nihayet mezun olduğumda sadece ve sadece 3,000 USD‟ lık bir yatırımla ilk Ģirketimi “Just Dial Communications‟i kurdum. Ve alıĢtığım çalıĢma düzeni ile o Ģirketi 3 senede 0‟dan milyon dolarlık ve 40,000 müĢteriye servis verebilen bir telekomünikasyon Ģirketine çevirdim.”

Farklılık.. ġimdi geldik bir baĢka güçlü kelimeye: Farklılık. Sizi büyütecek kelime budur iĢte. Tutkalınız. Tutunmanızı sağlayacak kelime. Sizin farkınız nedir? Farklarınızı yaratabilir misiniz ve bunun farkına varabilir misiniz? Ne iĢ yaparsanız yapın; ister bir öğretim görevlisi, ister mühendis, ister Ģoför, ister iĢçi.. Ama ne iĢ yaparsanız yapın; aynı iĢi yapan milyonlarca insan var. Peki, “kariyer” bu kadar insan içinde gelip sizi neden seçsin? Sizin ne farkınız var ki; diğerlerinden. ĠĢte, iĢinizde atacağınız imza bu olacaktır. Farkınız.. Sizi “seçilir” yapan bu olacaktır. Ben bu iĢte beni farklı kılacak ne yapabilirim? Tamam iĢimi iyi yapıyorum; onda bir sorun yok. Peki ama iĢini iyi yapan bunca kiĢi arasında durduğumda benim iĢimin farkı ne olacak? ĠĢte bunu, mutlaka ama mutlaka bulmalısınız. Yoksa günün birinde farkı olan insanlara büyüteçle bakarken bulursunuz kendinizi.

EmuTech | 19


KARİYER

Şans.. Bahaneler arasındaki en güçlü caydırıcı ve inandırıcı kelimelerden biri; Şans’tır. ġans elbette önemli bir faktördür ve onunla hangi köĢede karĢılaĢacağınız da asla belli olmaz. ÇalıĢtığınız sürece, koĢtuğunuz sürece Ģansla karĢılaĢma imkanınız olacaktır. Louis Pasteur‟un de söylediği gibi “Chance favors only the prepared mind.” – ġans sadece hazır olana güler. Diğer bir bahane, sizin bir Dahi olmadığınıza kendinizi inandırmanızdır. Okuldaki profesörünüz kafanıza vura vura buna sizi zaten inandırmıĢtır. Sorun Ģudur; ĠNANDIRABĠLĠR MĠ? Ġlk önce bu soruyu bir kendinize sorun. Bu konuda daha baĢka söz söylememin bir anlamı var mı? Siz, zaten bunu anlayacak kadar Dahi‟siniz. Mesele, taĢımakta olduğunuz zekanın ne kadarını, nasıl ve nerede kullanacağınızdır. ĠĢte siz bunu arayacaksınız. Bulduğunuzda ve geliĢtirdiğinizde, “o çok istediğiniz kariyer vardı ya?” ĠĢte o, sizindir artık. ***

Bütün bunlara rağmen baĢarılı olamadıysanız; bir durun ve “bu yukarıda sıraladığım maddelerin hangisinin sizi durdurduğunu” düĢünün. Bunu bana değil, yanınızda oturan arkadaĢınıza veya sevgilinize değil, kendinize söyleyin. Sizi hangi madde durdurdu; hala kariyer istiyorsanız takıldığınız yeri düzeltin ve devam edin. Just Dial Communications‟e ben bu yoldan ulaĢtım. ġirket kendi ayakları üstünde durmaya baĢladığında ben oraya da sığmadım. 7 milyar dolar cirolu Vista firması olan Aptean‟da “Global Marketing Operations” direktörü olarak çalıĢmaya baĢladım. 2009‟da Ailemin sağlık sebeplerinden ötürü 1 sene kadar Türkiye‟ye dönmem gerekiyordu. Döndüm ve Aptean‟a Remote olarak çalıĢmaya devam ettim. Bu süre içinde de Türkiye‟de kendini ön plana çıkarmıĢ bir dijital reklam ajansın, yarım zamanlı Yönetici Direktörlüğü yaptım. Bütün bunlarla beraber eĢ zamanlı olarak Kanada‟da bir Immigration Consulting firması kurdum. Bu Ģirkette yatırımcıların ve Kanada vatandaĢı olmak isteyenlerin danıĢmanlığını yapmaya baĢladım. 5. ci sene sonunda Vista ve Aptean‟dan ayrılıp su an Sosyal Medya yönetimi sektöründe lider olan HootSuite‟de Global Marketing Director olarak çalıĢmaya baĢladım. Son olarak Ģunu söylemek istiyorum: Başarı “neden” diye sorgulayıp duranların değil; “neden olmasın” diyerek; yeniden amaçlarının peşine düşenlerindir.

