Mechanic dergi 3 sayi

Page 1

SAYI

MESLEĞİNİN ZİRVESİNDE

GAZANFER KÖROĞLU ENGELLİLERE SÜRDÜRÜLEBİLİR ATÖLYE

DEPOLAMA ALANLARINDA OTOMATİK SPRİNKLER SİSTEMİ FATİH HOCADAN ALTIN ÖĞÜTLER MECHANIC DERGİSİ MİLANOʼDA





başyazı

Başyazı

Merhabalar;

D

ergimizin üçüncü sayısını sizlerle buluşturmaktan mutluluk duyuyoruz. Her geçen sayıda artan okuyucu kitlemiz ile birlikte bizlerin heyecanı da artıyor. Tesisat sektörünün ve profesyonel yayıncılık hayatının önde gelen isimlerinin bilgi ve tecrübelerini harmanlayarak Mechanic dergisini daha ileriye taşıyabilmek, sektörde aranan yayın haline getirebilmek için soluksuz çalışıyor, sizlerden gelen olumlu geri bildirimlerle daha da hızlı yol alıyoruz. Sektördeki gelişmeler, yeni ürünler, etkinlikler, fuarlar, sosyal sorumluluk çalışmalarını sizin yerinize takip ediyor, bu sayımızda da yer vermeye devam ediyoruz. Bu sayımızda da yine sektörün önemli bir duayenini Gazanfer Köroğlu’nu ağırladık. Gazanfer Köroğlu sihirli değneğini dergimize de değdirdi. Okurken düşünmemizi sağlayacak içten ve keyifli bir sohbete imza attı.

Mechanic Dergisi’nde bu sayımızda da sürdürülebilirlik çok etkileyici. Engelli insanlar için sürdürülebilir atölye isimli makalemizde bütünleşik tasarım prensibi ile enerji, maliyet, performans odaklı geliştirilmiş, engelli insanların çalışabileceği mekan kurgusunun ön planda tutulduğu örnek projeyi gözler önüne seriyoruz. Dergimizi okurken masa başında tarihle denizin iç içe olduğu Kekova’yı ziyaret etmenizi, adrenalininizi Parasailing ile yükseltmenizi, ruhunuzu beslemenizi, hafta sonu sevdiklerinizle gidebileceğiniz sinema, konser, gibi hayata dair size önerdiğimiz etkinliklere göz atmanızı öneriyoruz. Dergimizde emeği geçen herkese ve tüm okurlarımıza teşekkür ediyor, bir daha ki sayımızda tekrar görüşmeyi diliyoruz.

Genel Yayın Yönetmeni Makina Mühendisi

3


DEKOMEDYA A.Ş ADINA İmtiyaz Sahibi EVREN DEMİRCİ

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Genel Yayın Yönetmeni EVREN DEMİRCİ Teknik Danışmanlar CEVAT TANRIÖVER, ZÜHTÜ FERAH Yayın Danışmanı EMİNE BANKOĞLU

içindekiler

MECHANIC Yıl: 1 Sayı: 3

10

Genel Koordinatör ÖZGÜR PARLAK Yayın Koordinatörü ASUMAN DEMİRCİ

22

Yayın ve Web Editörü HAKAN ARSLAN Görsel Yönetmen ÖZGÜ URAL

24

Reklam Servisi ESAT KAYGUSIZ Katkıda Bulunanlar SELCEN PARLAK, RÜMEYSA GÖNENÇ, GÖKTEN TUT, GENCAY TATLIDAMAK, EVREN UYGUR, ONUR ŞAHİN, EMRE ÖZMEN, HASAN KARAGÖZ, AV.MURAT BİLİR, SERDAR AYDIN

28 30

14

Yönetim Yeri Deko Medya A.Ş. Vişnezade Mah. Prof. Dr. Alaattin Yavaşça Sokak Efe Apt. No:6 D:4

Akaretler 34353 Beşiktaş/İSTANBUL Tel: (0212) 236 53 30 Faks:(0212) 236 53 31 www.mechanic.com.tr info@mechanic.com.tr

08

Yayın Türü Yaygın Süreli

10 Baskı - Cilt Dünya Yayıncılık A.Ş. Globus Dünya Basınevi 100.yıl mh. 34204 Bağcılar / İstanbul 0212 440 24 24

Dağıtım Dünya Süper Dağıtım A.Ş Globus Dünya Basınevi 100.yıl mh. 34204 Bağcılar / İstanbul 0212 440 24 24

12 14 18

Mechanic Dergisi aylık olarak yayımlanan bedelsiz süreli bir yayın organıdır. Mechanic Dergisi, basın-meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. Dergide yer alan yazı ve fotoğraflar kaynak gösterilerek kullanılabilir.

4

20

Inventr Tr Mühendislik Sodeca Barcelona fabrikasına teknik gezi düzenledi İhlas Bizimevler 5 Projesi Mas Pompa’yı tercih etti Memorial Hastanesi’nde iklimlendirme uzmanı Üntes tercih edildi Gazanfer Köroğlu “Quasar İstanbul Projesi” Das Yalıtım A.Ş. Climate World 2014 Fuarı’na katıldı AFS, Mostra Convegno 2014’e katıldı

32 34

Mechanic Dergisi Milano’da Ferrari ve Tiffany’nin öldüllü tasarımcısına yoğun ilgi Fatih Hoca’dan iş dünyasına altın öğütler Enerji tasarrufunun şampiyonları Hastalar Mimsan sıcaklığı ile sağlığına kavuşuyor Su yalıtımı ile binaların ekonomik ömrü uzuyor

52


REKLAM DİZİNİ

42

38 40 42 48 50 52 54

Klimalarda enerji sınıfları değişiyor Ankara Metrosu Çayyolu hattında Alfen Yangın Pompaları tercih edildi Depolama binaları ve alanlarında otomatik sprinkler sistemi tasarımı ve gereklilikleri Engelli insanlar için sürdürülebilir atölye Oneflex Fonec yüksek performanslı akustik ses yalıtım malzemesi Karbon 21.yüzyılın en büyük sorunu olacak İş dünyasından kritik su raporu Tarihle deniz içiçe: Kekova

34

49

ALTHERM

39

ARI YANGIN

51

ATLAS

47

CIVA MÜHENDISLIK

23

DAF ENERJI

17

DEKO GROUP

2

DUYAR VANA

A.K. EBIT 21

FORM

A.K.İ FRESE

48 54 56

58

AIRONN

58 60 63

Adrenalin, denizle yükseliş: Parasailing Ruhunuzu besleyin Hayata dair Eğlenceli zekâ soruları

29

GETI

27

GIACOMINI

64

GRUNDFOS

19

INVENTTR

9

KLIMAPLUS

35

LOWARA

25

MASDAF

53

MERTES

13

ONEFLEX

31

PREIS

33

PROKONTROL

11

REHAU

1

RES ENERJI

Ö.K.İ. ÜNTES 37

VENTAS

REKLAM DIZINI

36

7

5


Haberler

ASHRAE Turkish Chapter ASHRAE Turkish Chapter açılışı, 27.03.2014 akşamı, İSİB’in organize ettiği yemekli seremoni ile Cemile Sultan Koru Restaurant’da, ASHRAE Başkanı Mr. William Bahnfleth’in katılımıyla gerçekleşti.

İSİB Başkanı Zeki Poyraz, toplantı sonrasında davetlililere verilen yemek öncesinde yaptığı konuşmada; “Bu gün burada ASHRAE Turkish Chapter seremonisi yapıldı. Biz İSİB ve İklimlendirme Meclisi olarak size “hoş geldiniz” diyoruz. Dünyadaki paydaş kuruluşlar ile ilişkilerimizin sizlerin gayretiyle gelişmesini dilerim. Bu güne kadar kardeş kuruluş olma ve ASHRAE’yi Türkiye’de temsil eden Türk Tesisat Mühendisleri Derneği’ne teşekkür ediyoruz. Bu güne kadar diyalogları geliştirdiler ve ASHRAE hizmetlerini Türkiye’ye taşıdılar. Bu günden sonra da görevleri devam etmektedir. Bu gün Başkan Mr. William Bahnfleth, ASHRAE Chapter’ın kurulması ile TTMD’nin

6

kardeş ve dost kuruluş olarak ASHRAE hizmetlerinin Türkiye’ye getirilmesinin iki farklı olgu olduğunun özellikle altını çizdi. Artık Türkiye mühendisleri ASHRAE üyesi olarak, ASHRAE ile bundan sonra daha yakın ilişki içinde, komisyonlarda daha aktif görev alacak ve Türkiye’de ki sektörün gelişmesini yürütecektir. İSİB olarak herkesin katkısını bekliyoruz. Dileğimiz ASHRAE’nin bölgesel toplantılarının birisinin de Türkiye’de yapmasıdır. Türkiye’de ki sektörün örgütlü ve dayanışma içinde bir sektör yapısında olması nedeniyle bu ilişkilerin başarıyla yürüyeceğinden eminiz.” dedi. İstanbul’a ilk defa gelen Mr. William Bahnfleth, 27 Mart günü Bahçeşehir Üniversitesi’nde, 28 Mart günü ise Yıldız

Teknik Üniversitesi’nde, “Integrated Air Quality and Energy Efficiency” konulu bir seminer verdi.”

ASHRAE Turkish Chapter’ın Başkanı Prof. Dr. Barış Özerdem “ASHRAE Turkish Section”in kuruluşu 2013 Kış Konferansı esnasında gerçekleştirilmişti. Üzerinden henüz 1 yıl geçmiş olmasına rağmen, yapılan çalışmalar neticesinde, Türkiye’nin ASHRAE üye sayısı daha da artmış ve bu üyelerin büyük çoğunluğu “ASHRAE Turkish Chapter” olma başvurusunu Konferans öncesi ilgili yerlere iletmişti. Kış Konferansının programlı toplantılarından olan ve 21 Ocak 2014 tarihinde yapılan” Members Council” toplantısında bu başvuru kabul edilmişti.



Haberler

Invent TR Mühendislik Sodeca’nın Barselona fabrikasına teknik gezi düzenledi Invent TR’nin geleneği haline gelen organizasyon, bu yıl sektörün mekanik taahhüt, proje ve üretici firmalarından gelen temsilcilerin katılımı ile gerçekleşti. HAVALANDIRMA projelerinin en temel elemanlarından endüstriyel ve domestik fan alanınında; projeye destek, satış ve satış sonrası hizmetleriyle sektörün önde gelen isimlerinden Invent TR Mühendislik, Türkiye temsilciliğini yapmakta olduğu Sodeca’nın Barcelona’da ki fabrikasına bir teknik gezi düzenledi. Firma ortaklarından Haşim Çağatay ve satış müdürü İdris Adem Bey’in mihmandarlığındaki gezi; 3 saatlik İstanbul-Barselona uçuşu ile başladı. Barselona havalimanında Sodeca’nın üst düzey yöneticileri tarafından karşılanan gezi ekibi fabrikanın bulunduğu bölgeye doğru yola koyuldu. Yaklaşık 1 saat’lik kara yolculuğundan sonra bir dağ evinde verilen molada, tamamı organik ve yöresel Katalan lezzetlerinden oluşan bir yemek yerini şömine başı sohbetlerine bıraktı. Daha çok sektörün ortak sorunlarının konuşulduğu bu sohbetin sonunda iyice dinlenen misafirler Katulunya bölgesinin tarihi Vic şehrine doğru konaklama için geçildi. Geceyi Vic şehrinde geçiren konuklar, aynı zamanda tarihi Vic şehrini serbest zaman içerisinde gezme imkanı da buldular. Gezinin ikinci günü otelde yapılan sabah kahvaltısı ile başladı. Akabinde yaklaşık 15 dakikalık bir yolculuğun ardından fabrikaya gelindi. Sodeca personelinin güler yüzlü kısa karşılama merasiminden sonra toplantı salonuna geçilerek satış müdürü Mr. Arnau Tinto tarafından kısa bir firma tanıtımı

8

yapıldı. Bu kısa sunumda daha çok yeni ürünler ve yaklaşık 3 yıldır üzerinde çalışılan ve yeni tamamlanmış olan software programının tanıtımı yapıldı. Mr.Arnau Tinto’nun sunumunda sonra Sodeca’nın proje müdürü ve aynı zamanda havalandırma ile ilgili Avrupa Birliği Standartlarını a oluşturan yazar ekibinin üyesi Mr. Santos Bendıcho tarafından aşağıdaki konu başlıkları altında bir seminer verildi; 1. Mekanik havalandırma prensipleri 2. Avrupa standartlarına göre duman kontrol sistemleri

3. Endüstriyel binalarda ve alış veriş merkezlerinde havalandırma 4. Otopark havalandırması 5. Tünel havalandırması. Otopark havalandırması başlığı altındaki ‘’Jet Fan ile Havalandırma tasarımı esasları’’ konulu sunumda misafirlerin çok yoğun soruları ve aktif katılımları seminere ayrı bir renk kattı. Misafirler tarafında oldukça faydalı bulunan seminer memnuniyet vericiydi. Seminer sonunda fabrikanın üretim alanlarına geçildi. Robotlar ile yapılan saç kesim ve kaynaklı imalar, montaj



Haberler

hattı, balanslama, elektrik, boya, test

markanın güvenirliği konusunda hiçbir

laboratuvarları (rüzgar tünelleri, akustik

şüphelerinin kalmadığını ifade ettiler.

odaları, motor testleri), yarı ve bitmiş

Fabrika ziyaretinin sonunda Sodeca üst

mamul stok alanları bölümleri ayrı

düzey yöneticilerinin tamamının iştirak

ayrı gezilerek ilgili personel tarafından

ettiği güzel bir yemeğin ardından ertesi

tanıtımı yapıldı, müşteri soruları

gün gidilecek olan Pyrenees dağlarındaki

cevaplandı. Üretim alanlarında yapılan

La Vall de Nuria kayak merkezi

bu ziyaret sonrası, fanların üretim kalitesi

yakınındaki Ribes Ville köyündeki otele

ziyaretçiler tarafından bizzat yerinde

yerleşildi. Sabahın erken saatlerinde otelin

teşhis edilmiş oldu. Fabrikaya yapılan

hemen yakınındaki istasyondan finiküler

ve gün boyu süren bu teknik ziyaretin

sistemle çalışan trene binilerek Nuria

ardından katılımcılar kullandıkları

kayak merkezine ulaşıldı. Kayak sporu

veya projelerine referans gösterdikleri

konusunda tecrübesi olan misafirler

hemen gerekli teçhizat ve kıyafetleri temin ederek kayak yapmaya koyuldular, diğer misafirlerde eşsiz güzellikleri seyrederek yaptıkları teleferik yolculuğu ile dağın zirve noktasına ulaştılar. Gezinin 3.günü kayak merkezinden ayrılarak Barselona şehir merkezindeki Katedral meydanındaki otelimize yerleşmemiz ile son buldu. Gezinin 4.günü misafirlerin serbest zamanı olarak programlanmıştı. Gün boyunca Barselona’da ki La Sagrada Familia, Guel Parkı ve La Ramblas caddesi gibi başlıca tarihi ve turistik yerleri gezdiler alış veriş yaptılar. Bu 4.ve son günün misafirlere sürprizi ise dünyaca ünlü Camp Nou stadındaki Barcelona- Almeria futbol maçıydı. Misafirler dünyanın en iyi futbol takımını ve dünyanın en iyi futbolcularının enfes oyunlarını yakından izleme şansı buldular. 4 günlük yoğun bu gezi memnuniyet ve güzel anılarla sonlandı.

