Plastik Araştırma, Geliştirme ve İnceleme Dergisi
pagev
pagevtv
pagev1989
pagev1989
Sayı| 147 2018-4
ISSN: 1302-6925
www.pagev.org
ISSN: 1302-6925
PAGEV: KOBİ’LERİN ALACAKLARINA 30 GÜN SINIRI KONULMALI
PLASTİK SEKTÖRÜNDEN 19.4 MİLYAR DOLARLIK ÜRETİM 18
PAGÇEV DOĞA İÇİN PEDAL ÇEVİRDİ
AVRUPA PVC’DE GERİ DÖNÜŞÜMÜ ARTTIRIYOR
DEV MARKALAR PLASTİK AMBALAJ TEKNOLOJİLERİ KONGRESİ’NDE 20
24
54
ISITMA+SOĞUTMA
Segmentinde E kompakt
N
Tek-Çift Su Devresi
2
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
Otomatik free cooling özelliği
tasarruflu ekonomik
Hava-Su Soğutmalı
+- 1 0C hassasiyet
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
3
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
5
RULOPAK yönetim kurulu başkanı sayın Nurettin KARAMAN’a yatırımlarında neden AYTEK SOĞUTMA yı tercih ettiklerini sorduk
HEST PRODUC T HIG Y ORIGI NA ALIT L QU
Y ORIGI NA ALIT L QU
Firmanız Hakkında Kısaca Bilgi Alabilir Miyiz? 100 % ORIGINAL P R ODUC T
Sanayi geçmişimiz 1980'li yıllara dayanıyor "Rulopak" olarak 2003 yılında Türkiye'nin ilk Hijyenik Klozet Kapağı sistemini %100 Türk Sermayesi ile üreterek, endüstriyel hijyen sektörüne hızlı bir giriş yaptık, gelişen kurumsal yapımız ve hızla büyüyen
EST PRODU GH CT HI
üretim gücümüz ile sektöre ivme kazandırdık. Rulopak olarak bugün İstanbul’da 2 ayrı lokasyonda son teknoloji makine ve ekipmanlarımızla toplamda 17.000 m² kapalı alan üretim tesislerine sahibiz. Devam eden yatırım projelerimiz ile sektörünün atılımcı, güçlü, dinamik ve fark yaratan firması
Nurettin KARAMAN RULOPAK YÖNETİM KURULU BAŞKANI
olmayı sürdürüyoruz. Ürettiğimiz yüksek kalite ürünlerle, toplu kullanım alanlarından kişisel hijyen ihtiyaçlarına kadar bir çok yenilik yaptık ve Türkiye'nin gerçek anlamda Hijyen ürünlerine odaklanmış ilk ve tek firmasıyız. Mevcut Soğutma Sistemleriniz Hakkında Bilgi Verir Misiniz? Şu anda üretim hattımızda Aytek soğutma üretimi olan 315.000 kcal. NOVATECH serisi hava soğutmalı chiller kullanıyoruz. Aytek Soğutma İle Nasıl Tanıştınız Ve Tercih Sebebiniz Neydi? Aytek soğutma ile müşteri tavsiyesi üzerine tanıştık. Yatırım yaparken, alacağımız cihazın fiyatından çok, güvenilir olması bizim için daha önemli. Üretim hattımızda yaşayacağımız en ufak aksaklığın bize daha yüksek maliyetlere sebep olacağını düşünüyoruz. Bu nedenle tavsiyeleri dikkate alarak, Aytek Soğutma’nın daha doğru bir tercih olduğu kanaatine vardık. Kullandığınız Soğutma cihazlarımızın performansı hakkında neler söylemek istersiniz? Üretim hattında görevli personelimizin verdiği bilgiye göre, Aytek Soğutmadan aldığımız cihazın performansında şu ana kadar hiçbir sıkıntı yaşamadık. Kurulum Ve Çalıştırma Esnasında Servis Hizmetlerimiz Hakkında Ne Söyleme İstersiniz? Kurulum esnasında cihazla ilgili yeterli bilgi verildi. Servis konusunda arkadaşlar gerçekten çok hızlı. Bir defa aksaklık yaşadık onda da servis görevlileri 1 saat gibi kısa bir sürede firmamıza gelerek sorunu çözdüler. Sayın Nurettin KARAMAN, bize vakit ayırdığınız için teşekkür eder, başarılarınızın devamını dileriz...
6
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
itechchillers@2018
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
7
8
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
9
haber
20
5. PAGEV ULUSLARARASI PLASTİK AMBALAJ TEKNOLOJİLERİ KONGRESİ 30 EKİM’DE
haber
36
haber
SIFIR ATIK PROJESİYLE 300 TON ATIK DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
30
ATİNA’DA TÜRK PLASTİK SEKTÖRÜ TANITILDI
EKONOMI YÖNETIMINDEN TALEBIMIZ; “BÜYÜK FIRMALARIN, KOBİ’LERI SUISTIMALI ÖNLENSIN!”
haber
68
röportaj
AVRUPA PVC’DE GERİ DÖNÜŞÜMÜ ARTTIRIYOR
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
PAGÇEV DOĞA İÇİN PEDAL ÇEVİRDİ
18
PLASTIK SEKTÖRÜNDEN 19,4 MILYAR DOLARLIK ÜRETIM
50 ÜLKEYE STADYUM KOLTUĞU IHRAÇ EDEN TÜRK ŞIRKETI
haber
24
haber
röportaj
PLASTİK BORULAR YAŞAMA DEĞER KATIYOR
10
PAGÇEV
54 VATAN PLASTİK’TEN YENİ YATIRIM
72
12
64
ERKEK BAKIMINDA YENİ TREND: BOTOKS
haber
78
PAGEV PLASTİK DERGİSİ PAGEV Plastik Araştırma, Geliştirme ve İnceleme Dergisi Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı PAGEV’in Yayın organıdır. İmtiyaz Sahibi PAGYAY Yayıncılık Turizm ve Ticaret Ltd.Şti. adına,
Yavuz EROĞLU Genel Koordinatör
Aziz ÖZAY
Yayın Yönetmeni
Ertan GÜNEŞ Yazı İşleri
Yağmur CENGİZ Reklam ve Halkla İlişkiler
Mustafa GÜR Yapım
Kadir ÇAÇA Film Medya Tasarım Karakter Color Matbaası A.Ş.
Matbaa Sertifika No: 12799
Yayın Danışma Kurulu
Prof. Dr. Atilla GÜNGÖR | Marmara Ü. Prof. Dr. Duygu KISAKÜREK | ODTÜ Prof. Dr. Erhan PİŞKİN | Hacettepe Ü. Prof. Dr. Güneri AKOVALI | ODTÜ Prof. Dr. Hüseyin YILDIRIM | YTÜ Prof. Dr. İskender YILGÖR | Koç Ü. Prof. Dr. Mehmet Ali GÜRKAYNAK | İstanbul Ü.
Prof. Dr. Mehmet E. YURCİ | YTÜ Prof. Dr. Nurseli UYANIK | İTÜ. Prof. Dr. Paşa YAYLA | Kocaeli Ü. Prof. Dr. Tekin ARDA | Newport Ü. Prof. Dr. Mustafa ÖKSÜZ | Marmara Ü. Doç. Dr. C. Gazi UÇKUN | Kocaeli Ü. Doç. Dr. Recep YENİTEPE | Marmara Ü. Doç. Dr. Sami SAYER | Ege Ü. Doç. Dr. Çetin KARATAŞ | Gazi Ü. Dr. Mevlüt ÇETİNKAYA | PETKİM Dr. Yakup ÜLÇER | RESİNEX Elçin OĞUZHAN | TEKNOPOLİMER Engin SOKULLU | TEKNOİNTEL Metin BİLGİLİ | ARÇELİK Murat CANSEVER | EUROTEC Erkan İNDİBAY | ZİRVE POLİMER
Yayın Türü
yerel süreli 2 ayda bir yayınlanır
ISSN: 1302-6925
PAGEV Plastik Dergisi hakkında görüşlerinizi pagyay@pagev.org.tr adresine gönderebilirsiniz.
Halkalı Cd. Tez-İş Merkezi No:132/1 Kat: 4 Sefaköy-İstanbul +90 212 425 13 13 +90 212 624 49 26
Sayı 147 | 2018-4
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
11
Ekonomiye katkıya devam ediyoruz Saygıdeğer Meslektaşlarım, Plastik sektörümüz, ülkemize duyulan güvenle tüm zorluklara karşın var gücüyle çalışmaya ve ekonomiye katkı sunmaya devam ediyor. Ekonomideki belirsizlik, döviz kurlarındaki istikrarsızlık ve TL’de yaşanan değer kaybı gibi pek çok zorluğa rağmen yılın ilk altı ayında plastik mamul üretimimiz bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla miktarda yüzde 7,2 artışla 5,1 milyon tona, değerde ise yüzde 9,3 artışla 19,4 milyar dolara ulaştı. Yılın ilk yarısında plastik mamullere iç pazar talebi de yüksek seyretti ve geçtiğimiz yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında değerde yüzde 8,5 artışla 18,6 milyar dolar ve miktarda ise yüzde 7,1 yükselişle 4,5 milyon tona ulaştı. Böylesi zor bir dönemde sektörümüzdeki 526 milyon dolarlık makine teçhizat yatırımı da dikkat çekiciydi. Tüm bu veriler eşliğinde yıl sonu için yaklaşık yüzde 5 artış ile miktarda 10,1 milyon ton ve 38,8 milyar dolarlık plastik mamul üretimi gerçekleştireceğimizi tahmin ediyoruz. Sektörümüz hammaddede dışa bağımlı olduğu için döviz kurlarındaki gelişmeler hammadde maliyeti açısından ciddi risk oluşturuyor. Sektörümüzün en büyük ikinci maliyet kalemi olan enerjide yaşanan yüzde 50’ye yakın artış da sanayicilerimizi zorlayan bir diğer etken oldu. TL’nin aşırı değer kaybı sanayicimizi maliyet yönünden olumsuz etkiledi. Sektörümüzün şu an için direkt ve dolaylı ihracat yüzdesi ortalama % 20-25 civarında. Bir yandan ihracatını artırmaya çalışan sanayicimiz, diğer yandan da iç piyasada müşterilerine zorunlu maliyet farklarını aktarmaya çalışıyor. Farklı ürün gruplarına göre değişkenlik göstermekle birlikte sektörümüzde minimum yüzde 70 fiyat artışı yaşandı. Eğer ekonomide yaşanan olumsuz şartlar olmasaydı sektörümüzün büyüme rakamları daha yüksek olacaktı. Önümüzdeki tablo sektörümüzün, ikinci yarı rakamlarında kârlılık oranlarının ilk yarının gerisinde kalacağına işaret ediyor. Ayrıca ikinci yarıda özellikle yatırımlardaki pozitif görünümün tersine dönme riski bulunuyor. Sektörümüzde faaliyet gösteren firmaların yüzde 99’unu oluşturan KOBİ’lerimizin en çok şikâyetçi olduğu konulardan biri ise geç ödemelerdir. Ürünlerini büyük firmalara, belediyelere ve kamu kurumlarına satan firmalarımız, uzun vadeler yüzünden nakit sıkışıklığı darboğazına düşmüş durumda. Bu doğrultuda kredi kullanmak zorunda kalan firmalarımız bu sefer de yüksek faizler yüzünden zor durumda kalıyor. Dünyada hızla yaygınlaşan kısa vadeli ödemelerin ülkemizde de kanunlaştırılması, ödeme sürelerinin 30 gün ile sınırlandırılması bu yükün altında ezilen KOBİ’lerimiz için en büyük destek olacaktır. PAGEV olarak sanayicilerimize derin nefes aldıracak bu konunun takipçisi olacağımızın altını çizmek isterim.
Plastik sektörü yarattığı istihdam ve ekonomiye katkısını bu zor şartlar altında da devam ettirmek için var gücüyle çalışıyor. PAGEV olarak bizler de bir yandan sanayicilerimizin sorunlarını giderecek çalışmalara odaklanırken, diğer yandan düzenlediğimiz kongre ve fuarlarla sektörümüzün tanıtımına katkı sağlıyor ve yol gösterici misyonumuzu sürdürüyoruz. 30 Ekim 2018 tarihinde sektörümüzün merakla beklediği Ambalaj Teknolojileri Kongremizin beşincisini düzenliyor olmanın gururunu yaşıyoruz. “Geleceğin ambalajları nasıl olacak?” sorusuna cevap arayacağımız kongremizde birbirinden değerli konuklarımız bilgi ve öngörülerini bizlerle paylaşacak. 2018 yılını yine gelenekselleşen çok önemli iki organizasyonla sonlandıracağız. 4 Aralık’ta 13. PAGEV Türk Plastik Endüstrisi Kongresi’ni “Geleceğin Plastikleri” teması ile gerçekleştireceğiz. Devlet kurumlarından, uluslararası kuruluşlardan, üreticilerden ve akademik çevrelerden önemli temsilcilerin yer alacağı kongremiz; hammadde ve pazar, yeni teknolojiler, inovatif gelişmeler, tasarım gibi konuların tartışılacağı son derece faydalı bir forum olacak. 5-8 Aralık 2018 tarihlerinde ise dünyanın ikinci, Avrasya’nın en büyük plastik fuarı olma özelliğini taşıyan PlastEurasia İstanbul 2018 Fuarı ile siz değerli sektör temsilcilerimizle bir araya geleceğiz. Bu yıl 28. kez kapılarını açacak olan PlastEurasia Fuarı’nda yurt içi ve yurt dışından binlerce firma bir yandan ürünlerini sergilerken, diğer yandan yeni işbirlikleri için fırsat yakalamış olacak. Gücün birlikten doğduğuna inanıyoruz. PAGEV olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da plastik sektörünün birleştirici gücü olmaya devam edeceğiz.
YAVUZ EROĞLU PAGEV BAŞKANI 12
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
13
PAGEV BAŞKANI EROĞLU’NDAN EKONOMİ YÖNETİMİNE ÇAĞRI:
NE KREDİ NE DE TEŞVİK ÖDEME VADESİNE YASAL SINIRLAMA KOBİ’LERE EN BÜYÜK DOPİNG OLUR
14
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
15
“
Büyük firmalar, süpermarketler, belediye ve kamu kuruluşlarından ödemelerini çok uzun vadede alabilen KOBİ’ler, geç ödemeler nedeniyle zor durumda. KOBİ’lere nefes aldıracak formül ise Avrupa Birliği’nde olduğu gibi vadeleri, 30 gün ile sınırlamak.
“
16
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
destek ödeme sürelerinin 30 gün ile sınırlandırılması olacak” şeklinde açıklamada bulundu. KOBİ’lerin, özellikle büyük firmalardan alacaklarını tahsil etmekte sorun yaşadığı için çıkmazda olduğuna dikkat çeken Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Daha önce TÜRKONFED’in de gündeme getirdiği ve çeşitli çalışmalar yürüttüğü geç ödemeler konusu KOBİ’lerimizin en büyük sorunu olarak karşımıza çıkmaya devam ediyor. PAGEV olarak temsilcisi olduğumuz plastik sektörümüzde faaliyet gösteren firmalarımızın yüzde 99’unu KOBİ’ler oluşturuyor. Sanayicilerimizle
sık sık bir araya gelip sorunlarını dinleme fırsatı buluyoruz. En fazla “ödemeleri çok geç alıyoruz” şeklinde şikâyetler duyuyoruz. Ürünlerini büyük süpermarketlere, firmalara, belediyelere ve kamu kurumlarına satan firmalarımız, uzun vadeler yüzünden nakit sıkışıklığı darboğazına düşmüş durumda. Bu nedenle kredi kullanmak zorunda kalan firmalarımız, bu kez de yüksek faizler yüzünden zorda kalıyor. Dünyada hızla yaygınlaşan kısa vadeli ödemelerin ülkemizde de kanunlaştırılması bu yükün altında ezilen KOBİ’lerimiz için en büyük destek olacaktır.”
“
Alacakların zamanında tahsilini sağlayacak yasal düzenleme KOBİ’lere ilave kredi açmakta zorlanan bankaları da rahatlatarak, ekonomide çarkların sağlıklı dönmesini sağlayacak. Bu formül aynı zamanda Türkiye’nin, AB’ye uyum yasalarına da katkı sunacak.
“
T
ürkiye sanayisinin gizli kahramanları, şirketlerin yüzde 99’unu oluşturan ve sanayide çarkların dönmesini sağlayan KOBİ’ler (Küçük ve Orta Büyüklükte İşletme), alacaklarını vaktinde tahsil edemedikleri için zorda… Sarkan geç ödemeler nedeniyle tahsilât yapamayan KOBİ’ler, ekonomideki istikrarsızlık ve kurdaki dalgalanmayla iyice köşeye sıkıştı. Teşvik ve destek kredileri ile ayakta durmaya çalışan KOBİ’lerin içinde bulundukları durumdan kurtulmaları için yasal düzenlemeye ihtiyaç olduğunu söyleyen PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, “KOBİ’lere en büyük
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
17
Avrupa ve Dünya geç ödeme sorununu çözdü Avrupa Birliği: AB’de 2000/35/ EC sayılı “Late Payment Act” 19 Haziran 2000 tarihinde yayınlandı. Daha sonra 16 Şubat 2011’de kabul edilen Directive 2011/7/EU ile tüm AB ülkelerinin bu kanunu, 16 Mart 2013’te milli kanunları arasına kabul etmeleri kararı alındı. Buna göre ticari işlemlerde 30 günden daha geç ödeme kanun ile engellenirken, özellikle KOBİ’lere yönelik aksi uygulamalarda herhangi bir yazılı ihtara ya da mahkemeye başvurulmasına gerek duyulmadan vade farkı kesilmesine izin verilmektedir. AB’de geç ödeme yapan firma, Avrupa Merkez Bankası faizlerine ek olarak günlük hesaplanan % 8’lik faizle karşılaşır. Fatura başına da ayrıca maktu bir para cezası uygulanır. Avrupa’da bu nedenle geç ödemeyle ilgili yasaklara en fazla devlet ve belediyeler uymak
Avrupa Birliği’nin 2001 yılında yayınladığı “Late Paymet Act” bildirisi ile kamu kuruluşları ve büyük firmalara KOBİ’lerin kestiği faturaları 30 gün içerisinde ödeme zorunluluğu getirdiğini hatırlatan Eroğlu, “söz konusu bildirinin yayımlanmasının ardından başta Belçika, Hollanda, İsviçre ve Almanya olmak üzere AB’de pek çok ülkenin ödemelerini vaktinde yaptığını görüyoruz. AB dışında, Japonya ve İngiltere de zamanında ödeme yapma konusunda iyi konumda. Avrupa Parlamentosu ve Konseyi’nin kararı ile 2011 yılında çıkarılan kanun 18
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
ile ticari işlemlerde 30 günden daha geç ödeme engellendi. Özellikle KOBİ’lere yönelik aksi uygulamalarda herhangi bir yazılı ihtara ya da mahkemeye başvurulmasına gerek duyulmadan vade farkı kesilmesine izin veren yasa, bizler için de örnek teşkil etmelidir” diye konuştu. KOBİ’lerin geç ödeme çıkmazından ancak vaktinde ödeme ile çıkartılabileceğini düşündüklerini ifade eden Eroğlu sözlerini şöyle tamamladı; “Hükümetimiz, KOBİ’leri desteklemek için pek çok çalışmayı hayata geçiriyor. Ancak bunlar ne yazık ki KOBİ’lerin
sorunlarına çözüm bulmakta yeterli olmuyor. Büyük firmalar, süpermarketler, belediye ve kamu kuruluşlarından ödemelerini çok uzun vadede alabilen firmalarımız için en önemli destek, ödeme sürelerinin düzenlenmesi olacaktır. Böyle bir yasal düzenlemenin hayata geçirilmesiyle KOBİ’ler nefes alırken, KOBİ’lere ilave kredi açmakta zorlanan bankalar da rahatlayacak ve ekonomimizin çarkları daha sağlıklı dönebilecek. Bu sistemin aynı zamanda Türkiye’nin, AB’ye uyum yasalarına da önemli katkı sunacağı kanaatindeyiz.”
“
AB’de geç ödeme yapan firma, Avrupa Merkez Bankası faizlerine ek olarak günlük hesaplanan % 8’lik faizle karşılaşır. Fatura başına da ayrıca maktu bir para cezası uygulanır.
“
Ödemelere 30 gün sınırı getirilmeli
zorundadır. BELÇİKA, HOLLANDA, İSVİÇRE VE ALMANYA: Bu ülkelerde borç ödemeleri kanunen veya kontratlarda öngörülen zamandan 1- 6 gün daha önce yapılır. İngiltere: Kamu ve özel sektör birlikte düşünüldüğünde ödemeler ortalama 7 gün gecikiyor. Kamuda ise durumun daha iyi olduğu İngiltere’de kamu ve belediyeler KOBİ’lere ödemelerini prensip olarak 15- 30 gün içerisinde yapıyor. ABD: Ödemeler ortalama 6 gün gecikiyor. Kanada: Ödemeler ortalama 12 gün gecikiyor. Avusturalya: Ödemeler ortalama 26,4 gün gecikiyor. Japonya: Zamanında ödeme konusunda karnesi mükemmel. Hindistan: Büyük firmaların KOBİ’lere geç ödeme yapmalarını engelleyen kanunları 15 yıl önce çıkardı. P
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
19
PLASTIK SEKTÖRÜNDEN 19,4 MILYAR DOLARLIK ÜRETIM
Üretim yüzde 7,2 İhracat yüzde 12,8 arttı Plastik sektörü büyüme trendini sürdürüyor. 2018 yılı ilk yarı raporunu açıklayan PAGEV, sektörün plastik mamul üretiminin miktarda yüzde 7,2 artışla 5 milyon tona, değerde ise yüzde 9,3 artışla 19,4 milyar dolara ulaştığını duyurdu. Aynı dönemde plastik mamul ihracatı da yüzde 12,8 yükselişle 2,4 milyar dolara ulaştı
T
ürkiye ekonomisine en çok katkı sağlayan sektörlerin başında gelen plastik, 2018 yılının ilk yarısında büyüme performansını sürdürdü. Yayınladığı raporlarla sektörün nabzını tutan Plastik Sanayicileri Vakfı’nın (PAGEV) verilerine göre 2018 yılının ilk altı ayında plastik mamul üretimi bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla miktarda yüzde 7,2 artışla 5,1 milyon tona, değerde ise yüzde 9,3 artışla 19,4 milyar dolara ulaştı. Yılın ilk yarısında plastik mamul üretiminden en çok payı 2,2 milyon ton ile plastik ambalajlar alırken ambalajı 1,1 milyon tonluk üretim ile plastik inşaat malzemeleri izledi. PAGEV sektör izleme raporunda; plastik mamul üretiminin 2018 sonunda yaklaşık yüzde 5 artış ile miktarda
20
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
10,1 milyon ton ve 38,8 milyar dolara ulaşacağı ön görüldü. Ancak yılın ikinci yarısında ilk yarıdaki kârlılığın yakalanamayacağı bir büyümenin beklendiği ifade edildi. 4.7 MİLYAR DOLAR BEKLENİYOR Plastik sektörü ihracattaki güçlü görünümünü 2018 yılının ilk yarısında da korudu. Plastik mamul ihracatı 2018 yılının ilk yarısında geçen senenin aynı dönemine kıyasla miktar bazında yüzde 7,3 artışla 856 bin ton, değerde ise yüzde 12,8 yükselişle 2,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Yaklaşık 200 ülkeye ürünlerini ihraç eden plastik sektörünün bu dönemde en çok ihracat yaptığı ülkeler Irak, Almanya, İngiltere, İsrail ve Fransa olarak sıralandı. Sektörün yıl sonu direkt
plastik mamul ihracatının miktarda yüzde 4,8 artarak 1,7 milyon tona, değerde ise yüzde 8,4 yükselişle 4,7 milyar dolara ulaşması bekleniyor. YURT İÇİ SATIŞLARDA ATAK 2018’in ilk altı ayında plastik mamul iç pazar tüketimi geçtiğimiz yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında değerde yüzde 8,5 artışla 18,6 milyar dolar ve miktarda ise yüzde 7,1 yükselişle 4,5 milyon tona yükseldi. İlk 6 ayda gerçekleşen 4,5 milyon tonluk plastik mamul iç tüketimin yaklaşık 2 milyon tonu otomotiv, ambalaj, inşaat ve elektronik gibi ihracatçı sektörler kanalı ile yarı mamul ve mamul şeklinde dolaylı olarak ihraç edildi. 2,5 milyon tonluk kısım ise doğrudan tüketici tarafından kullanıldı.
Sektörde yatırımlar sürüyor Plastik sektöründe 2018 ilk yarıda 526 milyon dolarlık makine teçhizat yatırımı gerçekleşti. Bu dönemde yapılan yatırımın; yüzde 40’ını presler ve diğer makinalar, yüzde 19’unu enjeksiyon, yüzde 17’sini de aksam ve parçalar, yüzde 16’sını ekstrüzyon, yüzde 6’sını termoform ve yüzde 2’sini şişirme makinaları oluşturdu. Yıl sonunda sektördeki makine teçhizat yatırımlarının 2017’ye kıyasla yüzde 13 artışla 1 milyar dolara ulaşması öngörülüyor.
seviyesinde kaldı. Hammaddede ithalatı yüksek olan plastik sektörü, plastik mamulde ise tam tersi bir tablo ortaya koydu. Sektör söz konusu dönemde de plastik mamulde dış ticaret fazlası vermeye devam etti. 2018 yılının altı aylık döneminde plastik mamul dış ticaret fazlası 2017 yılının aynı dönemine göre miktar bazında yüzde 8,3 artarak 539 bin ton, değerde ise yüzde 29,6 artışla 793 milyon dolara yükseldi.
PLASTİK MAMULDE DIŞ TİCARET FAZLASI ARTIYOR PAGEV verilerine göre; yılın ilk yarısında 3,8 milyon ton ve 5,7 milyar dolarlık plastik hammadde ithalatı yapıldı. Aynı dönemde yerli hammadde üretimi ise 507 bin ton
PLASTİK SEKTÖRÜ GÜÇLENİYOR Plastik sektörünün ilk yarı performansını değerlendiren TOBB Plastik Kauçuk Kompozit Sanayi Meclisi ve PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu şunları söyledi: “2018 yılının ilk yarısında tüm ekonomik
göstergeler kırılganlık taşımasına rağmen plastik sektörümüz; üretim, ihracat ve yatırım rakamlarını yukarıya taşımayı sürdürerek ne kadar güçlü bir sektör olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Şüphesiz ki sanayicilerimizi zorlayan bir altı ayı geride bıraktık. Eğer ekonomide yaşanan olumsuz şartlar olmasaydı sektörümüzün büyüme rakamları daha yüksek olacaktı. Önümüzdeki tablo sektörümüzün ikinci yarı rakamlarında kârlılık oranlarının ilk yarının gerisinde kalacağını gösteriyor. Ayrıca ikinci yarıda özellikle yatırımlardaki pozitif görünümün tersine dönme riski bulunuyor. Plastik sektörü yarattığı istihdam ve ekonomiye katkısını bu zor şartlar altında da devam ettirmek için var gücüyle çalışıyor.” P PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
21
RASI A R A L S U L U V Sİ E R 5. PAGE G N O K İ R E OJİL L O N K E T J A L rı A a B l j M a l A a K b İ T m S A A n PL eceği l e G : ı s a m e T Kongre 30 Ekim 2018
AMBALAJIN GELECEĞİNİ
TASARIM, MARKALAŞMA VE İNOVASYON
ŞEKİLLENDİRECEK PAGEV, bu yıl beşincisini düzenlediği Uluslararası Plastik Ambalaj Teknolojileri Kongresi ile sektörün nabzını tutmaya devam ediyor. Hızlı bir değişim ve dönüşümün yaşandığı günümüzde “geleceğin ambalajları nasıl olacak” sorusuna cevap aranacak kongrede iki oturum ve bir panel düzenlenecek. Türkiye ve yurt dışından sektör temsilcileri ile akademisyenleri bir araya getirecek PAGEV 5. Uluslararası Ambalaj Teknolojileri Kongresi’nde uzman isimler geleceğin ambalajlarını farklı bakış açılarıyla ele alacak
T
ürk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), sektörün en güçlü ürün gruplarından plastik ambalajların geleceğine ışık tutuyor. Bu yıl “Geleceğin Ambalajları” temasıyla düzenlenecek 5. PAGEV Uluslararası Plastik Ambalaj Teknolojileri Kongresi, 30 Ekim 2018, Salı günü Hilton İstanbul Bomonti Otel’de gerçekleştirilecek. Türkiye ve yurt dışından uzmanların, sektör temsilcilerinin ve akademisyenlerin bir araya geleceği kongrede; tüketici tercihlerinin şekillendirdiği yeni ambalaj anlayışının geleceğe nasıl yansıyacağı tüm yönleri ile mercek altına alınacak. PAGEV’in ev sahipliğinde yapılacak 5. Uluslararası Plastik Ambalaj Kongresi: “İnsanlığın Gelişimi İçin Bilim Temelli Çözümler Üretmek”, “Plastik Ambalajda Gelecekteki Fırsatlar ve Zorluklar”, “Kompostlanabilir Malzemeler:
22
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
Ambalaj Uygulamalarında İnovatif Çözümler”, “Dijital Zihniyet Ambalaj Endüstrisi Dönüşümünü Yönlendiriyor”, “Geleceğin Ambalajlarında Dekorasyon ve Güvenlik Çözümleri”, “Çevresel Fayda Sağlayan Plastik Ambalajlar, Bilimsel Bir Yaklaşım” konu başlıkları uzman isimlerle tartışılacak. Dow, Bell Holding, Novamont, Kehren&Partner, Leondhard Kurz, Denkstatt, Klöckner Pentaplast, Unilever, P&G ve Hayat Kimya gibi yerli ve yabancı firmalardan önemli konuşmacıları ağırlayacak olan kongrede ayrıca “PAGÇEV ile Döngüsel Ekonomide Ambalajın Yeri” adlı bir de panel düzenlenecek. TASARIM, MARKALAŞMA VE İNOVASYON Türkiye’nin ekonomik alanda yaşadığı zorlu günlerden çıkışının tasarım, markalaşma ve inovasyondan geçtiğini söyleyen
PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, “Ambalaj sektörü bu üçgenin tam ortasında yer alıyor. Firmalarımız bu üç kriteri benimser ve buna göre bir yol haritası çizerlerse geleceğe daha sağlam adımlarla ilerleyebilirler. PAGEV olarak bu doğrultuda sektöre yön vermek üzere çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Uluslararası Plastik Ambalaj Teknolojileri Kongremizde birbirinden değerli yerli ve yabancı konuşmacıları ağırlayacağız. Katılımcılarımız biyoplastikler, Endüstri 4.0, çevre ve plastik ilişkisi gibi ambalaj teknolojisine yön veren güncel gelişmeleri uzmanlarından dinleme fırsatı bulacak” dedi. PAGÇEV, Novamont’ ve Sem Plastik’in sponsor olduğu 5. PAGEV Uluslararası Ambalaj Teknolojileri Kongresi’ne sektörün bu yıl da yoğun ilgi göstermesi bekleniyor. P
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
23
24
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
25
E D ’ C V P AVRUPA TTIRIYOR
R A Ü M Ü Ş Ü N GERİ DÖ
Avrupa’da PVC endüstrisinin yürüttüğü VinylPlus programına göre, %12 artışla PVC geri dönüşüm hedefi yoluna emin adımlarla ilerliyor. 26
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
A
vrupa’da PVC geri dönüşümü geçen yıl %12 artarak 640 bin tona yaklaştı. PVC endüstrisinin sürdürülebilirliği arttırmak amacıyla başlattığı program olan VinylPlus’a göre, 2017 yılı faaliyet raporunda açıklanan 2020 yılı itibariyle 800 bin ton PVC geri dönüştürme hedefinin %80’ine ulaşılmış durumda. Toplam miktarın çok büyük kısmını VinylPlus programı kapsamında PVC geri dönüşümüne yardımcı
olan Recovinyl adlı kuruluş 633 bin ton geri dönüşüm ile sağladı. Recovinyl’ın hacimleri geçen yıl Fransa ve İtalya’da artış gösterirken, Almanya’da yatay seyretti. Miktarın kalan kısmı, çatı membranları ve su geçirmez membranlar, sert ve esnek filmler gibi belirli sektörlerin kendi kuruluşları içinde toplanan malzemelerden sağlandı. Epcoat projesi kapsamında toplanan kaplamalı kumaşların geri dönüşümü,
2017 yılında %10 artarak 9 bin tona ulaştı. Aynı zamanda, sert ve esnek PVC geri dönüşümü tek bir kategori haline getirildi. Bu kategorideki toplama miktarı %3 civarında artarak 114 bin tona yaklaştı. Toplanan PVC’nin bir kısmını, ESWA tarafından yürütülen RoofCollect programı kapsamında elde edilen çatı membranları oluşturdu. Bu malzemenin toplanan miktarı 28 bin ton (%28) artışla 118 bin tona ulaştı. PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
27
Döngüsel ekonomi kalkınmaya destek oluyor Öte yandan, Vinyloop’un yılda 10 bin ton kapasiteli Ferrara tesislerinin kapanması, esnek PVC geri dönüşümünü gelecekte olumsuz olarak etkileyebilir. VinylPlus tarafından Alman danışmanlık şirketi Conversion’a hazırlatılan bir rapora göre, Avrupa’da 2016 yılında toplam 2,5 milyon ton PVC atık bulunmaktaydı. Bu, toplam atığın yaklaşık %25’inin geri dönüştürülebildiği anlamına
28
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
geliyor. VinylPlus’a göre 2000 yılından bu yana toplamda 4,2 milyon ton PVC geri dönüştürüldü. VinylPlus Genel Müdürü Brigitte Dero şunları söyledi: “Gönüllü taahhütlerimiz, döngüsel ekonomiye katkıda bulunmakla kalmıyor. Enerji ve iklim değişikliği, katkıların sorumlu kullanılması gibi diğer sürdürülebilir kalkınma alanlarına da destek veriyor.”
VINYLOOP İTALYA’DAKI PVC GERI DÖNÜŞÜM TESISINI KAPATIYOR İtalyan PVC geri dönüşüm uzmanı Vinyloop Ferrara, faaliyetlerine son verdiğini açıkladı. Inovyn ve Texyloop şirketlerinin 60/40 ortaklığıyla kurulan firma, ürün mevzuatının giderek sıkılaşması nedeniyle VinyLoop adlı geri dönüştürülmüş PVC ürününe yönelik talebin daralmasıyla karı karşıya kaldı. VinyLoop Genel Müdürü Francesco Tarantino, “Sürekli zarar eden bir firmayı 15 yıl boyunca ayakta tutma çabalarımıza rağmen, Vinyloop R-PVC talebinde son zamanlarda meydana gelen çöküşün ardından faaliyetlerimizin sürdürülebilir olmadığına karar verdik” dedi. “Bunun en önemli sebeplerinden biri, DEHP plastikleştirici içeren Vinyloop R-PVC’nin tabi olduğu mevzuatın sıkılaşmasıdır.” 2002 yılında faaliyete geçen, yıllık 10 bin ton kapasiteli Ferrara tesisinde, bilinen yöntemlerle geri dönüştürülmesi zor olan plastik örtü gibi PVC ürünleri fiziksel ve solvent bazlı bir süreçle geri dönüştürülüyordu. Elde edilen malzemeler, sulama hortumu, geomembran ve ayakkabı parçaları gibi çeşitli ürünler haline getirilmekteydi. Firma ortaklarından Inovyn, “PVC geri dönüşümünde bu uzmanlık alanını desteklemenin ekonomik anlamının kalmadığını” belirtirken, Texyloop ise faaliyete tek başına devam edecek endüstriye bilgiye sahip olmadığını açıkladı. Toplam 17 çalışanı bulunan şirket tasfiye edilirken, tesisin güvenli bir biçimde kapatılması için gereken çalışmalar yürütülecek. Tarantino, konuyla ilgili “Sendikalar ve işçi temsilcileriyle müzakere halinde ayrıntılı bir kapanış planı hazırlayacağız” şeklinde konuştu. P PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
29
Dev yatırımlar Zaur Gahramanov, STAR Rafinerisi ile Türkiye’ye 19 milyar dolarlık yatırım yaptıklarını, petrokimya sektörünün ham madde ihtiyacını karşılayacak bu tesisin jet yakıtı, LPG ve motorin de üreteceğini ifade etti. Cari açığın azalmasına katkıda bulunacak rafineriye ilk petrol gemisinin yanaştığını, ekim ayının sonunda tam anlamıyla üretimin başlayacağını söyleyen Gahramanov, tesisin, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in katılımıyla düzenlenecek törenle hizmete alınmasını planladıklarını aktardı. PETROKİMYA İTHALATININ YÜZDE 40’I KARŞILANACAK STAR’ın devreye girmesiyle Türkiye’nin dış ticaret açığının yıllık yaklaşık 1,5 milyar dolar azalacağına işaret eden Gahramanov, bu hedefle çizdikleri yatırım vizyonu kapsamında yeni bir petrokimya tesisi için hazırlık yaptıklarını bildirdi. Rafineride yaklaşık 1 milyon ton reformat adı verilen petrokimya ham maddesi üretileceğini belirten Gahramanov, şöyle devam etti:
İkinci PETKİM
Haziran’da geliyor
“Bunun 250 bin tonu Petkim’e gidecek. Petkim’in kapasitesi bunu işlemek için yetersiz. Kalan 750 bin tonu kullanarak ekonomiye ilave katkı getirmek için yeni bir petrokimya tesisi planladık. Bu, Azerbaycan, Petkim ve SOCAR için ama asıl Türkiye için. “TANAP İÇİN” İKİNCİ FAZININ YÜZDE 85’İ TAMAM Gahramanov, haziran ayında ilk fazının açılışı yapılan Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı’ndaki (TANAP) çalışmalara değinirken de Azeri gazının Eskişehir’e ulaştığını, bunun kendilerini çok sevindirdiğini söyledi. Projenin ikinci etabında çalışmalarının devam ettiğini belirten Gahramanov, “TANAP’ın ikinci fazının yüzde 85’i bitti. 2019 haziran ayında boru hattı Yunanistan sınırına varacak. Testler sonrası 2019 yıl sonuna doğru da Yunanistan’a gazı götürmüş olacağız” ifadelerini kullandı. Hükümetin, yürüttükleri projelerin en önemli destekçisi olduğuna dikkati çeken Gahramanov, Aliağa’ya özel endüstri bölgesi statüsü verilmesi için görüşmeler yaptıklarını da sözlerine ekledi. P
Petkim’in Aliağa kampüsü içinde yapılacak 2. petrokimya tesisi için fizibilite çalışmaları 2019 Nisan’da tamamlanacak. Haziran’da start alacak projeyle Türkiye’deki petrokimya ithalatının %40’ı karşılanacak.
