Express96

Page 49

“at ĂźstĂźnde sevimekâ€?ten sĂśz eder. Onunkisi daha çok mitik ve sĂźrate ilikin bir istiare. Ece Ayhan’›nki ise tamamen siyasal ve toplumsal: Orta Asya’dan bu yana at ĂźstĂźndeyiz ya. At ĂźstĂźnde olmak yerlememili¤in belgesi. Masaya oturmam›l›¤›n kan›t›. Her eyini at ĂźstĂźnde yapacaks›n. Sevimek dahil. Attan inip aya¤â€şn› topra¤a bast›n m›, yani masaya oturdun mu, dĂźzerler adam›! ÇßnkĂź at bin y›ld›r yurdumuz, toprak ve hele masa bizim için yepyeni mekânlar. Oralarda yabanc›y›z ve yerliler yabanc›lar› sevmez, gerekirse bo¤ar, ĂśldĂźrĂźr. Masa, sistemdir ve mesele sisteme muhalefet edeceksen içeriden de¤il, sistemin d››ndan muhalefet etmektir. ÇßnkĂź sistem, iktidar›yla muhalefetiyle, iyi bir ey olsayd›, o zaman herhalde muhalefete pek gerek kalmazd›.

Kapkara ve ç›r›lç›plak Ece a¤abey de at s›rt›ndan inmedi hiç. Evi bark› olmad› hiçbir zaman. KĂźtĂźphanesi bile olmad›. Okudu¤u kitab› belle¤ine yazm›t› çoktan. Masaya yanamad› bile. Kaymakaml›ktan ayr›lmak zorunda kald›ktan sonra da hiç dĂźzenli ii ve maa› olmad›. ‚lhan Berk’e yazd›¤› mektuplardan oluan “Ho Çakalâ€? kitab›nda çekti¤i ac› ve sefaletin trajik sahneleri var. D›lanm›l›k ve sefalete mahkĂťmiyet, ayk›r›ya kesilen ilk faturad›r. Ama o “hakl›l›¤›n inad›ndaâ€? direndi, parayla pulla mevkiyle makamla evle barkla hiç ilgilenmedi. Muhalif olmak bĂźtĂźncĂźl bir tutum. Devletten ya da

Ăśzel sektĂśrden maala, rantiye olarak mesela borsa gelirleriyle, yatlarla katlarla yaad›¤›nda, fikren muhalif olmaya çal›san da nafile. Muhalefet sadece bir fikir, bir ideolojik tutum de¤il ki... Bir hayat tarz›. Berdular›, Çanakkaleli Melahatlar›, orta ikiden ayr›lan çocuklar› anlamak yetisi gĂśkten zembille inmiyor. Ece Ayhan hakiki bir muhalifti. Teoride ve pratikte! Ruhen mĂźlksĂźzdĂź... Temel ideolojisine ille de bir isim takmak gerekirse, marksizan bir anarizm ya da anarist bir marksizm diyebiliriz. Foucault okudu¤unu biliyorum. Flaubert’in “Famille je vous haie!â€?si (Anam-babamdan nefret ediyorum) ile

Flaubert’in “Anam-babamdan nefret ediyorumâ€?u ile Freud’un “babay› ĂśldĂźrmekâ€? tezlerini de iledi iirlerinde. TĂźmĂź de her tĂźrlĂź iktidar kar›tl›¤›n›n ideolojik yata¤â€şn› oluturmak içindi. Freud’un “babay› ĂśldĂźrmekâ€? tezlerini de iledi iirlerinde. TĂźmĂź de her tĂźrlĂź iktidar kar›tl›¤›n›n ideolojik yata¤â€şn› oluturmak içindi.

GĂźzel intihar Ece Ayhan’›n ‚stanbul’da kamuya aç›k son toplant›s›, Ahmet Soysal taraf›ndan Frans›z KĂźltĂźr Merkezi’nde 11 EylĂźl 2001’den k›sa bir sĂźre sonra dĂźzenlenmiti. ďŹ apkas› vard› ba›nda, hiç ç›karmad›, eofman ĂźstĂź giymiti, alt›nda da çizgili bir pijama. Rahats›zd› biraz, ama akl› cin gibiydi hâlâ. Bir Frans›z air var-