İhlas Bizimevler 5 Projesi Mas Pompa’yı tercih etti EMLAK GYO kaynak geliştirme uygulamaları kapsamında İhlas İnşaat Grubunun Bahçeşehir’de inşaa ettiği beşinci projesi olan Bizimevler 5 projesinde Mas Pompa cihazları tercih edildi. 67.000 m² arazi üzerinde 10 blokta 710 dairenin yer aldığı radyal temel ve tünel kalıp sistemi gibi yüksek teknolojiyle yapılan projede kullanım suyu hidroforları ve kapalı genleşme tanklarının temini yapılmıştır. Otomatik ve manual olarak çalışma imkanına sahip ürünlerde gövde GG 25, çark noryl, mil AISI 420, sızdırmazlık mekanik salmastra ve kollektörler paslanmaz çelik olarak üretilmiştir. Tanklar 300 ve 500 litrelik seçilmiştir. Frekans kontrol panoları projenin alt yapısından bina içi tüm bileşenlerine kadar teknoloji ve verimliliğe dikkat eden İhlas İnşaat için özel olarak PLC ve kayar sistemli üretilmiştir.

10



Haberler

Memorial Hastanesi’nde iklimlendirme uzmanı Üntes tercih edildi Türkiye’deki en ileri tıp teknolojisine sahip tanı ve tedavi üniteleri, modern mimarisi ve yepyeni bir sağlık anlayışı ile bölgenin sağlık üssü olarak hizmet veren Memorial Ankara Hastanesi, hem hijyenik hem de ısıl konfor sistemlerindeki tercihi Üntes Hijyenik ve Konfor İklimlendirme Sistemleri oldu.

Bilim ve teknolojiyi birleştiren bir dünya hastanesi 42.000 m2’lik kapalı alanda hizmet veren Memorial Ankara Hastanesi; dünyada referans merkezi olarak öne çıkan bölümleri, Türkiye’deki en ileri tıp teknolojisine sahip tanı-tedavi üniteleri, modern mimarisi ve yepyeni bir sağlık anlayışı ile bölgenin sağlık üssü olarak hizmet veriyor ve üstün teknolojik altyapısıyla öne çıkıyor. 60’ı yoğun bakım ünitelerinde olmak üzere 230 yatak kapasitesi, hastaların görüntüleme işlemleri için “Ambiyans teknolojisi” ile hazırlanmış MR ve BT odaları, dünya standartlarındaki Koroner Yoğun Bakım, Genel Yoğun Bakım, KVC Yoğun Bakım ve Yeni Doğan Yoğun Bakım Üniteleri, Dijital Koroner Anjio odası, Anjio servisi, tam donanımlı 11 ameliyathane ve 63 polikliniği ile Memorial Ankara bir dünya hastanesi olarak tasarlandı. En yeni sterilizasyon tekniklerinin uygulandığı uluslararası standartlarındaki ameliyathanelerinde kullanılan LED lambalar; ameliyatın niteliğine göre ışık rengini ayarlama ve ısı açığa çıkarmama

12

özelliği sayesinde cerrah ve hastaya büyük ölçüde konfor sunuyor.

Tercih edilen ürünler Projenin hijyenik alanlarının iklimlendirilmesi 21 adet %100 taze havalı “run around” ısı geri kazanım modülüne sahip hijyenik klima santralleri ile sağlanırken, genel alanlarda ve hasta odalarında 19 adet plug fanlı rotorlu entalpik ısı geri kazanım modülü içeren PK50 serisi klima santralleri kullanıldı. ÜNTES’in Ankara’daki tesislerinde termodinamik test laboratuarlarında test edilerek üretilen; aynı anda hem ısıtma hem de soğutma yapabilen 754 adet 4 borulu URFC serisi fan coilleri başarıyla tesis edildi. Projede ayrıca toplam 3,2 MW soğutma kapasitesine sahip 2 adet hava soğutmalı A sınıfı (EER: 3,11) Rhoss soğutma grupları tüm binanın soğutma ihtiyacını karşılamak için tesis edildi.

Rhoss “Z Power” vidalı soğutma grupları-sınıfının en iyisi Yüksek verimli yarı hermetik vidalı kompresör ve R134A gazı ile sınıfının en yüksek kapasiteli ve A enerji verim sınıfında olan, tam bir çevre dostu ürün. Kompakt yapısına rağmen eşsiz tasarımı ile en verimli ürün grubunda yer alan soğutma grupları Avrupa’da sadece birkaç üreticinin sahip olduğu ve üretildiği yerde Rhoss Eurovent laboratuarlarında test ediliyor. Akusti kompozit fanları sayesinde gürültü miktarı da Avrupa’da sınıfının en düşük ürünlerinden birisi olan Z Power serileri 2013’te Türkiye’de en çok tercih edilen soğutma grubu oldu.



Söyleşi

Meslekte elimde sihirli bir değnek olsaydı, insanların daha çok düşünebilmesini sağlardım. Düşünen insan gelişir, üretir, faydalı olur. Gazanfer Köroğlu Mak. Yük. Müh. Setta Mühendislik

14


Geleceğin parlak sektörü

mekanik tesisat Eski Likör Fabrikası arazisi üzerinde inşa edilmekte olan Quasar İstanbul projesinde 257 daire, 58 ofis, 4 kafe ve 17 mağaza bulunuyor.

Q

UASAR İstanbul, Fairmont Hotel ve Quasar’ın rezidans bölümü olmak üzere iki kuleden oluşuyor. Türkiye ve dünyanın ilk metalüks gayrimenkul projesi Quasar İstanbul, Uluslararası Gayrimenkul Ödülleri’nde (International Property Awards) “Dünyanın En İyi Rezidansı” dalında dünya birincisi oldu. Quasar İstanbul’ un mekanik tesisat proje tasarımını yapan Setta Mühendislik yönetim kurulu üyesi makine yüksek mühendisi Gazanfer Köroğlu ile proje hakkında keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Kısaca kendinizden bahseder misiniz? Çorlu’da doğdum, orta tahsilimi orada yaptım. 1966 senesinde İstanbul Teknik Üniversitesi’ne girdim. 1971 yılında mezun olur olmaz ilk SMM belgemi aldım. Ağabeyim ile beraber proje ve taahhüt işleri yaptık. ‘80 senesinden itibaren de Libya’da taşeronluk hizmetleri yaptık. Dönüşümlü olarak gittik geldik. Dönünce proje ve taahhüt hizmetlerine devam ettik. Rusya ve Türki Cumhuriyetleri’nde proje ve taahhüt hizmetleri yaptık. Son senelerde kızım ile beraber mekanik tesisat proje hizmeti yapıyoruz. Hobileriniz nelerdir? Ben kitap okumayı severim. Bilhassa

tatillerde. Tatil başlar başlamaz ben de okumaya başlarım. Mekanik tesisat sektörü hakkındaki düşünceleriniz neler? Tesisat sektörünün geleceğini çok parlak görüyorum. 70’li yıllarda en önemli sorunumuz literatürün olmamasıydı. Şimdi her türlü bilgiye ulaşmak çok kolay. İnternet bu konuda zaman kazancı ve kolaylık sağlıyor.

Projeleriniz ile ilgili çalışmalara nasıl başlarsınız? Tüm projelerimizde çalışmaya, mimari projeyi alınca başlarız. Fakat esas projeyi statik plana göre yaparız. Statik ile mimariyi disipline ettikten sonra yaptıklarımızı elektrikçi arkadaşlarımıza veririz. Kendi projelerini çizerler. Böylece koordinasyon tamamlanıyor. Bu da güzel yürüyen bir sistem.

15


Söyleşi

Mak. Yük. Müh. Gazanfer Köroğlu, Mak. Yük. Müh. Nermin Köroğlu İlk prestij projeniz hangisidir? Geçmişte, bizim ilk prestij projemiz Swiss Otel’di. Swiss Otel’de ilk defa ısı geri kazanım üniteleri kullandık. O zaman bu gün kullandığımız frekans konvertörlü pompalar henüz yoktu. Biz de bir sürü pompayı, sıra sıra koyduk, DP kontrolü ile devreye giren pompaları frekans konvertörlü gibi çalıştırarak iki yollu otomasyon ile çözüme ulaştık. Ödüllü proje Quasar İstanbul hakkında bilgi verir misiniz? Şimdi elimizdeki projemiz Quasar. İddalı bir proje Quasar. Konutlar, ofisler, mağazalar, cafeler ve otel ile Mecidiyeköy’de geniş yeşil alana sahip, içinde müzesi de bulunan iki kuleden oluşan yapılar bütünü. Projenin ısıtma-soğutmasını nasıl sağladınız? Quasar projesinin ısıtma soğutması için dört borulu fan coil sistemi uyguladık. Otel ve otelin hizmet ettiği konular bir zon, rezidans, çarşı, ofis ayrı bir zon olarak düşünülmüştür. Her şeyini ayırdık. Chillerleri de su soğutmalı seçtik, yüksek verimli soğutma grupları tercih ettik. Açık soğutma kulelerimiz var. Yüksek katlı bina olduğu için ısıtma soğutma olarak bina üç basınç zonuna bölündü. Konutlarda fan coil ile soğutma, radyatör ile ısıtma prensibi uygulandı. Konutlarda substation üniteleri sıcak su için kullanıldı. Havalandırma sistemi ısı geri kazanımlı klima santralları ile, taze hava ve egzos ile kule katlarında

16

halledildi. Konferans, balo, toplantı, restoranlar her biri için ayrı santrallar kondu, ısıtma soğutma böyle sağlandı. Otopark dört katlı, 40 bin metrakare civarında. 4 katlı otoparkta her katta 2 tane temiz hava verme ve egzos şaftımız var. Ayrıca jet fan sistemi ile duman kontrolü yapıyoruz. Taze hava gelişini egzos şaftlarına göre yönlendiriyoruz. Kanallı sisteme nazaran duman kontrolünün daha iyi olduğundan eminiz. Yağmur suyu toplaması yaptınız mı? Yağmur suyu toplaması yapmadık. Büyük depolar yapmak yerine gri suyu topladık. Gri suyu arıtarak çok geniş olan bahçelerin sulamasında, genel mahallerin klozet rezervuarlarının doldurulmasında, soğutma kulelerinde kullanılmasını sağlıyoruz. Enerji verimliliği için neler yaptınız? Enerji verimliliği hakkında, su soğutmalı santrifüj soğutma gruplarına giderek COP yi çok yükselttik. Akıllı bina olarak DGNB Gold Sertifikası için başvuruldu, alacağımıza inanıyoruz. DGNB sertifikası Türkiye’de ilk kez alınıyor. Alman Sürdürülebilir Yapı Sertifikası, yapı planlaması ve değerlendirilmesi amacı ile Alman Yeşil Bina Konseyi ve Ulaşım, İnşaat ve Kentsel İlişkiler Birleşmiş Bakanlığı ortaklığında oluşturulmuş bir sistemdir.



Haberler

Das Yalıtım A.Ş. Climate World 2014 Fuarı’na katıldı Moskova’da 10. kez düzenlenen Uluslararası HVAC & R - Climate World 2014 Fuarı’nda Dünya’nın önde gelen kauçuk köpüğü yalıtım markaları arasına giren Oneflex, tüm ürünlerini tanıtarak yeni iş ortakları ile buluşma fırsatını ticari anlaşmalara çevirdi. ONEFLEX markalı ürünleri ile Moskova’da 11-14 Mart 2014 tarihlerinde gerçekleşen Das Yalıtım San. Ve Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi, Satış Pazarlama Operasyon Direktörü Koray Sarı, “Bu sene genişleyen ürün gamımız ile bu fuara katıldık, geçen sene kurduğumuz bağlantılara yeni firmalar ekleme fırsatı bulduk, yeni ürünlerimizi de öne çıkardık. Ürünlerimiz tesisatlarda mükemmel bir ısı yalıtımı, yoğuşma kontrolü ve ses yalıtımı sağlıyor. Çok başarılı geçtiğini düşündüğümüz bu etkinlikten son derece memnunuz. Yalıtım alanında katılımcı tek Türk firmasıydık. Sadece şirketimiz için değil ülkemiz için de önemli bir kazanım olacak.” dedi. Climate World 2014’de, 24.000m2’ lik bir sergi alanı içinde 30 farklı ülkeden 23.000 profesyonel ziyaretçi ve yaklaşık 400 katılımcı yer aldı. Climate World 2014, Rus pazarı ve Avrupa için büyük ve özel bir fuar olma özelliğini bu yılda korudu.

Alarko Carrier, Facebook üzerinde “Küresel İklim Değişikliği” fotoğraf yarışması düzenliyor İklimlendirme sektörünün öncü şirketlerinden Alarko Carrier, toplum tarafından giderek kanıksanan küresel iklim değişikliği konusunu yeniden gündeme getirmek, sonuçlarını fotoğraflayarak gözler önüne sermek amacıyla ulusal bir yarışma başlatıyor. FOTOĞRAFSEVERLER, “Küresel İklim Değişikliği” konulu fotoğraflarını, 1-23 Nisan tarihleri arasında Facebook aracılığıyla paylaşabilecek. Yarışmanın kriterlerine uygun fotoğraflar, Alarko Carrier’ın resmi Facebook sayfası olan http://facebook.com/alarkocarrier adresinden günlük olarak yayınlanacak. Yarışmanın Seçici Kurulu’nun 30 Nisan’a kadar tamamlayacağı seçimler sonucunda; 1’inciye Nikon D7100 dijital fotoğraf makinesi, 2’nciye Toshiba 13 N3KVR klima, 3’üncüye Toshiba 13 N3KV klima, 4’üncü ve 5’inci’ye iPad Mini, 6’ncıya ise Asus Phonepad hediye edilecek. Dereceye girenlerin fotoğrafları, 7-10 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilecek ISK SODEX 2014 Fuarı’ndaki Alarko Carrier standında sergilenecek ve şirketin 2015 takvimine basılacak.

18

Konuyla ilgili bilgi veren Alarko Carrier Genel Müdürü Önder Şahin, “Bayi, servis ve çalışanlarımızın çocuklarına resim yapma sevgisi aşılamak için 7 yıldır düzenlediğimiz ‘Alarko Carrier’ın Küçük Ressamları’ yarışmasını, daha geniş kitlelerle buluşturmak istedik. Bu amaçla fotoğraf yarışması formatına dönüştürerek, herkesin katılımına açık hale getirdik. İklimlendirme sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olarak, doğaya en az zarar veren ürünler üretmeye odaklanıyor ve projeler geliştiriyoruz. Küresel İklim Değişikliği konulu fotoğraf yarışması projesini, bu hususa dikkat çekeceği için çok önemsiyoruz.” dedi. Yarışmaya başvurmak isteyenler http://facebook.com/ alarkocarrier adresi üzerindeki uygulamaya aracılığıyla çalışmasını gönderebilecek.