S
OCAR Türkiye Üst Yöneticisi Zaur Gahramanov, “İkinci petrokimya tesisi için fizibiliteyi 2019’un nisan ayında tamamlayarak gelecek haziranda çalışmalara başlamayı düşünüyoruz. Bu çok büyük bir yatırım olacak. Petkim’in Aliağa kampüsü içinde yapacağımız
30
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
ikinci petrokimya tesisinde 2022’nin sonunda veya 2023’ün başında üretime başlamayı planlıyoruz. Bu yatırım yine Aliağa’daki tesislerimizin bulunduğu yerde olacak. Bütün tesislerimiz burada. Altyapı olarak da burası uygun. Bu yeni tesisle petrokimya ürünleri ithalatının
yüzde 40’ını karşılamayı planlıyoruz” dedi. Türkiye’nin ilk petrokimya tesisi olan Petkim’in yıllık 3,6 milyon ton petrokimya ürünü ürettiğini hatırlatan Gahramanov, ‘ikinci Petkim’in ise ülkenin acil ihtiyaç duyduğu petrokimya ürünlerine odaklanacağını kaydetti.
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
31
Atina’da Türkiye Geri Dönüşüm
sanayi tanıtıldı
Avrupa Birliği Komisyonu’nun, denizlerdeki plastik kirliliğini önleyeceği gerekçesiyle tek kullanımlık plastik kulak pamuğu, çatal, kaşık, tabak, pipet ve balon tutacaklarının yasaklanmasını öngören bir yönetmelik tasarısı hazırlayarak Avrupa Birliği Parlamentosu’na sunması tartışıldı. Sözkonusu yasa tasarısı kabul edilirse iki yıllık bir geçiş sürecinin ardından bu ürünlere yasak getirilecek. Dolayısıyla bu önemli konu ile ilgili Plastics Europe’un bilgilendirmesi ile başlayan
toplantıda, plastik sektörünün uygulaması gereken stratejileri belirlendi. Akdeniz Bölgesi ülkelerinde yürütülen plastik geri dönüşüm çalışmaları hakkında PAGÇEV içinde bulunduğu PlasticsEurope Atık Yönetimi Platformu tarafından verilen kısa bilgilerin ardından, Platformun en aktif üyesi PAGÇEV adına Başkan Yavuz Eroğlu; “Bir Geri Dönüşüm Deneyimi” başlığı altında, Afyonkarahisar’da 110.000 m2’lik alanda yıllık 120.000 ton üretim kapasitesi ile Avrupa’nın en büyük
geri dönüşüm tesisi olan Çevrepet firmasını tanıtan bir sunum yaptı. Toplantının ikinci bölümünde ise Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) Akdeniz Eylem Planı Barcelona Sözleşmesi Sekretaryası Direktörü Gaetano Leone’nin “Akdeniz’deki Deniz Atıkları: UNEP’in Eylem ve Programları” konulu bir sunum gerçekleştirdi. Toplantı PAGEV’in de desteklediği “İyi Süpür Hareketi (Operation Clean Sweep)” etkinlikleri hakkında verilen bilgilendirme ile son buldu. P
PlasticsEurope Akdeniz Bölgesi Danışma Kurulu Toplantısı, AB’nin tek kullanımlık plastikleri yasaklama çalışmalarını da gündemine aldı
P
AGEV’in de üyesi olduğu PlasticsEurope Akdeniz Bölgesi Danışma Kurulu toplantısı 11 Ekim 2018 tarihinde Atina’da
32
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
gerçekleşti. Toplantının ana gündem maddesi AB’nin tek kullanımlık plastiklere yönelik hazırladığı taslak yönetmelikti. PAGEV dergisi bir
önceki sayısında da geniş yer verdiği konuyu bu toplantıda masaya yatırıldı.
(UNEP) Akdeniz Eylem Planı Barcelona Sözleşmesi Sekretaryası Direktörü Gaetano Leone
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
33
Yunanistan Enerji ve Çevre Bakan Yardımcısı Socrates Famellos
30. asia Syskev j ve Ambala uarı aF Plastic ’da Atina di en düzenl
Yunanistan’da, Türkiye Plastik ve
Geri Dönüşüm Sektörü konuşuldu Syskevasia Ambalaj ve Plastica Fuarı’nda, Yunanistan Plastik Sanayicileri Derneği tarafından Döngüsel Ekonomi ve Plastikler konulu konferans düzenlendi. Konferansta konuşan PAGEV Başkanı Eroğlu, komşu plastik üreticileri ile Türkiye plastik ve geri dönüşüm sektörlerindeki son gelişmeleri paylaştı.
34
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
Y
unanistan’ın başkenti Atina’da düzenlenen Syskevasia Ambalaj ve Plastica Fuarı kapsamında gerçekleştirilen “Döngüsel Ekonomi ve Plastikler” Konferansı, plastik sektöründeki yeni gelişmeler ve çevresel konuların farklı bakış açıları ile tartışıldığı bir platforma dönüştü. Konferansta ayrıca Avrupa’nın da üzerinde en çok durduğu göç ve sığınmacılar sorunu sıkça gündeme geldi. Türkiye’nin Suriyeli sığınmacılar konusunda yaptıklarından da övgüyle söz edildi. Döngüsel Ekonomi ve Plastikler Konferansı, Yunanistan Plastik Sanayicileri Derneği (AHPI) Başkanı Dimitrios Syrmos ve Yunanistan Enerji ve Çevre Bakan Yardımcısı Socrates Famellos’un açılış konuşmaları ile başladı. AHPI Başkanı Dimitrios
Syrmos, plastik sektörünün Yunanistan ekonomisinin krizden çıkışına en çok katkı sağlayan sektörlerden biri olduğunu belirtti. Dimitrios Syrmos ayrıca Yunanistan’ın Suriyeli sığınmacılar dahil birçok çevre sorunu varken plastik konusunun tüm sorunların kaynağıymış gibi gösterilmesini eleştirdi. Bakan Yardımcısı Socrates Famellos, Avrupa Birliği’nin sanayi ve çevre politikalarına uyum konusunda mesajlar verdiği konuşmasında, Yunan plastik sektörünün AB’nin plastiklerle ilgili stratejisine uyum sağlayacağını ancak bu dönüşümü sağlarken plastik sanayine zarar vermekten kaçınacaklarını söyledi. Famellos, çözümü yerli plastik üreticilerini dinleyerek bulacaklarını da dile getirdi.
Yunanistan Enerji ve Çevre Bakan Yardımcısı Socrates Famellos, konuşmasında PAGEV’in plastik sektörü ve çevreyle ilgili çalışmalarını yakından izlediklerini ve takdir ettiklerini söyledi. Bakan Yardımcısı, çevrenin insan faktöründen soyutlanamayacağının altını çizerek Türkiye’nin Suriyeli sığınmacılar için yaptıkları ve mülteci sorununun çözümü için sunduğu katkılardan da övgüyle bahsetti. Döngüsel Ekonomi ve Plastikler Konferansı, Socrates Famellos’un ardından söz alan Avrupa Plastik Üreticileri Derneği (EuPC) Direktörü Alexandre Dangis’in “AB Plastik Ajandası: Sektörümüzün Geleceği?” başlıklı konuşması ile devam etti. Avrupa’daki plastik endüstrisinin ulaştığı büyüklük ve ekonomiye katkısından bahseden Dangis, plastik sektörünün Avrupa’da 50 bin mamul üreticisi, 2 bin hammadde üreticisi ve bin geri dönüşümcü firma bulunduğunu, bu firmaların 263
Famellos: PAGEV’in çalışmalarını takdir ediyoruz milyar Avro’ya sahip olduğunun bilgisini vererek 1 milyon 770 bin kişiye istihdam sağladığının altını çizdi. AB Döngüsel Ekonomi Paketinin plastik sektörüne getirdiği yükümlülüklerden bahseden Alexander Dangis, AB direktiflerinin tüm dünyada medyaya yansıyan olumsuz plastik algısından etkilendiğini belirterek Ellen MacArthur Vakfı tarafından hazırlanan ve “2050 yılına kadar okyanuslarda balıktan daha fazla plastik olacak” şeklindeki çalışmasını örnek gösterdi. Dangis şunları söyledi: “Önümüzdeki dönemde Plastik Sektörü olarak; plastiklerin geri dönüştürülebilirliğini iyileştirmek ve geri dönüştürülmüş plastik hammaddeye talebi artırmak için yeni çalışmalar yapmalı, daha fazla plastik atık toplayarak son teknoloji geri dönüşüm tesisleri kurmalıyız. AB genelinde atıkların ayrı toplanması ve ayrıştırılması için daha iyi ve standartlaştırılmış bir sistem oluşturulmalı. Geri dönüştürülen bu atıklar daha
rekabetçi ve esnek bir plastik endüstrisi için daha fazla katma değer sağlayacak. Dünya çapında çözümler üretmek ve uluslararası standartlar geliştirmek için dünyanın dört bir yanından ortaklarla çalışacağız. Hindistan Ganj Nehri’nin temizliği gibi başka projeleri de desteklemeye devam edeceğiz”. Plastics Europe Akdeniz Bölge Direktörü Giuseppe Riva ise konferansta “Döngüsel Ekonomi Çerçevesinde Plastik Sektörünün Yükümlülükleri” konulu bir sunum gerçekleştirdi ve Plastics Europe olarak yürüttükleri faaliyetlerden bahsetti. “İyi Süpürme Operasyonu (Operation Clean Sweep)” etkinlikleri hakkında da bilgiler paylaştığı konuşmasında PlasticsEurope’un AB’nin tek kullanımlık plastikleri yasaklamayı öngören taslak yönetmeliği hakkındaki görüşlerini dile getirdi. Riva, geri dönüşümün önemine vurgu yaparken tüketicinin bilinçlendirilmesinin önemine değindi. PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
35
PAGEV, Syskevasia 2018’de Türk Plastik Sektörü’nü temsil etti
SEZGİSEL VE AKILLI
HIZLI VE HASSAS
ERGONOMİK VE FONKSİYONEL
BÜYÜK VE VERİMLİ ESTETİK VE DUYGUSAL
VİZYON SAHİBİ VE CESUR
GÜÇLÜ VE DİNAMİK
Döngüsel Ekonomi ve Plastikler Konferansı dolayısıyla davet edildiği Atina’da komşu plastik üreticilerine seslenme fırsatı bulan PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, Avrupa Birliği’nde tartışılan çevresel sorunlar ve bu tartışmalardan direkt olarak etkilenen plastik endüstrisi ile ilgili görüşlerini de paylaştı. PAGEV Başkanı, Yunan plastik üreticileri yanında Avrupalı meslektaşları ve plastik örgütlerinin üst düzey
temsilcileri ile buluştuğu etkinlikte, “Döngüsel Ekonomi Çerçevesinde Türkiye Plastik ve Geri Dönüşüm Sektörü” temalı bir sunum gerçekleştirdi. PAGEV Başkanı Eroğlu, konuşmasının başında çevre ile uyumlu kalkınma modellerine inandıklarını belirtti. Çevre konusunun sadece Çevre Örgütlerinin değil hepimizin önceliği olduğunu vurgulayarak konuyu bilimsel bir çerçevede değerlendirmek gerektiğini
söyledi. Plastiğin hayatımıza yaptığı yeri doldurulmaz katkıları da anlatan Eroğlu, bu katkının her sene yeni uygulamalarla artmaya devam edeceğini ifade etti. Döngüsel ekonomi ve plastiklerin bu döngüdeki yerine dair farklı yaklaşımların dile getirildiği ve fikir alışverişleri ile oldukça verimli geçen konferansın ardından Syskevasia Ambalaj ve Plastica Fuarı’nın açılışı gerçekleştirildi ve firma stantları gezildi. P
Büyük ve verimli mi? Bizde öyle! ALLROUNDER 1120 H ürünümüz elektrikli hızı ve hassasiyeti, hidrolik güç ve dinamiklerle birleştirir. Ve yenilikçi GESTICA kumandamız sayesinde kullanım daha sezgisel ve akıllı hale gelir - bu, eğlenceli yüksek teknolojidir!
Dimitrios Syrmos
36
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
Alexandre Dangis
Giuseppe Riva
Yavuz Eroğlu
www.arburg.com.tr
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146
37
SIFIR ATIK PROJESİYLE 300 TON ATIK DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yürütülen Sıfır Atık Projesi’nde 2018’in ilk 7 ayında 300 ton atık geri dönüşümle ekonomiye kazandırıldı. Bakanlık ve Külliye’de de uygulanan projenin 2023’e kadar tüm Türkiye’ye yayılması hedefleniyor...
C
umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde başlatılan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yürütülen ‘Sıfır Atık Projesi’ kapsamında, ekonomiye yıllık 12 milyar TL kazanç sağlanması hedefleniyor. Atıkların kontrol altına alınması, gelecek nesillere temiz ve gelişmiş Türkiye bırakılması hedefiyle başlatılan projede 300 ton atık, geri dönüşümle ekonomiye kazandırıldı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde uygulanan proje kapsamında 23 bin 700 kilo kağıt, 6 bin 940 kilo metal, 2 bin 435 kilo cam, 12 bin 580 kilo plastik, 2 bin 750 kilo bitkisel yağ geri dönüştürülerek ekonomik kazanım elde edildi. Bu kazanımlara göre, 816 kişinin oksijen ihtiyacını karşılayacak 408 yetişkin ağacın korunması, 244 litreden fazla petrol tasarrufu sağlandı.
38
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
2023’TE TÜM ÜLKEDE Çevre yönetimi konusunda atılan adımlardan biri olan proje, Emine Erdoğan’ın himayesinde 26 Eylül 2017’de başlatıldı. Proje, 2018 itibarıyla Ankara’dan başlayarak aşamalı olarak kamu kurumları, limanlar, havaalanları, otogarlar, tren garları, eğitim kurumları, alışveriş merkezleri, hastaneler, turizm tesisleri başta olmak üzere vatandaşların yoğun olduğu noktalarda hayata geçirilecek. Proje, 2023’e kadar Türkiye’nin tamamına yaygınlaştırılacak. 100 BİN KİŞİYE EĞİTİM Proje öncelikle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Külliye’sinde uygulanmaya başlandı. Daha sonra TBMM, TRT ve 400’e yakın kurum/kuruluşu
projeye dahil edildi. Ankara’daki 25 belediye ile Karaman, Burdur-Bucak ve Trabzon-Hayrat belediyelerinde sıfır atık yönetim sisteminin kurulmasıyla ilgili çalışmalara başlandı. 2018’de bin 500 kurum/kuruluşunda sıfır atık yönetim sisteminin uygulanması planlanıyor. Hedef kitlelere göre eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yapılıyor. Türkiye genelinde eğitim verilen kişi sayısı 100 bine ulaştı. Eylülde liman ve marinalar ile Ankara’daki din görevlilerine yönelik eğitimler düzenlenecek. Yapılacak uygulamalarla çevre korunurken ekonomik olarak da yıllık 12 milyar TL kazanç sağlanacak. Projenin başlatıldığı günden bu yana yaklaşık 300 ton değerlendirilebilir atık kaynağında ayrı toplanarak ekonomiye kazandırıldı.
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
39
45,6 BİN AMBALAJ ATIĞI Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde uygulanan projede, 2018’in ilk 7 ayındaki kazanımlar belirlendi. Buna göre, toplam 45 bin 655 kilo ambalaj atığı oluştu. Bu atığın 860 kilosunu karışık ambalaj atıkları oluşturdu. Diğer atık türlerinde yapılan geri dönüşümle elde edilen kazanımlar şöyle: - 23 bin 700 kilo kağıt atık: 816 kişinin oksijen ihtiyacını karşılayacak 408 yetişkin ağaç korundu. Böylece sera gazı olan karbondioksitin havadan 29 bin 7600 metreküpü bertaraf edilebilir hale geldi. - 6 bin 940 kilo metal atık: Metal içecek kutusunun geri dönüşümünden elde edilen enerji ile 100 Watt’lık bir ampul 10.676.923 saat çalışabilir. 9 bin 2 kilo hammadde tasarrufu elde edilebilir. - 2 bin 435 kilo cam atık: 244 litreden fazla petrol tasarrufu sağlandı. - 12 bin 580 kilo plastik atık: Plastik atık ve ambalajların geri dönüşümünden, elyaf içeren tekstil ürünleri, atık ve pis su boruları, sera örtüsü, plastik torba, deterjan şişeleri, çöp kutuları ve benzeri malzemeler üretilebiliyor. Böylece 176.120 KW/saat enerji tasarrufu sağlandı. - 2 bin 750 kilo bitkisel yağ atığı: Bitkisel atık yağın geri dönüşümünden 2 bin 763 kilo biyo dizel elde edilebiliyor. PROJE KAMUYA YAYILACAK Sıfır Atık Projesindeki bazı hedefler ve uygulamalar şöyle: -Kâğıt, cam, plastik, metal gibi değerlendirilebilir atıklar kaynağında ayrı toplanacak. Geri kazanımla çevre kirliliği önlenecek, doğal kaynaklar korunacak; böylece ekonomiye katkı sağlanacak. - Geri dönüştürülen her 1 ton cam için yaklaşık 100 litre 40
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
petrolden tasarruf edilebilecek, yeni
üretime kıyasla, metal ve plastik geri kazanımıyla yüzde 95 enerji tasarrufu sağlanabilecek. - 1 ton kâğıdın geri kazanımı ile 17 ağaç kurtarılacak. - Artan yemek ve ekmek artıkları ayrı toplanarak hayvan barınaklarına gönderilecek. - Gıda atıkları biyo gaz işlemine tabi tutularak enerji ve gübre üretilecek.
- Organik atıklar toprak iyileştirici olan kompost üretiminde kullanılarak kimyasal gübre ihtiyacı azaltılacak. - Atık yağlardan biyo dizel (araç yakıtı) elde edilecek. - Okullardan başlayarak eğitimin her kademesinde sıfır atık bilinci oluşturulacak. - Sıfır atık yönetiminin sistemli şekilde kurulabilmesi için yönetmelik çalışmalarına başlandı.
P
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
41
Türkiye İhracatçılar Meclisi
ilk Kadın Konseyi’ni kurdu
“
TİM Başkanı İsmail Gülle, “Ülke olarak büyük bir atılım gerçekleştirdiğimiz bu dönemde, kadınlarımızın emeği ve desteğiyle, ihracatımızı sürekli ve kalıcı bir şekilde artırarak, milli hedeflerimize çok daha hızlı bir şekilde ulaşacağız”
“
42
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
K
adın ihracatçı sayısını artırmak, iş dünyasında kadın istihdamı ve girişimciliğini geliştirmek amacıyla Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) bünyesinde “TİM Kadın Konseyi” kuruldu. TİM Başkanı İsmail Gülle, yaptığı açıklamada “TİM tarihinde bir ilke imza atarak Kadın Konseyi’ni oluşturmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Ülke olarak büyük bir atılım gerçekleştirdiğimiz bu dönemde, kadınlarımızın emeği ve desteğiyle, ihracatımızı sürekli ve kalıcı bir şekilde artırarak, milli hedeflerimize çok daha hızlı bir şekilde ulaşacağız. Biz de oluşturduğumuz bu konseyimizle ihracatta yeni bir seferberlik başlatıyoruz. Kadın ihracatçılarımızın hem mevcuttaki sorunlarını çözmeye, hem de yeni ihracatçı sayımızı artırmaya odaklanacağız. Konseyimizin yol haritasını belirledikten sonra kadın delegelerimiz ile el ele, iş ve ihracat camiasında daha fazla kadının yer alması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
KADIN KONSEYİ ÜLKEMİZ VE TİM İÇİN MİHENK TAŞI OLACAK TİM Başkanı İsmail Gülle “Sayın Cumhurbaşkanımızın dile getirdiği gibi bizim gözümüzde kadınlar insanlığın öğretmenidir. Onlarda zaten Allah vergisi bir kabiliyet olan güçlü bir sezgi var. İşte biz bu yeteneği, ihracata daha fazla entegre etmek istiyoruz. Bu sebeple, kadın delegelerimizin daha aktif yer alacağı bir Kadın Konseyi oluşturma kararı aldık. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün vurguladığı gibi ‘Yeryüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir’.” şeklinde sözlerine devam etti. 2018 yılı itibarıyla 5.200 kadın ihracatçı bulunduğunu belirten TİM Başkanı, “Yani 71 bin ihracatçı firmamızın sadece yüzde 7,3’ü kadınlarımızdan oluşuyor. Yeni yönetimimiz ile ilk defa TİM yönetiminde bir kadın üyemiz yer aldı. Aynı şekilde, İhracatçı Birliklerimizin Yönetim Kurullarında daha öncesinde 39 kadın üyemiz varken, bu dönemde 55 kadın üyemiz yer alıyor. PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
43
hızlı bir çözüme kavuşturmayı ve ortaya koydukları projelerini daha etkin şekilde yürütmeyi hedefliyoruz. Bu amaçla başarılı kadın ihracatçılarımızı daha fazla ödüllendireceğiz. Türkiye ve dünyadaki başarılı kadın ihracatçı ve girişimcileri bir araya getireceğiz. Ticaret heyetlerimize daha fazla girişimci kadının katılımını teşvik edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu. TİM Kadın Konseyi’nin Ekim ayı içerisinde bir araya gelerek yol haritasını oluşturulması ve somut projelere başlaması bekleniyor.
“
Gülle: “Kurduğumuz konseyle birlikte kadın ihracatçılarımızın iş dünyasında karşılaştıkları sorunları hızlı bir çözüme kavuşturmayı ve ortaya koydukları projelerini daha etkin şekilde yürütmeyi hedefliyoruz. Biz de oluşturduğumuz bu konseyimizle ihracatta yeni bir seferberlik başlatıyoruz.”
Didem Elmas: Tarihi bir adım atıldı TİM Kadın Konseyi üyesi olarak PAGEV Dergisi’ne demeç veren Lokmas Gıda Kurucu Ortağı Didem Elmas, ülkemiz ihracatının en üst kurumlarından olan TİM çatısında böyle bir oluşumun hayata geçirilmesinin çok önemli olduğunun altını çizdi. Elmas; “TİM Kadın Konseyi, TİM Başkanımız Sn. İsmail Gülle’nin geniş vizyonu çerçevesinde oluşturuldu. Bu önemli adım Türk kadınının yaşamın içerisinde etkin ve sonuç odaklı duruşunun 44
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
yansımasını daha da ileriye taşıyacaktır. İhracatın zirvesinde olan kurumumuzun bu girişimini çok önemsiyorum. TİM Kadın Konseyi iş hayatı açısından da dev bir adımdır. Bizler sadece kadın olduğumuz için değil, aynı zamanda iş hayatının içerisinde aktif olarak yer aldığımız için burada birlikteyiz. Bildiğiniz üzere Türkiye’nin yeni ekonomi vizyonunda ihracat çok önemli bir yer tutmaktadır. Zamanlama açısından bakıldığında da Ticaret
“
Biz bu sayıları daha da fazla artırma konusunda kararlıyız. Hem kadın ihracatçılarımızın, hem de kadın delegelerimizin sayısının artmasını, çok daha fazla kadın çalışanın iş dünyasında temsil edilmesini amaçlıyoruz. Bu yüzden Kadın Konseyi’mizin kurulmasının hem ülkemiz hem de TİM için bir mihenk taşı olacağına inanıyoruz” dedi. TİM Başkanı Konsey bünyesinde yapılacak çalışmalar için “Kurduğumuz konseyle birlikte kadın ihracatçılarımızın iş dünyasında karşılaştıkları sorunları
Bakanımız da iş hayatını çok iyi bilen bir kadın. Dolayısıyla yaşamın dinamikleri içerisinde, tüm iş insanlarının ülke ekonomisinin ileriye taşınması noktasında sorumluluğu vardır. TİM Kadın Konseyimizde yer alan tüm iş kadınlarımız da aynı sorumluğu taşımaktalar. Kadın ihracatçılarımız olarak, çalışma yaşantımızdaki başarımızı, ülke ihracatının ileriye taşınması çalışmalarında da aktif görevlerle taçlandıracağız” açıklamasında bulundu. P
PLASTİK SEKTÖRÜNE DAİR HERŞEY BU SİTEDE SEKTÖR OYUNCULARININ A’DA Z’YE IHTIYAÇ DUYABILECEĞI TÜM BILGILERIN YER ALACAĞI EN GENIŞ KAPSAMLI SITESI YAYIN HAYATINA BAŞLADI
www.pagev.org
PLASTIĞIN KULLANIMI VE ÖNE ÇIKAN ÖZELLIKLERI
PLASTIK NEDIR? PLASTIK ÇEŞITLERI ILE ALAKALI DETAYLI TEKNIK BILGILER
PLASTİK ENDÜSTRİSİ HAKKINDA MERAK EDİLEN HERŞEY
GÜNCEL VE GENİŞ BİLGİ MERKEZİ www.pagev.org
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147 145
45
ROMANTİK AVRUPALI
ÇEKYA
Her mevsimde romantik havasıyla turistlerin uğrak noktası olan Çekya özellikle sonbaharda aradığınız huzuru size sunacak
GEZİ REHBERİ
SANAT, ROMANTIZM, KAFKA
ÇEKYA
Çek Cumhuriyeti ya da resmi adıyla Çekya, ortaçağa yaslanan tarihi eserleri ile zengin bir kültürel mirasa sahiptir. Çek Cumhuriyeti, çok sayıda mimari hazinenin yanı sıra, güzel ormanlar ve dağlar barındırmaktadır. Almanya, Avusturya, Slovakya ve Polonya ile sınırları olan bu Orta Avrupa ülkesi ve başkenti birçok korunmuş kültürel anıt, şehir ve köy sunmaktadır. Bazıları UNESCO Dünya Kültür ve Tabiat Varlıkları listesinde yer alıyor. Tüm bunların yanı sıra yılın her döneminde turistleri kendine çeken atmosferiyle Prag, özlemini duyduğunuz huzuru size sağlamak için hazır bekliyor olacak..
NERELER
GEZ İLİR
Çekya seyahatleri genellikle Prag merkezli planlanır ve Plzen rotası da eklenerek tarihin, edebiyatın, müzelerin ve romantizmin iç içe yer aldığı enfes bir tur haline gelir. Rehbersiz gezmenin de oldukça kolay olduğu Çekya gezilerine sonbaharda çıkmak sizi hem turist kalabalığından kurtaracak hem de onlarca tarihi yerin tadını çıkarmanıza olanak tanıyacaktır.
48
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
AÇIK HAVA MÜZESİ PRAG
Bir film setinde olduğunuzu sanacağınız eşsiz mimari yapılarıyle bezenmiş ve yaz kış turist çeken Prag adeta açık hava müzesi tadında ve O’nu ziyaret eden insanların da söylediği gibi “Masal Şehir” “Avrupanın Kalbi” terimlerinin de hakkını veriyor. Dünya Edebiyatı’nda apayrı bir yere sahip olan, varoluşsal sancılarıyla okuyucularını farklı düşünce iklimlerinde gezdiren Franz Kafka‘ nın eserleriyle taçlanan müzeleri görmeden Prag tümüyle anlatılamaz.
TARİHİN TANIĞI PLZEN
Çekya’nın önemli kentlerinden biridir. Biralarıyla ünlü bu şehirdeki fabrikalarda bira yapım aşamalarını öğrenebilir, farklı bira türleri deneyebilirsiniz. Dünyaca ünlü Pilsner Urquell birasının üretildiği yer. Avrupa’nın en yüksek kilise kulesi ve ikinci büyük sinagogu da buradadır. Büyük Sinagog Çekya’nın en büyük Avrupa’nın ise ikinci en büyük sinagogu olması bakımından önemlidir. Gotik tarzda inşa edilen sinagogun 65’er metrelik kuleleri dikkat çekicidir.
?
NEREDE KALALIM NE YİYELİM
Marina Grosseto : Ormanlık alan bakımından zengin olan Çek toprakları leziz mantar çeşitleriyle de mutfağına etki eder. Prag’da en gözde yemekler Çeklerin meşhur av etleri özellikle ördek yemekleridir. Avrupa’nın sadeleşen yemek kültürü bu noktaları henüz etkilememiş Brasileiro Ambiente: Prag’da atıştırmalık yiyecekler aslında çok çeşitli. Trdelnik gibi tatlı atıştırmalıklardan, kızarmış peynir yemeği olan Smažený Sýr, sosisli sandwich Grilované Klobásy, açık bir sandwich olan Chkebíčky ve patatesli pancake
Bramboraky’ye kadar zengin bir yelpaze mevcut. Grandior Hotel Prague : Prag’da en önemli gezi noktalarının belli bir kısmına sadece yürüme mesafesine olan tesis tarihin dokunun içerisinde modern ve lüks bir hizmet almanızı da sağlıyor. Residence U Malvaze : 15. yy’dan kalma bir binada hizmet veren ve Charles Köprüsüne komşu olan tesis tüm beklentilerinizi karşılarken zengin kahvaltı menüsü ile güne iyi başlamanızı sağlayacak.
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
49
“
“
Eşsiz mimari yapısı, benzersiz doğası ile size Avrupa’da olduğunuzu unutturacak güzellikte bir kent
FİLM SETİ TADINDA
KARLOVY VARY 50
52
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
53
Henkel, ambalajlarında
‘Sosyal Plastik’ kullanıyor
Haiti’de insanlar plastik atıkları toplayıp para, mal ve hizmet karşılığında toplama merkezlerine veriyor. “Sosyal Plastik” olarak adlandırılan bu malzemeler plastik değer zincirine tekrar entegre ediliyor.
L
ider yenilikleri, markaları ve teknolojileriyle Yapıştırıcı Teknolojileri, Güzellik Bakımı ve Çamaşır-Ev Bakımı alanlarında dünya çapında faaliyet gösteren Henkel, “Sosyal Plastiği” tekrar plastik değer zincirine entegre eden ilk hızlı tüketim ürünleri şirketi oldu. Henkel bunun için bir yıl önce sosyal girişim Plastik Bankası ile iş birliğine başladı. Dünyanın en yoksul ülkelerinden Haiti’de insanlar plastik atıkları toplayıp para, mal ve hizmet karşılığında toplama merkezlerine teslim ediyorlar. “Sosyal Plastik” olarak adlandırılan bu malzemeler daha sonra plastik değer zincirine tekrar entegre ediliyor. Henkel de bu Sosyal
54
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
Plastiği ambalajlarında kullanmaya yönelik ilk adımları attı. Henkel’in Çamaşır ve Ev Bakımı ambalaj bölümü, geri dönüştürülmüş plastik kullanarak 25.000 adet deterjan ve temizlik maddesi şişesi üretti. Çamaşır Bakımı Ambalaj Müdürü Vineet Varman, konuyla ilgili şunları söyledi: “Ambalajlarımızda Sosyal Plastik kullanılmasına yönelikş pilot projelerin sonuçlarından çok memnun kaldık. Ambalajlar tüm kalite kriterlerini karşıladı ve ürünler başarıyla piyasaya sürüldü. İleride ürün ambalajlarımızda daha da fazla Sosyal Plastik kullanmak istiyoruz.” Henkel ve Plastik Bankası iş birliğiyle, bu yıl Haiti’de üç plastik toplama
merkezi açıldı. Atık plastikler toplanıp ayrıldıktan sonra işlemden geçiriliyor ve Sosyal Plastik olarak tekrar değer zincirlerine dönüyor. Plastik Bankası toplanan plastiği inceledikten sonra, toplayıcıya piyasa ortalamasının üstünde bir fiyat ödenmesini sağlıyor. Henkel de Sosyal Plastiği kendi ürün ambalajlarında kullanmanın yollarını aramaya başladı. Henkel’in bu girişimi döngüsel ekonomiyi destekler nitelikte. Şirket, döngüsel bir değer zincirinin üç kilit aşaması olan sürdürülebilir kaynaklardan malzeme, akıllı ambalaj tasarımı ve döngünün tamamlanması konularında girişimlerde bulunuyor. P PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
55
HABERLERİ
PAGÇEV SARIYER ÇEVRE VE SANAT GÜNLERİ'NDE
2 gün süren etkinlikte; kıyı temizliği, kumda sanat, kum zambakları festivali, bisiklet, konser, forumlar ve atölyelere kadar birçok çevreci etkinlikler gerçekleşti. 56
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
57
S
arıyer Çevre ve Sanat Günleri 8-9 Eylül 2018 tarihlerinde Sarıyer Kilyos’ta gerçekleşti. İstanbul’un dört bir yanından yüzlerce katılımcıyla bu yıl ikincisi gerçekleşen festivalde çevre aktivistleri, ressamlar, heykeltıraşlar, öğrenciler, sanatseverler, çevreci dernekler, sivil toplum kuruluşları, platform ve inisiyatifler doğa için bir araya geldi. Sarıyer Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü ile Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’nün ortaklaşa düzenlediği 2 gün süren etkinlikte; kıyı temizliği, kumda sanat, kum zambakları festivali, bisiklet, konser, forumlar ve atölyelere kadar birçok çevreci etkinlikler gerçekleşti. Festivalin ilk gününde açılış kıyı temizliği ile başladı. Çevreyi korumak ve kirliliğe ‘dur’ demek adına gönüllüler bir araya gelerek sahil temizliği yapıldı. Etkinlikte kıyı temizliğinin yanı sıra çevre ve ekolojik dengeye dikkat çekilen forumlar, 5. Kumda Sanat Şenliği, Ahşap Heykel Sempozyumu Sergisi, Sarıyer’e bağlı köylerde nesli hızla tükenmekte olan “Kum Zambaklarını” koruma altına almak için ise “8. Kilyos Kum Zambakları Festivali” düzenlendi.
