durup dinlenmeden yaratıyor sizi. Ve ben dokunamayan ellerimle giydiriyorum çınlçıplaklığınıza yeşil entarinizi... Üçüncü Perde
Yola bakan pencerede durmaktan, malta boylarında volta vurmaktan kara sular indi ayaklanma ve dokundum size nihayet. Böyle bir bahçeye hiç girmemişim, hiç görmemişim gibi geldi bana ışığın böylesini. Ve siz olduğunuz gibi karşımdayken sizi yaratmakta devam etti kafam. Dördüncü Perde
Bu akşam, belki şimdi, şu dakka sen arkadan bıçaklandın bacım. Hem de ben bıçakladım seni, kanın damlıyor ellerimden. Görüyorum: İşte sen içine gömülürken karanlığın hayretle açılan gözlerinde durgun bir su gibi parlııor hala bana güvenen rahatlığın. Elimde sırtına saplanan bıçak, ve ağzımda müthiş bir yemişin tadı, seni öyle yüzükoyun kapaklanmış bırakıp kaçıyorum yanından ağlayarak. Beşinci Perde
Ölü ayak izleri var güneşli kumun üstünde. Gidenler büsbütün gitmedi henüz,
302