bimola/aylık voleybol dergisi

Page 1

bi’mola

Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. ATATÜRK

EKİM 2019 SAYI : 2


Küçük Kentin Büyük Efsanesi

.Yiyecekler yakıttan fazlasıdır Zeynep Seda Uslu Bütünsel Beslenme Danışmanı

. Solhan Spor

küçük kentin büyük efsanesi

. Orda bir köy var uzakta . Farklı zamanların birlikte büyüyen çocukları... Cemre Ada ve Güldeniz Önal

. Aydın’ın Efeleri

. VolleyTurkey anketler

. Cansulu Stuttgart Bundesliga’da lider . Yağmur Akçay’la

Şampiyonlar Kupası

. Bir umuttur voleybol ... . Zirvedeki Türkler Nurper Özbar Erdal Akıncı Aziz Yener


Voleybola bir de böyle bakalım !

bi’mola


“Yiyecekler yakıttan fazlasıdır” Yaşayan organizmalar makine değildirler. Kompleks yapıda, kendini düzenleyen ve dinamik olarak duyarlı sistemlerdir. Bütün besinler eşit yaratılmadığı gibi, yediğimiz her gıda da bedende eşit kullanılmayabilir. Gıdanın beden dışındaki değeri, içindeki değeri ile aynı da olmayabilir. Bedenin kendi öncelikleri olabilmektedir. Yiyecekleri nasıl sindirdiğimizi, nasıl işlediğimizi ve onlardan nasıl yararlandığımızı etkileyen bir çok faktör vardır. Mutlaka başınıza gelmiştir; çok kalori tükettiğinizi düşünürken daha ince bir görünüme kavuşmuşsunuzdur ya da, daha az kalori tüketmenize rağmen kilo almışsınızdır. Etkileyici faktörlerden biri olarak mikrobiyotada yaşayan trilyonlarca canlı bile tek başına yeterlidir aslında. Bu nedenle ‘Yiyecek sadece yakıttır’ yaklaşımı yetersiz kalmaktadır. Yiyecek seçimlerimiz bedenimize bir mesaj gönderir. Bu sağlığımızı, performansımızı ve genel iyilik hali-

mizi şekillendirmek için bir fırsattır. Yiyecek bilimsel açıdan bir hikayeye sahiptir ama bu sadece kimyasal bir hikaye değildir. Ne yediğimiz kadar, nasıl, nerede, ne kadar ve neden yediğimiz ve ne yemediğimiz de bize bir hikaye anlatır. Böylece yiyecekler bize kim olduğumuz, ne hakkında düşündüğümüz ve bizim için önemli olanları anlatma fırsatı sunar.

Örneğin şöyle cümleleri duymuşsunuzdur; ‘Ben tercihlerimde dikkatliyim, işlenmiş gıda tüketmem’, ‘Ben her lezzeti denemeye açığımdır, özellikle seyahat ettiğim zamanlarda’, ‘Biz organik tüketime önem veririz ve meyve-sebzeyi hep pazardan alırız’, ‘Ben sevgilime sürprizler yapmayı çok severim ve ona yemek pişiririm’, ‘Annem aile içindeki toplanma yerimiz, her pazar kahvaltıyı onda yaparız’,


