Nebevi Hayat Dergisi 16. sayı (2014)

Page 23

HİLAFETİN KALDIRILMASI İslam dini, Müslümanların nasıl bir siyasi organizasyon içinde kimler tarafından yönetileceği konusundan ziyade ehil olanın iş başına gelmesi, onun da hak ve adaleti hâkim kılması, ferdi ve uhrevi sorumluluk taşıması, Allah’ın huzurunda hesap vereceğinin bilincinde olması, kötülük, haksızlık ve zulmü önlemesi, katı ve baskıcı olmayıp insanlarla istişare ederek iş görmesi gibi temel esaslar üzerinde durmuş, kişilerin böyle bir dini ve ahlaki yetişkinlikte olmasına öncelik vermiştir. MUSTAFA TATLI

S

özlükte, “birinin yerine geçmek, bir kimseden sonra gelip onun yerini almak, birinin ardından gelmek/gitmek, yerini doldurmak, vekâlet veya temsil etmek” gibi anlamlara gelen hilafet kelimesi, terim olarak İslam devletlerinde Hz. Peygamber’den sonraki devlet bakanlığı kurumunu ifade eder. Halife de, “bir kimsenin yerine geçen, onu temsil eden kimse” demektir. Müslüman toplumlarda devlet başkanlığına hilafet denmesi, halifenin risalet görevi hariç Hz. Peygamber’in yerine geçerek onun dünyevi otoritesini temsil etmesi, yeryüzünde dinin hükümlerini uygulamak, dünya işlerini düzene sokmak üzere Allah’ın yeryüzündeki veya bütün müminlere ait olan hilafet ve yetkiyi temsil etmesi gibi sebeplere dayanır. Rasul-ü Ekrem hayatta iken peygamber olarak hem Allah’tan aldığı vahyi insanlara tebliğ etmiş hem de Müslümanların dünyevi işlerini düzene koymuş, hukuki ihtilaflarını çözümlemiş, ahlaki bakımdan onları eğitmiş, siyasi birliğin tamamlanmasından sonra devlet başkanlığı ve ordu komutanlığı görevini üstlenmiştir. İslam alimleri Hz. Peygamber’in vefatıyla peygamberliğin sona erdiği, buna karşılık toplumun idaresiyle ilgili diğer işleri bir kişinin üstlenip bunları tek başına veya bazı görevlileri yetkili şahıs ve mercilere devrederek yürütmesi, böylece Müslümanların düzen CEMAZİYELEVVEL 1435

NEBEVÎ HAYAT

21


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.