YILDIZ DALI YASAKLI GÖNÜL - ABDULLAH KARABAĞ

Page 1

Yıldız Dalı Yasaklı Gönül ABDULLAH KARABAĞ ŞĐĐRLER

Emeğin Sanatı EE-Yayınları


1


YILDIZ DALI YASAKLI GÖNÜL

-şiirşiir-

Abdullah Karabağ Emeğin Sanatı EE-Yayınları Emeğin Sanatı E-Kitaplığı Şiir Dizisi - 17 Nisan / 2012

2


Yıldız Dalı Yasaklı Gönül Abdullah Karabağ

Emeğin Sanatı E-Yayınları Emeğin Sanatı E-Dergisinin yan kuruluşudur.

Kapak Fotoğrafı:

Đlgili web adresleri: http://emeginsanatie-yayinevi.blogspot.com http://emeginsanati.blogspot.com

Yayın, Tasarım ve Düzenleme: A. Z. ÇAMUR Emeğin Sanatı E-Yayınları Emeğin Sanatı E-Kitaplığı Şiir Dizisi:17 Nisan 2012

http://issuu.com/emeginsanati

Emeğin Sanatı E-Yayınları e-posta adresi: emeginsanati@gmail.com

© Bu e-kitabın tüm hakları Abdullah Karabağ’’a aittir. Bu kitap ve kitabın özgün özellikleri Emeğin Sanatı kolektifine aittir. Abdullah Karabağ’ın ve Emeğin Sanatı Kolektifinin izni olmadan hiçbir biçimde taklit edilemez, kopyalanamaz, çoğaltılamaz. Ancak kaynak belirtilerek alıntı yapılabilir.

3


Şairin Özgeçmişi:

Abdullah Karabağ, 1955, Araban/Gaziantep. Düziçi Öğretmen Okulu ve Lisesi, 1968-1975. Öğretmenlik, 1975-1979. 12 Eylül Dönemi’nde göz altına alındı, tutuklandı. Serbest bırakıldıktan sonra da defalarca soruşturmalara maruz kaldı, gözaltında tutuldu. 1990’da yurt dışına çıktı. Đsviçre’de yaşıyor. Şiirlerinde açık isminden başka; “A. Karabağ, A. Karabag, A. Karabax” imzalarını da kullandı. KĐTAPLARI VE DOSYALARI: Türkçe: Şarkım Karanfilde Kalsın, şiir, Đstanbul 1999, Antep 2002 Halkalı Seher, şiir, Antep 2002 Lacivert Oyalar, şiir, Antep 2002 Yıldız Dalı Yasaklı Gönül, şiir Tartıya Kalan Düşler, şiir Güldestan Gibi(6 dosya), toplu şiirler, baskıda, Berlin, 2012 Bir Yürek Çeşnisidir Yaşamak, nehir şiir, Berlin 2011 Karanfil Ek Göğsüme/Tîlîlî, roman/nesirsel şiir Đkonalar Yüzleşebilir, şiir Emeğin Sanatı E-Kitap: Söylenmemiş Sözdeyim Kürtçe: Sewta Berbangê, helbest, Berlin 2010 Tavên Stêrîn, helbest/çem, Berlin 2010 Dîmenên Digerin, şanoya helbestî, 3 perde Qursên Kurdî, dersler Bêjeyên Berhevkirî Fransızca: Boucles de Canicule, poésies

4


5


PENGUEN

Bilekleri bronz Duruşu garsonca Hanım hanımcık bir penguendi Buzulun yeleken yeleğine tünemiş ıralanıyordu Đçindeki dinleti tüneğini paylaşan fokun kaçırdığı pengueneydi Repertuvarı mavi yolculuk gümüş servili pullu pırlantalı Buzulun görünmeyen yüzü aşkına yeşillenir.

6


KĐMSESĐZ AKŞAMDI

Zengin akşamlardan kovulan Lokmasız kimsesiz akşamdı Gözlerin dilencisiydi akıyla yıkandı aydınlığıyla tarandı merceğe konuklandı yedi içti krallara özgü Sabaha karşı kaşlara çekildi geceyi de almıştı koynuna Gözdikeğiyle gözlerinde gecelendi gözlerinde sabahlandı Uyandığında sabahsızdı gözleri geceleyen gözlerle indi gözler kentine Şaşırdı gözleri yüzer gözdü köşebaş(ı)larında çörek satıyorlardı Üstü hırkasız kimsesiz sabahtı varoşlardan kentin merkezine akıyordu.

7


ANNE

Nasıl bilebilirdim genç kızın masumluğuna karşı karşı cinsin korkunç doyumsuzluğunu Kız olmadan kadın olmak ne demek anne Çocukluğumun kızlığımın bahçesi Zoraki kadınlığımın yatağı 115 Nolu Sokağı 14.Caddeye kavuşturan ve çeşmesi Leylaklarla demetlenen Hatırlarsın anne pazarları oraya koşardık herkesten önce kapardık en gökçe gölgeyi Ne rastlantı ki aynı yerde ekmeğe „nan“ dediğin için bekçi tarafından azarlanmıştık Đşte ne olduysa orada oldu sinema dağılışıydı sanki leylaklar aşka gelmişti Kız olmadan kadın olmak ne demek anne Bağışla beni yazamayacağım bu mektubu Vizite kayıtlarına göre yedi yüz on altıncı müşterimle postalıyorum iadeli taahhütlü Anne beşinci ayın ikinci pazarında okul önlüğümü duvara as yakasına Leylak iliştir 8


Bak kızım diye Kızın anne olamadı N’olur ağlama anne Anneler Günün Kutlu Olsun!

9


KENDĐLĐK

K...............Kendilik....................K e...................................................e n...................................................n d............Damardaki.....................d i.................kem’i..........................i n............kendince........................n c................ben’i...........................c e............aşamayan.......................e .................aşılır............................. b...................................................t e...................................................i n...................................................n i...........Aşılanan çabası................i .................aşan’ı............................ a...........durdurmaktır...................a ş...................................................ş a...................................................a r....................................................r s........Tam aşamasındaysa...........s a.................aşmanın.....................a n........aşan....................................n ..............boğanı bile...................... b...........................aşar..................t e...................................................e n...................................................n i....................................................i n.......Boşunadır...........................n l................aşılanın.......................l e.........aşılma telâşı......................e b...................................................b u...................................................a l....................................................r u...................................................ı ş...................................................ş u...................................................ı r....................................................r s...................................................s u...................................................ı n..................................................n.

