“Çağdaş1985” Mine Sanat Galerisi’nin Sanat Postasıdır, Para İle Satılmaz / “Contemporary1985” The Free Of Charge Art Magazine Published By Mine Art Gallery | SAYI / ISSUE: 19 |Ekim / September 2014
H.AVNİ
ÖZTOPÇU
KORUNAKLAR VE TEKLER / SHELTERS AND INDIVIDUALS 2 3
E K İ M / O C T O B E R
-
2 3
K A S I M / N O V E M B E R
2 0 1 4
AÇILIŞ / OPENING: 23 EKİM / OCTOBER 2014, PERŞEMBE / THURSDAY, 17.30-20.30 M İ N E A R T G A L L E R Y N İ Ş A N T A Ş I Merkez / Centre: Teşvikiye, Prof. Dr. Müfide Küley Sok. No: 1/1 D: 5 Nişantaşı / İstanbul Şube / Branch: Yalıkavak, Palmarina No: D105 Merkez Mah. Çökertme Cad. Bodrum / Muğla T & F : + 9 0 2 1 2 2 3 2 3 8 1 3 | M : + 9 0 5 3 6 5 5 3 5 0 6 6 | i n f o @ m i n e s a n a t . c o m www.minesanat.com | blog.minesanat.com | posthoc.minesanat.com facebook.com/minesanat1985 | twitter.com/mineSanat | youtube.com/minesanat
Portre I / Portrait I, 1985, tuval üzerine yağlıboya / oil on canvas, 65x55cm
1985 yılından itibaren “mekan ve zaman” ilişkisini düşünsel bir kaygıyla ele alan sanatçı, çoklu görme pratikleri geliştirerek analitik bir yaklaşım sergiliyor. H. Avni Öztopçu, sadece nesnenin, mekana aidiyetiyle değil aynı zamanda nesnenin zamana aidiyeti ile de ilgileniyor... Since 1985, the artist dealing the “space and time” relationship with an intellectual concern, shows an analytical approach while developing multi-vision practices. H. Avni Öztopçu deals not only with the belongingness of object to the space, but also with the belongingness of object to the time...
Sahibi / Owner: Mine Sanat Galerisi / Mine Art Gallery Genel Yayın Yönetmeni / Editor-in-Chief : Mine Gülener, Nur Gülener Yazı İşleri Müdürü / Managing Editor: Serkan Gülener Çeviri / Translate: Pınar Sumer Biber
2
Katkıda Bulunanlar / Contributors: Lütfiye Bozdağ, H. Avni Öztopçu Tasarım / Design: Ufuk Ülker Fotoğraf / Photograph: Murat Eren Baskı / Print: Focus Basım, Seyrantepe Mah. Yıldız Sok. No:7 Kat:3 Kağıthane/İstanbul
Yönetim Yeri / Place of Management: Teşvikiye, Prof. Dr. Müfide Küley Sok. No:1/1 Yasemin Apt. D: 5 34365 Nişantaşı / İstanbul T&F: +90 212 232 38 13 | M: +90 536 553 50 66 info@minesanat.com | minesanat.com
Kunduz Yuvası Y. / Beaver Shelter Y., 2013, tuval üzerine yağlıboya / oil on canvas, 86x150cm
KORUNAKL AR VE TE KLE R / SHE LTE RS AND I ND IVI DUAL S Lütfiye Bozdağ
İstanbul Mine Sanat Galerisi, Nişantaşı mekânında H. Avni Öztopçu’nun 1985 başlangıçlı “tek”lerini ve yakın zamanlarda gelişen “korunak”larını “Korunaklar ve Tekler” başlığı ile sergiliyor. Resim sanatına perspektifin girmesiyle birlikte, insan ve doğa arasındaki bütünlük ilişkisinin kavranması mümkün olmuş, tarihi boyunca sanat, doğa ve insan arasında bütünlüğün arandığı bir mecra haline gelmiştir. Evreni anlamaya çalışan insan, sorular sormuş, bazı kavramları açıklamaya çalışmıştır. Sanayi devrimi ile başlayan, bilimsel ve teknolojik gelişmeler, insanın daha önce deneyimlemediği yüksek hızla tanışması, yeni bir zaman algısıyla yüz yüze gelmemize yol açtı. Özellikle de fotoğraf makinesinin keşfinden sonra, iki boyutlu yüzeyde perspektif yaratma kaygısı bir makine tarafından yapılır olunca, sanatçılar resim yüzeyinde, görüneni yansıtan tasvirler yerine, görünenin arkasındaki zihinsel boyutu irdelemeye, “mekan ve zaman” ilişkisini düşünsel bir kaygıyla ele almaya yöneldiler. İnsan için en temel kavramlardan olan “zaman ve mekan”, H. Avni Öztopçu’nun resimlerinde de en temel sorunsallar
olarak ele aldığı kavramlar. 1985 yılından itibaren “mekan ve zaman” ilişkisini düşünsel bir kaygıyla ele alan sanatçı, çoklu görme pratikleri geliştirerek analitik bir yaklaşım sergiliyor. H. Avni Öztopçu, sadece nesnenin, mekana aidiyetiyle değil aynı zamanda nesnenin zamana aidiyeti ile de ilgileniyor. Nesnenin zaman-mekan ilişkisi içinde sorgulanmasında; sanatçının amacı ne sadece elimizden kayıp giden zamana karşı dondurulmuş bir anı belgelemek, ne de zaman ile birlikte varolan bir anı yakalayarak, sonsuz kılmak. Sanatçı, nesne ve uzay diyalektiği içindeki karşıtlıkların oluş halini, plastik dünyanın dilinde bir bütünün birbirini tamamlayan parçaları; boşluk ve doluluk, yatay ve dikey gibi kontrast kavramları döngüsel bir akış içinde okumamıza olanak veriyor. H. Avni Öztopçu; resimlerinde uzay kavramını, nesneler arasındaki boşluklar ve birbirini kesen ya da ardışık gelen düzlemlerle, perspektifi de kullanarak üç boyutluluk yanılsaması ile ilişkilendiriyor. Uzayın kurallarını kendisinin belirlediği bir kurgu ile sanata özgü sınırlanmış bir yüzeyde, sanatsal enstrümanların oluşturduğu