DOĞA İÇİN PEDAL ÇEVİRDİLER Festivalin ikinci gününde İstanbul’un en büyük doğa hareketinde çevre kirliliğine dikkat çekmek ve sağlıklı bir yaşam için bisiklet kullanımını teşvik etmek amacıyla 250 bisikletli ile birlikte “Doğa için Pedal Çevir” etkinliği düzenlendi. Festivalde ayrıca çok sayıda farklı atölye
“ Kalite güvendir, bu güveni paylaşalım”
ve forumlar yer aldı. Kilyos sahilinde kumda sanat çalışmalar gerçekleşti. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerinin ahşap heykelleri katılımcılar ile buluştu. Sarıyer Çevre ve Sanat Günleri iki günün ardından plaket töreniyle son buldu. Etkinlikte stant kuran çevreci dernekler, heykellere hayat veren sanatçılar ve etkinliğe katkı sağlayanlara plaketleri Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç tarafından takdim edildi. P
58
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
59
TÜRK KIMYA SANAYI VE GELECEĞI MAKALE HALUK ERCEBER TÜRKIYE KIMYA SANAYICILERI DERNEĞI (TKSD) BAŞKANI
60
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
Tüm dünyada gelişmişliğin sembolü olarak kabul edilen kimya sektörü, dünyada 2005 yılında 1,6 trilyon Euro, 2015 yılında ise 3,5 trilyon Euro’luk pazara sahip oldu. Türk kimya sektörü bu ekonomik değerin takriben %1 miktarına sahip. Petrolün tamamını ithal eden Çin, 35 yıl önce dünya kimya ve petrokimya sektöründe söz sahibi değilken, 2015 yılında 1,409 trilyon Euro gelir ile dünya kimya ticaretinin %40 payına sahip oldu ve lider konumuna yükseldi. ABD, 519 milyar Euro ile ikinci, Almanya ise 148 milyar Euro ile üçüncü sırada yer alıyor. Çin bu hızlı gelişimini deniz kenarında kurduğu yirmiden fazla mega ölçekli (4000-10.000 hektar) kimya kümesine borçlu. Ancak yüksek düzeyde ucuz işgücü ve iç talep varlığı bu sistemin kurulmasında etkili oldu. Türk Kimya Sektörü ise 2017 yılında 38,364 milyar USD kimyasal ithalatı ve 14,716 milyar USD kimyasal ihracatı gerçekleştirdi. Kimya sektörü kaynaklı dış ticaret açığı ise 23,648 milyar USD olup toplam 76,736 milyar USD olan toplam cari açık içinde %31 paya sahip. Enerjiden sonra 2. büyük ithalatçı sektördür. 2012 yılında %25 olan ithalata katkı payı 2017 yılında %31’e yükseldi. Yıllık ithalat artış oranı kimyasallara olan talebin üzerinde seyrediyor. Türkiye’nin artan ithalat bağımlılığı ise küreselde gözlemlenen yerel yeterliliğin artması trendine ters düşüyor. Türk Kimya Sanayi gelecek gelişimiyle ilgili olarak strateji belirlemeden önce AB Kimya Sanayisi ile olan yakınlığını ve ticari ilişkilerini göz önüne alarak öncelikle AB üretim verilerini değerlendirmekte yarar var; -Kimyasal üretimi, 2018 Ocak-Mart döneminde 2017 aynı döneme göre %1,9 oranında büyüdü. Bu yılın ilk çeyreğinde kimyasal üretimi, geçen yılın son çeyreğine oranla %1,4 azaldı. -Kimyasal fiyatları %2,5 oranında arttı (1. çeyrek, 2018). Üretici fiyatları geçen yılın üzerine çıkarak, AB kimyasal sektöründe,
2018 Mart ayının tamamında %2,5 arttı. Kimyasal ithalatı %8,3 arttı (Ocak-Şubat, 2018). AB kimyasal ithalatı 2018 yılının Ocak ve Şubat aylarında 17,4 milyar Euro’dan 18,8 milyar Euro’ya yükseldi (yıldan yıla). -Kimyasal ihracatı %5,8 sıçradı (Ocak-Şubat, 2018). AB kimyasal ihracatı 2018 ilk iki ayının sonunda 1,5 milyar artarak 26,4 milyar USD’a yükseldi. ABD, 5,6 milyar Euro ve %21 pay ile AB’nin en büyük ihraç pazarı. -Kimyasal sanayiinde kapasite kullanım oranı 2017’nin son çeyreğinde yakalanan %84,1 oranına göre azalarak 2018’in ilk çeyreğinde %82,9 olarak gerçekleşti. -AB’den Orta Doğu, Çin ve Güney Kore’ye yapılan kimyasal ihracatlarında belirgin ve sürekli bir düşüş gözleniyor. Buna göre Türk Kimya Sanayii için gelecek projeksiyonu yapmadan önce ele alınacak ana faktörleri ekonomi, jeopolitika, toplum, teknoloji ve çevre altında grup-landırmak gerekir. Türkiye’de Kimya Sanayisini şekillendirmek için atılacak yeni yatırım adımları ne kadar doğru olacak, gelecekte nasıl ve nereden ana hammaddeler temin edilecek? Maliyet analizi, uluslararası ticari korumacılık, gelişmiş enerji politikaları ve maliyeti, yüksek teknoloji ürünle¬ri, gelecekteki yeni sanayi sektörleri için gerekli olacak ürünlerin geliştirilmesi ve kaliteli eğitim ile kimya mühendisi potansiyelimizin (Üniversite Sanayi İş Birliği)... söz konusu olacağı aşağıdaki sorular için de cevapların doğru öngörülmesi gerekir.
EKONOMİ -2050 yılına geldiğimizde Çin, Hindistan ve Afrika’nın kaydedeceği ekonomik gelişme dünyadaki dengeleri değiştirir mi? - 4. Sanayi Devrimi sonrası üretim tüketime yakın noktalarda yoğunlaşıp bugün var olan ticaret rotalarını etkiler mi? -Dünya ticaretinde korumacı politikalar artar mı? -Teknolojideki gelişmeler sonucunda üretim ve dağıtım giderleri düşeceği için ekonomi nasıl etkilenecek? -2050’de, tüketicilerin baskısı ile Avrupa mevzuatında yapılacak değişiklikler sonucunda çevre, çalışma koşulları gibi alanlarda şeffaflığın artması bekleniyor. Avrupa firmaları bu gelişmeden rekabet gücü, yenilikçilik, yatırım, ilk harekete geçme avantajı, kimyasal içeriğin şeffaflığı gibi konularda nasıl etkilenecek? -Otomasyonun artması 2050’de işlerin %50-60 oranında azalmasına sebep olur mu? Toplumun bu gelişmeye uyum
sağlaması için nasıl önlemler al¬mak lazım? -Dijitalleşme sonucu tüketici davranışları ve piyasaların büyük aktörleri nasıl etkilenir? -2050’de artarak döngüsel ekonomiye dönüş Avrupa kimya sanayiini nasıl etkiler? JEOPOLİTİKA -2050 yılında AB bütünleşmesi güçlenir mi? -Dünyada hem batıdan doğuya ve kuzeyden güneye doğru hem de ulus devletlerinden, çok uluslu şirketler ve sivil toplum örgütleri gibi aktörler lehine güç dengeleri değişirken Avrupa ekonomisi 2050 yılında bundan nasıl etkilenir? -Sınırlı kaynaklara (enerji, hammadde, su, yiyecek, vs.) erişim için rekabetin artması Avrupa kimyasal üreticilerini nasıl etkiler? -Sürdürülebilirliğe odaklanan tüketim ekonomisi, kimya sanayiinin alternatif malzemeler üretimine geçmesi için bir fırsat doğurur mu?
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
61
MAKALE HALUK ERCEBER TÜRKIYE KIMYA SANAYICILERI DERNEĞI (TKSD) BAŞKANI
TOPLUM -Demografik değişikliklerin Avrupa Kimya Sanayine etkisi hangi yönde olur? -2050 yılında bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanında yetişmiş işgücü sıkıntısı yaşanacak mı? - 2050 yılına doğru meslektaşlar arasında iletişimin artması ve üçüncü tarafların hazırladığı dijital platformlar üzerinde kısa süreli kiralamaların üretim araçlarına sahip olmanın önüne geçmesi kimyasal¬ların üretim ve tüketim yollarını nasıl etkiler? - 2050 yılında satılan yeni arabaların yarısından fazlasının 5 üzerinden 4 oranında otomatik olması bekleniyor. Otomatik arabalar da elektrikli veya hibrit olacak deniyor. Hatta, bazıları 2050 yılında yollardaki araçların %40-60 oranında paylaşıma açık olacağını savunuyor. Bu öngörüler gerçekçi mi? TEKNOLOJİ -Avrupa kimya sanayi 2050’ye kadar sera gazları emisyonunu azaltabilecek mi? -Avrupa kimya sanayi 2050’ye kadar biomass kullanımını ikiye katlayabilecek mi?
62
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
-2050 yılında fosil yakıtlardan üretilen elektrik, karbon yakalama ve depolama ile birlikte sürdürülebilir bir seçenek olacak mı? -2050 yılının döngüsel ekonomisinde blockchain benzeri dijital teknolojiler nasıl bir rol oynayacak? -2050 yılında karbondioksit fiyat seviyesi sizce enflasyondan bağımsız ne olur? -Emisyon azaltımını finanse etmek için AB’nin alacağı önlemler ne olabilir? ÇEVRE -2050 yılında sürdürülebilir ekonomi tüm dünyada önem kazanırsa Avrupa sanayii rekabet avantajına sahip olur mu? -2050’ye kadar küresel ısınmayı 2 derecede tutmak mümkün olur mu? 1,5 dereceye indirmeyi başarabilir miyiz? - İklim değişikliğine bağlı göçün Avrupa’ya bir etkisi olur mu? -Kimyasalların güvenliği ve çevreye etkisi konusu Avrupa kimya sanayiinin gündeminde olmaya devam eder mi? -2050 yılında çevreyi kirletenlerin temizleme maliyetleri de fiyatlara dahil edilir mi?
TÜRKİYE İÇİN KİMYA SEKTÖR GELİŞİMİNDE LİMANI OLAN ENDÜSTRİ KÜMELENMELERİNE GEÇİŞ 2013 yılından beri Port of Rotterdam ve Surbana Jurong ile iş birliği ve danışmanlık anlaşması yapan Chemport Kimya Sanayicileri Derneği, kimya küme-lenmeleri kurulumunda önemli bilgi ve masterplanlara sahip olmuş ve ilgili Bakanlıklarla, kurumlarla konunun önemini, yönetim şeklini, kurulum aşamasında nelere dikkat edilmesi gerektiğini paylaşmıştır. %75 oranında ithal hammadde ile çalışan ve sadece %1 oranında büyük ölçekli kimyasal üreticiye sahip olan sektörün yüksek teknoloji üretimine geçişi ve limanlardan daha fazla yararlanması için uluslararası pazarda iyi bilinen kimya kümesi projelendirme şirketlerinden destek alması şart. Bu şirketlerden Surbana Jurong özellikle Uzak Doğu’da Çin, Malezya, Güney Kore, Hindistan, Panama, Katar gibi ülkelerde kimya kümelenmeleri ve Smart City projelerini birlikte gerçekleştiriyor. Dünya nüfusunun kırsal kesimden şehir yaşamına yöneldiği unutulmamalı. Bu masterplan içeriğinde; hangi tip petrokimya yapılmalı, hangi sanayiler ku¬rulacak ve kapasiteler ne olmalı, potansiyel alanların incelenmesi, ne kadar araziye ihtiyaç olacağı, hammaddeler nedir nereden gelir, iç pazarın durum tespiti, ihracat
potansiyeli nedir, arazi kullanımı, altyapı ihtiyaçları, utilities, liman ve deniz kullanımı ile özellikleri ne olmalı, rafineri ve proses cinsi belirlenmesi, maliyet ile geri dönüş süresi gibi soruların yanıtları net şekilde belirlenir. Sonrasında landlord denilen arazi kiralama yöntemiyle uluslararası yatırımcılar ile görüşmeler gerçekleştirilir. Upstream+downstream ayrılmamalı. Yer seçimi yapılır veya mevcutlardan biri için karar verilir. Altyapı yatırım maliyeti ortaya çıkarılır. Önceliklere göre yapılacaklar için kitapçık hazırlanır. Tüm yetkili kurumlara duyuru yapılarak sorunlar ortak ve hızlı bir şekilde çözülür. Kimya kümeleri üretici firmaların aynı lokasyonda olması sebebiyle nakliye, itfaiye ve restaurant, ortak atık su arıtma, buhar, DI su tesisi gibi ortak kullanımlardan %10-15 arasında maliyet tasarrufu sağlanması rekabetçiliği artırmakta. Aynı şekilde Landlord arazi kiralama yöntemi ile de uluslararası bir standardın uygulanması sağlanarak ilk yatırım maliyeti azaltılır. Bu noktada, 25-30.000 dönüm alanda kurulu petrokimya yatırımlarının etrafında bu tesislerden boru hatları ile hammadde alacak sanayi yatırımlarının yer alması idealdir. Tüm tesisler için sonraki süreçlerde yeni yatırımlar için genişleme alanları ayrılır. Amaç petrokimya değil petrokimya ekosisteminin kurulmasıdır.
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
63
MAKALE HALUK ERCEBER TÜRKIYE KIMYA SANAYICILERI DERNEĞI (TKSD) BAŞKANI
64
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
TÜRKİYE’DE HANGİ ÜRETİM YÖNTEMLERİ İLE REKABETÇİ PETROKİMYASAL ÜRETİMİ YAPILABİLİR Petrokimya yatırım süresi projenin büyüklüğüne, ürün çeşitliliğine ve hammaddenin cinsine bağlı olarak 3-5 yıl arasında değişmekte. Chemport gibi limanı olan bir arazinin hazırlanması da en az 2-3 yıl süreceğinden ortalama 6-7 yıl sonra üretimin başlamasından sonra finans geri dönüşü gerçekleşir. Tabii öncelikle “Gaz mı, petrol mü petrokimya için gelecek güvencesi sağlar?” şeklindeki sorunun cevabı netleştirilmeli. Elektrikli otoların gelecekte önemli yer bulacağının ve yenilenebilir enerjinin hızla gelişiminin sağlanması ile maliyetlerinin azaltılması petrolü petrokimyaya döndürmüştür. Son 10 yılda dünya petrokimya yatırımları %13 azaldı. Ancak Uzak Doğu’da, Suudi Arabistan’da, ABD ve Rusya’da çok fazla sayıda petrokimya yatırımı yapıldı. Petrol ve çeşitli gaz birim fiyatları, kalitesi yatırımın seçiminde önemli rol oynamakta. Gaz son yıllarda birçok yatırım için ana hammadde oldu. Ancak Rusya, ABD ve Suudi Arabistan’da kuyu başında alınan yüksek gaz kalitesi ile kurulan tesisle¬rin sağladığı avantaj henüz ülkemizde yakalanamaz. Türkiye’ye ısınma için getirilen doğalgaz sadece MTO, MTP denilen metanın metanole dönüşümü ile başlanılan rafineri üretimlerinde kullanılabilir. Bu yöntemlerin de yatırım maliyetleri ile elde edilen ürün çeşitliliği ve karlılık iyi analiz edilmeli. Kısacası petrokimya yatırımları ucuz hammadde, uygun proses, kesinlikle boru hatlarıyla tesise gelen hammadde (gaz veya nafta) teminini tercih eder. Türkiye’deki doğalgaz içeriğinde bulunan propan (C3) %2 oranının altındadır. Dolayısıyla petrokimya için gerekli LPG (%30 propan içerir) ya da saf propanın özel gemilerde özel güvenlik önlemli depolarda ithalatla getirilmesi (yüksek navlun) ve depolandıktan sonra rafineride işleme tabi tutulmasıyla önce propilen sonrada polipropilen, polietilen, surfactants, akrilik asit eldesi gerçekleştirilir. PDH tesisleri tak. 1,2 milyar USD maliyetle kurulur ancak son beş yılda Çin’de olduğu gibi petrol
fiyatlarının 50 USD altına düşmesiyle Propan de Hidrojenasyon (PdH) tesisleri üretimini sürdüremez hale geldi. PdH tesislerinde propanın uzak taşıma ve yüksek navlun ile getirilmesi, petrol fiyatlarının düşmesi riski, sadece propana bağlı az sayıda mamulün satışa sunulması gibi rekabet şansının az olması işletme riskini yükseltir. Ancak ülkemizde yavaş yavaş gündeme gelen kaya gazı aramaları, Doğu Akdeniz kıyılarımızdaki doğalgaz sondajları ve Karadeniz’deki doğalgaz ile metan hidrat arama çalışmaları önümüzdeki birkaç yıllık süreçte petrokimya yatırımlarımız için uzun süreli ve ucuz hammaddeye kavuşmanın başlangıcı olabilir. Görüldüğü gibi bugün yeni yapılan bir petrokimya tesisinin 5-10 yıllık süreç sonundaki ekonomik ve jeopolitik gelişmelerin sonunda verimsiz duruma düşmesi riski mevcut. Yüksek maliyetli bu yatırımların gelecek 30 yıl düşünülerek ve ihracat rekabetçiliği açısından en ucuz hammaddeye sahip olması, çok fazla sayıda mamul üretme kabiliyetinin varlığı kaçınılmazdır. Bu riski düşünenlerin uzun süreli olarak gazı en ucuz hammadde sözleşmeleri ile satın alması ve petrol fiyatlarıyla orantılı bir anlaşma yapılmasını gerektiren zorunluluk mevcuttur. Petrokimya hammaddelerinin (gazlar, nafta, ham petrol) temininde ilgili Bakanlıkların, söz konusu Milli Yatırım Projelerimiz için destek sağlamasının gerekliliği düşünülmekte. Daha yüksek maliyetli ancak daha az ticari riske haiz petrokimya yatırımları için Flexible Nafta Crackeri prosesi de yaratılmıştır. Önümüzdeki 5-10 yıllık gelecek vizyonunda, petrokimya üretimlerine üç ayrı yeni yöntem üzerindeki araştırma çalışmalarının damga vuracağı düşünülüyor: 1) Döngüsel Ekonomi ile kullanılmış polimer ve benzeri atıkların kullanılarak tekrar hammaddeye dönüşümünün sağlanması. Bu yöntemle kimyasalların çevreye olan etkisi de azaltılacak. 2) Konvansiyonel hammaddeler olan petrol, nafta, gaz kaynaklarından elde edilen metanolün ilave olarak kömürden de elde edilme prosesi ile petrokimyasalların eldesi.
3) Ham petrolün (Crude Oil), doğrudan petrokimyasal üretimine hammadde olarak verilmesi ile çok çeşitli ürünlerin elde edilmesi konusunda özellikle Singapur ve Arap ülkelerinde çok ciddi Ar-Ge ve inovasyonlar yapılmakta. Bu proseste başlangıçtaki Rafinasyon Prosesi atlanarak etilen ve propilen eldesine geçilir. Ancak Capex henüz hala yüksek olup proje üzerinde yoğun çalışmalar devam ediyor. TÜRKİYE: DÜNYA STANDARTLARINDA BİR PETROKİMYA VE ÖZEL KİMYASALLAR MERKEZİ OLMAK İÇİN GEREKENLER -Mükemmel lokasyonda yerleşim ve arazinin etkili kullanımı. Çok yönlü liman ve ticari depolama tank çiftlikleri kurulumu. -Tesisler arası aktarımları daha kolay ve maliyet etkin hale getirmek amacıyla ortak boru hattı koridorları gibi altyapı hizmetlerine önem vermek. -Tesislerin birbirine yakın konumlandırılması sayesinde bir şirketin ürünleri diğer şirketin hammaddesi olarak kullanılabilmeli. (Boru hatları ile transfer imkânı) -Sürdürülebilir hammadde ve teknoloji gelişiminin sağlanması. -Genel enerji verimliliğinin sağlanması. -Çevre mevzuatına uyumu sağlayan teknolojik sistemlerin kurulumu ve etkin kullanımı. -Üretim dışı hizmetler 3.taraf tedarikçiler tarafından sunularak maliyetlerin azaltılması. -En az bir entegre petrokimya tesisi bulunması. Bu tesisten çıkan kimyasalları hammadde olarak kullanan özel kimyasallar üretim şirketleri çevrede ve limana yakın konumda yer alması. -Özel kimyasallar üreticileri tekstil, otomotiv, tarım, boya, yapı kimyasalları için daha özgün işlevleri yerine getirdikleri için değer zincirinde daha yukarıda bulunuyor. -Fikri mülkiyet haklarını korumaya yönelik kanunların varlığı, eksiksiz uygulanması.
-Nitelikli iş gücüne erişim sağlanması, Ar-Ge kapasitesi sayesinde yatırımcının güveninin kazanılması. - GÜVENLİK -Devlet teşviklerinden üst seviyede faydalanma imkânı. Uzun vadeli ve düşük faizli yatırım kredileri ile özel şartlar sağlanması. -Yatırım başlangıcından sonra 10 yıl içinde: 20 milyar USD üretim. 10.000 kişilik yeni iş yaratılması ve istihdam ile 15 Milyar USD sanayi yatırımı gelecek. -Daha ucuz enerji ve hammadde fiyatları. -Mevcut durumda, Türkiye petrokimya sanayi için Ceyhan Enerji Bölgesi işaret edilmekte. Söz konusu bu alan yüksek tepeler ve ormanlık alanlar sebebiyle küçük ölçeklidir. Ayrıca kıyı şeridi de beklentilerden uzaktır ancak geliştirilebilir. Bu durumda özel kimyasallar için Kuzey Marmara Bölgesi’nde 5000-7000 dönüm arası ve denize yakın bir alanda Chemport İstanbul Kimya E.B kurulmasında fayda var. Şu anda özel kimyasallar yatırımları için hazır yer yok. Söz konusu yatırımın pazara, tüketime yakın olması ve ArGe–İnovasyon odaklı nitelikli istihdama sahip olarak çalışması kaçınılmaz. Bu haliyle iki büyük kimya kümesi oluşacak. Petrokimya hammaddeye, özel kimyasallar ise pazara ve tüketime yakınlıkta. REKABETÇİLİĞİN DESTEKLENMESİ. -Kıyıda doğru yerde konumlanmış rekabetçi işletmeler sayesinde sektör yeni teknoloji yatırımları ve 1. sınıf hizmet tedarikçilerini çekerek daha fazla ihracat yapabilir. -Dünyada giderek yaygınlaşan korumacılığa karşı yüksek teknoloji ürün ihraç oranının artırılması. -Gelecekte “özel kimyasallar” daha da değerli ve aranılır olacak. Uluslararası mega yatırımların gelmesini bekliyorsak, uluslararası ölçeklerde yapılan ve aynı standartlarda işletilen limanı olan kimya endüstri komplekslerine sahip olmak zorundayız. P
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
65
RÖPORTAJ
Hedefimiz Tolga Vurur
60 milyon ciro
50 ülkeye stadyum koltuğu ihraç eden Türk şirketi
Büro ve bahçe mobilya üretiminde markalaşan Yücel A.Ş., Türkiye’deki stadyum projeleriyle stat koltuğu üretiminde de iddialı konuma ulaştı. Şirket, Avrupa’dan Ortadoğu’ya 50’den fazla ülkeye ihracat yapıyor.
Y
ıl 1985, yer Gaziantep... O günlerde Türkiye’de mobilya üretiminin pek de yaygın olmadığını gören Yücel A.Ş., büro mobilyaları alanında üretim yapmak ve bu alanda uzmanlaşmak için kolları sıvıyor. Şirket, 1994 yılında Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ilk olarak laminant büro mobilya imalatı yapıyor. 2002 yılından sonra ise Türkiye’de konut sektörünün gelişmesi ve bahçe mobilyalarına talebin artmasıyla birlikte ülkenin
66
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
en önemli plastik bahçe mobilya üreticileri arasına giriyor. 2002 yılından sonra da Türkiye’de gelişme gösteren farklı bir alan fark ediliyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından başlatılan “stadyum projeleri” Anadolu’da hızla yayılırken Yücel A.Ş., bu alana da yöneliyor. Türkiye’de statların yenilenmeye başlamasıyla sektördeki boşluğu gören Yücel AŞ, stadyum koltuğu
üretimine başlıyor. Bu alanda ilk çalışmalardan biri de 2009 yılında açılan Kayseri Kadir Has Stadyumu oluyor. Şirket, Kayserispor’un yeni stadının koltuklarını ürettikten sonra talepler peş peşe gelmeye başlıyor. Bursa, Konya, Sivas ve Sakarya’da yapılan yeni statların da koltukları inşa ediliyor. Yücel A.Ş., bugün İngiltere, Almanya, İsviçre, Polonya, Yunanistan ve Dubai gibi 50’den fazla ülkeye bahçe mobilyası ve stat koltuğu ihraç ediyor.
Türkiye’de 2 farklı tesiste üretim yaptıklarını anlatan Yücel A.Ş. yetkilisi Tolga Vurur, şirketin kuruluşunu ve büyüme sürecini şöyle anlatıyor: “Bahçe mobilyası ve stadyum koltuğu üretimi Gaziantep’te bulunan 50 bin metrekarelik fabrikamızda, metal ve alüminyum üretimi ise Kayseri’de bulunan tesiste yapılıyor. Şirketimizde istihdam edilenlerin sayısı 2017 yılına göre artış göstererek 150 kişiyi aştı. Üretimimizin yarısını yurt içine yarısını ise yurt dışı pazarlara satmaktayız. Üretimini yaptığımız bahçe mobilyası ve stadyum koltuklarını 50 ülkeye gönderiyoruz. Bunlar arasında İngiltere,
Almanya, İsviçre, Polonya, Yunanistan, Dubai ve diğer Avrupa ülkeleri bulunuyor. 2018 ciro hedefimiz ise 60 milyon lira.” SPOR YATIRIMLARI ARTTI Türkiye’de spor yatırımlarının artmasıyla birçok farklı alanda yeni üreticilerin büyümeye başladığını anlatan Vurur, “Biz stadyum koltukları ile başladık. Ancak son yıllarda Türkiye’de birçok kapalı spor salonu da yapılıyor. Örneğin; Vakıf Bank Spor Sarayı inşa edildi. Buraya da koltuk üretimi gerçekleştirdik. Futbol stadyumları için yaptığımız koltukların hepsi UEFA standartlarına uygun şekilde
üretiliyor. Bu alanda çok ciddi kriterler bulunuyor. Bu kriterlerin tümünü yerine getirebiliyoruz. Böylece hem iç pazarda hem de ihracatta önemli mesafe alıyoruz” diye konuştu. GÜNDE 10 BİN PARÇA ÜRETİYORUZ İki tesiste günlük 10 bin parça üretim yaptıklarını ifade eden Vurur, “Yaklaşık 300-350 çeşit ürünümüz var. Son yıllarda üretim kapasitemizi arttırdık. Alüminyum ve metale ağırlık verdik. Plastik ve enjeksiyon segmentinde yeni ürünler çıkardık. Geçen yıl da fabrikamızı büyüttük. 35 bini kapalı 50 bin metrekarelik yeni fabrikamıza geçtik” dedi. P PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
67
Siesta Mobilya Euroleauge sponsoru oldu Siesta, 2018-19 sezonu için Türk Hava Yolları EuroLeague ve Türk Hava Yolları EuroLeague Final Four’un resmi sponsor ortağı oldu
S
iesta, 2018-19 sezonu için Türk Hava Yolları EuroLeague ve Türk Hava Yolları EuroLeague Final Four’un resmi sponsor ortağı oldu. Mobilya dünyasında global etkiye sahip olan Siesta, 75 ülkede faaliyet gösterirken, üretiminin %80’ini ihraç ediyor. İspanya, Yunanistan, Almanya ve İtalya’da güçlü bir piyasası olan Siesta bunun ötesine geçmek için global marka olan Euroleague ile önemli bir atak yapmış oldu. Siesta, bu iş birliği ile Euroleague platformlarında reklam kısımlarında ve haftanın maçlarında Roser Queraltó, (CBDO) yer alarak kıtada artan
68
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
ulaşım gücünü, daha da artırarak 100 ülkeye ulaştırmayı hedefliyor. IŞILDAR: KALİTEYE ODAKLANIYORUZ Siesta Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Işıldar, “Siesta olarak ürünlerimizin farklı ve özel olmasının sebebi kalite üzerine yoğunlaşmamızdır” diyerek markasının vizyonunu özetledi. Türk markası Siesta’nın, Euroleague resmi sponsor ortağı
olması, Euroleague’in esnek ve farklı müşteri ve sektörler için mükemmel bir uyum ve varlıklar sunduğunu gösteriyor. Euroleague Roser Queraltó, (CBDO) ise “Siesta’yı basketbola, global etki ve vizyon yaratan bir unsur olarak bakan bir başka resmi sponsor ortağımız olarak tanıtmaktan mutluluk duyuyoruz. Euroleague’e güvenerek iş birliğini gerçekleştiren Siesta, basketbol sporunun iş sektörlerinin büyümesi ve yeni boyutlar kazanmasına aracılık eden bir spor olduğunu göstermiştir” sözleriyle bu anlaşmayı duyurdu. P
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
69
Hassas dönemde takdire şayan yatırım
ikinci fabrika yatırımı
Osmaneli Organize Sanayi Bölgesinde faaliyetine devam eden Vatan Plastik, ikinci fabrika yatırımının temelini Bilecik’te attı
O
smaneli OSB’de 70 bin metre kare alan üzerinde inşaa edilecek olan ikinci fabrikanın temel atma törenine Bilecik Valisi Tahir Büyükakın, Ak Parti Bilecik Milletvekili Selim Yağcı, Osmaneli Kaymakamı Edip Çakıcı, Osmaneli Belediye Başkanı Münür Şahin, Vezirhan Belediye Başkanı Mehmet Duymuş, Bilecik TSO Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Keskin’in yanı sıra il ve Osmaneli ilçe protokolü katıldı.
Vatan Plastik fabrikasının temel atma töreninde açılış konuşmasını yapan Vatan Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Behruz Vatandost, “Beş yıl önce ilk fabrikamızın temelini hep birlikte atmıştık. Osmaneli ilçemizde 5 yıldan bu yana faaliyet gösteriyoruz. İkinci 70
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
fabrikamızın temelini de sizlerle beraber Bilecik’te atmanın mutluluğunu yaşıyoruz. İnşallah diğer fabrikalarımızın temellerini de hep birlikte atarız” dedi. Osmaneli Belediye Başkanı Münür Şahin de temel atma töreninde yaptığı konuşmada; Osmaneli OSB’de 4 ay önce Ayde Alüminyum fabrikasının temellerini atmıştık. Bugün de Vatan Plastik fabrikasının ikinci etabının temellerini atıyoruz. Bu fabrika ile Vatan Plastik fabrikasında çalışanların sayısının 150’yi aşacağını umuyorum. Osmaneli ilçemiz son yıllarda yapılan yatırımlarla hem sanayi, hem de lojistik merkezi haline geliyor. Tabii ki sanayinin ve sanayicinin Osmaneli’ye gelmesi
BİLECİK YATIRIMLARLA KALKINIYOR Temel atma töreninde son olarak Bilecik Valisi Tahir Büyükakın ise yaptığı konuşmasında; “Benim en keyif aldım programlardan biri çocuklarla yapılan, diğeri de böyle güzel yatırımların yapıldığı programlardır. Türkiye Bölgenin parlayan yıldızıdır. Yeniden yükseliş dönemi yaşamaktadır. Bilecik’te aynı şekilde, Marmara Bölgesinin parlayan yıldızıdır. Bilecik konumu itibariyle çok avantajlı bir ildir. Etrafımızda bulunan büyü illerde 25-30 milyon insan yaşamaktadır. Yani etrafımızda iyi bir Pazar bulunmaktadır. Büyük illere yakınlığı itibariyle de avantajı daha da büyümektedir. Bursa, Kocaeli gibi ilerde otomobil sektörü ağırlıktadır. Eğer Bilecik’te otomobil sektörünün yan ürünlerine dönük bir çalışma yapılabilirse Bilecik çok kısa bir zamanda daha çok büyüme gösterecektir. Yine Tarım yönünden çok zengin olan Bilecik ili etrafındaki 25-30 milyon insanı doyurabilecek kapasitededir. Ben Bilecik’i 80’li yılların Kocaeli’sine benzetiyorum. Şu anda Kocaeli’de bir metrekare
sanayi arsası 500 Dolar’dır. Bilecik gelecek 25 yılda en çok kalkınan 10 ilden birisi olacaktır. Tüm bunların yanında, özellikle Osmaneli ilçemizde turizmde de önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Tüm bunları bir araya getirdiğimizde Bilecik hakikaten bölgesinin parlayan yıldızıdır. Ben de başta Yönetim Kurulu Başkanı Behruz Vatandost olmak üzere Vatan Plastik ailesine teşekkürlerimi sunuyor, fabrikanın hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi. P
Bilecik Valisi Tahir Büyükakın
Vatan Plastik’ten
Fabrikanın açılışında konuşan AK Parti Bilecik Milletvekili Selim Yağcı da fabrikanın hayırlara vesile olmasını dileyerek, “Ekonominin dalgalı süreçler geçirdiği bugünlerde Vatan Plastik Firmamızın böyle güzel bir yatırım yapmaları takdire değerdir. Ekonomik yönden sarılmaya çalışılan, dış mihrakların oyunları ile ekonominin hassas günler geçirdiği bu yatırım çok önemlidir. Bu yatırımı yapan Vatan Plastik ailesini canı gönülden kutluyorum. Biz tarihi kimliğinden aldığı güçle, geleceğe yürüyen bir iliz. Geleceğimiz teminat altına alabilmek için böyle yatırımların yapılması gerekir. Bizler el ele, gönül gönüle olursak aşamayacağımız bir problem yoktur. Geçmişte de çok büyük zorlukları birlik beraberlik içerisinde aşmış bir milletiz. Kuruluşun toprakları olan Bilecik ili, yeniden dirilişin de şehri olacaktır. Vatan Plastik ikinci etap fabrika yatırımının hayırlı olmasını diliyor, Behruz beye teşekkür ediyorum” dedi.
için şehrin gelişmesi gerekiyor. Bizlerde hem sanayileşme hem de özellikle turizm alanında Osmaneli ilçemizi geliştirmenin gayreti içerisindeyiz. Hep birlikte el ele vererek ilçemizin gelişmesini ve daha da büyümesini sağlayacağız. Ben Vatan Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Behruz Vatandost’a, ilçemize yapmış olduğu yatırımlardan dolayı teşekkürlerimi sunuyorum, tesisin hayırlı olmasını diliyorum” dedi. Osmaneli Kaymakamı Edip Çakıcı da yaptığı konuşmada; “İlave 5060 istihdam meydana getirecek olan ikinci etap fabrikanın ülkemize, ilçemize ve Vatan Plastik firmamıza hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı. PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
71
MAKALE CLARE GOLDSBERRY TIBBI MALZEMELER
ULUSAL TOKSIKOLOJI PROGRAMI’NIN NIHAI RAPORU ILE BPA’NIN GÜVENLIĞI BIR KEZ DAHA KANITLANDI ACC bunun öncesinde, FDA’nın araştırma programına göre BPA’nın maruz kalındıktan kısa süre sonra vücuttan atıldığını, bu nedenle sağlık sorununa yol açma olasılığının düşük olduğunu açıklamıştı. “CLARITY Araştırması, insanların maruz kaldığı tipik düzeylerde sağlık üzerinde etkisi olmadığını ortaya koyuyor. Bu çalışmada laboratuar hayvanları, hamilelikten başlayıp erken gelişim dönemi boyunca ve ömürlerinin geri kalanında çeşitli dozlarda BPA’ya maruz kaldı. Sonuçlar, önceki güvenlik değerlendirmelerinin bulgularını ve FDA’nın ‘BPA güvenli midir?’ sorusuna verdiği ‘Evet!’ cevabını destekler nitelikte.” Fakat BPA üzerine yıllardır süren
Bisfenol A (BPA) maddesine ilişkin nihai raporun yayımlandığını söylesem inanır mısınız? BPA’nın insanlarda sorunlara yol açtığını ya da açmadığını kanıtlamak için çeşitli gruplarca neredeyse yirmi yıldır yürütülen çalışmaların ardından geçen hafta yayımlanan sonuçlar BPA’nın plastik tüketici ürünlerinde bulunan çok küçük miktarlarda zararsız olduğunu ortaya koydu. Amerikan Kimya Konseyi (ACC; Washington, DC) Polikarbonat/BPA Global Grubu mensuplarından Dr. Steven G. Hentges, ABD Ulusal Toksikoloji Programı’nın (NTP) CLARITY Araştırması’nın uzun yıllara yayılan kapsamlı bir araştırma programı olarak “ABD Gıda ve İlaç Dairesi’nin (FDA) BPA’nın insanların maruz kaldığı çok düşük düzeylerde güvenli olduğu” yönündeki açıklamalarını desteklediğini belirtti. “Bu çalışmanın kapsamı ve derinliği BPA için
72
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
tartışmalara son noktayı bu çalışmanın koyacağını düşünmeyin. Bu çalışmaya ve bundan önceki hiçbir çalışmaya inanmayanlar, BPA’nın insanlara zararlı olduğuna ilişkin “kanıtlar” üretmeye devam edecek. Olay aslında araştırmacıların taraflılığına bağlı: Eğer araştırmacılar BPA’nın zararlı olduğuna dair kanıt arıyorlarsa, araştırmaları bu kanıtları bulacaktır. Plastik sektörü, FDA’nın ABD Ulusal Toksikoloji Programı’nın tarafsızlığına, nesnelliğine ve araştırma sonuçlarından herhangi bir biçimde menfaat sağlamadığına inanmalıdır. CLARITY Araştırması BPA konusundaki son söz olmayabilir ama bu yazı benim bu konudaki son sözüm olacak! P
daha önce görülmemiş ölçektedir ve sonuçlara göre BPA’nın insanlar ömürleri boyunca maruz kalsalar dahi sağlık sorunlarına yol açma potansiyeli son derece düşüktür.” Rapor, FDA’nın Ulusal Toksikoloji Araştırmaları Merkezi’nde beş yılı aşkın süre boyunca milyonlarca dolar bütçeyle yapılan araştırmanın sonuçlarını açıklıyor. FDA’nın araştırma şefi tarafından verilen bilgiye göre, tüketicilerin normalde maruz kaldığı miktarların çok üzerinde dahi olsa “Çalışma yazarlarının sonuçlara dair yorumlarına göre... BPA açık, biyolojik olarak makul bir olumsuz etkiye yol açmamıştır.” Rapor taslağını hakem değerlendirmesinden geçiren bağımsız bilim isanları, çalışmanın tasarım ve uygulaması ile FDA’nın sonuçlara ilişkin yorumlarını onayladı. Çalışmanın önümüzdeki yılbaşında bilimsel kaynaklarda yayımlanması bekleniyor.
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
73
RÖPORTAJ
GF Hakan Plastik Türkiye ve Ortadoğu Bölge Başkanı Batuhan Besler:
Plastik borular yaşama değer katıyor
GF Hakan Plastik’in de bağlı olduğu GF Piping Systems 30’dan fazla üretim tesisi ile 100’ü aşkın ülkede yer alıyor. Üst yapı, alt yapı ve endüstriyel alana yönelik olarak 60.000’den fazla ürün sunuyor. Kısaca özgeçmişinizden bahsederek çalışma yaşantınızı anlatır mısınız? Dokuz Eylül Üniversitesi Makine Mühendisliği’nden mezun oldum. Devamında Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde Pazarlama&Finans alanında yüksek lisansımı tamamladım. 1996 yılından bu
74
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
yana; De Laval, 3M, Nokia, British American Tobacco, Hilti ve Baumit gibi uluslararası markalarda üst düzey görevlerde bulundum. GFPS’den önce Baumit Türkiye’de Genel Müdür olarak görev yaptım. Kasım 2014 itibari ile Türkiye ve Ortadoğu Başkanı olarak Georg Fischer bünyesine katıldım.