EmuTech | 20


Çağlar KOTOOĞLU Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği

SOSYAL MEDYA

Sosyal Medya Günümüzün vazgeçilmezlerinden olan sosyal medya son yıllarda hayatımızda oldukça büyük bir yer kazandı. Bazı insanların vazgeçilmezi, bazılarınınsa korku besleyerek uzak kaldığı sosyal medya ister istemez hayatımıza müdahale edebiliyor aslında. EriĢilen veya paylaĢılan bilgilerde kaynak zorunluluğunun olmaması ise herkese sosyal medyanın kapılarını sonuna kadar açarak sınırsız bir iletiĢim sunuyor. Buna bağlı olarak bazı dezavantajlar ve problemler de oluĢmuĢ oluyor. Ġnternet, hayatımızı kolaylıklarla çevreleyen ve istenen bilgiye daha hızlı ve farklı kaynaklardan ulaĢabilme seçeneği sağlayan sanal bir ortam. Sosyal medya, bunu bizim için daha kolay hale getiren bir iletiĢim türü. Bilginin özetini yüzlerce, binlerce hatta yüz binlerce kiĢiye eĢ zamanlı olarak ulaĢmasını sağlayan sistem. ĠĢ hayatı ve akademik hayat için biçilmiĢ kaftan diyebiliriz. Ġstenilen bilgi saniyeler içinde bilgisayarımızın veya cep telefonumuzun ekranında beliriyor. Sorulan sorunun farklı kiĢiler tarafından kısa bir sürede cevaplanması, hayatı hızlandıran ve bilgi alıĢ veriĢini üst düzeye çıkaran oldukça yararlı bir düzene dönüĢtü. Ġyi kullanıldığı takdirde bir araca dönüĢebilen sosyal medya sadece akademik ve iĢ hayatına cevap vermiyor. SosyalleĢme iĢlemimizi de internet üzerinden “Facebook” ve “Twitter” baĢta olmak üzere sosyal ağlarda gerçekleĢtirebiliyoruz. Eğlence için de oldukça yüksek bir potansiyele sahip olduğu gibi bazı eksi yönleri de yok değil. Her Ģeyin olduğu gibi sosyal medyanın da bazı durumlarda zararları olduğu çok açık bir gerçek. Gençlerin çok sık kullandığı sosyal medya, kendilerini gerçek sosyal ortamdan uzaklaĢtırmıĢ asosyal kiĢiler ortaya çıkarabiliyor. Gerçek sosyal ortamda, bulabileceklerinden daha fazla eğlence ve daha fazla kiĢiye eriĢim cezp edici olabilmektedir. Bununla birlikte gereksiz ve amaçsız gruplaĢmalar oluyor. Bir haberin kaynaksız olarak yayınlanması (yanlıĢ veya yalan bilgi) ve bu gruplar sayesinde daha büyük kitlelere ulaĢımı insanların kafasının karıĢmasına sebep olabilmektedir. Böylece sosyal medya her geçen gün kirlenerek büyümektedir. Akademik ve iĢ hayatı için riskleri ise aynı kaynaksız bilgi problemi olarak önümüze çıkıyor. Ġnsanlara yanlıĢ bilgiler verilmesi ve insanların bilgilere kolay eriĢmeleri ve bu bilgileri araĢtırmamaları büyük sorunlar doğurabilir. Farklı kaynaklardan araĢtırılmadan kolay ulaĢılan bilginin doğruluğu büyük bi muamma. Ayrıca, istenen bilgiye kısa sürede ulaĢım araĢtırmayan ve sorgulamayan bir nesli negatif etkiliyor. Gençler araĢtırma ve üretme yetilerini kullanmayarak köreltiyor ve hazır bilginin doğruluğundan Ģüphe etmiyorlar. Üretmeyen, hazıra alıĢmıĢ ve asosyal bir toplum yetiĢiyor. Bağımlılık yapabilecek derecede tehlikeli olabilecek bazı ağlardan uzak durmak en iyisi olacaktır. Sosyal medyanın kirlenmesinin bir noktada durup daha temiz ve daha kesin bir biçimde kullanılması hepimizin temennisidir..