Haberler

AFS, Mostra Convegno 2014’e katıldı Kapalı yaşam alanlarında hava kalitesini yükseltmeyi her zaman hedef edinmiş olan AFS, bu yöndeki çalışmaları ve amaçları ile Avrupa’nın en büyük sektörel fuarı Mostra Convegno 2014 Expo Comfort (MCE)’ta yerini aldı.

AFS, bu sene 18-21 Mart tarihleri arasında Küresel Konfor Teknolojisi teması ile 39. Kez kapılarını açan MCE’de inovatif ürünlerini ön plana çıkardı. Enerji sarfiyatını ve basınç kaybını minimuma indiren yeni havalandırma ekipmanları ile çevre dostu, anti bakteriyel flexible hava kanallarını fuar katılımcıları ile paylaştıklarını ifade eden AFS Boru Genel Koordinatörü Zahid Poyraz, iki senede bir düzenlenen MCE’nin sektörün büyük ve etkili bir organizasyonu olması nedeni ile önemli bir fuar olduğunu belirtti. Bu seneki fuar konseptinin AFS’nin yenilikçi ürün gamı ve hizmet anlayışı ile bire

20

bir örtüştüğüne dikkat çeken Poyraz, “AFS olarak sürdürülebilir bir yaşamın sağlanabilmesinde, ürün ailemizin büyük bir bölümünü kaplayan çevre dostu ve akıllı havalandırma ekipmanları ile üzerimize düşen görevi yerine getiriyoruz. Fuarlarda, konferanslarda, pazarlamada kısacası her ortamda iç hava kalitesinin önemine değinerek, çevre dostu ve akıllı ürünlerle bunun nasıl sağlanabileceğini dile getiriyorz. AFS var oldukça da farkındalık oluşturmaya devam edeceğiz. Bu nedenle tüm yatırımlarımızı geleceğimizi düşünerek tasarlıyoruz.” dedi.

AFS’nin 9-11 Nisan tarihlerinde de Çin’in başkenti Pekin’de düzenlenecek olan China Refrigeration ile uluslar arası fuar programına devam edeceğini söyleyen Poyraz, ardından da Türk iklimlendirme sektörünün en büyük organizasyonu olan ISK-Sodex 2014’te yer alacağını belirtti. Poyraz, 7-10 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenecek olan fuara üretimini yaptıkları flexible hava kanalları ve havalandırma ekipmanları ile Türkiye distribütörlüğünü üstlendikleri havalandırma ekipmanlarını kapsayan geniş bir ürün yelpazesi ile katılacaklarını sözlerine ekledi.



Haberler

Mechanic Dergisi Milano’da Enerjimizi Daf’da birleştirdik Mechanic Dergisi’ni ve tesisat sektörünün önde gelen isimlerini İtalya Milano’da ağırlayan Daf Enerji ülkemizi yurtdışında başarıyla temsil etmeye devam ediyor.

ISITMA sektörünün lider firmalarından biri olan Daf Enerji, 18 – 21 Mart tarihlerinde Dünya’nın farklı bölgelerinden gelen 1.000.0000’u aşkın profesyonelin ziyaret ettiği Milano’da düzenlenen Mostra Convegno ısıtma, soğutma ve havalandırma fuarında ürünlerini sergiledi. DAF Enerji 2007 yılında çıkan Enerji Verimliği Kanunu sonrasında, Mas-Daf Grup’un yöneticileri tarafından yarım asırlık sektör tecrübesi ile 2009 yılından tamamen Türk sermayesi ile kurulmuştur. Daf Enerji üç ana başlıkta hizmet vermektedir; • Üretimi alanı yaklaşık 4.000 m2 olan Tuzla Sanayi Sitesindeki fabrikasında Isı İstasyonu üretimi yapar.

22

Isı gider paylaşım sistemi için gerekli olan ısı istasyonu, ısı sayacı, ısı pay ölçer, sıcak ve soğuk su sayaçları gibi ürünlerin satışı, bununla birlikte gider paylaşım sisteminin doğru ve eksiksiz kurulumu için gerekli olan teknik desteği verir. • Isı gider paylaşım sistemi firmamız tarafından ya da başka bir firma tarafından (m-bus protokollü) kurulmuş olan binalara okuma ve hizmet paylaşımı yapmaktadır. Daf Enerji bünyesindeki 87 kişilik kadrosu ile hizmet vermektedir. Sektörde, “Satış Sonrası Hizmetler” ve “Teknik Servis ve Destek” departmanlarında açık ara en fazla personel bulunduran öncü firmadır.



Haberler

Ferrari ve Tiffany’nin ödüllü tasarımcısına yoğun ilgi Mimar, iç mimar ve tasarımcıların buluştuğu, yurt dışı iş bağlantılarının yapıldığı ve sektörle ilgili son yenilikleri sunan ZOW Fuarı, ikinci gününde Konsept Projeler işbirliği ile gerçekleştirdiği ZOW Essentials Seminer Programı ile dikkat çekti. KÜLTÜRÜN Tasarıma olan etkileri ve sürdürülebilirlik temasının işlendiği seminerlerde Red Dot Tasarım Ödüllü İtalyan Tasarımcı ve Mimar Massimo Iosa Ghini, Endüstriyel Tasarımcı Yılmaz Zenger, Prof. Dr. Celal Abdi Güzer ile CSIL temsilcisi Sara Colautti dinleyicilere değerli bilgiler verdi. Kültürün tasarıma olan etkilerine, endüstriyel ürün, tasarım ve projelendirme alanındaki çalışmalarına değinen İtalyan Mimar ve Tasarımcı Massimo Iosa GHINI; “Tasarım insan zekasını bir materyale dönüştürmek, netice itibariyle mantık dahilinde bir ürün ortaya çıkarmaktır. Kültür ve tasarımı şekillendirirken teknolojiyi kullanmak oldukça önemli. Tabi bu da tek başına yeterli değil, sadece girdilerden bir tanesi. Teknoloji insan için çalışmalı, insana hizmet etmeli, tasarıma baktığımızda da oda insan için yapılmalıdır. İnsana sağladığımız fayda mekanik bir şey olmamalı, insanların estetiğine hitap etmeli, filozofik bir fayda oluşturulmalı. Bir ürün tasarlarken bir başkasının bu tasarımı nasıl kullanacağı düşünülmeli, ürün hakkında ne düşüneceği akıllara gelmeli. Ürünü tasarlarken zevk alınmalı ve mutlu olunmalı. Her ürün bir fikir dahilinde oluşturulmalı. Ben gelenekle de bağlantılı, modernlikle geleneğin iç içe geçtiği ürünler tasarlıyorum. Tabi daha kuru, biraz daha fakir ürünler de yapılmalı, eski ve antik özellikli ürünler de elde edilmeli. Bu ürünlerde her zaman teknoloji ve dizayn fikri kullanıldı. Örneğin Wosvagen otomobiller günümüzde yenilendi. Biz aynısını mutfakta yaptık. Çok geleneksel bir mutfağı, İngiliz stilinde yapılan bir mutfağı, dönüşüm işleminden sonra geleneksel olan ancak son derecede modernlik içeren bir mutfak olarak tasarladık.” dedi.

24

Tasarımda fayda sağlamak önemli Fayda sağlayan şeyleri bir araya getirdiğini belirten Ghini sözlerine; ‘’Örneğin banyolarda küvetlere dalga imajı vererek, küvete kolay girebilmeyi sağlıyoruz. Son zamanlarda tasarımlarda ışık unsuru da önemli, bu beni oldukça etkiliyor. Son gelinen noktadaki teknolojik gelişimle artık ışıkla da oynayabiliyoruz. Ortamın tüm detaylarını ele alarak ışık ile mimari tasarımlar da yapılabiliyor.” diyerek devam etti.

Tasarımda hareketlilik, süreklilik ve akışkanlık detayları

Havayı temizleyen katalitik sistemler Mutfak tasarımlarında son yıllarda natürel unsurlar kullandığına değinen Ghini; “Tamamen ekolojik, tutkal dahi içermeyen sürdürülebilir ürünler ürettik. Doğaya bağlı birçok tasarımımız var. Malzeme olarak ahşap ve taş kullanmayı tercih ettiğimiz projelerimiz var. Evlerin enerjilerine yönelik teknolojiler kullanıyoruz. Havayı temizleyen katalitik sistemler kullanıyoruz. Roma’da akıllı şehirler yapıyoruz. Evlerde bitkilerle oluşturulan duvarlar tasarlıyoruz. Tasarımda sürdürülebilirlik oldukça önemli. Bu konuda yaptığım bir başka proje de bitkilerin yağmur sularıyla sulanmasını sağlayan bir durak. Ayrıca metrolarda katalitik sistemler de kullandık. Bunların yanında doğal ısıtma ve soğutma sağlayan binalar da tasarladık.” dedi.

Sıvıların niteliğinden bahseden Ghini; “Sıvılar kendi formlarını uzun süre saklıyor ve koruyorlar. Kendi yaşamımızı göz önüne alırsak likit bir yaşamımız var. Modern toplumdaki stabilitenin değişimi, bilgi akışının hızı ortamları hem estetik hem de fonksiyonel açıdan değerlendirmemizi sağlıyor. Bu noktada kültürel değişimleri de göz önüne almamız gerekiyor. Ferrari Maserati Müzesi, IBM firmalarına yaptığım tasarımlarda da akışkanlık hareketlilik, süreklilik fikirlerini kullandım. Ayrıca farklı projelerde hotellerde geleneksel mobilyalarla modern unsurların karışımını bir araya getirdik. Ferrari ve Tiffany mağazalarında da rasyonel formlara ağırlık verdik. Kozmetik ürünler satan Kiko mağazasında çizgi ve eğim özelliklerini ön planda tuttuk. Kiko mağazaları tasarımlarımızda temel unsurumuz ürünün sergilemesiydi. Bu tasarımların taklidi birçok kozmetik firması tarafından da yapıldı. ” dedi.



Haberler Avrupa’ya yüzde 30 Ortadoğu’ya yüzde 34 ihracat Sara Colautti; “Mobilya sektöründe şirketlerin yüzde 30 kadarı farklı ülkelerde de tesislere sahip. Gelişmekte olan ülkeler yeni tesislere ve farklılaşma amaçlı ar-geye büyük yatırım yapıyor. 10 yıl öncesine kıyasla 5 kat daha fazla mobilya harcaması söz konusu. Gelişmekte olan ülkeler, Asya ve Pasifik ülkeleri gibi bu harcamada önemli pay alıyor. Sadece Batı Avrupa harcamanın yüzde 32’sini gerçekleştiriyor. Kriz sonrası 2 yıldır büyük bir düşüş vardı. Ama önümüzdeki yıllarda yüzde 3 gelişme öngörüyoruz. Ayrıca Batı Avrupa’da gelişmenin azalacağını düşünüyoruz. Son 10 yılda mobilya ticaretinin mobilya üretiminden daha fazla bir ivme kazandığını görüyoruz. Krizden sonra kişi başına düşen harcamalar artmış. Eskiden yüksek gelirli ülkelerin kapalı pazarı tercih ettiğini biliyoruz. Günümüzde başta İspanya olmak üzere birçok ülkenin açık pazara dönüşme eğilimi var. Sektörde son 10 yıllık bir dönemde çok hızlı gelişme kaydedildi. Bunda Türk ekonomisinin çok etkisi var. 2009 krizinde bile Türkiye’de mobilya üretimi devam etti. Yüzde 10’luk bir büyüme gerçekleşti ki bu ciddi bir büyüme. Bu dönemde büyüme ortalamaları Dünyada 4.7’ydi. Kişiye özel üretim büyümede çok etkiliydi. Türk halkının zevkleri ve talepleri değişiyor. Bu değişimin büyümeye de doğrudan etkisi oluyor. Türkiye düşük ve orta gelirli ülkeler arasında çok önemli

26

bir büyüme kaydediyor. Avrupa’ya yüzde 30 Ortadoğu’ya yüzde 34 ihracat yapıyor. Türkiye ahşap bazlı paneller açısından da çok iyi bir üretici. Aynı zamanda bu konuda çok iyi bir ihracatçı, Türkiye’de yılda 1 milyon metreküp panel üretiliyor. Bu da gösteriyor ki Dünyada kullanılan ahşap panellerin neredeyse tamamı Türkiye’de üretilmiş.” dedi.

Dünya çapında tasarımcılar yetiştirebilecek coğrafya Endüstriyel tasarımcı Yılmaz Zenger; “İstanbul geçmişinde çok fazla kültürel malzeme olan bir şehir. Çok eskiye gitmeye gerek yok; Bizans, Osmanlı, Türkiye Cumhuriyeti olarak düşünmek bile kültür çeşitliliğine çok önemli bir örnek. Bu bağlamda tasarıma çok ciddi malzemeler oluşturuyor. Ayrıca ben karşı kültürle tasarımı birbirine çok yakıştırırım. Az önce de belirttiğim gibi İstanbul çok fazla karşı kültürü barındıran bir şehir. Bunun tasarıma olan etkileri de yadsınamaz.” dedi. Prof. Dr. Celal Abdi Güzer; kültürel çatışma alanı olarak tasarım başlıklı seminerinde tasarım ve mimarlık konusunda değerli bilgiler veren Güzer, özellikle mimarlık öğrencileri tarafından ilgiyle dinlendi. Güzer; “Popüler ürünler görecilidir. Mimarların beğendiği ürünü tüketiciler beğenmeyebilir yada bunun tam tersi olabilir. Bu yüzden 60’lı yıllar her iki taraf için de güzel yıllardı. Çeşit azdı. Şimdi ise şuan ki Zow fuarında bile binlerce çeşit bulunmaktadır.’’ dedi.



Haberler

Fatih Hoca’dan iş dünyasına altın öğütler Uludağ Ekonomi Zirvesi Daikin sponsorluğunda Fatih Terim’i ağırladı Capital ve Ekonomist dergilerinin Bursa Valiliği işbirliğiyle gerçekleştirdiği Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin Daikin sponsorluğunda gerçekleşen oturumunda Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, yeni dönemde liderliği anlattı. ‘Hazır, Hızır ve Huzur’ olarak açıkladığı ‘3H’ formülünü paylaşan Terim, iş dünyasına başarılı olmaktan liderliğe kadar önemli mesajlar verdi. Capital ve Ekonomist dergilerinin Bursa Valiliği işbirliğiyle Uludağ Grand Yazıcı Otel’de 21–22 Mart 2014’te gerçekleştirdiği Uludağ Ekonomi Zirvesi, iş ve ekonomi dünyasını bu yıl üçüncü kez bir araya getirdi. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın açılış, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de kapanış konuşmasını yaptığı zirvenin, ilgiyle dinlenen konuşmacılarından biri de Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim oldu.