d› yan›nda. Ona Cezayir Menekelerini hat›rlatt›. Kimse 11 EylĂźl’ß sormam›t›. Kßçßkken Sultanahmet meydan›nda ibret-i âlem olsun diye idam edilenlerin tehir edildi¤i dĂśnemden sĂśz ediyordu. Anlatmaya balad› (mealen): “Buz gibi bir gĂźndĂź. Kar ve tipi, k›lݍ keskinli¤inde poyraz. Sultanahmet Camii’nin etraf›nda gĂźvercinler uçuuyordu. Aç bitap. Zar zor ç›rp›yorlard› kanatlar›n›. Tir tir titriyordu her biri. Ba¤r›lar ça¤r›lar. K›yamet Ăśncesi bir manzara. Birden aralar›ndan biri, gܤe f›rlad›. Ç›kt› ç›kt›, uçtu çok yĂźkse¤e. BĂźtĂźn gĂźvercinler pĂźr dikkat kesilmi ona bak›yordu. O gĂźvercin gĂśkte yĂźksek bir noktada durdu, ters dĂśndĂź ve h›zla aa¤â€şya do¤ru inmeye balad›. O da canh›ra 盤l›klar at›yordu. ‚nerken gitgide h›z kazanm›t›. Dikey olarak gitti, yan kubbenin kenar›ndaki vitraylardan birine bĂźtĂźn gĂźcĂźyle çarpt›. Vitray k›r›lm›, gĂźvercinin kanlar içindeki cesedi de içeri dßmßtĂź. Bunun Ăźzerine avludaki yĂźzlerce gĂźvercin ayn› anda kanatlanarak, ama bu sefer sevinç 盤l›klar› atarak harakirici gĂźvercinin açt›¤› delikten içeri girmek Ăźzere k›r›k vitraya uçtular. Ve donmaktan kurtuldular.â€? 11 EylĂźl sald›r›s›n›n bu kadar sinematografik, bu kadar “insanc›lâ€? –kular da geliigĂźzel de¤il, bar› simgesi olan gĂźvercin– anlat›m› yoktur herhalde. Ece Ayhan da vitray› k›ran bir gĂźvercindi bence. Rag›p Duran

Dr. Osman SARI

ø.7ø6$'ø <g17(0 9( .$95$0/$5$ ø/øÚ.ø1 %ø5 (/(Ú7ø5ø

Kitap mikro, makro, matematiksel ve eleĹ&#x;tirel yaklaĹ&#x;ÄąmlarÄąn dĂśrt ĂśncĂź iktisatçĹsÄąnÄąn yazdÄąklarÄąndan yola çĹkÄąp iktisadÄąn araĹ&#x;tÄąrma ve çÜzĂźmleme yĂśntemleri ile temel kavramlarÄąnÄą gĂśzden geçiriyor. Ä°lgili her Ĺ&#x;eyi kapsayacak geniĹ&#x; bir sistem kurmak yerine, farklÄą durum, konum ve açĹlardan bakÄąĹ&#x;la konunun nasÄąl gĂśrĂźldĂźÄ&#x;ĂźnĂź irdeliyor; okuru kuramsal labirentlerde çÜzĂźlecek bilmecelere sĂźrĂźklemektense, okura ďŹ ilen konuyla nasÄąl karĹ&#x;ÄąlaĹ&#x;ÄąldÄąÄ&#x;Äą ve karĹ&#x;ÄąlaĹ&#x;ÄąldÄąÄ&#x;Äąnda hangi tavÄąrlarÄąn alÄąnabileceÄ&#x;ine dair ďŹ kirler sunuyor. BĂśylece, elimizde kollarÄą matematikten tarihe, felsefeden sanata uzanan, iktisat Ăźzerine berrak akÄąĹ&#x;lÄą samimi bir sohbet duruyor. NasÄąl ki, aÄ&#x;açtan dĂźĹ&#x;en her elma dahi bir fizikçi deÄ&#x;ilse, ekonomik eylemde bulunan herkesin de iktisatçĹ olmasÄą gerekmez. Ancak, ‌ “Elma hangi doÄ&#x;a kurallarÄąna tabi olduÄ&#x;unu bilse ne olur, bilmese ne olur?â€? diye gayet rahatlÄąkla dĂźĹ&#x;Ăźnebilecek fizikçiden farklÄą olarak iktisatçĹ vardÄąÄ&#x;Äą sonuçlarÄąn insanlara ulaĹ&#x;masÄą karĹ&#x;ÄąsÄąnda bununla da ilgilenme durumunda kalÄąr: SonuçlarÄąn bilinmesiyle o sonuçlara gĂśtĂźren koĹ&#x;ullar da deÄ&#x;iĹ&#x;ir. ().$5ø6$0ø0ø1(7 <$<,1&,/,. 9HID %H\ 6RNDN 1R ' *D\UHWWHSH ø67$1%8/ 7HO )D[ (SRVWD LUWLEDW#HINDULVDPLPL QHW


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.