Yol Siyasi Dergi Bahar 2018

Page 147

146 İRAN’DA NELER OLDU?

katılıyor.” Şah üzerlerine kuvvet gönderiyor. Fakat “Tahran mollalarının, büyük tüccarların ve müçtehitlerin mühim bir kısmı da halka katılıyor.” “Şah (bu gelişmeler karşısında bn.) sadrazamın azledildini söylüyor, imtiyazların kalkacağını ve emlak sahiplerinden ulemadan ve tüccardan mürekkep bir adalet divanının kurulacağını ve tebanın kanun önünde eşit olacağını vadediyor.” (ay) “Bunun üzerine halk dağılıyor. Fakat vaadler yerine getirilmiyor. İzdihamın camilere toplanmasından bilistifade ülema tahrike koyuluyor, sadrazam ülemanın şehirden çıkarılmasını emrediyor. Bu emir icra edilirken Şeyh Mehmet öldürülüyor. Bundan müteessir olan halk hücum ederek Şeyh Mehmet’i polisin elinden alıyor ve Mescidişah’a götürerek orada “Bosta giriyor”... “Nihayet Şah bunların Tahran’ı terkederken Kum şehrine gitmelerine müsaade ediyor.” Buna “Hicreti Kübra” (büyük göç) namı veri”liyor. Anlatılanlardan şu tespitleri yapabiliriz. 1) Emperyalizm kendi karakteri gereği İran’a tekelci yapısıyla girmiş. Kendi komprodor burjuvazisini yaratmaya yönelmiştir. 2) Tekeller karşısında “meselede hayati alakaları olanlar şikayete başladılar” yani Tahran’da yığılmış olan serbest rekabet özlemli burjuvazi tekellere karşı hoşnutsuzdur. 3) Bu hoşnutsuzlukta burjuvazi ile din adamları daima birlikte görünüyorlar. 4) Tahran’dan sürülen din adamları Şah’a karşı kalkışmanın siyasidini merkezini yerleştikleri Kum şehrine taşıyorlar. Yani muhalefetin ekonomik merkezi Tahran pazarı, siyasi merkezi Kum şehri oluyor. Çözülmesi gereken konu artık şudur: Önce komprodor burjuvaziye (Tolbot gibi) “Ak devrim”den sonra da İran finans kapitaline karşı serbest rekabet öz-

lemli tekel dışı burjuvaları ile mollaları ortak davrandıran ekonomik temel nedir? Ortak davrandıklarına göre çıkar birliği ve ekonomide durum birliği olmalıdır. Dini liderler ellerinde toplanan fonları İran’da kendilerine yönlendirirler. “Müçtehidler elinde toplanan fonlar, dinsel bir merkezin yönetiminde olduğu gibi, müçtehidlerin mirasçılarına geçmez. Fakat bir bankada toplanan fonların, müçtehidler tarafından yönetilmesi söz konusudur. Zaten Şah‘ın devrilmesine yönelik hareketler çerçevesinde de, Ayetullah Şeriatmedari’nin yönetimindeki fonu bankadan çekmesi, İran’daki hareketleri alevlendiren bir etken olmuştur.” (Milliyet, 23.2.1979) Bu fonlar bütün halktan toplanmaktadır. Fakat yoksul köylünün böyle bir vergilendirmede durumu açıktır. Onun için “Kum kentinde yetişen din adamlarının ekonomik gücünü pazar esnafının verdiği fitreler, bağışlar ayakta tutmaktadır.” (Cumhuriyet, 19.3.1979) İşte Mollalar İran’da Şiilik geleneğinden gelme bir tutumla tarihi olarak toprak beylerinin, mültezimlerin karşısında olmuştur. Yine Şahların açık zulmü karşısında köylerden şehirlere kadar halkın muhalefet merkezleri Şah‘ın açıkça saldıramadığı camiler olmuştur. Veya halk camiler vasıtasıyla örgütlenmiştir diyebiliriz. Mollaların kendileri ise, ellerinde biriken dini fonların yönlendiricisi olarak İran’da orta tabakaların arasında yer alırlar. Hali vakti yerinde insanlardır. Ve yine kendilerinin ekonomik gücü gönüllü, gelenekcil destekcisi İran’ın “tüccar” veya “pazar” denilen tekel dışı kalmış burjuvaların, emlak sahiplerinin ve esnafın gücünden gelmektedir. İşte Mollalar yönlendirdikleri geniş halk kesimlerinin çıkarlarından çok kendi ekonomik konumları gereği tekel dışı burjuvaların ve emlak sahiplerinin çıkarlarını temsil etmektedirler. Humeyni’nin “beyin


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.