Nebevi Hayat Dergisi 63. Sayı (Şubat, 2018)

Page 67

çesini şu cümlelerle açıklamaktadır: “Bu fermanın o dönemde ilan edilmiş olmasının imparatorluğun Kavala ile olan mücadelesinde Avrupa güçlerinin özellikle de İngiltere’nin desteğini kazanmayı amaçlamış diplomatik bir hamle olduğu kuşkusuz doğrudur.” Burada da yazar bu fermanı vazgeçilmez, kaçınılmaz bir gerçeklik olarak görüyor. Esasen fermanın tam anlamıyla ne ifade etmek istediği, fermanın yayınlandığı dönemdeki Fransız sefirinin Fransa devletine yazdığı şu satırların içerisinde yatar. “Ekselanslarının çok iyi bildiği gibi bizim bu reformlardan maksadımız Osmanlı Devleti'ni kalkındırmak değil, Ayasofya üzerinde parlamakta olan hilali indirip yerine tekrar Hıristiyan hacını koymaktır…” bu cümlelerde her şey çok net bir şekilde ifade edilmektedir. Son kertede ise Tanzimat ile birlikte toplum üzerindeki kanunların önem arz eden değişimlerine tarihsel perspektifle bakarak en baştan beri yazdıklarımızı göz önüne alıp sonuç değerlendirmesi yaparak yazımızı sonlandırmak istiyoruz. Tarihler 1843’ü gösterdiğinde Müslimler ile gayr-i Müslümanlar eşitliğini tanıyan yeni bir ceza kanununa geçildi. 1844’de şeriatın, İslâmi terk edenlere şart koştuğu ölüm cezası kalktı. 1845’den itibaren zorunlu askerlik başlatıldı. Ezcümle, toplum üzerindeki karanlık planlar uygulanmaya başladı. İlerleyen tarihlerde ise Tanzimat Fermanı'nın ne denli yanlış bir karar olduğu anlaşılsa da artık toplumda birçok şey

değişmişti. Bu Ferman ile azınlıklar iyice azmıştı. Çünkü Fransızlar ve Avusturyalılar Katoliklere, Ruslar Ortodokslara, İngilizler de Protestanlara inanılmaz destek de bulundu. Ayrıca bu süreçte misyonerlik faaliyetleri de iyice gün yüzüne çıkmıştı. Tanzimat Fermanı'ndan günümüze hem içeriden hem dışarıdan İslâmi kanunların yıkılması ve yeryüzünden kaldırılması adına çetin mücadeleler verildi. Hem batı aydınları! Hem de bu aydınların kölemenliğini canı gönülden yapanlar şunu iyi bilin ki İslâm’ın nurunu yeryüzünden sökemeyeceksiniz. İnsanların sosyal çimentosu İslâm’dır. Ne kadar uğraşırsanız uğraşın hakikatin nuru karanlığı boğacaktır. Bu hakikatleri bastırmak isteyenlere de şu kıssayı aktarmak istiyorum: “Eskiden kral ile horoz varmış. Horoz her sabah gün doğarken ötermiş, kralın uykusu kaçarmış, kral askerlerine emir vermiş, horoza söyleyin ötmesin. Horoz bu, laftan anlar mı yine ötmüş. Kral bu sefer askerlerine emir vermiş, şu horozun ağzını bağlayın. Ertesi gün sabah gün doğarken, horoz demiş ki “ulan zalim kral ben ötmeyince gün doğmayacak mı sandın?” Ey İslâm ümmeti, hiçbir değeri olmayan şu dünya için alçalmayın, ezilmeyin, sinmeyin, zilleti kabul etmeyin, ayağa kalkın, sadece sesinizi değil malınızı ve canınızı Allah yolunda feda edin. Son olarak yazıyı şu ayetle bitiriyorum: “Allah’ın ipine sımsıkı sarılın.” (Âl-i İmran, 103)

Cemâziy el-Evvel 1439

65


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.