[Türkçe e-kitap] Oktay Sİnanoğlu-Büyük Uyanış

Page 198

piyasasında yetistirmis bir grafik ve web sitesi tasarımcısıyım. 18 yasında atıldıgım meslek hayatında, dogru insanlarla tanısarak televizyonda senaryo asistanlıgı, oyunculuk ve sanat yönetmenligi deneyimlerim de oldu. Aile baglarımı yıllar önce kopardım ve iki yıl önce sevdigim insanla evlendim. Bir is basvurusu niteliginde kendimi tanıtmaya çalıstım. Ama, insana gerçek kimligini veren bunlar degildir. En fazla içimliginin olusmasındaki sebepler olabilir. Sizi fazla sıkmadan, üstelik "ben bu filmi sey* rettim" dedirten kısa hikayemi ve bu hikayenin ana fikrini sunmak isterim. Annem ve babam Almanya'da tanısarak evlenmisler. Annem babamın ikinci esi ve babamın ilk esinden 3 çocugu daha var. Annebaba ve çocuktan olusan bu çekirdek aile daha ben dogmadan bir iki ay önce dagılmaya baslamıs. Bize su anda yabana olmayan sebeplerden; çapkın ve alkolik koca, asi ve hırç ın bir hanım. Dogumumun ardından babam beni almayı çok istese de anne tarafım buna müsaade etmemis, böylelikle de ben babamı hiç takmadan büyümek zorunda kalmısım. Annem (kendi söylemiyle) bez paramı kazanmak için Almanya'ya geri döner ve beni ananemin yanına bırakır. Sadece yılda bir kez gördügüm annemin 1978 yılında uyusturucu kaçı rmaktan hapse girdigini ögrendim. 1980 yılından itibaren de annemi hapishane hapishane ziyaret etmeye basladım. 1984 yılında anneannem vefat edince zengin bir beyle dost hayati yasayan teyzemin yanında kalmaya basladım. Eniste zengin, ben evde fazlalık olunca bana çok büyük bir iyilik yaptılar ve beni .......... Lisesi'ne yatılı ögrenci olarak verdiler. ingilizce egitim denilen saçmalıkla birlikte bir de sahip ç ı kılmamak isin içine girince serseri, inançs ız ve kültürüne tam anlamıyla düsman bir gençlik geçirdim. Rock müzik grubu kurup Ingilizce sarkı sözleri yazdım, ateizm, satanizm isyanına katıldım. Sonuçta okulda çok tutunatnadını ve lise 1. Sınıfla okuldan atıldım. Özel lisenin ardından normal devlet lisesinde hiç okuyamadım ve okul hayatıma ara verdim. Bu arada annem afla salındı. Birlikteligimiz iki gün sürdü ve kendi hayatını yasamak istedigini söyleyerek beni tekrar ortada bıraktı. Yıl 1991 idi ve bu yılın aslında en önemli olayı bu degildi. Yakın arkadasım bana, Adnan Oktar'ın 600 sayfalık Yahudilik ve Masonluk kitabını verdi. Kitabı su gibi 3 günde bitirdim ve taa o günlerde "neler oluyor bize? Bana neler oluyor?" sarkısını söylemeye basladım. Dısarıdan birileri kalkıp deseydi ki; Siyonistler ve masonlar ülkeleri parçalayıp kendi kontrollerine almaya çal ıs ıyor; "Bana ne!" derdim. Ama farkettim ki, asıl bana, benim benligime, kisiligime ve kimligime yapılan bir saldın var. Geçen on yıl boyunca bir yandan ögrendiklerimi paylasacak insanlar bulmaya, bir yandan da ailemin benim gelisimimdeki hatalarım onarmaya çalıstım. Liseyi dısardan bitirdim, okuyacak param olmadıgı için aç ık ögretime kaydoldum ve asıl egitimimi meslegin içinde tamamladım. Ama hala ögrendiklerimi paylasacak veya bunların dogrultusunda hareket edebilecegim insanlara ulasamadım. Bana Yahudilik ve Masonluk kitabını veren, uzun soluklu tek dostum, birkaç ay önce bana "Yalnız degiliz, bak kimler varmıs bu ülkede", diyerek sizden bahsetti. Ulusal


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.