‘Ben bir gurmeyim, gideceğim restoranlarda seçiciyimdir’, ‘Ben şuralıyım, biz şu şu tarifleri yapar ve yeriz.’ mıdır? Hayatımızda bizi besleyen ve ağzımızdan içeri girenler dışında da bize enerji veren, iyi hissetmemizi sağlayan ve sonuç olarak sağlıklı olmamıza yardımcı başka neler var? Belki aklınıza gelen birçok cevap var ve emin olun onlar da yiyeceklerimiz kadar beslenmemizde yer alıyorlar. Gelecek yazılarda onlar hakkında da İyi bir beslenme bize besleyici öğe- konuşmak dileğindeyim. ler verir, enerji dengemizi kontrol eder, daha iyi görünmemize, daha Bir sonraki sayıda görüşmek üzere, iyi hissetmemize ve performans göstermemize yardımcı olur, limitleyi- Sevgiler. ci faktörleri yönetmemizi (genetik, fizyolojik, çevresel, düşüncesel yapı Zeynep Seda Uslu gibi) sağlar ve son olarak da kendi- Bütünsel Beslenme Danışmanı miz ve gezegenimiz için sürdürülebilir bir yapıdadır diyebiliriz. Bunun gibi birçok hikaye ve bilgi vardır etrafımızda kendimizi, ailemizi, arkadaşlarımızı yani kısacası insanlığı anlatan. Bizim günlük yaşamımızı, sağlığımızı ve yaşam fonksiyonlarımızı şekillendiren bir hikaye. Dolayısıyla iyi bir beslenme ‘kuralları takip etmek’ ten çok daha fazlasıdır.

Peki tüm bu nitelikleri bize kazandıran tek kaynak tabağımıza koyduklarımız


SOLHAN SPOR

“küçük kentin büyük efsanesi”

Bingöl’ün ilçesi Solhan’ı son yıllarda voleybol takımıyla daha yakından tanımaya başladık. Solhan Spor da Anadolu’daki birçok kulübümüz gibi voleybolu şehrine sevdirmeye çalışıyor. Sevdirmek de yetmiyor bizim buralarda.. İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde, büyük iş adamları olan hemşehrilerimize de ayrıca anlatmak gerekiyor ki iki bölüm sonra yayından kalkacak bir dizinin jeneriğine verdikleri reklamın azıcığını da şehirlerinin adını voleybolla ülke dışına duyuran takımlarına sponsor desteği olarak verebilsinler. Oysa şehrimiz çok seviyordur voleybolu!.. Mesela köşedeki büyük marketin sahibi takımın maçlarda içtiği suyu veriyordur. En temelden sponsor oluyordur böylece. Mahallenin muhtarı her yere, her hafta

maç afişlerini astırıyordur.. Küçük yerde yaşamak kolaydır. Aileniz kadar yakındır herkes. Ailenizden önce maçlara koşarlar çoğu kez.. Küçük yerde yaşamak zordur! Uzak ve büyük yerlerdeki daha güçlülerle savaşacak kadar güçlü olamazsınız, değilsinizdir. Önünde, arkasında, sağında, solunda fark etmez, yeter ki o desteği verebilecek kişi ve kuruluşlar olsun. Para her şey değildir ama çok şeydir. Geçen sezonun dopdolu salonlarda maç oynayan takımı Solhan Spor, ligin başlamasına çok az bir süre kala ‘Tarih yazacakken tarih mi oluyoruz?’ kabusunu yaşadı. Neyse ki son anda eski Başkan yardımcısı Sayın Nurullah İslamoğlu’nun Solhan


Sporla Kulüp Başkanı olarak devam edeceği müjdesi geldi. Ve sonra transferler art arda açıklanmaya başlandı. Bingöl’den, Solhan’dan kilometrelerce uzakta ve sosyal medyadan takip ediyor olsam da kendi şehrimin takımı son anda tarihin tozlu sayfalarına smaçı basmış ve yola devam edecekmiş kadar mutlu oldum. Eminim Solhan’lı dostlarımız da derin bir nefes alıp, salonda daha da gür sesle takımlarını destekleyecek olmanın mutluluğunu yaşadılar o an! Bir voleybol kulübü kapanınca oyuncular ve teknik kadro kadar ona gönül verenler de ortada kalıyor. İdmanocağı’ndan dolayı bu süreci yakından ve canım yanarak izlemiş birisi olarak, sadece Bingöllü, Solhanlı iş insanları-