Istanbul Mine Art Gallery, in their Nişantaşı venue, exhibits H. Avni Öztopçu’s 1985-onset “individuals” and lately developed “shelters” under the name of “Shelters and Individuals”. With the introduction of perspective in painting, understanding of the integral relationship between man and nature was possible; art, throughout the history, has become a medium in search of the unity between man and nature. Man, who is trying to understand the universe, asked some questions, and tried to explain some notions. The scientific and technological advances started with the industrial revolution, and the introduction of high speeds that men have never experienced before, led us to face a new perception of time. Especially, after the discovery of the camera, when the concern of creating perspective in two dimension surface, has been realized by a machine, artists canalised examining the mental aspect of “space and time” concern that lies behind the visible, instead of reflecting the descriptions of the visible. “Time and Space”, which is one of the main concerns of man, considered as the main prob-
lematical notions in H. Avni Öztopçu’s paintings as well. Since 1985, the artist dealing the “space and time” relationship with an intellectual concern, shows an analytical approach while developing multi-vision practices. H. Avni Öztopçu deals not only with the belongingness of object to the space, but also with the belongingness of object to the time. In the examination of object in time-space relationship; the aim of artist is neither to authenticate a saved moment against the time slipping through our hands, nor to capture and eternalize a moment exists with time. The artist enables us to read the opposite notions in a circular flow like emptiness and fullness, vertical and horizontal; the being of opposites inside the dialectic of object and space, which are the complementary parts of a whole in the language of the plastic world. In his paintings, H. Avni Öztopçu correlates the space notion with the gaps between the objects and crosscut planes or plane in series, and illusion of three dimensions by using the perspective. He builds a world which is composed of artistic instruments placed on an art-specific surface with a 3
D a r A l a n / C o l l a p s e d A r e a , 2 012 , t u v a l ü z e r i n e y a ğ l ı b o y a / o i l o n c a n v a s , 15 0 x 7 1c m
bir dünya kuruyor. Referansları dış dünyadan gelmesine karşın, kompozisyonun içinde yer alan tüm ögeler sanatçının iç dünyasının yansımaları olarak da okunabilir. H. Avni Öztopçu’nun resimlerinde hiçbir nesne tesadüfen mekanda yer almıyor. Nesne, zamanın içinde süregelen bir hareketliliğin ögesi olarak aidiyetini gösteriyor. Sanatçı, nesnenin zaman ve mekan aidiyetini çok yönlü bir perspektifte sorguluyor. Bu perspektif sanatçının resimlerinde 1985 yılından itibaren ele aldığı, her dönemin tavrı içinde kendi “Tek”lerini oluşturuyor; 4
geçmiştekilerle hesaplaşarak kendi içindeki dönüşümlerle korunaklı alanlarda farklı arayışlara giriyor. Bu arayış yolculuğunda her dönemin; kendi düşünüş ve duyuş perspektifinden hareket eden sanatçının üretimlerinden tekler görüyoruz. Her dönem yeni arayışlara yönelen sanatçı, resimlerinde temel aldığı “zaman ve mekân” algısı içinde görünür olan ile duyulur olanın döngüsünü izlememize olanak sunuyor, otuz yıldır ele aldığı problematiği, kendi dönemleri içinde oluşan kurgusal değişimleri, bir bütün içinde görmemize olanak veriyor.