EmuTech | 21


RÖPORTAJ

Değerli Okurlarımız; röportajımızı, medya iletiĢim sponsorumuz ElektrikPort.com Genel Yayın Yönetmeni Sayın M. Cem Ateş ile gerçekleĢtirdik. Sizleri keyifli bir sohbet ile baĢ baĢa bırakıyoruz. Röportaj: Sinan SARI

Öncelikle bize biraz ElektrikPort’ dan bahsedebilir misiniz?

ElektrikPort; elektrik-elektronik ve biliĢim sektörü odaklı haber, teknik bilgi ve makale yayını yapan, teknolojiyi odağına almıĢ bir mühendislik portalıdır. Biliyorsunuz son 10 yılda web dünyası müthiĢ bir baĢkalaĢım geçirdi. ElektrikPort‟ da bu baĢkalaĢım içinde yeni bir konsept ile insanların karĢısına çıktı; bilgiyi kaynağından üretmek ve paylaĢmak temel odağımızdır. ElektrikPort olarak, içinde elektriğin bulunduğu her konuda yayın yapıyoruz. Sonuçta, elektrik sektörü kadar, enerji, mekatronik, robotik, otomasyon gibi sektörleri de kapsayacak Ģekilde içerik üretiyoruz. Ürettiğimiz içerikler; haber ve gündem olabileceği gibi, gündem ile iliĢkili teknik bir bilgi, sektör raporu veya bir bilim adamının hayatı ve buluĢları olabiliyor. Tüm bunların yanında üniversite öğrencilerinin en temel ihtiyacı olan burs, kariyer, kiĢisel geliĢim gibi konuları üniversite sayfamızda gündeme alıyoruz. İçerik hazırlanırken üniversite öğrencilerinin ne gibi katkıları oluyor?

Ġçeriklerimizi oluĢtururken en büyük gücümüzü üniversite öğrencilerinden alıyoruz. Yazmaya hevesli, öğrenme aĢkı bulunan, en önemlisi de kendisini geliĢtirme arzusunda olan öğrenciler bize muazzam destek sağlıyorlar. ElektrikPort olarak baĢarımızın altında yatan en önemli unsur, bu meraklı üniversite öğrencileri diyebiliriz. Sitemizde editörlük ve yazarlık yapan mühendislik öğrencisi takım arkadaĢlarımız, dünyanın en önemli üniversitelerinin bilimsel çalıĢmalarını takip ediyorlar, yabancı kaynakları her daim inceliyorlar. Kendi editöryal süzgeçlerinden geçirdikleri konuları Türkçe özgün içerik olarak sektöre ve takipçilerimize sunuyorlar. ElektrikPort esas baĢarısını daha önce hiçbir yerde yayınlanmamıĢ özgün içeriklerden alır. Örneğin; MIT (Massachusetts Institute of Technology) Laboratuarı‟nı bizim kadar takip eden, anı anına oradan bilgi ve haber paylaĢmaya çalıĢan bir site daha yoktur. Burada amacımız hem içeriği hazırlayan arkadaĢımızın, hem de takipçilerimizin kısıtlı bir alanda kalmaması, kendilerine dünya ile paralel bir bakıĢ açısı oluĢturmasını sağlamaktır.

