Durum77

Page 28

durum

daki ülkelere etkisi kadar piyasaları da olumsuz etkilerdi. Psikolojik faktörlerin piyasaları nasıl etkileyebildiğine hepimiz şahidiz. Nitekim böyle bir gelişmeye izin verilmemiştir. Euro bölgesinin en büyük eksikliği ortak bütçe, ortak mali politikaların olmaması ve sonuçta her üyenin farklı ekonomik politikalar uygulayabilmesiydi. Bankacılık Birliği gibi önlemlerle artık bunların bu şekilde devam edemeyeceği ortaya çıkmaktadır. Konsey Başkanı Van Rompuy’un 2012 Aralık ayında sunduğu “Ekonomik ve Parasal Birliğe Doğru” raporu atılacak adımlarını göstermektedir. Van Rompuy geçtiğimiz Mayıs ayında ülkemizi ziyaret ettiğinde Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımızla görüşmelerinde Euro krizinin artık geride kaldığını ancak ekonomik krizin sürdüğünü belirtmişti. Fransız Cumhurbaşkanı Hollande da aynı hususu Ağustos sonunda vurgulamıştır. Euro krizinin atlatıldığına dair bir başka gösterge Letonya’nın 2014 den itibaren bu para birimine dâhil olacağının açıklanmasıdır.

Büyüme ve işsizlik Şimdi odaklanılan konular büyüme ve işsizlikle mücadeledir. Ancak büyüme yaratacak ve istikrar sağlayacak önlemler üzerinde toplu bir mutabakat henüz sağlanamamıştır. Almanya’nın başını çektiği ülkelerin daha disiplinli ve kemer sıkan politikası bir an önce büyümenin sağlanmasına çalışan kriz içindeki ülkeleri karşı karşıya getirmiştir. Almanya’nın 22 Eylül’de yapılacak seçimlerden sonra daha esnek bir politika uygulayabileceği beklentisi olmakla beraber, bir süre daha katı politikaların uygulanmasını beklemek gerekir. Ekonomik büyümedeki olumsuz seyir işsizlik oranlarının da artmasına yol açmıştır. 2011 yılı başında AB genelinde %9,5 olan ortalama işsizlik düzeyi, Haziran 2013 itibariyle, cılız da olsa ilk kez düşüş göstermesine rağmen, %10,9 seviyesinde gerçekleşmiştir (26,4 milyon kişi). 15-24 yaş arası nüfusun işsizlik oranı ise Haziran 2013 itibariyle %23,2 seviyesinde yer almaktadır (5,5 milyon kişi). Euro Bölgesinde ise bu oranlar %12,1 (19,3 milyon kişi) ve %23,9 (3,5 milyon kişi) olarak tarihi yüksek seviyelerde gerçekleşmiştir. Giderek yaşlanmakta olan AB nüfusu içerisinde, genç kesime ait işsizlik oranının yüksekliği

28

Şimdi odaklanılan konular büyüme ve işsizlikle mücadeledir. Ancak büyüme yaratacak ve istikrar sağlayacak önlemler üzerinde toplu bir mutabakat henüz sağlanamamıştır. Almanya’nın başını çektiği ülkelerin daha disiplinli ve kemer sıkan politikası bir an önce büyümenin sağlanmasına çalışan kriz içindeki ülkeleri karşı karşıya getirmiştir.

önemli bir sorun olarak durmaktadır. Avrupa’da devam etmekte olan zayıf ekonomik görünüm ve birçok üye ülkede özellikle genç işsizlik oranlarının oldukça yüksek düzeylerde seyretmesi, gençlerin istihdamı konusunun geçtiğimiz Haziran ayında yapılan Zirve’nin en önemli gündem maddelerinden biri olmasına yol açmıştır. Genç işsizliği ile mücadele amacıyla Genç İstihdamı Programının (Youth Employment Initiative) Ocak 2014 itibariyle işlevsel olması yönünde hazırlıkların ve ayrıca Genç Garanti (Youth Guarantee) programının uygulamasının hızlandırılması kararlaştırılmıştır. Bu çerçevede, ABD ile yakında başlaması öngörülen Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması bir çıkış yolu olarak çok önemli bir araç şeklinde görülmektedir. Bir yandan büyüme öte yandan istihdam sağlayıcı bir imkân olarak izah edilmektedir. Bu konu önümüzdeki dönemde gündemi daha fazla işgal edecektir. Burada sağlanacak başarı AB’nin küresel güç iddiasına katkıda bulunacaktır. Ancak iki yıl içinde bitirileceği açıklamaları iyimser sayılır. İki tarafın da beklentileri yüksek olup müzakerelerin kolay geçmeyeceği daha şimdiden bellidir. Öte yandan olumsuz gelişmelerin birçok üye ülkede milliyetçilik, bölgeselleşme hatta yerellik gibi ayrımcı duyguları ön plana çıkarabildiği görülmektedir. Bu duygular sade-

Durum / Ekim 2013

004-SELIM YENEL 77.indd 4

02.10.2013 09:18


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.