10


LAF SARAYI

Belgeli laf sarayı işe zorlanır Eşyanın doğası gereği çalçene direnir zoralım! işteşleri onaylanır Pagan serpintili birikimlerin göleti laf sarayı Đş sarayında kuryeler imlenir paketlere aktarılır Alıcı-vericiler atakta bağlantılar hızlanır telin dağarcığı tınıda Saraylıların paydasında sözel ağırlık gelgitler eklemlenir mimlenir beklentiler iletişim devre dışı Laf sarayı iş sarayını kuşatmış Duraklar uyaklı ilenir kar kirletmiş dağları Dağları kayıran bilenir.

11


KURGU

Hiçlemenin hamuru hicran mayası bağlılıkta birlik Bir ağız yufka öylesine tadımlık Mal canın yongasıysa biraz onur azar azar ağmalı Gelişmek satıya katlanmak erişmek katına katlanmaktır yetişmek buysa yetiştin Yatır kaygımı gama kurgu yorumda hiçlensin.

12


CARĐCA KUŞLARI

Banyan ağacıyım Ganj’ın şivesinde Şiva’daki dansı bindallı Carica kuşları uçurdum Đndus göğüne Keşmirli Afgan kampları Aynı memeyi paylaşırız bebeleriyle Banyan Ağacıyım Ganj’ın eğiminde Sarkıtları savatlı bindallı Carica kuşları uçurdum Hazar’ı aşa Aynı yazgıyı paylaşırız Tuşpa’da Sancısı sılama yansır Banyan ağacıyım sarinin ebrusunda Carica kuşları uçurdum Kâbil’e kavuşa Aynı yıkımı paylaşırız Bamyan’da Yankısı zemzeme yansır Kâbe’nin de kâbe’si insandır barışta uzlaşa.

13


TANDAKĐ LAL

Bilinmez birileri çalışır havuzda Testiyi sudan caydırır Kenar notundan devam edelim Havuzun bileziğindeydik Sarmaşık hevesliler gibi Suyun yaygısına dalmıştık Almaşık yapraklar gibi Sefası havuzun alındısıydı Alındısından devam edelim Ereğin çıvgınları çılgın Emelin derinliği saralı Sarmadan sarılmadan kanmışım Tandaki lal gibi tutulmuşum Sureti onunla silindi Aslı bende yuvalandı Bilinmez birileri çalışır havuzda Testiyi milden kaydırır.

14


YOL AYRIMI

Kazanmak özde özveriyle direnip özgücünü dönüştürmektir Kaybetmek öze biçim görünüp özüne yabancılaşmaktır Kazanmak ya da Kaybetmek Hangisini yeğlersin ey özüm!

15


BUZ BALESĐ

Zamanötesi işten zamanaşımına uğramıştı sevgi Hastalanmıştı aşk virüsü Katılmasaydı buz balesine Görmeseydi paten fırtınasını Duymasıydı balerin çekişmesini Hastalanmayacaktı aşk virüsü Çağın yatalığıydı sevgisi Sonunda hekimi atladı eczanenin kapısını çaldı –Hastayım dedi sevgiye uyar ilacınız var mı –Benim dedi Eczacı Sevgi ellisinde el değmemiş ellime –Siz hiç âşık olmadınız mı –Hem de nasıl –Kime –Kendime kendimi bildim bileli –Sevgi’yi öldürmüşsünüz dedi (kaçmalı) Oracıkta koşumlandı aşk virüsü.

16


AYAKTA ÖLENLER

Can benimse öldürdüm ölüsünü Ölüm ölmezken savdum ölümü Sorgucu-infazcı laftır korkmayın törel ölülerim Ölen bensem konuşurum henüz üç günlük ölüyken Ölümün girdisine çıktısına kazındım Kazıdım levhama temsilen bedendeki nedeni Yarılmalı taş beden safta olmalıyım Ölüm haksa ölümlüye ölü bensem konuşurum safta olmalısın Mirastır sevdam sana büyüt öpeyim yeniden resimleneyim.

17


DENĐZKIZI

Melinda bir gün solarsa rengin çözülürse güzel bilincin Bineği semender alınlığı denizkızı düşüncenin anıtına uğra Ateşi sönmezlerin anıtında kanını ateşlemekten renginle yanmaktan çekinme Dayalı döşeli güzellik salonlarının uzmanları dudak bükerlerse rengine Sokak sağrılarında tam siper barikat renklerini anlat onlara Melinda!

18


YASAKLI GÖNÜL

Gönül yasaksın gönülden yasaklı Gönül çığlık çığlıkların yasak Gönül gülücük gülücüklerin yasak Gönül türküsün türkülerin yasak Gönül için için gönülsün gönülden yasaklısın Gönül gönül bağı için olmazı olura çıkaramaz mısın?

19


AĞRILAR

Birden süregelen ağrılarla yüklendim Ağırdan ağrır ağrılarım Serde süreduran dargınlıklar yükledim ağrıma Kırgın bağlar ağrılarım Sırdan süreğen anı süzmeleriyle yüklendim Ağırdan ağılar ağrılarım ağrılarım.

20


YÜREK ĐŞÇĐSĐ

Dalgın bakışlarını gündoğumunda kaçımsar bulutların kurdelesine düşür Dalgınlığından direnci damıttım yüreğime Kargı bakışlarımı düşünü düşürene düşür karamsar bakışlar beslenmesin Yalancı çınarlara teslim edilmiş umut Yeni bir yürekle açılmak istiyorsan düşün bitimsizliğine Bordo bürgülü avcı bakışlarını günbatımında kordona düşür Balıkçı ağlarının arasında yürek işçisiyim Venüsün ışıltısında martıların gözetiminde Görüşmek üzere.

21


SARICI SARILAR

Ömrüm beni bana sarı seren Dolmuş acının kum saatine Tane tane göçerken Hüznüm sarbenili sarı Sarıda dövüldüm sarıca sürüldüm Sarıbenekli kumun sarısına Kumda çivit mavisi gölcük Mavisinde iki şey biri sarıgöz Ömrüm çivit mavisi Kum saati gezerev gölcük Çiy çiy benzendim akarken Tanelerin sarıcı sarısına.

22


UNUTULANLAR

Uykularda bölüşülmüş Nehrin unutulmuşluğu Uyku çıkmazlarında gözyaşım gözyaşına çağrıdır nehirlerin çağrısı Sayılarla çağrılır şarkılarla avunur tutuklu nehrin unutulmuşluğu Uykularda fişlenir sayılarla şifrelenir bölünmüşlüğüm sayılar silahlı Silahların gölgesinde unutulmuşluğun nehirlerin uykusu uyur uyumaz uğurlanır.