H. Avni Öztopçu’nun resimlerinde ele aldığı mekan-zaman ilişkisi, fiziki bir durumun ötesine geçen, duygu ve düşüncenin birlikteliğinde, sanatçının iç görüsü ile tasavvur ettiği imgesel bir sürecin yansımaları olarak karşımıza çıkıyor. Sanatçının düşüncesinde gelişen kurgu, resim yüzeyine aktarılırken, her elemanın kendine ait verileri oluşuyor ve oluşan bu veriler, formun, hareketin optik bir ifadesi olarak somutlaşıyor. Kullanılan tüm öğelerin hareketi ve ona karşı direnç gösteren yüzeyin yapısı, düzlemler ve ışık-gölge ile dikkati çekiyor. Yüzeyi bölen, tasnif eden her geometrik parçanın yeni bir düzlem oluşturma ihtimali gözleniyor. Dikeyler, yataylar, resim düzlemi üzerine yerleştirilen her parça, kendine ait bir anlam üretiyor. Plastik değerler, resim yüzeyinin boşluğunda sayısız şekilde bir araya gelirken, düzlem çeşitlemeleri zaman ve mekan algımızı da zenginleştiriyor. Düzlemlerin kestiği mekanlar, oluşturduğu koridorlar, nesne ve zaman arasında yeni ilişkiler kurmamıza neden oluyor. Öte yandan fiziki mekan, yapıtın kendisine dönüşerek, mekanda yer alan zaman algısını da eserin içine dahil ederek dördüncü boyut hissini yaratıyor. Bu nedenle H. Avni Öztopçu’nun resimlerinde yüzeyler, önemli bir sorgulamaya hizmet ediyorlar. Nesneler arasındaki boşluk, sadece nesneleri gösteren alanlar değil, aynı zamanda uzamın parçaları. Nesnelerin arasındaki boşluk bir tasarım ögesi olarak hem bir figür, hem de uzamın bir parçası. Uzam içinde birbirleriyle ilişkili olan planlar, bir yandan bir düzlemin yüzeyini oluştururken, diğer yandan düzlemin yüzeyini bölerek azaltıyor. Yatay dikey ya da düzensiz olan bu yüzeyler, diğer yüzeylerin bütünlüğünü bozacak şekilde mekanı kesiyorlar. Görsel dünyaya baktığımızda bir obje, diğer bir objenin ya önündedir ya da arkasında. Bitişik veya birbiri üzerine gelen yüzeyler arasında ise geçiş basamakları vardır, geometrik formlar gibi düzlemler de bazı faktörlerin etkisi ile üst üste gelmiş gözükürler. H. Avni Öztopçu’nun resimleri bu ardışıklığın gözlendiği kurgularıyla dikkati çekiyor. Sanatçının resimlerini, sadece yapıtı meydana getiren plastik düzenin çözümlenmesi olarak değil, aynı zamanda onun oluştuğu yer ve zaman
bağlamı açısından kavramsal olarak da değerlendirmek yerinde olacaktır. Zamanın gelip-geçici olması, değişim ve süreklilik içermesi, kurgudaki diyalektiğin kavramsal olarak önemini artırıyor. Paul Virilio’ya göre, yeni küresel enformasyon teknolojisinde öne çıkan şey artık mekan değil, zaman. Modern sonrası yeni dönemde, zamanın hızı, gerçeklik algımızı hem yoğunlaştırıyor, hem de hızlandırıyor. Bu durum dünyasal zaman ve mekanın doğallığını parçalayarak, gerçekliğin salt bir zaman dışılık ve mekan dışılık olarak algılanmasına sebep oluyor. Ancak H. Avni Öztopçu’nun resimlerinde hız ve parçalanmışlık yerine bütünlüğün, dinginliğin, yalınlığın ifadesi öne plana çıkıyor. Sanatçı, resimlerinde, sadece yüzeysel olan görüntüyü değil, ögelerin birbiriyle oluşturduğu karşıtlıkların dengesini önemsiyor. Bu karşıtlık tek tek ele alındığında, resim düzlemi üzerinde yer alan her dikey ve yatay kesit ile kendini gösteriyor ve yüzeyi etkileyerek onun iki boyutlu niteliğini bozuyor, düzlem üzerinde kendi etki alanını oluşturarak diyalektik bir devinime araçsallık ediyor. Sanatçı, her elemanın varlığını, zıt bir güce gösterdiği dirençle dengeliyor. Bu dirençte karşıt güçlerin nasıl birbirlerini güçlendirdiği veya zayıflattığını görüyoruz. Karşıtlıklar aynı zamanda oluşturdukları gerilimle bir dinamizim sağlıyor. Karşıtlıkların arasındaki dinamizm, bazen yatay ve dikeylerle, bazen ışık-gölge kontrastlığı, bazen de sıcak ve soğuk renklerin karşıtlığında görülüyor. H. Avni Öztopçu, bu sergisinde renklerin kontrastlığı yerine yatay ve dikey düzlemlerin, açık ve koyu değerlerin kontrastlığı üzerine odaklanarak minimalist ve yalın bir anlayışın izlerini sürüyor. Kompozisyonlarına bakarken bu dinamikleri birbirleriyle karşılaştırıp tek tek analiz etmemize daha sonra da bu parçaları bütünlememize imkân sağlıyor. H. Avni Öztopçu’nun resimlerinde bütünlük önemli bir yer tutuyor, düşünsel boyutta olduğu gibi duyusal boyutta da görsel elemanları ilişkilendirerek bir bütün içerisinde düzenlemeye yönelik bir algı geliştirmemize olanak tanıyor. İki boyutlu resim düzlemi ile sınırlandırılmış yüzey üzerinde, görsel unsurların uzamsal dağılımları algısal bir etki oluşturuyor. Sanatçı, algının bilinç zemininde yarattığı etki
fiction which is composed by him and determines the rules of space. Although, the references of all elements in the composition are coming from the outer world, they can be read as the reflection of the artist’s inner world. In the paintings of H. Avni Öztopçu, no object is accidentally located in the space. Object demonstrates its belongingness in time as an ongoing element of mobility, and artist questions the belongingness of object to the time and space with a sophisticated perspective. Since 1985, this perspective constitutes its own “Individuals” in every attitude of each stage, also reckons with the past and with the metamorphosis inside, and give a start to his odyssey in sheltered areas. In this odyssey, we see the individuals of each stage which are sourced from the mentality and perception perspective of the artist. The artist who leans to new searches in his each stage, allows us to watch the circulation of the visible and audible in the “time and space” perception which are the baselines of his paintings, and also allows us to see the whole scenery; the problematique which has been discussed for 30 years, and the fictional conversions in his own stages. H. Avni Öztopçu’s discussion of space-time