na değil, tüm iş insanlarımızdan Solhan’a, Solhan gibi spora, voleybola gönül vermiş tüm Anadolu kulüplerimize sahip çıkmalarını istiyorum. Küçük bir kentin büyük bir voleybol tarihini yazan kocaman yürekli insanlarla birlikte yerinizi almak varken neden kimsenin hatırlamadığı, hatırlamayacağı iki bölümlük bir dizinin bitişinde kayıp gidesiniz? Köşedeki market suları, mahallenin muhtarı afişlerini çoktan hazırladı. Ya sizler neyi bekliyorsunuz ? Ya bizler neyi bekliyoruz? Haydi hep birlikte Solhan’a ve Anadolu’daki onlarca Solhan’ın ayakta durmasına, koşmasına yardımcı olalım! Başarılar Solhan Spor... Teşekkürler Solhan için elini taşın altına koyan herkes...



Orda Bir Köy Var Uzakta ... Senesini unuttum! Mithat öğretmenle okuluna voleybol malzemesi isterken tanışmıştık. Benim gibi birçok kişi de aynı vesileyle tanımıştır onu. Bıkmadan, usanmadan çalmadık kapı bırakmayan onlarca öğretmenimizden biridir Mithat Karatepe.. Belki de birçoğuna umut oluyordur, arada sırada aldığı yardımları paylaşıp teşekkür ederken... Sosyal medyanın en sevdiğim yanıdır insanların birbirini görmeden sıkıntılarını gidermeye çalışmaları, ihtiyaçlarını durumları el verdiğince karşılamak için gayret göstermeleri... Orada bir köy ve okul var uzakta. O köy bizim köyümüz, o okul bizim okulumuzdur diyen herkes lütfen Mithat Karatepe öğretmenimiz gibi onlarca öğretmenimizin sesine ses olsunlar. Onlar bize ulaşmışsa bizler ne kadar yukarı ulaştırabiliyorsak o kadar yukarıdakilerin duymasını sağlayalım.





Elimizden gelen buysa bunu yapalım. O çocuklar bizim geleceğimiz. Belki hiçbiri profesyonel voleybolcu olamayacak. Ama voleybol sayesinde takım olabilmeyi, spor sayesinde başarılı olabileceklerini, kendi sınırları dışındaki dünyaları tanıyabileceklerini ve daha birçok şeyi hayatlarının dip notları olarak hep yanlarında taşıyacaklar. Hem sevgili kardeşim Mithat’tan izin isteyerek hem de mesajını çok geç gördüğüm sevgili öğretmen kardeşim Emrah Adsan’dan özür dilemiş olmak için bi’mola’da bundan sonra orada bir köy var uzakta’ sayfasından çocuklarına malzeme isteyen öğretmen kardeşlerimizin mesajlarını sizlere iletmek istiyorum. Umuyorum ki hiçbir köy okulumuz mazlzemesiz kalmayacaktır. Mithat öğretmenimizin sabır ve inatla sesini duyurmaya çalışması hem tüm öğretmenlerimize örnek olsun hem de bu kıvılcımı o yaktı, bizler birlikte ışığa çevirelim. Şimdi Emrah Adsan öğretmenimiz bizlerden, sizlerden yardım bekliyor. Okulunda 80 çocuğu var. Ve Emrah Adsan, Armutlu Ortaokulu Kozluk / BATMAN adresine en azından bir top, bir file göndererek 80 çocuğuna voleybolu öğretmesini, kendi voleybol sevgisiyle onları tanıştırmasını sağlayabilirsiniz! Cola reklamlarını hep çok önemsemişimdir. Çünkü orada çocuğa yatırım yaparlar, çocukları mutlu ederler önce. Düşünsenize; yere file çizip plastik topla voleybol oynayan çocuğa bir top ve bir file verseniz, hayatının sonuna kadar sizi unutabilir mi? Unutması mümkün değil! Belki o top ve file başka dünyalar açacak, yeni ve daha büyük hayaller kurarken hayallerinin baş kahramanı hep siz olacaksınız! Her gün biraz daha kirlenen, kirlettiğimiz bu dünyayı Emrah öğretmenimizin mutluluk gülüşleriyle aydınlatmaya ne dersiniz? Orda bir köy ve bir okul var uzakta... Gitmesek de görmesek de o köy ve okulu mutlu etmek hepimizin elinde. #bimola


Cemre Ada


ve Güldeniz Önal ...

