49yasam

Page 25

BORÇ GÜDÜMLÜ EKONOMİ

MART-NİSAN 2014

HAYALLER KREDİLENDİRİLDİ

Çok değil, bundan 20 yıl öncesine kadar parası olmayanın ne ev ne de otomobili olabilirdi. İstediği evin parasının yüzde 80'i hazır değilse o evin kredisi çıkmazdı. Para bolluğu ile açıklanan maliyetlerin gerilemesi, krediye erişimi kolaylaştırdı. Örneğin konut kredilerinde peşinat yüzde 25'e birkaç yıl önce düşürüldü. Dolayısıyla insanlar 10-15 yıllık gelirlerine ipotek koydurduklarında hayallerindeki evlere taşınabildiler... Hayal ile gerçek arasındaki mesafenin çok kısaldığı tek alan evler değil elbette. Kredi artık her ihtiyaca uygun olarak tasarlanabiliyor. En yakındaki lüks otomobil bayiine adım atanlar, istedikleri aracı satın alabiliyorlar... Hangi gelirle, ailenin nasıl geçineceği, çocukların nasıl okutulacağı, kiranın nasıl ödeneceği bayideki satıcının sorunu olmuyor. Onun sorunu söz konusu otomobil taksitine yetecek kadar para girişi olup olmaması...

BORCUMUZ KATLANDI

Borçlanarak yaşamak, kredi ile refah satın almak ülkemizde neredeyse bir ülke politikası haline gelmiş durumda. Öyle ki 2002'den bu yana hem kamu hem özel sektör hem de vatandaşın borcu katlanarak arttı. Kamunun borcu 41 milyar dolardan 111 milyar dolara çıkarken, vatandaşın borcu 6.3 milyar liradan 333.6 milyar liraya ulaştı. Son 10 yılda yaklaşık 3 milyon kişi de borcunu ödemediği için kara listeye girdi. Son 2-3 yılda taksit sayısının sınırlandırılması, konut kredilerine paralel ihtiyaç kredilerine erişimin zorlaştırılması gibi önlemler alındıysa da son 10 yıllık eğilime bakıldığında borçlanmanın ciddi biçimde teşvik edildiği görülüyor. Bankacılık sektörünün yurtdışından borç olarak sağladığı kaynaklar, tüketici kredilerine dönüştü. Tüketici kredisi ve kredi kartlarıyla henüz kazanılmamış gelirler üzerinden borçlanan yurttaşlar, bir anlamda geleceklerini

DOSYA

Prof. Dr. Erinç Yeldan/ Yaşar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Türkiye ekonomisi dış borç güdümlü, ucuz ithalat cenneti ve iş gücü fazlası olan bir ekonomiye dönüştü. Giderek artan dış borç milli gelirden daha yüksek noktaya geldi ve borcu katlanan özel sektör, büyük oranda finansal kuruluşlara borçlandı. Her ne kadar 52 yıllık borç bitiyor, IMF’ye borcu sıfırladık dense de Türkiye ekonomisi borç güdümlü bir büyüme tehlikesiyle karşı karşıya... Türkiye ekonomisinin, geçtiğimiz on yıl boyunca ayırt edici olan özelliği, büyüme oranı ve dış tasarruf (cari işlemler açığı) arasındaki (pozitif) korelasyonun neredeyse kalıcı olarak yüksek seviyelere ulaşmasıydı. Borçların finansmanında kullanılan araçların kalitesinin düşüklüğü Türkiye ekonomisi açısından tehlikeyi büyütüyor. 2012 yılında cari işlemler açığının yüzde 91’i, yani 48,8 milyar doları, net portföy yatırımları girişi ve kayıt dışı sermaye girişi (sözde net hata ve noksanlar) tarafından finanse edildi. Ancak 2010 ve 2011 yıllarında bu belirtilen araçların cari işlemler açığı içindeki oranı yüzde 40. Portföy yatırımları ve kayıt dışı sermaye girişine dayanan sıcak para akışı sermayenin hem en hassas hem de en dalgalı formu...

Borç nedeniyle ne var ne yoksa satan hanehalkları, kredi kartlarını ödeyemeyenler, evlerini, otomobillerini kaybedenler ve daha birçokları...

İSMMMO YAŞAM l 25


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.