relationship in his paintings goes beyond a physical state and with the synergy of emotions and thoughts confronts as the reflections of the envisioned imaginary process. Fiction progressed through the thoughts of the artist, while transmitted to the canvas, each element generates its own datas, and these datas concretize as form’s and motion’s optical expressions. The motion of all the used elements and the structure of the surface which shows resistance against it draw the attention with the planes and with the light and shadow. In addition to this, verticals, horizontals, and each piece placed on the painting are producing their own meanings and, while plastic values gathering in countless ways in the space of the painting surface, plane variations enriches our time and space perception. Spaces interrupted by planes and consisted corridors enable us to build a new relationship between the object and time. On the other hand, while physical space transforming to the work of art itself, and by incorporating the time perception in to the work creates a sense
of fourth dimension. Therefore; the planes in Avni Öztopçu’s works, serves for a very important interrogation. The gap between the objects is not only areas plotting the objects; at the same time are parts of the space. Also, the gap between the objects as a design element is a figure and as well as a part of space. The plans which are related with each others in the space, at one side are creating a surface of a plane, on the other side reducing the surface of a plane by dividing. These vertical, horizontal or formless surfaces interrupt the space while disrupting the integrity of other surfaces. When we look at the visual world, either an object is in front of an object or behind another object. Between the adjacent and overlapped planes, there are transition steps, and like geometric forms planes seem overlapped by the effect of some factors. The paintings of H. Avni Öztopçu draw an attention with the fictions composed of sequences. The paintings of the artist shouldn’t only be evaluated as an examination of plastic layout which creates the work of art, at the same time should be evaluated conceptually with space and time coherence. Ephemerality, conversion and continuity of time, enhance the conceptual importance of dialectic in fiction. And according to Paul Virilio, in new global information technologies, the most outstanding thing isn’t space, it is time. In the new post-modern period, the speed of time intensifies our perception of reality, and also accelerates it and this situation destroys the naturality of earthly time and space, and provokes to perceive the reality as time and space informality. But, the paintings of H. Avni Öztopçu points out the integrity of serenity and simplicity expressions instead of speed and fragmentation. The artist considers not only the superficial image in his paintings, also considers the balance of the oppositions originated by the elements. When this opposition examined, it can be seen on each vertical and horizontal section on the painting plane and with effecting the surface, it deforms its two dimensioned nature, and by creating its own domain, mediates a dialectic motion. Artist balances each element’s existence with a resistance against an opposite power. In this resistance, we are observing how opposite powers strengthen or weaken each
Daraltılmış Korunak / Collapsed Shelter, 2014, tuval üzerineyağlıboya / oil on canvas, 150x71cm
other. At the same time, oppositions create a tension that ensures dynamism. This dynamism between the oppositions can be seen sometimes with the verticals and horizontals, sometimes with the light and shadow contrariness, and sometimes at the contrast of warm and cold colours. In this exhibition, H. Avni Öztopçu scents out a simple and minimalist understanding by focusing on the opposition of vertical and horizontal planes, light and dark colours instead of the opposition of colours. When we look at his compositions, he enables us to compare these dynamics with
each others, and analyse them one by one, and after that enables us to integrate all these parts. Integrity has a very important position in the paintings of H. Avni Öztopçu, and also enables us to develop a perception which helps us to organise correlating the visual elements in sensual aspect integrally, as already organised in mental aspect. On the surface which is limited with two dimensions, spatial distributions of the visual elements compose a perceptual effect. The artist, with the effect of perception created on the ground of conscious, 5
ile izleyicinin duyarlılık düzeyini provoke ederek duyusal algının kapılarını aralıyor. Yaptığımız analizde bu ayrıştırmanın bir bölümünü, biçim üzerinden dışsal etkileri göz önünde bulundurarak, bir kısmını da duyumlar üzerinden içsel tepkilerle yapmamıza vesile oluyor. H. Avni Öztopçu, İstanbul Mine Sanat Galerisi, Nişantaşı mekânında “Korunaklar ve Tekler” başlığı ile sergilediği resimlerinde ele aldığı en temel sorunsal olan “zaman ve mekân” algısını sorgularken, plastik sanatların imkânlarından nasıl yararlandığını, sanatın temel ögelerini nasıl ele aldığını görmemize imkan sağlıyor. Sanatçının bu ögelere yaklaşımını, 1985 den itibaren tarihsel bir döngüde görmek mümkün. Her çalışılan sanatsal üretim, içinde bulunduğu döneme göre şekillenir ve yorumlanır. Zaman-mekan sorunsalını, plastik dilin imkanları üzerinden yorumlayan H. Avni Öztopçu’nun “Korunaklar ve Tekler” sergisi, dönemlerin kendi içindeki koridorlarında süren arayışın izlerini sürerken, kendi iç dinamikleri içinde dönüşerek, değişerek geleceğe yol alıyor.
