Tarihin cilveleri

Page 42

Böylece Berg'in silahını ya da intihar hapını kullanması gerekmedi. Ġyi haberleri Washington'a OSS'ye iletti; onlar da bunu BaĢkan Roosvelt'e ilettiler. BaĢkanın cevabı "Topçuya hürmetlerimi iletin" oldu. TEġEKKÜRLER AMA TEġEKKÜR ĠSTEMEZ Moe Berg OSS için, hatta belki FBI için baĢka iĢler de yaptı. (Bu çok gizli, peki biz nasıl biliyoruz?) Özgürlük Madalya-sı'yla ödüllendirildi. Ama ödülü, "teklif ediliĢine" saygı duyduğunu söyleyerek reddetti. HALA BEYSBOL TARAFTARI Berg'in haber vermeden ortadan kaybolmak ve sonra aniden ortaya çıkmak gibi bir huyu vardı. SavaĢtan sonra, belli ki avarelik etmeye baĢladı ama gidebildiği kadar sıklıkla beysbol oyunlarını izlemeyi sürdürdü. Bazen gerçekleri hafifçe saptıran, iyi bir hikaye anlatıcısıydı, bu yüzden tarihçilerin, yaĢamındaki gerçek olayları ayıklaması güç oldu. 1972'de öldüğünde birçok yeteneği ve gizleri olan bir adamın efsanesinden gayri miras bırakmadı. SADECE LEONARDO Leonardo da Vinci soyadını doğduğu Ġtalyan kasabası Tosca-ni'deki Vinci'den almıĢtır. Ġtalyanca'da da, lı anlamına gelir bu yüzden tam ismi "Vinci'li Leonardo"dur. ĠĢte bu yüzden ansiklopedilerde onu L harfinde bulabilirsiniz. 115 HAZIR KALE Koca bir kalenin birkaç saatte in§a edilmesi büyük bir baĢarıdır ama bunu Romalılara kimse söylememiĢti. Her günün sonunda, taĢınabilir kalelerini söker sonra da tekrar inĢa ederlerdi. Gün boyunca süren uzun bir yürüyüĢün sonunda Romalı piyadeler güzel bir ateĢin baĢında yemek yemeyi akıllarına bile getiremezlerdi, çünkü önce inĢa etmeleri gereken bir kaleleri olurdu. Lejyon, keĢif birliğinin seçtiği alana vardığında, askerler sırt çantalarını indirip küreklerini ve kendi duvar parçalarını çıkararak (vallahi doğru söylüyoruz) kazmaya baĢlarlardı. TIKIR TIKIR ĠġLEYEN BĠR MAKĠNE GĠBĠ Her asker kendi iĢini bilirdi. Kumandanının emirlerine uymamanın bedeli kırbaç ya da daha beter bir Ģey olduğundan askerler hemen iĢlerine koĢardı. Önce kaleyi çevreleyen bir hendek kazar, sonra kare biçiminde toprak bir duvar örerlerdi. Sonra her adam kendine ait duvar parçasını -boylamasına birbirine bağlanmıĢ tahtalar- toprak duvara yapıĢtırırdı. Ve kale bitmiĢ oldurdu, hendek pek derin olmasa da iĢ görürdü. HAZIR ġEHĠR Kale biter bitmez, birlikler içeri dolar ve bir çadır kent kurarlardı. Ama yolları olmayan bir Ģehir tamamlanmıĢ sayılmaz tabii. Bundan dolayı, çadırlar askeri bir Ģema titizliğinde sıralanır116 di. Ana caddeye, evet ana cadde denirdi ve karargah, malzeme çadırları gibi en önemli çadırlar buraya kurulurdu. Arka sokaklarda ise hastane, generalin muhafızları ve Romalıların fethettiği Ģehirlerden alınmıĢ tutsaklardan oluĢan yedeklerin çadırlarını bulabilirdiniz. Kampı takip edenlerin de (subayların hizmetkarları, köleler, doktorlar ve hatta bir tür seyyar pazar iĢleten tüccarlar) çadırları vardı. Her gün aynı kalede kalmak gibiydi, tek fark değiĢen manzaraydı. KAMPIM, GÜZEL KAMPIM Piyadeler kendi çadırlarını kurmadan önce, bütün kumandanların ve marangozlar, topları kullanan makineciler, kuĢatma sırasında duvarların altını kazan istihkamcılar ve çeĢitli diğer destek personelinin çadırlarını kurmak zorundaydılar. FAZLA UMUTLANMAYIN Bütün bunlar yapıldıktan sonra bile daha çok iĢ olurdu. Bazı askerler baĢını saman yatağına koyabilirdi ama tutulması gereken nöbetler vardı. Ayrıca yiyecek toplamak, yakacak toplamak, su taĢımak gibi gece gündüz devam eden iĢler vardı. DüĢük rütbeli piyadelerin bütün bu iĢleri yapması gerekiyordu. HAYDĠ YEMEĞE! Trampetler yatma, kalkma ve nöbet değiĢim zamanlarını haber verirdi -meseleyi yavaĢ yavaĢ anlamaya baĢlamıĢsınızdır. Ha, bir de yemek zamanını. Yemekte ekmek ve ekĢi Ģarap vardı. O kadar.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.