alevi dusunce gurubu

Page 52

Easy PDF Copyright © 1998,2005 Visage Software This document was created with FREE version of Easy PDF.Please visit http://www.visagesoft.com for more details

pencereden yaz kuşlarının sabah ötüşleri duyuluyordu, içinde hem korkudan hem de sevinçten kaynaklanan, birbirine benzemezliğiyle onu gerginleştiren bir heyecan karmaşası vardı. Sütanneye bir şey olacak diye korkuyor ama 'her şey yolunda giderse' çoktandır görmediği Cem'le buluşacağı için seviniyordu. Hastaneye Halûk'la birlikte gittiler. Halûk, diğer doktorlarla konuşmuş, hem Aydan'a hem de sütanneye güven verebilmek için ameliyata girmeye karar vermişti. Ameliyat sorunsuz giderse bir süre sonra ayrılıp kendi işine dönecekti. Yolda giderken, Aydan hiçbir şey söylemeden Halûk'un elini tutup sıktı, onun varlığı Aydan'ı hayatın gerçeklerine bağlıyordu. Günlük olaylarda aldırmazlığına, hatta duyarsızlığına karşın işler zorlaştığında gerçekten sağlam ve güvenilir bir erkek olarak, Aydan'ın güvenle dayanabileceği güçlü bir 153 ağaç gibi duruyordu. Hastaneye vardıklarında hemşireler sütanneyi ameliyata hazırlıyorlardı, ameliyat ekibinde bulunan genç doktorlar da uğrayıp şakalaşarak yaşlı kadının korkusunu yatıştırıyorlardı. Halûk, sütanneye "Hiç korkma," demişti, "ben hep yanında olacağım, ameliyat başlarken elini tutacağım, ben varken hiçbir şey olmaz." Sütanne, Aydan'ı şaşırtan bir hareketle Halûk'un elini tutup öpmüştü. – Allah razı olsun... Her zaman bana bir evlat gibi davrandın. Ameliyathaneye götürmek için odaya tekerlekli sedyeyi getirdiklerinde sütanne herkesin odadan çıkmasını söyleyerek, "Bir dakika Aydan'la konuşmam lazım," demişti. Odada yalnız kaldıklarında, sütanne yastığının altından beyaz tülbentten küçük bir çıkın çıkarmıştı. - Bunlar benim ziynetlerim, hepsini buraya koydum, rahmetli evlendiğimizde vermişti, o zamanlar durumumuz iyiydi... Bana bir şey olursa bunlar senin... Aydan ağlamamaya çalışarak, "Deli misin sütanne..." diye sözünü kesmeye kalkmış, ama sütanne elini kaldırıp onu susturmuştu: – Öyle deme kızım her şeyi düşünmek lazım... Sonra yanındaki çekmeceden iki kâğıt çıkartıp uzattı. – Bu benim o küçük evin tapusu... Bunu yaşlılara bakan bir huzurevine ver. Bir an durduktan sonra öbür kâğıdı uzattı. – Bu da benim mezarımın tapusu... Rahmetlinin yanından kendime bir yer almıştım... Bir de 154 bunlarla uğraşmak zorunda kalmazsınız... Beni de onun yanına gömüverirsiniz. – Saçmalama sütanne, sapasağlam çıkacaksın, bunlara ne gerek var... – Yok kızım, hayatım boyunca kimseye yük olmadım, öldükten sonra da yük olmak istemem... Hadi, söyle de gelsinler, doktorları bekletmeyelim, ayıp olmasın... Aydan ameliyathanenin kapısına kadar sütannenin yanında yürüyüp elini tutmuştu, sütanne ameliyathanenin kapısına yaklaşırken bir sır verir gibi, "Kahvaltı etmediysen, komodinin altında dün getirdiğin kekler duruyor, onları ye," demişti. Ameliyathanenin kapısında Aydan sütanneyi öpüp, "Hiç korkma," dedi, "Halûk hep yanında olacak." Hastanenin alt tarafında şık bir kafeterya olmasına rağmen Aydan oraya inmedi, yanındakileri aşağıya gönderdikten sonra odaya girip kapıyı kapadı, bir iskemleye oturdu, biraz ilerdeki ameliyathanede sütannenin bedeni bir daha dönüp dönmeyeceği belli olmayan bir yolculuğun eşiğinde yatarken, kendisinin orada, anlamları hastane odasında daha da ağırlaşan hayatla ölüm arasında kaderin yapacağı seçimin sonucunu beklediğinin farkındaydı. Odaya ilk Halûk'un geleceğini, ona haberi onun getireceğini ve Halûk'un yüzünde, daha o konuşmadan, ölümle hayattan birinin işaretini göreceğini biliyordu. Aslında o iki işareti de o yüzde daha önce görmüştü. Babası öldüğünde Halûk'un yüzünde ölümün suskun ve donuk işareti, Selin doğduğunda aynı yüzde hayatın coşku dolu, umutlu ifadesi belirmişti. Sütannenin ameliyatına girdiği gibi Aydan'ın doğumuna da girmişti Halûk. Sabaha karşı doğur155 muştu. Halûk bütün gece yanında beklemiş, onun çığlıklarını dudaklarını ısırarak karşılamış, alnını ıslak bezlerle silmişti. Doğumhaneye kadar onu yürüterek götürmüştü. Hemşirelere doktora haber vermelerini söylerken, sesindeki, telaşını bastırmaya çalışan kaygılı soğukluğu hatırlıyordu. Doktoru beklerken, sancıları dakikada bire


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.