dikkate değer buluşlarla okuyucunun düşüncesini pek u zaklara çekip götüren geniş görüşler de az değildir. Bizce eserin asıl büyük değeri, «Bütün Türklük ve Türkçülük» hakkında Avrupa kaynaklarından a lı nıp, şöy l e böyle Avrupa metodları takip edilerek Osmanlı Türk leri arasında ilk yazılan eser olmasındandır; bu eserde ilk defa Türk ırkının güç ve gen işliğine, bu ırkın insanlık ta rihinde oynadığı muazzam role. Türk dilinin diğer d i ller den yardıma muhtaç olmayacak derecede zenginliğine, T llrk dilinin başka dillere yaptığı yardımlara, Asya ve Av rupa'da geniş bir sahaya yayılmış olan Türklerin mümıse betıerine, Osmanlı devleti dahilinde Türklük fikrine değer verifmemekten doğa n mahzurlara, müslürnon ol ma yan Os manlı tebaasını ırk ve dil bağlariyle Türk kitlesine b:ığla mak gerektiğ ine dair görüşlere rastlıyoruz. Yani Türkçü lüğün dil, tarih ve siyaset yönlerinden hepsi bu kitapta cız çok söz konusu olmuştur. Sırf Türkçülüğe bağlı bu ko nuloraon başka, bugün bile aydınlarımızın günlük meş galesini meydana g etiren Türk dilinin düzenlenmesi ve yabancı kelimelerden temizlenmesi, harflerin ıslah ve de ğiştirilmesi, kadınların açılması, Batı medeniyetine girmek gerekliliği gibi konular do «Eski ve Yeni Tür1der» i n çeşitli konuları arasında yer bulmuştur. «Turo-Ariyonizm» nazariyesini kuran yazar, Türklerin g i rmelerini, o nazariyenin mantıki bir sanLJcu g ibi sayar; zaten Batı medeni-yetini vücuda geti ren Turo-Ariyenlerdir; yani Batı medeniyeti Arilerin olduğu Kadar Turanilerin de ve bundan dolayı Türklerin de eser i dir. Turcıriilcrin bir kısmı lslômiyeti kabul edince, Sorri bir medeniyet i l e birleşmişlerdir: Avrupa medeniyeti havı.ası · na girmeleri, eski ırki medeniyetlerine dönmekten başka bir anlam taşıma.z. Mustafa Celaleddin Paşa d i l i n temiz l en m esi . harflerin ısldhı meselelerinde de h ü kümlerini, bu noktadan başlayarak yürütür. Batı medeniyetine
54