a�c Ağaç. ajtac minip at gezdir- folk. Ağaçlara ata biner gibi yapmak suretiyle oynanan bir çocuk oyunu. ajtaş Bak. ağac. a�baş Molla. hoca, ahunt, imam. aj,tıl Ar. akl'dan. Akıl. a�ır Güçlü, şiddetli, etkili. Mec. Büyük, derin, görkemli. ajlız J)oğunnuş hayvandan elde edilen ilk süt. (Akçaabat'ın Kuruçam kö_.ii m'<! havuz şeklinde). . ııjtızlann dişleri sayıl- Elleri okunmak. (Halk inanışına göre yılan dişleri sayılınca ölünnüş). a�na- Dökülmek, boşanmak, uçmak. aitrı Sancı. Mec. Dert, elem, keder, tasa. aıtnn alım Derdin benim olsun, sana gelecek zarar (kaza) bana gel sin (anlamında iyi niyet sözü). atyar Ar. gayr'ın çoğ. Gayrılar, yabancılar, başkaları. ah-/1 Akmak. ahış- Akışmak, akmak. ah-2 Ah. - ah demek vay de- Ağlayıp sızlamak, feryat etmek. ah vay de- Kederlenmek, dert)enmek, gamlanmak. ahır Ar. Son, nihayet. ahır zaman Kıyamete yakın. ahırda Sonunda, neticede. ahşam Akşam. ahşam başı Akşamüstü, akşama doğru. ahtar- Aramak. ahud Bak. ahund. aliund Fars?Hoca. molla, din adamı. aj Bak. ac. al Hile, yalan, aldatma. al gat- Aldatmak kandırmak, tuzak kurmak, hile düşünmek. allan- Aldanmak, kanmak. alag ele- (Ayrık otlarını) ayıklamak, temizlemek. albag Alaca renkli bir kumaş. alça Erik. algışla- 1 . Alkışlamak, el çalmak. 2. Tebrik etmek, beğenmek, kutlamak. 3. Dua etmek. alım satım Alış veriş, alma satma. alma Elma. alma at- folk. Güveyin geline elma atması (uğur ainacıyla). alov Alev. alov çek- Alevlenmek. alovlan- Alevlenmek, yanmak, tutuşmak. amandır Aman ha, sakın ha, yalvannm anlamında. amma Ar. Ama. amme Bak. Emme.
322