EmuTech | 22


RÖPORTAJ

Sektör ve öğrenciler arasında kurduğunuz bağı ne gibi organizasyonlarla desteklemeye çalışıyorsunuz?

ElektrikPort‟ un yola çıkarken en önemli amaçlarında biri Üniversite-Sanayi iĢ birliğini geliĢtirmekti. Herkesin bahsi geçince öneminden dem vurduğu, ama uygulamaya gelince sınıfta kaldığı üniversite-sanayi iĢ birliği, ne yazık ki aradan geçen yıllara rağmen hala bir türlü rayına oturtulamadı. Oysaki bu iki sistem birbirlerini ne kadar iyi beslerlerse, her iki kurum da kendilerini o kadar geliĢtirme fırsatı yakalar. ElektrikPort‟ u burada hem üniversite çarkının hem de sanayi çarkının dönmesini sağlayan ara çark olarak düĢünebilirsiniz. Bu iki çarkın da daha kolay ve hızlı dönmesine katkıda bulunmak için birçok etkinlik düzenliyoruz. Örneğin, 20 seçkin öğrencinin katıldığı Sinerji buluĢmaları düzenliyoruz. Öğrenciler, Ģirketlerin üst düzey yöneticileri ile sohbet etme imkânı yakalıyorlar. ÇeĢitli disiplinlerden mühendislik firmalarının fabrikalarına sektörel geziler düzenliyoruz. Yine öğrencilerin ve sektörün bir araya gelmesini sağlayan çeĢitli yarıĢmalar düzenliyoruz. Ülkemizin tek Led ve Led Aydınlatma yarıĢmasının yürütücülüğünü yapmaktayız. Geçen sene Dokuz Eylül Üniversitesi IEEE Kulübü ile Enerji Tasarrufu Proje yarıĢmasını düzenledik. Ayrıca Yıldız Teknik Üniversitesi IEEE Kulübü tarafından düzenlenen ve artık gelenekselleĢerek dev bir yarıĢma haline gelen Yıldızlı Projeler YarıĢması‟nın en büyük destekçilerindeniz. Akademik DanıĢmanımız Dr. Engin Ayçiçek yürütücülüğünde, Ae2Project ve ĠTÜ ANKA Projelendirme Grubu gibi birçok oluĢuma bilimsel destek sağlamaya çalıĢıyoruz. Kısacası, her iki tarafa da katma değer yaratabilecek projelerin arkasından koĢuyoruz. Öğrenciler staj olanakları için sizlerle bağlantı kurduğu takdirde bu konu da yardımlarınız hangi ölçüdedir?

ElektrikPort aynı zamanda firmalar için muazzam bir insan kaynağıdır. Çünkü burada meraklı, araĢtırmayı seven, öğrenmeyi öğrenen, sektörle her zaman haĢır neĢir olan takipçilerimiz bulunmaktadır. ġunu samimiyetle söyleyebilirim ki, bizim aramızda olan hiçbir arkadaĢımız staj veya iĢ sorunu yaĢamamıĢtır. Benzer Ģekilde firmalar bizden yoğun bir Ģekilde kaliteli ve nitelikli eleman talebinde bulunuyorlar. Bizlerde gelen bu tarz talepleri, en doğru Ģekilde firmalarla eĢleĢtirmeye çalıĢıyoruz. Üniversite Kulüpleri ElektrikPort’ dan ne şekilde yararlanabilir?