Profesyonel yaşantım dışında inşaat malzemeleri sektörüne hizmet veren Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nde (İMSAD) Denetim Kurulu Üyesi olarak sektöre de hizmet vermeye çalışıyorum. Ayrıca İsviçre Ticaret Odası YK üyesi olarak uluslararası bir platformda şirketimizi temsil ediyorum.
GF Hakan Plastik Türkiye ve Ortadoğu bölgelerinin üretim faaliyet alanları ve kapasiteleri hakkında genel bir bilgi verir misiniz? 1802 yılında kurulan İsviçre merkezli Georg Ficher 3 ana iş kolunda faaliyet gösteriyor; GF Piping Systems (Boru sistemleri), GF Casting Solutions (Hafif Döküm Çözümleri) ve GF Machining Solutions (Makine çözümleri). 34 ülkede, 136 firma ve 54 üretim tesisine sahip. 16 bin civarında çalışanı var. Georg Ficher Corporation’ın en büyük iş birimi olan GF Piping Systems, plastik ve metalden yapılmış boru sistemleri konusunda dünyadaki lider kuruluşlardan biri. GFPS, su ve gazın sanayi, kamu hizmetleri ve yapı teknolojisi içinde güvenli bir şekilde taşınması için sistem çözümleri ve yüksek kaliteli bileşenler üretiyor. GF Hakan Plastik’in de bağlı olduğu GF Piping Systems 30’dan fazla üretim tesisi ile 100’ü aşkın ülkede faaliyet gösteriyor. 3 ana gruba sahip GFPS, üst yapı, alt yapı ve endüstriyel alana yönelik olarak 60.000’den fazla ürün sunuyor. 2 ÜRETİM TESİSİMİZ VAR Çerkezköy ve Şanlıurfa’da 2 üretim tesisimiz var. Kurulu kapasitemiz 200 bin tondur. GF Hakan Plastik olarak plastik boru sektöründe üst yapı, alt yapı ve tarımsal ürün gruplarında faaliyet gösteriyoruz. GF Hakan Plastik özellikle üst yapı boru ve ek parçaları ile tanınmış bir marka. Bununla beraber son yıllarda alt yapı boru ve ek parçalarımız ile de önemli projelerde yer alıyoruz. Georg Fischer satın almasından sonra özellikle endüstriyel pazar segmentinde profesyonel sistem çözümleri sunmaya başladık. GF Hakan Plastik’in yurt içindeki bölgesel üretim ve dağıtım ağı nasıl işliyor? İhracat ve yurt içi satış organizasyonumuzda, satış destek birimlerimiz ile beraber yaklaşık 100 kişi bulunuyor. Oldukça geniş bir
ekibe sahibiz çünkü müşterilerimize her zaman yakın olmayı istiyoruz. Yurt içinde ikisi İstanbul’da olmak üzere 6 bölgemiz var. İstanbul Avrupa, Anadolu, Ankara, Samsun, Antalya ve Diyarbakır. Satış bölgelerimizin dördünde depomuz bulunuyor. Bu sayede müşterilerimize fabrika stokları haricinde bölge depolarından da hızlıca ürün desteği verebiliyoruz. Türkiye’nin her noktasına yayılmış çok köklü, sağlam ve bulundukları illerin en ileri gelen iş ortakları ile çalışıyoruz. Bayi teşkilatımız bizim için çok kıymetli ve pazar erişimimizi en üst noktaya taşıyor. Bayilerimiz aracılığıyla ürünlerimizin dağıtım ve satışını gerçekleştiriyoruz. Hem perakende kanalda, hem de proje kanalında bu şekilde çalışıyoruz. ALMANYA, İSPANYA, İNGİLTERE EN ÖNEMLİ HEDEF PAZARLARIMIZ İhracat odaklı çalıştığınız ülkeleri rakamsal boyutları ile öğrenebilir miyiz? Bu noktada yakın gelecekte hedefleriniz nelerdir? İhracat pazarında ilk hedefimiz global olarak operasyon ve satış alanımızı
genişletmektir. İhracat pazarlarımız 2’ye ayrılıyor. GF Hakan Plastik olarak doğrudan ihracat yaptığımız pazarlar ve birleşmenin getirdiği sinerji ile GF Satış Şirketleri üzerinden yaptığımız satışlar var. Bu sayede çok daha fazla ülkeye ulaşabiliyoruz. Doğrudan ihracat pazarlarımızda Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Azerbaycan, Gürcistan gibi ülkeler öne çıkıyor. GF satış şirketleri ile özellikle Avrupa pazarında faaliyet gösteriyoruz. Özellikle Almanya, İspanya ve İngiltere en önemli hedef pazarlarımız. SESSİZ BORU “SİLENTA” FARK YARATIYOR İhracatta her geçen yıl hem yeni pazarlara giriyor, hem de bulunduğumuz pazarlarda konumumuzu güçlendiriyoruz. Bu da önümüzdeki dönemde daha etkin ve sürdürülebilir bir ihracat büyümesini beraberinde getirecek. Ağırlıklı olarak üst yapı ürünlerimiz ile 70’e yakın ülkeye ihracat yapıyoruz. Sessiz borumuz Silenta ihracat pazarlarında öne çıkardığımız ve farklılaştığımız ürün grubumuz oluyor.
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
75
RÖPORTAJ
Plastik borular hayatın her yerinde
su kullanımına kadar geniş bir alanda tercih edilmesinin bir nedeni de yapısal özellikleri ile suyun temiz ve sağlıklı bir şekilde ulaşımına olanak sağlamasıdır. Su kaynaklarına kimyasal atıklar ve maddelerin karışmaması için bu zararlı maddeleri taşıyan malzemelerin hijyen, dayanıklılık, korozyona uğramama, sızdırmazlık ve bakım kolaylığı gibi özelliklere sahip ürünler olması gerekiyor. Tüm bu özelliklere sahip olan plastik borular, geri dönüştürülebilir olma özeliği ile de yüksek sürdürülebilirlik düzeyi yakalıyor.
İnşaat altyapı, tesisat ve tarım sektörlerinde plastik malzemelerin getirdiği kolaylıkları ekonomik boyutları ile değerlendirerek aktarır mısınız? İnşaat sektöründeki gelişmeler, temiz su, atık su, drenaj, doğal gaz dağıtım şebekelerinin artışı, tarımda akıllı sulama gibi farklı nedenlerle gün geçtikçe plastik boru kullanımının ağırlık kazandığı görülüyor. Araştırmalar, dünyada plastik boru kullanım oranının her yıl yüzde 6-7 oranında arttığını gösteriyor. GF’in bağımsız bir araştırma şirketi aracılığı ile yaptırdığı araştırma sonuçlarına baktığımızda, boru üretiminde daha yaygın olarak kullanılan malzemeler karşılaştırıldığında, plastik boru kullanımında karbondioksit emisyonlarında tasarruf sağlanabileceğini ortaya koyuyor. Termoplastikler, özellikle nakliye ve montaj değerlendirmelerinde düşük ağırlıkları sayesinde yüksek puan alıyor. Tamamen plastik çözümlerin, geleneksel malzemeler kullanılan diğer boru sistemlerinden daha hafif olması nedeniyle karbonun 76
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
kapladığı alan üzerinde olumlu bir etki yarattığı görülüyor. Bu da daha düşük karbon emisyonu ile çevrenin korunması yönünde olumlu bir fayda sağlıyor. Plastik boruların esneklik ve dayanıklılık özellikleri, Türkiye gibi deprem bölgesinde olan ülkeler için çok daha fazla önem kazanıyor. Plastik boruların bu özellikleri kurulan sistemlerin depremden daha az zarar görmesi, oluşabilecek tehlikelerin en aza indirilmesi, yüksek maddi kayıpların önüne geçilmesi yönünde avantajlar sağlıyor. Bir diğer önemli konu da güvenilir suya ulaşmaktır. Güvenilir su zararlı bakteriler, zehirli materyaller ve kimyasallar içermeyen sudur. Bugün 2.1 milyar insan evinde güvenilir içme suyuna ulaşamıyor, sağlık sorunları ile yüz yüze kalıyor. Küresel ısınma, kaynakların doğru kullanılmaması gibi nedenlerle azalan temiz su kaynaklarının korunması, doğru ve güvenilir şekilde ulaşımının sağlanması bu nedenle büyük önem taşıyor. Plastik boruların tarımda sulamadan konutlarda
HEM EKONOMİK HEM ÇEVRECİ BORULAR Çevreci binaların oluşumunda firma olarak ne gibi yenilikler getirdiniz? Açar mısınız? Plastik boruların avantajlarına baktığımızda daha düşük karbon emisyonuna sahip olması zaten bu konuda inşaat üretimine yaptığı katkıyı destekliyor. Bununla beraber, üretim tesislerimiz ISO 14001 Çevre Yönetim Sistem Sertifikalarına sahiptir. Bu doğrultuda üretim faaliyetlerimizden kaynaklanan veya kaynaklanabilecek çevresel etkileri belirlemek, kontrol altına almak ve azaltmak, hammadde, enerji ve doğal kaynakları verimli bir şekilde kullanarak israfı azaltmak için gerekli çalışmaları yapıyoruz. Aynı zamanda atık yönetimi de yapıyoruz. GF bünyesinde Sürdürülebilirlik dikkatle ele alınıyor. Biz de GF Hakan Plastik olarak 2017 itibari ile GF’in tüm üretim tesislerinde yürüttüğü Sürdürülebilirlik çalışmalarına dahil olduk. Ana hatlarıyla; yaptığımız tüm faaliyetler, ISG, Enerji, Çevre, Kalite, Sosyal uyum ve Satın alma gibi konular başta olmak üzere birçok alana ait konuların bu sistem içinde değerlendirmesi yapılacak ve raporlanacaktır. Bu şekilde süreçlerimizde daha etkin iyileşmeler sağlamak mümkün hale gelebilecektir.
Şeyhli Mah. Kaynarca Cad. No:15/1 Pendik-İstanbul/Türkiye Tel: +90 216 627 01 42-43PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
77
Kalitede çıtayı yükseltiyoruz Firmanızın yakın gelecekteki hedeflerini ve varsa yatırım planlarını öğrenebilir miyiz? GF Hakan Plastik kurulduğu günden itibaren projelerin çözüm ortağı olan ve sektörde özellikle profesyonel hedef kitleye hizmet veren bir firma. En belirgin ayrışım noktamız Türkiye’nin ilk sessiz borusu üreticisi olmamız. Silenta Premium, sektöre farklılık getiren en önemli ürünümüz. Artık bu ürün grubunun katma değeri daha da iyi anlaşılıyor. Bu yenilikler yıllar içinde de devam etti. Silenta FR, yangın dayanımı olan sessiz boru olarak pazara sunuldu. Bu konuda çalışmalarımız hız kesmeden devam ediyor. Yeni ve katma değerli ürünler dışında ürün kalitemiz de en önemli değerimiz. En önemli hedeflerimizden biri sektörümüzün gelişimine de katkıda bulunmak. Özellikle eğitim ve teknik danışmanlık çalışmalarımızı artıracağız. Hali hazırda sektöre sunduğumuz
78
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
teknik hizmet seviyemizi daha da yukarıya taşımayı hedefliyoruz. 2017 yılın içinde pazarlama departmanımız içinde oluşturduğumuz Teknik Hizmetler bölümü ile satış öncesi ve sonrasında sunduğumuz hizmet kalitemizi birkaç basamak yukarıya taşıdık. Satış öncesinde özellikle profesyonel karar verici ve kullanıcıların plastik boruyu düşündüklerinde ilk destek almak isteyecekleri kaynak olmayı hedefliyoruz. Buradaki amacımız sadece GF Hakan Plastik ürünlerini tanıtmak ya da satmak değil, özellikle projelerin ihtiyacına en uygun sistem çözümlerini sunmaktır. Ayrıca satış departmanımız içinde proje ve büyük müşterilere hizmet veren Önemli Müşteriler departmanımız var. Bu bölüm projeler ile birebir iletişim ile her zaman iş ortaklarımızın yanında oluyor. Sektörün daha fazla üretim kapasitesine ihtiyacı olduğunu
düşünmüyorum. Oldukça yüksek kurulu kapasitelerimiz var. Bunların daha etkin ve verimli kullanmak bence çok daha önemli. Bizim ihracat pazarlarının da gelişimine bağlı olarak geçen yıl başladığımız ve bu yıl tamamladığımız Silenta hat yatırımımız oldu. Ancak bunun dışında üretim hatları ile ilgili bir yatırımımız olmayacak. Ana yatırımlarımız yeni ürün geliştirme, mevcut ürünleri ve süreçleri iyileştirme noktasında olacak. EĞİTİME BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ Hem iç insan kaynağımıza, hem de sektör paydaşlarına yaptığımız eğitim yatırımlarımızdan bahsedebilirim. Ürünün kalitesi, ancak doğru ve uygun uygulama ve teknik bilgi ile birleştiğinde çok daha fazla ortaya çıkar. Bu sebeple hem teknik, hem de uygulama eğitimleri sektörde bilgi ve farkındalık düzeyinin artırılması için çok önemli. GF Hakan Plastik olarak biz de bu konuda önemli bir adım atarak 2016 yılında Eğitim ve Teknoloji Merkezi’mizi açtık. Bu merkez ile GF Hakan Plastik müşterileri, sektöre hizmet veren profesyoneller, üniversite öğrencileri ve tesisatçılar gibi birçok farklı hedef kitleye ulaşmak mümkün olacak. Her paydaş için farklı eğitim ve seminer programları ile hem GF Hakan Plastik ürünleri, hem de ürünlerin doğru uygulama teknikleri hakkında bilgiler veriliyor. Bu merkez 3 ana bölümden oluşuyor; Show room, teorik ve uygulamalı eğitim alanı ve ofis bölümü. Show room alanında hem ürün, hem de sistem çözümlerimizi sergiliyoruz. Ana hedefimiz üstyapı ve altyapı işlerinde komple sistem olarak çözümler üretebilmek. Bu alanda ürünlerimizi dijital olarak da deneyimlemeye imkân veren ekranlarımız bulunuyor. Dijital dönüşüm anlamında ürün sunumunu teknoloji ile desteklemek için bu ekranlarımızda geliştirme çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Türkiye ihracat üssü olabilir Türkiye plastik sektörünün durumu ve geleceği hakkındaki öngörülerinizi paylaşır mısınız? Sektörümüz büyüyen ve gelişen bir sektör. Çok önemli üreticilerimiz var. Her geçen gün hem ürün çeşitliliği, hem de ürün kalitesi iyiye doğru gidiyor. Özellikle hammaddede dışa bağımlılık sektörün en yaşadığı zorluklardan biri. Bununla beraber uygun hammadde kullanmayan ya da belli standartların altında üretim yapan firmalar, sektörümüzde önemli bir sorun. Gerek altyapı ihalelerinde, gerek yeni proje inşaatlarında, gerekse mevcut binaların tesisat yenileme çalışmalarında doğru ürünün
seçilmesi için belli standartların aranması ve üreticilerden bu standartların sorulması bu sıkıntıları aşmak için ilk adım olacak. Ancak gelişen ve büyük bir pazarımız var. Hem alt yapı, hem de üst yapı plastik boru ürünlerinde önemli fırsatlar mevcut. Bununla beraber ihracat üssü olabilecek bilgi birikimi ve üretim yetkinliğine sahibiz. Bu sebeple de GF’in Türkiye’ye bakışı çok olumlu. 2013 yılından beri yaşanan dalgalanmalara rağmen bu pazara ve GF Hakan Plastik ekibine olan inancı hiç azalmadı. Bu sebeple de her konuda gelişim için yatırım ve destekleri devam ediyor. GF Hakan Plastik, GF Piping Systems içindeki en büyük beşinci
firma. Bu da GF’in Türkiye pazarına inancını sağlamlaştıran bir gelişim. Ayrıca sektör, sivil toplum kuruluşlarının yayınlarının sektörlerin gelişimi için çok önemli bir yere sahip olduğuna inanıyor ve yapılan çalışmaları desteklemek için elimizden geleni yapıyoruz. İnşaat malzemeleri sektörünün daha iyiye doğru gitmesi, ihracat pazarları için katma değeri ve kalitesi yüksek ürün ve hizmetler üretmenin hem firmalara, hem de ülkemizin geleceğine katkı sağlayacağını düşünüyoruz. O sebeple daha ucuz değil daha iyiyi hedeflemek, bunun için daha fazla çalışmak daha sürdürülebilir bir sanayiyi beraberinde getirecek. P
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
79
ERKEK BAKIMINDA
YENİ TREND BOTOKS
SADECE AKTÖRLER VE HABER SPIKERLERI DEĞIL ARTIK BIRÇOK ERKEK BOTOKS YAPTIRIYOR. YOĞUN TEMPODAN DOLAYI YÜZDE OLUŞAN YORGUNLUK İZLERİNİN KAYBOLMASI, YÜKSEK ENERJİLİ BİR GÖRÜNÜM İÇİN BOTOKS TEDAVİSİNİ ŞİMDİ ERKEKLER DE TERCİH EDİYOR Orta yaş grubunda ve yüksek stres altında çalışan erkeklerin yüz hatları, direk etkileyen dış faktörlerin yanı sıra içinde bulundukları karmaşa ve yoğun temponun verdiği yüksek mimik reaksiyonları nedeniyle sanıldığından daha fazla yıpranıyor. Bu durumun sürekli halde olması ve herhangi bir bakımın uygulanmaması kişilerin ifadelerine keskin, sert, uzlaşılamaz bir tavır yerleştiriyor. Yönetim yeteneklerin dışında birebir diyaloglarda yüksek başarı oranı yakalayan erkeklerin bu etkiler ve sonuçlardan dolayı ikna kabiliyetlerinde düşüş gözleniyor. Yıllarca uygulanan doğru güneş koruyucular ve nemlendiriciler cildin parlak ve enerjik görüntüsünü belli bir yere kadar muhafaza ediyor. Alın, kaş ve kaş ile göz arasında oluşan “sıkıntılı bölgelerin” tedavisi artık
sadece kadınların değil, erkeklerin de yoğun ilgisiyle karşı karşıya. Hatta son 16 yılda yapılan araştırmalara göre, botoks içeren botulinum toksin tip A’nın erkekler arasında kullanımı %350 oranında arttı. Uzman doktorlar tarafından gerçekleştirilen botoks uygulaması teknik olarak sinirden kaslara giden kimyasal sinyallerin salınmasını bloke ederek kas kasılmalarını azaltan bir sentetik nörotoksindir. Üç ila dört ay arasında etkili olan bu metod eskisinden daha ulaşılabilir bir noktaya konumlandığı için fiyatlarda hemen her bütçeye uygun hale gelmiş durumda. Botoks uygulaması için uzmanların ortak görüşü, ne kadar erken başlanırsa o kadar olumlu ve kalıcı sonuçlar alınabileceği yönünde. Botoks uygulaması sadece estetik kaygıların değil öte yandan iletişim noktalarında da erkeklere kattığı pozitif değer ile son zamanlarda ki tercihi ne kadar hakettiğini kanıtlıyor.
Hazırlayan Uzm. Dr. Özlem Küsken Göztepe Eğt.Arş.Hastanesi uzmandrozlemkusken.com
80
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
81
HANGİ BÖLGELER İÇİN BOTOKS TEDAVİSİ YAPILIR Bu tedaviyi arayan erkeklerin başlıca hedefleri göz kenarlarındaki kırışıklıklardır. Tedaviyi uygulayan uzmanların yaptıkları açıklamalara göre özellikle erkekler her gülümsediğinde, güldüğünde, gözlerini kıstığında zamanla belirgenleşen ve derinleşen küçük kırışıklıklar ortaya çıkarmaktalar. Hayatları boyunca yüzlerini sabit bir ifadede tutmayı başarsalar
bile, yüz kasları bilinçdışı bir şekilde esneyecektir. Ortaya çıkan çizgilerden kurtulmak ise kolay değil. Birçok erkek için yapılabilecekler oldukça cezbedici. Hatta son 16 yılda yapılan araştırmalara göre, botoks içeren botulinum toksin tip A’nın erkekler arasında kullanımı %350 oranında arttı. Amerika’da sadece 2018 yılının başından bu yana 535.000 erkek bu tedaviyi denedi. Botoksun erkekler arasında yaygınlaşmasının en önemli
nedenlerinden biri günümüzün zor ekonomik koşullarında üzerlerine binen iş bulma ve sahip olduğu işi koruma yükü. Daha çekici ve genç bir görüntü iş pazarında gün geçtikçe önem kazanıyor. Botoks sadece bir gösteriş aracı değil, daha da önemlisi etkili bir özgüven artırıcıdır. Bu nedenle de botoks deneyen erkekler ise daha iyi görünüp, hissedip, özgüven kazanarak rakipleri üzerinde rekabet avantajı elde ediyorlar.
PLASTİK ENJEKSİYON MARKET Elektirik
Madeni Yağlar
Hidrolik
Yardımcı Ekipman
Mekanik
Teknik Servis
Pem plastik enjeksiyon market ticaret limited şirketi, plastik enjeksiyon makinaları, elektrik elektronik yedek parçaları, makina özel madeni yağları, yardımcı ekipmanları (hammadde yükleyici, kurutucu, kırma) konusunda hizmet vermektedir. Sektörün lider markalarını sürekli stok bulundurup zengin ürün çeşitliliği ve uygun fiyat garantisi vermektedir.
BOTOKS HAKKINDA YANLIŞ BİLİNENLER, SIKÇA SORULANLAR BOTOKS FELÇ EDER MI? Enjekte edilen kasta sinir hücreleri aracılığıyla kasılma emri veren iletiyi geçici süre durdurmaktır. Yani felç eder bilgisi yanlıştır. Uygulanması son derece basittir. Beş dakika içerisinde yapılır. Etkisi ise bir haftada tam olarak görülür. İlk uygulamada süresi dört ay iken daha sonraki uygulamalarda süre altı ay olur. Kırışıklığa yol açan kaslara serum fizyolojik ile seyreltilerek enjekte edilmektedir, enjeksiyondan sonra kas içinde yayılarak dağılır. Uygulama alanları alın, kaş arası, göz çevresindeki kaz ayağı dediğimiz çizgiler, üst dudak ve boyundaki çizgilerdir. Aynı zamanda koltuk altı, el ve ayak terleme probleminde de tedavi maksatlı uygulamalar yapılabilir. 82
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
DONUK VE IFADESIZ BIR GÖRÜNTÜYE NEDEN OLUR MU? Donuk surat ifadesi yanlış bilinen bir duyumdur. Bu hastanın isteği ve hekimin arasındaki diyoloğa bağlıdır. Her insanın beklentisi ve doktorun kabiliyeti farklıdır. Önemli olan hastanın isteği ve doktorun bunun bilincinde olarak uygulamayı ve dozu doğal görünümü bozmadan ayarlamasıdır. YAN ETKILERI VAR MI? Botoksun bilinen hiçbir yan etkisi yoktur. Etkisi sadece uygulama bölgesiyle sınırlıdır, 24 saat içerisinde vücuttan atılır ve en önemlisi maksimum etkisi yani kaslardaki gevşeklik 6 aydır.
KREMLERIN BOTOKS ETKISI DOĞRU MU? Son dönemde botoks etkisine sahip olduğu söylenen pek çok ürün görmekteyiz. Botoks kaslara enjekte edilmelidir, oysa kremler sadece yüzeysel ince cilt kırışıklıklarında etkili olabilirler. Botoks ise dinamik kaslara bağlı derin kırışıklarda etkilidir. Kısaca hiçbir krem botoksun etkisini sağlayamaz. P
Akçaburgaz mahallesi 1560 Sokak Alkop Sanayi Sitesi No: 3 ESENYURT/İSTANBUL 0212 881 01 40 0533 474 68 74 0533 123 43 75
www.plastikenjeksiyonmarket.com
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147 83 pem@plastikenjeksiyonmarket.com
Ambalaj sektöründen
539 milyon dolarlık katkı
T
Türkiye ambalaj sektörü, büyümesine hız kesmeden devam ediyor. Sektör, yılın ilk yarısında 539 milyon dolarlık dış ticaret fazlası verdi
ürkiye ambalaj sektörü, 2018 yılı 6 aylık ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre miktarda yüzde 8, değerde ise yüzde 17 arttı. İlk 6 ayda ithalat, bir önceki yılın aynı dönemine göre miktar olarak yüzde 7 ve değer olarak yüzde 13 yükseldi. Sektör, 2018 yılının ilk 6 ayında 539 milyon dolar dış ticaret fazlası vererek, cari açığa pozitif katkıda bulunmaya devam etti. Toplam ambalaj ihracatında ise ilk 5 ülke değer bazında, Almanya, İngiltere, Irak, İtalya ve İsrail oldu. Ambalaj türüne göre toplam ihracat rakamlarına bakıldığında ise plastik ambalajlar yüzde 65’lik payla birinci sırada, yüzde 24 ile kağıt/karton ambalajlar ikinci sırada yer aldı. Sektörün ilk 6 aydaki başarısını değerlendiren Ambalaj Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sarıbekir, “Ülkemizin ihracatı 2018 yılında da aylık ortalama yüzde 12’lik bir büyüme göstermektedir. Ülkemizdeki mevcut ekonomik şartları dikkate aldığımızda, her geçen gün daha çok ihracat yapmamız gerektiğini gözlemliyoruz. Türkiye’de ürettiğimiz ambalajların en az yarısını ihraç edebilmek hedefiyle hareket etmeliyiz” ifadelerini kullandı. P
PLASTICS VELOX EXPERTISE
ENJEKSİYON VE EKSTRÜZYON MAKİNALARINI TEMİZLEME GRANÜLATI • Yüksek ısılar için özel ürünler (420 C’ye kadar) • Şeffaf ürünler için özel ürünler • Sıcak yolluklar için ideal temizlik • Kolay uygulanabilir , hızlı ve efektif sonuçlar • Ekstrüzyon prosesi için uygun ürünler • Hammadde ve zaman kaybınızı en aza indirir
Bedelsiz numune talepleriniz için lütfen bizimle iletişime geçiniz. VELOX Türkiye Tel: + 90 (0)216 349 24 45 • Fax: + 90 (0)216 345 45 23 Email: info.tr@velox.com • www.velox.com
84
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
VELOX Türkiye bedelsiz numune gönderileri için tüm haklarını saklı tutar
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
85
Ambalajın 53 dev firması ilk 1000’in içinde yer aldı
İSO’nun her yıl düzenli olarak açıkladığı İSO Birinci 500 ve İkinci 500 (İSO 1000) Büyük Sanayi Kuruluşu içerisinde 2017 yılında, 30’u ASD üyesi olmak üzere 53 ambalaj sektörü firması yer aldı.
İ
stanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından hazırlanan “Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” araştırması 2017 sonuçları açıklandı. Sonuçlara göre, Türkiye’nin en büyük 1000 şirketi listesinde, 30’u ASD üyesi olmak üzere 53 ambalaj sektörü firması kendine yer buldu. Ambalaj sektörünün çatı kuruluşu olan Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, sonuçları değerlendirdi. Ambalaj sektörünün yıllık değişimine bakıldığında; İSO 1000’de yer alan firmaların sayısının 61’den 53’e
86
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
düştüğünü belirten Sarıbekir, bu 53 firmanın gerçekleştirdiği üretimden satışların yaklaşık yüzde 37,78 arttığını söyledi. Sarıbekir, ambalaj sektöründeki firmaların 2017’de İSO 1000 Büyük Sanayi Kuruluşu firmalarının üretimden satışlarının yüzde 3,2, dönem karlarının yüzde 0,9, ihracatlarının yüzde 1,4, çalışan sayılarının ise yüzde 1,9’unu oluşturduğunu belirtti. ÜRETTIĞIMIZ AMBALAJLARIN EN AZ YARISINI IHRAÇ EDEBILMELIYIZ Listede yer alan 53 ambalaj
sektörü firmasını tebrik ettiğini belirten Sarıbekir, “Ambalaj sektörü olarak sektörümüzü daha ileriye taşımak için Ar-Ge’ye ve inovasyona önem veriyor, katma değerli ürünler ve yeni teknolojiler geliştiriyoruz. Ülkemizdeki mevcut ekonomik şartları dikkate aldığımızda, her geçen gün daha çok ihracat yapmamız gerektiğini gözlemliyoruz. Avrasya’nın ambalaj üssü olma hedefimiz var. Türkiye’de ürettiğimiz ambalajların en az yarısını ihraç edebilmek hedefiyle hareket etmeliyiz” diye konuştu. P
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
87
Ambalaj tasarımının
Herşey control altında
yıldız öğrencileri
UNILOG B8 Kontrol sistemi
Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Seçici Kurulu
ASD ve Reed TÜYAP iş birliği ile düzenlenen 14.Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması 2018’in sonuçları belli oldu. Para ödülünün yanı sıra ilk üçe giren öğrenciler, öğrenim hayatları boyunca burs da kazanacak
Pazarın en gelişmiş kontrol sistemi: • WITTMANN 4.0 ile çevresel ekipmanların ful entegrasyonu • Tüm WITTMANN Grup ürünlerinde, standart LED durum göstergesi • 21,5" ekran • Ful HD çözünürlük (1920 x 1080) • Çoklu dokunmatik • Mekanik olarak döndürülebilen ekran • Çoklu kopyalanabilir makine ayar noktaları • Renkli makine durum göstergesi • Ekran bölebilme özelliği • Manuel hareketler için membrane tuşlar • RFID kullanıcı erişimi (giriş / çıkış) -Anahtar kartı ve anahtar kolye vasıtasıyla
A
mbalaj Sanayicileri Derneği (ASD) ve Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı organizatörü Reed TÜYAP iş birliği ile düzenlenen 14. Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması’nda finale kalan öğrenciler belli oldu. 4 Temmuz 2018 tarihinde bir araya gelen Seçici Kurul, başvuran 85 projeyi not vererek değerlendirdi. Birincilik, ikincilik, üçüncülük, mansiyon ve sertifika sıralaması ise 31 Ekim 2018 tarihinde her yıl düzenlenen Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı açılış kokteylinde yapılacak törende açıklanacak ve projeler fuar boyunca fuar alanında sergilenecek. Yarışmada ilk üç sırayı paylaşan finalistlere para ödülünün yanı sıra
88
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
• Hareket kontrol öğrenim hayatları boyunca burs da verilecek. ÖĞRENCILERIN BAŞARISIYLA AVRASYA’NIN AMBALAJ MERKEZI OLACAĞIZ ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, bu yıl 14’üncüsü gerçekleştirilen Ambalaj Tasarımı Ulusal Öğrenci Yarışması’nda başarılı olan öğrencilerin hayallerini tasarımlarına yansıttıklarını söyledi. Ambalaj tasarımının yaratıcılık gerektiren bir uğraş olduğuna dikkat çeken Sarıbekir, şöyle devam etti: “Ortaya çıkan ambalajın tasarımı, en az içinde bulundurduğu ürün kadar önem taşır ve ürüne değer katar. Günlük yaşantımızdaki yeri
göz önünde bulundurulduğunda, ambalajların duygusal çekiciliğe sahip tasarım ürünleri olduğunu söyleyebiliriz. Yarışmaya katılan tüm gençlere önerim, hedeflerine inanmaları ve hayallerini gerçekleştirmek için çok çalışmaları olacak. Yarışmamızda başarılı olan öğrencilerimiz, uluslararası yarışmalara katılıp Türkiye’yi temsil etme fırsatı ve öğrenim hayatları boyunca burs fırsatı da elde etmiş oluyor. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da öğrencilerimizin uluslararası yarışmalardan başarıyla döneceğini düşünüyorum. Öğrencilerimiz başarılı oldukça Avrasya’nın ambalaj merkezi olma hedefimize daha çok yaklaşacağız.” P
yakınlaştır
kaydır
WITTMANN BATTENFELD Plastik Makineleri Ltd. Şti.
Küçükyali iş merkezi | Girne Mahallesi, Irmak Sokak | F Blok No: 20 | TK-34852 Maltepe Istanbul Tel.: +90 216 550 93 14 | Fax: +90 216 550 93 17 | info.tr@wittmann-group.com
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
89
EVSİD’in hedefleri
Kolombiya ve Latin Amerika
ÇEVRE Mİ? ENDÜSTRİ Mİ? İKİSİ DE MÜMKÜN. Plastik Sektörünün Birleştirici Gücü PAGEV, "Sorumlu Endüstri Sorunsuz Çevre" ilkesiyle yola çıkan PAGÇEV ile beraber Türk Plastik Sektörü'nün en büyük hayalini gerçekleştirmek ve gelecek nesillere daha yeşil bir dünya bırakmak için çalışıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Ambalaj Atıklarının Geri Dönüştürülmesi konusunda Yetkilendirilen PAGÇEV, piyasaya sürdükleri ambalajların atıklarını geri dönüştürmesi yasayla zorunlu olan firmaların için bu işlemleri kolay hale getiriyor. Bu kolaylıktan yararlanmak için PAGÇEV ile çalışın bu hayale siz de ortak olun.
Yurt dışı pazarlama faaliyetlerine hız veren EVSİD, yeni dönem çalışmaları kapsamında Kolombiya ve Latin Amerika pazarlarına yöneldi.
E
v ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) tarafından, T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi tebliği kapsamında yürütülmekte olan Turkish Home & Kitchenware Cluster 1 ve Turkish Home & Kitchenware Cluster 2 kümelerinin ortaklaşa gerçekleştirdikleri 2. yurt dışı
pazarlama faaliyeti, Kolombiya pazarlarına yönelik olarak gerçekleştirildi. 22-27 Temmuz 2018 tarihleri arasında düzenlenen organizasyonda, Turkish Housewares Cluster 1 projesinde yer alan 10 ve Turkish Housewares Cluster 2 projesinde yer alan 14 firma olmak üzere toplam 24 firma ve ayrıca EVSİD’i temsilen 1 yetkili yer aldı.
2017 verilerine göre 234 Milyon$ lık bir ev ve mutfak eşyaları ithalat hacmine sahip olan Kolombiya, % 62 oranında ithalatını Çin’den gerçekleştirmekte. Türkiye’nin bu ürün grubunda ihracatı son 5 yıllık dönemde 2 katına çıkmış olmasına rağmen, halen pazarda % 1’den az bir paya sahip. Bu durum Brezilya, Meksika, Peru ve bölgedeki Karayip ülkelerinde de benzerlik arz ediyor.
www.pagev.org 90
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
www.pagcev.org
PAGÇEV bir PAGEV GERİ DÖNÜŞÜM İKTİSADİ İŞLETMESİDİR PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 146
91
Pazar araştırmaları
‘Kolombiya ve Latin Amerika’ dedi
EVSİD’in yaptığı pazar araştırmaları sonrasında; Kolombiya pazarının yeterince değerlendirilemediği, buna karşın hem Kolombiya, hem de bölgedeki diğer Latin Amerika ülkelerinin Türk ürünleri için önemli bir potansiyel oluşturduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca, Bogota’nın Latin Amerika’daki diğer potansiyel ülkelerde yerleşik alıcılar için en kolay ulaşılır nokta olduğu düşüncesi ile ikili iş görüşmelerinin BogotaKolombiya’da gerçekleştirilmesi, ilave olarak diğer Latin Amerika’da yerleşik alıcıların da davet edilerek
92
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
yoğun bir görüşme programı gerçekleştirilmesi hedeflendi. Hedef pazar olarak Kolombiya ve diğer Latin Amerika ülkelerinin belirlenmesi sonrasında iş görüşmelerinin düzenlenmesi ile ilgili çalışılması düşünülen firmanın seçimi için teklifler alındı, yapılan ön heyet sırasında da bu firmalarla görüşülerek nihai değerlendirmeler yapıldı. Kolombiya ikili iş görüşmeleri için daha önce EVSİD iş birliği ortağı olduğu bir önceki URGE projesinde çalışılan ve başarılı sonuçlar alınan Global BMT firması ile anlaşma yapıldı.
RETAIL TURU DÜZENLENDİ EVSİD heyeti, BogotaKolombiya’ya vardıktan sonra Kolombiya’daki rakip firma ve ürünleri inceleyebilmeleri, pazarın yapısını yakından görebilmeleri amacıyla bir retail tour düzenledi. Bu retail tour sırasında Exito, Easy, Home Center, Habitat, Makro, Togo, Cachivaches gibi hem ev, hem de mutfak eşyaları konusunda faaliyet gösteren zincir mağazalar ve toptancılar ziyaret edildi, ürün/fiyat analizi yapıldı. Tüm günü kapsayan retail tour sonrasında yerli üreticiler, pazarda kendi rakiplerini inceleme ve markalarını konumlandırabilecekleri pozisyonu belirleme imkanı buldu. İkili iş görüşmeleri için Brezilya, Uruguay, Şili, Peru, Ekvator, Guetamala, Dominik Cumhuriyeti, Meksika ve Kolombiya dahil 10 farklı ülkeden toplam 67 alıcı firma kayıt yaptırdı ve ortalamada tüm yerli firmalar 28 alıcı firma ile görüşme yaptı P
Polimer Endüstrisi’nin yeni üyesi MB Barter
REHAU, satın alınan MBT kuruluşu ile lider bir polimer çözümü üreticisi olmak için güçlerini birleştiriyor.