provokes the sensitivity level of the audience and opens the doors of sensual perception. In our analysis, in some part of decomposition enables us to consider exterior impressions through shape, and in another part enables us to consider inner reactions through senses. In Istanbul Mine Art Gallery, Nişantaşı venue, under the title of “Shelters and Individuals”, H. Avni Öztopçu exhibits his paintings and enables us to see how he benefits from the opportunities of the plastic arts, and how he deals with the main elements of art while questioning the fundamental problematic of “time and space” in his paintings. Since 1985, it is possible to witness a historical cycle of artist’s approach to these elements. Each studied artistic production, shaped and rendered according to the period they are created in. H. Avni Öztopçu who renders the time-space problematic with the opportunities of plastic language, in his “Shelters and Individuals” exhibition is heading towards to the future while continuing his traces inside the corridors of the periods themselves, and transforming and altering in his inner dynamics.
Korunaklı Tek Sğ. / Sheltered Individual Sl., 2014, tuval üzerine yağlıboya / oil on canvas, 120x84cm 6
H . AV N İ Ö Z T O P Ç U ’ N U N “ U Z A M Y O L U ” H. AVNİ ÖZTOPÇU’S “ROAD OF SPACE” Muammer Öner
Sanat Çevresi, Sayı/Issue: 121 Kasım/November 1988 İstanbul
Av n i Ö z to p ç u, i l k a ra ş tırmaları sırasında Espas kavramı üstünde önem l e d u rd u. Ka nt’ı n “Meka n d ı ş d u ya r l ı l ı ğ ı n ş e k l i d i r. Mekan ve zaman ak lın her türlü deneyden önce g e l e n s ez i ş l e rd i r. H e r ke s mekan ve zamanı gördü ğ ü n ü s a n ı r. A s l ı n d a g ö r ü len şeyler mekan ve za m a n ı n t a ş ı d ı ğ ı ş e y l e r d i r.” yargısındaki yorumuna dayanarak, bu yorumunu biçimlendirme sorun u n u e l e a l d ı . Ye n i E s p a s anlayışını “Soyut Espas” veya “Hayal i Mekan” ola rak niteledikten sonra resim, çalışmalarını “Meka n - I ş ı k- O b j e” kav ra m l a r ı bağlantısında “Ku rgu sal Mekan” bütün l üğ üne ulaştırmaya çalıştığını görüyoruz. Biçim eleman ı o l a ra k a ç ı k- koy u’n u n güçlü kontrastlar ına ön celik ver i r ken bu eğilimi nin gerekçesini “açık- ko yu”nun geriliminden yararlanmak istiyor um” olarak dile geti r iyordu. İ l k ç a l ı ş m a l a r ı n d a (19 8 5 ), “karanlık” olarak nitelediği siyah ile “ışık” ve “aydınlık” olarak nitele diği beyazı ana gereçler o l a ra k e l e a l ı yo rd u. Koy u alanlar içine yerleştirdiği mekanik yapıdak i nesne lerin beyaz- gri derece lenmeler le sağ ladığ ı ı ş ıklı k r istal par lak lık lar ı ile, amorf motifler i içeren düzlemlerin diyagonal konumlar ının da katılı mıyla meydana geti rdigi katmanlı kotraslar ın geo metr ik kurgusal bütünlüg ünü, bağ l ant ı l ı ha reket, tek rar ve doku ögeler iyle pekiştimeye çalışıtıgını görüyoruz. Daha sonraki çalışmal a r ı n d a i s e (19 8 6) b a ş langıçtaki hareket kontrastlar ı, yer ini yatay ve dikey kontrastlara bı ra k ı rken, kontrast biçimler (Amor f- Kr istal) terkedi lip yer ine mekanik nesnelerin geometr ik düzlemlerini oluşturan ritmik
In ver y ear ly research e s of Av n i Ö z to p çu, h e emphasized the Spacing concept. Rega rding to Kant’s “ Space i s a fo r m of external s e n s i t i v i t y. Space and time are the discernments of mind befo re any exper iment. Ever ybody think they see space and ti me. I n fact, the seen things are the things that brought in through by space and ti me” rend ition, he made an approach to figuring concept. Af ter he characterized spacing concept as “A b s t r a c t Spacing” or “Imaginar y S p a c e ”, i n h i s p a i n t i n g s we can see that he tries to reach the “Fictional Space” i nteg r it y correlated with “space-lighto b j e c t ”. A s h e p r i o r i t i z e s the power ful contrast of light and dark as an element of figure, he verbalized this as “I want to benefit from the tension o f l i g h t a n d d a r k ”. I n h i s e a r l y Wo r k s (19 8 5 ), the main elements are black which he identif ied as “da r k ness” and w h i t e a s “ l i g h t ”. W e s e e that he tried to reinforce the geometric speculative integr it y of the stratified contrasts created by lighted cr ystal brightness of the mechanical objects which he placed inside the dark spaces with their greyish-white gradations, together with diagonal planes including amorphous motives with the connected motion, repetition and texture elements I n h i s l a t e r Wo r k s (19 8 6), the contrasts of motions transformed in to ver ti cal and horizontal contrasts, rhythmic elements which compose the geometric planes of the mechanical objects took the place of the contrast forms (amo r phous- cr ys ta l).
