ne kadar miktarın nereye kesilmesi gerektiği açıklanmalıdır. Birlikte ödettirilmesi istenecek tekliflerde, kişilere isabet eden miktarlar belirtilmeli, bu hususta yapılacak tespit ve tekliflerde, 13.8.1983 tarih ve 18134 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, “Devlete ve Kişilere, Memurlarca Verilen Zararların Nev’i, Miktarının Tespiti, Takibi, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerince hareket edilmelidir. Danıştay içtihatlarında genel ilke, “Hukuka aykırı işlemlerin her zaman geri alınabileceği” yolundadır. Ancak, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22.12.1973 tarih ve 1969/8,1973/14 sayılı kararında; “idarenin yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi hallerinde, süre aranmaksızın kanunsuz terfi veya intibaka dayanarak ödediği meblağı her zaman geri alabileceği, ancak belirtilen bu istisnalar dışında kalan durumlarda yapılan ödemelerin, ödemenin yapıldığı tarihten başlamak üzere (60) gün (dava açma süresi) içinde geri isteyebileceği, 60 günlük süre geçtikten sonra geri almanın mümkün olmayacağı sonucuna varmıştır. (Danıştay 5. D.11.11.1992 tarih, K.No:3022, E.No:1989/1725 kararında; kanuna aykırı olarak yapılan hatalı ödemelerin ita amiri olan belediye başkan vekilince geri alınmasının hukuken olanaklı olduğu ancak memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi dışındaki hatalı ödemelerin dava açma süresi içinde geri alınabileceği belirtilmiştir.)
Mali teklifler yapılırken iyi niyet kuralı üzerinde de önemle durulması gerekir. Soruşturmacı, inceleme ve soruşturma sonucuna göre, ulaştığı kanaati açıklamak ve tekliflerini bildirmekle görevli olduğundan, bu tekliflerini yaparken; “… ile cezalandırılmasının “; “... olarak nakledilmesinin” uygun olacağı ya da “herhangi bir işlem yapılmasına gerek bulunmadığı” kanaatine ulaştığını belirten ifadelerle raporun sonunu bağlamalıdır.
Raporların bu bölümünde, kesin tekliflerde bulunmak yerine, ‘Takdir Makama aittir' şeklinde bir ifadeye yer vermek doğru değildir. Getirilen tekliflerin uygulanıp uygulanmaması hususu zaten - mevzuatta yer alan esaslar/sınırlar dahilinde - Makamın takdirinde bulunmaktadır. g) Soruşturma Raporunun İlgili Makama Sunulması: İdari soruşturma raporları, birisi belgeli olmak üzere asgari iki nüsha olarak düzenlenmeli ve soruşturmanın tamamlanmasından sonra, görevlendirme emrini veren makama makul bir sürede verilmelidir. Bakanlık Müfettişlerince hazırlanan soruşturma raporları ise, Teftiş Kurulu Yönetmeliği gereğince, işin bitiminden itibaren 20 gün içinde Teftiş Kurulu Başkanlığına sunulmalıdır. Disiplin soruşturmalarının her aşamasında gizliliğe gerekli özen gösterilmeli, alınan ifadelerin örnekleri sahiplerine verilmemelidir. C) ÖN RAPOR VE DÜZENLENMESİNİ GEREKTİREN HALLER: Soruşturmanın uzaması, bazı idari tedbirlerin ivedilikle alınmasına ihtiyaç duyulması ve idareye bilgi verilmesinin gerekmesi durumunda düzenlenen raporlara “ön rapor” denilir. Ancak bu rapor, 4483 sayılı Kanuna göre düzenlenen “ön inceleme raporu” ile karıştırılmamalıdır. Ön raporun, soruşturma raporu yazımında esas alınan bölüm başlıklarına yer verilmeden düzenlenmesi mümkündür.
79