R
EHAU AG global bir şirket olan MB Barter & Trading AG (MBT)’yi devralıyor. REHAU, satın alınan MBT kuruluşu ile lider bir polimer çözümü üreticisi olmak için güçlerini birleştiriyor. REHAU’nun malzeme, süreç ve uygulamalardaki bilgi birikimi, MBT’nin dünya çapındaki ticaret ve dağıtım mükemmelliği ile birleşerek yüksek kaliteli polimer çözümlerinde tamamlayıcı temel yetkinliklerin bir araya gelmesine olanak sağlıyor. REHAU ve MBT, yeteneklerini yeni bir organizasyonda tek bir şemsiye altında birleştirdiğinde, iş birliği büyüme için önemli fırsatlar doğuracak ve küresel varlığı artırarak, tedarikçiler ve müşterilerle olan ilişkiyi güçlendirecek. Yeni şirketin adının daha sonraki bir zamanda iletileceği belirtilirken, Yönetim Kurulu; REHAU Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Jobst
Wagner ve MBT Yönetim Kurulu Başkanı Thomas Endres ‘den oluşacak. Yürütme Komitesine Dr. Stefan Girschik başkanlık edecek, Philipp Endres ise CEO Vekili ve Marco Zahnd CFO olarak görev yapacak. MBT’nin başka bir aile temsilcisi olan Philipp Endres ise yeni şirkette lider bir konumda kalacak. Yeni şirket, polimer bazlı çözümlerde yetkinliklerini güçlendiriyor. Böylece daha rekabetçi fiyatlar, daha verimli ve optimize ticaret ve dağıtım hizmetleri sunuyor. Ayrıca,
birleşme; dijitalleşme, geri dönüşüm çözümleri ve küresel genişleme için önemli fırsatlar sunuyor. Yüksek nitelikli iş gücü, güçlü bir inovasyon, güvenilirlik ve kalite kültürüyle, müşteriler yüksek kaliteli, son teknoloji ürünler ve çözümlerin geliştirilmesinden ve sunulmasından yararlanacak. Yeni şirket “her ikisinin de en iyisi” yaklaşımını benimseyerek; çalışanlar, tedarikçiler ve müşteriler için açık ve güvenilir bir ortam yaratıyor. REHAU Genel Müdür Yardımcısı ve yeni kurulan şirketin gelecekteki CEO’su Dr. Stefan Girschik, “Birleşme güçleri yeni şirketin değişen piyasa koşullarına daha hızlı yanıt vermesine, daha hızlı inovasyona geçmesine, daha verimli olmasına ve sadece müşteriler için değil, çalışanlar ve paydaşlar için de daha yüksek değer yaratmasına olanak sağlıyor” dedi. P
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
93
METİN BİLGİLİ PLASTIC TRAINING&CONSULTANCY
PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, Plastiklerin Çevresel Etkileri ve Denizlerdeki Plastik Atıklar konusu ile kongreye konuşmacı olarak katılacak
METİN BİLGİLİ PLASTİK EĞİTİM DANIŞMANLIK
Daha yaşanılabilir dünya için neler yapılmalı?
Doğal yaşam kaynaklarının korunması ve daha yaşanılabilir bir dünya için alınacak önlemler Antalya’da yapılacak 1.Avrasya Çevresel Kimya Kongresi’nde masaya yatırılacak.
K
imyagerler Derneği tarafından organize edilen 1. Avrasya Çevresel Kimya Kongresi (EnviroChem) 1-4 Kasım 2018 tarihlerinde Side, Antalya’da yapılıyor. Doğal yaşam kaynaklarının korunması ve daha yaşanabilir bir dünya için alınacak önlemlerin ele alınacağı kongreye uluslararası boyutta yetkin isimler konuşmacı olarak katılıyorlar. Hotel Side Star Elegance’de dört gün sürecek etkinlikte çevresel kimya konuları tartışılacak. Ana konu başlıkları olarak; Atmosfer Kimyası ve Hava Kirliliği, Su Kimyası ve Su Kirliliği, Su Arıtma, Jeokimya, Toprak ve Tarımsal Çevre Kimyası, Kaynaklar ve Sürdürülebilir Materyal Enerji, Tehlikeli Atıkların Doğası, Kaynakları
ve Kimyası, Atıkların Azaltılması, Yeniden Kullanımı ve Arıtımı, Toksikolojik Kimya, Yeşil Kimya ve Endüstriyel Ekoloji, Çevresel Analizler ve İzleme olarak belirlendi SORUMLU ENDÜSTRİ SORUNSUZ ÇEVRE PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu’nun Plastiklerin Çevresel Etkileri ve Denizlerdeki Plastik Atıklar konusu ile konuşmacı olacağı kongreye; Prof. Vladislav Goncharuk (Ukrayna), Prof. Francois Galgani (Fransa), Prof. Damia Barcelo (İspanya), Doç. Dr. Vittoria Boffa (Danimarka), Prof. Ahmet Celal Saydam (Hacettepe Üniversitesi), Prof. Mustafa Solak (Erciyes Üniversitesi), Prof. Anatoli Dimoglo (Düzce Üniversitesi),
Prof. Caner Zanbak (Uluslararası Balkan Çevre Derneği), Ali Rüzgar (Butekom, Bursa)’da konuşmacı olacaklar. PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu yaptığı açıklamada; Plastik sektörü olarak “Sorumlu Endüstri, Sorunsuz Çevre” felsefesi ile ambalaj atıklarını ekonomiye kazandıran PAGÇEV Geri Dönüşüm İşletmemizi kurduk. Önemli olan Sorumlu Endüstri olmaktır. Plastik sanayisi bu anlamda diğer sektörlere örnek bir yapılanma içerisinde hem üretiyor hem de çevresel değerlere önem çerçevesinde geri dönüşüme de önem veriyor” diyerek çevresel konularda sürdürdükleri faaliyetleri kongrede etraflı bir şekilde aktaracağını belirtti. P
PLASTİK SEKTÖRÜNDE 39 YILLIK TECRÜBE EĞİTİMLERİMİZ 1-Temel Plastik Enjeksiyon Prosesi ve Problem Çözüm Yolları 2-İleri Plastik Enjeksiyon Teknolojileri 3-Hammadde Seçimi,Tasarım ve Prosesler Üzerindeki Etkileri. 4-Plastik Enjeksiyon Parça Tasarımı. 5-Plastik Enjeksiyon Kalıp Tasarımı ve Teknolojileri 6-Algılanan Kalite ve Kalite Kontrolü. 7-Verimli Bir Plastik Fabrikası Yönetimi.Endüstri 4.0 8-Ekstrüzyon Prosesleri. 9-Ambalaj Sanayisinde Kullanlan Pastikler ve Üretim Teknolojileri 10-Plastik Parça Dekorasyon Yöntemleri All trainings and consultancy services are available in English.
94
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
www.metinbilgili.com | metin@metinbilgili.com | 0532 4381877 PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
95
Lohmann, Türkiye’deki üretim potansiyeli ve bölgesel avantajlarını değerlendirerek, Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi’nde kurduğu yeni fabrikasını bölgesel merkez olarak konumlandıracak ve iç pazarın yanı sıra ihracat pazarlarını da Türkiye sayesinde çeşitlendirecek. Dünyada 29 ülkede üretim tesisi bulunan Lohmann, 2 bin kişiye yakın çalışanı ve satış ofisleriyle birlikte 50’den fazla ülkede; taşıma, elektronik, medikal, hijyen, grafik, inşaat ve yenilenebilir enerji gibi birçok sektörden farklı komponentlerin birleştirilmesinde faaliyet gösteriyor. Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi içerisinde 3 bin metrekarelik alana yayılan Lohmann Üretim Tesisi, önümüzdeki dönemde Türkiye’nin yanı sıra, ‘Made in Türkiye’ etiketli ürünlerini Katar, İran, Azerbaycan ve İsrail başta olmak üzere Ortadoğu pazarlarına Türkiye’yi merkez olarak kullanarak ürünlerini ihraç edecek. 2011 yılından bu yana Türkiye’de satış faaliyetleri gösteren Lohmann, 2020 yılı sonuna kadar cirosunu da üç katına çıkarmayı hedefliyor.
Alman Lohmann
yeni tesisini Gebze’ye açtı
Boeke: TÜRKİYE’DE BÜYÜK İŞLER GERÇEKLEŞTİRECEĞİMİZE EMİNİZ Açılışta konuşan Lohmann CEO’su Elmar Boeke, “167 yıllık geçmişi olan Lohmann yapışkan bant teknolojisi alanının öncü güçlerinden bir tanesi. Lohmann senelerdir etkili ve yüksek teknolojili yapışkan bantlar ve yapıştırma çözümleri üretmeye ve
geliştirmeye devam ediyor. Lohmann müşterilerine, kendi pazarlarında daha başarılı olmalarını sağlamak için üstün hizmet ile akıllı ve kişiye özel çözümler sunmayı amaçlıyor. Bireysel çözümler sunan Lohmann’da yüzde 90’dan fazla özelleştirilmiş ürünler ve 200’den fazla patent bulunuyor. Günümüzde tüm dünyaya yapıştırma çözümleri üreten bir şirket olarak Türkiye pazarına resmi olarak giriş yapmaktan mutluluk duyuyoruz. Türkiye’nin gün geçtikçe gelişen ekonomik gücü ve büyüyen iç piyasasıyla Lohmann olarak Türkiye’de büyük işler gerçekleştireceğimize eminiz. Türkiye’deki yeni pazarımızla hem bizim varlığımızdan haberdar olmayanları ürün ve hizmetlerimizle tanıştırmak hem de müşterilerimize daha iyi kalitede hizmet sunmak istiyoruz” dedi. TANZER: TÜRKİYE’DE ÜRETİM AĞINA SAHİP OLMAK ÇOK DEĞERLİ EMEA Bölgesi İş Birimi Direktörü Andreas Tanzer ise “Lohmann olarak 29 ülkeye yayılan üretim ağımızı Türkiye gibi değerli ve avantajlı bir ülkeye de taşıdığımız için çok şanslıyız. Lohmann ailesi olarak Türkiye pazarında üretime başlamaktan ötürü mutluluk duyuyoruz. Ekonomik Kalkınma ve İş birliği Örgütü tarafından EKİÖ üyeleri arasında 2015 ile 2025 yılları arasında en hızlı büyüyen ülkelerden biri olarak görülen Türkiye bizim için çok önemli. Türkiye’de fabrika açmamıza ivme
olan başka faktörler ise Türkiye’nin güçlü endüstriyel altyapısının bulunması ve Türk tüketicilerin daha çok yerel tedarikçileri tercih etmesidir. 2011 yılında Türkiye’de bir satış ofisi şubesi ile başladık, 2018 yılında üretime geçtik. Bu noktada tüm süreçte bize verdikleri destekten ötürü T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ekibine teşekkürü borç bilirim. Türkiye’de faaliyet göstereceğimiz ana piyasalar Tüketici Ürün ve Elektronikleri, Grafik, Ulaştırma, Yapı ve Yenilenebilir Enerji olacak. Türkiye pazarında bu alanların her birinde başarılı çalışmalar gerçekleştireceğimize inanıyor, müşteri memnuniyeti ve kaliteyi her zaman üst düzeyde tutan şirket politikamızla ilerliyoruz” dedi. KOCH: TÜRKİYE’DEKİ GELECEĞİMİZ İÇİN SAĞLAM ADIMLAR ATIYORUZ Lohmann SCEE Bölge Müdürü Markus Koch ise açılış törenine gerçekleştirdiği konuşmasında şunları kaydetti; “2011 yılından bu yana satış ofisimizle sürdürdüğümüz Türkiye’deki faaliyetlerini bu fabrika açılışı ile perçinlemiş olmaktan ötürü gurur ve mutluluk duyuyoruz. 2011 yılından bu yana Türkiye’de güzel işler gerçekleştirdik. Ortaklarımız ve müşterilerimiz için hızlı olmak ve daha iyi hizmet üretmek adına bu yeni girişim bizler için çok önemli. Lohmann Türkiye’nin geleceği için sağlam adımlar atıyoruz. Bu gelecek için hepimiz son derece heyecanlıyız.” P
Dünyanın en büyük bant ve yapıştırma üretim şirketlerinden Lohmann, Türkiye’deki ilk fabrika yatırımını Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi’nde gerçekleştirdi.
A
lanının dünyadaki en büyük temsilcilerinden olan Almanya kökenli Lohmann, Türkiye’deki ilk fabrikasını hizmete soktu. Bant ve yapıştırma teknolojisi konusunda dünya çapında birçok sektörden farklı markalarla çalışan Lohmann, 2011 yılında açtığı satış ofisi ile
96
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
başladığı Türkiye deneyimini, T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin destekleriyle Kocaeli’nde açılışını gerçekleştirdiği fabrika ile pekiştirdi. Firmanın Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi’nde hizmete soktuğu üretim tesisinin açılış töreni; Lohmann CEO’su Elmar Boeke, Lohmann
EMEA Bölgesi İş Birimi Direktörü Andreas Tanzer ve Lohmann SCEE Bölge Müdürü Markus Koch’un ev sahipliğinde, T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin üst düzey yetkilileri, yerel protokol ve iş dünyası temsilcilerinin katılımları ile gerçekleşti.
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
97
Yarım asırlık çınar Köksan
en büyük 500 şirket arasında Köksan Pet ve Plastik Sanayi, Anadolu’nun en büyük 500 şirketi araştırmasında listeye 21. sıradan girerek önemli bir başarıya imza attı.
T
emelleri 50 yıl önce Asım Kökoğlu tarafından atılan Köksan, ağırlıklı olarak su ve gazlı-gazsız içecek üreticilerine yönelik ambalaj üretimi yapıyor. Sakarya Hendek’de de üretim tesisi bulunan Köksan, üretiminin yarısını ABD ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere 80’in üzerinde ülkeye ihraç ediyor. Dev firmaların tedarikçisi olan Köksan Pet ve Plastik Sanayi, Nestle, Coca Cola, Pepsi, Danone, Sab Miller gibi birçok dev gıda firmasının onaylı tedarikçisi konumunda bulunuyor.
98
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
YATIRIMLAR SÜRECEK Köksan Pet ve Plastik Sanayi’nin kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Asım Kökoğlu, Ekonomist Dergisi tarafından yapılan araştırmanın sonuçlarını değerlendirirken, “Köksan olarak, daha iyi bir geleceğin daha çok yatırım, üretim, istihdam ve ihracatla mümkün olduğuna inanıyoruz. Bu büyüme politikamızın sonucu olarak Ekonomist Dergisi tarafından yapılan Anadolu’nun en büyük 500 firması arasındaki yerimizi 21. sıraya çıkardık. Gaziantep ve ülkemiz adına mutluyuz, gururluyuz. Ülkemizin geleceğine inanıyoruz. Bu doğrultuda da yatırımlarımıza ara
vermeden devam etmeyi planlıyoruz” şeklinde açıklamada bulundu. ARAŞTIRMA NASIL YAPILIYOR? Anadolu’nun en büyük şirketleri araştırmasının 2004 yılında 250 şirketle başlatıldığı kaydedilen haberde, Anadolu ekonomisindeki gelişme ve artan katılım nedeniyle 2010’dan itibaren şirket sayısının 500’e çıkarıldığı bildiriliyor. Anadolu 500’e giren birinci sıradaki şirketin cirosu 5 milyar 89 milyon 761 bin 269 TL olurken, 500’üncü şirketin cirosu ise 157 milyon 395 bin 787 TL oldu. P
LyondellBasell
A. Schulman’ı satın aldı
LyondellBasell, bu satın almayla mevcut potansiyelini ikiye katlayarak otomotiv, inşaat malzemeleri, elektronik eşya ve ambalaj sektörleri gibi büyüyen, yüksek kâr marjı bulunan pazarlara erişimini mümkün kılacak.
D
ünyanın en büyük plastik ve kimya şirketlerinden Hollandalı LyondellBasell, yüksek performanslı plastik kompaund ve kompozitlerin önde gelen global tedarikçisi ABD’li A. Schulman’ı satın alma işlemi tamamlandı. LyondellBasell’in CEO’su Bob Patel, “Bu satın alma, müşterilerimiz için önemli bir değer yaratma ve şirketimizin bu alanda gelecekteki büyümesi için konumlandırma, tamamlayıcı güçlerimize dayanıyor” dedi. LyondellBasell’in polipropilen şirketi ve A. Schulman’ın geniş ve büyüyen pazarlara yönelik müşteri odaklı yaklaşımı ile Gelişmiş Polimer Çözümleri’ni pazara sunacaklarını bildiren LyondellBasell Gelişmiş Polimer Çözümleri ve Küresel Tedarik Zinciri Genel Müdür Yardımcısı Jim Guilfoyle,
“Satınalma işleminin müşterilerimiz ve hissedarlarımız için değer sağlamak için iyi bir pozisyonlama sağlayacağına inanıyoruz. Birçok yenilikçi, özel ürün çözümlerimiz piyasaya ulaşacak” dedi. LYONDELLBASELL’İN GÜCÜ ARTACAK Satınalma, LyondellBasell’in mevcut potansiyelini ikiye katlayarak otomotiv, inşaat malzemeleri, elektronik eşya ve ambalaj sektörleri gibi büyüyen, yüksek kâr marjı bulunan pazarlara erişimini mümkün kılacak. LyondellBasell’in mevcut polipropilen kapasitesi ve A. Schulman kapasitesine ek olarak şunları içerecek: Termoplastik polimerler (Poliolefin ve elastomerlerin avantajlarını bir arada sunan, müşterilerine otomotiv, ambalaj ve inşaat sektörleri için dayanıklı ve esnek
ürünler sunan polimerler) Polibütilen-1 polimerler (sıcaklık dayanımı ve mukavemetini bir arada sunan plastikler, modern su boruları, inşaat malzemeleri ve yeniden kapatılabilir ambalajlarda kullanılan hammaddeler) A. Schulman tarafından üretilerek LyondellBasell’in yeni ürün portföyüne dahil olacak ürünler arasında ise; Kompozit uygulamalar (altyapı, havacılık ve farlar gibi otomotiv uygulamalarında kullanılan hafif, güçlü malzemeler) Toz hammaddeler (kaplamalarda kullanılan özel malzemeler, rotasyonel kalıplama ve diğer teknik uygulamalar) Renklendiriciler (dünya çapında kağıt, boya ve plastik eşyaların üretiminde kullanılan boya ve katkı maddeleri) P PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
99
Küresel Pazarlara açılan kapı
Messe Düsseldorf - Global Gate
İhtisas fuarları portföyü Global Gate, yenilikçi ürünleriyle hızlı büyüme kaydeden plastik ve kauçuk sanayilerine ekonomik açıdan gelişmekte olan bölgelerde eşsiz tanıtım olanakları sunuyor.
M
esse Düsseldorf plastik ve kauçuk sanayilerine yönelik olarak dünyanın farklı noktalarında düzenlemekte olduğu ihtisas fuarlarını Global Gate adı altında toplayarak, ağırlıklı olarak ihracata yönelik faaliyet gösteren bu sanayi sektörleri için dünya pazarlarına açılan bir kapı oluşturdu. Messe Düsseldorf yeni ürün portföyünün oluşumunda yıllardır Düsseldorf’ta düzenlemekte olduğu ve sektöründe dünyanın lider fuarı olarak kabul edilen K Fuarı ile edinmiş olduğu deneyimlerden yararlandı. Global Gate portföyü ile üreticilere gelişmekte olan pazarlara doğrudan giriş yapabilmeleri için cazip tanıtım platformları sunuluyor. Global Gate portföyü için 2018 fuar yılı 23 – 26 Ocak tarihleri arasında Moskova’da gerçekleşen
100
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
interplastica ile başladı. interplastica ve buna paralel olarak gerçekleşen upakovka Processing and Packaging etkinlikleri halen Rusya pazarından ve özellikle de plastik, kauçuk ve ambalaj sektörlerinden alınan olumlu sinyallerin belirgin şekilde güçlenmesine katkıda bulundu. Bu ürünleri kullanan belli başlı sektörlerde görülen gelişme plastik ve kauçuk ürünlere ve aynı zamanda da ambalaj ürünlerine yönelik talebin artmasını sağlıyor. Üreticiler müşterilerinin giderek artmakta olan beklentilerini karşılayabilmek için modern üretim teknolojilerine ve malzemelere yatırım yapıyorlar. 30 ülkeden 900 dolayında katılımcı firmanın temsil edildiği etkinlik sonrasında tüm katılımcı firmalar fuarda ticari açıdan ciddi başarılar kaydetmiş oldukları belirttiler. İhtisas fuarlarına
Rusya’dan ve komşu ülkelerden 24.900 ihtisas ziyaretçisi geldi. Her iki fuar 2019 yılında 29 Ocak – 1 Şubat tarihleri arasında SAO Expocenter/Krasnaja Presnja fuar merkezinde yine eşzamanlı olarak düzenlenecek. Bu yıl Şubat ayında Ahmedabad/ Ghandinagar’da gerçekleşen PLASTINDIA etkinliğine ise 1.800 dolayında katılımcı firma ve 20.000’i aşkın ziyaretçi geldi. Messe Düsseldorf yıllardır Plastindia Foundation ile birlikte çalışıyor ve Overseas Associate sıfatıyla özellikle Avrupa ve Kuzey Amerika’dan gelen katılımcı firmalara destek veriyor. Messe Düsseldorf 2021 yılında Yeni Delhi’de tekrarlanacak olan fuarda yine aktif rol üstlenecek. Hindistan pazarının çok uygun olanaklar içerdiği görülüyor.
Mart ayında düzenlenen plast alger fuarı da çok başarılı geçmiş bulunuyor. Cezayir’de Centre International de Conférences Abdelatif Rahal CIC fuar merkezinde gerçekleşen etkinliğe 220 katılımcı firma ve 5.000’i aşkın ihtisas ziyaretçisi geldi. Cezayir’de görülen hızlı sanayileşme süreci birçok sektörün yanı sıra otomotiv sanayinde de ciddi yatırımlara gidilmesini beraberinde getirmiş ve böylelikle plastik üretim sektörüne yönelik talebin canlanmasını sağlamış bulunuyor. plast alger ve eşzamanlı olarak gerçekleşen printpack alger Afrika’da plastik, baskı, kağıt ve ambalaj sanayileri için çok önemli bir platform oluşturuyor. Bu etkinlikler 9 – 11 Mart 2020 yılında tekrar eşzamanlı olarak yapılacak.Güneydoğu Asya bölgesinde en hızlı ekonomik gelişmeyi kaydeden Vietnam’da plastik ve kauçuk ürünlere yönelik talep olumlu yönde gelişiyor. Messe Düsseldorf gelişmekte olan bu pazarda - en son Mart 2018’de düzenlenmiş olan - Plastics & Rubber Vietnam ile aktif rol oynuyor. ProPak Vietnam ile birlikte düzenlenen bu etkinliğe 31 ülkeden YÜKSEK KATILIM GÖZLENDİ 608 katılımcı firma ve 7.000 dolayında ziyaretçi geldi. Plastics & Rubber Vietnam bundan böyle her yıl dönüşümlü olarak Ho Chi Minh City ve Hanoi şehirlerinde
düzenlenecek. Bir sonraki etkinlik 27 – 29 Kasım 2019 tarihlerinde Hanoi’da gerçekleşecek. interplastica Kazan - Trade Fair Plastic and Rubber ve Tatarstan Oil, Gas & Petrochemical Forum ilk kez 2015 yılında Tataristan’ın Kazan kentinde düzenlenmiş ve çok başarılı olmuştu. Tataristan Özerk Cumhuriyeti Rusya’nın en hızlı gelişen sanayi bölgeleri arasında yer alıyor. Bu bölgedeki zengin petrol ve doğal gaz kaynakları nedeniyle devlet tarafından bunlarla bağlantılı sanayi sektörlerinde ciddi yatırımlar gerçekleştiriliyor. Eylül 2018’de düzenlenen en son interplastica Kazan etkinliği yine çok olumlu yankı buldu. DOLU DOLU SEZON TAKVİMİ Dünyanın en yoğun nüfusa sahip dördüncü büyük ülkesi olan Endonezya’da yüksek satın alma gücü ve gelişen yaşam koşulları tüketim malları sanayinin ve buna bağlı olarak da plastik ve kauçuk talebinin artmasına neden oluyor. Messe Düsseldorf bu ülkede INDOPLAS, INDOPACK ve INDOPRINT ile portföyünde üç güçlü fuara sahip bulunuyor.
Birbirlerini tamamlayan bu fuarlar Eylül 2018’de 360 katılımcı firmayı ve 25.000 dolayında ziyaretçiyi ağırladı. Ziyaretçiler tarafından da beğeniyle karşılanan bu ticari platform 2 – 5 Eylül 2020 tarihlerinde Jakarta’da tekrarlanacak. IRAN PLAST plastik ve kauçuk sanayileri için Iran’da en önemli ihtisas fuarı haline gelmiş bulunuyor. İranlı fuar organizatörü National Petrochemical Company ve Messe Düsseldorf 2015 yılından beri yoğun bir iş birliği içinde bulunuyor. Güçlü bir petrol ve doğal gaz sanayine sahip olan 75 milyon nüfuslu İran’da yatırım malları sektöründe ciddi yatırım açığı olduğu dikkat çekiyor. Özellikle makine ve üretim tesislerine talep duyuluyor. Son olarak Eylül 2018’de düzenlenen ihtisas fuarı, gergin ortama rağmen, çok olumlu yankı buldu. Messe Düsseldorf’un Global Gate Portföyü’nde yukarıda belirtilen etkinliklerin yanı sıra Dubai’de düzenlenmekte olan Arabplast, Guangzhou’da düzenlenmekte olan Chinaplas ve Bangkok’ta düzenlenmekte olan T-Plas fuarları da yer alıyor. Bu etkinlikler 2019 yılında tekrarlanacak. P PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
101
IHI Dalgakıran Turbo Kompresörleri
fabrikası üretime başladı
J
aponya’nın önde gelen teknoloji şirketlerinden Japon IHI Corporation ile Dalgakıran Makine ortaklığıyla 2017 yılında kurulan IHI DALGAKIRAN Makine, Dilovası/Kocaeli üretim tesislerinde büyük bir yapılanmayla üretime geçti. Türkiye’nin tamamında satış ve servis hizmeti sunan IHI DALGAKIRAN, ürünlerini Avrupa, Ortadoğu, Türk Cumhuriyetleri ve Afrika pazarlarına sunuyor. Klasik kompresör teknolojilerine göre yüzde 35’e varan enerji tasarrufu sağlayan IHI DALGAKIRAN Turbo Kompresörleri yüzde 100 yağsız basınçlı hava üretiyor, üretim sırasında basınçlı hava ihtiyacı sık değiştiği için müşterilere özel optimal dizaynlar sunuyor. İleri teknoloji uygulamaları ve dünya çapında pazarlama ağı ile IHI DALGAKIRAN, Türkiye’nin ilk ve tek turbo kompresör üreticisi konumunda bulunuyor. GÖRKEMLİ TÖREN Türkiye’deki istihdamı artırmak ve ithalat oranını düşürmek amacıyla IHI DALGAKIRAN Turbo Kompresörleri 11 Ekim 2018’de görkemli bir törenle Dilovası/Kocaeli fabrikası üretime geçti. Açılış töreninde sırasıyla; IHI DALGAKIRAN Genel Müdürü Yakub Tüfekci, IHI DALGAKIRAN
102
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
CEO’su Kazuo Kobayashi , IHI DALGAKIRAN&DALGAKIRAN Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, Japonya İstanbul Başkonsolosu Norio Ehara, Hideaki ISHIGE–IRM Tepe Yöneticisi (IHI Rotating Machinery Engineering Co., Ltd.) Mr. Masafumi Nagano - IHI Yönetim Kurulu Üyesi (Board Director, Managing Executive Officer, President, Industrial Systems & General-Purpose Machinery Business Area / IHI Corporation), İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan, TİM Başkanı İsmail Gülle ve Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede birer konuşma gerçekleştirdiler. İHRACATA KATKI Kuruluşunun ilk gününden itibaren Endüstri 4.0 kapsamında çalışmalarına devam eden IHI DALGAKIRAN Türkiye’nin ilk ve tek Turbo Kompresör üreticisi konumunda. Türkiye’de üretilen IHI DALGAKIRAN Turbo Kompresörleri, Almanya’dan Çin’e ihracat yapılmakta. IHI DALGAKIRAN Turbo Kompresör üretim tesisini Türkiye’ye kurarak hem ithalat oranını düşürüyor, hem de ülkenin ihracat oranına katkı sağlıyor. Japonya’nın önde gelen teknoloji şirketlerinden
BİLİNÇLİ BİR TOPLUM AYDINLIK BİR GELECEK GÜZEL BİR ÜLKE ve DAHA YAŞANILABİLİR BİR DÜNYA İÇİN AMBALAJ ATIKLARINI KAyNAĞINDA DOĞRU AYRIŞTIRARAK GERİ DÖNÜŞÜME SEN DE DESTEK OL
pagcev pagcev pagevtv pagcev
Japon IHI Corporation ile Dalgakıran Makine ortaklığıyla 2017 yılında kurulan IHI DALGAKIRAN Makine, Dilovası/Kocaeli üretim tesislerinde büyük bir yapılanmayla AR-GE Merkezi olma yönünde ilerliyor. IHI DALGAKIRAN’ın toplam istihdamının %40’ı alanında uzman mühendis kadrosundan oluşuyor. İLERİ TEKNOLOJİ KULLANILIYOR Japon ve Türk mühendislerinin ortak çalışmaları ile Türkiye’de üretilen ilk ve tek turbo kompresör olan IHI DALGAKIRAN Turbo Kompresörleri, demir çelikten otomotive, tekstilden madencilik sektörüne kadar sanayinin birçok alanına hizmet veriyor. Türk ve Japon mühendislerden oluşan IHI DALGAKIRAN AR-GE ekibi öncülüğünde, hizmet verilen her sektörde, farklı basınç ve kapasitelerde T2A, TRA, TRE, T3A ve TRX model IHI DALGAKIRAN Turbo Kompresörler üretiliyor. Klasik kompresör teknolojilerine göre yüzde 35’e varan enerji tasarrufu sağlayan IHI DALGAKIRAN Turbo Kompresörleri yüzde 100 yağsız basınçlı hava üretiyor, üretim sırasında basınçlı hava ihtiyacı sık değiştiği için müşterilere özel optimal dizaynlar sunuyor. P
PAGÇEV, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Ambalaj Atıklarının Yetkilendirilmiş Kuruluşudur PAGÇEV bir PAGEV GERİ DÖNÜŞÜM İKTİSADİ İŞLETMESİDİR
pagcev.org
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
103
一攀眀 最攀渀攀爀愀琀椀漀渀 漀昀 䘀漀漀搀 䄀渀琀椀昀漀最 ⠀䔀唀 愀渀搀 䘀䐀䄀⤀ 圀椀搀攀 爀愀渀最攀 漀昀 一漀渀 䴀椀最爀愀琀椀渀最 匀氀椀瀀 愀渀搀 䄀渀琀椀猀琀愀琀椀挀 昀漀爀 愀氀氀 欀椀渀搀 漀昀 愀瀀瀀氀椀挀愀琀椀漀渀 愀渀搀 瀀漀氀礀洀攀爀猀
Pet Şişeyi dönüştürene bedava metro yolculuğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Geri Dönüşüme Katkı teması ile yürütülen proje kapsamında, içecek kutusunu, İstanbulKart’a para olarak dönüştüren makineler çalışmaya başladı
䘀爀攀猀栀ⴀ䬀攀攀瀀椀渀最 琀漀 瀀爀漀氀漀渀最 猀栀攀氀昀ⴀ氀椀昀攀 昀爀漀洀 嘀攀最攀琀愀氀Ⰰ 一漀渀ⴀ嘀攀最攀琀愀氀 愀渀搀 䐀爀礀ⴀ䘀漀漀搀
䬀䔀䴀倀刀伀 ☀ 䘀刀䤀䰀嘀䄀䴀 夀攀渀椀 椀弁 戀椀爀氀椀ἁ椀洀椀稀 椀氀攀 瀀氀愀猀琀椀欀 瘀攀 愀洀戀愀氀愀樀 甀礀最甀氀愀洀愀氀愀爀渀稀愀 礀攀渀椀 瘀攀 椀渀漀瘀愀琀椀昀 欀愀琀欀 渀攀爀椀氀攀爀椀 猀甀渀甀礀漀爀甀稀⸀
圀栀椀琀攀Ⰰ 戀氀愀挀欀Ⰰ 挀漀氀漀爀攀搀Ⰰ 猀瀀攀挀椀愀氀 攀昀昀攀挀琀猀Ⰰ 戀椀漀搀攀最爀愀搀愀戀氀攀 愀渀搀 䈀伀倀倀 洀愀猀琀攀爀戀愀琀挀栀攀猀
İ
BB tarafından yürütülen Geri Dönüşüme Katkı temalı proje kapsamında metro yolcuları, pet şişe veya alüminyum içecek kutularını Akıllı Geri Dönüşüm Konteynırına attıklarında karşılığında kullandıkları İstanbulKart’larına para yüklenecek. Akıllı Geri DÖnüşüm Konternıylarının ilki İTÜ Ayazağa Metro İstasyonu’nda kullanıma açıldı. Belediyeden alınan bilgiye göre, “Pet şişeni at, İstanbulkart’ını doldur” sloganıyla hizmet vermeye başlayan cihazlar, yakında kentin birçok noktasına yerleştirilecek. Geri dönüşüm cihazları, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile yapılacak iş birliği
neticesinde öncelikle toplu ulaşım araçlarının yoğun şekilde kullanıldığı merkezi istasyonlara konulacak. VATANDAŞTAN YOĞUN İLGİ Ayazağa Metro İstasyonu’na konulan cihaza vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Vatandaşlar, ellerindeki pet şişeyi cihaza atarken, İstanbulkartlarına kontur yüklenmesini sevindirici buldu. Çöplerini çevreyi kirletmemek için cihaza atıp karşılığında da küçük de olsa bir maddi kazanç sağlamalarını olumlu bulan bazı yolcular, aynı uygulamanın; Taksim, Yenikapı, Eminönü ve Mecidiyeköy
gibi kalabalık istasyonlarda da başlatılmasını talep etti. 86 ATIK 1 GEÇİŞ HAKKI KAZANDIRACAK Akıllı Geri Dönüşüm Konteyneri, çöpleri pet şişe ve alüminyum metal kutular olmak üzere 2 grupta topluyor. Konteynerlere 0,33, 0,5 ve 1,5 litrelik pet şişeler ile 0,33 ile 0,5 litrelik metal içecek kutuları atılabiliyor. Çöplerini konteynerlere atan vatandaşlara doğrudan para verilmiyor. Onun yerine kişinin İstanbulkart’ına 2 ile 9 kuruş arasında para yükleniyor. P
唀嘀 匀琀愀戀椀氀椀稀攀爀猀 䤀渀樀攀挀琀椀漀渀 䴀漀甀氀搀椀渀最 吀攀挀栀渀漀瀀漀氀礀洀攀爀猀 䔀砀琀爀甀猀椀漀渀 䄀渀琀椀昀漀最 䄀渀琀椀洀椀猀琀 刀攀昀爀攀猀栀椀渀最 䄀渀琀椀瘀椀爀甀猀 吀栀攀爀洀愀氀 䄀搀搀椀琀椀瘀攀猀 䰀椀最栀琀 䐀椀昀昀甀猀攀爀猀 圀攀氀搀椀渀最 䄀椀搀 䐀爀礀椀渀最 嘀愀瀀漀甀爀 䌀漀爀爀漀猀椀漀渀 䤀渀栀椀戀椀琀漀爀 䠀礀搀爀漀瀀栀椀氀椀挀 䠀礀搀爀漀瀀栀漀戀椀挀 伀搀漀甀爀 䐀攀愀挀琀椀瘀愀琀漀爀 刀椀瀀攀渀椀渀最 䤀渀栀椀戀椀琀漀爀 一漀渀ⴀ瘀攀最攀琀愀戀氀攀 䄀搀搀椀琀椀瘀攀猀 伀砀漀ⴀ搀攀最爀愀搀愀戀氀攀 䄀搀搀椀琀椀瘀攀猀 䈀伀倀倀 䴀愀猀琀攀爀戀愀琀挀栀攀猀
刀攀氀攀愀猀攀 愀搀搀椀琀椀瘀攀猀 䄀渀琀椀猀氀椀瀀 愀渀搀 䌀氀椀渀最 䄀渀琀椀ⴀ猀挀爀愀琀挀栀 唀嘀 䘀椀氀琀攀爀猀 昀漀爀 倀愀挀欀愀最椀渀最 伀砀礀最攀渀 䄀戀猀漀爀戀攀爀猀 䘀漀漀搀 䄀渀琀椀昀漀最 匀氀椀瀀 一漀渀ⴀ洀椀最爀愀渀琀 䄀渀琀椀ⴀ戀氀漀挀欀椀渀最 䄀渀琀椀ⴀ戀氀漀挀欀椀渀最 匀氀椀瀀 䄀渀琀椀ⴀ猀琀愀琀椀挀 倀攀爀洀愀渀攀渀琀 䄀渀琀椀ⴀ匀琀愀琀椀挀 䰀愀猀攀爀 䴀愀爀欀椀渀最 䈀愀挀琀攀爀椀漀猀琀愀琀椀挀猀 愀渀搀 䈀愀挀琀攀爀椀漀猀琀愀琀椀挀猀 愀渀搀 䄀渀琀椀 䐀甀猀琀ⴀ洀椀琀攀 䄀渀琀椀挀漀氀氀愀瀀猀攀 愀渀搀 倀爀漀挀攀猀猀 䄀椀搀 䌀氀攀愀渀椀渀最 䘀漀愀洀椀渀最 䠀愀氀漀最攀渀愀琀攀搀 䘀氀愀洀攀 刀攀琀愀爀搀攀渀琀 䠀愀氀漀最攀渀愀琀攀搀ⴀ䘀爀攀攀 䘀氀愀洀攀 刀攀琀愀爀搀攀渀琀
䬀攀洀瀀爀漀 䬀椀洀礀愀猀愀氀 䴀愀搀搀攀氀攀爀 瘀攀 䐀弁 吀椀挀⸀ 䄀⸀币⸀
104
吀攀氀㨀 ⬀㤀 ㈀㘀 㐀㘀 ㌀㐀 㐀㤀 欀攀洀瀀爀漀䀀欀攀洀瀀爀漀⸀挀漀洀⸀琀爀 眀眀眀⸀欀攀洀瀀爀漀⸀挀漀洀⸀琀爀 PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
105
PAGEV’İN ÜYELERİNE SAĞLADIĞI AVANTAJLAR PAGEV, üyelerinin ihtiyaç ve taleplerini dikkate alarak yüklendiği misyonu aşağıdaki faaliyetleri yerine getirerek yürütür.
