lanna takılan kalın zincir olduğunu söylemiş, Kahane ve Tietze'nin Bal kan dillerinden verdikleri örnekleri o da tekrarlamış ve bunlara ek olarak, terimin Bulgarca'daki praiıga biçimini vermiştir.4 İtalyanca'daki branca terimi, Almanya ve İngiltere'de başka anlamlar kazanmıştı. İngilizce'de, kadınları uslandırmak içirı eskiden ağızlarına takılan üçgen şeklinde bir alet anlamında brank; Almanca'da ise suçlunun boynuna geçirilen demir halka anlamında pranger olmuştu.' 19. yüzyılda çıkartılan Osmanlı kanunlarının büyük bir kısmı Fransa
kanunlarından çevrilmiş ya da esinlenmiş olduğuna göre, pranga terimi nin Fransızca'daki karşılığının ne olduğuna da bakmak gerekiyor. 1 9 . yüzyıl Fransız sözlüklerinde, zincir ( chaine) ve demir
(j'er)
bir uslandır
ma aracı, cezaevi aracı, sadece katiller ve haydutlar değil, basit suçtan hapiste tutulanlar için de kullanılan bir işkence ve tedbir aracı olarak tammlanıyor. Yine "zincir" maddelerinde, kürek malıkurulanna (gateri ens) ve asker kaçaklarına verilen bir cezadan, "la chatne et le boulet'' (zin cir ve top güllesi)nden söz ediliyor.6 Ölümden sonra gelen en ağır ceza olan kürek cezasımn7 bir parçası olan zirıcir ve top güllesinin, kürek ce'
zası (galeres) 1748'de kaldırıldıktan sonra da malıkurnlara takılınaya devam etmiş olduğu anlaşılıyor. Bu tarihte ve sonrasında, Fransa'mn Brest, Marseille , Cherbourg, Toulon ve Rochefort gibi daha birçok liman ken tinde, 7 . 000- 8 . 000 mahkum alabilecek büyüklükteki bagne denilen bir çeşit hapishane birıalan kurulmuştu. Buralarda, zorunlu çalışma cezasına mahkum edilmiş olanlar kalıyordu. Artık kürek cezasının yerini zorunlu çalışma cezası almıştı. Mahkumlar, tersane ya da devletirı birtakım bayın dırlık işlerinde çalıştırılıyorlardı. Yaptıkları işler ağır ve zahmetliydi. İlk başlarda sayıları üçü aşmayan bagne'lerden Brest ve Rochefort'takilerde 10 yılın üstünde, Toulon'dakinde ise l O yıl ve altındaki zorunlu çalış
ma mahkumlan kalıyordu. Gelen mahkumlann ayaklarına, ucunda 6
4 5
6
7
Hasan Eren, Türk Dilinin Etimolojik Sözlüğü, Ankara: Bizim Büro Basım Evi, 1999, s. 340. Bedcas Effendi Kerestedjian, Quelques Materiaux pour un Dictionnaire Etymologique
de la Langue Turque, Londra, 1912, s.127. Maurice Lacharre, Nouveau Dictionnaire Universel, 1 865, I, s. 847; Louis-Nicolas Bescherelle, Dictionnaire national ou Dictionnaire universel de la langue franfaise, 1 8 56, I, s. 583. Fransızca'da kadırga (gatere) sözcüğünün çoğul hali, kürek cezası' (galercs) anlamına da geliyor.
165