287

Page 7

kılarak katledilmedi. Oligarşi tutsaklar diri diri nasıl yakılır, çok iyi biliyor. 19 Aralık katliamında Bayrampaşa Hapishanesi’nde 6 kadın tutsak daha önce hiç kullanılmamış bir kimyasal gazla diri diri yakıldı. Tutsakları yakan gazın ne olduğu hala açıklanmamıştır. 19 Aralık katliamının üzerinden 11 yıl geçti. Ancak hafızalarda katliamın izleri daha dün gibidir. 19 Aralık 2000’de toplam 28 tutsak diri diri yakılarak, kurşunlanarak ya da işkencelerle katledildi. O gün devrimci tutsakları katleden DSP, ANAP, MHP koalisyon hükümetiydi. Ama katiller 9 yıldır AKP iktidarı tarafından korundu ve korunmaktadır. Korunmaktadır çünkü aynı katliam politikaları AKP iktidarı tarafından sürdürülmektedir. İki: İşkenceyle katlediliyor. Buca, Ümraniye, Diyarbakır, Ulucanlar katliamlarında tutsaklara yapılan işkenceleri ayrıca anlatmayacağız. AKP iktidarında da hapishanelerde işkence sürdü. 10 Ekim 2008 yılında Engin Çeber Metris Hapishanesi’nde gardiyanlar tarafından günlerce süren işkence sonucunda katledildi. AKP iktidarı işkenceci gardiyanları aklamak için elinden geleni yaptı. Üç: Sevklerle katlediyor. Hapishanelerde hastane sevkleri, mahkeme gidiş gelişleri, bir hapishaneden başka bir hapishaneye nakiller başlıbaşına işkencedir. İlla bir ölümle sonuçlanması gerekmiyor, başlıbaşına zulümdür. Birincisi; ring aracındaki tutsakların konulduğu hücreler tecrit esasına göre yapılmıştır. Hücre içinde geçen her saniye tutsaklar için bir işkencedir. İkincisi; Kayseri’deki kazada da görüldüğü gibi “can güvenliği” yoktur. Yangın, trafik kazası vb. durumlarda ölüme mahkumsundur. O hücrenin dışına çıkmaman için her türlü

tedbir alınır, kurtarmak için hiçbir tedbir yoktur. 6 kişinin kaldığı 3 metre karelik hücrelerde normal koşullarda 2 saat süren bir yolculuk sevk aracıyla 10 saat, 15 saat sürebilir. İstanbul’dan tutsaklarla dolu çıkan bir nakil aracı Bursa’ya, Silivri, Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, Çanakkale’yi dolaşarak, hapishanelere tutsakları bırakarak en erken 24 saatte gider. Çünkü oligarşinin hapishanelerinde sevkler “can güvenliği” değil, “tasarruf” esas alınarak yapılmaktadır. Bu yolculuk esnasında tutsaklar her türlü işkenceye maruz kalır. Nitekim Van’dan İstanbul’a giden nakil aracı da aynı şekilde 1700 km’lik yolu giderken yanmıştır. Yangının neden çıktığının, nasıl çıktığının bir önemi yoktur. Ring aracında yangın çıkınca sadece tutuklu ve hükümlüler ölmüşse bunun nedeni yangın değildir. Yangın çıkmışsa tutuklular dışında herkes araç dışına çıkarak kurtulur. Tutuklular ise ölüme mahkumdur. Dört: Tecritle katlediyor. Tecritin kendisi işkencedir. İşkencelerin en sistematik yapılanıdır. 10 yıllık F Tiplerindeki tecrit politikalarının sonuçları ortadadır. Hapishanelerdeki 1758 ölümün asıl nedeni tecrit politikalarıdır. Yıllara uzanan rahatsızlıklar sonucunda öldürüyor tecrit. Bugün hapishanelerde yüzlerce ölümcül hasta var. Yüzlerce tutsak tecrit politikalarının neden olduğu psikolojik bunalım sonucunda intihar etmiştir. Binlercesi psikolojik sorunlar yaşamaktadır.

Beş: Tedavisini yapmayarak katlediyor. Hapishanelerde tutsakların tedavisinin yapılmayarak öldürülmesi eski, oligarşinin on yıllardır süren bir politikasıdır. Ancak AKP iktidarıyla hasta tutsakların öldürülmesi imhaya dönüşmüştür. Tutsakların tedavisi tutsakları teslim almanın aracı olarak kullanılmaktadır. Hasta tutsakların imhası konusunda AKP, kendi yasalarını da hiçe sayarak tutsakların tedavilerini engelleyerek katledilmektedir. Hasta tutukluların nasıl katledildiği hasta tutsak Güler Zere’yle gün yüzüne çıkmıştır. Örgütlü olmayan adli tutuklular için hasta tutsakların ölümü “vade” denilerek kader olmuştur. Ölümleri haber bile olmaz. Kayseri’de 5 tutsağın yakılması 1758 rakamına 5 tutsağın daha eklenmesi demektir. Baksanıza AKP’nin Adalet Bakanı daha ilk andan itibaren kendilerin aklama çabasına düşmüşlerdir. Aracın bakımının, muayenesinin, her şeyinin tamam olduğunu söylüyorlar. “Nasıl oldu biz de anlayamadık” diyor Adalet Bakanı Sadullah Ergin. "Araç, üst düzey teknik özelliklere sahip"miş. Her şey tamamsa geriye bir şey kalıyor: Takdir-i ilahi...Yanan tutuklular zaten “uyuşturucudan” yargılanıyormuş (!) Soruşturma başlatmışlar. Soruşturmaya ilişkin yaptıkları ilk iş Kayseri Cumhuriyet Savcılığı tarafından gizlilik kararı almak oldu. Kimden ne gizleniyor? Soruşturmanın nasıl sonuçlanacağı kimse için süpriz değil. Gizlilik kararıyla 5 tutuklu ve hükümlünün nasıl katledildiği gizleniyor. 5 tutukluyu diri diri yakan AKP’dir. Katil AKP’dir. Kimse katleden, diri diri yakan AKP’den adalet beklemesin. AKP, katliamlarının hesabını vermelidir.

Katiller Hesap Verecek

Sayı: 287

Yürüyüş 25 Eylül 2011

7


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.