1 2 3 106
Devletin, sektörümüzü destekleyici politikalar oluşturmasında yardımcı olur.
4
Plastik sektörünün bir bütün olarak rekabet gücünün arttırılmasına ve plastik sektörümüzce yaratılacak katma değer ve istihdamın, yabancı ülkelere değil, kendi ülke ekonomimize kazandırılmasını sağlayacak çalışmalar yapar.
5
Sektörümüzün sorunlarını ve çözüm önerilerini, yazılı ve görsel medyayı kullanarak tüm kamuoyuna duyurmaya azami gayret sarf eder.
6
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
Her yıl Tüyap-PAGEV iş birliği ile düzenlenen PlastEurasia Fuarı’na üyelerine özel indirimli standlı katılım imkanı sağlar.
7 8 9 10
Üyelerinin değişen koşullara uyum sağlaması amacıyla, üyelerce ihtiyaç duyulan eğitim faaliyetlerini organize eder.
Sektörümüzün bazen bir bütün, bazen de özel sorunları, yazılan raporlar ve bizzat Bakan düzeyindeki görüşmelerle dile getirir.
Sektörümüzle ilgili yurt içi ve yurt dışı sempozyum ve toplantılara iştirak eder.
Internet sayfasında sektöre yönelik raporları ve verileri yayınlar.
11 12 13 14
PAGEV, üyelerinin ileri teknoloji imalat kabiliyetlerini dış dünyaya tanıtmak ve üyeleri arasında iletişim kurmak amacıyla faaliyetlerde bulunur PAGEV Yönetim Kurulu Üyeleri, TOBB, ITO, ISO, TTGV gibi sektörümüzle ilgili kurumlarda aktif görevler alarak, sektörümüzün sorunlarını ve çözüm önerilerini değişik platformlara taşır.
Sektörün yasayla kurulmuş en üst kuruluşu olan TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisi’nin Başkanlığını yürütür.
Plastik sektörünün imajını güçlendirecek, çevre bilincini geliştirmek ve sosyal sorumluluk projeleri’ne katkıda bulunmak için projelerin hazırlanıp uygulanmasını sağlar.
PAGEV üyelik başvurusu için: +90 212 425 13 13
Üyelerinin, yurt içi ve yurt dışı uluslararası fuarlara daha uygun şartlarla katılımı amacıyla fuar firmaları ile anlaşmalar yapar, uygun görülen fuarlara info stand ile katılır ve üyelerinin eriştiği ileri imalat teknoloji kabiliyetlerini tanıtır.
Her yıl düzenlediği “Plastik Endüstri Kongresi”, ‘‘Uluslararası Plastik Ambalaj Teknolojileri’’ve belli zamanlarda bizzat organize edeceği veya iş birliğinde bulanacağı seminer ve eğitimlere üyelerimizin ücretsiz veya indirimli katılmalarına olanak tanır. PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
107
MAKALE GENE GRANATA
EKLEMELİ İMALATA BAŞLAMADAN SİZİ NELERİN BEKLEDİĞİN BİLİN İmalat simülasyonları, eklemeli imalat sürecini başından sonuna gözler önüne seriyor. Üçboyutlu yazıcı teknolojisi, imalat sektörünün diğer alanlarında olduğu gibi kalıp, döküm ve takım ala-nında da hızla yaygınlaşıyor. Soğutma kanallı kalıp insertleri, kalıp tamiri, hızlı prototip ve köprü imala-tı, teklif ve onay süreçleri için üçboyutlu yazıcıyla maket hazırlama gibi amaçlar için eklemeli imalata geçenler, bunun önemli bir gelişme olduğunda hemfikir. Ancak metal katlamalı, toz yataklı ve püskürtmeli teknolojiler henüz yeni sayıldığı için bazı zorluklar söz konusu. Lazer geçiş hızı ve ışın kuvveti, malzeme besleme hızı ve gaz debisi gibi parametreler deneme-yanılma yöntemiyle ağır ağır ortaya çıkıyor. Üç boyutlu yazıcıyla kullanılan hammaddelerin ve tozların davranışları da bu şekilde. Tasarımcılar ve mühendisler yeni teknolojileri
108
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
en iyi şekilde kullanmayı çöz-dükçe, eklemeli imalatla üretilmiş parça geometrileri devamlı değişiyor. Isıya bağlı iç stresten ötürü çarpılma, kimi zaman imalat sırasında çökme görülmemiş şeyler değil. Parça 3B yazıcıdan çıktıktan sonra ise delikleri doldurup yamamak, kritik yüzeylerde perdah gibi sebeplerle ikinci bir imalata sokulması gere-kebiliyor. Daha da fenası, CNC tezgahında olduğu gibi imalat halindeki parçayı gözlemleme imkanı da yok. Bu nedenle makine sahipleri, programcıları ve operatörleri başlatma düğmesine basmadan önce karşılarına ne çıkacağını bilebilmeyi, imalat sürecini baştan sona takip edebilmeyi çok önemsiyor. Bunu yapmanın en iyi yolu, imalat simülasyon yazılımı kullanmak.
SİMÜLASYON İHTİYACINI BELİRLEME Kimilerine göre, imalat simülasyonunun tek işlevi çatışma noktalarını belirlemek olduğu ve eklemeli imalat sürecinde yeni malzeme hep en üst kata yerleştirildiği için, konvansiyonel imalat sistemlerinde görülen çatışma potansiyeli bu teknolojide yok. Bu söylenenler bazı eklemeli makineler için geçerli olsa da, gerçekler bununla sınırlı değil. Metal bazlı eklemeli makinelerde üretim hızı çok düşük olabiliyor. Bir parçanın basımına onlarca, belki yüzlerce saat harcadıktan sonra, tasarım sürecindeki bir ihmali, bir parametrenin yanlış girildiğini veya aslında bam-başka bir parça yapılması gerektiğini fark etmek mümkün. Bundan başka, bir parçayı eklemeli imalatla üretmek mi daha hızlıdır, konvansiyonel imalatla üretmek mi sorusu gündemde. İmalathanenizin bu soruyu kendine güvenerek ve doğru cevaplayabilmesi için, önceden daha iyi maliyet analizi yapılması gerekiyor. Pahalı makinelerinizi doğruca geri dönüşümü boylayacak bir parça için saatlerce gereksiz çalıştırıp para israf etmeden önce, birkaç dakikanızı ayırarak imalatın nasıl sonuçlanacağını ayrıntılı olarak görmek is-temez miydiniz? Simülasyon aynı zamanda parçanın “bitmiş haliyle” son kez gözden geçirilebilmesini de sağlıyor. Bir soru varsa parametrelere bakabiliyor veya müşteriye danışabiliyorsunuz, böylece sonradan çok zor bir telefon konuşması yapmaktan da kurtulmuş oluyorsunuz.
YENİ BİR AŞAMA İmalathanenizde bugüne kadar konvansiyonel imalat simülasyonu yazılımı kullanmaya başlamış olmanız gerekir. Bu durumda, hazırlamış olduğunuz çizime makinenizin ne tepki vereceğini belirlemenin en iyi yolunun, doğrudan makineyi yönetecek G kodunu simüle etmek olduğunu biliyorsunuzdur. Postprocessing sırasında minik bir arızadan ötürü kesim ucu parçanın içine gömülecek mi görebiliyorsunuz. Yarıklar ve çapaklar, gereksiz makine hareketi ve yanlış imalat değeri olarak eksiksiz karşınıza çıkıyor. Aynı avantajlardan eklemeli imalat sırasında da yararlanabilirsiniz. İçinde boşluklar veya üstünde çapak kalacak, tasarım amacına uygun olmayacak parçalar hemen görülebiliyor. Lazer kullanımı sırasında gaz debisi, watt ve toz püskürtme değeri gibi konularda tahmin yürütmek zorunda kalmıyorsunuz. Üretim kayıtlarınızı tüm ayrıntılarıyla saklayarak arşivleyebiliyor veya bir hata meydana gelmişse takibi için kul-lanabiliyorsunuz. NC programını, makine tipini (eklemeli veya çıkarmalı) ve NC kod bloğunu birkaç tık-lamayla görebiliyorsunuz. Hibrid eklemeli makine kullanılıyorsa simülasyonun başka yararları da var. Parçaya metal eklenip çıkarı-lırken çatışma tespiti yine önem kazanıyor. İmalat sürecini baştan sona sanal olarak izleyebiliyorsunuz. İstediğiniz noktada durdurup başlatabiliyor, geri veya ileri sarabiliyor, sorunlu bölgelere yakından baka-rak hibrid eklemeli makine programının her bir aşamasını görselleştirebiliyorsunuz.
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
109
MARKANIZ HEDEFİNE ULAŞSIN! FİLM
F OTO
MAKALE GENE GRANATA
TA S A MED
İLERİYE BAKARKEN Belki henüz hazır değilsiniz ve sizin için yepyeni bir üretim teknolojisine milyonlar yatırma düşüncesi geceleri uykunuzu kaçırıyor. Simülasyon sayesinde belirsizlikler ortadan kalkıyor. Eklemeli ve hibrid imalat makinelerinin çoğu için simülasyon yazılımları mevcut. Üçboyutlu modelinizi bağlayıp NC kodu-nuzu yazdığınız gibi işe başlıyorsunuz. Hesabınızdan bir kuruş çıkmadan önce üretim hızınızı ve imalat kabiliyetinizi eksiksiz öğrenmiş olabilirsiniz. Bir adım ileriyi düşünelim. Diyelim yeni bir makineniz var ama eklemeli üretilmiş kalıplara ve parçalara nasıl fiyat vereceğinizi kestiremiyorsunuz. Simülasyon ile üretim sürelerini, malzeme kullanımını, enerji tüketimini ve diğer konuları öğrenirken sorunlu alanları keşfedebilirsiniz. Farklı imalat stratejilerini de-neyip size en uygununu bulabilirsiniz. Böylece hangi parçaları baskı, hangilerini imalat yoluyla yapacağı-nızı öğrenirsiniz. Üretim sürecinin balından sonuna her aşamadaki karar noktalarını görebilir, eklemeli ve çıkarmalı süreçleri, ikinci imalat ve imalat sonrası tamamlama işlemlerini görselleştirebilir, pahalı hatalardan kaçınabilirsiniz. 110
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
ESKİ ALIŞKANLIKLARI TERK EDİN Belki içinizden şöyle diyorsunuz: “Biz bu işi 30 yıldır yapıyoruz. Kalıp üretme tekniklerimizi binbir emek-le (belki çileyle) bugünkü haline getirdik. Hâlâ hızla gelişmekte olan, pahalı, makinesini çok az kişinin kullanabildiği bir teknolojiye geçip neden düzenimizi bozalım?” İlk kağıtlı NC makineler vitrinlere çıktığında da aynı sözler söylenmişti. Belki o zaman da bu teknolojiyi hemen benimsememiştiniz, ama şimdi CNC’siz bir dünya hayal edebiliyor musunuz? Aynısı eklemeli üre-tim için de söylenecek ama bu tahminimizden de çabuk olacak. Bu teknolojiyi, daha iyi parçaları daha hızlı ve daha düşük maliyete üretmek için ne zaman ve nasıl kullanacağını en çabuk çözenler, başarının çıtasını koyacak. İmalat simülasyonu, CNC eklemeli ve hibrid makinelerde üçboyutlu basımı çok daha güvenli ve kolay hale getiriyor. Gözü kara olanlar içinse, imalat sürecinin bütününü çok daha verimli ve kârlı kılıyor. Bu noktaya kadar gelmişsiniz, neden bir adım daha atmayasınız? Haydi simülasyona! P
MEDYA SATIN ALMA Marka bilinirliğini arttırmak için ulusal ve uluslararası tüm mecralarda firmanızın temsil edilmesi ve planlı satın alma hizmetleri
ĞR
AF
RIM
YA
TASARIM HİZMETLERİ
FOTOĞRAF ÇEKİMİ
TANITIM FİLMLERİ
Kreatif becerileri yüksek ekibimiz ile kurumsal kimlik oluşturma, masa üstü yayıncılık ve tüm çizgi altı tasarım hizmetleri
Profesyonel stüdyo ortamında ürün çekimi, dış mekan, organizasyon ve CEO imaj fotoğraf çekimi hizmetleri
Tanıtım filmi, belgesel, TV reklam ve 3D animasyon yapımlar, kongre ve organizasyon çekimleri için prodüksiyon ve postprodüksiyon hizmetleri
www.cacaajans.com
+90 554 740 19 16 PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
111
MAKALE
GÖLLERDE, NEHIRLERDE VE DENIZLERDE TEKNECILIĞIN KOMPOZITLERE ETKISI
DALE BROSIUS IACMI, İLERI KOMPOZIT ÜRETIMI İNOVASYON ENSTITÜSÜ
Plastik Sektörü Derneği, yıllık olağan Takviyeli Plastikler ve Kompozitler Konferansı’nı Şubat 1987’de ABD’nin Cincinnati kentinde gerçekleştirmişti. Amerikan Kompozit Üreticileri Birliği’nin Kompozitler Fuarı ve bugünkü CAMX etkinliğinin atası olan bu konferans, zamanında ABD’nin bir numaralı fiberglas kompozit fuarıydı (SAMPE ise ileri kompozitler için ayrı bir etkinlik düzenlemekteydi). O konferans boyunca her akşam yemeğinden sonra, Dow Chemical’dan iş arkadaşlarım ve bazı müşterilerimizle ESPN kanalını gösteren bir bar bulup America’s Cup yat yarışı finalini Avustralya’nın Fremantle kentinden canlı izledik. Avustralyalı ve Amerikalı finalistlerin gövdeleri kompozit değil ahşap ve alüminyum olsa da, o hafta ekran başından ayrılamadık. Bundan dört yıl önce, 1983’te, Avustralya’nın Perth Yat Kulübü’ne mensup Australia
112
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
Kompozitler o zamandan beri America’s Cup yarışlarında kilit rol oynuyor. Yarışlar bugün “zengin eğlencesi” olmaktan çıkıp Formula 1 yarışlarına daha çok benzemeye başladı. Yüksek modülasyonlu karbon fiber kullanılan tekneler, güvenlik konusunda kılı kırk yararken beklenenden sert denizler veya kuvvetli rüzgarların hesaba katılmamasının olası sonuçlarına da direnmek zorunda. Kompozit tabanlı yat tasarım ve üretim tesisleri, ABD’nin Rhode Island eyaleti, Yeni Zelanda, Fransa’nın batı kıyısı, hatta Cenevre Gölü gibi önemli noktalarda büyük değişimler geçiriyor. Aslında kompozitler uzun zamandır teknelerde kullanılmaktaydı; asıl şaşırtıcı olan, America’s Cup yarışlarına bu kadar geç girmesidir. Bilinen ilk fiberglas gövde 1937 yılında üretildi. Fiberglas teknelerin ticari ölçekte üretimi 1950’lerde önce küçük sandallarla, ardından daha büyük sürat tekneleriyle ve yelkenlilerle devam ederek, 1960’lardan sonra denizciliği dünyanın en büyük fiberglas piyasası
haline getirdi. Zamanla otomotiv ve rüzgar enerjisi sektörlerinin gerisinde kalsa da, büyük ebatlı fiberglas üretimi, jel kaplama, izoftalik polyester reçineleri, çoğul eksenli büzüşmez kumaşlar ve gövde çekirdeği malzemeleri gibi alanlarda elde edilen ilerlemelerin büyük bölümünü denizcilik sektörüne borçluyuz. Açık kalıp teknikleri ve stirenle ilgili kaygılar, uçucu organik bileşik miktarı düşük reçineler ve kapalı kalıpta vakumla şekillendirme tekniklerinin büyük yat gövdelerinde bile kullanılabilmesini sağladı. Bu ilerlemeler farklı sektörlerde de kendilerine yer bulup rüzgar türbini kanatlarının, köprü güvertelerinin, korozyona dirençli depoların ve dış cephe kaplamalarının üretimini iyileştirdi. Örneğin düşük sıcaklıkta sertleşen emprenyeler, özellikle denizcilik sektöründe kullanılmak üzere geliştirildi. Birçok fiberglas yelkenli ve yatta kullanılan uzun, sağlam ve hafif karbon fiber direkler ise uzay araçlarına kullanılabilecek nitelikte.
II adlı tekne yarışı kazanarak bir sonraki yarışa ev sahipliği yapma hakkını elde etmişti ve ABD’li katılımcıların 1851’den beri süren yenilmezliğine son vermişti. Meşhur “kanatlı salması” ile tekne diğerlerinden daha dar açılarla dönebilmiş, yelkencilikte teknolojik yenilikler çağını başlatmıştı. 1987 yılında ise, kaptan Dennis Conner’ın salma biçimi ve karina yüzeylerinde tasarım yeniliklerine giderek kupayı tekrar ABD’ye kazandırma çabalarını izledik. Ama o yılki America’s Cup serisinde bir başka dönüm noktası daha yaşanıyordu: Yarış tekneleri arasındaki ilk kompozit (fiberglas da olsa sonuçta kompozit) gövdeye sahip Yeni Zelanda teknesi, eleme turu mantığındaki Louis Vuitton Kupası’nı kazanmaya kadar ilerlemiş, son aşamada Connor’ın alüminyum gövdeli teknesine yenik düşmüştü. Kupayı kazanamadıysa da kompozit malzemelere kapı açılmış oldu.
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
113
MAKALE DALE BROSIUS IACMI, İLERI KOMPOZIT ÜRETIMI İNOVASYON ENSTITÜSÜ
114
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
ABD’nin Chicago kentinde kurulu Ulusal Denizcilik Üreticileri Birliği’nin mayıs ayında yaptığı bir açıklamaya göre, eğlence amaçlı tekne piyasası 2017’de son 10 yılın rekorunu kırarak 262.000 adetten fazla sürat teknesi satışına ulaştı. Bu teknelerin büyük bölümünün güverte, gövde ve iç döşemesinde kompozitler kullanılıyor. superyachts.com adlı web sitesine göre, dünyada 24 metreyi aşkın uzunlukta 500’den fazla tekne yapım aşamasında. Boyu 40 metreye kadar olan yatların önemli bir bölümünün hem gövdeleri hem güverteleri fiberglas, karbon fiber ya da cam/karbon hibrid kompozitlerden üretiliyor. Geçen yıl Bermuda’da koşulan America’s
Cup yarışını kazanan Emirates Yeni Zelanda takımı, unvanını Mart 2021’de Auckland’da yapılacak yarışta korumak için mücadele verecek. New York Yat Kulübü tarafından geliştirilen 75 fitlik tek gövdeli tekne ise, özel tasarlanmış kanatçıklarıyla yollu giderken su yüzeyinin üstüne yükselerek rekabeti kızıştırmayı hedefliyor. Rhode Island’da üretilen teknede, ileri kompozitler büyük yer tutmakta. Ancak diğer ülkelerden yarışmacıların niyeti de farklı değil. Yarışlar bir kez daha güney yarımkürede düzenleneceği için, Amerika’daki canlı yayınların çok geç saatlerde yapılabileceğinin farkındayım. Ama ben ekran başında olacağım. P
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
115
MAKALE ÖZGÜR ALİOĞLU AUSTROTHERM GENEL MÜDÜRÜ
EVEP 2017-2023 HEDEFLERİ DOĞRULTUSUNDA ISI YALITIM KALINLIKLARI EN AZ 2 KAT ARTMALI Enerji maliyetlerinin ekonomiye olan yükünün hafifletilmesi, enerjide arz güvenliğinin sağlanması, dışa bağımlılıktan kaynaklanan risklerin azaltılması, düşük karbonlu ekonomiye geçiş ve çevrenin korunması gibi ulusal stratejik hedeflerimiz dikkate alındığında, enerji verimliliği ve paralelinde enerji tasarrufu ülkemiz için tüm paydaşların üzerlerine düşen iş ve sorumlulukları eksiksiz olarak, dikkatle ve ivedilikle ele alması gereken en önemli konuların başında gelmektedir. Bu doğrultuda ilgili stratejik hedeflerin belirlenmesi, yol haritasının oluşturulması ve disiplinler-paydaşlar arasındaki koordinasyonun ve iş birliğinin sağlanması amacıyla, 2007 yılında yürürlüğe giren Enerji Verimliliği Kanunu ile başlayan dönüşüm sürecinin sürdürülebilirliğinin temini için, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü” tarafından hazırlanan ve yürütülecek olan “Ulusal EVEP 2017-2023 (Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı)” 1. Bina ve Hizmetler 2. Enerji 3. Ulaştırma 4. Sanayi ve Teknoloji 5. Tarım olmak üzere 5 ana kategoride tanımlanan eylemler ile, 2023 yılında Türkiye’nin birincil enerji tüketiminin %14 azaltılması hedeflemektedir. Isı Yalıtımı sektörü, her ne kadar sunduğu ürün ve hizmetler açısından bakıldığında EVEP kapsamında ele alınan 5 ana kategori için de çözümler üretse de, hem birincil enerji yoğunluğu, hem nihai enerji yoğunluğu ve hem de enerji verimliliği indeksleri açısından değerlendirildiğinde, “Bina ve Hizmetler” kategorisinde yarattığı etkinin, çok çok daha fazla olduğu ve önem arz ettiği görülmektedir.
116
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
Türkiye’de bina sektörü son yıllarda hızla gelişmekte olup sektörün nihai enerji tüketimi 2000 yılında 19,5 MTEP iken %66 artarak 2015 yılında 32,4 MTEP değerine ulaşmıştır. Yıllık ortalama %4,4 enerji talep artışı gerçekleşen bina sektörünün nihai enerji tüketimindeki payı ise %32,8 değerine ulaşarak sanayi sektörünün de önüne geçmiştir (Şekil 1)
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye’de 2017 yılı itibariyle 9,1 milyon adet bina bulunmakta olup bu miktarın yaklaşık %87’sini konut nitelikli binalar oluşturmaktadır. Hane sayısı ise 22 milyonun üzerindedir (2000 yılı TÜİK bina sayımı istatistikleri ile yıllık yapı kullanım izni istatistiklerinden faydalanılmıştır). Yapı kullanma izni istatistiklerine göre Türkiye’nin bina stokuna her yıl 100.000’den fazla yeni bina eklenmektedir. Bugün gelişmiş ülkeler sıfır enerjili konutlar, çevre dostu pasif evler gibi konseptlere yönelmiş durumdadır. Türkiye’deki binaların tümünün, daha az enerji harcayıp fosil yakıt tüketimini azaltan ısı yalıtımlı, çevre dostu bir yapıya kavuşması gereklidir. İZODER adına ECOFYS tarafından hazırlanan Türkiye için “U-Değerleri Haritaları” (U: Isı Geçiş Katsayısı) Raporuna göre ülkemizde yürürlükte olan mevcut U değerlerinin TS 825’de yer alan değerlerden büyük ölçüde daha iddialı seviyelere çekilmesi ile Isı Yalıtım sektörü
bu hususta maliyet etkin çözümler üretebilecektir. Isı Yalıtım Malzemeleri açısından bakıldığında • “U-Değeri” (Isı Geçiş Katsayısı) basit bir anlatımla “R-Değeri” (Isıl Direnç) ile ters orantılıdır. Yani ısı geçiş miktarının düşürülebilmesi için ısı yalıtım malzemesinin ısı geçişine olan direnci artırılmalıdır. • “R-Değeri” (Isıl Direnç) ise “λ-Değeri” (Isı İletim Katsayısı) ile ters ve “d-Değeri” (UYGULANABİLİR KALINLIK) ile doğru orantılıdır. Yani ısı geçişine olan direncin artırılabilmesi için ısı yalıtım malzemesinin ısı iletim özelliği düşürülmeli ve/veya kullanım kalınlığı artırılmalıdır.
Buradan da görülebileceği üzere, “U-Değeri”nin (Isı Geçiş Katsayısı) düşürülebilmesi, en az kullanılan ısı yalıtım malzemesinin “λ-Değeri” (Isı İletim Katsayısı) kadar, “d-Değeri”ne yani UYGULAMA-UYGULANABİLİR KALINLIĞI’na da bağlıdır. Daha kalın kullanılmadığı ya da uygulanamadığı taktirde, kullanılan ısı yalıtım malzemesinin “λ-Değeri”nin (Isı İletim Katsayısı) ısı yalıtımı ve enerji tasarrufuna etkisi sınırlıdır. Bu sebeple ısı yalıtım malzemelerinin hem “λ-Değeri” (Isı İletim Katsayısı) düşük olmalı, hem de “d-Değeri” (UYGULANABİLİR KALINLIK) yüksek olmalıdır. Piyasaya arz edilen ısı yalıtım malzemelerinin “λ-Değeri” (Isı İletim
Katsayısı) verilerinin birbirlerine yakınlığı dikkate alındığında, hangi ısı yalıtım malzemesi kullanılırsa kullanılsın, kullanılan ısı yalıtım malzemesinin UYGULAMA KALINLIĞI’nın artırılması, MaliyetPerformans analizi açısından bakıldığında da tek ve çok çok daha etkili ve verimli bir yöntem olarak ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple Ulusal EVEP 2017-2023 hedefleri doğrultusunda etkili ve sonuç alıcı bir yol izlenebilmesi için Isı Yalıtımı Politikamız, hangi ısı yalıtım malzemesi kullanılırsa kullanılsın, kullanılan Isı Yalıtım Malzemesi’nin Kalınlığı’nın artırılması stratejisini ana hedef olarak benimsemelidir. Ülkemizdeki ısı yalıtımıyla ilgili yasal düzenlemeler 14 Haziran 2000 tarihinden sonra yapılan binaları kapsamaktadır. Mevzuatların yayımlandığı tarihten günümüze kadar yapılan tüm konutların tam anlamıyla mevzuat çerçevesinde yalıtıldığı varsayılsa dahi hala binalarımızın yaklaşık %80’ninin enerji verimliliği ile ilgili yasal düzenlemelerin kapsamının dışında olduğu ifade edilebilir. Dolayısıyla ECOFYS tarafından hazırlanan rapor sonucuna paralel olarak Türkiye’de enerji verimliliği açısından, mevcut bina stoğunun iyileştirilmesinin kritik öneme haiz olduğu ortaya çıkmaktadır. Türkiye Isı Yalıtım sektöründe birinci evrenin yani “ülke kamuoyunda ısı yalıtımının önemi ve sunduğu faydaya dair bilincin oluşması” evresinin tamamlandığı söylenebilir. İkinci evrede ise artık sektör tarafından tüketiciye ve kamuoyuna, üst seviyede verimli ısı yalıtımı sistemlerine nasıl sahip olabileceklerinin daha yüksek sesle anlatılması gerekmektedir. Bu noktada, “Isı Yalıtım Kalınlıklarının Artırılması” en
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
117
MAKALE ÖZGÜR ALİOĞLU AUSTROTHERM GENEL MÜDÜRÜ
etkin, efektif ve verimli çözüm olarak ortaya çıkmaktadır. Avrupa ülkelerinde yaklaşık 11 cm’ler civarında olan ortalama Isı Yalıtım Levhası kalınlıkları ülkemizde ne yazık ki 4,5 cm mertebelerindedir. Avrupa ülkelerinde de ısı yalıtım levhaları, ülkemizde olduğu gibi düşük kalınlıklarda uygulanmaya başlanmış, bu düşük ısı yalıtım kalınlıkları kimi ülkelerde 5 sene, kimi ülkelerde de 10 sene aynı seviyelerde seyretmiş, ancak kamuoyunda yaratılan farkındalık ve sektör paydaşlarının aldıkları ortak aksiyonlar sonucu, tıpkı ekonomideki “Orta Gelir Tuzağı“nda olduğu gibi, ısı yalıtımındaki “Orta Kalınlık Tuzağı“ndan kurtulamayı başarabilmişlerdir. Tabii ki ısı yalıtım kalınlıkları ile ilgili bir anda Avrupa ortalamalarına ulaşılması beklenmemeli. Ancak bununla birlikte santim santim dahi olsa sağlanacak artışlarla bile, mevcut kalınlıklarla yapılan ısı yalıtım sistemlerine kıyasla her sene %20 ’lere varan verim artışı sağlanabilir. Amaç orta vadede, 2023 yılına kadar ülkemizde uygulanan ısı yalıtımı kalınlıklarını en az 2 kat
118
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
artırmak olmalıdır. Beklentimiz, üretimi çeşitli devlet destekleri kapsamında olan ısı yalıtım ürünlerinin tüketimlerinin de gerekli mevzuat değişiklikleri ve devlet teşvikleri ile desteklenmesi ve bu sayede tüketicilerin, daha verimli ısı yalıtım ürünlerini kullanabilmelerinin önünün açılmasıdır. Bu noktada, bir çoğu Ulusal EVEP’de de yer alan, en etkili ve çabuk sonuç alınabilecek bazı aksiyonlar, 3 ana gurup altında şu şekilde sıralanabilir. 1.Isı Yalıtımı Uygulamalarında Karar Alma ve Hayata Geçirme Süreçlerini Hızlandıracak Hukuki ve Kanuni Altyapının Düzenlenmesi a. Apartman Yönetimlerinin Isı Yalıtımı Projeleri ile ilgili karar alım sürecinin, genel kurul salt çoğunluğu ile sağlanabilmesine imklan tanıyacak şekilde Kat Mülkiyeti Kanunu’nda değişiklikler yapılması. b. Isı Yalıtımı Projelerinden elde edilen enerji tasarruflarının, projelerin finansmanında teminat olarak kullanılabilmesinin sağlanması.
2. Enerji Kimlik Belgesi (EKB) Sahipliğinin Teşvik Edilmesi a. Daha önce 01.01.2020 tarihine ertelenen mevcut binalar için EKB sertifikasyonu zorunluluğunun kesinlikle ve mutlak suretle tekrar ertelenmemesi. b. EKB Enerji verimliliği seviye ve sınıflarına bağlı olarak enerji dağıtım ve/veya tedarik şirketlerinin farklı enerji birim fiyat uygulamasına yönelik yasal altyapının oluşturulması. c. Mevcut mevzuat uyarınca yeni ve satın alınacak/kiralanacak binaların C olan asgari enerji performans sınıfının B veya A sınıfına yükseltilebilmesi için yapılacak yatırımların özendirilmesi ve bu doğrultuda bina sahiplerine doğrudan ya da dolaylı destekler sağlanması. 3. Isı Yalıtımı Projeleri için Finansman Modellerinin Geliştirilmesi a. Enerji dağıtım ve/veya tedarik şirketlerine yıllık olarak ülkenin enerji verimliliği hedefleri ile uyumlu şekilde ve pazar payları nispetinde yükümlülükler tanımlanması, yükümlü şirketlerin, yükümlü oldukları enerji tasarrufunu gerçekleştirebilmek için müşterileri ile birlikte Isı Yalıtımı ve enerji verimliliği projeleri hayata geçirmelerinin ve bu proje maliyetlerini enerji faturaları vasıtasıyla uzun vadede müşterilerine yansıtmaları ve tahsil etmelerinin sağlanması. b. Yükümlülüklerini yerine getiremeyen şirketlerin, eksik kalan yükümlülükleri karşılığı bedel uyarınca, oluşturulacak “Ulusal Enerji Verimliliği Finansman Mekanizması”na katkı sağlamaları ve bu mekanizma vasıtasıyla enerji verimliliği projelerinin desteklenmesi. c. Isı Yalıtımı Projeleri için gerçekleştirilecek uygulamalara yönelik düşük faizli ve uzun vadeli kredi imkanlarının gerek devlet gerekse de özel sektör bankaları vasıtasıyla sağlanması. d. Kredi faizlerinin EKB sınıfları uyarınca kademelendirilmesi ve daha verimli
uygulamara çok çok daha uygun şartlarda farklı kredilendirme imkanlarının sunulması. e. Bu krediler üzerindeki KKDF ve BSMV gibi dolaylı ve direk vergi yüklerinin azaltılması, dosya masrafı ve benzeri maliyetlerin ortadan kaldırılması ve kredi miktarının belirli bir bölümünün “Ulusal Enerji Verimliliği Finansman Mekanizması” vasıtasıyla karşılanması. f. Isı Yalıtımı Projelerine ve malzemelerine yönelik vergi indirim veya muafiyetlerinin sağlanması. g. Isı Yalıtım Malzemesi üreticilerinin imzalayacakları bir “Niyet Dökümanı” çerçevesince, daha verimli Isı Yalıtımı ürünlerinin satışında özel iskonto oranları uygulaması ve bu sayede tüketiciye yansıyan maliyetin düşürülmesi ile yapılacak yatırımların özendirilmesi. Ülke genelinde enerji verimliliğinin iyileştirilmesi için doğru ve tutarlı politika ve önlemlerin ortaya konulması kadar, bu politika ve önlemlerin etkin bir biçimde uygulanması ve sonuçların izlenmesi ve değerlendirilmesi de önem taşımaktadır. Eylem planının izleme ve koordinasyonundan sorumlu kuruluş Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü olmakla birlikte, enerji verimliliği eylemlerinin birden fazla disiplini içermesinden dolayı, uygulanabilirliklerinin yaygınlaştırılabilmesi için “Isı Yalıtım sektörü nezdinde alınacak aksiyonlar sektör dernekleri koordinasyonu ile yürütülmeli, tüm sektör paydaşları tarafından sahiplenilmeli ve devlet tarafından teşvik edilmelidir.” KAYNAKLAR: • Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı (EVEP) 2017-2023, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü, Kasım 2017 • Türkiye için U-Değerleri Haritaları, “Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği (EPBD) bağlamında maliyet etkinliğe yönelik karşılaştırmalı metodolojinin uygulanması” Raporu, İZODER adına Ecofys GmbH, Ağustos 2016
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
119
RAPOR #INDUSTRY4EUROPE
BİR YÖNETİŞİM YAPISI İDDİALI BİR AB SANAYİ STRATEJİSİ İÇİN #INDUSTRY4EUROPE ENDÜSTRİ 4.0 Bu Ortak Rapor Industry4Europe koalisyonu çatısı altında bir araya gelen – Avrupa’da çok geniş bir üretim sektörleri yelpazesini temsil eden – 122 sanayi derneği tarafından imzalanmıştır. Ön Açıklamalar Daha önce yayınlanan iki Industry4Europe Ortak Raporu “İddialı bir AB Sanayi Stratejisi İçin: İleri Gitmek” (Ekim 2017) ve “İddialı bir AB Sanayi Stratejisi için göstergelerin belirlenmesi” (Mart 2018) raporlarının ardından, bu yeni Ortak Raporda sanayi, AB bünyesindeki karar alıcılar, ulusal, bölgesel ve yerel makamlar ile Sivil Toplum arasında bilgilendirilmiş bir diyaloğa dayanan bir yönetişim yapısı teklif etmeyi amaçlamaktadır. Daha spesifik olarak ifade etmek gerekirse, gelecekteki bir Sanayi Stratejisi yönetişim yapısı aşağıdaki iki sütun üzerine kurulmalıdır: 1. Sanayi ile politika karar alıcıları arasında, sivil toplum paydaşları (sendikalar, tüketici dernekleri, STKlar, akademi) ile iş birliği içerisinde bilgilendirilmiş ve kalıcı bir
diyaloğun temin edilmesi, ve; 2. Sanayi Stratejisinin en üst düzeyde ele alınmasını ve uygulanmasını sağlayacak bir Avrupa Kurumları yapısı. “İddialı bir AB Sanayi Stratejisi İçin: İleri Gitmek” (October 2017) Ortak Raporu ile Industry4Europe koalisyonu Avrupa sanayisi için 6 aylık AB Başkanlığı döngüsünün ve mevcut Avrupa Komisyonunun 5 yıllık yetki süresinin ötesine geçen uzun vadeli bir vizyon çağrısında bulunmaktadır. Böyle bir yönetişim yapısı Komisyonun, Konseyin ve Avrupa Parlamentosunun, sanayi paydaşları ile birlikte akıllı, yenilikçi ve sürdürülebilir bir sanayi için ortak bir vizyon geliştirmesine imkan vermelidir. Eylül 2017 tarihli Komisyon Tebliği “Akıllı, yenilikçi ve sürdürülebilir bir sanayiye yatırım: Yenilenmiş bir AB Sanayi Politikası Stratejisi” kapsamında tarif edilenler de dahil olmak üzere zorlukları ve boşlukları ele alan mevcut politikalar, inisiyatifler ve araçlar, uzun vadeli, kapsamlı bir AB Sanayi Stratejisinin geliştirilebilmesi ve uygulamaya konulabilmesi ve bunun yanı sıra sağlanan ilerlemenin düzenli olarak izlenebilmesi için gözden geçirilmelidir.