Aralıklı Korunak / Spaced Shelter, 2012, tuval üzerine yağlıboya / oil on canvas, 100x190cm
öğelere yer ver iliyor (İk i P e n c e r e’d e ). Gri -beyaz derecelenme lerinin de renk derecelenmelerine dönüşmesinin yanı sı ra “Travers Espas” oluştuma çaba-
After the transformation of gray-white gradation to colour gradation, at the same time “ Vo l u metr ic” side of the effor t of composing “Traverse Spacing” supressed,
Korunaklı Tek Sl. / Sheltered Individual Sl., 2014, tuval üzerine yağlıboya / oil on canvas, 120x84cm
s ı n ı n “ Vo l u m e t r i k ” y ö n ü, saklı tutularak “Planimetr i k E s pa s”a g eçm e e ğ i l i m i k e n d i n i g ö s t e r i y o r ( Ya p r a k l a r ’d a ). Bu devrede r itmik tek rar öğeler i ise mekanik ya pısını sürdürerek yer ve rolünü aramaya devam e d i yo r. Av n i Ö z t o p ç u ’d a k i b u d e ğişimin nedeninin, resminde giderek önem ka zanan “renk” ve “motif” eğilimiyle yakından ilgili olduğunu görmek çok güç olmasa gerek. Gerçekten de, sonrak i çalışmalar ın d a (19 8 7 ) b u i k i ö ğ e, r e s minin temel yapısını oluşturduğunu görüyoruz. İlk çalışmalar ındaaçık- koyu (siyah - beyaz) kontrası na yüklediği işlevin, son raki çalışmalarında renk kotrasına yüklendiğini gör üyor uz (Tütün Çiçe ğ i). S i ya h - b eya z ko nt ra s t tutkusu ise grileşerek, bütünleyici alan ve ge çişlere dönüşmüş olarak r e s m i n d e k i ye r i n i a l ı yo r. M e ka n i k s ü s l e m e l e r, o rganik doku örgüleri, (Sarm a ş ı k , Ç i ç e k l i S ü t u n v. b . ) olarak kendini göster i rken, Espas anlayışı bu yak laşımın kaçınılmaz so nucu olarak “Planimetr ik” yapıda karar k ılmış oldu. Üç y ı l ö n ce Ka nt’ı n üs t ü n deki “yıldızlı gök yüzünd e n” ka l ka n Av n i Ö z to p çu, şimdi, “mavi l i -yeşi l l i” ve “çiçek li” bi r “geçit” d e b u l u n u yo r.
“Planimetric Spacing” tendency revealed (Le a ve s). In this stage, rhy thmic iterant elements sustain their mechanical structure and still continue searching for their roles. Understanding the reason of this conversion in Av n i Ö z to p çu i s n’t ve r y hard while in his paintings “colou r” and “pat ter n” are gaining more importance. In his later works, we see that these two elements star t to compose the main structure of his paintings. While, we can see the functional importance of light and dark contrast (white-black) in the beginning, in his l ate r Wo r k s, we can see that colour contrast has m o r e f u n c t i o n a l i t y. O n the other hand, the passion of white and black contrast transformed in t o g r a y, a n d p a r t i c i p a t ed in the painting as a complementar y area. While mechanical ornaments take the form of organic texture patterns, Planimetr ic” structure has been adopted with respect to space as a result of this approach. Th ree years ago, after t h e a r i s e u p of Av n i Ö ztopçu through Kant’s “ S t a r r y S k y A b o v e m e ”, now found in a “passag e” w ith “b l ue - g reen” flowers. 7
1962 12 Şubat, Erzincan’da doğdu. 1980-1984 Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Resim-iş Eğitimi Bölümü’nde LİSANS; 1984-1986 Mimar Sinan Üniversitesi Resim Anasanat Dalında YÜKSEK LİSANS, 1987-1989 Mimar Sinan Üniversitesi Resim Anasanat Dalında SANATTA YETERLİK eğitimini tamamladı. 1991-91 Son Baskı gazetesinde sanat muhabiri olarak çalıştı. 1991 Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Resim-iş Eğitimi Bölümü Resim Eğitimi Anasanat Dalına Araştırma Görevlisi oldu. Aynı kurumda Yardımcı Doçent olarak görev yapmaktadır. 1962 Born in Erzincan on February 12 1980-1984 Undergraduate study in Marmara University, Atatürk Faculty of Education, School of Arts, 1984-1986 Graduate study in Mimar Sinan University, Major Branch of Painting, 1987-1989 Ph. D study in Mimar Sinan University, Major Branch of Painting. 1991 Employed as the art reporter of SON BASKI daily newspaper. 