“farklı zamanların birlikte büyüyen çocukları...” Bir masal kahramanı olmak için perili köşkler ... sihirli değnekler ... uçan halılar gerekmez ... Bir çocuğun gözlerindeki gülüş olabilmişseniz ... Onun, kocamaaaannn yürekli kahramanı olmuşsunuz demektir ...


Aydın’ın Efeleri ... Geçen sezon Bursa Büyükşehir’in haklarını satın alıp lige ismini yazdırdığında belki çoğu ihtimal vermezken ben ligde kalacaklarını ve sonra çok daha iyi bir kadro kuracaklarını söylemiştim. Ve öyle de oldu... Aslında benimki ermişlik falan değil, şimdi ben dedim diyeceğimi sandıysanız hemen vazgeçin o sanıdan derim. Benimki bir temenni, bir dua idi daha çok... Sultanlar liginde kadın bir başkanı olan dek kulüptü ve o bile yetiyordu benim inceden inceye Aydın’a ilgimin artmasına. En başarılı takım sporumuz kadın voleybolu ama gelin görün ki üst düzey takımların başkanları, başantrenörleri ve hatta yardımcıları dahi hep erkekler. Sanki gizli bir kural varmış gibi voleybolu bırakan Sultanlarımız ya oyuncu menajeri oluyorlar ya da kulüp menajeri.

Başantrenörlerimiz de var ama sayıları çok az. Bunun sebebini bilen varsa bana da söyleyebilir mi? Neden voleybolu bu kadar iyi bilirken, bırakınca menajer olmayı tercih edenlerin üçte biri kadarı da antrenör olmayı tercih etmiyor? Oysa biz kadınlar için zor diye bir şey yok, imkansız biraz zaman alıyor! Efendim konumuza dönecek olursak; Aydın Büyükşehir Belediye voleybol takımı geçen


sezona iyi de başlamıştı. Sonra ne olduysa o ritmi, tempoyu devam ettiremediler. “Tüh düşüyor mu yoksa?!” derken lige tutunmayı başardılar. Bence asıl macera şimdi başlıyor Aydın için. Özellikle Hollandalılar’ı ile dikkat çekseler de benim için en iyi transferleri başantrenör Alper Hamurcu oldu. Son dönem antrenörlerimizden en başarılılarından, en çalışkanlarından

biri. Nilüfer Belediyespor’da yabancılar yokken, takım dokuz kişi ile oynamak durumunda kalırken bile takımın dokuz kişi olduğunu anlamamamızı sağlayan disiplinde oyun oynatabilen biri, şimdi Aydın’ın kadrosuyla çok daha iyisini yapacaktır. Özlem Çerçioğlu’nun bir kadın olarak voleybola sahip çıkması, Sultanlar Ligi’nde Ege’yi temsil etmesi belki de voleybol adına görebileceğimiz en güzel

fotoğraflardan biridir. Bu fotoğraflar çoğalır mı yoksa tek fotoğraflık arşiv olarak kalır mı bilemem. Bildiğim tek şey ise bu sezon Aydın’ın geçen sezonun daha da üstüne koyarak ilk altıda kendine yer edinmesi olacağıdır. Yeni sezonda başarılar ülkemin Aydın şehrinin Topuklu Efeleri... #bimola


VolleyTurkey

anketler

Uzun Milli Takım dönemi bitip ligler başlayalı birkaç gün olmasına rağmen yine sıkıştırılmış bir trafikle Vestel Venüs Sultanlar Ligi’nde dördüncü haftayı geride bıraktık. VolleyTurkey’in kadrolar üzerinden instagramda takipçilerine oylattığı ankette çıkan sonuca göre Sultanlar Ligi’ni Fenerbahçe Opet, Axa Sigorta Efeler Ligi’ni ise Galatasaray HDI Sigorta önde göğüsleyecek. Bakalım sezon sonu anketi oylar-

ken ne kadar gerçekçi, ne kadar duygusal davrandık ? Ya da birileri sürpriz yapıp bizi ters köşe mi yapacak? Anketlerini bizimle paylaştığı ve anketleriyle birlikte ‘haftanın en iyileri’ni de bizimle paylaşacağı için VolleyTurkey’e teşekkürler.