23


KARDELEN

Kışı, ayazı seven,yağdığında her yere beyaz inciler dizen karı bilirsiniz. Kar, kardan utanır mı, utanır. Bilmiyor musunuz o halde tanımıyorsunuz. Kar, kargülüyle evli, yıllarca bir yastıkta lapa lapa mutluluk yağdırmışlar. Ama bir açmazları varmış, çocuksuzluk. Erkeği eşine: bir çocuk isterim göbekten kartopu, nur topu. Kargülü, karın ahından süklüm büklüm. Düşünür taşınır, Noel Baba’ya gider. Đçini açar derdini saçar. Noel Baba sakalını kaşır,bıyığını sıvazlar, bir telini çeker, kadının parmağına halkalar. -Kıskançlık körelir körelemez dileğiniz karlanacak. Đsmini kârından süzdüm: Kardelen!

24


BĐR NEFES VER

Bana bir nefes ver Kilimanjaro sevgilim çançiçeği Trafalgar Meydanı’nda kahvaltı yapmadan yola çıkmış beli kırılmış işsizlikten Bana bir nefes ver Aconcagua sevgilim latinçiçeği Golden Gate Parkı’nda panşonun altında dağların ruhuna seslenir yarın Đngilizce sınavına alınacak Bana bir nefes verin Altaylar sevgilim ortancaçiçeği Tokyo-Ginza gecelerinde kâğıtsız beş meteliksiz eğlenmeden beklerli gezinir Bana bir nefes ver nefesinden Ağrı Dağı sevgilim mineçiçeği yirmi birinci yüzyılın eşiğinde paçavralar içinde Kızıl Meydan’da dilenir.

25


NEREDE

Bir kol bir dal bir gül Dalım kolunda gülün gülümde Kolum dalında elin nerede Bir diz bir göz bir gez Gözüm gezinde gülüm dizinde Gezim dizinde gözün nerede Bir el bir tel bir dil Telim elinde gülün dilinde Dilim telinde kolun nerede Bir söz bir saz bir yaz Yazım sazında gülüm sözünde Sözüm yazında sazın nerede.

26


SESLER

1.ses yalnızlığım yalnızlığına kilitlendi -yalnızım2.ses yalnızlıktaki boşlukta yankılandı -yalnızsın3.ses yalnızlıkları silip süpürmüşsün -boşuna4.ses aynadaki yüz kadar yakındır -yalnızlıklar5.ses mutlu musun mutluluk mutluluğu yalnızlaştırmakla 6.ses(kırıldı) yalnızsın dedi yalnız kal yalnızlığım.

27


VĐTRĐNDEKĐ KOLYELER

Zaman tünelinde topladım yıldızları Afrika yıldızı..Kutup yıldızı..Güney yıldızı… Takılar seni okşar sen tuşları Alır götürür beni melodiler Kılavuzum şu vitrindeki kolyeler Yetmez mi Kuh-i Nur’da karar kılmışsın Vay nazlım has yıldızlar: asyalı serüvenler Aşkın götürür beni sultanlara: sen yıldızlara Alır öğütür beni yolculuklar: he canım Yıldızım şu vitrindeki kolyeler.

28


ĐZLER

Đzlerini izledim bugünün dünü’nde Koparabildiklerimi düğümledim Dokunan günlüğümün sayfalarına Yürüdüm yürüdüm…duraksadım Đster istemez kızılır Gizlemişsin bizi ayıran izleri Vazgeçemedim izlemekten Đzledikçe derinleşti günlüğüm Ürkek yumuşak şirindi izlerin Yürürken bir yaprak hışırdadı Dünü bugünü’nden ileri peşim sıra Bugünde yarını dünsüz yürümüşüz Perdesi kapandı mı uzun yürüyüşlerin Sanmıyorum Yaprak yapraktı güleç izler Đzler yaprağı yürütüyordu peşi sıra Đzlerdeki çok ışınlı çelenkle dönersen günlüğüme Diğer sayfaları birlikte izleriz.

29


DAMLA-78

Kalbinden okudum yazılmamış damlaları Yanıtlıyorum damlacığım Yaşamda erdem hakta eşit düşüncede özgür inançta saygı aşkta sevgisin şiirlerle Şair dileklerimle nice yıllara!

30


YORGUNLUKLAR

Yollar yorgunuyum bu yolda Susuyorum Suskunluğun ırmağında bir sandala biniyorum Gülümsüyor kıyındaki ılgınlar Baştan çıkaracak sandalla oynaşan dalgacıklar Susuyorum Düşünüyorum dertler yoğurmuş yolları Irmak doğurmuş yolumuzu sandal beşik suskunluğum kaçak Kaçıyoruz Sandal üşüyor irkiliyorum ırmak donmuş Đniyorum yollar kucaklıyor yolumuzu Sınırı geçiyor yorgunluğum gülümsüyorum Irmak susuyor yorgunum.

31


SĐTEMĐN KANCADIR

Goncanın kancaya sitemidir anlaşılamamak Oncasıdır anlaşılamayan kavranmalı Kavranamayan goncadır özümsenmeli Özümsenemeyen yücedir kalıcılaşmalı Kalıcılaşmak oncanın som goncasıdır Talihi kancaydı anca beraber kanca beraber Neylersin yurdunda göçmendi gonca.

32


ÇĐÇEKSĐZ DE GELEBĐLĐRSĐNĐZ

Sev kızım Seni bendeki sevle besledim Seni sendeki benle büyüledim Eşi işi yaşamayı sevenle işledim Sen seçtin seni seveni Onunla evlendirdik sev kızım Sev oğlum Seni bendeki sevle emzirdim Seni sendeki benle büyüledim Eşi işi yaşamayı sevenle demledim Sen seçtin seni seveni Onunla evlendirdik sev oğlum Yaşımızdı işiniz aşınız sevmeniz Mezarlığın sonsuz sakinliğinde Babanızla birlikte başbaşa Bıraktığınız aynı binadayız Uğramazsanız bile alınmayız Gelende dua gidende vefayız Đçiniz burkuluyorsa yani Paranız kâfi değilse Üzülmeyin biz alınmayız Çiçeksiz de gelebilirsiniz.

33


HAVASI TÜLDÜ SAÇLARINA

Eden vadisini bilirsin Sara Havası tüldü saçlarına Kurumuş camgüzeli kaynarcası Kireç kaplamış akarcası Kalem kalem deşerim Eden vadisini bilirsin Sara Bağırdığında bağırmazdım Hoşlanırdım kadınca kızgınlığından zevkle dinlerdim silme vadi yankılanan kahkahalarını Ve ilencin yalımında Ağaçlar vuruşur gölgeler karışır Rüzgâr flütlenir özlemler sevişir Kül yağar sigaram küllenir Yaş yağmaz sen yağarsın göğsüme Göğsünde uyanırım sevgililer günü’nde Eden vadisindeyim Sara.

