Nazım hikmet 09 la fontaine den masallar adam yayınları

Page 42

SÜNGER YÜKLÜ EŞEKLE TUZ YÜKLÜ EŞEK Sürüyordu bir eşekçi, elinde asa, bir Roma imparatoru edasıyla, çok uzun kulaklı iki yarış hayvanını. Sünger yüklüydü biri. Koşuyordu posta tatarı gibi. Öbürü tuz yüklü. Yürüyor cansız cansız fincancı katın gibi. Bizim bu cesur seyyahlarımız dağları taşları aştılar, bir derenin geçidine ulaştılar, ve duruldu orda zınk diye. Eşekçi bu geçitten her zaman geçerdi. Bindi sünger yüklü eşeğe, ötekini de dahiayıp sürüverdi. O da başına buyruk yürüyüverdi, düşüp hattı bir çukura. Çıktı suyun yüzüne. Sahile koştu. Çünkii suya dalıp çıktıktan sonra, tuz erimişti . . . Eşek de artık sırtında en ufak bir ağırlık duymaz olmuştu. Süngerci arkadaş da, tıpkı bir koyun gibi, ötekinin yaptığını yapmak istedi. Yapar mı, yapar. İ şte eşeğim suda. Hem de gırtlağına kadar :


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.