Şirketlerde aidiyet duygusu oluşmalı Daikin sponsorluğunda gerçekleşen oturumda ‘Yeni Dönemde Liderlik’ konulu bir konuşma yapan Fatih Terim, kitaplarda yazılı olanları değil kendi deneyimlerini aktardığını vurguladı. Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder’in Daikin’in iklimlendirme sektöründeki liderliğine vurgu yaptığı kısa bir konuşmanın ardından sahneye davet ettiği Fatih Terim, sözlerine aidiyet duygusunun önemi ile başladı. Terim, futbol hayatı boyunca çok az takımla çalışmış olmasının bu duygusunun gelişmiş olmasından kaynaklandığını söyledi. Şirketlerde aidiyet duygusuna inandığını ve bir aile gibi hareket edilmesi gerektiğini belirten Terim, liderlere de aktif ve katılımcı olmalarını önerdi. Uzak bir yaklaşımı samimi bulmadığını dile getiren Terim, “Hiçbir zaman emir-komuta zinciri ile çalışmadım. Muhakkak ki bir mesafe olacak ama göründüğüm gibi otoriter değilim. O kendiliğinden oluşunca güzeldir” dedi.

Risk almadan hiçbir şey kazanılmaz Her zaman, pansuman yaparak değil ameliyat ederek meseleyi kökten çözmek için çalıştığını kaydeden Terim, “Farklı olmaya çalışmıyorum, fark yaratmaya çalışıyorum” dedi. ‘Risk almadan hiçbir şey kazanılmaz’ diyen Terim, başarıya

28

ulaşmak için ‘çılgınca’ değil ama risk alınması gerektiğini savundu. ‘Hiç eleştiriye gelemiyor’ eleştirilerine de yapıt veren Terim, “Kazandığımız zaman takdir mekanizmasını işletemeyenler kaybettiğimiz zaman eleştirinin de gerekliliğini bilemiyorlar. Bir başarıyı iyi ifade edebiliyorsanız nezaket olarak da iyi bir eleştiriye hakkınız vardır” diye konuştu. Liderlikte güven ve takdir duygusuna çok önem verdiğini dile getiren Terim, sözlerine şöyle devam etti: “Yapılan işlere gerekli anlamın yüklenmesinden yanayım. Yapılan işin bir anlamı olduğunu gösterin. Bunu yapabilirseniz çok başarılı olabilirsiniz. Ödül ve cezaya gerek kalmaz. Takdir duygusunu belli etmekten geri durmayın.”

Fatih Hoca’nın 3H formülü “Hayatımda 3H’ye çok önem veririm” diyen Terim, “Hazır, Hızır ve Huzur” olarak nitelendirdiği 3H formülünü ise şöyle açıkladı: “Hazır olunursa Hızır yardıma yetişir ve huzur bulunabilir. Hazır olmak için elinizden geleni yapın, muhakkak Hızır nasıl olsa yardımınıza koşar. O yüzden hazır olmadan tabii Hızır’ın gelmesini beklemeyin. Hayatta her şeye hazır olmak lazım. Hele hele bugün bırakın 24 saati, bir saatte, bir dakikada dahi gündemler değişirken ‘Bir soluklanalım’ demeye bile kimsenin vakti yokken böyle bir şeye hep hazır olmalısınız. Hele benim işimde bildiğiniz gibi... Hayat, insana çok şeyler getiriyor. Çok iyi giderken birden bire kötü, çok kötü giderken birden bire iyi olabiliyorsunuz. Onda kalmadan hayata devam etmek lazım. Onda kalırsanız başkalarının da istediğini, sizin istemediğinizi yapmış olursunuz.” Liderlikte önemli olan başka bir unsurun da kriz yönetimi olduğuna değinen Terim, kendileri gibi hem fiziğe hem psikolojiye dayalı, ikisinin de çok ağır tezahür ettiği durumlarda her an bir karışıklık, her an başkası için kaos olabilecek, bazen basit olarak nitelendirilebilecek birçok hadise yaşanabildiğini, bunların içinde boğulup kalmamak gerektiğini vurguladı. Ancak son kararı liderin vermesi gerektiğine dikkat çeken Terim, “Kaç kişiyle çalışırlarsa çalışsınlar, liderler sonunda yalnızdır” derken, “Herkes uzman olduğu alanda çalışmalı, başkasının işine karışmamalı” sözleriyle herkese bildiği işi yapmasını da tavsiye etti.



Haberler

Enerji tasarrufunun şampiyonları Isı pay ölçer sistemiyle yüzde 49’a varan tasarruf sağladılar

ista, tasarruf şampiyonlarını sertifika ile ödüllendirdi Enerji verimliliği alanında dünya devi olan Alman ista, ısı pay ölçer sistemlerini kullanarak en yüksek tasarruf oranına ulaşan 10 müşterisini sertifika ile ödüllendirdi. En yüksek tasarruf oranı yüzde 49 olarak gerçekleşti. KIŞIN soğuk günlerini rahatça ısınarak geçirirken bir yandan da ısı pay ölçer cihazları sayesinde yakıt tasarrufu yapan tüketiciler, ista tarafından da ödüllendirildi. 2008 yılında Türkiye pazarına giren, dünyanın enerji verimliliği alanındaki lider şirketi Alman ista, ısı pay ölçer sistemi sayesinde en yüksek tasarruf oranına ulaşan 10 müşterisine sertifika gönderdi. Geçen kış ista ısı pay ölçer taktıran bu apartmanların tasarruf oranı yüzde 35 ile 49 arasında değişiyor. Bu da yakıt faturalarının yarı yarıya azalması anlamına geliyor. ista Türkiye Genel Müdürü Zafer Yavuztürk, “Geçen kış, ista ısı pay ölçer cihazı taktıran aileler, önemli oranda doğalgaz tasarrufu yaptılar. Hem istedikleri kadar ısındılar hem de ısındıkları kadar ödediler. Biz de en yüksek tasarruf oranını yakalayan müşterilerimizi ödüllendirmek için sertifika gönderdik” diye bilgi verdi.

ista’nın cihazlarını taktıran apartmanlardaki yakıt gideri karşılaştırmaları ise tasarruf oranlarının ne derece yüz güldürdüğünü gösteriyor. Bu oranlar aynı zamanda Türkiye için de yakıt tasarrufunda varılacak noktayı göstermesi açısından önem taşıyor.

Isı pay ölçer nasıl çalışıyor? Merkezi sistemle ısınan binalarda kullanılma zorunluluğu bulunan ısı pay ölçer sistemleri ile dairede bulunan her radyatörün tükettiği enerji miktarı saptanabiliyor. Kurulumu çok basit olan

sistemde, herhangi bir tadilata gerek kalmadan küçük cihazlar radyatörlere monte ediliyor. Böylece faturalandırma, tüketilen enerjinin daire ya da metrekare başına bölünmesi yerine radyatörün kullanımına bağlı olarak gerçekleştiriliyor. Konut sakinleri termostatik vanalar sayesinde odaların sıcaklıklarını istedikleri konuma ayarlayabiliyor. Kullanılmayan odalarda minimum seviyeye getirilen sıcaklık, faturaya enerji tasarrufu olarak yansıyor. Apartman sakinleri arasında şikayete ve tartışmaya neden olan sıcaklık sorunu da ortadan kalkıyor. Herkes evindeki ısı düzeyini kendi ayarlayabiliyor. Tüketim, ista’nın geliştirdiği bir program sayesinde uzaktan okuma yoluyla belirleniyor. ista her ay, dairelerin aylık tüketim raporunu hazırlayarak site yönetimine gönderiyor. Site yönetimi de bu raporlara göre yakıt bedelini tahsil ediyor.

Ani hava değişimleri binaları MEVSİM normallerinin üzerinde seyreden hava durumunun ardından başlayan yoğun yağışlarla binalar zarar görüyor. Sıcak havalarla genleşen binaların iskeleti konumundaki donatı elemanları (demir, çimento, tuğla vb.) havaların soğumasıyla ve yağışlarla birlikte zedeleniyor. Yeterli koruma mekanizmalarının olmadığı binalarda gerçekleşen bu hasarlar, birçok kişinin sağlıksız koşullarda yaşamasına ve ölümle sonuçlanabilecek çürümelere, çökükler ve hatta yıkılmalara zemin hazırlıyor. Çbs İzoguard Yalıtım Sistemleri Satış ve Pazarlama Müdürü Hakan Yılmaz; “Yaşanabilecek yoğun yağışlar, fırtınalar, depremler gibi doğal afetler; çalıştığımız, alışveriş yaptığımız, yaşadığımız binalara hasar veriyor. Halk arasında sadece ısı kaybını engelleme niteliğiyle bilinen yalıtım ve mantolama sistemleri ise bizi bu tehditlerden korumak adına alınabilecek en mühim önlem. Donatı elemanlarına karşı koruyucu bir fonksiyonu bulunan yalıtım öğeleri, vücudumuzdaki iskeletimizi koruyan kas dokusu ve deri görevindedir” dedi.

30

yıpratıyor



Haberler

Hastalar Mimsan sıcaklığı ile sağlığına kavuşuyor SAĞLIK bakanlığı tarafından Toki kontrolünde yaptırılan hastanelerin ısınma ve sıcak kullanım suyu ihtiyaçlarının karşılanması için Mimsan markalı ürünler tercih edildi. Sağlık yatırımlarının hız kazandığı günümüzde modern sağlık tesisleri inşaatları tüm hızıyla devam ediyor. Birçok hastane yatırımında yüksek verimli Mimsan kalorifer kazanlarının yanında sıcak kullanım suyu ihtiyacının karşılanması için Mimsan Emaye hızlı boylerler de birlikte kullanılıyor. Bitlis-Tatvan 400 yataklı Devlet Hastanesi, Aydın-Nazilli 400 yataklı Devlet Hastanesi, Karabük 300 yataklı Devlet Hastanesi, Bursa-İnegöl 300 yataklı Devlet Hastanesi Mimsan kalorifer kazanlarını ve boylerlerini kullanan hastanelerin başında geliyor.

Hayata cam kat projesi ikinci yılını yenilenen yüzüyle kutluyor Daha yaşanabilir bir dünya için çevre bilincinin artırılması gerektiğine inanan Anadolu Cam, camın sağlığını, saflığını ve güzelliğini hayatın her anına taşımak amacıyla oluşturduğu ‘Hayata Cam Kat’ projesinin ikinci yılında internet sitesini yeniledi DÜNYANIN önde gelen cam ambalaj üreticilerinden biri olan Anadolu Cam Sanayii A.Ş. ‘Hayata Cam Kat’ projesinin ikinci yılında web sitesini yeni yüzüyle takipçilerinin beğenisine sundu. Daha yaşanabilir bir dünya için çevre bilincinin artırılması gerektiğine inanan Anadolu Cam, Hayata Cam Kat projesi ile camın sağlığını, saflığını ve güzelliğini hayatın her anına taşımayı amaçlıyor ve internet sitesi aracılığıyla geniş kitleleri bu proje hakkında bilgilendiriyor. www.hayatacamkat.com web sitesinde cam ambalaj dünyasından sürdürülebilirlik, geri dönüşüm, çevre ve yaşam konularına dair birçok değişik ve güncel haber yer alıyor. İnternet sitesini ziyaret edenler haberlere yorum

32

yazabiliyor ve aynı zamanda sosyal medyada da paylaşabilme fırsatını yakalıyor. Paylaşılan haberlerin yanı sıra cam ambalaj hakkında görsel ve videolara da siteden ulaşılabiliyor.

Hayata Cam Kat 170 bin ziyaretçiye ulaştı Tüm içerik bilgilerine en kolay şekilde ulaşılma imkanı veren tasarımıyla kullanıcılara ulaşan web sitesi, çarpıcı yeni yüzüyle dikkat çekiyor. Site, farklı görünümü ve eğlenceli konseptiyle de kullanıcıların ilgisini topluyor. Görsellik ve içerik açısından ziyaretçilere çoklu seçeneklerin sunulduğu Hayata Cam

Kat’ın yeni web sayfası yüksek kalitede görsellerle zenginleştirildi. Yaklaşık 170 bin ziyaretçisi bulunan web sitesinin sunduğu yeniliklerle Hayata Cam Kat Ailesi’nin daha da büyümesini hedefleniyor.



Haberler

Su yalıtımı ile binaların ekonomik ömrü uzuyor Yapıların deprem sonucu yıkılmalarının en önemli nedeni olan korozyonun önlenmesi için su yalıtımı gerekiyor. Su yalıtımı olmayan binaların taşıyıcı donatısının taşıma kapasitesi ve olası bir deprem karşısındaki direnci düşüyor. Binaların su yalıtımında Focus Membran bitümlü su yalıtım örtüleri kullanılması, suya ve suyun olumsuz etkilerine karşı yapıların ekonomik kullanım ömrünü uzatıyor.

DEPREME karşı binaların en önemli koruyucu kalkanı olan su yalıtımı, taşıyıcı donatıyı paslanmaktan koruyor. Türkiye’de yapıların yüzde 85’inde su yalıtımı bulunmazken yalıtım yapılmayan binaların ömrü ise 15-20 yıl içerisinde yüzde 50 azalıyor. Türkiye’de inşaat ve yalıtım sektöründe lider markaların üreticisi Eryap, su yalıtımındaki iddialı markası Focus Membran ile yapılacak uygulamalarla suyun yapılara verdiği hasarın önüne geçilebileceğinin altını çiziyor.

Sağlıklı ve konforlu yapılar için su yalıtımı şart Focus Membran, yapıların suyun neden olduğu olumsuz etkilere karşı korunması ve yaşam alanlarında konforlu

34

bir su izolasyonu sağlanması amacı ile kullanılan; yapıların temel, perde, bodrum, bahçe, teras ve çatılarında, köprü, viyadük gibi farklı yüklere maruz kalan alanlar için de uygun su izolasyon malzemesidir. Focus Membran bitüm esaslı bir yalıtım malzemesi olup, içerisinde yapısını güçlendirici farklı dayanımdaki taşıyıcılar ve polimerler içermektedir. Bu polimerler malzemeye farklı dayanımlar katmakla beraber ürünün kolay uygulanmasında ve mükemmel bir su izolasyonu sağlamasında önemli bir rol oynamaktadır. Polimerlerle takviye edilmiş bitüm, farklı çekme, kopma ve yırtılma dayanıma sahip polyester ya da cam tülü taşıyıcılar kullanılarak nihai özelliklerine ulaşmaktadır. Taşıyıcı özellikleri ile

doğru orantılı olarak farklı detaylarda ve iklim şartlarında uygulama ve kullanım kolaylığı sunmaktadır. Focus Membran, ulusal ve uluslararası geçerliliği olan tüm sertifikasyonunu tamamlayarak tescilli bir marka olmanın tüm gereklerini yerine getirmektedir. Çeşitli ülkelere ihraç da edilen Focus Membran’ın tüm ürünlerinin, AB normlarına uygunluk anlamına gelen CE standardı bulunuyor. Türkiye genelinde özel ve kamusal yapılarda yaygın kullanılan Focus Membran; Batışehir, İstwest, LÖSEV Ankara, Başakşehir Belediye Stadı, Bayrampaşa Forum AVM, Selçuk Üniversitesi, İstanbul Başakşehir Pazaryeri Toplu Konutları ve son olarak Ankara’da yapımı devam eden Savunma Sanayii Müsteşarlığı Yeni Hizmet Binası gibi önemli referanslara sahip.