34


KÜÇÜĞÜME AĞLARIM

Cansuyumsun abla Suyumuz ısındı Onurun başkaldırısıyla yıka beni Yeni giyecekler isteyemem Eskilerle yetiniriz Çalışabilseydim Yırtardık yakasını yoksulluğun Yoksulluğa alıştık Küçüğüme ağlarım Hastaydı bakamadık eridi bitti Abim giderken göremedim Yokluğuna alışamadım Işıksız bir anda süzülmüş turna dansı unutmabenilere Diyorlar ki hayırsızmış Canözümsün abla Pahalı oyuncaklar isteyemem Arabalarım eski ayakkabılar Ekmek taşırım yoksul evlere Çok yorulurum Yatarken masal istemem Ninniler söyle küçükler uyusun Süzüleyim turna dansım unutmabenilere Varsın desinler hayırsız Pek yakında hayırlı haberlerle döneceğiz Balonlu sakızlar dağıtacağım çocuklara.

35


DĐZEMLER

Düşündüğümü yaşadığıma dair iyiyim Đki arada bir derede iyi olmak da yaşamaktır Yaşamak üretmektir düşündüğünü Düşündüğüme dair DÜZENDE görülmek DĐZGEDE örülmek DĐZEMDE sunulmaktır YAŞAMAK.

36


SAATĐ

DĐNLERKEN

Saten yastıkta dudak baskıları Gene habersiz elveda öpücükleri Bizimkisi çıtkırıldım bir tuhaf geçimsizlik Sıcaklığın yanımda sen yoksun Guguklu saatim kime kalk diyeyim Sebzeleri şunu bunu ayıkladım Merak etme titizliğinle hazırladım Sade çorba zeytin ezmesi taze peynir Tuzsuz pide dilimleri sebzeli pilav Göbekte kuzu kızartması meyveler içecekler Kaşık çatal bıçak bardaklar El bezi peçeteler Eften püften başka şeyler Geçemedim masaya sandalyen boş Ne vardı aramızda sana göre Guguklu saatin gugukları mı Öteye kilime yaydım soframı Salçalı tava aşı bir tas ayran yeşil soğan Masada torunum kilimde dedem Aslında hazırlamadım yemekleri Đlgili sözcüklere yedirdim sofraları Saatin guguklarını dinlerken.

37


PANORAMA 1. Yüreğinden yaralı bir kuş öter Kanatları kızıl bayraklı Hal böyleyken ötmez Öter gibi görünür Bir sayfadır tarihin güncesinde Gündüzleri karlı Moskova Geceleri kavalyeli San Petersburg’tur Đçinden yaralı bir kuş öter Hal böyleyken ötmez Öter gibi görülür Kim çalmış ormandaki kafesini Kim yakmış evrensel konserlerini Kim oynamış aşkı aşkın umutlarıyla Neden suskundur büyük yazanlar Romanı da yazılmaz erken düşüşlerin Düğümü kendisinde olan Bir bunalımdır baş aşağı gidişin Şarkıları sönen bestecilerin Adı Kiev’dir Bakû’dur Tiflis’tir Gorki’dir Stalingrad’dır Erivan’dır Taşkent’tir Duşanbe’dir Adı Volga’dır Obi’dir Yenisey’dir durgun Don’dur Mavi gözlü Baykal’dır Onega’dır Öylesine masalsı mesajdır ki Ermitaj Sanat Müzesi’nden Nevski Bulvarı’nca Neva Nehri’yle Baltık sıcağına akar Meçhul asker anıtlarından Emek kahramanlarına kadar Ve liderlere kadar Heykellerimiz sökülür Sürüklenir leş gibi 38


Ve fırlatılıp atılırlar Sıkılmış limon gibi Nedendir demez usta yapıcılar Dudakları çatlamış kalemlerin Ve bizler de donuyoruz Gelişmeleri kavramakta yetersiz kalıyoruz Eğrisiyle doğrusuyla biz Bir kaçınılmaz dönemeciyiz Ve bizler ancak bizce yargılanabiliriz Ve sonra ve sonrası deriz Đyi güzel de yığınlar nerede Her şeyimizle biz bize aitiz Bir kentin bir kenar semtinde Ya da sakin bir bahçesinde Bizi koruma altına alabilirdiniz Ve sonra ve sonrası deriz Yapmadınız belki de düşünemediniz Elbette sorarız bizden sonrakilere Đyi güzel de yığınlar ne halde Çünkü biz sizlerle beraberdik Ve toplumsal çöküşün Karşı konulmaz bir başka yükselişine açık Kolayca ama kolayca aşılan bir evresiydik Ve sıkça abartıldığı gibi Halklarımızın bizden dolayı Kayıpları olmamıştır 2. Dilinden yaralı bir kuş öter Kanatları mı tutulmuş Günleri mi sayılı Hal böyleyken ötmez Öter gibi görünür Varşova’da bir pazar yerinde Satıcaların türküsünde Frederik Şopen’in heykeline konar Hal böyleyken konmaz Konar gibi görülür Đsimlerimiz kazılır levhalardan 39


Resimlerimiz indirilir duvarlardan Yazılarımız imha edilir Ve sonrası ve sonrasında sorarız Đyi güzel de yığınlar ne halde Çünkü biz olumlu ve olumsuzluklarımızla Bir bütünüz ve bir kilometre Taşıyız tarihin kulvarında Ve o kadar da fena değildi koşumuz Yazdıklarımız sahnelediklerimiz Çizdiklerimiz seslendirdiklerimiz Ve bize ait ne varsa Mütevazı bir kentin Mütevazı bir köşesinde Koruma altına alabilirdiniz Almadınız elbette soracağız Đyi güzel de yığınlar ne halde 3. Ve gazeteler yazar Televizyonlar yayınlar Papa Jean Paul II’yi milyonlar Evet milyonlar karşılıyor 4. Ve bir gazete yazar Newroz Bayramı’nda Diyarbakır’da Beş yüz bini aşan bir kitle toplandı 5. Bir kuş tüner duvarlara Üşümüş kanı çekilmiş üşümekten Hal böyleyken tünemez Tüner gibi görünür Duvarlar yıkılır üstüne Berlin Duvarı yıkılır altına Hal bu ki duvarlar yıkılmaz Yeni duvarlar örerler içimize

40


6. Ve bir gazete yazar Dünyada her yıl altı milyon Çocuk bakımsızlıktan ölüyor 7. Ufkundan bereli bir kuş öter Zamanın düşkünlüğüne karşın Ufkun bir ucu Bükreş’te Bir ucu Budapeşte’de Kıvılcımları Sofya’dan Hal böyleyken ötmez Öter gibi görülür Eşiyle birlikte Elanalar Kurşuna dizilmeyebilirlerdi Ve onlar konuşurlar Đyi güzel de yığınlar ne halde Oysa bizler Kurşuna dizilecek kadar Suç işlemdik 8. Bir kuş uçar görünür mecalsız Prag’ta Vaklav’ın heykeline konar Hal böyleyken konmaz Konar gibi görülürken Bir mesaj sunar Bölünmekle ne kazandınız 9. Ve bir gazete yazar Dünya’da günde yirmibeş bin kişi Açlık ve sefaletten ölüyor 10. Ve gazeteler yazar Avrupa Birliği gelişiyor NATO yeni üyelerle güçleniyor

