im18

Page 4

4

NƦN RJHQNXN

$UDVWD 7HNVWLO LíÁLOHULQGHQ H\OHP

6D\D D\DNNDE× LüoLOHULQLQ ND]DQ×P×

Yaklaşık 4 ay önce işten atılan 35 civarında tekstil işçisi aradan geçen zamana rağmen alacakları olan parayı patrondan alamıyorlar.

Adana Büyüksaat Ayakkabıcılar Çarşısı’nda çalışan yaklaşık 3-4 bin ayakkabı işçisi var. Bine yakını ise saya (ayakkabının üst tarafı) işçisi.

Patronun iş makinelerini Denizli‘ye kaçırmasına müdahale eden işçiler kamyonların önünü kesmiş, iş makinelerinin işyerinden çıkışını engellemeye çalışmıştı. Ama Arasta patronunun makineleri Denizli’deki diğer işyerine kaçırmasına engel olunamamıştı.

En kısa süreli çalışan 10 yıl. Çünkü saya işçiliği öyle kısa sürede oluşan bir meslek değil. Bu ayakkabı çarşısında 20-30 yıldır çalışanlar bile var. Ayakkabı çarşısında uzun yıllardır emek veren saya işçileri, yılların suskunluğunu üzerinden atmayı başardı. Evet, 1000’e yakın saya işçisi, çalışma koşullarının düzeltilmesi ve ücretlerinin insanca yaşayabilecekleri bir seviyeye getirilmesi için direnişe geçti.

Daha önce alacakları için patron ve temsilcileri ile defalarca görüşen işçiler sürekli ileri tarihler verilerek oyalandılar. Yine işyerine giderek alacaklarını talep eden işçilere en baştaki gibi tarihi belli olmayan senet verme teklif edildi. İşçiler hiç bir yaptırımı olmayan bu senetleri almayacaklarını belirtiyor, paralarının nakit olarak verilmesini talep ediyorlar.

Saya işçileri, “Biz çalışmazsak, onlar da (patronlar da) para kazanamaz.” diyerek üretimden gelen güçlerini kullandılar. İşçilerin kararlılığı sonucu; parça başı ücretlerine yüzde 25’lik zam yapılırken, çalışma saatleri de 3 saat kısalmış oldu. Uzun süredir hiçbir şekilde zam alamayan saya işçilerinin bu kazanımı, işçilerin bir arada olduklarında istediklerini alabileceklerini göstermiş oldu.

Arasta’da patron vekilleri ile yapılan görüşmenin ardından işçiler bir açıklama yaptılar. Arasta mağduru işçinin okuduğu açıklamada şunlara yer verildi: “Bizler Arasta Tekstil mağduru işçileriz. Kimimiz geciken maaşlarımız için gösterdiğimiz tepkiden, kimilerimiz de ‘artık dikimhaneyi kapatıyoruz’ gerekçeleriyle içeride kalan maaşlarımızla birlikte ihbarsız işten atıldık. Aylarca bizleri maaş vermeden çalıştırdı ve kapının önüne koydu, hala da paralarımızı verme gibi bir düşünceye sahip değil, bizleri oyalamaktan başka bir işi olmayan Meral Çetin artık senin yalanlarına kanmıyoruz ve maaşlarımızı alana kadar sesimizi daha gür çıkaracağız. Artık yeter! Sen lüks evlerde otururken, bizler ev kiralarımızı ödeyemiyoruz. Sen özel şoförünle ulaşımını sağlarken bizler eve bir ekmek alalım diye minibüsle bile ulaşımımızı sağlayamıyoruz.

Bugün buraya yol parası olmadığı için gelemeyen arkadaşlarımız var. Buradan bütün işçilere sesleniyoruz. Biz işçilerin emeğini sömürerek palazlanan, zenginliklerine zenginlik katan patronlara karşı birlikte mücadele edersek haklarımızı söke söke alabiliriz. Bizler sessiz kaldığımız, sustuğumuz sürece patronlar daha fazla ezer ve daha fazla sömürürler. Bizler karşı çıkarsak ve mücadele edersek bu gidişata dur deriz. Sınıf bilinçli, örgütlü mücadeleci işçileri hiçbir gücün yenemeyeceğini biliyoruz ve Arasta patronuna bu gücü göstereceğiz. Bizler işçi sınıfının birer üyeleri olarak sınıf düşmanımız olan Meral Çetin’e ve bizi ezen, haklarımızı gasp eden tüm patronlara karşı mücadele bayrağını açıyoruz.” Arasta tekstil işçisinin yaptığı açıklamanın ardından Hey Tekstil mağduru olan bir işçi de söz alarak düşüncelerini paylaştı. Hey Tekstil’de 14 yıl çalıştığını belirten tekstil işçisi sonunda sokağa konulduğunu, buna karşı ise hiç birşey yapamadığını, sadece hukuksal mücadele için adımlar atabildiğini belirterek “İşçilerin örgütlü mücadelesinin