Cansu’lu Stuttgart Bundesliga’da Lider! İlk kez yurtdışında oynayan Cansu Aydınoğulları, Allianz MTV Stuttgart ile lige çok iyi bir başlangıç yaptı. Oynadıkları dört maçı da kazanan Cansulu Stuttgart elde ettiği 12 puanla Bundesliga’da yenilgisiz lider durumda. Bu sezon Şampiyonlar Ligi’nde Türkiye’yi temsil edecek başarılı pasörümüze hem Şampiyonlar Ligi hem de Bundesliga’da başarılar. #bimola


Herkese merhaba, Upuzun yazılarımla artık Bimola’dayım.

Bugün İzmirli olduğum için bir kez daha gurur duydum. Bu maçın biletleri 2 Ekimde bitmişti, bir voleybol maçı günler öncesi sold out oluyor, inanabiliyor musunuz? Umarım daha çok maç izleme fırsatımız olur. Şampiyon olan Eczacıbaşı’nı tebrik ediyorum, tabi son ana kadar müca-

deleyi bırakmayan Vakıfbank’ı da.. Zhu sonrası bu kadar dişe diş mücadele beklemiyordum açıkçası. Gelelim maça.. tek tek değerlendirmek istiyorum ama çok uzun olacak. En çok Nati’yi beğendim. O kadar güçlü ki iddia ediyorum erkekler liginde oynar. Kadın bloğu yarıp alıyor sayıyı. Zaten olağanüstü tekniği var, bir de bu fiziki kuvvet eklenince bambaşka bir şey çıkıyor ortaya. Şu an %100 durumda değil, o seviyeye çıkarsa Boskovic ile ligin tozunu attırırlar. Boskovic için ne desek boş. Ne paslardan ne sayılar aldı kız, helâl olsun demek lazım. Loyd sağ olsun bir ara oyundan soğuttu ama Gamze biraz daha derli toplu oynattı takımı. Hande kenardan girince takım çok bocaladı. Çok stres altında belli ki, baskıyı hissediyorsunuz yüzüne bakınca. Ergül de harika enerji getirmiş takıma, blokta iyiydi ve ne zaman servise gelse seri yakaladı. Maçi da onun serisinde kazandılar zaten. Yasemin maçta bir parladı bir söndü. Yolu açık ve gitmesi gereken çok yol var, Beyza dönünce o rekabette kaybolmaz umarım. Kim’e gelince.. ne yapsa yeterli gelmiyor çünkü biz onun dominant oyunlarına çok alışığız. Sırıttı mı hayır ama parladı mı derseniz yine hayır derim. Stabil bir oyun, gerçi fazlasına