41


11. Bir posta güvercini kanatlanır Belgrad’dan Saraybosna üzeri Üsküp Kosova ve Tiran’a Konup duramaz hiçbirisine Ödü kopar insanın Đnsan boğazlaşmasından Hal böyleyken kanatlanmaz Kanatlanır gibi görülür Heykellerimiz parçalanır Evlerimiz yıkılır Bahçelerimiz yakılır Kimliklerimiz yırtılır Bir güdümlü saldırıdır sardı bizi Ve yedi bitirdi bizi Yani bize ait ne varsa Đyi güzel de söyler misiniz Bizden sonra yığınlar ne halde 12. Ve bir gazete yazar Mülteci dolu bir gemi Akdeniz’de karaya oturdu Yüzlerce ölü var 13. Ve ajanslar geçer Şok edici haberi Đkiz gökdelenler yanıyor 14. Ve gazeteler yazar Televizyonlardan ekran ekran Amerika Birleşik Devletleri Karşılıkta bulunacak Ve Kuzey Đttifakı Afganistan’da

42


15. Ve bir gazete yazar Savaşta vurulan arkadaşlarının Cesedini omuzlarında Taşayan Filistinli çocukları 16. Bir yürek çarpar sevinci uçarı kuş gibi Pekin-Pyöngyang arası yol bakışıyla Havana’dan Ho Şi Mih Kenti’ne geçer Aşkı yüreğinden daha yürekli En uçarı kuştan daha hızlı uçar 17. Ve salon efendisi kuramcılar yazar Luanda’da acabalı saatler Managua’da seçim meselesi Kolombiya’da alevlenen çatışmalar Ve politıkacıların bekle-gör havası 18. Düşünceli bir düştür ağırlaşan Dönemin kendine ait yolunda Tüm yükünü yüklenircesine Ve o haliyle Paris’i düşler Rodin’in “düşünen adamı”nı Ziyaret eder imrenerek Ziyaret ederken Onun gibi düşünmez Bakadüşünürken çözegülümser 19. Ve bir gazete yazar Đnsan hakları açısında Yakın zamanın en vahim Aşamasında bulunuyoruz 20. Ve bir gazete yazar Yeni bir grev dalgası mı Đtalya’da milyonlar 43


Sokaklara döküldü 21. Ve bir şair yürek atar Avrupa’nın orta yerinde Her şeye karşın hâlâ atmakta Vatikan akından daha ak Moskova’nın kızılından daha kızıl Mekke’nin yeşilinden daha yeşil Buda’nın Dalay Lama’nın Safran sarısından daha safran Afrika’nın karasından daha kara Uzak-Asya’nın sarısından daha sarı Ve diğerlerin renklerinden Daha yakındır onlara Yüreği şair bir yürek Renklerin hepsini kucaklar Ama kendi rengiyle taşır yükünü 22. Ve istatistikler yazar Dünyada sekiz yüz milyon kişi Açlık sınırında yaşıyor 23. Ve savaş karşıtları tartışır Savaş tehlikesi bitmeyecek mi 24. Ve bir şair yürektir A. Karabağ Çağdaş Avrupa’nın Çağdaş bir ülkesinde yaşar Üzerinde her türlü oyun oynanır Ve bu adam Kilis’in Ravanda Kalesi’nin Yedi yüz yıllık çınarı gibi hâlâ ayakta Ve elbette yazar şiirini Đyi güzel de yığınlar nerede

44


Ve böyle düşündüğünde Haklıya haklı Haksıza haksız dediğinde Dediğince yaşadığında Kafadan belden ayaktan Dilden gözden kulaktan Ve yaşamdan düşürülür!

45


MAVĐŞLENEN AŞKLAR Robotların sergisinde baş robotlar Baş robotların oturumunda putlar sürüsü Yazgıların üleştirilmesinde Bir acayip küçültmüşler Yaratıcı üreticileri tanrılar sürüsü Söylenir hiçlenir söylenir Ununu elemiş duvara asmış eleğini Hasretinden gözleri mor halkalı Parklı köşkün saygın hanımı Hiçlenir söylenir hiçlenir Meşguliyetsizlik Günde bir tırnağını kestirir Kalın keser ince keser eğeler ojeler Şaşaalı parkın köşklü hanımı Acılanır hislenir acılanır Süpürür köşkün içini dışını Solur hanımın parfüm kokusunu Mengili selvilerin navişli gülşeni Parklı köşkün mutsuz hanımı Aşklarını gezdirir gezmelerinde Doyumsuz sevişmelerin sahnelerini Buruk ayrılıkların yanık karelerini Hislenir acılanır hislenir söylenir Bond çantalı tek çekli çok hesaplısın Cüzdanı dolu dolu boş kartlısın Bir acayipsin vefasız sevgilim Hazan gezmelerimde yâr uyaklısın Parklı köşkün saygın hanımı Elemiş köşkün içine dışına Mor halkalı gözlerin öyküsünü Söylenir süpürür selvilerin mavişli gülşeni Bir acayipsin büyük hanım Bir acayip sevmişler seni Bir acayip derde salmışlar seni. 46


KEMANCI ÇOCUKLAR

Alır mısınız bizi şoför abi Türkü söyleriz keman çalarız Uzun hava kırık hava oynak havalar Hele bir darbukacımız var Vallahi şeytan parmaklı Nizip’i çıkar çıkmaz O dinlenme tesisinde indir bizi Đsmini söylersem reklam olur Alır mısınız bizi şoför abi Her birimiz bir yuvadan geldik Hepimiz çekirdekten çalgıcıyız Şarkı söyleriz türkü söyleriz Bir Türkçe bir Kürtçe bir Arapça Türkümüzü söylersek yasak olur Birecik Köprüsü’ne varmadan O dinlenme tesisinde indir bizi Đsmini söylersem reklam olur Alır mısınız bizi şoför abi Grubumuz okullu ekmek peşindeyiz Bir cumartesi bir pazar yetmez Akşamları da çalışırız Urfa’ya girmeden O dinlenme tesisinde indir bizi Yolcular çay molasındayken Bir leylim havası çalarız Sabuha’yı söyleriz Zeliha’yı da Türkümüzü söyleyemeyiz Söylersek işimiz yasak olur.