Haberler H aberler

Klimalarda enerji sınıfları değişiyor Artık Antalya için A sınıfı olan bir klima , İstanbul için A sınıfı olmayabilir DÜNYA enerji verimliliği için çalışırken 2012 yılı sonu itibariyle cari açığının yüzde 71’i enerji ithalatından kaynaklanan Türkiye’de de enerji verimliliği yol haritası çizildi. Artık klimalarda enerji tüketimi en aza iniyor. 2020 yılına kadar enerji tüketimini ve karbondioksit emisyonunu yüzde 20 azaltmak ve yenilenebilir enerji kullanımını yüzde 20 artırmak amacıyla bir dizi önlem alan Avrupa Birliği, 2013 yılı başında klimalar için Sezonsal Verimlilik kriterlerini uygulamaya başladı. Aynı yolda ilerleyen Türkiye de klimalarda Sezonsal Verimlilik kriterlerine göre belirlenmiş yeni enerji etiketi sınıflarına geçiş yaptı. Mitsubishi Electric Klima Sistemleri’nin Türkiye distribütörü KlimaPlus’ın Genel Müdürü Yenal Altaç, yeni düzenleme ile yaşanacak değişiklikler konusunda bilgi verdi.

Klimaların performansı gerçeğe en yakın şekilde sınıflandırılacak 1 Ocak 2014’te yürürlüğe giren “Klimaların Enerji Etiketlemesine Dair Tebliğ” ile geçerli olan Sezonsal

36

Yenal Altaç Genel Müdür Verimlilik kavramını anlatan KlimaPlus Genel Müdürü Yenal Altaç, kapasitesi 12 kilovatın altında olan klimalar için performans ölçüm metotlarının değiştiğini ve Sezonsal Verimlilik teriminin tanımlandığını belirtti. Altaç, “Daha önce geçerli olan Nominal Verimlilik değerleri yani ısıtma

ve soğutma için belirlenen standart birer değer ile cihazların kullanıldığı iç ve dış dizayn şartlarına göre saha performansları arasında ciddi farklar oluşabiliyordu. Çünkü gerçek hayatta dünyamızın ve dolayısıyla yaşadığımız ortamın ısısı her zaman değişebiliyor ve bizler farklı sıcaklık derecelerine ihtiyaç duyuyoruz. Oysaki bir önceki verimlilik hesapları ısıtma için sadece +7°C; soğutma için +35°C sabit dış hava sıcaklığı kabul edilerek hesaplanıyordu. Yeni hesaplama yönteminde ise ısıtma modu için -7°C, +2°C, +7°C, +12°C sıcaklıktaki tüketim değerleri, soğutma modu için +20°C, +25°C, +30°C, +35°C sıcaklıklarındaki tüketim değerleri de hesaba dahil ediliyor. Dolayısıyla önceden geçerli olan nominal değerler cihazların verimliliğini ölçmede yetersiz kalırken, 2014 yılı itibariyle Türkiye’deki klimalar için de geçerli olacak Sezonsal Verimlilik değerleri, ürünün performansını gerçeğe en yakın şekilde sınıflandırıyor. Böylece klimalar tüm ısıtma ve soğutma sezonu boyunca farklı hava sıcaklıklarında da tasarruflu ve performanslı çalışacak şekilde geliştiriliyor.” diye konuştu.



Haberler

3 farklı iklim bölgesine göre klimaların enerji performans sınıfları belirlenecek Yenal Altaç, açıklamalarına şöyle devam etti: “Yeni düzenleme ile Türkiye, ısıtma sezonu için iklim haritası çıkarılarak 3 farklı iklim bölgesine ayrıldı. Yeni sınıflandırma sistemine göre örneğin, Antalya için A sınıfı olan bir klima İstanbul için A sınıfı olmayabilir. Bu nedenle tüketiciler klima alırken bulundukları bölgenin iklim şartlarına uygun özellikteki klimaları tercih ettikleri zaman hem maksimum verim elde edecek hem de enerji tasarrufu sağlamış olacaklar.”

Kapalı ve bekleme konumundaki enerji tüketimi de hesaplanacak Sezonsal verimliliğin cihazın kapalı konumda veya bekleme konumunda tükettiği enerjiyi de dikkate aldığını belirten Yenal Altaç, küçük olduğu düşünülerek göz ardı edilen bu miktarın aslında tüm sezon düşünüldüğü zaman enerji verimliliğine katkı sağladığını vurguladı.

A+++ enerji verimliliğinin en üst sınıfını ifade ediyor Altaç, pazarda en üst enerji sınıfında yer alan mevcut bir ürün ile yeni sistemin en üst sınıfı A+++ kategorisine giren bir ürün arasında enerji tüketimi ve dolayısıyla kullanıcının masrafları açısından büyük farklar oluşabileceğine dikkat çekti.

Enerji verimliliği yüksek inverter klimalar öne çıkıyor Sezonsal Verimlilik kriterleri olarak da bilinen enerji sınıfları ölçeğinin, A, A+, A++, A+++ gibi yeni ölçüm kriterlerine göre yeniden düzenlendiğini ifade eden Altaç, yeni tebliğ ile enerji verimliliği yüksek olan inverter klimaların ön plana çıkacağını vurguladı. Inverter olan ile olmayan arasındaki fark enerji etiketine yansımıyordu Altaç, inverter klimalarda beklenen yükselişin sebebini ise şöyle açıkladı; “Bir önceki tebliğde, A sınıfı iki klimadan inverter olan ile olmayan arasında bir elektrik tüketim farkı olduğu halde, bu farkı tüketici cihazı kullanmadan bilmiyordu. Dolayısı ile tüketici ‘Enerji verimli bir cihaz aldım, hem de fiyatı düşük’ diyerek inverter olmayan bir klimayı tercih edebiliyordu. Ancak benzer koşullarda komşusunun inverter kliması ile mukayese ettiğinde farkı kullanımda görüyor ve daha fazla enerji gideri ödediğini fark ediyordu. Şimdi bu durum doğrudan etiketlemeye yansımış olacak. Çünkü yeni kriterler ürün performanslarının daha iyi ayrışmasını sağlayacak. Böylece yeni tebliğ ile düşük enerji verimlilik sınıfında yer alan ürünlerin pazara sürülmesi engellenmiş olacak.”

2014 Türkiye’de Sezonsal Verimlilik Yılı olacak Altaç, “Yeni tebliğ ile ürünlerin Sezonsal Verimlilik kriterlerine uygun bir şekilde üretilmesi ve ithal edilmesi konusunda firmalar yönlendirilecek. 12 kilovatın altındaki klimaları kapsayan tebliğ gereğince minimum Sezonsal Verimlilik değerlerini sağlayan klima sistemleri üretilecek veya ithal edilecek. Sezonsal Verimlilik ile temel olarak klima sistemlerinin çevreye duyarlı olacak şekilde tasarlanması, tüketiciye şeffaf bilgi sunulması ve tüketicilerin bilinçlendirilmesi amaçlanıyor. Bu tebliğ ile elektrik enerjisinden önemli bir tasarruf sağlanması bekleniyor.” diyerek sözlerini tamamladı.

38

Ankara Metrosu Çayyolu hattında Alfen Yangın Pompaları tercih edildi Ankara Metrosu Çayyolu hattında açılış tarihinin yaklaşması ile birlikte mekanik ve hidrolik sistemlerin işletmeye alma çalışmaları büyük bir hızla devam ediyor. Bu hatta bulunan ve montajı tamamlanan Alfen yangın pompaları Alfen Teknik Servisleri tarafından devreye alınıp yükleniciye ve idareye teslim edildi. Çayyolu ve Sincan hatlarında bulunan 22 adet yangın pompasının herbiri iki adet elektrikli hat tipi pompa ve bir adet jokey pompa ile genleşme tankından oluşuyor. Mart ayında açılışı yapılacak Çayyolu hattıyla birlikte yangın pompalarının devreye alınması tamamlanmış olacak.



Mepro Mühendislik

Evren UYGUR

Makine Mühendisi Firma Sahibi

Yangın

Depolama binaları ve alanlarında

otomatik sprinkler sistemi

tasarımı ve gereklilikleri

GÜVENLİK ve korunum gereksinimlerinin gelişmesi ve daha iyi anlaşılması tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de uygulamaların yaygınlaşmasını her geçen gün arttırmaktadır. Uluslararası birçok standart ile kesişen ve benzer şartlar sunan yerel yönetmeliğimizdeki gelişmeler de, bu uygulama artışının en önemli nedeni olmuştur. Ayrıca, özellikle özel işletmelerin ve uluslararası bazda çalışan firmaların sigorta gereksinimleri aynı paralellikte uygulama zorunluluklarını arttırmaktadır. Tüm bu gelişmeler; daha güvenli ve yangın korunumlu binalar, tesisler ve işletmeler yaratmaktadır. Yangın korunumunda başlıca gelen çözümlerden biri olan sprinkler sistemlerinin hertürlü binada uygulama şartları, kullanım veya işletme amaçlarına yönelik şekilde belirlenmektedir. Tüm dünyada ve de ülkemizde hızla gelişen, yüksek kapasitelerdeki taşımacılık-lojistik sektörü, geniş ve yüksek depolama bina gereksinimlerini doğurmakta, yüksek kapasitelerde ürün ve malzeme depolanan bu tip yerlerde, hem yerel yönetmeliğimiz ve resmi merci gereklilikleri, hem de uluslararası standartlar ve sigorta gereksinimleri, bu otomatik sistem uygulamalarını kaçınılmaz hale getirmektedir. Tabi ki yalnızca bu tip işletmeler ile sınırlı kalınmadan; her türlü bina içerisinde, sınırlı ve kısmi bölgeler gözardı edilmeksizin depolama amacı ile kullanılan tüm alanlar, (özellikle endüstriyel tesisler, küçük-orta ve büyük ölçekli ticari-sanayi-üretim işletmeleri, perakende depo-satış işletmeleri, vb.) işletme şartlarına göre yapılan

40

stoklamalar için özellikle incelenmeli ve standartlara uygun gerekli uygulamaları sağlamalıdır. Yerel yönetmeliğimizde sprinkler sistemleri dizayn ve montajında refere edilen EN standartları ve genel olarak bu sistemler için dünya üzerinde kabul gören NFPA ve FM standartları, uygulamalarda kullanılabilecek kod ve detayları sunmaktadır. Yerel resmi merciler, sigorta veya işletme kararları, kullanılacak standardın belirlenmesinde temel olmaktadır. Hangi standart veya kod kullanılırsa kullanılsın, işletme şartlarının iyi analiz edilerek, oluşabilecek değişikliklerin kapsamlı şekilde öngörülmesi gerekmektedir. Aşağıda temel olarak sunulan bilgilerin analizi ve tespiti, sistemlerin; projelendirme, sprinkler tipi seçimi, dizayn, hidrolik hesaplama, genel montaj, yerleşim vb. kademelerinin doğru şekilde uygulanmasını sağlayacaktır.

Temel Kriterler, Plan ve Dizayn Ön Bilgileri 1. Uygulama mahal, bölge ve bina-yapı alanı. Çevre şartları ve etkileri. 2. Tavan veya çatı yüksekliği.

durumuna göre ek koruma ihtiyaçlarının belirlenmesi. (Ek kolon sprinkler soğutma koruması, havalandırma kanal altı sprinkler koruma, tavan-çatı yanıcılığı izolasyonu vb.) 7. Depolama yüksekliği, depolama en üst kotu ile tavan arası mesafesi. 8. Depolama tipi ve fiziksel özellikleri. (Tek, çift veya çoklu sıra raflama sistemi, palet üzeri, yığma, tekli veya sırt sırta kapalı raflama, tel kafesçıtalı veya sabit kapalı raflama, raf içi plastik veya metalik sepet sistemleri, portatif veya hareketli raf sistemleri, vb.) 9. Depolama sıra veya yığınları arası yatay açıklık mesafeleri. 10.Depolanan Malzemelerin Sınıfı. (Class I-IV standart çeşitli yangın yüküne sahip malzemeler, genleşmeli veya genleşmesiz plastik-kauçuk bazlı malzemeler, yanıcı-parlayıcı sıvılar, rulo-top kağıt, araç lastikleri, boş paletler, poliproplan-polietilen depolama kutuları, aerosoller, dokuma harici sentetik örgüler, özel mahallere bağlı spesifik malzemeler, vb.)

4. Tavan veya çatı, borulama taşıma mukavemeti ve yük sınırı.

11.Depolanan malzemelerin paketleme tipi ve içeriği. (Karton kutular içerisinde, açıkta, plastik muhafazalar ile, vb.)

5. Tavan yapısal durumu, sprinkler borulaması ve olası sprinkler su dağılımını veya ulaşımını olumsuz etkileyen engellerin tespiti, bunlara bağlı ek uygulamalar.

12.Depolama yüksekliğine, depolama tipi alt sınıfları şartlarına ve fiziksel durumlarına göre ek koruma ihtiyaçlarının belirlenmesi. (Raflar arası sprinkler ek koruma, vb.)

6. Diğer yapısal veya mekanik-elektriksel farklı disiplinler elemanlarının

Yukarıda belirtilen tüm şartlara bağlı olarak; yangını kontrol altına alma

3. Tavan veya çatı eğimi.


ve yayılımını önleme veya direkt söndürmeye yönelik dizayn tercihi yapılacak, dizayn kriterlerine bağlı sprinkler tipi seçilecektir. CMDA (Standart - Alan/Yoğunluk Kontrol Mod), CMSA (Özel Uygulama Kontrol Mod), EC (Extended Covarage – Geniş Koruma Alanlı), Standart Ara Kademe Sprinklerler (Raf veya depolama arası ek koruma kademeleri), ELO sprinklerler (Large Orifis – Geniş Orifisli) veya ESFR (Early Suppression Fast Response) sprinklerler, depo tarzı binaların söndürme sistemleri için kullanılan tiplerdir. Dizayn ve montajın kritik ve temel prensipleri de aşağıdaki noktalara bağlı olacaktır: a. Tehlike Sınıfı: Depolama, tüm standartlarda düşük-ortayüksek tehlikeden ayrı sınıfta değerlendirilmektedir. Fakat; belli koşullar altında orta veya yüksek tehlike sınıfları da tanımlanabilecektir. “örnek: 3,7m. yükseklik altındaki depolamalarda orta veya yüksek tehlike kriterleri kullanma durumu doğacaktır.” b. Uygulama Yoğunluğu: Yukarıda tanımlanan ön bilgilere göre standartlar üzerinden belirlenecektir. Özel tanımlı depo tipi sprinklerlerde, yoğunluk yerine, spesifik sprinkler basıncı kullanılacaktır. c. Operasyon Alanı: Yukarıda tanımlanan ön bilgilere göre standartlar üzerinden belirlenecektir. Özel tanımlı depo tipi sprinklerlerde, operasyon alanı yerine, açılacak spesifik sprinkler adedi kullanılacaktır. d. İç-Dış Hortum Debi İhtiyacı: Yukarıda tanımlanan ön bilgilere göre standartlar üzerinden veya kullanılan özel tip depo sprinklerine göre belirlenecektir. e. Uygulama Süresi: Yukarıda tanımlanan ön bilgilere göre standartlar üzerinden

veya kullanılan özel tip depo sprinklerine göre belirlenecektir. f. Yerleşim ve Montaj Kriterleri: Genel anlamda depo sınıfı kriterleri kullanılacaktır, detaylarda sprinkler tipi ve tipe bağlı montaj gereklilikleri de baz alınacaktır. g. Su Kaynağı Kapasitesi: Hidrolik Hesaplama ile belirlenecektir. h. Basınçlandırma Sistemi Kapasitesi: Hidrolik Hesaplama ile belirlenecektir. i. Boru Çaplandırma: Hidrolik Hesaplama ile belirlenecektir. Belirlenen sprinklerlerin depolar için uygulanabilirliği üretici verileri ile doğrulanmalı ve spesifik çözümler için tanımlı sprinkler tipleri kullanılmalıdır. Tüm bu sistem gerekliliklerinin yanı sıra yangın korunumuna bağlı diğer etkenler ve konular da göz ardı edilmemelidir. Isı-Duman tahliye sistem ve uygulamaları, yangın bariyerleri-perdeleri, yapı elemanları yangın dayanımı, vb. sistem, uygulama, koşul ve kriterler, söndürme sistemleri ile paralel düşünülerek, gereklilikler tümü ile sağlanmalıdır.

