Beşikçi bu çözümlemesiyle açıkça belirtmemekle bera ber şöyle bir varsayımdan hareket etmektedir. Doğulu ege men sınıflar, egemenliklerini devam ettirebilmek için, kendi etnik gruplarına ihanet etmekte ve artı ürünü merkezi otori te aracılığı ile Batı'ya aktarmaktadırlar. Merkezi otorite ise bu artı ürünü Batı'ya aktarabilmek için Doğu'daki egemen sınıflarm varlığını pekiştirmektedir.
Ş
Be ikçi'nin tebliğinde
gizli olan bu varsayıma göre Doğu sorunu , Doğulular yö nünden bir sınıfsal sorun, merkezi otorite yönünden ise et nik bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır.
,
Bu çözümleme oldukça gerçekçi gözükmekle beraber şu sorulan cevapsız bırakmaktadır:
1)
Merkezi otorite, Doğu'yu
farklı bir etnik yapıya sahip olarak görmese idi, gene Do ğu'daki egemen sınıflarla bütünleşmeye gitmeyecek miydi?
2) Artı değerin Doğu'dan Batı'ya nakledilmesi yalnızca
bir et
nik sorun mudur, .yoksa genellikle piyasa ekonomisinin ha kim olduğu bir karma ekonomi düzeninin bölgelerarası den gesiziikten doğan doğal bir ekonomik sonucu mudur? Bu sorulara verilece}t cevaplar şüphesiz Beşikçi'nin etnik so run-sınıfsal sorun bütünleşmesi varsayımına daha çok ışık tutacak gibi gözükmektedir.
3. Tebliğde önemle üzerinde durulan ve bazı terimierin daha açık olarak belirlenmesi gereğini doğuran bir başka nokta 'Türk" kavramıdır. Beşikçi 1 924 ve 1 9 6 1 anayasasın dan verdiği örneklerle "Türk" tertmin, Türkiye Cumhuriyeti sınırlan içinde yaşayan etnik gruplarm varlığını inkar et mekte kullanıldığını ileri sürmektedir. Burada önemli olan nokta "Türk" teriminin iki ayrı anlam taşımakta olmasıdır. Beşikçi bu terirnin, diğer azınlıklarm varlığını inkar et mekte kullanıldığını öne sürerken, şüphesiz bu terimi etnik anlamda almaktadır. Halbuki temel yasalarda bu tertın et İıik anlamından çok, hukuki anlamda, "vatandaşlık" kavra mı çerçevesinde kullanılmış olarak gözükmektedir. Nitekim Beşikçi de bu noktayı anayasadan aldığı "Türk Devletine va tandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür" diye bir tanım vererek belirtmektedir. Bir terimin, bir anlamda tanımlan dıktan sonra bir başka anlamda kullanılarak çözümlernelere temel alınması, ileri sürülen iddialarm geçe rliliğini tehlikeye sokar gibi gözükmektedir. 80