Yuval noah harari sapiens

Page 209

En gençleri olan Edward, çocukluğun tehlikeli yıllarında hayatta kalabilen ilk erkekti ve babasının ölümünden sonra Kral II. Edward olarak İngiliz tahtına çıktı. Başka bir deyişle, Eleanor'un bir İngiliz kraliçesinin en önemli görevi olan kocasına bir veliaht verebilmesi için 16 kez doğurması gerekmişti. II. Edward'ın annesi muhtemelen olağanüstü sabırlı ve dayanıklı bir kadındı. Edward'ın kendisine eş olarak seçtiği Fransız Isabella ise öyle değildi. Isabella, Edward 43 yaşındayken onu öldürdü.[87] Bilebildiğimiz kadarıyla Eleanor ve I. Edward sağlıklı bir çiftti ve çocuklarına herhangi bir ölümcül genetik hastalık geçirmediler, ama 16 çocuklarından 10'u (yüzde 62) çocukluklarında öldü, sadece 6'sı 11 yaşını geçebildi ve sadece 3'ü (yalnızca yüzde 18) 40 yaşını geçebildi. Bu doğumlara ek olarak, Eleanor'un muhtemelen düşükle sonuçlanan hamilelikleri de oldu. Edward ve Eleanor ortalama her üç yılda bir çocuk kaybettiler, arka arkaya on çocuk. Günümüzde bir ebeveynin böyle bir kaybı anlaması veya hayal edebilmesi mümkün değildir. Gılgamış Projesi, yani ölümsüzlük arayışı, ne zaman sonuçlanacak? Yüz yıl mı? Beş yüz yıl mı? Belki bin yıl? İnsan vücuduyla ilgili daha 1900'de bile bugüne kıyasla ne kadar az şey bildiğimizi ve bir yüzyılda ne kadar çok şeyi öğrendiğimizi düşündüğümüzde, iyimser olmak için elimizde çok sebebimiz var. Genetik mühendisleri yakın zamanda Caenorhabditis elegans adlı kurtçuğun ortalama yaşam süresini altı kat uzatmayı başardılar.[88] Aynısını Homo sapiens için de yapabilirler mi? Nanoteknoloji uzmanları, milyonlarca nanorobottan oluşan biyonik bir bağışıklık sistemi geliştiriyorlar; bu sistem vücutlarımıza girerek tıkanmış kan damarlarını açacak, virüsler ve bakterilerle savaşacak, kanserli hücreleri ortadan kaldıracak hatta yaşlanmayı bile tersine çevirecek.[89] Bazı ciddi akademisyenler 2050 yılı itibariyle bazı insanların "yaşlanmaz" (ölümsüz değil, çünkü bir kaza sonucu ölebilirler; yaşlanmaz, ölümcül bir darbe olmazsa yaşamın sonsuza kadar uzatılabileceği anlamında kullanılıyor) olacağını ileri sürüyor. Gılgamış Projesi başarıya ulaşsın ya da ulaşmasın, tarihsel bir perspektiften bakıldığında, daha şimdiden çoğu geç modern çağ dinlerinin ve ideolojilerinin ölümü ve ölümden sonraki hayatı hikayelerinden çıkarmış olması çok çarpıcıdır. 18. yüzyıla kadar dinler ölümü ve ölümden sonraki yaşamı hayatın asıl anlamı olarak gördüler. 18. yüzyıldan itibaren ise dinler ve liberalizm, sosyalizm ve feminizm gibi ideolojiler ölümden sonraki hayatla ilgilenmez oldu. Bir komünist öldükten sonra tam olarak ne olur? Ya da bir kapitalist? Veya bir feminist? Bu sorunun cevabını Marx'ın, Adam Smith'in veya Simone de Beauvoir'ın eserlerinde aramak boşunadır. Ölüme hâlâ iyi kötü merkezi bir rol biçen tek ideoloji milliyetçiliktir. Özellikle de şiirsel ve romantik anlarında milliyetçilik ulusu için ölenlerin her zaman kolektif hafızada yaşatılacağını iddia eder ama bu iddia o kadar hayalidir ki, çoğu milliyetçi bile bunun karşısında ne yapacağını bilemez.

Bilimin Zengin Kocası


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.