Biliyoruz ki, kulüplerimizin en önemli sorunu seslerini duyuramamasıdır. Biz de bu sorunu bir nebze olsun azaltabilmek adına, üniversite öğrencilerinin oluĢturduğu kulüplerin faaliyetleri olan seminer, konferans, panel gibi kampüs etkinliklerine basın/medya sponsoru olarak destek veriyoruz. Bunun için, kulüpler öncelikle kendi oluĢumlarını sistemimize ekliyorlar ardından da düzenledikleri etkinliği paylaĢabiliyor. Böylece, ilgili çalıĢma, gün ve saati gelene kadar etkinlik takviminde yer alıyor. Biz de öğrenci arkadaĢlarımıza sponsorluk desteği sağlayarak, onların etkinliklerini sosyal medyada tanıtıp paylaĢıyoruz. Elbette bu çalıĢmayı daha ileri götürerek tüm üniversitelerden Marka Temsilcimiz olan arkadaĢlar ile çalıĢıyoruz. Bunun yanında birlikte projeler geliĢtirdiğimiz birçok kulüp bulunmaktadır. ElektrikPort Kariyer ġenliklerini ve ElektrikPort Sektör Günlerini bu kulüplerle düzenliyoruz. Ayrıca, Yıldız Teknik Üniversitesi IEEE Kulübü ile yaptığımız gibi ortak projeler ve yarıĢmalar düzenlediğimiz partner kulüplerimiz bulunmaktadır.

EmuTech | 23


RÖPORTAJ

Ciddi projesi olan, emek verdiğini hissettiğimiz kulüplere sponsor firma bulma, etkinlik organizasyonunu sağlama vb. birçok sorun yaĢama ihtimalleri olan noktalarda yardımcı oluyoruz. Ayrıca sektörel eğitim ihtiyacı olan kulüplerimize doğru firmayı bulma konusunda da desteklerimiz oluyor. Ġlerleyen zamanlarda KKTC‟ de Doğu Akdeniz Üniversitesi IEEE Kulübü ile de bu tür çalıĢmalar yapmak istiyoruz. Sizin gibi hevesli kulüpler bize ilham kaynağı oluyor. İlerleyen yıllarda bizi nasıl bir ElektrikPort bekliyor?

ElektrikPort bu yıl 5. yılını tamamladı ve bu sene koyulan hedeflerin tamamına eriĢmeyi baĢardı. ġuan aylık 500.000‟i aĢkın sayfa görüntülenmesinin yanı sıra, aylık 200.000 ve üzerinde tekil kullanıcıya ulaĢtık. Sitemizde kayıtlı 16.000‟i aĢkın üyemiz var. Facebook hayran sayfamızın takipçi sayısı ise 60.000‟i geçmiĢ durumdadır. Ülkemizin dört bir yanında ki, tüm üniversitelerde her an etkinlik düzenleyebilme kabiliyetine sahibiz. Türkiye‟nin En Büyük Mühendislik Portalı demek kolay, önemli olan bunu rakamlarla da gösterebilmektir. Gelecek hedefimiz artık tamamen sahaya inmektir. Saha aktivitelerine çok önem veriyoruz ve artık tamamen bu aktiviteleri düzenleyen destek veren bir yapı olmak istiyoruz. Takipçilerimiz ilerleyen dönemlerde artık daha aktif, karĢılıklı iletiĢimi maksimum düzeyde tutan bir ElektrikPort görecekler.

Düzenlediğimiz Sinerji Buluşmalarından bazı kareler

2013’de aydınlatmadan, enerjiye kadar uzanan birçok alanda yarışma aktivitemiz oldu.

EmuTech | 24


Yusuf Ġslam BÜLBÜL Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği

OYUN İNCELEME

Batman Arkham Origins Batman Arkham Origins 2013‟ün ekim ayında oyun dünyasındaki yerini aldı. Batman Arkham Asylum ve Batman Arkham City‟den sonra serinin 3. oyunu olan Batman Arkham Origins, beklentileri boĢa çıkarmadığını bizlere gösterdi. Ġlk iki oyunla çıtayı baya yükseklere çıkaran Batman, bu serisiyle baĢarısını devam ettirmiĢe benziyor. Bu oyun 3. oyun olmasına rağmen bir devam niteliği taĢımıyor. Aksine bizleri ilk oyundan da daha eski bir tarihe, Batman‟ın ilk yıllarına götürüyor. Oyunda Bruce Wayne‟nin, Kara ġövalye olduktan 2 yıl sonrası anlatılıyor.

