II. Türkiye Lisansüstü Çalışmalar Kongresi (TLÇK) Bildiriler Kitabı [1. Cilt]

Page 42

Paul Feyerabend ve Thomas Kuhn’da Bilgi Anlayışı

“Batılı olmayan bilimler gerçekten de...Birçok yerde ortadan kaldırıldı, doğrudur. Ama bunun nedeni iflas etmiş ya da başarısız olmaları değil, birinci dünya bilimini uygulayan toplumların daha büyük ve fazla askerî güce sahip olmalarıydı. ‘Yerli’ toplumların kıtlık ve iklim sorunlarıyla doğal afetlerle baş etme usulleri ve çeşitli bilgi biçimleri vardır,bunlar (Batı’nın bakış açısına vurulduğunda) nesnellikten yoksundur, nicelikten çok niteliğe önem verir ama yine de sömürgecilerin bilimlerinin ve sonraki kalkınma havarilerinin aynı konularda söyleyeceklerinden kat kat üstündür. Bu bilgi çürütmek şöyle dursun, incelenmedi bile. Üstünkörü bir tarafa kaldırılıp atıldı. Ve birinci dünya bilimi kabul edildiyse bu, daha iyi anlayış ve herkes için daha iyi bir yaşam ürettiği için değil; daha iyi silahlar ürettiği için oldu.” (Turan, 2010, s. 73).

Batıl inançlar ve baskıcılar kazanmış oldukları entelektüel özgürlüklerini bilime borçlu olan insanoğlu, Feyerabend’e göre 17. ve 18. yüzyılda kendisi için bir kurtuluş aracı olan bilimi paylaştırarak kendisini onun karşısında köle durumuna düşürdü (Saygılı, 2008, s. 4). Otorite: Dinden Bilime Feyerabend’in eş ölçülememezlik sorunu daha önce de ifade ettiğimiz gibi bilimin üstünlüğüne olan yanlış vurgunun karşısında durmak içindir ve bilimin bu özelliği Orta Çağ’daki din ile de benzerlikler taşır. Nasıl ki Orta Çağ’da din üstündü, günümüzde de bilim egemendir ama bilimin egemenliği, onun üstünlüğünden değildir, yaşamı onun kurallarına göre düzenlemesindendir. Mitoslar, dinler bilimden daha iyi oldukları için değil, ezildikleri için yok oldular (Feyerabend, 1999a, s. 136). Bilim Avrupa’yı içinden bulunduğu durumdan kurtarmaya çalışırken kurtardıktan sonra kendisi deccale döndü. Yahudiler nasıl İsa’yı çarmıha germişse bilim de diğer bilgi üretme biçimlerini öyle çarmıha gerdi, Müslümanlar nasıl putları kırdı ve yasakladıysa bilim de diğer bilgi üretme biçimlerini kırmakta ve yasaklamaktadır, bunları yaparken diğer bilgi üretme biçimlerinin kendi iç çelişkilerini değil, asıl olarak kendi varlığını ve kendi niteliklerini sebep göstermektedir (Turan, 2010, s. 83). Hatta şunu da ilave edebiliriz ki din bilimden çok daha dışa açık ve diğer bilgi türlerini dikkate alan bir yapıya sahiptir. Bilim dinden daha geniş iktidar ağlarına sahiptir ve bu iktidar ağlarının sertliği daha fazladır. “Ayrıca, kilise, bununla en önemli sözcülerini kastediyorum, bundan çok daha mütevaziydi. Bizim yorumladığımız hâliyle İncil ile çelişen hiçbir şeyin, lehindeki bilimsel kanıtlar ne kadar güçlü olursa olsun, hayat hakkı yoktur, filan demedi. Bilimsel argümanlarla desteklenen bir doğruyu elinin tersiyle bir tarafa itmedi. İncil’in onunla bağdaşmaz görünen kimi bölümlerini yeniden yorumlamakta kullandı” (Turan, 2010, s. 85).

Özgür Bir Toplumda Bilim Feyerabend’in problemi tamamıyla bilimi dışarıda bırakmak, akliliği ortadan kaldırmak değildir, Feyerabend bilimin de onun kullandığı yöntemin de var olan geniş geleneklerden biri olup onun her zaman karar verici olmaması gerektiğidir ve bu da ancak özgür bir toplumda gerçekleşebilir. Özgür bir toplumda her türlü geleneğe ve onun ürettiği bilgiye 41


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.