1991 Participate in Art department, Atatürk Faculty of Education, Marmara University as an Assistant Prof. Dr. kişisel sergiler 1986 25 Kasım - 2 Aralık, Yüksek Lisans Eser Çalışması Sergisi M.S.Ü. Mimar Sinan Sergi Salonu, İstanbul 1988 7-28 Kasım, Yonca Modern Sanat Galerisi, İstanbul 1989 3-6 Temmuz, Sanatta Yeterlik Eser Çalışması Sergisi, M.S.Ü. Osman Hamdi Salonu, İstanbul 1996 15-26 Nisan, Yıldız Teknik Üniversitesi, Y.S. Sanat Merkezi, İstanbul 2008 13 Ekim-13 Kasım, Mine Sanat Galerisi, Caddebostan-İstanbul 2008 1994-2008 Sürekli, H62 Atölye Sergisi, Feneryolu-Selamiçeşme, İstanbul 2011 18 Şubat-31 Mart, Mine Sanat Galerisi, Caddebostan, İstanbul 2011 14 Kasım–8 Ocak 2012, Mine Sanat Galerisi, Nişantaşı, İstanbul (Dönemler 1985-2011) 2014 23 Ekim – 23 Kasım 2014, Mine Sanat Galerisi, Nişantaşı, İstanbul (Korunaklar ve Tekler) individual exhibition 1986 25 November- 2 December High Diploma Trace Work Exhibition Mimar Sinan University, Mimar Sinan Exhibition Salon 1988 7-28 November, Yonca Modern Art Gallery, Istanbul 1989 3-6 July, “Sanatta Yeterlik” Trace Work Exhibition, Mimar Sinan University Osman Hamdi Saloon, Istanbul 1996 15-26 April, University of Yıldız Technic, Y.S art center, Istanbul 2008 13 October - 13 November,
Mine Art Gallery, Caddebostan-İstanbul 2008 1994-2008 lasting, H62 Studio Exhibition, Feneryolu-Selamicesme, Istanbul 2011 18 February-31 March, Mine Sanat Galerisi, Caddebostan, İstanbul 2011 14 November–8 January 2012, Mine Art Gallery, Nişantaşı, İstanbul (Phases 1985-2011) 2014 23 October – 23 November 2014, Mine Art Gallery, Nişantaşı, İstanbul (Shelters and Indivuduals) katıldığı sergiler (yurtdışı) 1997 Marmara Üniversitesi Öğretim Elemanları. Karma Sergisi Bregenz, Feldkirch, Villa Claudia Galerie-AVUSTURYA 1999 “Karşılaşmalar 4” A.K.M., Lefkoşa-KKTC 1999 Özdemir Altan “Karşılaşma” projesi ... Kunstverein Lippstadt-ALMANYA katıldığı sergiler (yurtiçi) 1984 Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi yıl sonu sergisi, İstanbul 1985 Genç Ressamlar Sergisi Fransız Kültür Merkezi, İstanbul 1985 İstanbul Üniversitesi Gençlik Yılı resim sergisi, İstanbul 1986 Pimapen resim sergisi, AKM İstanbul 1986 Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Atatürk Sanat Galerisi’nde grup sergisi, İstanbul 1986 Şeref Akdik Sergisi, Mimar Sinan Üniversitesi Osman Hamdi Salonu, İstanbul 1986 Genç Ressamlar Sergisi Fransız Kültür Merkezi, İstanbul 1986 Yonca Sanat Galerisi’nde grup sergisi, İstanbul 1987 Galeri BM’de Genç Ressamlar Sergisi, İstanbul 1987 Günümüz Sanatçıları 8. İstanbul Sergisi 1987 21. DYO Resim Sergisi, İzmir, Adana, Ankara, İstanbul, Bursa 1987 6. İstanbul Sanat Bayramı Yeni Eğilimler Sergisi, İstanbul 1987 TEKEL Resim Sergisi 1988 Mimar Sinan Yılı Sergisi, İstanbul 1989 23. DYO Resim Sergisi, İzmir, Ankara, İstanbul 1989 50. Devlet Sergisi, Ankara 1990 LAMİ Sanat Galerisi, Nişantaşı, İstanbul 1991 Basın Müzesi Sanat Galerisi’nde grup sergisi, İstanbul 1991 KKSM Caddebostan’da grup sergisi, İstanbul 1991 Mimar Sinan Üniversitesi Mezunları Derneği Sergisi, Ankara 1991 Günümüz Sanatçıları 12. İstanbul Sergisi 1991 Mimar Sinan Üniversitesi Mezunları Derneği Sergisi, KKSM Caddebostan İstanbul 1991 Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Öğretim Elemanları Sergisi Atatürk Sanat Galerisi, İstan-
