PLASFEDDERGİ 2. Sayı

Page 64

PLASFEDDERGİ

GÖRÜŞ

Siyasetin kodları değişiyor Mahmut ÖVÜR Konuk Yazar

Türkiye geç kalmış bir değişimin sancılarını yaşıyor. Ekonomide küresel ve bölgesel krizlere rağmen pozisyonunu koruyan ve dünyanın 17. Büyük ekonomisi olan Türkiye’nin, ne yazık ki demokrasi, hukuk, insan hakları ve yaşanabilir şehirler sıralamasında durumu ve yeri pek parlak değil. Dökülmüyoruz ama iyi de değiliz. En son Economist Intelligence Unit 2013’te “Doğulacak Ülkeler” başlığı altında en iyi yaşam kalitesini sunan ülkelerin sıraladığı bir liste yayımladı. Bundan 25 yıl öncesiyle yapılan kıyaslamaya göre Türkiye 1988’de 41’nci sıradayken 2013’te 51’inci sırada yer aldı. Tabi sadece Türkiye gerilemedi, 1988’de 1. Olan ABD de bugün 11’inci sırada. Ama Türkiye’nin son 10 yıldaki inanılmaz değişimiyle sıralamadaki yeri arasında bir paradoks var. İşte sorun da burada… Türkiye derin bir değişim ve dönüşüm içinde ama yaşadığı bu değişimi henüz bir sisteme oturtmuş, kurallara bağlamış değil. Bu uzun yıllar boyunca resmi ideoloji dediğimiz “tek tipçi” devleti kuran “Vesayetçi sistem” tarafından engellendi. Engelleme yöntemi de hiç değişmedi. Türkiye toplumu, Komünizm, bölücülük ve şeriat tehlikesiyle sürekli korkutuldu. O korku aşıldığında ise devreye askeri darbeler girdi ve ortaya bugünkü Türkiye fotoğrafı çıktı. Zenginleşemeyen ve özgürleşemeyen bir Türkiye… Böyle olduğu için de bu ülke, son 10 yıldaki gelişmelere rağmen hala sivil bir anayasa yapamıyor. Hala darbe döneminde kalma Siyasi Partiler ve Seçim Kanunu geçerli. Hala yargı sistemi “devleti koruma refleksi” üzerinden yürüyor. Onca değişikliğe rağmen düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğü önünde ceza ve terör yasasında sayısız engel var. Bir anlamda hukuk sistemi düşman yaratma üzerine kurulu… Bu sistemin ayakta kalmasını sağlayan en önemli sorun ise Kürt meselesi… Nihayet Türkiye, 12 Eylül 2010 referandumuyla bu sıkışmışlığını aşarak yeni bir sürece girdi ve bu temel sorunlarıyla yüzleşmeye başladı. Şimdi darbelerin devreden çıktığı, vesayetçi kurumların gerilediği halk iradesinin öne çıktığı yeni bir dönem içindeyiz. Özellikle muhalefet partileri bunun farkında değil ama bu siyasetin kodlarını da değiştiriyor. Siyasetin kodları değiştiği için Kürt meselesi gibi neredeyse 100 yıllık bir mesele çözümün eşiğinde. Bunu aşan bir Türkiye, hukuktan, basın özgürlüğüne, örgütlenmeden yaşanabilir şehirlere, üretimden ihracata standartları hayata geçirmeye başlayacak. Enerjisini harcadığı gereksiz tartışma ve gerilimlerden kurtulacak, üretime, bilime ve çalışmaya yoğunlaşacak. Böylece ayağındaki yüzyıllık prangalardan kurtulacak, kısa sürede küresel çağla uyumlu, standartları olan bir ülkeye dönüşecek. İşte o zaman zenginleşen ve özgürleşen Türkiye’nin dünya yaşam standartları sırlamalarında gerçek yeri ortaya çıkacak. Bu kolay olmayacak ama başka şansı da yok.

62


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.