Sanayi ile karar alıcılar arasında bilgilendirilmiş ve kalıcı bir diyaloğun sağlanması Industry4Europe koalisyonu, yukarıda belirtilen Avrupa Komisyonu Tebliğinde öngörüldüğü üzere, Sanayi Stratejisinin ve ilgili politikaların uygulamaya konmasında iş birliği yapmak ve sağlanan ilerlemeyi izlemek üzere iş çevrelerine açık ve kapsayıcı bir foruma katılma fırsatı sunulmasını memnuniyetle karşılamaktadır. Üst Düzey Sanayi Yuvarlak Masa Toplantısı Üst Düzey Sanayi Yuvarlak Masa Toplantısı tarafından ortaya konulan, özellikle Sanayi Günü sırasında gerçekleştirilen tartışmalara dayandırılmış olan tavsiyeler, saygıdeğer katılımcılarının değerli uzmanlıklarını yansıtmalı ve Avrupa sanayi üzerinde ilham verici bir genel tartışma ortamı sağlayabilmelidir. Yuvarlak Masa ilginç bir yönetişim aracı olabilir ancak ömrü sınırlıdır (mevcut Komisyonun yetki süresinin sonuna kadar). Politika çıkarımları ya da yönlendirmeleri, Üye Ülkeler, Avrupa Parlamentosu Üyeleri, Sanayi, Sivil Toplum ve Bölgesel ve Yerel Yetkililer gibi ilgili tarafların çok daha geniş yelpazede yer aldıkları bir bilgilendirilmiş diyaloğa dayandırılmalıdır. Sanayi sektörleri ile düzenli ve yapılandırılmış bir diyalog İster sektörel, ister sektörler arası bağlamda olsun, AB Kurumları ile sanayi sektörleri arasında doğrudan ve yapılandırılmış bir diyalog iddialı bir AB Sanayi Stratejisinin
120
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
geliştirilmesini ve başarıyla uygulamaya konmasını sağlamada kilit niteliğinde olacaktır. Sektörel düzeyde, mevcut Avrupa Komisyonu sektöre has Uzman Gruplarının yararlı oldukları ispatlanmıştır; öyle ki çeşitli Komisyon Genel Direktörlükleri ve AB Üye Ülkeleri temsilcileri ilgili politika ve girişimlerini raporlamakta, dolayısıyla düzenli olarak kapsamlı ve kapsayıcı bir politika diyaloğu temin etmektedirler. Sektörel düzeyde AB Sanayi Politikasının entegrasyonuna başarıyla katkıda bulundukları dikkate alınarak bir sonraki Avrupa Komisyonu yetki döneminde de sürdürülmelidirler. Sektörler arası düzeyde, sanayi sektörlerinin temsilcileri, AB Sanayi Stratejisi ile ilgili olarak hep birlikte düzenli bir diyaloğu gerçekleştirmek üzere daima tüm Avrupa Kurumlarının hizmetinde olacaklardır. Tematik AB, ulusal ve bölgesel Platformlar ve Forumlar Spesifik konu başlıklarında üst düzey ya da uzmanlık düzeyinde bilgi alışverişi sağlayan mevcut ve, gerekirse, yeni AB, ulusal ve bölgesel Platformlar ve Forumlar aracılığıyla daha ileri düzeyde bilgilendirilmiş politika diyaloğu sağlanabilir. Bu tarz tematik Platformlar bazı politika alanlarında ve farklı düzeylerde halihazırda mevcuttur; Avrupa Komisyonu İşletmeler ve Biyolojik Çeşitlilik Platformu, yeni oluşturulan Avrupa Ortak Çıkarları Önemli Projeleri için Stratejik Forum (IPCEI) ya da Endüstriyel Modernizasyon üzerine Akıllı Uzmanlaşma Platformu gibi. PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
121
RAPOR #INDUSTRY4EUROPE
Her düzeyde tüm Kamu Kurumları ile iş birliği Industry4Europe koalisyonu ve Bölgeler Komitesi, 2018 AB Sanayi Gününde Bölgeler ve Sanayi: büyüme ve iş imkanları için ortaklıklar üzerine birlikte bir Çalıştay düzenlemiştir. Çalıştayın amacı sanayinin ve Bölgelerin bir AB Sanayi Stratejisinin uygulamaya konmasında birlikte nasıl çalışabileceklerini ve bu amaca en uygun olacak politika alanlarını belirlemek olmuştur. İlgili bazı politika alanları gerçekten de AB, Üye Ülkeler, Bölgeler ya da yerel Kurumlardan birinin yetkinlik alanına girmektedir, dolayısıyla bu sorunların ilgili tüm yönetişim düzeylerinde ele alınması gereklidir. Bu açıdan, kümelerin inovasyon kapasitelerinin artırılmasında, iş modellerinde ve bölgesel düzeyde çeşitli paydaşlar arasında iş birliğinin teşvik edilmesinde önemli rol oynadıklarını vurgulamak yerinde olacaktır. AB Sanayi Günü Industry4Europe koalisyonu her yıl gerçekleşen AB Sanayi Gününün yeni rolünü değerli bulmakla birlikte, bu yıllık etkinliğin ve sadece bazı sektörler ya da bölgeler için yaşanan zorluklara ve ortaya konan yenilikçi çözümlere örnekler sunabilen çalıştayların ötesinde kalıcı bir diyalog kurulmasının
gerekliliğini vurgulamaktadır. AB Sanayi Günü tüm sanayi sektörlerinin katılımının temin edilmesi için çok önceden organize edilmelidir ve hatta AB Yeşil Haftası, AB Sürdürülebilir Enerji Haftasıve AB Hammaddeler Haftası örneklerinde olduğu gibi, “AB Sanayi Haftası” olarak genişletilebilir. Sanayi sektörlerimiz için şeffaf ve basit bir başvuru süreci ve program kurgusu kilit niteliğindedir. 2018 Sanayi Günü sırasında koalisyon, pek çok sanayinin sadece katılım gösterme talepleri bile geri çevrilirken, katılmayan davetli sayısının yüksek oluşunu üzüntüyle görmüştür. Ayrıca tüm AB Kurumlarının diğer temsilcilerinin daha büyük katılımının teşvik edilmesi de önemlidir. Bir Avrupa Sanayi Yılı İçin Industry4Europe koalisyonu Avrupa Komisyonu’na, Avrupa’nın geleceğinde sanayinin öneminin anlatılması için Brüksel’de ve tüm Üye Ülkelerde çeşitli etkinliklerin düzenleneceği bir “Avrupa Sanayi Yılı” ilan edilmesi çağrısında bulunmaktadır. Bu etkinlikler halka açık şirketlerin ziyaret edilmesini içerebilir ve genç nesillerin çeşitli sanayilerde çalışmaya teşvik edilmesini amaçlayan bilgilendirme kampanyaları ile bir arada gerçekleştirilebilir.
Sanayi Stratejisinin etkin biçimde ele alınmasına ve en üst düzeyde uygulamaya konmasına imkan veren bir Avrupa Kurumları yapısı Yıllık olarak düzenlenen AB Sanayi Gününü ve mevcut Komisyonun yetki süresi ile sınırlı olan ve sadece tavsiyelerde bulunan Üst Düzey Sanayi Yuvarlak Masa Toplantısının ötesinde, kıtanın yeniden sanayileşmesi için daha uzun vadeli bir yönetişim yapısına ihtiyaç olacaktır. Industry4Europe koalisyonu reforme edilmiş bir AB Yönetişimi için ileri görüşlü teklifler sunarak katkıda bulunmayı arzu etmektedir. İlham verici bir yönetişim örneği: Daha İyi Düzenleme için REFIT modeli Komisyonun Düzenlemelerin Uygunluk ve Performansı (REFIT) Programı AB yasalarının basit tutulmasını, gereksiz yüklerin ortadan kaldırılmasını ve politika hedeflerinden ödün vermeksizin mevcut yönetmeliklerin uyarlanmasını amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda, Avrupa Komisyonu ilginç bir yönetişim modeli oluşturmuştur. Mayıs 2015’de oluşturulan REFIT Platformu iki gruptan oluşur: • Hükümet Grubu, her Üye Ülkeden bir koltuk; • Paydaş Grubu, iş dünyasından, sosyal ortaklardan ve Sivil Toplumdan, Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi’nden (EESC) ve Bölgeler Komitesi’nden (CoR) temsilciler. Platforma is Avrupa Komisyonu birinci
122
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
Başkan Yardımcısı Frans Timmermans başkanlık etmektedir. Platformun Başkanlığının üst düzeyde olması REFIT Programının başarısı açısından önemli bir etkendir. Platformun sağladığı gerekli diyaloğun yanında, Komisyon aynı zamanda yeni her Komisyon teklifinin potansiyel faydalarını ve sağlayacağı maliyet tasarrufunu etki değerlendirmesi yoluyla ve tüm servisler tarafından kullanılan Daha İyi Düzenleme Kılavuzu ile sistematik olarak değerlendirerek REFIT önceliğini uygulamaya koyar. AB kanunlarının etkileri de daha sonra geriye dönük değerlendirmelerle kontrol edilir. Son olarak, Komisyon her yıl REFIT puan tablosunu yayınlayarak Komisyonun siyasi önceliklerinin her birinde elde edilen REFIT sonuçlarının kapsamlı bir incelemesini sunar. Puan tablosu aynı zamanda REFIT Platformu tavsiyelerinin Komisyon tarafından nasıl değerlendirmeye alındığını da gösterir. Avrupa Komisyonuna teklifimiz: Bu REFIT modelinin Sanayi için kullanılması Industry4Europe koalisyonu Avrupa Komisyonunun başarılı REFIT Programı ve ilgili REFIT Platformu örneğinin alınarak Sanayiye aktarılmasını teklif etmektedir. Amaç Avrupa sanayinin rekabetçiliğinin tüm AB tekliflerinde dikkate alınmasını, bu şekilde AB’nin uzun vadeli bir perspektife sahip yenilikçi ve akıllı bir düzenleyici çerçeve geliştirmesini sağlamak olacaktır. PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
123
RAPOR #INDUSTRY4EUROPE
Önemli başarı etkenleri üzerine yaptığımız analiz ışığında, Industry4Europe koalisyonu AB Sanayi Stratejisi için REFIT yönetişim modelinin kullanılmasını tavsiye eder. Aynı modelde, bunun anlamı: 1. Endüstriyel rekabetçiliğin ve liderliğin bir sonraki Avrupa Komisyonunun siyasi öncelikleri arasında üst sıralara konmasıdır; 2. Özel olarak Sanayi’den– dolayısıyla – bir sonraki Avrupa Komisyonunun hızla sunmasını umduğumuz - revize edilmiş ve daha uzun vadeli AB Sanayi Stratejisinin geliştirilmesi ve uygulamaya konmasından sorumlu olacak bir Başkan Yardımcısı atanmasıdır; 3. Her Üye Ülkeden bir temsilci, Avrupa Parlamentosundan, Konsey’den, EESC’den ve CoR’dan temsilcilerin yanı sıra (kümeler dahil olmak üzere) farklı sanayi sektörlerinden ve Sivil Toplumdan (sendikalar, tüketici dernekleri, STKlar, akademi) temsilcilerin yer aldığı bir EUIS Platformunun kurulması ile Komisyonun AB Sanayi Stratejisi (EUIS) Programının başlatılmasıdır. EUIS Platformuna AT Sanayiden Sorumlu Başkan Yardımcısı başkanlık edecektir. 4. Avrupa Komisyonu Genel Sekreterliğinin yeni EUIS programı ve Platformundan sorumlu olarak atanması – halihazırda sektörler arası politikaların koordinasyonunu sağlamaktadır– ve Avrupa Komisyonundan her bir yeni Komisyon teklifinin endüstriyel rekabetçilik üzerindeki etkisini, etki değerlendirmesi yoluyla sistematik olarak değerlendirmesinin istenmesidir; 5. Avrupa Komisyonundan, AB Sanayi Stratejisinin sonuçları hakkında Komisyonun ilgili tüm politika alanlarına (Yatırım ve Rekabetçilik, Ticaret, İstihdam ve Beceriler, Araştırma ve Yenilikçilik, İç Piyasa, Enerji vs) değinen - Industry4Europe koalisyonu tarafından “İddialı bir AB Sanayi Stratejisi için göstergelerin belirlenmesi” (Mart 2018) Ortak Raporunda teklif edilen göstergeleri esas alan, bir yıllık rapor yayınlamasının istenmesidir. Avrupa Konseyinin ve Rekabetçilik Konseyinin AB Sanayi Stratejisinin izlenmesi ve uygulamaya konmasındaki kilit rolü 2014 yılında, Avrupa Konseyi AB politikasının tüm alanlarında endüstriyel rekabet
124
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
endişelerinin dikkate alınmasına ya da diğer bir deyişle rekabetçiliğin öne çıkarılmasına ihtiyaç duyulduğunu vurgulamış durumdaydı. Industry4Europe koalisyonu AB Konseyinin endüstriyel rekabetin tüm AB politika alanlarında sistematik olarak öne çıkarılması gerektiği görüşünü desteklemektedir. Bu açıdan, Industry4Europe koalisyonu, Lüksemburg Başkanlığı tarafından 30 Kasım 2015 tarihinde Rekabetçilik Konseyinde sunulan çıkarımların pek çoğunun özellikle ilginç olduğunu ve halen geçerliliğini koruduğunu düşünmektedir. Bu Rapora göre: •“Rekabetçilik Konseyi içerisinde ve Konsey yapıları arasında rekabetçilik konusunda entegre bir yaklaşımın teşvik edilmesine yüksek öncelik tanınması gereklidir”; • “Rekabetçilik Konseyi rekabetçiliğin öne çıkarılması için Rekabetçilik Kontrolünü bir izleme aracı olarak daha fazla geliştirmesi gereklidir”. Bu doğrultuda, Rekabetçilik ve Büyüme Konsey Çalışma Grubunun, tüm yapılarında rolü son derece önemlidir. Industry4Europe koalisyonu COMPCRO Çalışma Grubu toplantılarının daha sık yapılmasının ve ayrıca Avrupa sanayisi üzerinde rekabetçilik etkileri olacak teklifleri ele almak üzere diğer (özellikle Çevre, Enerji ve Ticaret konularındaki) Konsey Çalışma Grupları ile daha fazla ortak Çalışma Grupları oluşturulmasının önemini vurgulamaktadır. Her ne kadar sanayinin rekabetçiliği genellikle bir ya da iki resmi Rekabetçilik Konsey Toplantısı sırasında ve her Başkanlık döneminde bir Gayrı Resmi Bakanlar Toplantısı sırasında ele alınsa da, Industry4Europe koalisyonu AB Sanayi Politikasının tüm Konsey yapılarının kanun koyma çalışmaları içerisinde daha etkin biçimde öne çıkarılmasını sağlamak üzere, Konsey toplantılarını sayısının artırılmasını ve daha odaklı bir gündemle düzenlenmesini memnuniyetle karşılayacaktır. Sanayiden sorumlu Bakanlar ile endüstriyel rekabetçiliği etkileyen politikalardan sorumlu Bakanların (Araştırma ve Yenilikçilik, Ticaret, Çevre ya da Enerji olabilir) bir araya gelmeleri için Ortak Bakanlar Toplantıları da düzenli olarak gerçekleştirilebilir.
Rekabetçilik Kontrolü, Bakanların sanayideki çeşitliliği daha iyi kavrayabilmeleri için, bir sanayi sektöründen kendi sanayisindeki durumu ve kendi sanayi sektörünün karşı karşıya olduğu belli başlı zorlukları kısaca sunmak üzere davet edilecek üst düzey bir iş liderini dinleme etkinliğinin sistematik olarak organize edilebileceği ortamı sunabilir.. Her defasında farklı bir sanayi sektöründen bu şekilde bir konuşma dinlemenin yanı sıra, Rekabetçilik Konseyi, Avrupa Komisyonu Sanayiden Sorumlu Başkan Yardımcısının yılda bir defa AB Sanayi Stratejisinin uygulanma durumuna ve sonuçlarına dair raporunu sunacağı yeri ve zamanı da sağlayabilir. Rekabetçilik ve Büyüme Üst Düzey Grubu öne çıkan sorunların hazırlanması ve daha ileri düzeyde analiz edilmesi çalışmalarına katılmaya devam etmelidir ve – yeni EUIS Platformunda her Üye Ülkenin bir koltuğa sahip olduğunu dikkatinden çıkarmaksızın – Konsey Çıkarımlarını izlemeye devam etmelidir. AB Sanayi Politika Stratejisinin önemini vurgulamak için, Devlet ve Hükümet Başkanları, Rekabetçilik Konseyi tarafından sağlanan girdileri esas alarak, her yıl Mart Avrupa Konseyinde sağlanan ilerlemeyi gözden geçirebilir ve iş imkanları, büyüme, endüstriyel rekabetçilik konularında yeni politika hedefleri için girdi sunabilirler. Avrupa Parlamentosunun AB Sanayi Stratejisinin izlenmesi çalışmalarının merkezine yerleştirilmesi AB Sanayi Politikasından sorumlu olan Avrupa Parlamentosu Sanayi, Araştırma ve Enerji (ITRE) Komitesi faaliyetlerinin temelinde yer almayan ancak AB sanayi ile ilintili AB yetkinlik alanlarında AB Sanayi Politikasının öne çıkarılmasını sağlamak üzere bir ana Komiteye görüş sunma, bağlı bir Komite prosedürü ya da ortak prosedür isteme hakkını sistematik olarak kullanmaya devam etmelidir. AB sanayi politikalarının ilgili tüm parlamento Komitelerinde öne çıkarılmasını sağlamak için INTA (Uluslararası ticaret), IMCO (İç piyasa), EMPL/CULT (İstihdam ve beceriler) ya da ENVI (Çevre) Komiteleri
özellikle konuyla ilgili olacaktır. Bir mevzuat raporunda ya da mevzuat dışı raporda tartışma çerçevesi içerisinde ya da dışarısında olsun, ITRE Komitesi toplantıları MEP’ler için bir sanayi sektöründen üst düzey bir iş liderinin dinlenmesinin sistematik olarak düzenlenebileceği ortamı sunabilir. Bu kişi, özellikle uzun vadeli bir perspektife olduğu kadar, durum değişikliklerine zamanında tepki gösterilmesinin de gerekli olduğu sürekli değişen global bağlamda, kendi sanayisindeki durumu ve kendi sanayi sektörünün yaşadığı belli başlı zorlukları kısaca sunmak üzere davet edilecektir. Geleneksel kanun yapma rolü ve sunum toplantılarının düzenlenmesinin yanında ITRE Komitesi, Avrupa Komisyonu Sanayiden Sorumlu Başkan Yardımcısının yılda bir defa AB Sanayi Stratejisinin uygulanma durumu ve sonuçları hakkındaki raporunu sunacağı yer olacaktır. Bir sonraki parlamento için Industry4Europe koalisyonu, tüm Komitelerden sanayide rekabetçilik konusu ile şahsen ilgili olan MEP’leri bir araya getirecek yeni bir parlamento Gruplar Arası Endüstriyel Rekabetçilik yapısının oluşturulmasından memnuniyet duyacaktır. Gruplar arası bu yapı MEP’ler için çeşitli sanayi sektörlerine değinilen özel konferansların organize edebilecekleri bir forum da olacaktır. AB resmi Danışma Organlarının potansiyelinden tam olarak yararlanmak Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi (EESC) ve Avrupa Bölgeler Komitesi (CoR) – ilgili tüm aktörleri içeren yapıları sayesinde – endüstriyel rekabetçilik ile ilişkili kapsamlı ve ilgi çekici görüşleri düzenli olarak kabul etmektedir. Bir sonraki kurumsal döngüde, Avrupa Komisyonu, Konsey ve Avrupa Parlamentosunun sanayiyi ilgilendiren konularda değerli deneyimlerini sunmaları söz konusu olduğunda bu iki resmi AB Danışma Organının potansiyelinden tam olarak yararlanması önemli olacaktır. Hem EESC hem de CoR, EUIS Platformunda temsil edilecektir. P PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
125
RAPOR
İMZALAYAN TARAFLAR
#INDUSTRY4EUROPE
126
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
127
PLASTİK SEKTÖRÜNE DAİR HERŞEY BU SİTEDE RAPOR #INDUSTRY4EUROPE
SEKTÖR OYUNCULARININ A’DA Z’YE IHTIYAÇ DUYABILECEĞI TÜM BILGILERIN YER ALACAĞI EN GENIŞ KAPSAMLI SITESI YAYIN HAYATINA BAŞLADI
www.pagev.org
PLASTIĞIN KULLANIMI VE ÖNE ÇIKAN ÖZELLIKLERI
PLASTIK NEDIR? PLASTIK ÇEŞITLERI ILE ALAKALI DETAYLI TEKNIK BILGILER
PLASTİK ENDÜSTRİSİ HAKKINDA MERAK EDİLEN HERŞEY
GÜNCEL VE GENİŞ BİLGİ MERKEZİ
128
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
www.pagev.org
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 145 147
129
ÖNSÖZ Plastik sektörü, Türkiye ekonomisinin en önemli aktörlerinden birisidir. Bugün 10 milyon tonu aşan toplam üretimi, 40 milyar dolara yaklaşan cirosu, 5 milyar dolara yaklaşan direkt ihracatı ve son 10 senede ortalama yüzde 10’ları aşan yıllık büyüme ile plastik sektörünün ülke ekonomisine sağladığı katkı giderek artıyor. Sektörümüz, ulaştığı üretim kapasitesiyle Avrupa’da ikinciliğe, dünyada ise altıncılığa yükseldi. PAGEV olarak, Türkiye Plastik Sektörünün “Birleştirici Gücü” misyonumuz çerçevesinde başarıyla yoluna devam eden sektörümüzü hep daha ileriye taşıyacak projeleri sizlerle birlikte hayata geçiriyoruz. Plastiğin hayatımızdaki vazgeçilmezliğini gözler önüne seren ve bilimsel verilere dayanan somut adımlarla sektör sorunlarımızı gidermeye yönelik çalışmalara imza atarken, doğru ve güvenilir veri ve bilgilere sahip olmanın çözümün en önemli parçası olduğunu da biliyoruz. Bu doğrultuda sürekli araştırıyor, yeni verileri topluyor, derliyor ve rapor haline getiriyoruz. Sektörümüzün gelişimi adına önemli olduğuna inandığımız raporlarımızı ve önemli bilgiler içeren kitapçıklarımızı plastik sektörü temsilcilerimizin, paydaşlarımızın ve kamu kurumlarımızın istifadesine sunuyoruz. PAGEV olarak, uzun ve özverili araştırmalarımız neticesinde sektörümüze ciddi boyutta katkı sağlayacak bir rapor seti hazırladık. Raporlarımız ile Türkiye Plastik Sektörünün doğru ve güvenilir veriler ışığında hangi noktada olduğunu, ortak problemlerini ve somut çözüm arayışlarının neler olması gerektiğini uzman raportörlerimizin yorumları ile kitapçıklar haline getirdik. Başta üyelerimiz olmak üzere tüm paydaşlarımızın faydasına sunduğumuz rapor ve bilgilendirme setimizin plastik dünyasına yön vereceğine inanıyoruz. Bu çalışmalarımız ile aynı zamanda kamu kurumlarımızın da plastik sektörü ile ilgili en güncel veriler ve doğru bilgilere ulaşmasını sağlamaktan dolayı mutluyuz. Bununla birlikte İngilizce olarak hazırladığımız sektör raporlarımızla da, meslektaşlarımızın ülkemiz plastik sektörünün potansiyelini en güncel verilerle küresel pazardaki iş ortakları ile paylaşabileceklerini düşünüyoruz. Bu vesile ile sizlerle paylaştığımız dosyamızda yer alan, sektörümüz ile güncel raporlarımızı ve bilgilendirme dosyalarımızı istifadelerinize sunar, ülkemiz kalkınmasında lokomotif bir misyon üstlenen sektörümüzün bu günlere erişmesinde emeği geçen tüm meslektaşlarımıza teşekkür ederiz Saygılarımla, Yavuz EROĞLU PAGEV Başkanı
130
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
131
TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖR İZLEME RAPORU
1.2. TÜRKİYE EKONOMİSİ
1.EKONOMİK DURUM 1.1. DÜNYA EKONOMİSİ • ABD’nin aldığı ve almayı planladığı sert önlemlere Çin’den gelen misillemeler gerilimin tırmanmasına neden olmaktadır. ABD’nin diğer önemli ticaret ortakları da korumacı politikalara benzer yöntemlerle tepki vermektedir. • Fed 12-13 Haziran’daki toplantısında politika faizini beklentiler paralelinde 25 baz puan artırarak %1,75-2,0 bandına yükseltmiştir.Fed’in 2018 yılı için toplam faiz artırım beklentisi sayısı 3’ten 4’e çıkmıştır. • Son dönemde Euro Alanı ekonomisine ilişkin açıklanan veriler ekonomideki güç kaybının sınırlı boyutlarda kalabileceği sinyalini vermektedir. • ABD dolarının diğer gelişmiş ülke para birimleri karşısındaki değerini ölçen DXY endeksi gerek Fed gerekse ECB toplantısının ardından yükseliş eğilimi sergilemiştir. Dolardaki değer kazancı altın fiyatlarının hızlı düşmesine neden olmuştur. • Petrol fiyatları 22-23 Haziran’da gerçekleşen OPEC toplantısı öncesinde dalgalı bir seyir izlemiştir. Kesintilerin gevşetilmesi kararı alınan toplantı sonrasında üretim artışının arz verilerine hemen yansımayacağının vurgulanması fiyatları yukarı yönlü etkilemiştir. • Ekonomik Iş birliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Mayıs ayı sonunda yayımladığı Ekonomik Görünüm raporunda küresel ekonomideki olumlu görünümün sürdüğünü belirtmiştir. Küresel büyüme beklentilerinin 2018 ve 2019 için %3,8 ve %3,9 olduğunu belirten kuruluş ABD ekonomisinin belirtilen yıllarda sırasıyla %2,9 ve %2,8 büyüyeceğini öngörmekte Euro Alanı’nda ise işgücü piyasası ve ücretlerde toparlanmanın devam edeceği beklenirken bölgenin 2018 ve 2019 yıllarında sırasıyla %2,2 ve %2,1 büyüyeceği tahmin etmektedir. • Bunun yanı sıra, raporda ticaret savaşının ve petrol fiyatlarının küresel büyüme için bir risk unsuru olduğuna dikkat çeken OECD, bazı gelişmekte olan ülkelerin son dönemde baskı altında kalarak kırılgan bir hale geldiğine dikkat çekmektedir.
Tablo 1: OECD Büyüme Tahminleri Kaynak: OECD
2018 yılının ikinci yarısında dünya ekonomisinin yönünü ABD Merkez Bankası FED’in faiz artırımı sonrasında ortaya çıkacak gelişmeler ile jeopolitik risklerin belirlemesi beklenmektedir.
132
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
Bu dönemde, Türkiye ekonomisini ve dolayısı ile plastik sektörünü etkileyen ve etkilemesi beklenen başlıca gelişmeler şunlardır; • Türkiye ekonomisi 2018’in ilk çeyreğinde %7,4 büyümüştür. Böylece, yılın ilk çeyreği itibarıyla Türkiye ekonomisinin büyüklüğü 3,25 trilyon TL civarına yükselmiştir. USD cinsi GSYH yıllık bazda %5,1 oranında genişleyerek 883 milyar USD düzeyinde gerçekleşmiştir. • Harcamalar yöntemine göre GSYH incelendiğinde özel tüketim harcamalarının büyümeye 6,7 puan ile 2011’den bu yana en yüksek katkıyı sağladığı görülmektedir. Yatırım harcamaları 2,8 puan ile özel tüketimin ardından büyümeye en fazla katkı veren kalem oldu. • Üretim yöntemine göre GSYH verileri incelendiğinde tüm ana alt sektörlerin yılın ilk çeyreğinde büyümeyi desteklediği görülmektedir. Öte yandan, GSYH içinde önemli paya sahip olan hizmetlerin büyümeye verdiği katkı yılın ilk çeyreğinde 4,2 puan düzeyine gerilerken, sanayi sektörünün katkısı 1,9 puana çıkmıştır. • İşsizlik oranı Nisan ayında % 9,6 seviyesinde gerçekleşmiştir. • Yılın ilk 6 ayında ihracat 82,2 milyr dolar olarak gerçekleşerek 2017 yılının eş dönemine kıyasla % 6,3 artarken, ithalat % 13,5 artışla 122,9 milyar dolara çıkmış ve Türkiye bu dönemde 40,7 milyar dolar dış ticaret açığı vermiştir. Dış ticaret açığı 2017 yılının eş dönemine kıyasla % 31,6 artarken ihracatın ithalatı karşılama oranı da % 66,9’a gerilemiştir • Bu dönemde yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatı içindeki payı %3,2 ithalatı içindeki payı da % 13,6 olarak gerçekleşmiştir. • İmalat PMI son 3 aydır eşik seviyenin altında seyretmektedir. İmalat sektörü satın alma yöneticileri endeksi (PMI) Nisan ve Mayıs’ın ardından Haziran ayında da sektörde yavaşlamaya işaret etmiştir. Mayıs’ta 46,4 ile son 9 yılın en düşük seviyesine inen endeks, Haziran’da bir miktar toparlanarak 46,8’e yükselmiş olsa da zayıf görünümünü korumuştur. Ayrıca, enflasyonist gelişmelerin maliyet kanalı üzerinden sektörün aktivitesine olumsuz yansıdığı izlenmektedir. • Sektörel güven endeksleri 2018 yılı başından bu yana gerilemeye devam etmektedir. • Yılın ilk beş aylık dönemine bakıldığında merkezi yönetim bütçe performansının bir önceki yılın aynı dönemine göre bozulduğu izlenmektedir. • Son aylarda olduğu gibi enflasyon Haziran’da da beklentilerin üzerinde gerçekleşmiştir. TÜFE’deki yıllık enflasyon Haziran ayında hızlı bir artış kaydederek %15,39 düzeyinde gerçekleşmiştir. Yİ-ÜFE’deki yıllık artış da Haziran ayında %23,71’e ulaşmıştır. • Son dönemde küresel ticaret savaşlarına ilişkin kaygıları besleyen gelişmeler özellikle gelişmekte olan piyasalar üzerinde baskı yaratmaktadır. • Haziran toplantısında Fed üyelerinin bu yıl için toplam dört kez faiz artırımına gidileceğini öngörmeleri ABD dolarına destek olurken, küresel risk iştahına olumsuz yansımaktadır. • Seçimler öncesinde ekonomi politikalarına ilişkin yapılan açıklamaların yanı sıra enflasyonun yüksek seyri ve cari dengedeki bozulmanın sürmesi, dış finansman ihtiyacı yüksek seviyede olan Türkiye’nin risk primlerine ve TL cinsi varlık fiyatlarına olumsuz yansımıştır. • Türkiye’ye özgü gelişmelerin yanına küresel piyasalardaki bozulmanın eklenmesiyle borçlanma maliyetlerindeki yükseliş Haziran ayının ilk yarısında güçlü biçimde sürdürmüştür. • Enflasyon beklentilerindeki bozulmanın yanı sıra seçim sonrasında para politikasının bağımsızlığına ilişkin endişelerin sürmesi maliyetlerdeki yükselişin devam etmesine neden olmuştur. • Genel olarak değerlendirildiğinde; ABD ile Çin başta olmak üzere diğer önemli ticaret ortakları arasında art arda açıklanan korumacı ticaret önlemleri küresel piyasaların baskı altında kalmasına neden olmaktadır. Diğer yandan, Fed faiz artırımlarına devam ederken, gelişmiş ülke merkez bankaları arasındaki ayrışma derinleş maktadır. Fed’in bu sene için faiz artırım beklentilerini yukarı yönlü güncellemesine karşılık ECB önümüzdeki döneme ilişkin öngörülenden daha normalleşme rotası çizmektedir. • İkinci çeyreğe ilişkin veriler iktisadi faaliyette ivme kaybının başladığı sinyalini vermektedir. • Bu şartlar altında 2018 yılı GSYH büyümesinin % 4,5 - % 5 Cari Açık/ GSYH oranının % 5,5 - % 6 Aralığında gerçekleşmesi, yıl sonu enflasyonunun da % 14 – 15’lere çıkması beklenmektedir. PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
133
TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖR İZLEME RAPORU
Gelişmeler, dünya ve Türkiye ekonomisinin, bazı olumlu gelişmeler gözlemlense de risk unsurlarının devam edeceğini göstermektedir. Bu nedenle belirsizliğin genelde riskten kaçışa ve temkinli bir kaynak kullanımına yol açacağı tahmin edilmektedir. ( Kaynaklar: T. İş Bankası ve Akbank Ekonomik Yayınlar, Kalkınma Bakanlığı, TUİK )
Grafik 1: Plastik Mamul Üretimi Eş Dönem Kıyaslaması Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics
Tablo 2: Türkiye’nin Başlıca Ekonomik Göstergeleri Kaynak: TUİK, Ekonomi Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Merkez Bankası
2. PLASTİK MAMUL SEKTÖRÜ 2.1. ÜRETİM 2017 yılının ilk 6 aylık döneminde 4 milyon 712 bin ton ve 17 milyar 773 milyon dolar olarak gerçekleşen plastik mamul üretimi 2018 yılının eş döneminde 5 milyon 52 bin tona ve 19 milyar 375 milyon dolara çıkmış ve üretim 2017 yılının eş dönemine kıyasla miktar bazında 7,2 değer bazında da % 9,3 artmıştır. Plastik mamul üretiminin 2018 yılında 2017 yılına kıyasla miktar bazında % 5 artarak 10 milyon 104 bin tona ve değer bazında % 5,3 artarak 38 milyar 750 milyon dolara çıkacağı tahmin edilmektedir.
Grafik 2: Plastik Mamul Üretimi Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics
2018 yılının ilk 6 aylık döneminde 5,1 milyon tonluk toplam plastik mamul üretimi içinde yaklaşık 2 milyon 21 bin ton ile plastik ambalaj malzemelerinin başı çektiği, plastik inşaat malzemeleri üretiminin ise 1,1 milyon ton ile plastik ambalaj malzemelerini takip ettiği görülmektedir.
Tablo 3: Plastik Mamul Üretimi Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics
Grafik 3: Alt Sektörler Bazında Plastik Mamul Üretimi – 2018/6 ( 1000 Ton ) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics
134
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
135
2.2. KAPASİTE KULLANIMI
TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖR İZLEME RAPORU
Plastik sektöründe, 2018 yılı Ocak - Haziran döneminde kapasite kullanımı ortalama % 76,4 olarak gerçekleşmiş olup, 2017 yılının eş dönemine kıyasla 1,3 puan artış göstermiştir. Bu dönemde plastik sektörü ortalama kapasite kullanımın genel imalat sanayii ortalamasının 1,5 puan gerisinde olduğu görülmektedir.
Grafik 6: Plastik Sektörünün Makine ve Teçhizat Yatırımı ( Milyon $ ) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics
2018 yılının ilk 6 ayında plastik sektörüne yapılan toplam 526 milyon dolarlık yatırımın % 19’unu enjeksiyon, % 16’sını ekstrüzyon, % 40’ını presler ve diğer makinalar, % 17’sini de aksam ve parçalar oluşturmuştur. Şişirme makinaları ve termoform toplam yatırımdan sırası ile % 2 ve % 6 pay almıştır. Grafik 4: Plastik Sektöründe Kapasite Kullanımı Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics, TCMB
2.3. MAKİNE TEÇHİZAT YATIRIMI Plastik sektöründe 2013 – 2017 yıllarını kapsayan son 5 yıllık dönemde, yılda ortalama 850 milyon dolarlık makina ve teçhizat yatırımı gerçekleşmiş olup toplam yatırımın %36’sını presler ve diğer makinalar, %22’sini enjeksiyon, %18’ini ekstrüzyon, %5’ini termoform, %2’sini şişirme ve %17’sini de aksam ve parçalar oluşturmuştur.
Grafik 7: Plastik Sektörünün Yapmış Olduğu Makina ve Teçhizat Yatırımı ( 2018/6) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics
Grafik 5: Sektörün 2013 – 2017 Döneminde Makine Yatırımının % Dağılımı Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics
Plastik sektöründe makine teçhizat yatırımı 2018 yılının ilk 6 ayında 526 milyon dolar olarak gerçekleşmiş olup, aynı trendle sürmesi halinde makine teçhizat yatırımının 2018 yılı sonunda 1 milyar 53 milyon dolara çıkacağı ve 2017 yılına kıyasla % 13 artacağı tahmin edilmektedir.
136
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
137
TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖR İZLEME RAPORU
2.4. DIŞ TİCARET 2.4.1. İTHALAT 2018 yılının ilk 6 ayında 317 bin ton ve 1 milyar 559 milyon dolarlık plastik mamul ithal edilmiştir. Plastik mamul ithalatı 2017 yılının eş dönemine kıyasla miktar bazında % 5,6 değer bazında da % 5,8 artmıştır. Aynı trendle sürmesi halinde plastik mamul ithalatının 2018 yılı sonunda miktar bazında % 1,8 ve değer bazında da % 0,46 artarak 634 bin tona ve 3 milyar 119 milyon dolara çıkması beklenmektedir.
