POSTA212 - SAYI 37 - EK

Page 2

Toplum Yaşam

29 Ocak 2014 Çarşamba

Sunay Akın @sunayakin62

SU’DAKİ US ANNE karnındaki suda bir balık gibi bekledik dokuz ay, on gün... Ve doğarak, bir batıktan kurtarılacak en güzel hazine olan insanı sunduk yaşama... “Topraktan geldik, toprağa döneceğiz” deniliyor... Sudan geldik oysa... Bunun en güzel kanıtı da, hâlâ sudan nedenlerle birbirimizi kırmamız, incitmemiz değil midir!? Suyun kaldırma gücünü usuyla bulan Arkhimedes’ten yıllar önce yapılan Nuh’un Gemisi tufanda batsaydı, ne olurdu? Suyun içi, yeni bir evrimi kaldıracak canlılarla dolu değil midir? Kızılderililer, dünyanın bir balık gibi, Tanrı tarafından oltayla uçsuz bucaksız bir sudan yakalandığına inanırlar. Babillilerin yaratılış efsanesinde rastladığımız dünyanın bir su kütlesi olduğu inancı, Mısırlılarda da çıkar karşımıza. Firavun Pepi’nin gömülü olduğu piramidin duvarında şunlar yazılıdır: Pepi sudan doğmuştu Gökyüzünden evvel Dünyadan evvel Dağlardan evvel Usun, yaratılış efsanelerinde ilk sıraya suyu koyuşuna Altay Türkleri’nde de rastlarız: “Daha yer ve gök yaratılmadan evvel, her şey sudan ibaretti. Ne toprak, ne sema, ne güneş, ne de ay vardı.” Ne yaşamın kaynağını tam olarak tarif edebildi usumuz, ne de aşkın nasıl bir şey olduğunu!.. Usumuzu başımızdan alan aşklar yaşadık. “Nasıl güzel mi?” diye sorulduğunda “Bir içim su” yanıtını verdik. Güzelliğin tanımında kullandığımız su aynı zamanda ilk aynamız oldu, ayna zamanında!.. İlk suda gördük saçlarımızı, gözlerimizi, yüzümüzü. Ama su, yalnızca kendimizi değil, düşlerimizi de gösterecek gücü barındırdı içinde... Su falına baktırdık, bir şeyler öğrenmek için yarınlardan. İnsanlığın geleceğinin habercisi sudur gerçekten de... Ay’da su olmadığı anlaşılınca başka gezegenlere taşıdık, koloni kurma düşümüzü... Bilimin yıldızlarda izini sürdüğü su, usun gelişimindeki etkenler arasında ilk sıradadır. Tıp mesleğinin kurucusu sayılan Hippokrates, insan sağlığını etkileyen faktörleri “hava, yiyecek, topografya ve rüzgâr” diye açıklar; listenin ilk sırasına da tabii ki, suyu yazar. Sahi, yeri gelmişken soralım: Hippokrates yeminini unutarak, “eşek sudan gelinceye kadar” dövülen bir insan için “işkence görmemiştir” raporu yazanlara ne demeli? Su barıştır!.. “Su içene yılan bile dokunmaz” sözü, hoşgörü anayasasının ilk maddesidir herhalde. Bütün mahkemelerde gözler su üstüne bakar. Sonuçta ne de olsa, gerçeklerin çıkacağı yer su üstüdür!.. Güzellik, barış, adalet... Bu kavramlarda suyun saygınlığını görürüz. Bir de “su katılmamış olmak” diye bir değer koymuşuz orta yere. Özünden bir şey kaybetmemiş olmayı anlatmak için kullandığımız bu deyimde su olumsuzlanır. Aziz Nesin şu sözüyle toplumsal kirlenmeyi, çöküşü ne de ustaca anlatmıştır: “Yaptığımız en güzel şey ayrandır. Onu da yoğurda su katarak yapıyoruz!” 