Hikâyeye kısaca göz atacak olursak, karakterimiz Bruce Wayne Batman kostümüyle suça karĢı savaĢ vermeye baĢlayalı 2 yıl kadar oluyor. Bruce zengin iĢ adamı kimliğini gizleyerek Gotham Ģehrinde geceleri gezmeyi seviyor, suçluları bir bir ortadan kaldırmayı amaç ediniyor. Fakat bunları yaparken karĢısına o ana kadar karĢılaĢabileceği belki de en güçlü düĢmanı çıkageliyor. Bu düĢmanının adı Black Mask. Black Mask, Batman‟ın öldürülmesi için 8 suçluyla anlaĢmaya varıyor ve ortaya 50 milyon dolarlık bir ödül koyuyor. Bruce, yani Batman suçla olan sonsuz savaĢında belki de en önemli mücadelesini vermeye hazırlanırken,

ilk etaplarda hizmetkârı Alfred dıĢında epey yalnız kalıyor. Hikâye olarak Ģimdiye kadar ki Arkham oyunlarının en iyisi diyebiliriz. Görsel olarak klasik Arkham serisi ile nerdeyse birebir aynı olan oyunda, daha geliĢmiĢ grafik kullanıldığını da göz ardı etmemek gerekir. Yalnız Gotham Ģehrinin bazen boĢ olması biraz can sıkıcı bir durum. Elbette ki hikâye gereği böyle olsa da, hareket ve canlılık açısından benden eksi not alıyor. Arkham Origins, içinde gizlilik ve aksiyon elementleri bulunduran bir oyun, tıpkı önceki iki Batman oyunu gibi.

EmuTech | 25


OYUN İNCELEME

Harita olarak Gotham Ģehrinin daha büyük ve detaylı olduğunu söyleyebiliriz. Oyundaki Ģehir haritasının boyutu, bir önceki oyuna göre iki kat daha büyük. Tabi haritanın büyük olması oyunda daha çok keĢif ve Ģehirde gezme imkânı sağlıyor. Ana görevlerin yanında bazen yan görevlerde çıkabiliyor. Ġsterseniz ana görevdeyken bu yan görevlere de devam edebilirsiniz. Bu seriyi sevmemizin bir baĢka nedeni belki de Batman‟ın düĢmanlarını pataklarken ardı ardına yaptığı kombolar ve haraketler. DövüĢ sisteminin bu oyunda daha da geliĢtirilmiĢ olduğunu görüyoruz. Batman biraz daha hızlı ve çevik. Tabi Batman‟ın kullandığı ekipmanlar da unutulmamıĢ.

Ayrıca Ģunu da belirtmekte fayda var, oyunu bitirdikten sonra oyuna yeni eklenen zorluk seviyeleri açılıyor. Eğer kendinize güveniyorsanız, oyunu birde bu zorluk seviyelerinde oynamanızı tavsiye ederim. Oyunun multiplayer kısmına girmeyeceğim. Ama genel olarak çok da baĢarılı olduğunu söyleyemeyiz. Sonuç olarak Batman Arkham Origins oyunu seriyi güzel bir Ģekilde devam ettirmiĢ bir oyun. Bununla birlikte bazı eksiklerinin olduğunu kabul ediyorum fakat hikâye ve atmosfer bunları göz ardı etmenizi sağlıyor.

Hatta yenileri bile eklenmiĢ. Arkham Origins de geliĢtirilen bir diğer özellikte Detective Vision özelliği. Bu özellikte önceki serilerden de bildiğimiz gibi Batman suç mahallini tarıyor. Yalnız bu sefer suçun nasıl iĢlendiğine dair bir görüntü yaratıp bu görüntüyü ileri geri oynatabiliyoruz, bu sayede çeĢitli delillerin nerede olabileceğine dair sağlam fikirler ediniyoruz. Ses olarak bakacak olursak dublajların ve müziklerin iyi olduğunu söyleyebiliriz. Her ne kadar Batmanı seslendiren kiĢi değiĢse de bence bu konuda sınıfı geçti.