Kaynaklar : 1. NFPA-13_Standart_for_the_ Installation_of_Sprinkler_Systems 2. FM Global-Property_Loss_ Prevention_Data_Sheets_8-9 3. BS/EN-12845_Fixed_ FireFighting_Systems/ Automatic_Sprinkler_Systems– Design,Installation_and_ Maintenance 4. Binaların_Yangından_Korunması_ Hakkında_Yönetmelik

41


Makale

Prof. Dr. Gerhard Hausladen

Yüksek Mimar Gencay Tatlıdamak

gencay.tatlidamak@ ibhausladen.de

Engelli İnsanlar için

Sürdürülebilir Atölye Fotoğraf/Grafikler: Yüksek Mühendis Florian Hausladen Enerji Danisman Mühendis, IBHausladen

florian.hausladen@ibhausladen.de

42


Lindenberg Engelli İnsanlar Atölyesi, bütünleşik tasarım prensibi ile enerji-maliyetperformans odaklı devlet teşvikleri ile gerçekleştirilmiş güneş-odaklı bir yapıdır. Günümüz mimarisinde önemli bir rol oynayan olan “bütünleşik tasarım-süreç-başarı “ konuları için de iyi bir örnek teşkil etmektedir. Solar mimari, enerji, uygun maliyetler ve yasam döngüsü ilkeleri projenin başlangıç süresi ile birlikte, bir arada geliştirilmiş ve projenin odak noktası olan, engelli insanların çalışabileceği mekân kurgusu her zaman ön planda tutulmuştur.

TAGS: bütünleşik tasarım, simülasyon, yüksek seviyede ısı korunması, pasif soğutma, gün ışığından yararlanma, güneş enerjisi, ısı geri kazanımı, termal enerji kullanımı, ısı pompası, otomasyon, yenilenebilir enerji, ekolojik yapı malzemeleri

Rakamlar ile Atölye Lindenberg: Kullanım zamanları:

Pts.-Cuma 7:00 – 18:00

Kullanım yoğunluğu:

180 kişi/gün

Kat yüksekliği:

4,00 m

A/V oranı:

0,39 m-1

Net alan

4.623 m2

Net kullanım alanı

3.198 m2

U-Değerleri

W/(m2K)

Dış Duvar

0,18

Çatı

0,14

Pencere

0,70

Döşeme

0,23

Bütünleşik tasarım ekibi: İşveren

Lebenshilfe für Behinderte e.V., Lindenberg

Mimar

Lichtblau, Münih

Enerji konsepti

IB Hausladen, Kirchheim

Mekanik tesisat

Reuss u. Partner, Lindau

Taşıyıcı sistem

Fecher Rundel Partner, Lindau

Akustik

Ebert, Münih

Lindenberg, Almanya’nın güneyinde yer alan, deniz seviyesinden 850 metre yükseklikte ve ülke geneline göre %5 daha fazla güneş alan etrafı yeşil doku ile çevrili bir yerleşkedir. Bu coğrafi ve iklimsel koşullar Lindenberg Atölyesi solar-mimari prensipleri

43


Makale

için en uygun ortamı sağlayabilmektedir. Bina 140 kişilik atölye alanı, 40 kişilik yönetim bölümü ve ortak kullanım alanlarından oluşmaktadır. Bütün fonksiyonlar olabildiğince tek bir katta çözülmeye çalışılmış ve bariyersiz-esnek çözümler uygulanmıştır. İç mekan çözümü 3 an bölümde düşünülmüştür, giriş kati atölyenin bulunduğu kat, kuzey ve güney atölyelerini birbirine bağlayan ve ayni zaman da ortak mekan olarak kullanılan atölye koridoru ve birinci katta yer alan yönetim bölümü. Büyük cam yüzeyler, doğal ahşap taşıyıcı sistem ve yeşil manzara dokusu, burada hayatlarının büyük bir bölümünü geçirecek olan engelli insanlar için yüksek kalitede bir yasam ve çalışma alanı sağlamaktadır. Buna ek olarak, mekanlar arası şeffaf bölmeler, iç ve dış mekan arasındaki dolaşım alanları, kullanıcılara oryantasyon konusunda büyük kolaylıklar getirmektedir. Ayrıca fiziki ve zihinsel algılamalar için de farklı malzemeler, renkler ve semboller ile

44

yönlendirmeler düşünülmüştür. Cephe, çatı ve ana taşıyıcı sistem selüloz izolasyonlu ahşap taşıyıcılardan oluşmaktadır. Atölye ve yönetim kati döşemesi çelik beton olarak tasarlanıp daha stabil bir konsept düşünülmüştür. Güney yönündeki camlar çift diğerleri ise üç katmanlı camdır. Isı yalıtımlı skylight gün ışığını derinliklere kadar taşıyabilmektedir. Güney cephesinde ki PV modüller yönetim kati için güneş kırıcı olarak kullanılmaktadır. Giriş katında ise cephenin dış yüzeyinde güneş kırıcılar yer almaktadır. Atölye koridoru ve ışık tüpleri 16-19 metreye kadar doğal ışığın kırılarak iletilmesini sağlamaktadır. Yeşil çatı örtüsü ile doğal bir çatı izolasyonu sağlanmıştır. Blower-Door-Test ile yapılan ölçümlerde ısıtılan alanlar için n50=0.6 h-1, diğer alanlar için ise n50=0.81 h-1 hava geçirmezlik katsayıları elde edilmiştir. Bu rakamlar normal değerlerin oldukça altındadır ve yapının özellikle isi kayıplarının


45


Makale

düşürülmesinde büyük önem taşımıştır. Isı üretimi için yeraltı suyu kaynaklı ısı pompası düşünülmüştür. Ayrıca sıcak su üretimini desteklemek için ise üretimden arta kalan tahtaların yakılabileceği bir kazan sistemi kurulmuştur. Böylelikle ısı enerjisi üretiminde tamamen yenilenebilir kaynaklar kullanılmıştır. Isıtma genelde yerden ısıtma sistemi ile gerçekleştirilir iken, sadece atölyenin kuzey kanadında tavan panellerinden yapılmaktadır. Bunun sebebi ise kuzey kanadında forklift kullanımın olması ve sisteme zarar verilmesinden kaçınılmasıdır. Yazın ise yeraltı kaynak suyu yerden ısıtma sisteminin içinden direk geçirilerek soğutma işlemi sağlanır. Bu şekilde yapının ısıtma ve soğutması için tek bir sistem kullanılır. Atölye havalandırması mekanik sisteme bağlıdır. Bunun bir sebebi oda derinliklerinin fazla olmasıdır. Bunun ile beraber bütün mekanlarda doğal havalandırma (istenildiğinde) imkânları da

46

sağlanmaktadır. Yemekhane ve mutfak için ayrı bir havalandırma sistemi yapmak yerine kontrollü ve otomasyonlu bir şekilde öğle aralarında gerekli havalandırma sadece bu mekanlara sağlanmaktadır. Bu önlem ile standart teknik gereksinimlerinin olabildiğince aza indirilmesini sağlanmıştır. Konsept tasarımında özellikle yaz dönemlerinde (dış hava sıcaklığının iç hava sıcaklığından yüksek olduğu dönem) bütün pencerelerin kapalı olması gerektiği öngörülmüştür. Bu şekilde mekanik havalandırma ile verilecek olan hava yeraltı suyu ile soğutulacaktır. Yüksek iç mekan sıcaklıklarında ise otomatik havalandırma kapakçıkları ve skylights açılarak yoğun sıcaklık çatıdan dışarıya atılacaktır (baca etkisi). Bütünleşik tasarım-süreç-başarı bu projede büyük bir titizlikle uygulanmış ve hayata geçirilmiştir. Devlet tarafından desteklenmiş, takip edilmiş ve solar-mimari ve teknoloji dalında ödül kazanmıştır.



Haberler

ONEFLEX ® FONEC® Yüksek Performanslı Akustik Ses Yalıtım Malzemesi ONEFLEX®FONEC® akustik ses yalıtım malzemesi Şubat 2014 tarihinde ilk kez Türkiye ve Oneflex İhracat pazarına kullanıma sunuldu. %100 geri dönüşümden üretilmiş olup, elastomerik kauçuk köpüğü üretiminin firelerinden oluştuğundan dolayı aynı zamanda iyi bir ısı yalıtımı

FONEC Teknik Özellikleri: Malzeme Cinsi: Elastomerik kauçuk köpüğü Yoğunluk: 160-240 kg/m3 Isı İletkenliği: 0,0431 W(m .k) Yangın Sınıfı: EN 13501 C S3d0 Çalışma Sıcaklığı: -40 ºC + 110 ºC Boyut: 1000 mm x 2000 mm Kalınlık: 20 mm’den 50 mm’ye kadar Renk: Siyah Geçiş Kaybı: Fonec 160 15mm Rw = 5 dB Fonec 160 25mm Rw = 6 dB Fonec 220 10mm Rw = 8 dB Fonec 220 15mm Rw = 10 dB Fonec 220 25mm Rw = 14 dB

ve yoğuşma kontrolü malzemesidir. Ana hedefi, efektif enerji tasarrufu olan yalıtım malzemesi üretmek olan Das Yalıtım San Ve Tic A.Ş. böylelikle, üretim sürecinde oluşan tüm fireyi, etkin bir şekilde, tekrar kullanım sürecine, farklı ve yepyeni bir fonksiyonla çıkarmayı başarmış ve pazarın kullanımına, daha önce sunulmamış bir ürün vermiştir. FONEC® akustik ses yalıtım malzemesi aynı zamanda, hammaddesinden dolayı bir ısı yalıtım malzemesidir ve hemen hemen aynı karakteristik özelliklere sahiptir. FONEC sağlıklı bir üründür. Aynı amaçla kullanılan cam yünü ürünlerinin olumsuz sağlık raporları mevcuttur, bu göz önüne alındığında Fonec insan sağlığının dikkate alınması gerektiği her yerde rahatlıkla kullanılabilir.

Bu ürünün kullanıldığı yerler: Sanayici için, hijyen özellikleri nedeniyle gıda sektöründe, özellikle süt ve yoğurt üretiminde, ilaç sektöründe, otomotiv sektörü, inşaat ve enerji sektöründe, petrol ve gaz endüstrisi için, jeneratörlerin kullanıldığı yerlerde, klima santrallerinin kullanıldığı her yerde.

ONEFLEX artist Lamineli Alüminyum Folyo Arası Kauçuk Köpüklü Flexible Boru “Emniyetli ve Esnek Hava Transferi” ISITMA, soğutma, havalandırma ve atık gaz geçiş hatlarında, yüksek gerilimli çelik tel takviyeli, iç ve dış yüzeyi lamineli alüminyum folyo ve bu yüzeyler arasında kauçuk köpük izolasyon malzemesi ile tam lamine edilerek üretilen esnek havalandırma kanalıdır.

ONEFLEX artist özellikleri Malzeme: Alüminyum Çap Aralığı: Ø 100mm - Ø 610mm Isı Dayanımı: -30 ºC + 150 ºC Hava Akış Hızı: max. 30 m/sn Çalışma Basıncı: max. 5000 Pa

48

Sınıf: Alev yürütmez (m1) Kutu Ambalaj Şekli: Kutu / 7,5mt İzolasyon: Kauçuk Köpük Yoğunluk: 50 - 65 Kg/m3 Kalınlık: 3-15mm



Sürdürülebilir Dünya

Karbon 21. yüzyılın en büyük sorunu olacak Uzmanlar, doğal kaynakların yeryüzünde dengeli şekilde dağılmamasının ciddi bir “kaynak savaşı”nı gündeme getireceğini, özellikle büyük ülkelerde jeopolitik kaygıların giderek arttığına işaret ediyor TÜRKİYE’DE ilk kez 3-5 Nisan tarihlerinde düzenlenecek İstanbul Karbon Zirvesi, dünyanın çeşitli ülkelerinden akademisyenler, kamu kurum ve kuruluş yetkilileri ile özel sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilecek. İstanbul Karbon Zirvesi Bilimsel Komite Eş Başkanı Prof. Dr. Volkan Ş. Ediger, 21. yüzyılda insanlığın karşı karşıya kalacağı en büyük sorunun karbon olacağını bildirerek, dünyada son yıllarda kaynaklar konusunda sıkıntıya düşüldüğününün altını çizdi. Ediger, şöyle devam etti: “Her ne kadar, 2012 üretim ve rezervlerinin sabit kaldığı varsayımıyla petrol ve doğalgazın yaklaşık 50 yıl, kömürün ise 100 yıllık bir ömrü kaldığı hesaplanmaktaysa da, kaynaklarımızın, geometrik bir dizi şeklinde giderek hızlanan bir tempoyla artış gösteren enerji talebinin karşılanmasına yeterince cevap veremeyeceği ortadadır. Bu tür kaynakların yeryüzünde dengeli dağılmamış olmaları da ciddi bir ‘kaynak savaşı’nı gündeme getirmekle beraber, özellikle büyük ülkelerde jeopolitik kaygıları giderek artırıyor.“ Fosil yakıta dayalı enerji sistemlerinin sera gazı ve katı madde salımları bulunduğunu vurgulayan Volkan Ş. Ediger, bu durumun iklim değişikliklerine yol açarak ekosistemi değiştirdiğini ve bu sorunlarla baş edebilmenin tek yolunun çevre dostu kaynaklar kullanmak ve mevcut kaynakların temiz enerji teknolojileriyle çevreye daha duyarlı biçimde tüketilmesi olduğunu kaydetti.

