Zeki Velidî Togan - Oğuz Destanı (Reşideddin Oğuznâmesi, Tercüme ve Tahlili)

Page 139

olarak gösterilmiş ve bunlar, Selçukoğullan zamanı hâdiselerine Tuğrul Bey’in hayatı ile karıştırılmıştır. İbn Fadlan'm milâdî 921 yılında görüşüp misafiri ol­ duğu ve ismi Er-Turul okunabilen Mangışlak Oğuzları beyi ile Toqsurmış oğlu Tuğrul’un aynı zat olduğu anlaşılmaktadır. Yine bizim Oğuz rivâyetlerinde Tuqaq ve Tuğrul’un Arslan isminde kardeşinden ve bunun Ermenistandaki faaliye­ tinden bahsedilmiştir. Bu rivayetler, sadece Çağrı beyin 1017’lerdeki Önasya se­ ferlerine ait hatıralardan alınmış değildir. Diğer taraftan Selçuk’un oğlu Arslan Yabgu’nun batıya sefer yaptığı da malum değildir. Selçuk oğulları nişancı vc kuşbeği vazifelerinde bulundukları gibi, Er-Tugrul bn Alptogan da İbn Fadlan'm anlattığı gibi nişancı ve kuşçı idi. Biz Oğuz rivâyetlerinden Kınık beylerinin Çağrı ve Tuğrul Beylerden bir asır kadar önce, Abbasî hizmetine girmiş ve bu sayede Ermenistan ve Anadolu’ya öğrenmek fırsatmı elde etmiş olduklarını söy­ leyebiliriz. Oğuz Destanı Ali Han’ı Amu Derya’nın bu tarafı, yâni Sırderya havzasında hükümdarlık ettirdiği halde, Şahmelik’in Amuye’nin öteki tarafına yâni Horasan taraflarına hâkim olduğunu zikretmektedir. Diğer taraftan Gazneli Mes’ud, 1042 de Şahmelik’i Horezmşah tâyin ettiği z&ma.n(Beyhaqt, 865; i bit Esir, IX, 175), Amu Derya’nın aşağı kısımlarınm tamamen' bu baba-oğulun elinde olduğu anla­ şılmaktadır. Merv mıntıkası da çoktandır Ali Han’ın elinde idi. Yâni Selçuklu­ ların can düşmanı kesilen ŞahmeJik ve babası, Selçukluları Nur’dan çıkaracak büyük kuvvetlere dayanan büyük bir devletin başında bulunuyorlardı. Bu da Sel­ çukluların ilk tarihini öğrenme işinde mühim,bir noktadır. Ahmed Yesevî menakıbında Oılıç Arslan Han’ın Barçınlığ vilâyeti padişa­ hı, onun oğlu Sarıq tunluq Ötemiş Han’ın Cend valisi olduğu zikredilmiştir. Bu­ nunla herhalde Ahmed Yesevî’nirt kendi zamanında, yâni Ali Han ve Şahmelik'den az Önce veyâ sonra vaziyetin böyle olduğu anlatılmıştır. Herhalde bunlar da Ali Han ve Şahmelik’e bağlı Kanglı Hanları olmuşlardır. Aynı menâkıbda Otrar Hanı Oılıç Arslan Qır Han’dan bahsedilmiş. Sayram Şehri tarihinde bunlardan beş Han sayılmıştır ki, sonuncusu olan Muhammed Bilgâ Han’ı, Horezm sultanı, yâni Beğdili’ler öldürmüş imişiProtokoly Turkesianskago Krujda libileley Arxeologiyi, v. IV, p, 91). Fakat bu hâdisenin hangi tarihte vaki olduğu zikredilmemiştir. Ebülgazi rivayetinde Şah-Melik'in işi bozulduktan sonra, Türkmen kabile­ lerinin Horasan ve Mangışlak’ın nerelerine dağıldıkları bir bir zikredilmiştir(st. 1091-1109). Burada Salurlardan ayrıca bahsedilmiştir. Ebülgazi bu arada Salur Kazan ve Salur Denkli’nin manzum hikâyelerini ilâve etmiştir. Herhalde Türkmen rivayetinin Horasan’da yazılan kısımlarında Salurlar vc Reşideddin’in Önasya’ya ait kısımlarında Akkoyunlulann ataları olan Bayandırlı râviler mühim rol oynamışlardır. Şüphe yok ki Reşideddin ve Ebülgazi rivayet­ leri arasındaki farklar, ciddiyetle öğrenilmek icabeden özelliklerdir. Biz bu fark­ ları en küçük teferruatına kadar incelemeyip önemli hususiyetler olduğunu gös­ termekle iktifa ettik. ♦ 138


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.
Zeki Velidî Togan - Oğuz Destanı (Reşideddin Oğuznâmesi, Tercüme ve Tahlili) by Türkçü Betik - Issuu