EmuTech | 26

Grafik: 10 üzerinden 8.5 Ses: 10 üzerinden 8.6 Oynanış: 10 üzerinden 8.7 Hikaye: 10 üzerinden 9 Multiplayer: 10 üzerinden 6.6


HABER

IEEEXtreme Programlama Yarışması 7.0 26 Ekim 2013 tarihinde gerçekleĢen Uluslararası IEEEXtreme7.0 programlama yarıĢmasına Üniversitemiz ve Öğrenci Kolumuzu temsilen iki takımımız katılmıĢtır. 24 saat süren yarıĢma sonrasın da Dünya genelinde 1795 takım puanlama da yer almıĢtır. 1795 Takım arasından; CoDeNaMeEMU Takımımız 384‟ncü, SkullFaces Takımımız 877‟nci sıra da yer almıĢtır. ArkadaĢlarımızı tebrik eder baĢarılarının devamını dileriz.

ÜCRETSİZ C ve C# Programlama Dilleri Kursu 14 Aralık 2013 – 04 Ocak 2014 tarihleri arasında düzenlenen C ve C# programlama dilleri giriĢ kursları farklı fakülte ve bölümden yoğun ilgi ve katılım ile tamamlandı. Ücretsiz olarak gerçekleĢtirilen kurs için gönüllü olarak eğitim veren; Elektrik – Elektronik Mühendisliği öğrencisi Gökhan AY‟a ve Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği öğrencisi Çağlar KOTOOĞLU‟na Yönetim Kurulu BaĢkanı Hüseyin ALP TeĢekkürlerini ileterek; Öğrenci Kolu olarak geliĢime, paylaĢıma ve eğitime önem verdiklerini Bahar Dönemi‟nde de kursların artarak devam edeceğini belirtti.

EmuTech | 27


HABER

Kursa katılan bazı öğrenciler ile Yağmur Şamdanlı ve Merve Şahin’in kurs hakkında ki röportajları; Y.ġ: C Kursu‟ndan memnun musunuz? K.Y: Farklı bir alan olduğu için ilk geldiğimde tedirginlik yaşamıştım ama hocanın açıklamaları açık ve net bu yüzden terimleri anlamakta zorluk yaşamıyorum, şu anda gayet memnunum. Y.ġ: Kursa gelmenizin sebebi neydi? K.Y: İlgimi çektiği için kursa geldim ve bu dili öğrendikten sonra farklı seçeneklere yönelebileceğimi düşünüyorum.

Kumru YAVUZ - Bankacılık ve Finans

M.ġ: C Kurs‟una neden katıldınız? F.Ç: Programlama günümüzde çok önemli bir yere sahip. Özellikle mühendislik alanı için. M.Ş: Kursu nasıl buldunuz, verim alabiliyor musunuz?

Fatih ÇALIŞKAN - Elektrik - Elektronik Mühendisliği

F.Ç: Başlangıç olarak bu kursu faydalı buldum ve kurs bitiminden sonra bir ileri seviye için gerekli eğitimlerin açılmasını umuyorum. Hocamıza ve kursu ayarlayan tüm arkadaşlara teşekkür ederim.

Y.ġ: C# Kursu‟ndan memnun musunuz? B.A: Kurstan memnunum. Y.ġ: Kursa gelmenizin sebebi neydi? B.A: Derslerime katkıda bulunacağını düşündüğüm için geldim. Mesela, nesne tabanlı yapacağım programlarda yararlı olacağını ve projelerimde daha geniş bir bakış açısı kazanacağımı düşünüyorum. Bertan ATA - Bilgisayar Mühendisliği

M.ġ: C# Kurs‟una neden katıldınız? P.A: C# konusunda kendimi geliştirmek için katıldım. M.ġ: Kursu nasıl buldunuz, verim alabiliyor musunuz? P.A: Verilen derslerin gayet başarılı olduğunu düşünüyorum. Pınar ALDEMİR - Bilgisayar Mühendisliği

EmuTech | 28


"Bizler bir kişinin ne kadar değerli olduğunun farkında olarak o bir kişi ile farklı resimler yaratma peşindeyiz."


Eksi İle Artı Arasındaki Tech Fark Çizgiyi Doğru Yere Koymaktır..


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.