47


GÜN GĐBĐYDĐ DOĞUMUNUZ

Doğmuş oğlumun doğacak sözüne Doğacak sözüne doğmuş kızımın Bu doğumda ter dökenlere Gerdan kırıp yüz çevirenler Işıyan güne bağlı Baş süremezler günümüz’e Bu doğumun da diğerleri gibi Sadece lafı kalacak kaldısı’na diyen Hiçbir düşünce hiçbir kimse Temsil edemez doğumun okuyucu özünü Sözde kalk gölgesinde emeklen Sözleriyle hiçbir kimse Hiçbir halde yönetemez günümüz’ü Doğumdan beri sözcüsüyüm Okuyucu-avcı gözlerin doğumun Mısradaki sözden önce Her şeyiyle yeniden yoğurulan Sözün hamurundan kendini doğuran Ve gününü gündoğumundan çıkaran Yoğurucu günlerin sözlüsüyüm Doğmuş oğluma doğuracak kızıma Büyüyecek sözün söylenecek sözleridir iyi okunmalı Doğumun selâmından günümüz’e Mısra mısra mektubumdur Doğurulduğunuzu gün gibi doğruluyorum iyi bilinmeli.

48


AYLI GECELER

Kar yağıyor bir ucu elimde kalan gelinliğine Yalnızlığımın puslu yolculuğunda gülen kadın Penceremizin buzlu camında ay kar tanesine sığdırmış güneşi Kardaki güneş ay taneli binlerce nar taneli Yıldız yağdırır resmine Kar yağdırır yalnızlığıma Penceremizdeki bildiğin ak yüzlü ay Kar tanesine sığdırabilir mi güneşi Seversen benim gibi sevdiğim Yıldızların aysız yaz gecelerini sevdikleri gibi Kar tanesi güneşi de sığdırır resmime Yıldız da yağar pencereden ayla buluşan yolculuklarına.

49


KARINCALAR DA SÖYLEŞĐR

-Birilerinin birisi olmak mı -Hayır -Niçin bendeki birim -Çünkü sadece birin birisi olunur -Ah zavalı birim -Kendinin zavalısı birisi -Ama bire sahip olabilmek -Yani -Bir varda bir olunur -Sen yüreği büyük birim devleti zengin yüreğim -Evet sen açıl birlerin zenginliğine -Bir açılır derin düşünür gizli salınırım saklıyım sözlerimin derinliklerinden seslenirim -Yürek devletin anlaşılamıyor bazılarınca -Ne yazık ki öyle anlaşılacak -Akıldan aptal çalışkan birileri mi -Aptal olmayan ne var ki -Ancak aptallar kendilerini akıllı aptallarla karşılaştırırlar -Övünmek övünmek övünmek onlar ki hep övünürler birbirileriyle -Yaratmak ve yaratılmak övünmek midir -Yaratanların çekilmez talihsizliği -Büyük yaratıcılık -Büyük yaratıcılık yoktur O birin hırsıdır ki herkesin her şeyin üstünde bir olmak içindir -Birim yaratıcılar çok kıskançtır onlar ki yaratmadan yaratılırlar -Ah güzel yaratanlar -Dostum güzel olmayan ne var ki 50


-Aptal çirkinlik budala çalışkanlığı -Vay dostum akıl çirkinliği çirkin olmayan ne var ki -Karıncalar yani sen ve ben -Ama çirkin ve güzel -Ben ve sen ve biz -Güzel ve .çirkindir her şeyimiz -O halde -Yaratırken yaratılmak -Karıncalıktır

-Çevremizdekiler aramızdaki kurnazlar -Sen ve beni birleştirirler -Birler birileriyle ayrılıkta -Güzel ve çirkindirler -Ben sen ve biz -Bire birin birleşiğiyiz -Çirkin ve güzeldir dünyamız!

51


GÖRDÜM UYANMIŞSINIZ

Şimdiye kadar başka yolda mıydınız Gördüm uyanmışsınız mahpus uykusundan uyanırcasına Mücadeleniz Đki Şehrin Hikâyesi’ndeki adamın yaşam savaşı kadar kutsal Hafta sonuydu gördüm yollardasınız Barış için ayaktasınız parmakların zafer dansında savaşa hayır barışa evetsiniz Gördüm yine yollardasınız emekte özgürlük kadar haklısınız Bağırıyorsunuz bir ağızdan savaşa hayır em şer nexwazin Duydun bağırıyorsunuz bir ağızdan kein krieg no war non à la guerre Saydım o kadar çoksunuz ki saymakla bitmez Gördüm her gün yeniden doğan bir gün gibi bakıyorsunuz sizin olan bu dünyaya!

52


BĐR MADENCĐ VARDI

Bir madenci vardı bir de maden ocağı Ocağın başında bir kitap ağacı Evi barkı bu ağaçtı kitapları madendi Ocağa çalışmaya indiğinde madenci Eğilirdi ağaç sarkıtırdı sicim dallarını Sallardı ocağın tünel karanlığına Yapraklı sicim dalları maden filizleriydi Đşçisi işe koyulmadan önce Bir de bildiri bırakırdı önüne her işgününde Đşine demir gibiydi işçi madenci Önce bildirisini okur ezberler Sonra başlardı kazımaya Kazılan damarları ayıklamaya Sayfayla bilek birleşmişti madenci şanslıydı Artık çok maden çıkaran bir işçiydi Kazanç sarhoşuydu rastgele ocağa giriyor Maden filizleriyle birlikte Ağacın damarcıklarını da söküyordu Kendisine bırakılan bildirileri de okumuyordu Ve böylece gölgesinde soluklandığı Madeniyle geçimini sağladığı Bildirileriyle biliçlendiği Kitap ağacını unutur olmuştu O unutuldukça Kahvaltısındaki kara gözlü zeytin Çayın kirazî demi şekeri azaldı Üç öğünlük derya kuzusu somunu da 53


Giderek kitap ağacı güçsüzleşti Sarkıtamaz oldu madeni dallarını ocağa Madenci çok çalıştı kan-ter içinde Çok söktü kat kat taşı boşuna Sanki yeraltı perileri aşırmışlardı madeni ara ki bulasın Ağacın can damarına rastladı Maden sandı kesti onu birkaç darbeyle Kitap ağacı çatırdadı devrildi ocağa Ocak çöktü madencinin üzerine

Toprak oldu maden oldu iki bağlaşık beden Toprağa karıştılar her şeyleriyle Ve körelen ocağın ağzından Bir tohumcuk filizlendi Ulu bir ağaç oldu yıllar sonra Madencinin ağacı dediler ona Dalları kalem yaprakları kitaptı Gövdesi sehpa gölgesi madendi ağacın.

54


BĐR GÜZELĐN ELĐNDEN

Seni gezdim sendim seni yazdım Bir güzelin sine halısında Canlanan umutsuz bir göçün Çözgülerini atkı boylarını gezerken Düğümler sevdalı örgüler ağlamaklı Gezi yolunda anılar sıcak çimenler ıslak Taşlar fare dişli toprak gücenen gözlü Defterim yassı yuvarlak kareli Kare kare notlarım buluşmaları Sendim Seni gezdim seni yazdım seni ördüm Sürgün sine halısına bir güzelin elinden.