Tablo 5: GTİP Bazında Plastik Mamul İthalatı ( 2018/6) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics Tablo 4 : Plastik Mamul İthalatı Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics
Grafik 9 : Plastik Mamul İthalatı Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics
2.4.2. İHRACAT
Grafik 8: Plastik Mamul İthalatı Eş Dönem Kıyaslaması Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics
Plastik mamul ihracatı 2018 yılının ilk 6 aylık döneminde 856 bin ton ve 2 milyar 353 milyon dolar olarak gerçekleşmiş olup, 2017 yılının eş dönemine kıyasla miktar bazında % 7,3 değer bazında da % 12,8 artış göstermiştir.
2018 yılının ilk 6 aylık döneminde miktar ve değer bazında en yüksek ithalat 3920 GTİP no’lu ( plastikten diğer levha, yaprak, pelikül, varak ve lamlar ) mamul grubunda gerçekleşmiştir. Bu GTİP no’da yer alan mamullerin ithalatı, toplam plastik mamul ithalatının miktar bazında % 42’sini değer bazında da % 30’unu oluşturmuştur. Tablo 6: Plastik Mamul İhracatı Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics
138
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
139
2.4.3. ÜLKELER İTİBARİYLE İTHALAT VE İHRACAT
TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖR İZLEME RAPORU
Tablo 6: Plastik Mamul İhracatı Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics
Türkiye her yıl 100’ün üzerinde ülkeden plastik mamul ithalatı yaparken 200’e yakın ülkeye de plastik mamul ihraç etmektedir. 2018 yılının ilk 6 aylık döneminde 10 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın miktar bazında % 71’ini değer bazında da % 75’ini oluşturmuştur. Bu dönemde Çin’in toplam plastik mamul ithalatımızdan ton bazında % 28 ve değer bazında da % 19 pay aldığı görülmektedir. Çin’in dışında Almanya, İtalya, Fransa ve Güney Kore’nin toplam plastik mamullerde en büyük ithalat yaptığımız ülkeler konumunu koruduğu görülmektedir. 2018 yılının ilk 6 aylık döneminde 10 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın miktar bazında % 47’sini değer bazında da % 45’ini oluşturmuştur. Bu dönemde Irak, Almanya, İngiltere, İsrail ve Fransa plastik mamullerde en büyük ihraç pazarlarımızı oluşturmuştur.
Aynı trendle sürmesi halinda plastik mamul ihracatının 2018 sonunda 1 milyon 712 bin ton ve 4 milyar 705 milyon dolara çıkması ve 2017 yılına kıyasla miktar bazında % 4,8 değer bazında da % 8,4 artması beklenmektedir
Tablo 8: Ülkeler İtibariyle Plastik Mamul İthalatı ve İhracatı ( 2018/6) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics Grafik 11: Plastik Mamul İhracatı Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics
2018 yılının ilk 6 aylık döneminde miktar ve değer bazında en büyük ihracat 3920 ( plastikten diğer levha, yaprak, pelikül ve lamlar ) ve 3923 ( eşya taşıma ambalajı için plastik mamuller, tıpa, kapak, kapsül ) GTİP’lerdeki mamul gruplarında gerçekleşmiştir. Bu GTİP gruplarında yaralan mamullerin ihracatı toplam plastik mamul ihracatının miktar bazında % 48’ini değer bazında da % 44’ünü oluşturmuştur.
2.4.4. DIŞ TİCARET FİYATLARI Plastik mamullerde birim ithal fiyatları birim ihraç fiyatlarının daima üzerinde seyretmektedir.
Grafik 12: Plastik Mamuller Ortalama Dış Ticaret Fiyatları Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics Tablo 7: GTİP Bazında Plastik Mamul İhracatı ( 2018/6) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics 140
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
141
TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖR İZLEME RAPORU
2018 yılının ilk 6 aylık döneminde plastik mamullerde ortalama ithalat fiyatları 4,92 $/Kg, ortalama ihracat fiyatları da 2,75 $/Kg olarak gerçekleşmiş olup, 2017 yılına kıyasla ortalama ithalat fiyatı % 1,4 gerilerken ortalama ihracat fiyatı da % 3,5 artmıştır.
2.5. İÇ PAZAR TÜKETİMİ Plastik mamul iç pazar tüketimi 2018 yılının ilk 6 aylık döneminde 4 milyon 512 bin ton ve 18 milyar 581 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. İç pazar tüketimi 2017 yılının eş dönemine kıyasla miktar bazında % 7,1 değer bazında da % 8,5 artmıştır.
Tablo 11: Plastik Mamullerde İç Pazar Tüketimi Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics
Tablo 9: Plastik Mamullerde Ortalama Birim Dış Ticaret Fiyatları ( $ / Ton ) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics
2.4.5. DIŞ TİCARET DENGESİ Türkiye plastik mamul dış ticaretinde daima dış ticaret fazlası vermektedir. Plastik mamul sektöründe 2018 yılının ilk 6 aylık döneminde 539 bin ton ve 793 milyon dolar dış ticaret fazlası verilmiştir. Dış ticaret fazlası 2017 yılının eş dönemine kıyasla miktar bazında % 8,3 değer bazında da % 29,6 artış göstermiştir.
Grafik 14: Plastik Mamul İç Pazar Tüketimi Eş Dönem Kıyaslaması Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics
Aynı trendle sürmesi halinde plastik mamullerde iç pazar tüketiminin 2018 yılında 2017 yılına kıyasla miktar bazında % 4,8 değer bazında da % 4,5 artış göstererek yıl sonunda 9 milyon 25 bin ton ve 37 milyar 163 milyon dolara çıkması beklenmektedir. Tablo 10: Plastik Mamullerde Dış Ticaret Dengesi Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics
Aynı trendle sürmesi halinde plastik mamul dış ticaret fazlasının 2018 yılında 2017 yılına kıyasla miktar bazında % 6,6 ve değer bazında da % 28,5 artacağı ve 1 milyon 79 bin ton ve 1 milyar 587 milyon dolar olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.
Grafik 13: Plastik Mamullerde Dış Ticaret Fazlası Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics
142
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
Grafik 15: Plastik Mamul İç Pazar Tüketimi Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics
2018 yılının ilk 6 ayında gerçekleşen 4,5 milyon tonluk plastik mamul iç tüketimin yaklaşık 2 milyon tonu otomotiv, ambalaj, inşaat ve elektronik gibi ihracatçı sektörler kanalı ile yarı mamul ve mamul şeklinde dolaylı olarak ihraç edilmiştir. 2,5 milyon tonluk kısım ise doğrudan tüketici tarafından tüketilmiştir.
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
143
2.6. ARZ VE TALEP DENGESİ VE 2018 YILI BEKLENTİLERİ
TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖR İZLEME RAPORU
Plastik mamul sektöründe miktar bazında, 2018 yılının ilk 6 aylık döneminde 2017 yılının eş döneminde ihracatın üretim içindeki payı % 17 ithalatın yurtiçi tüketim içindeki payı da % 7 olarak gerçekleşmiştir. 2018 yılında miktar bazında plastik mamul üretiminin 2017 yılına kıyasla % 5 artarak 10,1 milyon tona çıkacağı, 2018 sonunda 634 bin ton plastik mamul ithal edileceği, ihracatın 1,71 milyon tona, yurtiçi tüketimin 9 milyon tona çıkması ve sektörün 1 milyon 79 bin ton dış ticaret fazlası vermesi beklenmektedir.
3. PLASTİK HAMMADDE SEKTÖRÜ 3.1. ÜRETİM 2017 yılının ilk 6 ayında toplam plastik hammadde üretiminin 507 bin ton civarında gerçekleştiği tahmin edilmektedir.
Tablo 14: Plastik Hammadde Yerli Üretimi (2018/6) Kaynak: PETKİM ve diğer üreticiler
Türkiye’de 2018 yılının ilk 6 aylık döneminde üretilen toplam plastik hammaddenin % 31’ini AYPE, % 9’unu YYPE, % 15’ini PVC, % 12’sini PP, % 10’unu PS, % 23’ünü de PET oluşturmuştur. Tablo 12: Plastik Mamul Sektöründe Arz ve Talep Dengesi ( 1000 Ton ) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics
Grafik 16: Plastik Hammadde Üretimi (2018/6) Kaynak: PETKİM ve diğer üreticiler
Plastik mamul sektöründe 2018 yılının ilk 6 aylık döneminde değer bazında; ihracatın üretim içindeki payı % 12 olarak sürmüş, ithalatın yurtiçi tüketim içindeki payı da % 8 olarak gerçekleşmiştir. 2018 yılında değer bazında plastik mamul üretiminin 38,8 milyar dolara çıkması, 3,1 milyar dolarlık ithalat ve 4,7 milyar dolarlık ihracat yapılarak 1,6 milyar dolar dış ticaret fazlası verilmesi beklenmektedir. 2018 yılında dolaylı ihracat dahil yurtiçi tüketimin 37,1 milyar dolara çıkacağı tahmin edilmektedir. 3.2. DIŞ TİCARET 3.2.1. İTHALAT
2018 yılının ilk 6 aylık döneminde 3 milyon 787 bin ton ve 5 milyar 724 milyon dolarlık plastik hammadde ithalatı yapılmıştır. Aynı trendle sürmesi halinde plastik hammadde ithalatının 2018 sonunda 7,6 milyon tona ve 11,4 milyar dolara çıkacağı tahmin edilmektedir.
Tablo 13: Plastik Mamullerde Arz ve Talep Dengesi ( Milyon $ ) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics
144
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
Grafik 17: Plastik Hammadde İthalatı Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
145
TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖR İZLEME RAPORU
2018 yılının ilk 6 aylık döneminde miktar ve değer bazında en yüksek ithalat polietilen ve polipropilen de gerçekleşmiştir. Bu iki hammadde de yapılan ithalat toplam plastik hammadde ithalatı içinden miktar bazında % 54 değer bazında da % 50 pay almıştır.
Tablo 16: GTİP Bazında Plastik Hammadde İhracatı ( 2018/6) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics Tablo 15: GTİP Bazında Plastik Hammadde İthalatı ( 2018/6) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics
3.2.2. İHRACAT 2018 yılının ilk 6 aylık döneminde 442 bin ton ve 660 milyon dolarlık plastik hammadde ihraç edilmiştir. Aynı trenle sürmesi halinde ihracatın 2018 yılında 884 bin ton ve 1 milyar 320 milyon dolara çıkacağı tahmin edilmektedir.
3.2.3. ÜLKELER İTİBARİYLE İTHALAT VE İHRACAT Türkiye, 100’ün üzerinde ülkeden plastik hammadde ithal ederken 100’e yakın ülkeye de plastik hammadde ihraç etmektedir. 2018 yılının ilk 6 aylık döneminde toplam plastik hammadde ithalatının miktar bazında yaklaşık % 64’ü değer bazında da % 67’si 10 ülkeden yapılmıştır. Bu dönemde toplam plastik hammadde ithalatında ilk 3 sırayı S. Arabistan, G. Kore ve Almanya almış olup bu 3 ülkenin toplam plastik hammadde ithalatımızdan aldığı pay miktar bazında % 33 değer bazında % 35 olarak gerçekleşmiştir. 2018 yılının ilk 6 aylık döneminde toplam plastik hammadde ihracatının miktar ve değer bazında % 48’i 10 ülkeye yapılmıştır. Bu dönemde toplam plastik hammadde ihracatında ilk 3 sırayı Almanya, İtalya ve Mısır almış olup bu 3 ülkenin toplam plastik hammadde ihracatımızdan aldığı pay miktar bazında % 24 değer bazında % 22 olarak gerçekleşmiştir.
Grafik 18: Plastik Hammadde İhracatı Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics
2018 yılının ilk 6 aylık döneminde miktar ve değer bazında en büyük ihracat 3906 ve 3907 GTİP gruplarında yer alan akrilik polimerler ve poliesataller de gerçekleşmiştir. Bu GTİP nolarında yer alan plastik hammaddelerin toplam ihracattan aldığı pay miktar bazında % 47 değer bazında da % 52 olarak gerçekleşmiştir.
146
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
Tablo 17: Ülkeler Bazında Plastik Hammadde İthalat ve İhracatı ( 2018/6) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
147
TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖR İZLEME RAPORU
3.2.4. DIŞ TİCARET BİRİM FİYATLARI
3.2.4. DIŞ TİCARET AÇIĞI
2018 yılının ilk 6 aylık döneminde plastik hammadde ortalama birim ithal fiyatı 1,51 $/Kg ve ortalama birim ihracat fiyatı 1,49 $/Kg olarak gerçekleşmiş ve 2017 yılına kıyasla ithalat fiyatı % 6,6 ihracat fiyatı % 9,3 artmıştır.
Türkiye plastik hammadde dış ticaretinde sürekli açık veren bir ülkedir. 2018 yılının ilk 6 aylık döneminde plastik hammadde dış ticaret açığı 3 milyon 345 bin ton ve 5 milyar 64 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Aynı trende sürmesi halinde 2018 sonunda plastik hammadde dış ticaret açığının 6,7 milyon ton ve 10,1 milyar dolar olarak gerçekleşmesi beklenmektedir.
Grafik 20: Plastik Hammadde Dış Ticaret Açığı Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics
3.3. İÇ PAZAR TÜKETİMİ Grafik 19: Plastik Hammadde Ortalama Dış Ticaret Fiyatları ( $ / Kg ) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics
2018 yılının ilk 6 aylık döneminde plastik hammadde iç pazar tüketimi 3,9 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Aynı trenle sürmesi halinde 2018 sonunda plastik hammadde iç pazar tüketiminin 7,7 milyon tona çıkması beklenmektedir.
Grafik 21: Plastik Hammadde İç Pazar Tüketimi Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics
3.4. ARZ VE TALEP DENGESİ VE 2018 BEKLENTİLERİ
Tablo 18: Plastik Hammaddelerde GTİP Bazında Ortalama İthal ve İhraç Birim Fiyatları ( $ / Kg ) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics
2018 yılının ilk 6 aylık döneminde 2017 yılının eş dönemine kıyasla plastik hammadde ithalatı % 8,3 ihracatı % 8,1 yurt içi tüketimi % 7,1 ve dış ticaret açığı da % 8,3 artmıştır. 2018 yılında plastik mamul sektöründeki artış beklentilerine paralel olarak plastik hammadde sektöründe ithalatın 7,6 milyon tona, ihracatın 884 bin tona, yurtiçi tüketimin 7,7 milyon tona çıkacağı tahmin edilmektedir. 2018 yılında ihracatın üretim içindeki payının % 87 ve ithalatın toplam arz içindeki payının da % 88’e olarak sürmesi beklenmektedir
Tablo 19: Plastik Hammaddelerde Arz ve Talep Dengesi (1.000 Ton) Kaynak: TUİK ve ITC Trade Statistics
148
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
149
4. SONUÇ
TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖR İZLEME RAPORU
Türkiye plastik sektörü hızla gelişmekte ve global pazarlardan daha fazla pay almaktadır. Sektörün, 2023 ihracat vizyonu, kimya sektörü için hedef alınan 50 Milyar dolarlık ihracat hedefinin en az 17 milyar dolarını gerçekleştirmektir. Mevcut durumda 17 milyar dolar ihracata erişilmesi son derece zor görülmektedir. Nitekim bu düzeyde bir ihracatın gerçekleştirilmesi için sektörün büyümesine paralel olarak artan sorunlarının çözümünün dışında, 3 $/Kg’ın altına inmiş birim ihraç fiyatlarının gelişmiş ülkeler ortalaması olan 4,5 $/Kg’a çıkaracak tedbirlerin alınmasının yanı sıra yatırım teşviklerinden de azami ölçüde yararlanması gerekmektedir. Türkiye plastik sektörünün en önemli sorunu olan hammadde ithalatındaki yüksek vergi problemi onuncu plan döneminde de değişmemiştir. Önemli olan Türkiye’de katma değeri yüksek hammaddeleri üretmektir. Sektörün yurtiçinden ihtiyacını karşılayamadığı polipropilen ve polietilen gibi harç-ı alem hammaddeleri ithal ederken ödediğimiz vergiler rekabetimizi de olumsuz etkilemektedir. Bu olumsuzlukları ortadan kaldırdığımızda plastik sektörünün Türkiye ekonomisine sağladığı katma değeri daha da artıracağı bilinmektedir. Plastik sektörünün temel sektörel vizyonu “ 2023 yılında Türk Plastik Sektörünü, teknoloji üreten, teknolojisini dünya pazarlarına kabul ettiren önder bir sanayi kolu ve plastik işleme kapasitesi ile Avrupa ülkeleri içinde birinci durumun getirmek“ şeklinde belirlenmiştir. Ancak, bu vizyonun gerçekleştirilebilmesi için gerekli şartlar aşağıda özetlenmektedir; i. İstikrarlı ve sürdürülebilir ekonomik büyüme, ii. Sektör için özel bir stratejik planın hazırlanması ve devletin bunu vizyon olarak kabulünün sağlanması, iii. Cazip yatırım teşvikleri ile yabancı sermayenin plastik hammadde ve katma değeri yüksek ürünlere doğrudan yatırım yapmasının sağlanması, iv. Rafineri - petrokimya entegrasyonu, v. Katma değeri yüksek ürünler imal etmek için AR – GE ve ÜR – GE çalışmalarına önem ve teşvik verilmesi, ortalama ihraç fiyatının 3 $ / kg ‘dan en az 4,5 $ / kg’a çıkartılması, vi. Kaliteden ödün vermeden maliyet tasarrufu yaparak, global pazarlarda rekabet üstünlüğünün kazanılması, vii. Nitelikli eleman sorunun çözümü, viii. Geri dönüşüm altyapısının güçlendirilmesi. Bu vizyonun gerçekleşmesi için sektörün temel stratejik amaçları ve politikaları ise şu şekilde belirlenmiştir; i. Hammadde de dışa bağımlılığın azaltılması, ii. Katma değerin yükseltilmesi amacıyla gelecekte hakim olacak teknolojilere yatırım yapılması, iii. Rekabet düzeyinin arttırılması, iv. Sektörün eğitim altyapısının iyileştirilmesi, v. Sektörün gelişimi ve yabancı sermaye yatırımlarının çekilmesi amacıyla ekonomik altyapının tesis edilmesi
Plastik sektöründe faaliyet gösteren 6500 firmanın sadece 389’unda ( %6 ) yabancı sermaye ortaklığı mevcut olup, bu durum, plastik sektöründe yabancı sermaye yatırımlarının düşük olduğunu göstermektedir. Ancak, plastik sektörü, doğrudan yabancı sermaye yatırımları açısından potansiyel bir yatırım alanıdır. Türkiye’nin mevcut plastik hammadde üretim kapasitesi, sektör ihtiyacının % 15’inden azını karşılayacak düzeydedir. Sektörün büyüme hızı dikkate alındığında 2023 yılında 10 milyon tonun üzerinde plastik hammadde açığı ortaya çıkacaktır. Yabancı sermayenin bu alanlara çekilmesi için petrokimya yatırımları devlet tarafından özel teşvik kapsamına alınmalı ve büyük yatırım indirimleri ile özel olarak teşvik edilecek bir proje olarak değerlendirilmelidir. Dünya ve Türkiye ekonomisindeki olumsuz gelişmeler, plastik sektöründe yerinde sayan hatta gerileyen satış fiyatları ile rekabet etmeyi zorlaştırmakta ve kar marjlarını daraltmaktadır. Sektörün diğer önemli bir sorunu da yeterli katma değer sağlayamamasıdır. Üretim ve ihracatta daha yüksek katma değer sağlamanın başlıca 2 yolu vardır. Bunlar; katma değeri yüksek inovativ ürünler imal etmek ve / veya kaliteden ödün vermeden maliyetleri düşürerek kar marjını arttırmaktır. Sektörün kaliteden ödün vermeden küresel pazarlarda rekabetçi üretim ve ihracat olanaklarını arttırması için Avrupa standartlarında ve çevreye uyumlu üretim yapması kaçınılmazdır. Rekabetin artması nedeniyle fiyatlarındaki değişikliklerle rekabet edemeyen firmalar artık, kârlılık için “Maliyet Rekabetini” ön plana çıkartmak zorundadır. Rekabeti başarılı kılacak maliyet farkı yaratmak için, bilinen yöntemlerin dışında değişen dünyanın değişen tasarruf tekniklerini uygulamak gerekmektedir. Değişime uyum sağlamak için Ar – Ge ve Ür – Ge’ye önem verilirken, müşteri memnuniyeti odaklı bir değer zinciri oluşturulması gerekmektedir. Artan küresel rekabet karşısında, rekabet avantajı geliştirmenin tek yolu, bugünün ve geleceğin maliyetlerini yönetmek ve yeni bir maliyet yönetim sistemi kurmaktır. Sektörde yüksek teknoloji ürünlerine geçmek ve katma değer artışı sağlamak için teknolojik ve AR - GE yatırımlarına ihtiyaç duyduğundan, sektöre yönelik teşvik olanaklarının revize edilmesi gerekmektedir. Türkiye’nin hayatı kolaylaştıracak ileri plastiklerin üretim merkezi olması için gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Sektörde katma değer sağlamayan geleneksel üretim modelinin ileri plastiklerin üretimine dönüştürülmesi sağlanmalıdır. Sektör, hammadde ihtiyacının sadece % 15’ini yerli üretimle karşılanmasına rağmen, yerli üretimin korunması amacıyla, daha ekonomik fiyatlarla hammadde temin olanaklarından, ithalata vergiler konularak mahrum edilmektedir. Bu durum, yerli hammadde üreticisinin korunması adına sektörün küresel piyasalarda rekabetçi ihracat olanaklarını azaltmaktadır. Yerli üretici, hammadde ithalatına vergiler konulması yerine, üretim ve yatırım maliyetlerini azaltacak teşvikler uygulanarak korunmalıdır. Plastik hammadde üretimi ihtiyacı karşılamıyorsa, ithalatın önündeki engeller kaldırılmalıdır. Plastik sektörü dış ticaret verilerine bakılmaksızın stratejik yatırımlar içine dâhil edilmeli ve asgari yatırım tutarı 5 milyon dolar olarak belirlenmelidir. Plastik mamul üretiminde yerel bazda faaliyet göstermenin daha rasyonel olması sebebiyle, plastik sektörü her bölgede en az bir ilde desteklenmelidir. Sektörde nitelikli eleman temini için gerekli tedbirler alınmalıdır.
150
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
151
6. SEKTÖRÜN BAŞLICA SORUNLARI
TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖR İZLEME RAPORU
Makine imalat sanayiindeki genel sorunlar, plastik işleme makineleri için de geçerlidir. Bu genel sıkıntılara ek olarak, plastik işleme makinelerine yönelik herhangi bir ulusal stratejinin olmaması ve yerli makine üreticilerinin yeterince korunmaması sektördeki olumsuz tablonun devamındaki en önemli etkenlerden biridir. Türkiye, plastik işleme makinelerine yönelik olarak çok ciddi yatırım yapan plastik sektörüne sahiptir. Dolayısıyla Türkiye, bu alanda dünyanın en önemli pazarlarından biridir. Bu pazarın yaklaşın yüzde 70’i ithal makineler hakimdir. Türkiye plastik işleme makinaları dış ticaretinde net ithalatçıdır ve ihraç edilen makinaların birim fiyat karşılaştırmaları yüksek katma değer sağlamaktan çok uzaktır. Türkiye plastik işleme makineleri sektörü başta Çin olmak üzere ucuz makine üretici ülkelerden yapılan ithalat karşısında gelişememektedir. Plastik işleme makineleri sektörüne yönelik bir devlet stratejisinin bulunmaması, yerli üreticinin yeterince korunmaması ve plastik mamul üreticilerinin rekabet üstünlüğü sağlamak için ucuz ve ikinci el makine ithalatını tercih etmeleri, Türkiye’de plastik işleme makineleri sektöründe üretimin giderek küçülmesine neden olmaktadır. Türkiye plastik işleme makinaları sektöründe karşılaşılan en önemli sorunlar şunlardır; Sektörün belirli bir vizyonu yoktur. Sektörde AR – GE, ÜRGE, endüstriyel tasarım ve ürün geliştirme konularında çalışmalar yetersizdir. Sektörde patent, tescilli marka yatırımları yapılmamakta veya yeterli değildir. Sektörün uluslararası teknik mevzuata uyumu yetersizdir. Sektördeki firmaların öz kaynakları ve işletme sermayeleri yetersizdir. Enerji maliyetleri yüksektir. Sektörün pazarlama ve müşteri ilişkileri yönetimi konularında gelişime ihtiyacı vardır. Plastik işleme makineleri ile bunların aksam ve parçaları sektöründeki gelişmeler, büyük ölçüde plastik sektörünün büyümesine ve yatırım eğilimlerine paralel bir seyir izlemesine rağmen sektör özellikle Çin ve Uzak doğu ülkelerinden yapılan ucuz ithalat baskısı altındadır. Artan talebin paylaşılmasında ithalat daha çok pay almaktadır. Türkiye, plastik işleme makineleri ile bunların aksam ve parçaları dış ticaretinde net ithalatçı ülke konumundadır ve katma değeri nisbi olarak daha düşük makineler ihraç ederken, pahalı makineleri ithal etmektedir. 7. PAGEV PROJELERİ Türkiye plastik sektörünün “ Birleştirici Gücü “ PAGEV, yukarıda özetlenen sorunların çözümüne yönelik değişik projeler geliştirmektedir. Bunlar özetle; “ Plastik Mükemmeliyet Merkezi “ ve “Uluslararası Bölgesel Plastik Üretim Merkezi” dir.
152
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
7.1. PLASTİK MÜKEMMELİYET MERKEZİ Hayatın her alanında kullanılan plastik malzemeler, üstün özellikleri nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de diğer alternatif ürünlerin hızla yerini almaktadır. Tüm sektörlerde kullanımı artan plastikler, 21. Yüzyılın vazgeçilmez malzemesi haline dönüşmektedir. Ülkemizde genç olmasına rağmen en hızlı büyüyen sektörlerden biri olan Türkiye Plastik Endüstrisi, dünyada 6. Avrupa’da 2. sırada yer almaktadır. Avrupa’da liderlik hedefiyle büyüyen Türkiye Plastik Sektörü, ürünlerinin sertifikasyon ve katma değerini arttırmayı amaçlıyor. Türkiye Plastik Sektörü ’nün “Birleştirici Gücü” PAGEV, bu amacın gerçekleştirilmesi için “PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi” ile sektöre öncülük etmektedir. PAGEV, Plastik Mükemmeliyet Merkezi’nin hedeflenen misyonu, aşağıdaki faaliyetleri içerecektir.
Test ve Laboratuvar Hizmetleri Araştırma Geliştirme Sertifikasyon Eğitim Yetkin Danışmanlık
Plastik sektörünün ihtiyaç duyduğu test ve laboratuvar desteğinin verileceği Mükemmeliyet Merkezi’yle; yüksek test maliyetleri, yurt dışına nakliye, gümrükleme, uzun test süreleri gibi zaman ve enerji kaybına yol açan birçok sorun ortadan kaldırılacaktır. Sektörde bilgi ve birikim paylaşımını sağlayacak platformlar Merkez tarafından geliştirilecek ve detaylı eğitim programları hazırlanarak sektör yararına sunulacaktır. En yeni teknolojiler üzerinde çalışmalar yaparken sanayi kuruluşları, üniversiteler, araştırma kurumları, mesleki birlikler ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yapacak Mükemmeliyet Merkezi, Ar-Ge ve inovasyona dayalı çalışmalarıyla Türk plastik sektörünün dünya lideri olması için çalışacaktır. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı desteği ile kurulmakta olan PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi, Türkiye’nin milli projelerinin temelini oluşturacak endüstriyel
beceri ve yeteneklerin geliştirilmesini sağlayarak özelde plastik sektörünün, genelde Türkiye ekonomisinin gücüne güç katacaktır. Stratejik iş birliğiyle kurulacak PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi’ndeki; izlenebilir hedefleri olan, bilimsel nitelikli, ticarileşme potansiyeli yüksek araştırmalar ile plastik sektörünün daha hızlı büyümesi hedeflenmektedir. Türk plastik endüstrisinin, Ar-Ge çalışmalarıyla desteklenen ileri teknolojiyle büyümesi, yüksek katma değer üretmesi ve dünya ile daha iyi rekabet edebilmesi için Türkiye’de ilk kez PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi kuruluyor. Tamamlandığında 30 bin m2’nin üzerinde bir alana sahip olacak Mükemmeliyet Merkezi, İstanbul Küçükçekmece’deki PAGEV Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin hemen yanı başında yükseliyor. Türkiye’yi, dünyada plastik üretiminin üssü haline getirecek PAGEV Plastik Mükemmeliyet Merkezi, inovatif projeler yürütecektir. Bunun yanı sıra yurt dışına ihraç edilen ürünlere ilişkin bir kontrol mekanizması oluşturacak Merkez, Türkiye’de üretilen plastik ürünlerin uluslararası pazarlardaki güvenirliğinin ve itibarının korunmasına da katkı sağlayacaktır. Diğer taraftan yurt dışından ithal edilen plastik ürünlerin, kesin ithalatı yapılmadan laboratuvarlarda teknik uygunluğunun belirlenmesi ile ülkemize kalitesiz ve standart dışı mal girişi engellenecektir. Üstün bilgi altyapısı ile sektörün ihtiyacı olan önemli belgelendirmeleri daha ekonomik ve hızlı şekilde sektör oyuncularına sunacak Mükemmeliyet Merkezi ayrıca; Ar-Ge çalışmalarıyla sektörün Gelişimini hızlandırarak, firmalarımızın rekabet gücünü artıracak ürün ve üretim teknolojilerinin geliştirilmesine odaklanacaktır. Dünya plastik sektöründeki gelişmeleri takip ederek inovatif fikirler geliştirecek Mükemmeliyet Merkezi, uygun girdi malzemelerinin belirlenmesinden, üretim proses optimizasyonuna kadar birçok alanda danışmanlık hizmeti vererek firmalarımızın rekabet gücünü arttıracaktır.
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
153
7.2. ULUSLARARASI BÖLGESEL PLASTİK ÜRETİM MERKEZİ
TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖR İZLEME RAPORU
Türkiye plastik sektörü 9 milyon tona erişen proses kapasitesi ile Dünya’da 6. Avrupa’da ise ikinci büyük plastik üretim potansiyeline sahip olmakla birlikte, ihtiyaç duyduğu plastik hammaddenin % 85’inden fazlasını ithalatla karşılamaktadır. Türkiye plastik sektörünün en önemli avantajlarından biri, petrol ve plastik hammadde üreticisi Orta Doğu ülkeleri ile plastik mamul tüketicisi Avrupa pazarının arasında bulunmasıdır. Bu coğrafi yapısını fırsata çevirmeyi amaçlayan PAGEV, Türkiye’nin Güney Doğu Anadolu Bölgesinde kurmayı amaçladığı Uluslararası bölgesel plastik üretim merkezinde, Ortadoğu ülkelerininim plastik hammadde üretim potansiyeli ile Türkiye plastik sektörünün yetkin mamul üretim yeteneğini ve tecrübesini birleştirmeyi hedeflemektedir. Kazan – Kazan prensibi ile kurulacak merkezde, hammadde üreticisi ülkeler, büyük hacimli ve güvenilir bir pazara kavuşurken, ucuz ve güvenilir hammadde tedarikine sahip olacak Türkiye plastik sektörü, daha büyüyecek üretim kapasitesi ve düşen maliyetleri ile küresel pazarlarda daha büyük rekabet olanaklarına sahip olacaktır. P
BİLİNÇLİ BİR TOPLUM AYDINLIK BİR GELECEK GÜZEL BİR ÜLKE ve DAHA YAŞANILABİLİR BİR DÜNYA İÇİN AMBALAJ ATIKLARINI KAyNAĞINDA DOĞRU AYRIŞTIRARAK GERİ DÖNÜŞÜME SEN DE DESTEK OL
pagcev pagcev pagevtv pagcev
PAGÇEV, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Ambalaj Atıklarının Yetkilendirilmiş Kuruluşudur PAGÇEV bir PAGEV GERİ DÖNÜŞÜM İKTİSADİ İŞLETMESİDİR 154
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
pagcev.org
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
155
ÇEVRECİ ÜRÜNLER MAKALE AYTEK SOĞUTMA SİSTEMLERİ
Aytek Soğutma Sistemleri tarafından üretilen Co2tech ülkemizde ozon tabakasına zarar vermeyen, küresel ısınmaya neredeyse hiç etkisi olmayan CO2 (R744) soğutucu akışkanının kullanıldığı endüstriyel sistemlerde soğuk su ihtiyacını karşılamaya yönelik ilk su soğutma cihazı (chiller) olma özelliğini taşımaktadır. Neden CO2tech? 20. yüzyıl boyunca gelişmiş ülkelerin başını çektiği sanayileşme, büyüme, kalkınma üçgeninde gerçekleşen ekonomik faaliyetler, insanın yaşamını sürdürdüğü çevresel alanların kaldıramayacağı bir kirlenmeyle sonuçlanmıştır. Toprak, su ve hava, insan yaşamını tehdit eder boyutlarda bir kirlilik düzeyiyle karşı karşıyadır(Yalçın 2009). Küresel ısınmaya etkisi olmayan ve ozon tabakasına zarar vermeyen doğal soğutucu akışkanlar ise kuşkusuz bu süreçte en önemli alternatiflerdir Soğutma sistemlerinde kullanılan soğutkanlardan CFC(kloroflorokarbon) ve HCFC (hidrokloroflorokarbon) gazlarının ozon tabakasına zarar verdiğinin anlaşılması üzerine bu gazlar Montreal Protokolü ile yasaklanmıştır. CFC ve HCFC soğutkanlarına alternatif olarak geliştirilen HFC gazları ise küresel ısınma konusunda çok zararlı olduğu tespit edilmiş ve bu gazların kullanımı da Kyoto Protokolü ile kısıtlanmıştır. Ozon tabakasına zarar veren ve küresel ısınmaya etkisi olan gazların yerine yapılan alternatif gaz arayışı sonucunda ortaya çıkan CO2 (R744) diğer gazlara oranla ozon tabakasına zararı olmayan ve termofiziksel özellikleri sayesinde ilgi çekmeye başlamıştır. Bu nedenle günümüzde CO2 (R744) uygulamaları önem kazanmakta ve bununla ilgili ticari projeler artarak devam etmektedir. Soğutma ve iklimlendirme endüstrilerinde
156
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
REFERANSLAR Kasap F., Acül H., Canbaz H., Erbil S., 2011. R744 (CO2) Soğutucu Akışkanlı Soğutma Sistemleri, Kanatlı Borulu R744 (CO2) Evaporatör ve Gaz Soğutucu Tasarım Esasları. X. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi.
kullanılan buhar sıkıştırmalı çevrim, düşük sıcaklıkta buharlaşarak ısı çeken ve yüksek sıcaklıkta yoğuşarak bu ısıyı farklı bir ortama taşıyan soğutucu akışkanlara ihtiyaç duymaktadır. Diğer soğutkanlarla karşılaştırıldığında, 31°C gibi oldukça düşük bir kritik sıcaklığa sahip olan CO2 (R744) farklı çevrimlerdeki uygulamalarında, ısının atıldığı ortam sıcaklığının kritik sıcaklıktan yüksek olması durumunda, kritik altı bölgede sabit sıcaklık ve basınçta gerçekleşen yoğuşma prosesinin yerini sabit basınç – değişken sıcaklıkta gerçekleşen gaz soğuma prosesi almakta ve böylelikle transkritik soğutma çevriminden bahsedilmektedir. (Kasap vd., 2011). CO2 gazı bu noktada etkili bir çözüm olarak karşımıza çıkmaktadır. HFC-HCFC gazların ODP Ozon Tüketme Potansiyeli Ozone Depletion Potential) değeri CO2 gazı ile eş değer olsa bile GWP (Küresel Isınma Etkisi – Global Warming Potential) değeri 1700-4000 arasında değişmektedir. ODP değeri “0” olan, GWP değeri “1” olan, soğutma verimi yüksek CO2tech su soğutma cihazı yukarıda bahsedilen sorunları azaltmaya yönelik bir projedir. P
Yalçın, A. Z., 2009. Küresel Çevre Politikalarının Küresel Kamusal Mallar Perspektifinden Değerlendirilmesi. Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 12, Sayı 21, ss.288-309. PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
157
WWW.MATERBI.COM www.orpic.om/polymers
. BIYOBOZUNUR . . VE KOMPOSTLANABILIR
orpic_oman
Think it... Make it. Shape any possibilities with our Polymer products
)
elma kabugu gibi
At Polymer Marketing, we understand your every need. That’s why we have created a range of innovative polymer grades, offering you Rigid Packaging, Flexible Packaging and Fiber & Filaments solutions that meet all your requirements in a variety of sectors - from food and consumers goods, automotive, electronics, construction and agriculture to carpeting, apparel, medical and hygiene business and more. 158
Türkiye Mümessili : Flogaz Kimyevi Madde Makina San.Ve Tic. A.S. PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147 Tel : 0212-2797071 • www.flogaz.com • novamont@flogaz.com
For more information: +968 2210 7774
polymers@orpic.om PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147
159
160
PAGEV PLASTİK DERGİSİ | SAYI 147