Yağmur Akçay’la

ŞAMPİYONLAR KUPASI ihtiyaçta yok. Gelelim madalyonun diğer yüzüne.. Vakıf ’ın maçı kaybetmeyi kabullendiği çok az maçı vardır. Ne olursa olsun geri geliyorlar. Winner olmanın avantajları diyelim. Maça korkunç başladılar. Haak ve Ebrar düello yaptı adeta daha fazla kim hata yapacak diye. Burada Rasic ve Zehra olmasa ilk 2 set çok büyük farklarla bitebilirdi. 2. Setin sonunda Guidetti hatasının bir kısmını anlamış olacak k i Gabi’yi sahaya sürdü. Şu bir gerçek ki Gabi çok kısa, özellikle bu lig için ama Allah vergisi bir atletizmi var. Oyunun kaderini değiştirdi. Nati’yi serviste çok zorladı. Timing sorunu yaşadı Cansu ile ama teknik kapasitesi ile sıkışan oyunu açtı. Rasic muazzam bir orta oyuncu ya. Ön tura gelince dosta güven düşmana korku veren bir oyuncu. Özellikle 3 ve 4.setlerde duvar ördü ve Boskovic’i kitledi. Boskovic hücumda, Nati manşette durunca, maçı son sete taşıdılar ama son set Cansu’nun bir kez daha kırılma anlarındaki panik oyunu kupayı ellerinden aldı. Yanlış anlamayın Cansu kötü demiyorum, hatta 3 ve 4. setlerde çok iyi oynadı. Cansu’nun bu coşkulu oyunu, sıkışan oyunu da açtı ama karar anlarında ne oluyor bilmiyorum panik mi

tecrübesizlik mi bir duygu Cansu’yu şoka sokuyor. Guidetti’’nin onu ısrarla oyunda tutması takdire şayandı ama. Bu sene Maja ile gireceği rekabet Cansu’yu bambaşka bir pasöre dönüştürecek. Mutlu olması gerekir çünkü dünyanın en iyi pasörü ile forma rekabetine gire-


cek. Bir pozisyonda Cansu karşıya geçmekte olan topu son anda kurtardı ve harika bir pas attı, dönüp Maja’ya baktım, kenarda, hem gülüyordu hem de alkışlıyordu. Cansu yedek kalacak diye üzülen arkadaşlar; üzülmeyin, harika bir öğretmen ile çalışacak. Haak için herkes olumsuz şeyler yazmış, kızın beden dili aslında her şeyi anlatıyordu. Kız 1999’lı. Daha 20 yaşında ve son zamanların en başarılı takımına transfer oldu. Sonradan biraz toparladı ama kızın potansiyeli çok yüksek, Guidetti onda o ışığı görmese uzun süreli kontrat yapmazdı zaten. Ayrıca Scandicci

geçen sene İtalya liginin en çok 5 set oynayan takımıydı, belki de sonradan açılması bundan kaynaklandı bilemiyorum. Sadece Boskovic’in ilk senesi ile şimdiki performansına bakın, ne demek istediğimi anlayacaksınız. Sahaya adımını atmamış, eline top almamış insanların sporcuları hunharca aşağılamalarına şaşırıyorum. 1 Milyon tane maç izlesen, sahada olmanın verdiği psikolojiyi bilemezsin. Meliha’nın 3 ve 4.setteki oyunu iyiydi, hem iyi manşet aldı bu bölümde, hem de pasör eşleşmesini güzel işledi. Gizem’in çok daha dominant maçlarını izledim, kötü de-


ğildi ama Simge ile karşılaştırınca biraz geride kaldı. Bu da normal çünkü bütün yaz tatil yaptı, maç kondisyonu eksiktir. Yazıyı burada sonlandırıyorum. İki takımı da bu güzel mücadeleden ötürü tebrik ediyorum. Sezonun başı olmasına rağmen, izleyenlere keyif veren voleybol oynadılar. Kaliteden bahsetmiyorum, mücadeleden bahsediyorum. Ay sonunda erkeklerin final maçı var, bu sefer adres Ankara. Fenerbahçe-Galatasaray maçı gazozuna olsa izlenir gerçi ama sonunda bir kupa olması, hem sahada oynayanlara, hem de izleyenlere büyük

heyecan verecek. Fenerbahçe geçen sezon mucizeler yarattı ve kabus dolu başlangıca rağmen 2 kupayı da müzesine götürdü. Ama bu sefer daha güçlü Galatasaray var karşılarında. Bakalım sonuç hangi tarafı mutlu edecek? O zamana dek hoşçakalın, voleybolla kalın.

Sevgiler, Yağmur A.