55


YAS ÇĐÇEKLERĐ

Bu sahnenin kaldırımları mı ağır adımlarım mı Yoksa bir yanılgısı mıydı Olaylara gebe avare bir aklın Her neyse alır yürütür beni Bir filmde harflenen kaldırımlar Harfler harfleri vururlar vahşice Hecelerim kaldırımların yas çiçeklerini Adımlarım kaldırımlarda Ben önümdeki kaldırımları adımlarım Arkamdaki şehir adımlarımı Köprü başına harflerin yasına gidiyoruz Üçü ölmüş biri yaralı bir kiralığın araba kazasından Dedektif bir beydi kaldırım efendisi Dekoratif bir harfti yardımcısı Kan izlerini kokluyordu ezilenlerin Zaten harflerin emek kavgasını Koklamak için eğitilmişti bir köpek gibi Ve gün batıyordu yaslıca Üst geçitte bir muhabir öğrenci telâşlı aceleci Deklânşöre bastı yas çiçeklerine bakarken Ve gün kızarıyordu batarken Adımladım kaldırımların alfabesini Hiçbir harf araştırmadı cinayeti Uzaklaştım yoluma harflenen yas çiçekleriyle.

56


ÖLÜM KIRMIZIYDI

Ölüm Ölüm Ölüm Ölüm

hücrede ranzada ölüm hastanede açlıkta ölüm işkencede mektuplarımızda tek bir odada evimizde ölüm omuzlarımızda sokakta

Ölüm sloganlarda gözlerimizin içinde Ölüm yeni doğmuş bebek gibi yoğun bakımda Resimleri duvarlarda ellerimizde Bir gelincik gibi süslerler göğüslerimizi Başbaşa yanyana ölüm orucunda sağlar Hapishanede hastanede ve evlerde Ölüm bu kadar acımasız bu kadar korkak Bucak bucak kaçar saklanır ölüm Duvardaki resimlere mezardaki karanfillere Ayakta olanlara selâm selâm bin selâm Ölüm unutulacak gibi değilsin unutanlar utansın Peş peşe yatarlar yeni ölümlere geride kalanlar!

57


IŞIK GĐBĐ YAŞAMSAL

Babamın dördüncü, annemin ikinci eşinden, sondan ikinci çocuklarıyım.Yaşıtım, ışıklı gölgemdir. -Ömrüm, niçin gölgelisin, niçin ışıklısın? Işık ve gölgenin yaşamsal oynunda çok canlısın. Gel, kurul gölgeme, ömür ömre dertleşelim. -Hoş geldin, diyorum sana, ömrüm!Güneşli günümde çorak gülüşlü, susuz, örtüsüz ay mısın; içersin yaşam suyumu kendi ömrünce. Gölgeyim, diyorsun ömrüne ve senden daha sağlam ömürlüyüm.Mani’yle mi söyleşiyorum, ışığın meyvesiyim, ustam ışıktır, diyorsun. Ve ömürden ömre ipince bir tel gibi ışırım kendimi gölgeleyerek.

-Gölgem, mademki benden ömürlüsün; sen dur, ben söyleyeyim benzersiz yazgımı. Batacaksa ömür salım, varsın batsın! -Şirin ömrüm, dertsinme! Dört büyük kutsal söylemin sızısı: sevmektir…Ve biraz zendî, biraz vedaî, biraz renîdir. Sınavda ustan akıl, düzende koruyucun vicdan’dır. Ömürsel ışığın bir yeni gölgesi, bir başka taze candır. -Ayrılırken son sözüm: Ne dilersin benden, benden ömürlü gölgem? Bensiz yolculuğunda at mı, yakasız gömlek mi, bir damla su mu? -Hiçbir şey, sevgili ömrüm! Işıklı birlik gölgemizden başka.

58


BÜYÜK DURUŞMA

Açma dosyamı ey saltanatı büyük yargıç Açarsan yerime sen yargılanırsın Öyle bir insanlık gemisiyim ki Uğradığım her limanda sadece Ona uygun değerler yüklenirim Geniş bir alanda yapılacak duruşması Bir zaman sonra yeşil alan olacak orası Anıtsal bir yapı dikilecek ortasına Ve çevresinde tapınaklar halkası Düşünce ve inançların kardeşlik bahçesi Yani halkların ve renklerin kaynaşması Açma dosyamı ey saltanatı büyük yargıç Açarsan yerime sen yargılanırsın Yüreğim öyle bir yürektir ki Đnsanüstü sevgi bilincine sahip Nerede ne zaman olacak bilmiyorum Ama sezinliyorum görmüş gibiyim Hatta tanrıtanımazlar da gelecek Onların anıtlarına da yer verilecek Açma dosyamı ey saltanatı büyük yargıç Açarsan yerime bir dünya yargılanır Dünyalıyım coğrafyam silahlıdır Varlık içinde yokluk kuşanırım Nerede ne zaman olacak bilmiyorum Ama içime doğuyor ve çağrılıyorum Gelin birlikte varalım bir kimsenin duruşmasına Özgeçmişimizden başlayarak perdeyi aralayalım.

59


GELECEKSEN BÖYLE GEL BE KADIN

Bu adam bir ateş delisi yanmaktan bahsediyor Ama yakmıyor bir hoş yanıp tutuşuyor gönül alıcısına Bu adam komşumuz Mestan ateş pahasına geçiniyor Bir kayıp aşk bir yaşlı anne ve beş çocuk Nasıl doyurabiliyor aynı sofrada bunca boğazı Nasıl giydirebiliyor aynı parayla onca bedeni Ki beşlerin ikisi delidolu liseli âşıklar Bu adam balıkçımız Mestan delidir deniz delisi Aynı zamanda yaşamı destan işi uğruna herkesi yakar Yakmaz bir başka gönülden yanar gönül avcısına Ah! o kadın mı der delidir deli balıktan deli Ve dizer balıksırtı teknesine el yazısıyla Canım ciğerim eşim duygudaşım arkadaşım Artık postacı kapıyı iki kere çalmıyor Telefonlar çalıyor telefonlar yerli yersiz Geleceksen telefonla mektupla gelme Yıldızımızda gözün olsun gökyüzü yine güzel Nasıl ki ay ışığından kırılıyorsa deniz Çağrıdır sesim sana ve yağmurdur tenin Soyun çöz saçlarını uzan yağışına Tanrı aşkına G e l e c e k s e n böyle gel be kadın!

