Peygamber SAS Efendimiz, (Elif, lâm, mîm. Zâlike’l-kitâbü lâ raybe fîh) diye, bu şimdi başlamış olduğumuz Bakara Sûresi’nin baş tarafını okumaktaydı. Onlar da Peygamber Efendimiz’in neler söylediğini dinlediler. (Feetâ ehàhu huyeyi’bne ahtab, fî ricâlin mine’l-yehùd) Ondan sonra, yine böyle kalabalık halde kardeşi Huyey ibn-i Ahtab’ın yanına geldi. O da yahudi. (Ve kàle: Ta’lemûne va’llàhi lekad semi’tü muhammeden yetlû fîmâ enzele’llàhu teàlâ aleyhi: Elif, lâm, mîm. Zâlike’l-kitâbü lâ raybe fîh.) “Biliyor musunuz, vallàhi ben bugün Muhammed’in Allah’ın kendisine indirdiği bu ayetleri okuduğunu duydum.” diye yolda geçerken duyduğunu nakletti. Yahudi bunlar. Kardeşine söylüyor. Ama kalabalık, yanında beraber gittikleri insanlar var. (Fekàle: Ente semi’tehû) O zaman Huyey, Yâsir’e: “Sen duydun mu lafları?” dedi. (Kàle: Neam) O da, “Evet, duydum.” dedi.
فمشى حـيى بن أخطـب في أولٰئـك الـنفر من الــيهـود:قال 244