Cengiz Aytmatov - Gün Uzar Yüzyıl Olur

Page 287

Raymalı-Ağa çadırına vardı, atını bağladı, içeri girme­ den önce oturup biraz dinlenmek istedi. O sırada bir delikanlı geldi yamna . - Raymalı-Ağa, sizi çağırıyorlar. - Kim çağırıyor? - Bizimkiler, Barakbay boyunun büyükleri. Raymalı-Ağa eşikten adımını içeri attı, çadırın ortasında yarım ay biçiminde bağdaş kurmuş saygıdeğer kocaları gör­ dü. Kardeşi Abdilhan bir köşeye sıkışmıştı, suratından dü­ şen bin parça olurdu, bakışlarında bir şeyler gizliyormuş gi­ bi başını önüne eğmişti. - Hepinize esenlik, barış dilerim. Bir şey mi var, beni niçin çağırdınız? - Seni bekliyorduk, dedi boyun en ileri geleni. - Beni bekliyorduysanız işte geldim. Aranızda bana da bir yer ayırın. - Dur orada! Senin yerin kapının dibi. Dizlerinin üstü­ ne çök! - O da ne demek oluyor? Bu otağın sahibi bugüne bu­ gün benim ! - Artık bu obanın sahibi sen değilsin. Geçkin yaşında aklını oynatan bir insanın kendi obası olamaz! - Siz neler söylüyorsunuz! Dilinizin altındaki baklayı çıkarır mısınız? - Şimdi bizi iyi dinle! Bundan böyle düğünden düğüne, şölenden şölene serserice dolaşıp türkü söylemek yok! Ya­ şına-başına bakmadan, kendi onurunu, bizim onurumuzu ayaklar altına alarak bugün düğün yerinde birlikte türkü söylediğin o kızı da unut! Rezil ettin hepimizi! Diz çök, onu bir daha görmeyeceğim, diye yemin ver! - Siz boşuna soluk tüketiyorsunuz. Yarın değil öbür gün onunla panayırda toplananlara türkü söyleyeceğiz. Hep bir ağızdan bağırmaya başladılar: - Bu adam hepimizin yüzünü kara çıkaracak! - Vakit geçmeden söylediklerini geri al ! - Herif iyice bunamış! - Yoksa çıldırmış mı? Baş yargıç herkesi susturdu : - Kesin! Sakin olun! . . E, Raymalı-Ağa, bütün söyleye­ ceklerin bunlar mı? - Evet, ben bütün söyleyeceklerimi söyledim .

287


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.