Prof. Dr. Volkan Ş. Ediger

geçirmeliler. Bunun gerçekleştirilebilmesi için de, ülkelerin kendi coğrafyalarına özgü bilimsel çalışmalara ağırlık vererek iklim değişikliğinin yaratacağı tehdit ve fırsatları belirlemeleri gerekiyor” dedi. Sütçü İmam Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özden Görücü ise, Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilecek Karbon Zirvesi’nin, karbon ticareti, yönetimi ve teknolojilerinin yeşil ekonomi kapsamında geliştirilmesi ile makro-mikro ekonomik parametreler açısından farkındalık oluşturulması açısından son derece anlamlı olduğunu ifade ederek, “Bu kapsamda ülkemiz yeşil ekonomisinin ve varlığının kurumsal güç, bilgi ve deneyim kapasitesi ile bilimsel birikiminin ulusal ve uluslararası düzeyde paylaşılmasının olumlu yansımaları da zirvede realize edilecektir” diyerek zirvenin önemine değindi.

Her ülkeye görev düşüyor

Karbon salımının en büyük düşmanı ormanlar

Sorunun küresel boyutta olmasının yanı sıra, ülkelerin mahalli sorunlarla baş etmeleri gerektiğini belirten Ediger, “Bunun için ülkeler kendi durumlarını çok iyi değerlendirmeli ve oluşturacakları eylem planlarını kararlılıkla hayata

En önemli karbon yutaklarının ormanlar olduğunu vurgulayan Görücü, ormancılık teşkilatlarının karbon yönetimi, karbon ticareti ve karbon borsalarının oluşumunda en önemli paydaş olduklarının unutulmaması

50

Prof. Dr. Özden Görücü

gerektiğinin altını çizdi. Orman ve Su İşleri Bakanlığının, 3-5 Nisan 2014 tarihlerinde yapılacak İstanbul Karbon Zirvesi’ne katılımı ve katkısının zirvenin içeriği ve işleyişi açısından son derece önemli olduğunu söyleyen Özden Görücü, gerek endemik yapı ve biyolojik çeşitlilik, gerekse doğal kaynak değeri bakımından ülkemiz ormanlarının çok değerli ve önemli ekosistemler olduğunu ve zirveyle birlikte bu konudaki farkındalığın artacağını umduğunu belirtti. Ülkemizde 1937 yılından bu yana büyük başarı ve güçlü bir teşkilat yapısı ile yürütülen teknik ormancılık çalışmalarından dünyaya örnek olabilecek çalışmalar ve iyi uygulamalar bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Özden Görücü, “Ülkemizde normal kuruluşta 1 hektar doğal kızılçam ormanının 120 ton karbon bağladığı ve bunu fotosentez yoluyla odun hammaddesine dönüştürdüğü bilimsel çalışmalardan elde edilen en önemli sonuçlardan biridir. Buradan hareketle söz konusu ormanın hektardaki karbon değerinin 5.000 dolar civarında olduğu da hesaplanmakta” diyerek ormanların karbonla savaş konusunda ne denli önemli olduğunu vurguladı.



Sürdürülebilir Dünya

İş dünyasından kritik su raporu Yılda 3 Büyükçekmece gölü kadar su tüketiyoruz İŞ Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği, Türkiye’nin su durumu ve geleceğine ışık tutmak amacıyla “Türkiye’de Suyun Durumu ve Su Yönetiminde Yeni Yaklaşımlar: Çevresel Perspektif” raporunu yayınladı. Çarpıcı veriler içeren rapor, iklim değişikliği sebebiyle Türkiye’de kuraklık etkilerinin artacağını, suyun depolanmasında sıkıntılar yaşanacağını ve sonuç olarak Türkiye’nin su kıtlığı sınırında olduğunu gösteriyor. Rapor, Türkiye’nin yılda üç Büyükçekmece gölü kadar su tükettiğine de dikkat çekti. Türkiye’deki en güncel veri ve bilgilerin yer aldığı rapor, Doğa Koruma Merkezi ve Yaşama Dair Vakıf uzmanlarının çalışması ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün katkılarıyla hazırlandı ve İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği tarafından yayınlandı. Dernek Başkanı Galya Frayman Molinas, Başkan Yardımcısı Okşan Atilla Sanön, Yönetim Kurulu Üyeleri Ebru Dildar Edin ve Tankut Turnaoğlu ile Doğa Koruma Merkezi Genel Müdürü Dr. Uğur Zeydanlı da düzenlenen toplantıda raporun sonuçlarını paylaştı. Entegre Havza Yönetimi ve Ekosistem yaklaşımları çerçevesinde hazırlanan rapor yakın gelecekte Türkiye’nin yaşayabileceği tehlikeyi gözler önüne seriyor. 22 Mart Dünya Su Günü’nde konuyu gündeme taşıyan rapor, artan nüfus ve tükenen kaynaklar çerçevesinde kritik bir perspektif sunuyor.

Türkiye’nin su ihtiyacı 25 yılda 3 kat artacak Türkiye’de su tüketimi kullanılabilen su kaynaklarında öngörülen azalma ile ve artan nüfustan etkileniyor. Yanı sıra, artmakta olan nüfusun da su tüketimi üzerinde etkileri görülüyor. Türkiye’de 73 milyon nüfus dikkate alındığında yıllık kişi başına düşen su miktarı yaklaşık 1.519 m3 iken, 2030 yılında nüfusun 85 milyon olacağı varsayılırsa, kişi başına düşen yıllık su miktarının 1.120 m3’e düşeceği

52

İş dünyası olarak ülkemizin daha iyi bir su geleceğine sahip olması için katkıda bulunmak istiyoruz

öngörülüyor. Rapora göre, kullanılabilen su kaynakları potansiyeli azalırken, Türkiye’nin su tüketim ihtiyacının önümüzdeki 25 yılda 3 kat artacağı gözlemleniyor.

3 havza su fakiri durumda Çevresel etkenlerle kişi başına düşen kaliteli su miktarı tüm dünyada her geçen gün azalırken, verilere göre, Türkiye’nin de içinde bulunduğu Akdeniz Havzası iklim değişikliğinin etkilerinin en şiddetli hissedileceği yerlerden bir tanesi olarak göze çarpıyor. Raporun en çarpıcı bulgularından bir tanesi de Türkiye’nin 25 su havzasından üçünün; Marmara, Küçük Menderes ve Asi’nin su fakiri; MeriçErgene Havzası’nın ise su kıtlığı sınırına gelmiş durumda olması. Yakın gelecekte Seyhan ve Fırat-Dicle havzalarının da iklim değişikliğinden olumsuz etkileneceği belirtiliyor.

Yılda üç Büyükçekmece gölü kadar su tüketiyoruz Rapor, Türkiye genelinde yıllık ortalama yağış miktarının 643 mm ile, 800 mm olan dünya ortalamasının altında kaldığını gösteriyor. Raporun gösterdiği bir başka ilgi çekici veri ise, Türkiye’de suyun yüzde 11’i sanayide, yüzde 15’i evlerde ve yüzde 74’ü tarımda kullanılıyor ve senelik toplam su tüketimimiz yaklaşık üç Büyükçekmece gölüne denk geliyor.

Türkiye’de son yıllarda suyun yönetimi ile ilgili önemli adımlar atıldığını söyleyen İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Başkanı Galya Frayman Molinas, “İş dünyasının su konusundaki farkındalığını artırarak, yakın gelecekte suya ilişkin ortaya çıkması beklenen sorunlara çözüm üretilmesine katkıda bulunmak en büyük gayemiz. Bunun için de çok taraflı işbirliği zeminlerinin oluşturulması gerekiyor. İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği olarak bir yandan su konusunda iş dünyasının farkındalığını artırmaya çalışırken, bir yandan su kullanımına ilişkin bazı tavsiyeler sunuyoruz. Tarım, sanayi ve evsel kullanımlarda inovasyon ve teknoloji altyapısının geliştirilmesi gerekiyor. Ayrıca, sanayinin üzerine düşen görevler arasında, üretim süreçlerinde iyileştirmeler, üretilen ürünlerde su ayak izi düşürme çalışmaları ve tüketicinin de bu ürünlerin kullanılmasında özendirilmesi yer alıyor” diye konuştu. Raporda, dünyada ve Türkiye’de suyun durumu, suyla ilgili genel eğilimler ve su yönetiminin yasal, kurumsal ve idari boyutunun ortaya koyulduğunu belirten Molinas, bu raporun, Türkiye ve bölge için çok iyi bir işbirliği ortamı ve geleceğe dönük deneyim paylaşımı örneği olarak yerini alacağını umduklarını ifade etti. Toplantıda, raporla ilgili teknik detayları paylaşan Doğa Koruma Merkezi Genel Müdürü Dr. Uğur Zeydanlı, Raporu, bir ekosistem içerisindeki tüm unsurları dikkate alarak hazırladıklarını söyleyen Zeydanlı, Son elli yıl boyunca birçok sulak alan çeşitli nedenlerle kurumuş olması, ülkemize önemli düzeyde ekonomik ve sosyal kayıplara neden oldu. Bu dönemde Türkiye’de 1.3 milyon hektar sulak alanı geri dönülemez bir şekilde kaybettik. Bu raporu, su konusunda bir yol haritası olarak hazırladık, umuyorum ülkemizin su geleceği konusunda en iyi şekilde hizmet eder” dedi.



gezgin

Kekova Tarihle deniz iç içe: Kekova, Kaleköy, Üçağız ve Kekova adasından oluşan bölgeye verilen isim. Kaleköy olarak anılan antik Simena küçük bir Likya kıyı kenti ve MÖ IV. yüzyıldan günümüze kadar farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış stratejik bir nokta. Bu özelliğini en canlı yansıtan kalıntı ise günümüze dek sağlam kalmış kalesi.

K

aleköy, eski Simena antik kenti üzerinde kurulu, yarımada şeklinde ve ulaşım teknelerle sağlanıyor. Üçağız’dan sadece deniz yolu ile ulaşılabilen Kaleköy, SİT alanına dönüştürüldüğü için yeni yapılaşmanın olmadığı, eski mimari dokunun korunduğu bir köy. Kentin tarihi ile ilgili bilgiler oldukça yetersiz. Bununla beraber yöredeki bazı yazıtlara bakılarak, tarihinin MÖ 4. yüzyıla gittiği söylenebilir. Kent Roma döneminde önemli bir yerleşim yeriydi. Simena’da hem karada hem de deniz altında kalıntılar bulunuyor. Olağanüstü güzellikte tarih ve doğal görünüme ve masmavi bir denize sahip olan bölgede oldukça sağlam durumdaki Ortaçağ surlarının oluşturduğu iç kalede, evler ve çok az sayıda blok taşı kalmış bir tapınak kalıntısı bulunuyor. Simena’daki en ilginç kalıntı, oturma sıraları doğal kayaya oyularak yapılmış bir tiyatro ve bu, Likya’daki tiyatroların en küçüğü. Kalenin doğu tarafında lahit mezarların bulunduğu nekropol ve denizin içindeki

54

mezarlar, ziyaretçilere eşsiz bir görsel şölen sunuyor.

Kekova Adası (Batık Şehir) Bölgeye adını veren ada, Kaleköy’ün tam karşısında yer alıyor. Kekova Adası’nın tarihi kesin olarak bilinmiyor ve her tarafı tarihi kalıntılarla dolu. Milli park ilan edilen ada koruma altında bulunuyor ve burada dalış yapmak yasak. Akdeniz’in batısında 2. yüzyılda yaşanan depremler sonucu sular altında kalan Likya’nın ticaret merkezlerinden Kekova limanı ve batık kentin kalıntıları denizin dibinde görülebiliyor. Kekova bölgesinde ayrıca Likya’da ikinci büyük doğal liman olan Sıcak isimli dar ve uzun körfezin güneye bakan tarafında antik kent Aperlai’nin kalıntıları görülür. Doğal liman tam bir ölüdeniz halinde ve üç tarafı yüksek tepelerle çevrili.

Üçağız köyü Küçük bir Akdeniz balıkçı köyü olan Üçağız (Teimiusa) turizmin nimetlerinden çok az

Nasıl gidilir? Kekova’ya Kaş’tan tekne ile gidilebieceği gibi karadan Üçağız’a ulaşılıp, bölge oradan kayıkla da gezilebilir. Kaş’tan sonra Uluburun geçilerek Kekova’ya doğru yol alındığında önce Sıcak Yarımadası ile karşılaşılır. Sıcak iskelesinde Aperlai antik kenti, yarımadanın ucunda Toprakada ve Karaada yer alır. Mavi yolculuk yapanların kolayca ulaşıp gezebildiği ve yatlarını emin bir şekilde demirleyebildiği bir yer olan Kekova, doyumsuz güzellikleri yanında zengin bir tarihi geçmişi de bünyesinde barındırıyor. faydalanan bir yerleşim birimi. Türkuazla laciverdin birbirine geçtiği bir denize sahip, tekne ve kano turlarının başlangıç noktası ve mavi tur yolculuğunun önemli bir durağı olan köyde az sayıda ev bulunuyor.


55


Spor

iş l e s k ü y e v z i en d , n i l a n e r d A

g n i l i a Par as

Genellikle yaz aylarında tatil yörelerinde eğlence amaçlı aktivitelerden biri olan parasailing, bir sürat motorunun vincine bağlanmış olan ve havaya karşı direnç gösteren bir paraşütün hızla havalanmasıyla yapılan eğlenceli bir aktivite... Parasailing, parascending ya da eğlence çağrışımı yapan parakiting olarak da biliniyor. Parasailing, özel tasarlanmış olan paraşütün bir araca bağlanması ve bir kişi tarafından çekilerek yapılan aktivite ve halk arasında paraşüt olarak da biliniyor. Parasailing, karada ya da suda bir araba, kamyon veya tekne vasıtasıyla da yapılabiliyor. Çok fazla rüzgar ve kötü hava koşulları ise bu sporun yapılmasına engel oluşturuyor ve önerilmiyor. Güçlü motora sahip bir

56

tekneyle çekilen paraşütlere iki veya üç kişi binerek de bu aktiviteyi yapabiliyor, böylece eğlence katsayısı artıyor. Parasailing için gereken ekipman, bir koşum ve çekme halatı, tekne, vinç, paraşüt, arazi aracı ve pilot olarak sıralanabilir. Bu aktivite aslında bir spor değil, bilgi ve beceri de gerektirmiyor. Burada amaç, yamaç paraşütü gibi eğlenceli bir yolculuğa kanat açmak. Ancak yükseklik korkusu olan ve yüzme bilmeyen birinin denemesi de önerilmiyor.


Karada parasailing Deniz, okyanus, göl derken artık karada da yapılan parasailing, Avrupa’da artık bir yarışma sporu olarak kabul görüyor. Karaya dayalı parasailing, dört çekişli aracın arkasında, en yüksek noktaya kadar çekilerek yapılabilen bir aktivite olarak tanımlanabilir. Bu spor aktivitesi 80’li yıllardan önce geliştirildi ve o zamandan bugüne oldukça popüler hale geldi. İlk uluslararası yarışma 80’lerin ortalarında düzenlendi ve bugün de halen devam ediyor.

57


Sağlık

Ruhunuzu

besleyin

Beslenme alışkanlıklarıyla ruhsal durumunuz arasında doğrudan bir ilişki olduğunu biliyor muydunuz? Gün içerisinde yaşadığınız sıkıntı, yorgunluk, endişe ve mutsuzluk gibi değişik ruh halleri, tercih ettiğiniz yiyeceklerin çeşit ve miktarlarını da belirleyebilir.