2 Temmuz 1993’te, Sivas’ta, laik Cumhuriyet karşıtları her birinin usu birer okyanus olan sanatçıları diri diri yakarken, itfaiye arabasının yangın yerine ulaşmasını engellemeye çalışanların usu, karanlık bir kuyunun dibindeki su kadardı. Yangın önlemi olarak resmi dairelerin koridorlarına konulan içleri su dolu kovalar altı tanedir. Bunun da nedeni “yangın” sözcüğünün altı harften oluşmasıdır. Sizi bilmem ama, önlemin bir sözcükteki harf sayısından oluştuğu bu görüntü beni hep güldürür. İyi ki, “yangın” yerine üç dört harfli bir sözcük kullanmamışız. Dokuz, on, hatta on bir harfli bir sözcük kullansaydık, aldığımız önlem daha ciddi boyutta olurdu! İstanbul, çeşmeleri bol olan bir kenttir. Ne var ki, evlerle çeşmelerin arasındaki uzaklık ve kadınların su taşımasındaki zorluk “saka” adı verilen su taşıma mesleğini doğurmuştur. Evliya Çelebi’ye göre, 17. yüzyılın ortalarında İstanbul’da 1.400 atlı ve 8.000 yaya su taşıyıcısı bulunmaktaydı. Yaya sakalar suyu, 45 litre kapasiteli olan ve köseleden yapılan “kırba”larda taşırlardı. Sakalar, su sattıkları evin kapısına bir kertme atarlardı. Ay sonunda kertmeler toplanır ve ortaya çıkan miktara göre para istenirdi. Hesap kesimi sırasında yaşanılan tartışmalardan sonra halk arasında “Saka tebeşiri gibi çift yazar” sözü yaygınlık kazanmaya başlamıştır... Ama yangınlarda kapıların kül olması sakalar için hesabın kitabın karıştığı bir kâbustan farksızdı. Apartmanlardaki su sayaçlarına bakarak sakaların çentiklerini anımsayan kaç kişi vardır ki? Günümüzde ne sakalar kaldı, ne de İstanbul’un buğdayını öğüten Göksu’nun kıyısındaki su değirmenleri... Ama, çeşmeler, sayıları azalsa da, yol kenarlarında göze çarpıyorlar hâlâ... Çarpıyorlar da, hiç de iç açıcı durumda değiller ne yazık ki... Onların halinden anlayan şair de yalnızca Bedri Rahmi Eyüboğlu’dur: İstanbul’un çeşmeleri Genç yaşta sütü kurumuş analar gibi Şahdamarları burulmuş Kimi yıllardır su demiş yorulmuş Bırakmış kendini sırtüstü güneşe Çöp tenekesi olmuş. Us, suyu doğal akışından koparmış, insanın ayağına kadar getirmiştir. Daha doğrusu, us suyu muslukla evcilleştirmeyi başarmıştır. Ama bu hiç de kolay olmamıştır!.. Kanuni döneminin sonlarına doğru, sokak çeşmelerine takılan musluklar halk tarafından tahrip edilmiştir. Su israfını önlemek ve sağlık amacıyla çeşmelere takılmaya başlanılan “burma lüle” adlı muslukları yerlerinden sökenler, saldırılarının nedenini, Tanrı nimeti olarak kabul ettikleri su üstünde kısıtlayıcı bir otoritenin kurulmasına duyulan tepki olarak açıklamışlardır. Bir fıçının içinde yaşayan ünlü düşünür Diogenes, eliyle su içen bir çocuk gördüğünde, “Buna da gerek yokmuş” diyerek, sahip olduğu tek eşya olan tası da atar. Diogenes’e “ussuz” denilebilir mi? “S” harfi bir hortum, “U” da su kabı... Su ve usu en güzel anlatan obje mi?.. Elbette suterazisi!.. Peki ya en güzel şiir?.. Bence, köprünün altından çok sular akmış olsa da, Grek edebiyatından şu iki dize: Bir taşı delen suyun gücü değil, Damlaların sürekliliğidir!..

