ıslah

Page 47

Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, Borçlar H. Genel Hükümler, 1993, sf. 1052 v.d.- K. Oğuzman/T.Öz, Borçlar Hukuku,2000,sf.461 – F.Eren, Borçlar Hukuku, 1999, Cilt:2, sf.1279 – M. Akif Tutumlu, Zamanaşımı ve Uygulaması, 2001, sf.252-272 A. Von Tuhr, Borçlar Hukuku, sf. 702-707 “Zamanaşımı, daha önce işlemeye başlamış olan bölümü hiçbir sonuç doğurmamak ve kesilmeden başlayarak yeni bir zamanaşımı süresi başlamak anlamında kesilebilir. İlke olarak, yeni zamanaşımı süresi, eski zamanaşımı süresinin aynıdır; o halde yeni zamanaşımı süresi de on yıl veya beş yıl, haksız eylemden ve haksız kazanımdan doğan alacaklar için bir yıldır. Birkaç kişi birlikte aynı zarara neden olmuşlarsa ortaklaşa ve zincirleme sorumlu olurlar. (Tam teselsül, B.K. m.50) Buna karşılık değişik kişiler değişik nedenlerle sorumlu iseler bu eksik teselsüldür. (B.K.m.51) – Örneğin, bir trafik kazasında çarpışan aracın sürücüleri birlikte kusurlu iseler zarar gören kişiye karşı ortaklaşa ve zincirleme sorumludurlar. (Tam teselsül) – Buna karşılık sürücü ile birlikte malen sorumlu olan araç sahibi ve işleten arasında eksik teselsül söz konusu olur. – Bunun gibi, adam kullananın TCK. m..465 hükmünce sorumluluğu da eksik teselsüldür. B.Kuru, 5. baskı,1991, C.I.,sf. 237-393 ve 6. baskı, 2001, sf. 347-621 - HGK.13.02.1963, E. 4/51 K.19 sayılı kararına göre “Görevsiz mahkemede açılan davada verilen görevsizlik kararı üzerine usulün 193. maddesi hükmünce on günlük yasal süre içinde görevli mahkemeye başvurulması durumunda, görevli mahkemedeki dava önceki davanın devamı sayılır ve önceki davada kazanılmış olan haklar saklı kalır.” ( İKİD.1963/ 2153-2156) B.Kuru, 5.baskı, 1991, C.II., sf. 1147-1148 ve 6. baskı, 2001, C.II,sf.1668-1669 TCK. 465. maddesine göre “Bir kimsenin veya bir şirketin hizmetinde bulunanlar tarafından görev ve hizmet sırasında işlenen 455-459. maddelerde yazılı suçlardan dolayı hükmedilecek tazminattan o kimse veya şirket malca sorumlu olur”. – TCK. 465. maddesinden yararlanabilmek ve malca sorumlu gerçek ve tüzel kişiler yönünden zamanaşımının kesilmesini sağlamak için ceza davasına katılma ve miktar belirtilerek maddi ve manevi tazminat isteme koşulu öngörülmektedir. Eğer ceza hakimi zarar görenin hukuk mahkemesine başvurmasına karar vermişse, bu karar üzerine ceza mahkemesinden istenen maddi ve manevi tazminat miktarı ile sınırlı olarak” zamanaşımı kesilecek ve yeni bir süre işlemeye başlayacaktır. Bu yeni süre, hukuk mahkemesinde (aynı miktarlar üzerinden) açılan dava ile yeniden kesilecek ve yeni bir süre işlemeye başlayacaktır. Örneğin, ceza zamanaşımının beş yıl ise, yeni bir beş yıllık süre işlemeye başlayacaktır. Bu konuda geniş bilgi için bakınız :İstanbul Barosu Dergisi, 2001/ Aralık, sf.1047 B.Kuru, 5. baskı,1991, C.III., sf. 2808-2809 ve 6. baskı, 2001,C.IV-sf.3998-4002 Yarg. 4. HD. 29.4.1969,1896-4188 (M.R. Karahasan, Tazminat Davaları, 1996, sf. 1094) – Somut olayda 9.3.1967 tarihinde dava açılmış ve 13.3.1966 günlü gazetedeki yazı nedeniyle manevi tazminat istenmiştir. Islah dilekçesi 26.4.1968 tarihli olup, davalı buna karşı zamanaşımı definde bulunmuştur. Oysa, ıslah yeni bir dava olmayıp, önceki davaya ilişkin bir usul işlemidir. Zamanaşımının hesabında Islah tarihi değil dava tarihi dikkate alınır. Demek ki dava, harçların ödendiği 9.3.1967 gününde açılmış bulunduğundan, bir yıllık zamanaşımı süresi o günde kesilmiş olur ve bir yıllık süre (olay tarihinden değil) davanın açıldığı günden işlemeye başlar. Buna göre 13.3.1966 olay tarihinden değil de, 9.3.1967 dava


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.