BİR UMUTTUR VOLEYBOL

bir umuttur voleybol ... Sezon bazıları için transferler yarışı, bazıları için ligde kalabilme savaşı olarak başladı. Bir kulübün yabancı bir oyuncuya verdiği paranın yarısı başka bir kulübümüzde olsa her günü bayram geçecek. Öyle uçurum bütçe farkları varken sahada eşit altı kişisiniz. Herkes aldığı ücret kadar oynasın dense evinizden hiç çıkmamanız gerekecek kadar kumbara bütçeniz vardır. Gelin görün ki sporda paranız kadar değil mücadeleniz kadar güçlüsünüzdür. Paranın satın alamayacağı takım olabilme vardır mesela... Karayolları’nı izlerken bunu düşündüm. Geçen sezon yine genç ağırlıklı bir kadroları vardı. Belki çoğumuz şans vermiyorduk ama ligde kalmayı başardılar. Bu sezon daha da gençler sanki.. Birlik-

te voleybol oynamaktan, voleyboldan keyif alan gencecik çocuklarla Sultanlar Ligi’nde mücadele ediyor Hüseyin Doğanyüz hocam. Çok kolay bir şey değil bu ama çok büyük bir iş yapıyor oyuncularıyla... Bana bir zamanların sürekli büyük takımlara oyuncu veren İller Bankası’nı hatırlatıyor. Onlar da çok genç kadrolarla çok güzel maçlar oynuyorlardı. Yıllar sonra sanki o ruh, yine bir Ankara takımında geri geldi. Umuyor ve diliyorum ki Karayolları Sultanlar Ligi’nde kalıcı olsun ve bu misyonunu hiç kaybetmesin. Bu vesile ile ilk maçında sakatlanan orta oyuncusu Merve Atlıer’e de çok geçmiş olsun... Onun takıma katılmasıyla daha da iyi bir Karayolları izleyeceğimize inanıyorum.


Ve bu sezonun futbol yönetimi tarafından adeta kaderine terk edilen, şube yöneticilerinin büyük emekleriyle sadece Türk oyuncular transfer ederek uçmaya çalışan ligin kartalı Beşiktaş ile yine geçen sezonki gücünden eser kalmayan, kenarda neredeyse yedek oyuncusu olmayan Beylikdüzü’nün işleri ne kadar zor olsa da sahadaki mücadeleleri biraz destekle küllerinden doğmaya hazır olduklarının işaretçisi.. Beşiktaş biraz daha kadro olarak avantajlı ve yeni yönetim inşallah Fikret Orman’ın bıraktığı enkazın faturasını ödetmeyi değil de birlikte ayağa kalkıp uçmayı seçer!.. Beylikdüzü, PTT maçında dar kadrosu ile bir seti koparmayı başarsa da, geçen sezon sahip çıkanların bu sezon takımdan desteklerini çektiklerini ve sahip çıkacak birileri bulunmazsa da ligde

tutunmaları çok çok zor olur. Ligin bir başka yeni ve genç kadrosu Atlas Global Yeşilyurt, ilk iki maçında aldığı galibiyetlerle lige renk getirdi. Ayrıca VakıfBank’tan kiraladığı beş oyuncunun hem ligde ilk altı oynamalarını sağlıyor hem de transfere büyük paralar harcamadan ilk beş dışında kalabilecek tüm takımlardan çok rahat puan alabileceğini gösteriyor. Belki maddiyattan, belki uzun sezonlar kalıcı olmak için yapılan planlardan dolayı istediği kadroyu kuramayan, kurmayan bu dört takımımıza da lig maratonunda başarılar. Sahadaki zoru başarmaya çalışan oyuncular kadar, kenardaki teknik kadroları da kocaman alkışı hak ediyorlar. #bimola