önemini yaşadığım deneyim ile görmüş oldum” dedi. Son olarak Arasta Tekstil’den bir işçi söz alarak süreci nasıl devam ettirecekleri şöyle açıkladı: “Hakkımız olan maaşlarımızı alana dek her mücadelemizin meşruluğuna inanarak eylemlerimizi artıracağız. Yeni, farklı kampanyalarla Meral Çetin’i huzursuz edeceğiz. Bütün sınıf örgütlerini, sendikaları ve sınıf kardeşlerimizi bu haklı mücadelemize destek olmaya, gücümüze güç katmaya çağırıyoruz.” İşçi açıklamayı dinleyen çevredeki işçilere de seslenerek “Şu an sizler çalışıyor olabilirsiniz, ama yarınımız garanti değil. Patronların bu pervasızlığı ve rahatlığı karşısında işçiler de örgütlenmeli. Bakın onların sınıf örgütleri var, TÜSİAD‘da, MÜSİAD‘da örgütlüler. Kendi ihtiyaçlarını karşılaması için yasalar hatta yeni anayasa çıkarttırıyorlar. Bizler de kendi haklarımız için kendi sınıf örgütlerimizde örgütlenmeliyiz. Tek tek olunca yeni anayasaya etkimiz olacak mı? Ama birlik olsak, örgütlü olsak durum farklı olur. Tüm sınıf kardeşlerime sınıf örgütlerinde örgütlenme çağrısı yapıyorum” diyerek konuşmasını tamamladı.

Saya işçileri artık ayakkabıcılar çarşısında hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını patronlara göstermiş oldular.Hatta işçiler, bu birlikteliklerinin devam edebilmesi için daha sistemli ve örgütlü olmaları gerektiğinin de farkına vardılar. Bu yüzden de saya işçileri dernek kurma girişimleriyle de ortak mücadelelerini somutlamış oldular.

(F]DF×ODUGDQ PLWLQJ Eczacılık fakültesi öğrencileri, eczacı odaları üyeleri ve eczacı teknisyenleri, ilaç ve eczacılık alanındaki yıkım politikalarını protesto etmek için Kadıköy’de “Yıkıma Dur De!” mitingi yaptı. 29 Ocak pazar günü Dr. Siyami Ersek Hastanesi önünde toplanan, beyaz gömlekler giyen eczacılar, “Sağlık haktır satılamaz!”, “Susma haykır, yıkıma hayır!”, “Sağlıkta yaşam hakkına sahip çık!”, “Sağlıkta özelleştirmeye hayır!” vb. sloganlarla Kadıköy İskele Meydanı’na yürüdüler. Mitingte konuşan İstanbul Eczacılar Odası Başkanı Semih Güngör, eczacıların ekonomik taleplerini karşılayacak yeni sözleşme istediklerini; eczacıların batma tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını; anlaşma sağlanamazsa Şubat ayı içinde ilaç hizmetinin durabileceğini söyledi.

6HQGLND \DVDVÜQD NDUíÜ .(6. H\OHPL Bakanlar Kurulu’nda görüşülmesi yaklaşık üç aydır bekletildikten sonra onaylanarak TBMM Başkanlığına gönderilen 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Yasa Tasarısı‘na dair çeşitli illerde KESK eylemleri yapıldı. Sahte sendika yasasına karşı KESK protestosu İstanbul’da Taksim’de gerçekleştirildi. Galatasaray meydanında toplanarak Taksim meydanına doğru yürüyüşe geçen KESK’liler, “işçi konfederasyonlarına başka bakanlar kurulu’na başka yasa taslağı sunarak takiye zihniyetini sürdüren AKP’ye ‘Yasanı Al

Da Başına Çal’ diyoruz” diye tepki gösterdiler. “Sahte Sendika Yasasına Hayır – KESK” pankartıyla Taksim meydanına gelen yürüyüş korteji, oturma eylemi ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklaması sırasında Ankara’da gerçekleştirilen protesto eylemine ve polisin kamu emekçilerine saldırdığına da değinilerek oturma eylemine başlandı. “Arkadaşlarımız Ankara’da bir yürüyüş yaparak AKP Hükümetinin sahte sendika yasasını protesto etmek istediler. Polis tarafından engellendiler. Gaz bombalarıyla arkadaşlarımıza

saldırıldığını öğrendik. Arkadaşlarımıza destek olmak için oturma eylemi yapacak ve ardından da basın açıklamamızı gerçekleştireceğiz” denilerek bir süre oturma eylemi gerçekleştirildi. Oturma eyleminin ardından basın açıklaması metni okundu. Metinde sendika yasasının kamu emekçilerini kandırma ve oyalamadan ibaret olduğu belirtilerek “KESK, 2 milyon kamu emekçisinin haklarına yönelik saldırıları ortaya çıkarmaya, yalanları teşhir etmeye, maskeleri düşürmeye ve mücadeleyi yükseltmeye devam edecektir” vurgusu yapıldı.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.