Yorgunsanız C vitamini alın Bedenen yorgun olmak, iştahın azalmasına sebep olur. Kişiler çoğu zaman yemek yemek istemezler. Dikkat edilmediği takdirde düşen vücut direnci hastalıklara daha kolay yakalanılmasına sebep olur. Böyle dönemlerde C vitamini tüketiminin özellikle artırılması gerekir.Taze meyve ve sebzeler en ideal tercihlerdir, vitamin kaybına uğramamaları için çiğ tüketilmeleri önerilir. Suyunu sıkmak hem alınan kalori miktarının artmasına hem de alınan posanın azalmasına sebep olur. Bekletilerek içilen meyve sularında vitamin kayıpları çok

58


fazla olur. Portakal, kivi, elma, armut, havuç, yeşilbiber, maydanoz, tere, roka, tercih edilmesi gereken sebze ve meyvelerdir. İçecek olarak kuşburnu ile bitkisel çaylar önerilir.

Peynir, süt ve ayran halsizliğe iyi geliyor İş ve sosyal yaşamın getirdiği halsizlik durumunda, özellikle kalsiyum ve proteinden zengin besinler tercih etmek doğru olacaktır. Süt, yoğurt, ayran, cacık ve peynir en büyük yardımcılardandır. C vitamini ihtiyacı da bu dönemde artacağı için taze meyve ve sebze tüketimi artırılmalıdır. Meyveli yoğurtlar ve sütler tercih edilebilir. Mevsim meyveleri ile hazırlanmış meyveli yoğurtlar halsizliği hafifletecektir.

Mutsuzluktan tatlıyla değil kuru meyveyle kurtulun Fosfordan zengin olan balıklar, kuru baklagiller ve bulgur bu dönemin çabuk atlatılmasına yardımcı olacaktır. Bu dönemde daha çok şeker ve şekerli besinler tercih edilir. Oysaki kompleks karbonhidrat içeren yiyecekler, kan şekerini kontrol edecektir. Tahıllı ekmeklerle hazırlanan sandviçler en ideal tercihlerdir. Yine bu dönemde tatlı ihtiyacı için kuru meyveler çok iyi birer alternatif olacaktır.

Kızgınsanız demli çay ve koyu kahve içmeyin Öfke durumunda yağlı tohumlar; özellikle fındık, ceviz, badem ve fıstık tüketilmesi uygundur. Kahve, demli çay, gazlı içecekler ve kafeinli içeceklerden bu dönemde özellikle uzak durulması önerilir. Daha çok rezene, kuşburnu, ıhlamur, adaçayı gibi bitkisel çaylar veya ılık, tarçınlı süt tüketimi artırılmalıdır.

Endişeleriniz su ile birlikte aksın Endişe durumunda vücutta aşırı sıvı kaybı olacağından sıvı alımı artırılmalıdır. İlk tercih, her zaman saf sudur. Daha sonrasında çorba, komposto, meyve suyu, ayran, bitki çayları ve mineralli sular içilebilir.

Hayal kırıklığınıza karşı muz, çilek ve kivi Daha çok şeker, çikolata, pasta, kurabiye gibi besinlerin tercih edildiği bu dönemde posalı ve c vitamin içeriği yüksek yiyecekler en doğru tercih olacaktır. Sebze ve meyveler bu dönem için en iyi tercihtir. Bol yeşillikli salatalar, muz, ananas, kivi, çilek iyi birer kaynaktır.

59 59


hayata dair

Potanın sihirbazları Harlem Globet ot ers, orijinal takım ile sadece bir gösteri için Türkiye’de Tarih:20 Nisan 2014 15:00 Yer: Ülker Sports Arena, İstanbul 1927 yılında kurulan ve o tarihten bu yana 130 farklı ülkede 20.000’den fazla gösteri maçı yapan, spor ve eğlence dünyasını bir araya getiren Harlem Globetrotters Mayıs ayında sadece bir gösteri için ülkemizde Pamela Anderson, Jodie Foster, William Baldwin, Sharon Stone gibi ünlülerin de fanatiği olduğu; tüm aile bireylerine, öğrencilere ve sporseverlere yönelik bu gösteriyi 13.000’den fazla kişinin izlemesi bekleniyor. Globetrotters slogan şarkı olarak Brother Bones’un “Sweet Georgia Brown” adlı şarkısını kullanmaktadır. 1993’den beri takımın maskotu olarak Globie’dir.

PalomaTim’Sande Basilio, İş Sanat’da Bluessevenleri Brothers gecesi ile buluşacak Tarih: 25 Nisan 2014 20:00 Yer: İş Sanat Kültür Merkezi, İstanbul Dünya müziği kuşağının Nisan ayındaki konuğu İspanyol müziğinin çınarlarından Paloma San Basilio... Müzik kariyerine 1975 yılında ilk albümü Sombras ile adım atan Paloma, 3 yıl sonra Bebu Silvetti’nin Secretos adlı parçasıyla İspanya listelerinde hızlı bir şekilde zirveye yükseldi. İsveç’te düzenlenen 1985 Eurovision Şarkı Yarışması’nda Juan Carlos Calderón’un La Fiesta Terminó adlı şarkısını seslendiren İspanyol sanatçı, Eurovision tarihinde ülkesini en iyi temsil eden şarkıcılardan biri olarak kabul ediliyor.

Plácido Domingo ve José Carreras gibi sanatçılarla gerçekleştirdiği düetlerle uluslararası arenada ses getiren usta şarkıcı, İspanyol müziğindeki üstün başarılarından dolayı 2006 yılında Latin Grammy Ödülü’ne layık görüldü. 40 yıla yaklaşan müzik kariyerinde 30’u aşkın albüm ortaya koyan Paloma, 80’lerin sonunda parlak yeteneğini oyunculuğa da çevirmiş, 2 yıl süren bir dünya turnesini kapsayan Evita müzikalinde başrolde oynayarak defalarca ayakta alkışlanmıştı.

Itzhak Perlman İstanbul’a geliyor Tarih: 29 Nisan 2014 21:00 Yer: İstanbul Kongre Merkezi Harbiye Salonu, İstanbul Her gittiği ülkede yoğun ilgiyle karşılaşarak konser biletleri aylar öncesinden tükenen, Schindler’in Listesi filminden de tanınan Itzhak Perlman İstanbul’da ünlü kemanı ile müzikseverlere unutulmaz dakikalar yaşatacak! 5 ayrı dalda Grammy sahibi... En İyi Oda Müziği ve En İyi Enstrümantal Solist Performansı gibi toplamda 5 ayrı dalda Grammy Ödülü’ne sahip olan Perlman’ın, Harvard, Yale, Brandeis, Roosevelt, Yeshiva ve Hebrew Üniversiteleri’nde fahri ve onursal doktoraları bulunuyor.

60


Tarzan (3D) : 2 Mayıs 2014

Vizyon Tarihi

ımıza üç boyutlu rgulanarak karş ku e dn ni ye z ke Jane Porter, Tarzan filmi bu kıyor. Tarzan ve çı ak ar ol karşıya i m fil r ordu ile karşı bir animasyon inin kurduğu bi et rk şi uçak r es bi gi si er le rzan›ın ai Greystoke En es’in sahibi, Ta gi er En e . ok tır st ış m gelirler. Grey ların elinden al llan ölünce şirketi on yor. Kadroda Ke ni tle üs kazası sonucu ss oo Kl rd ha r in ye Re i an liğin Ray Newm Filmin yönetmen pron ve Jaime Ca rt be Ro e, ck Lutz, Spencer Lo . alıyor

Tim’ deÖr mcek Adam 2 İnanılmaz

Blues Brothers gecesi Vizyon Tarihi: 25 Nisan 2014

2012’de büyük sükse yapan İnanılmaz Örümcek Adam’ın devam filmi olan The Amazing Spider-Man 2’de Peter Parker’ın işi hayli zor ve her günü yoğun. Zira Örümcek Adam olarak kötü adamların peşini bırakmıyor. Ama bir yandan da büyük aşkı Gwen’e zaman ayırmaya çalışıyor. Lise mezuniyeti ise henüz ufukta görünmüyor.

Gwen’ın babasına verdiği sözü unutmayan Peter, Gwen’e zarar vermemek için elinden geleni yapıyor ama kötü Electro’nun ortaya çıkması, Harry Osborn geri dönüşü bu sözünü tutmasını oldukça zorlaştıracaktır. Peter Parker’ın geçmişine dair ortaya yeni ipuçları Örümcek Adam’ın gidişatını da derinden etkileyecektir.

Pislik : 18 Vizyon Tarihi

Nisan 2014

uşturucu az yapılı bir uy Bipolar ve bağn ir da na , kendi yolu bağımlısı polis elinde i rin le iş yonlarla türlü manipulas

ince Festival mevsim tutmaya çalışır. maya al a tın al güvence promosyonunu acı as istediği ve am gayret eder. Es niden rısı ve kızını ye olan şey ise ka . kazanabilmektir

61


hayata dair

SEFİLLER

OLASILIKSIZ

Yazar: Victor Hugo Yayınevi: Antik Kitap

Yazar: Adam Faver Yayınevi: April Yayıncılık Bir sabah, yıllardır görmediğiniz bir arkadaşınızı düşünerek uyandınız. Bir saat sonra, onunla sokakta karşılaştınız. Sizce bu sadece bir tesadüf mü, yoksa çok daha farklı anlamı olabilir mi? Siz hiç Loto’da büyük ikramiye kazanmadınız. Ama birileri kazanıyor. Hem de sürekli! Onlar sizden daha mı şanslılar? Şans nedir gerçekten? İçinizde bütün paranızı kırmızıya yatırmanız gerektiğini söyleyen bir his var. Bu his bir öngörü müdür? Yoksa daha fazlası mı? Yolda gidiyorsunuz. Kafanızı çevirip yandaki küçük parka baktınız ve bir anda bu anı daha önce de yaşamış olduğunuzu hissettiniz. Evet, Deja Vu. Sizce nedir Deja Vu; Geçmiş mi, rüya mı, yoksa geleceği mi görüyorsunuz? Eğer siz de kontrölün kimde olduğunu merak ediyorsanız, ‘Olasılıksız’ tam size göre bir roman.

62

SİMYACI Yazar: Paulo Coelho Yayınevi: Can Yayınları Simyacı, İspanya’dan kalkıp Mısır piramitlerinin eteklerinde hazinesini aramaya giden Endülüslü çoban Santiago’nun masalsı yaşamının öyküsü. Ama aynı zamanda bir “nasihatnâme”; “Yazgına nasıl egemen olacaksın? Mutluluğunu nasıl kuracaksın?” gibi sorulara yanıt arayan bir yaşam ve ahlak kılavuzu. Mistik bir peri masalına benzeyen bu romanın, dünyanın dört bir yanında bunca sevilmesinin gizi, kuşkusuz bu kılavuzluk niteliğinden kaynaklanıyor. Simyacı’yı okumak, herkes daha uykudayken şafak vakti uyanıp, güneşin doğuşunu izlemeye benziyor.

İhtiyaçları çok fazlalaşan insanlar kendi öz kaynaklarını sınırlarını zorlamaya itilir ve yollarına çıkan herhangi bir savunmasız kişiden bile irkilir. İş ve ücretler, yiyecek ve ısı, cesaret ve iyi niyet hepsi sahip olamadıkları şeylerdir. Bu karanlık içerisinde erkek, kadın ve çocuğun zayıflığını ele geçirir ve onları utanç verici işlere zorlar. Artık hiçbir dehşet veya korku dışlanmaz. Ümitsizlik, sadece dört duvarın adiliği ve basitliği ile sınırlanmıştır; hepsi kötülük ve suça yönelir... Hepsi sefilleşmiş, bozulmuş birer kötü ve pislik gibi gözükür. Fakat o denli alçalmış kişilerin de daha fazla alçalamayacağı bir çizgi vardır ve bu dönüm noktasında, dış dünya adeta yutar bu zavallı, talihsiz, kimliksiz insanları... Onlar “Sefiller”dir; toplumdan dışlananlar, yeraltı köpekleri...

KÜRK MANTOLU MADONNA Yazarlar: Sabahattin Ali Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına dair, yanıtlanması zor sorular soruyor.


ı r a l u r o s a k e z i l e c n e l Eg m

1. İki Mu

u um var. B nen iki m e k iz? tü in s a d ir il ıl ölçeb yandığın üreyi nas boyunca s a k ik lı k a a ik d k 40 30 da ullanarak mumları k

3. Mehmet Usta

a ep, Gözde ve Şeym

2. Zeyn

Yeni hastane binasının 100 odası vardır. Mehmet Usta’nın görevi kapıların üzerinde bulunan 1’den 100’e kadar olan sayıları boyamaktır. Mehmet Usta 9 sayısını kaç kez boyamalıdır?

ve üçü de nişanlı. Şeyma arkadaşlar Zeynep, Gözde ve ğil. isinin eşi Şeyma de Bilgisayar mühend ir. Hasan muhasebecid rüşmektedir. gö ile Mehmet Zeynep ır. Can pazarlamacıd ile nişanlı değildir. ci be se Gözde muha dir? ır ve meslekleri ne Kim kiminle nişanlıd

hve

5. Saat kaç?

an ka

finc 4. Bir

n erinde sekret ini ım s n e a h tirm Suzan hve ge ini a k n a bir finc reter kahves ek nın ister. S küpesi finca n e e k p r koya kat kü üşer fa sıl olur? içine d na az. Bu ıslanm

İki saat önce saat, öğlen 1 ile gece 1’e eşit uzaklıktaydı. Şimdi saat kaçtır?

5. Öğlen bir ile gece 1 arasında 12 saat vardır. Yarısı 6 saattir. Her ikisine eşit olan saat 7’dir. 7+2=9olduğundan şimdi saat 9’dur.

2. Zeynep Mehmet ile nişanlıdır ve Mehmet bilgisayar mühendisidir. Gözde Can ile nişanlıdır ve Can pazarlamacıdır. Şeyma Hasan ile nişanlıdır ve Hasan muhasebecidir.

4. Henüz fincan boştu.

1. Birinci mumun iki ucunu da yakarım. İkinci mumun ise sadece bir ucunu yakarım. Birinci mum tükendiğinde 20 dakika geçmiş demektir. O anda ikinci mumun diğer ucunu da yakarım. İkinci mum tükendiğinde 10 dakika daha geçmiş olacak. Böylece 30 dakikayı ölçebilirim.

9,19,29,39,49,59,69,79,89,90,91,92,93,94,95,96,97,98,99

3.19 kez




SAYI

MESLEĞİNİN ZİRVESİNDE

GAZANFER KÖROĞLU ENGELLİLERE SÜRDÜRÜLEBİLİR ATÖLYE

DEPOLAMA ALANLARINDA OTOMATİK SPRİNKLER SİSTEMİ FATİH HOCADAN ALTIN ÖĞÜTLER MECHANIC DERGİSİ MİLANOʼDA


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.