Zirvedeki Türkler ... Uluslararası Voleybol Hakemimiz Doç. Dr. Nurper Özbar, 14-29 Eylül tarihilerinde Japonya’da gerçekleştirilen 2019 FIVB Kadınlar Voleybol Dünya Kupası maçlarında ülkemizi başarı ile temsil etti. Özbar, 14-19 Eylül 2019 tarihlerinde Yokohama, 22-24 Eylül 2019 tarihlerinde Sapporo ve 27-29 Eylül tarihlerinde ise Osaka’da oynanan toplam 11 maçta görev yaptı. Başarıları ile Türk kadınlarının ve Türk Hakemliğinin gurur kaynaklarından olan deneyimli hakemimiz, aynı zamanda akademik kariyerini de Düzce Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Antrenörlük Eğitimi Bölümü’nde Bölüm Başkanı olarak Doçent Doktor unvanı ile devam ettiriyor. Temsilcimiz 2019 FIVB Kadınlar Voleybol Dünya Kupası’nda; Çin - Kore Yardımcı Hakem Kamerun - Çin Başhakem Çin - Dominik Cumhuriyeti Yardımcı Hakem Japonya - Kore Yardımcı Hakem Kore - Kamerun Yardımcı Hakem Dominik Cumhuriyeti - Kenya Başhakem Dominik Cumhuriyeti - Brezilya Yardımcı Hakem Japonya - Brezilya Yardımcı Hakem Çin - Hollanda Başhakem Dominik Cumhuriyeti- Hollanda Başhakem Japonya - Hollanda Yardımcı Hakem olarak toplam 11 maçta görevini başarıyla yerine getirdi. Birçok CEV ve FIVB müsabakasında görev alan Nurper Özbar’ın 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda da görev alması görev alması bekleniyor. Başarıları ile gururumuz olan Doç Dr. Nurper Özbar’a başarılarının devamını dileriz.


EuroVolley’de dev Final’i Erdal Akıncı yönetti, CEV Hakem Komisyonu Üyesi ve aynı zamanda TVF Merkez Hakem ve Gözlemci Kurulu Başkanı Aziz Yener ise maçın gözlemciliğini yaptı. Akıncı’ya Final maçında Fransız Olivier Guillet Yardımcı Hakem olarak eşlik etti. AzizYener’le birlikte maçın diğer gözlemcisi ise, CEV Hakem Komisyonu üyesi İtalyan Luciano Gaspari idi. Aziz Yener ve Erdal Akıncı, 2019 Erkekler Avrupa Voleybol Şampiyonası’nın ilk gününden itibaren görev yapmaya başlamıştı. Akıncı Final maçına kadar 13 - 19 Eylül 2019 tarihlerinde Belçika’nın Brüksel ve Antwerp kentlerinde oynanan B Grubu maçlarında iki kez Başhakem, üç kez de Yardımcı Hakem olarak görev yaptıktan sonra 20-29 Eylül tarihlerinde Fransa’nın Nantes ve Paris kentlerinde oynanan Çeyrek Final maçında Başhakem olarak görev yapmıştı. Aziz Yener ise 2019 Erkekler Avrupa Vo-

leybol Şampiyonası’nda önce Montpellier ardında Nantes ve son olarak da Paris’te oynanan tüm maçların hakem atamalarını gerçekleştirdi. Geçtiğimiz yıllara göre CEV Hakem Komisyonunda daha etkin görevler ifa eden Aziz Yener’in şüphesiz bu konuda CEV Hakem Komisyonu Başkanı İtalyan Luciano Gaspari ile büyük bir uyum içinde çalıştığını söylemek mümkün. Öyle ki daha önceki dönemlerde Çeyrek Final’de maç yöneten hakemlerin Final maçı görmeleri pek mümkün olmazken, son dönemde bu temayülün tamamen ortadan kalktığını söylersek çok da yanlış bir ifadede bulunmamış oluruz. Tüm Dünya’nın gözü önünde, yaklaşık 160 ülkede milyonlarca voleybol sever tarafından seyredilen 2019 Erkekler Avrupa Voleybol Şampiyonası Final maçındaki başarılı yönetimi ile Erdal Akıncı ve Aziz Yener’i tebrik ederiz. Kaynak : Voleybol Aktüel


bi’mola


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.