ŞEHİR ve KÜLTÜR - 22. Sayı

Page 21

ve kimi kaynaklarda adı Muhammed İsâ olarak anılan ve Mimar Sinan’ın talebesi ve Tac Mahal’in asıl mimarı olduğu iddiası asılsızdır. Sözü edilen mimar 1514’de Yavuz Sultan Selim Han’ın doğu seferi dönüşünde Tebriz’de rastladığı ve ailesiyle birlikte İstanbul’a dâvet ettiği , Tebrizli ünlü mimar Pîr Âlî Hoca’dır. Frenk tarihçi F.Babinger ve L.A. Mayer.” Âlîsi “ kelimesini arapça harflerden okurken sehven “Îsâ” şeklinde okumuşlar ve kayıtlarına bu şekilde geçirmişlerdir. Yavuz ve Kanunî döneminde ( ve Mimar Sinan’dan önceki) “Ser Mimâran’ı Hass” olan mimar Âcem Ali’nin Muhammed İsa’lıkla ve Sinan’la bir ilişkisi yoktur ve onun ölümünden sonra Sinan Başmimar olmuştur. Ne var ki , devir olarak, aşağı yukarı bir yakınlık olunca ve gerçekten bu mimarın İstanbul’da yaptığı bazı türbelerin Tac Mahal detaylarıyla benzerliği bulununca (Yavuz Sultan Selim Han Türbesi, sekizgen plân , yuvarlak tambur, pencerelerin cephedeki kompozisyonları , kubbe teşkilindeki benzerlikler, v.b. ) onu Tac Mahal mimarları arasında düşündürmüş olabilir. Bu mimarın Balkanlardan Suriye’ye kadar geniş bir alanda eserleri bulunuyor. Belki bu arada (çağın uyuşması sebebiyle) Agra’yı, Şah Cihan’ı ziyaret etmesi, Tac Mahal’e katkıda bulunması tahmin edilebilir. Fakat bu konuda herhangi bir kaynak mevcut değildir. Tesis, tasarımıyla ve inşasıyla gerçekten benzersizdir. Plânlama külliye düzenindedir. 305 m.* 580 m . ölçülerinde bir alanı kaplayan külliyenin türbe , ortasında değil Yamuna nehrine yakın olan tarafında inşa edilmiştir. (

Yani alanın ucuna inşa edilmiştir.) Çevre duvarı kırmızı taş malzemeyle örülmüştür. Plânlama müthiş bir simetriye sahiptir. Türbenin her iki yanında mescid ve mihmanhane yer alır. Hint mimarlığında sıkça tekrarlanan simetri uygulaması burada tavizsiz uygulanmıştır ve bir ayna gibi bir taraf diğer tarafı aynen yansıtır.

Tesis, tasarımıyla ve inşasıyla gerçekten benzersizdir. Plânlama külliye düzenindedir.

Türbeye eklenen dört minare, türbe mimarisi için ilktir ve yeniliktir. Ana yapıdan tac kapıya giden yolda Çilâv Hane denilen büyük ve gösterişli bir meydan yer alır. Meydanın her iki yanında türbe personeli meskenleri , güneyde ise hanedanın diğer unsurları için planlanmış türbeler var. Bahçe, cennet bahçeleri hayal edilerek tanzim edilmiştir. Ana giriş kapısının üstüne yazılmış Farsça beyit şöyle tercüme edilmiştir : “Ey cennetin bahçesinden daha büyük ve saadet içindeki mübârek mekân. Ey yüce yapılar , sizki daha yükseksiniz cennet tahtlarından…” Farsça’da “Dört bahçe” anlamına gelen “Cihan Bağ” düzenlemesi burada da hareket noktasını teşkil etmiştir. 16. Ve 17. yy.daki İslâm Bahçe mimarlığında bu sistem sıkça kullanılmıştır. Rahman suresinde ve müteaddit surelerde bahsedilen cennet bahçeleri tarifleri , müslüman ustalar elinde değişik yorumlara ulaşmış ve çoğu zaman şaşırtıcı sonuçlara ulaşılmıştır. Bu tanzimlerde su , mimari bir eleman olarak ele alınmış ve başarıyla kullanılmıştır. Suya aksettirilen cepheler , görünüşü olağanüstü zenginleştirirler.

19


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.