Avrupa sanat tarihinden «mesen»ler biliriz .. bizde de uzak, yakın benzerleri göriişülmüştür. Bugün, edebiyatta mesenliği, daha ziyade, okuyucular, üzerlerine almış bu lunuyorlar. Fakat, bizde okuyucu, öz sanata karşı bu rolünü, ye ni yeni, idrak etmektedir.
• Peyami, eski örneklere uygun mesenler bulsa, daha çok sayıda edebiyat ve tefekkür eserine sahih olurdu. Lakin, rahmetlik, zaten, bir mesenin himayesine gi· recek yaradılışta değildi.. okuma yazma ve aile dışındaki zamanını, sık sık, tuluat halinde yaşadı ve korunma ihti yacını duyunca, mesenini kendi, vücuda getirerek, adına « Servet Bedi'» dedi. Bu ikileşme hadisesi, aynca, psikolojik tahlil konusu olabilir bir nevi' «dedublaman»dır.
• Server Bedi, o kadar anlayışlı davrandı ki, Peyami Safü'ya hiçbir zaman «Artık yeter, senden bıktım ! » de medi, «Ben, bu fedakarlığı senin içkin için değil, ekmeğin için yapıyorum.» demedi. . .
yaptıklarını başa kakmadı ..
gerçekten, büyüklük gösterme örneği oldu. Peyami'nin de ona nankörlük ettiği, göriilmüş değil dir. Ona « Birtakım hırsız-polis romanları yazarı» deyip geçmek suretiyle, nankörlük etmeye bizim de hakkımız yoktur.
97