56. GRAMMY ÖDÜLLERİ

SAHİPLERİNİ BULDU 56. Grammy Ödülleri Los Angeles’ta düzenlenen bir törenle sahiplerine verildi

5

LOS ANGELES (AA)

6. Grammy Ödülleri, ABD’nin Los Angeles kentinde düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Staples Center’da yapılan Grammy Ödülleri töreninde, Pharrel Williams ve Nile Rodgers’den oluşan Daft Punk ikilisi, Yılın Albümü ve Yılın Kaydı ödüllerini alırken, aynı zamanda, En İyi Pop Grup Performansı ve En İyi Dans/Elekronik Albümü’nün de sahibi olarak, geceye damgasını vurdu. Ünlü Fransız ikili, her zaman olduğu gibi başlarına giydikleri kasklarıyla da dikkat çekti. Sahne adı ‘’Lorde’’ olan 1996 Yeni Zelanda doğumlu şarkıcı ve söz yazarı Ella Yelich O’Connor, ‘’Royals’’ adlı parçasıyla Yılın Şarkısı ödülünü kazanarak, kariyerinde büyük bir başarıya imza attı. Orijinal adı ‘’Gramafon Ödülleri’’nden geldiği için kısaca ‘’Grammy’’ olarak anılan Grammy Ödülleri gecesinde, Yılın Albümü, Yılın Kaydı, Yılın Şarkısı, Yılın En İyi Yeni Sanatçısı olmak üzere başlıca 4 kategoride ve toplam 82 dalda ödül verildi. Los Angeles’ta bulunan ünlü Staples Center’da düzenlenen törende, ödül alan sanatçı, albüm ve şarkılardan bazılarının isimleri şöyle sıralandı:

Yılın Kaydı: Get Lucky (Daft Punk) Yılın Albümü: Random Access Memories (Daft Punk) En İyi Yeni Sanatçı: Macklemore & Ryan Lewis En İyi Pop Solo Performans: Royals (Lorde) En İyi Düet/Grup Pop Performans: Get Lucky (Daft Punk) En İyi Enstrümantal Pop Albümü: Steppin’ Out (Herb Alpert) En İyi Vokal Pop Albümü: Unorthodox Jukebox (Bruno Mars) En İyi Dans Kaydı: Clarity (Zedd, Foxes) En İyi Dans/Elektronik Albümü: Random Access Memories (Daft Punk) En İyi Geleneksel Pop Vokal Albüm: To Be Loved (Micheal Bublé) En İyi Rock Performansı: Radioactive (Imagine Dragons) En İyi Metal Performansı: God Is Dead? (Black Sabbath) En İyi Rock Albümü: Celebration Day (Led Zeppelin) En İyi Alternatif Albüm: Modern Vampires Of The City (Vampire Weekend) En İyi R&B Albümü: Something (Snarky Puppy With Lalah Hathaway) En İyi Geleneksel R&B Performansı: Please Come Home (Gary Clark Jr.) Söz yazarı: Justin Timberlake) En İyi Çağdaş Urban Albümü: Unapologetic (Rihanna) En İyi R&B Albümü: Girl On Fire (Alicia Keys) En İyi Rap Performansı: Thrift Shop (Macklemore & Ryan Lewis, Wanz) En İyi Rap/Sung İşbirliği: Holy Grail (Jay Z - Justin Timberlake) En İyi Rap Albümü: The Heist (Macklemore & Ryan Lewis) En İyi Country Solo Performans: Wagon Wheel (Darius Rucker) En İyi Country Düet/Grup Performansı: From This Valley (The Civil Wars) En İyi Country Albümü: Same Trailer Different Park (Kacey Musgraves) En İyi New Age Albümü: Love’s River (Laura Sullivan) En İyi Blues Albümü: Get Up! (Ben Harper With Charlie Musselwhite) En İyi Regge Albümü: Ziggy Marley In Concert (Ziggy Marley) En İyi Dünya Müzik Albümü: Savor Flamenco (Gipsy Kings) En İyi Müzik Video: Suit & Tie (Justin Timberlake, Jay Z) En İyi Müzik Film: Live Kisses (Paul McCartney)


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.