bul 1991 Sanatçı Öğretim Üyeleri Sergisi, Cemal Reşit Rey K.S. Fuayesi, İstanbul 1992 Arkeon Sanat Galerisi’nde karma sergi, İstanbul 1992 Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Öğretim Elemanları Sergisi Atatürk Sanat Galerisi, İstanbul 1992 Mine Sanat Galerisi’nde grup sergisi, İstanbul 1993 Etibank Sanat Galerisi’nde Genç Sanatçılar Sergisi, İstanbul 1993 Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Öğretim Elemanları Sergisi Atatürk Sanat Galerisi, İstanbul 1994 Bp Oil’in ‘Genç Türk-Azeri Sanatçıları Yarışması Sergisi’, İstanbul 1994 Sanatçı Öğretim Üyeleri Sergisi, Atatürk Kitaplığı, İstanbul 1994 Kas Hastalıkları Derneği yararına karma sergi, Sandoz Sanat Galerisi, İstanbul 1994 Günümüz Sanatçıları 15. İstanbul Sergisi 1994 Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Öğretim Elemanları Sergisi Atatürk Sanat Galerisi, İstanbul 1995 Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği’nin düzenlediği ‘Hoşgörüsüzlük Sergisi’ Yıldız Sarayı Silahhane, İstanbul 1995 Kas Hastalıkları Derneği yararına karma sergi, Sandoz Sanat Galerisi, İstanbul 1995 Sanatçı Öğretim Üyeleri Sergisi, İstanbul 1996 Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Öğretim Elemanları Sergisi, Çatalca-İstanbul 1996 Karşılaşmalar Resim Sergisi, İstanbul Deniz Müzesi 1996 Derimod Sanat Merkezi, İstanbul 1997 Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Öğretim Elemanları Sergisi Atatürk Sanat Galerisi, İstanbul 1998 75. Yıl’a Armağan Türk Plastik Sanatları Sergisi; Ankara, İstanbul 1999 Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Öğretim Elemanları Sergisi Atatürk Sanat Galerisi, İstanbul 1999 ‘2000’e Doğru Gençler Resim ve Heykel Sergisi’ Atatürk Kültür Merkezi, İstanbul 2000 Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Öğretim Elemanları Sergisi “Atatürk ve Cumhuriyet” Atatürk Sanat Galerisi, İstanbul 2002 Kargaşa 2, kargart Kadıköy-İstanbul 2003 ister buluşma, Devlet Güzel Sanatlar Galerisi Beyoğlu-İstanbul 2003 ister buluşma, Alkent Actuel Art Galerisi Etiler-İstanbul 2003 ister buluşma, Atatürk Üniversitesi Sanat Galerisi Erzurum 2003 Çatı Sanat Galerisi Nişantaşı-İstanbul 2003 13. İstanbul Sanat Fuarı, Tüyap-İstanbul
2003 Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Öğretim Elemanları Sergisi Anadolu Üniversitesi, Eskişehir 2004 İstanbul Lisesi’nin 120. yılının kutlama kapsamında düzenlenen karma resim sergisi. 2004 Karma Resim Sergisi, 1-29 Ekim SASAV Sanat Galerisi, Maltepe-İstanbul 2005 Öğretim Elemanları Sergisi, 1121 NisanTophanei Amire, İstanbul 2005 Kargaşa 5, kargart 20 Mayıs-30 Haziran Kadıköy/İstanbul 2005 arTrol, İstanbul Modern Sanat Galerisi, İstanbul 2005 Öğretim Elemanları Sergisi, 21 Kasım-13 Aralık ENKA Sanat Galerisi, İstanbul 2006 Çağdaş Sanat 19, Turgutreis Marina, Bodrum 2007 “Öğretim Üyeleri Sergisi” Atatürk Sanat Galerisi, Göztepe-İstanbul 2007 Öğretim Elemanları Sergisi, 1-10 Haziran, Tophanei Amire, Tophane-İstanbul 2007 Çağdaş Sanat 20, 11 Haziran-30 Temmuz, Mine Sanat Galerisi, Caddebostan-İstanbul 2007 Cumhuriyet Sergisi, Atatürk Sanat Galerisi, Marmara Üniversitesi Göztepe Yerleşkesi. İstanbul 2007 17. Sanat Fuarı, Altan Adalı Belgesel Sergisi, Tüyap-İstanbul 2007 Altan Adalı Belgesel Sergisi, Bindallı Sanat Galerisi, İstanbul 2008 Çağdaş Sanat 21, 21 Mayıs-30 Temmuz, Mine Sanat Galerisi, Caddebostan-İstanbul 2009 Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Öğretim Elemanları Sergisi, Maltepe Üniversitesi 2010 Çağdaş Sanat 22, 3 Mayıs-30 Ağustos, Mine Sanat Galerisi, Caddebostan ve Nişantaşı-İstanbul 2010 “10 Kasım” Öğretim Elemanları Sergisi, Atatürk Sanat Galerisi, Göztepe-İstanbul 2011 Japonya için Sanat/Art for Japan sergisi, ARTIUM MODERN, Beyoğlu-İstanbul 2011 Resim Heykel Müzeleri Derneği Günümüz Sanatçıları 30. Yıl Sergisi, Akbank Sanat Beyoğlu-İstanbul 2011 M.Ü. A.E.F. Öğretim Elemanları Sergisi, M.Ü. Cumhuriyet Müzesi Sanat Galerisi, Sultanahmet-İstanbul 2011 SINIRSIZ-BOUNDLESS, rh+art gallery, Nişantaşı-İstanbul 2012 “TANIŞMA” Mine Sanat Galerisi Yalıkavak-, Bodrum-Muğla 2012 “15 Yılda 30 Akademisyen Ressam” Atılım Üniv. Atılım Sanat Galerisi, Ankara 2012 “Manzara Hakkında” Mine Sanat Galerisi Nişantaşı, İstanbul 2013 Çağdaş Sanat 22, Mine Sanat Galerisi, Nişantaşı, İstanbul 2014 Resim Heykel Müzesi Kültürpark Sanat Galerisi, İzmir 2014 Yansıma ve Buluşma, Mine Sanat Galerisi, Nişantaşı, İstanbul 2014 “1940-1975 Kuşağından Seçki” Mine Sanat Galerisi, Yalıkavak, Bodrum-Muğla