Ydg 10

Page 19

YENİ DEMOKRAT GENÇLİK

SİYASİ GENÇLİK DERGİSİ

rının temelini Kürt düşmanlığı üzerinden belirleyen TC, “çökertme planı” çerçevesinde Kürt hareketinin Bakûr, Başûr ve Rojava kazanımlarını yok etmek adına “her yerde saldırma” politikasını uyguluyor. Ana akım medyanın şimdilerde sürekli olarak dillendirdiği, TC’nin “Dicle Kalkanı” ile Tel Ebyad’a saldırması gündemde. Nitekim Silopi’de yoğun askeri takviyeler yaptığı da biliniyor. Önümüzdeki süreçte TC’nin yeni işgal harekâtlarına kalkışması beklenebilir. Lakin ne olursa olsun TC’nin Rojava’daki kazanımlara yönelik herhangi bir saldırısının, ülkede Kürt halkından doğru büyük bir infial yaratması kaçınılmaz olacaktır. Bi berxwedanê em ê bi ser bikevin Referandumdan istediği sonucu, hile yöntemlerini de kullanarak “resmi” olarak alan TC’nin saldırı politikasını daha sert bir biçimde sürdüreceğini öngörmek zor olmasa gerek. Önümüzdeki süreç TC’nin saldırganlığının katmerleşerek artacağı, ezilenlere dönük sınırsız bir sömürü ve ayrımcılığın uygulanacağı bir süreç olacak. “Bu kez” başaracaklarını iddia edenlerin bir kez daha bertaraf edilmesi örülecek olan örgütlü direniş ile mümkün olacaktır. Hayır diyenlerin birleştiği, öfkelerini sokağa taşıyarak AKP’ye kinini kustuğu bir dönemde, öfkeyi ve isyanı büyütmek, AKP’nin saldırgan politikalarının da boşa düşürülmesi anlamına geliyor. Topyekûn saldırı konsepti, ancak ve ancak “bi berxwedanê em ê bi ser bikevin” şiarı ile topyekûn direniş gösterilerek yıkılabilir.

DENGE CİWANÊN

daha hüsrana uğrayacağını söylemek zor olmasa gerek. Politikada çuvallamanın somut hali: Fırat “Kalkanı” Suriye’de büyüyen Rojava Devrimi’ne karşı TC’nin düşmanlık politikaları, somut işgal hamleleri ile başka bir boyuta ulaştı. Mınbic zaferi ile “kırmızıçizgisi” aşılan TC, Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) El-Bab operasyonunun hemen öncesinde işgal harekâtına başladı. YPG’nin Mınbic’in Afrin kantonu ile birleşeceğini açıklaması, TC’nin bu işgal harekâtını başlatmasına sebep oldu diyebiliriz. Resmi rakamlara göre 100’e yakın asker ve yüzlerce ÖSO çetecisinin öldürüldüğü harekâtta ciddi kayıplar veren TC, koalisyondan da yeterli desteği göremedi. Dış İşleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun “YPG baskı yaptığı için koalisyon destek vermek istemedi” açıklaması bunu kanıtlar niteliktedir. El-Bab’tan sonra Rusya ve ABD’nin harekâtın bitirilmesi yönünde uyarılarda bulunması TC’nin beklentilerini boşa düşürdü. Oysa daha Rakka’ya, Mınbic’e, Kobanê’ye girilecekti. Herşey ellerinde patladı anlayacağınız. Burada temel mesele; ABD ve Rusya’nın en başında neden bu operasyona “izin” verdiğidir. Cevabı basit aslında; Rojava devriminin büyümesini engellemek adına, TC’nin El-Bab hattını tutmasına izin verdi. Böylelikle kantonların birleşmesinin önü “şimdilik” engellendi. YPG’nin Rusya ve ABD’nin Mınbic’te konumlanmasına izin vermesi, Fırat Kalkanı’nın apar topar bitirilmesine neden oldu. Efrin’e de Rusya birliklerinin girmesi, TC’nin Efrin’e olası bir saldırı yapmaması için mesaj niteliği taşıyor. Suriye iç savaşının başından beri politikala-

17


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.