402

Page 11

Halkın Hukuk Bürosu

Komplocu Polisin Sahtekarlıkları Dökülüyor

19 Şubat 2013 tarihinde polisin rutin operasyon saati diyebileceğimiz sabahın 04.00’ünde yüzlerce ev basıldı. Devlet “büyük” operasyonlarından bir tanesini daha yapıyordu. Hedef Devrimci Memurlar ve bu memurların yürüttükleri AKP’nin politikalarına çomak sokan devrimci mücadeleleriydi. Saldırılar Türkiye’nin 28 ilinde gerçekleşmiş ve toplamda 184 kişi gözaltına alınmıştı. Evlerde yapılan aramalarda her yer tahrip edilmiş, soba borularının içine kadar bakılmış, kitaplar yaprak yaprak aranmış, her delik incelenmişti. Sadece evler değil, üye oldukları sendikalar, iş yerleri, aranmış orada bulunan bilgisayar ve eşyalara el konulmuştu. Sonuçta gazete küpürlerine, dergilere, kitaplara, dügün davetiyelerine, konser biletlerine, fotoğraflara, CD’lere, bilgisiyarlara el konulmuştu. Operasyon günü yapılan haberlerde devrimci memurların DHKP-C örgütünün gizli yapılanması içerisinde olduklarını, daha önce elde ettikleri bir CD’nin çözümü ile bunu tespit ettiklerini belirtiyorlardı. Haberde “Terörle Mücadele Daire Başkanlığı ile İstihbarat Daire Başkanlığı, 2010’da DHKP-C’ye yapılan bir operasyonda elde edilen kriptolu CD’lerin çözümlenmesinin ardından örgütün memur yapılanması ile ilgili çalışma başlattı. Teknik ve fiziki takip sonucu örgütün kamu kurumlarında Devrimci Memur Hareketi (DMH) adı altında örgütlendiği belirlendi. Yapılanmanın içinde doktor, hemşire, sağlık memuru, hastane teknisyeni, huzurevi çalışanı, belediye çalışanı, zabıta, vergi dairesi çalışanı, öğretmen, milli eğitim memuru ile okul müdür yardımcılarının bulunduğu saptandı” deniliyordu. İddiaya göre 2010 yılında Yürüyüş isimli dergiye operasyon yapılmış, bu operasyonda 1000’e yakın CD’ye el konulmuş, CD’lerin bir tanesinde memurların ismi çıkmıştı. Gözaltına alınanların dışında “ismin CD’de çıktı” gerekçesiyle yüzlerce kişi daha ifade vermek üzere karakollara ya da savcılığa çağrıldı.

Yeni Komplonun Adı: CD’de Adın Çıktı 2004 yılında disketler vardı. Polis yine devrimci bir yayın olan Ekmek ve Adalet isimli derginin teknik bürosuna baskın düzenlemiş ve baskında disketlere el koymuştu. “Diskette adın çıktı” diyerek yüzlerce kişiyi gözaltına almış, aylarca hapishanede tutuklu kalmasını sağlamıştı. Yıl 2013, bu kez disket yerini CD’lere bıraktı. Haksızlık etmeyelim, polis teknolojik gelişmelere uygun olarak komplolarını çağa uydurdu. Teknolojik gelişmeden önce devrimci mücadele yürüten kişileri “hakkında ifade var” diyerek, işkenceyle aldıkları ifadeleri gerekçe gösterip insanları tutuklatıyorlardı. İşkenceli ifadeler teşhir olunca, “disket ve CD’lerde adın çıktı” dönemine geçirdi. Buna dayanarak gözaltılara ve tutuklamalara başladılar. Öyle ya disket ve CD’lerde her türlü oynama yapılabilir, değiştirilebilir, oynama yapılıp yapılmadığı tespit edilemezdi. Ayrıca CD’ler nerede bulunmuş, gerçekten bulunmuş mu, usulüne uygun olarak el konulmuş mu? gibi hukuki denetimi yapan, araştıran, inceleyen hakimler ve savcılar da olmadığına göre polisin yeni komplolar üretme alanı rahatlıkla oluşuyor. Kamu Emekçileri Cephesi’ne yapılan operasyonda tek kanıtı bu buldukları ve çözdüklerini iddia ettikleri CD oluşturdu. Memurlar aylarca tutuklu kaldılar. 32 kişinin tutuklandığı İstanbul operasyonunda 56 kamu emekçisi hakkında “örgüt yöneticiliği ve üyeliği” suçlaması ile 7,5 yıl ile 85 yıl arasında değişen hapis cezası istemiyle dava açıldı. Davanın 23-24 Ocak tarihindeki ilk duruşmasında “delil” olarak kullanılan CD’nin adli emanetten istendiği fakat adli emanet bürosunun CD’yi bulamadığı ortaya çıktı. İstanbul’da 32 kişinin, diğer illerde onlarca kişinin tutuklanmasına neden olan CD meğer yokmuş. Polis 1055 numaralı CD için “Ankara’dan

yürütülen bir soruşturma için yapılan baskında 1055 No’lu CD’ye el konulduğu bu nedenle CD’nin soruşturmayı yürüten savcılık makamından talep edilmesi gerektiğini” belirtmiş. Bunun üzerine avukatlar Ankara’da soruşturmayı yürüten savcılığa da başvurmuşlar, savcılık “Bizde öyle bir CD yok” yanıtı vermiş.

CD Yok! Hakim Nerede? Gözaltı ve tutuklama kararı veren hakimler ya da davanın iddianamesini kabul eden hakimler ne iş yapar.? Neden işlerini yapmazlar? Gözaltı aşamasında CD nerededir diye sormamışlar. Ve olmayan bir CD nedeniyle 72 kişinin özgürlüğünü rahatlıkla ihlal edebiliyorlar. Bunlar bir yana şimdi savcılar, hakimler CD bulduk diyerek ortaya çıkan polisler hakkında bir şey yapacaklar mı? Ortada iftira ve suç uydurma suçları var. Polisler hakkında suç duyurusunda bulunması gereken hakimler hukuku hatırlayacaklar mı acaba? Hiç sanmıyoruz. Haftalarca haksız tutuklamalara dikkat çekmek için adliye önünde eylem yapan aileleri görmediler, söylediklerini dikkate almadılar. Dosyayı incelemeyen ve tutuklama kararlarına itirazları düzenli red eden mahkeme dosyayı incelemek yerine bunu protesto eden aileleri şikayet etmekle cevap verdi. Neden? Çünkü ülke hukuk, yasa ile değil, AKP’nin keyfine göre yönetiliyor. Onlar istemeyince hukuk askıya alınıyor… Sadece ihtiyaç duyduklarında, sadece sıkıştıklarında, ikiyüzlülükleri teşhir edildiğinde hukuku hatırlıyorlar. Mahkeme tutuklu memurlardan 24 kişinin tahliye edilmelerine karar verdi. Fakat bu tahliyelerin temel nedeni CD’nin kayıp olması değildir. Bunun nedeni kamu emekçilerinin tahliyeleri için aile ve arkadaşlarının verdiği mücadeledir.

HALKIMIZ, HALK KOMİTELERİNDE ÖRGÜTLENELİM!

Sayı: 402

Yürüyüş 2 Şubat 2014

11


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.