60


SEN ĐNCĐDEN DAHA ĐNCĐSĐN

Bir derenin göle döküldüğü yerde, durgun su akıntısının beslediği büyülü yosunlu barınaklarında annesinin günlük hayat bilgisi dersindeydi yavru midye. - Daha çok küçüksün, dedi annesi. Balıklara özenip sert akıntılara atılma! Kurbağalara takılıp dışarılara çekilme! Bize, sualtı kayıcıları derler. Bundan da memnunuz.Diplere tutuna tutuna yaşarız. Hele çamurlu yataklara bayılırız.Nerede olursak olalım, inci avcılarına karşı çok dikkatli olmalıyız! - Đnci nedir, anne? - Başımıza belâ içimizdeki hazine. Balık gözü gibi, parlak bir şey. - Anne, benim incim yok. Seninkini alabilir miyim, boynuma takmak istiyorum? Anne midye, kabuklarını açar, yavrusu içine dalar. Arar tarar her bir yerini, bir şey bulamaz. Ağlamaklı bir sesle bağırır: - Anne, incin nerede? Anne gülümser: - Her annenin incisi yavrusudur. Sen, benim için sedef sarayındaki inciden daha incisin, der.

61


SARDIM YALNIZLIĞINI ÖZLEMLERĐME

Rüzgâr mı bırakmış sel mi sermiş seni yoluma Yüz yüze kapandım üzerine sarı bir yaprağın Göğüs göğüse bir şahin vuruşmasından mı yoksa Teke tek kapışmasından mı kopup gelmiş yoluma Kapandım üzerine özlemlerimin çöl tutkusuyla Dedim sevdim seni her daldaki tomurcuk ile Dedim sevdim seni her memedeki bebek ile Dedim tozunda buldum özgürlüğümün rengini Kardım tozunu kaynayan sevincime Batırdım tarağımı taradım saçlarımı Dedim sevdim seni kendimdeki sen ile Dedim sordum seni sahi sen nerelisin Dedim ülkemin hangi ağacından kopup geldin Bir tarafı sağır uçurum bir tarafı sarı nehir Ara yerde toprağın tavında buldum seni Sordum ülkemin hangi bucağındansın Coşan sevincim kadar uçan yaprak Dedim sevdim seni her yuvadaki kuş ile Dedim sevdim seni her kalemdeki iş ile Dedim sevdim seni sendeki gelen ile Nefesin rüzgâr mıydı gerdim çıplak göğsümü Evire çevire okşasın uyusun sarı rüzgâr Terin sarı nehir miydi verdim anıtsal yalnızlığımı Yavaş yavaş yıkasın boyasın sarı nehir Dedim sevdim seni her dildeki çiçek ile Dedim sevdim seni her eldeki çiçek ile Canlandı sarı yaprak dalgalandı yaprak Geldi önümde durdu uçan bir halı gibi Oturdum üzerine havalandı yaprak Ne motoru vardı ne de pervaneleri Kanatlaşan özlemlerimle uçuyordu sarı yaprak.

62


ĐÇĐNDEKĐLER

5__________________________________Şairin Özgeçmişi 6__________________________________Penguen 7__________________________________Kimsesiz Akşamdı 8__________________________________Anne 10_________________________________Kendilik 11_________________________________Laf Sarayı 12_________________________________Kurgu 13_________________________________Carica Kuşları 14_________________________________Tandaki Lal 15_________________________________Yol Ayrımı 16_________________________________Buz Balesi 17_________________________________Ayakta Ölenler 18_________________________________Denizkızı 19_________________________________Yasaklı Gönül 20_________________________________Ağrılar 21_________________________________Yürek Đşçisi 22_________________________________Sarıcı Sarılar 23_________________________________Unutulanlar 24_________________________________Kardelen 25_________________________________Bir Nefes Ver 26_________________________________Nerede 27_________________________________Sesler 28_________________________________Vitrindeki Kolyeler 29_________________________________Đzler 30_________________________________Damla-78 31_________________________________Yorgunluklar 32_________________________________Sitemin Kancadır 33_________________________________Çiçeksiz De Gelebilirsiniz 34_________________________________Havası Tüldü Saçlarına 35_________________________________Küçüğüme Ağlarım 36_________________________________Dizemler 37_________________________________Saati Dinlerken 38_________________________________Panorama 46_________________________________Mavişlenen Aşklar 47_________________________________Kemancı Çocuklar 48_________________________________Gün Gibiydi Doğumunuz 49_________________________________Aylı Geceler 50_________________________________Karıncalar Da Söyleşir 52_________________________________Gördüm Uyanmışsınız 53_________________________________Bir Madenci Vardı 55_________________________________Bir Güzelin Elinden 56_________________________________Yas Çiçekleri 57_________________________________Ölüm Kırmızıydı 58_________________________________Işık Gibi Yaşamsal 59_________________________________Büyük Duruşma 60_________________________________Geleceksen Böyle Gel Be Kadın 61_________________________________Sen Đnciden Daha Đncisin 62_________________________________Sardım Yalnızlığını Özlemlerime

63


EMEĞĐN SANATI E-KĐTAPLIĞI

Şiir Dizisi: 1- Kalp Örsünde Karanfil - ALĐ ZĐYA ÇAMUR 2- Arsız Akrostiş - SERKAN ENGĐN 3- Diplerin Zirvelere Uçurumlardır Yolu - ADNAN DURMAZ 4- Acının Ucu - HAMZA ĐNCE 5- Yıldızlı Gece Kanamaları – ĐRFAN SARĐ 6- Öfkeye Tutunmak – ERCAN CENGĐZ 7- Semahlar, Horonlar, Gowendler – YAŞAR DOĞAN 8- Militan Bir Ağrı – MELĐH COŞKUN 9- Söylenmemiş Sözdeyim – ABDULLAH KARABAĞ 10- Yaralı Ağaç – MEHMET RAYMAN 11- Bahara Gebe Düşlerim – SEVGĐNAZ ĐNAL 12- Dene Ve Yenil – UYSAL HĐMMET ASLAN 13- Mevsim Değirmeni – MEHMET GĐRGĐN 14- Seksen Kere Söyledim – ŞEREF ÖZTÜRK (Usta) 15- Dilbaz Şiirler – SERKAN ENGĐN 16- Naif Buğday Tarlaları – MEHMET GĐRGĐN 17- Yıldız Dalı Yasaklı Gönül - ABDULLAH KARABAĞ

Anlatı Dizisi: 1-Ofir’e Yolculuk – MUHAMMET DEMĐR 2-Uysal Cinayetler (Roman) - SERKAN ENGĐN 3- Hayatın Sesleri ve Yüzleri (Öykü) – ERDOĞAN TEZGĐDEN Düşünce Dizisi: 1- Gölge Boksu – SERKAN ENGĐN 2- Umut Sarkacında Yaşam – ALĐ ZĐYA ÇAMUR

http://emeginsanatie-yayinevi.blogspot.com http://issuu.com/emeginsanati

64


Emeğin Sanatı E-Kitaplığı 65


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.