SON ARZU «Siyah uzun saçların beyazlandığı zaman, Aşkımızın şâhidi olan yollardan gezin... Yıllarca seni candan seven bu âşığı an, Bir sonbahar yaprağı gibi solunca benzin... Ey güzel, işte o gün sana en son hediye Gönderdiğim bu şiiri oku da 3'avaş yavaş, Ağla: Ben bu şâiri pek çok ağlattım diye; Rûhumu sevindirsin o b ir iki dam la yaş.., KöjiAıı nıezarlığmdan geçersen bir gün eğer Bir kaç dakika durup bak yosunlu taşlara; Görürsen etrâfını otlar bürümüş b ir yer, Tâ yanına yaklaşıp benim adımı ara... Sonra, bırak göğsüne taktığın beyaz gülü, Bâri kabrinde gülsün bu bahtı siyah ölü.» Yusuf Ziyâ'mn, sevgilileri ve uçarılığı iİe b ir kısım Avıoıpaîı şâirlere benzemek istemesi ve bohem hayatı özlemesi, «ölü m » m otifini işlerken de karşımıza çıkar. Yusuf Ziyâ'nm şiirlerinde anlatılmaya çalışılan «ka dınsın kendi şartlan içinde tipleşmiş b ir Avrupalı olduğımu daha önce söylemiştik. Y usuf Ziyâ, öldükten sonra mezarı başma gelen kadından, kendi ruhu için b ir «Fâtiha» okumasını isteyemezdi; bu kadın, meza rına beyaz b ir gül koymalıydı. Kısaca söylemeye çalışırsak; Yusuf Ziyâ’daki ölüm düşüncesi, şiirin, edebiyâtın ve dolayısıyla hayatm sona ermesi, bütün güzelliklerin yok olm ası anlammı taşır. 3 — TARİH
ŞUURU:
Yusuf Ziyâ'nm şiirlerinde tarihin şanlı, şerefli gün lerine duyulan hasret, aşk şiirlerinde gördüğümüz şahsî 43