Tehlikeli Oyunlar

Page 70

Kaşar peynirini aceleyle bitirdi. «Ben gidiyorum,* dedi. Kalması için ısrar eden çıkmadı. (Dört numara üstüste üç keredir kazanıyordu.) Güle güle diyen de çıkmadı. (Al-laha ısmarladık dememişti.) Serin hava, üstüne biriken kokuları yavaş yavaş götürdü. Bir çeşmenin önünde şişesine su dolduran küçük bir çocuğu bekledi, dört tenekesiyle çocuğun yanında duran sucuyu beklemedi (gelenek böyledir); yüzünü ıslattı. Mendiliyle kurulanmadı, serinledi. Yürüyüşünü önünde hızlı adımlarla giden bir kadına uydurdu. Bir telefon kulübesinin önünde durdu. Genç bir kız, telaşlı hareketlerle konuşuyordu içerde. (Artık sana dayanamıyorum Nami. Artık aramızda her şey bitti. Şimdi bu kulübeden çıkacağım ve karşıma ilk çıkan erkeğin kollarına atacağım kendimi.) Biraz bekledi kızı, sonra yürüdü. Bir kadın yavaş adımlarla yürüyordu. (Biz de yavaşlayalım.) Tütüncüden sigara alan bir adam, kadının koluna girdi; hızla uzaklaştılar. (Karşı kaldırıma geçelim.) Bir kadın yaklaşıyordu. Kadının sağma, soluna, gerisine baktı: Kimseler yoktu. Tütüncüye baktı: Hayır, yalnızdı bu kadın. Bekledi. Kadın yaklaştı: Ellinin üstünde, hem de boyalı, hem de hızlı yürüyor. Kaldırımın kenarında durdu, bir dolmuş yaklaştı. Bindi. (Gelenek böyledir: Kaldırımın kenarında duranlar, gelen dolmuşlara binmek zorundadır.) Şoför bir yerde durdu: Buraya kadarmış. Boş bir telefon kulübesi gördü, girdi. Defterini çıkardı. (Demek numarayı unutacak kadar uzun süre geçti. İki yıl.) Jetonu yoktu. Dışarda bir adam bekliyordu. Kulübeden çıktı. Bir iki tütüncü dolaştı. Sigara da alacaktı. (Kimde jeton varsa ondan alırım sigarayı. İnce düşünceler.) Kulübe gene boştu. Numarayı çevirdi. 135 (Heyecanlanma.) 'lam teıeionu Kapamayı lin çalmağa başladığını duydu. Açıldı: Bilge'nin sesi. Hemen kapattı. Evde yalnız mı acaba? Herhalde; yoksa, babası çıkardı. Ona ne söyleyeceğim kapıyı açınca? Merhaba. Bir söz bulmalıyım, sorgulu gözleri bir hamlede yatıştıran bir söz. Ne zamandır gelmek istiyordum. Olmaz, sen misafir misin? Önünde bir dolmuş durdu. Şimdi artık hemen binmem; bir amaca yöneldim çünkü. Bakalım istediğim yere gidiyor musun? Gitmiyormuş ama, aynı doğrultuda bir yere kadar. Oradan devam eder miyiz? Yolda belli olurmuş. Dolmuşa bindi. Senin evin önünden geçiyordum da Bilge, bir uğrasam mı? dedim. Olur mu? Olmaz. (Bilge, o güzel dudaklarınıza sahipolabilirmiyim?) Aradan yıllar geçmiş, yüzünü de düşünemiyorum. Doğrudan doğruya girdik, oturduk, bir süre sustuk; sonra, ben buraya oturmaya gelmedim Bilge, şunu söylemek istiyorum, seni seviyorum Bilge. Hayır, hiç bir şey söylemeden kalkar giderim, sonra da albayımı görücü gönderirim. Bir kerede olmaz tabii. Üç kere giderim. Bilge de 'Bu çocuk durmadan gelip gidiyor, bunda bir şey var, der. Canım, öyle bir şey yapar ki,, sonunda ben cesaret bulurum. Ne yapar? Onu da Bilge düşünsün artık. Benden bu kadar. Durup dururken de söyleyemem ya. İkimiz de yere bakıp susmaya başladık mı tamamdır. Çiçek götürürüm. Şimdi her yer kapanmıştır. Onun oturduğu muhitte açıktır. Evde yalnız değilse? Elimde çiçek, karşımda peder. Nişanı da hemen yaparız, çiçek de var. Neden gidiyorum gerçekten? Bir kere yola çıktım, korkunun sonunu görelim bakalım. Bilge. Bu ne güzel elbise! (Yok deve!) Bir espri yaparım, (Aşkla oynanmaz.) Aşkla oynarım: Ogüzeldudaklannızasahipolabilirmiyim oynarım. İşi öylesine şakaya getiririm ki, gerçeğin anlamı kalmaz. (Bak bunu yaparsın.) Ciddi ol, ciddi ol; durum vahim. İnsanlardan kaçıyordum Bilge, sonunda onlarsız yapamayacağımı anladım: Senden başlıyorum. Son


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.